Yerel Haberler
Gaziantep
Gaziantep’in tescilli lezzeti beyran dünya lezzetlerini solladı 15 Aralık 2025 Pazartesi - 16:33:34 Gastronomi şehri Gaziantep’in UNESCO korumasında yer alan tescilli lezzetlerinden beyran, dünyaca ünlü lezzetleri geride bırakarak dünyanın en iyi 2’inci yemeği seçildi. Gastronomi dalında Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) şehirler ağına dahil edilen Gaziantep, Türkiye’nin en zengin mutfaklarından birine ev sahipliği yapıyor. UNESCO’nun 116 şehir arasında gastronomi alanında fark oluşturan şehirler ağına Türkiye’den seçilen ilk şehir olan Gaziantep eşsiz ve zengin mutfağıyla dünyada da adından söz ettiriyor. Gaziantep mutfağının vazgeçilmez yemeklerinden olan beyran kent mutfağının en sevilen yemekleri arasında yer alıyor. Dünyanın önde gelen gastronomi platformlarından TasteAtlas, "Dünyanın en iyi 100 çorbası" listesini açıkladı. Beyran ustaları: Beyran çorba değil Türkiye’nin gastronomi başkenti Gaziantep’e özgü bir lezzet olan beyran yemeğinin dünyanın en iyi 2’inci yemeği seçilmesi dünyaca ünlü lezzetleri geride bıraktı. Beyranın listede 2’inci sırada yer alması beyran ustalarını sevindirmekle birlikte ana yemek olduğu için beyrana çorba denilmesine de karşı olduklarını dile getirdi. Beyran yemeğinin çorba olmadığını ve kentin geleneksel en lezzetli yemeği olduğunu belirten ustalar, beyranın Gaziantep’in vazgeçilmez en önemli yemeklerinden olduğunu vurguladı. Şifalı ve güçlü aromasıyla biliniyor Çok yüksek ateşte pişirilmesinin yanı sıra içindeki kuzu eti, pirinç, baharat ve bol sarımsakla ağızları tatlandıran beyran, şifa niyetine de içiliyor. Özellikle sonbahar ve kış aylarında bağışıklığı güçlendirici özelliğiyle nezle ve grip gibi hastalıklara karşı doğal bir koruyucu olarak tercih edilen beyran, şifalı ve güçlü aromasıyla biliniyor. Beyranın dünya çapında tanınmasına çok sevindiklerini belirten beyran ustaları, Gaziantep’in binlerce yıllık mutfak kültürünün, emeğinin ve ustalığının dünya sahnesinde tescillenmesini büyük bir başarı olarak nitelendirdi. Beyranın dünyada 2’inci sırada yer almasının gururunu yaşıyoruz Hazırlanması saatler süren beyranın içerisindeki kemik suyu, et, pirinç, sarımsak ve çeşitli baharatlar ile vatandaşların vazgeçilmezleri arasında yer aldığını belirten beyran ustaları, Gaziantep’te evlerin yanı sıra hemen her lokanta ve restoranın menüsünde yer alan beyranın dünyada 2’inci sırada yer almasının gururunu yaşadıklarını dile getirdi. Beyranın Gaziantep mutfağının en sevilen lezzetlerinden olduğunu belirten beyran ustalarından Ahmet Çadır, beyran yemeğinin dünyada 2’inci sırada yer almasının Gaziantep mutfağının gücünü bir kez daha ortaya koyduğunu vurguladı. "Biz beyranı yemek olarak adlandırıyoruz" Güçlü aroması ve besleyici yapısıyla bilinen beyran yemeğinin Gaziantep mutfağına ait lezzetlerden olduğunu belirten Çadır, "Gaziantep’te UNESCO tarafından koruma altında olan beyranımız dünyada ikinci çorba seçildi. Tabii buna üzülsek mi, sevinsek mi bilemedik. Çünkü biz beyranı Gaziantep olarak yemek olarak adlandırıyoruz. Ama dünyada ikinci çorba seçilmiş. İkinciliği de üzüldük. Çünkü bu yemeğin hakkı birinci olmalıydı. İnşallah önümüzdeki yıllarda birinci yemek veya birinci çorba listesinin en başında beyranı görürüz. Çünkü yüzyıllardır Gaziantep’te gelenek haline gelen şifa deposu, protein deposu, C vitamini deposu, antibiyotik deposu, doğal antibiyotiktir. Beyrana çorba denilmesinden neden hoşnut olmuyoruz? 12 saat biz buna emek veriyoruz. 12 saat boyunca bir çorba hazırlanmaz sanırım. 12 saat boyunca başında beklenilen bir yemeğin hazırlandığını düşünmüyorum. Yine de Gaziantep’imize hayırlı olsun. Herkesi Gaziantep’e bu lezzeti yemeye bekleriz" dedi. "Gazianteplinin haftada en az bir gün tükettiği yemektir" Beyran yemeğinin özellikle sonbahar ve kış aylarında bağışıklığı güçlendirici özelliğiyle nezle ve grip gibi hastalıklara karşı doğal bir koruyucu olarak tercih edildiğini bildiren Çadır, "Kış başlayınca beyran Gazianteplinin haftada en az bir gün tükettiği yemektir. Çünkü biliyorsunuz Gaziantep’te kuru iklim mevcuttur. Kuru bir havada da hastalıklar daha çok yayılıyor. Onu önlemek için Gaziantepli beyran içerek önlem alıyor. Beyran yemeğinin içinde yağsız kuzu etleri var. Kuzunun boyun ve kürek eti var. 12 saat pişer. İçinde ilikli kemik suyu, et suyu var. Çok güzel aroması var. Sarımsak olsun, biber olsun, limon sıkıyoruz, C vitamini olsun. Beyran hem lezzetli hem şifalı bir yemek olduğundan şu an herkes tarafından çok ilgi görüyor" şeklinde konuştu. Beyran yemeğinin dünyada 2’inci sırada yer almasından gurur duyduklarını belirten vatandaşlar ise ana yemek olduğu için beyrana çorba denilmesine de karşı olduklarını dile getirdi.
15 Aralık 2025 Pazartesi - 16:31 Gaziantep’in tescilli lezzeti beyran dünya lezzetlerini solladı Gastronomi şehri Gaziantep’in tescilli lezzeti olan ve kentin UNESCO korumasında yer alan lezzetlerinden beyran, dünyaca ünlü lezzetleri geride bırakarak dünyanın en iyi 2’inci yemeği seçildi. Gastronomi dalında Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) şehirler ağına dahil edilen Gaziantep, Türkiye’nin en zengin mutfaklarından birine ev sahipliği yapıyor. UNESCO’nun 116 şehir arasında gastronomi alanında fark oluşturan şehirler ağına Türkiye’den seçilen ilk şehir olan Gaziantep eşsiz ve zengin mutfağıyla dünyada da adından söz ettiriyor. Gaziantep mutfağının vazgeçilmez yemeklerinden olan beyran kent mutfağının en sevilen yemekleri arasında yer alıyor. Dünyanın önde gelen gastronomi platformlarından TasteAtlas, "Dünyanın en iyi 100 çorbası" listesini açıkladı. Beyran ustaları: Beyran çorba değil Türkiye’nin gastronomi başkenti Gaziantep’e özgü bir lezzet olan beyran yemeğinin dünyanın en iyi 2’inci yemeği seçilmesi dünyaca ünlü lezzetleri geride bıraktı. Beyranın listede 2’inci sırada yer alması beyran ustalarını sevindirmekle birlikte çorba listesine alınmasına ise karşı çıktı. Beyran yemeğinin çorba olmadığını ve kentin geleneksel en lezzetli yemeği olduğunu belirten ustalar, beyranın Gaziantep’in vazgeçilmez en önemli yemeklerinden olduğunu vurguladılar. Şifalı ve güçlü aromasıyla biliniyor Çok yüksek ateşte pişirilmesinin yanı sıra içindeki kuzu eti, pirinç, baharat ve bol sarımsakla ağızları tatlandıran beyran, şifa niyetine de içiliyor. Özellikle sonbahar ve kış aylarında bağışıklığı güçlendirici özelliğiyle nezle ve grip gibi hastalıklara karşı doğal bir koruyucu olarak tercih edilen beyran, şifalı ve güçlü aromasıyla biliniyor. Beyranın dünya çapında tanınmasına çok sevindiklerini belirten beyran ustaları, Gaziantep’in binlerce yıllık mutfak kültürünün, emeğinin ve ustalığının dünya sahnesinde tescillenmesini büyük bir başarı olarak nitelendirdiler. Beyranın dünyada 2’inci sırada yer almasının gururunu yaşıyoruz Hazırlanması saatler süren beyranın içerisindeki kemik suyu, et, pirinç, sarımsak ve çeşitli baharatlar ile vatandaşların vazgeçilmezleri arasında yer aldığını belirten beyran ustaları, Gaziantep’te evlerin yanı sıra hemen her lokanta ve restoranın menüsünde yer alan beyranın dünyada 2’inci sırada yer almasının gururunu yaşadıklarını dile getirdiler. Beyran yemeğinin Gaziantep mutfağının en sevilen yemeklerinden olduğunu belirten Gaziantep’teki beyran ustalarından Ahmet Çadır, beyran yemeğinin dünyada 2’inci sırada yer almasının Gaziantep mutfağının gücünü bir kez daha ortaya koyduğunu vurguladı. "Biz beyranı yemek olarak adlandırıyoruz" Güçlü aroması ve besleyici yapısıyla bilinen beyran yemeğinin Gaziantep mutfağına ait lezzetlerden olduğunu belirten Çadır, "Gaziantep’te UNESCO tarafından koruma altında olan beyranımız dünyada ikinci çorba seçildi. Tabi buna üzülsek mi, sevinsek mi bilemedik. Çünkü biz beyranı Gaziantep olarak yemek olarak adlandırıyoruz. Ama dünyada ikinci çorba seçilmiş. İkinciliği de üzüldük. Çünkü bu yemeğin hakkı birinci olmalıydı. İnşallah önümüzdeki yıllarda birinci yemek veya birinci çorba listesinin en başında beyranı görürüz. Çünkü yüzyıllardır Gaziantep’te gelenek haline gelen şifa deposu, protein deposu, C vitamini deposu, antibiyotik deposu, doğal antibiyotiktir. Beyrana çorba denilmesinden neden hoşnut olmuyoruz? 12 saat biz buna emek veriyoruz. 12 saat boyunca bir çorba hazırlanmaz sanırım. 12 saat boyunca başında beklenilen bir yemeğin hazırlandığını düşünmüyorum. Yine de Gaziantep’imize hayırlı olsun. Herkesi Gaziantep’e bu lezzeti yemeye bekleriz" dedi. "Gazianteplinin haftada en az bir gün tükettiği yemektir" Beyran yemeğinin özellikle sonbahar ve kış aylarında bağışıklığı güçlendirici özelliğiyle nezle ve grip gibi hastalıklara karşı doğal bir koruyucu olarak tercih edildiğini bildiren Çadır, "Kış başlayınca beyran Gazianteplinin haftada en az bir gün tükettiği yemektir. Çünkü biliyorsunuz Gaziantep’te kuru iklim mevcuttur. Kuru bir havada da hastalıklar daha çok yayılıyor. Onu önlemek için Gaziantepli beyran içerek önlem alıyor. Beyran yemeğinin içinde yağsız kuzu etleri var. Kuzunun boyun ve kürek eti var. 12 saat pişer. İçinde ilikli kemik suyu, et suyu var. Çok güzel aroması var. Sarımsak olsun, biber olsun, limon sıkıyoruz, C vitamini olsun. Beyran hem lezzetli hem şifalı bir yemek olduğundan şu an herkes tarafından çok ilgi görüyor" şeklinde konuştu. Beyran yemeğinin dünyada 2’inci sırada yer almasından gurur duyduklarını belirten vatandaşlar ise ana yemek olduğu için beyrana çorba denilmesine de karşı olduklarını dile getirdiler.
Ressam Atilla, SANKO Sanat Galerisi’nde sergi açtı
07 Aralık 2025 Pazar - 15:39 Ressam Atilla, SANKO Sanat Galerisi’nde sergi açtı Ressam Azmi Atilla, "Anadolu’nun Derinlerinden İlham Alan Sanat: Azmi Atilla’nın Büyüleyici Resimleri" sergisini SANKO Sanat Galerisi’nde sanatseverlerle buluşturdu. Azmi Atilla, Anadolu’nun binlerce yıllık tarihini ve zengin kültürel mirasını tuvale taşıdığını belirterek, "Göbeklitepe’nin mistik sembollerinden Hitit, Urartu ve Selçuklu motiflerine kadar, bu toprakların görkemini ve derin köklerini eserlerine yansıtarak modern sanatla geleneksel sanatları birleştiriyorum" dedi. Eserlerinde Anadolu’nun zengin tarihine ve kültürel zenginliğine yer verdiğini anlatan Atilla, "Göbeklitepe’nin sembollerini canlı renklerle harmanlayarak eski çağların ruhunu modern dokunuşlarla yeniden canlandırıyorum. Sanatseverlere hem tarihsel hem de sanatsal anlamda unutulmaz bir deneyim sunan eserlerim geçmişle günümüz arasında güçlü bir köprü kurmaktadır. Resimlerim, Anadolu kültürünün evrensel değerini vurgularken, bu mirasın nasıl güncel ve modern bir anlatıya dönüşebileceğini de gözler önüne seriyor. Tuvale aktardığım her eser, kültürün zamansız gücünü ve derinliğini hissettiriyor; izleyiciye, Anadolu’nun her çizgi ve motifinde yatan hikâyeyi keşfetme fırsatı sunuyor" dedi. Anadolu’nun farklı birçok medeniyete ev sahipliği yaptığını hatırlatan Atilla, "Eserlerimi yaparken Anadolu, Mezopotamya topraklarının bereketi ve tanrıçaların ihtişamı bana büyülü anlar yaşattı. Eserlerimle doğup büyüdüğüm toprakların tarihini ve kültürel mirasını dünyaya tanıtarak gelecek kuşaklara aktarmayı hedefliyorum" ifadelerini kullandı. SANKO Sanat Galerisi’nin uzun yıllardan beri seçkin sanatçıları Gaziantepli sanatseverler ile buluşturduğuna vurgu yapan Atilla, "Üretim, istihdam ve ihracata 120 yılı aşkın süredir katkı sunan SANKO Ailesi’nin toplumun geleceğine doğrudan etki eden sanatsal faaliyetler ve sosyal sorumluluk projelerini de desteklemesi çok kıymetli. Sanata ve sanatçıya verdiği desteği bizlere her zaman hissettiren Konukoğlu Ailesi’ne ve SANKO Sanat Galerisi yönetimine teşekkür ediyorum" diye konuştu. Konuşmaların ardından Gaziantep Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Gülfem Karslıgil Marakoğlu, İstanbul Gaziantepliler Anadolu Lisesi Beden Eğitimi Öğretmeni Sibel Atilla, Aysel - ibrahim Akınal Anadolu Lisesi Resim öğretmeni Özden Yıldız ve Ressam Gül Öztürkmen Demir, SANKO Holding adına "Zeugma Fırat’ın Gerdanlığı" isimli yayını Azmi Atilla’ya takdim etti. Sergi açılışına SANKO Park AVM Genel Müdürü Sait Can Gizir, SANKO Sanat Galerisi Yürütme Kurulu Başkan Yardımcısı Cengiz Halil Çiçek, Yürütme Kurulu Üyesi Murat Köylüoğlu, Gaziantep Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Yıldız, Gaziantep Ticaret Odası Güzel Odası Güzel Sanatlar Lisesi Resim Öğretmenleri Hüseyin Yıldırım, Sakine Tiemtore, Şeref Yeter ve sanatseverler katıldı. Azmi Atilla’nın 38 eserinin yer aldığı "Anadolu’nun Derinlerinden İlham Alan Sanat: Azmi Atilla’nın Büyüleyici Resimleri" sergisi SANKO Park AVM üçüncü katta bulunan SANKO Sanat Galerisinde 25 Aralık 2025 tarihine kadar her gün 12.00-20.00 saatleri arasında gezilebilecek.
Prof. Dr. Esra İbanoğlu, GKV Mütevelli ve Yönetim Kurulu Başkanlığına seçildi
07 Aralık 2025 Pazar - 11:03 Prof. Dr. Esra İbanoğlu, GKV Mütevelli ve Yönetim Kurulu Başkanlığına seçildi Gaziantep Kolej Vakfı Mütevelli Kurulu olağanüstü toplanarak Nüket Ersoy’un vefatının ardından boşalan GKV Mütevelli ve Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine Prof. Dr. Esra İbanoğlu’nu seçti. Geçirdiği rahatsızlık sonucu 11 Kasım 2025 tarihinde vefat eden Gaziantep Kolej Vakfı Mütevelli ve Yönetim Kurulu Başkanı Nüket Ersoy’dan boşalan GKV Mütevelli ve Yönetim Kurulu Başkanlık seçimi gerçekleştirildi. Büyük bir katılımla gerçekleşen GKV Mütevelli Olağanüstü Genel Kurulunda yapılan seçim sonucunda uzun yıllardır GKV Mütevelli ve Yönetim kurulu üyeliği görevlerini başarıyla sürdüren Prof. Dr. Esra İbanoğlu başkanlık görevine seçildi. "Gaziantep Kolej Vakfı tarihi misyonu ve güçlü eğitim kadrosuyla eğitime hizmetini sürdürecektir" GKV Özel Okulları toplantı salonunda gerçekleştirilen olağanüstü genel kurul sonrası Gaziantep Kolej Vakfı Mütevelli ve Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine seçilen Prof. Dr. Esra İbanoğlu, GKV Mütevelli kurulu üyelerine teşekkür etti. İbanoğlu, kendisi için büyük bir onur ve büyük sorumluluklar ifade ederek bu anlamlı görevi liyakatiyle yerine getirebilmek için büyük çaba göstereceğini dile getirdi. Başkan İbanoğlu yaptığı değerlendirmede, "GKV Özel Okulları kurucularından ve uzun yıllardır kurumumuzda mütevelli ve yönetim kurulu başkanı olarak görev yapan değerli büyüğümüz Nüket Ersoy’un vefatı hepimizi derinden etkiledi. O Cumhuriyet’in yetiştirdiği, Atatürk ilke ve inkılaplarını özümsemiş, yaşamını ve bütün servetini eğitime adamış, Anadolu’nun eğitimle aydınlanacağı inancıyla yeni nesillerin yetişmesinde önemli görevler üstlenmiş, hepimiz için çok kıymetli bir rol modeldi. Onun ülkemize bıraktığı bu mirası yine O’nun çizgisinde gelecek nesillere taşımak hepimizin ortak görevidir. Gaziantep Kolej Vakfı kurulduğu 1963 yılından bu yana ülkemizin gereksinim duyduğu, Atatürk ilke ve prensiplerine bağlı, çağdaş, demokratik ve laik cumhuriyet değerlerine içten bağlı, iyi eğitilmiş ve nitelikli insan gücü yetiştirme hedefini gerçekleştirmek için yoğun çaba göstermiştir. Vizyoner eğitim kadrosu, yönetici ve çalışanlarıyla ulusal düzeyde tanınan bir eğitim kurumu haline gelen Gaziantep Kolej Vakfı Özel Okulları, Anaokulu ve İlkokulumuzda IB PYP (Uluslararası Bakalorya İlk Yıllar Programı), Ortaokulumuzda IB MYP (Uluslararası Bakalorya Orta Yıllar Programı), Cemil Alevli Kolejimizde IB DP (Uluslararası Bakalorya Diploma Programı) onaylarının tamamını alarak süreç okulu olmaya hak kazanmış ve bu programı bölgemizde uygulayan ilk ve tek eğitim kurumudur. Bizler de gerek yönetim kurulu üyelerimizle gerekse mütevelli kurulu üyelerimizle el ele omuz omuza vererek Nüket Ersoy’un 1963 yılından bu yana oluşturduğu ve uyguladığı misyonla, Atatürk ilke ve inkılapları ışığında, Gaziantep Kolej Vakfı Özel Okulları’nı sahip olduğu tarihsel misyonuyla geleceğe daha güçlü taşıyabilmek için üzerimize düşen görevleri yerine getirmeye devam edeceğiz" dedi. "GKV güçlü eğitim ve çağdaşlığın öncüsü olmaya devam edecektir" GKV Mütevelli ve Yönetim Kurulu Başkanı Esra İbanoğlu değerlendirmesine, "Gaziantep Kolej Vakfı, 62 yıllık köklü geçmişiyle, gelecek nesilleri yetiştirmenin ve tarihi boyunca, başarılı ilklere imza atmanın gururunu yaşayan kamu yararına çalışan, kâr amacı gütmeden, eğitimden artırdığını yine eğitime katarak büyüyen; öğrencilerine değer ve sorumluluk veren anlayışıyla, fark oluşturma isteği ve köklerinden aldığı güçle eğitimin, çağdaşlığın öncüsü olmaya devam edecektir. Kurumlarımızın kuruluşunda büyük roller üstlenerek yaşamlarını eğitime adayan başta Cemil Alevli, Celal Ersoy ve Nüket Ersoy olmak üzere bugün aramızda bulunmayan, kurumlarımıza büyük emekler veren kuruluştan itibaren çeşitli görevler alarak eğitime hizmet eden gerek mütevelli ve yönetim kurulu üyelerimizi gerekse idareci ve öğretmenlerimizi şükran ve minnetle anıyorum" şeklinde devam etti.
Gaziantep Büyükşehir tarafından yapılan Mithat Paşa Parkı açıldı
07 Aralık 2025 Pazar - 10:57 Gaziantep Büyükşehir tarafından yapılan Mithat Paşa Parkı açıldı Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Gaziantep Valiliği iş birliğinde Hayat Projesi kapsamında 6 bin 321 metrekarelik Mithat Paşa Parkı, yapılan törenle açıldı. Büyükşehir Belediyesi, "Yeşil Şehir Gaziantep" hedefiyle çalışmalarını sürdürüyor. Şehitkamil ilçesi Hacıbaba Mahallesi’nde açılan park, yürüyüş yolu, spor sahaları, oyun ve dinlenme bölgeleri ile yeni yaşam merkezi olacak. Parkta spor alanları oluşturuldu Parkta bin 805 metrekare yürüyüş yolu, vatandaşların güvenli ve konforlu bir şekilde spor yapmasına imkân sunuyor. Spor alanlarını güçlendirmek amacıyla 313 metrekare sentetik çim halı saha ile 200 metrekare 3 yönlü basketbol sahası da tamamlandı. Parkın içinde açık havada egzersiz yapmak isteyenler için 144 metrekarelik fitness alanı oluşturuldu. Ailelere yönelik alanlar tamamlandı Ailelerin ve çocukların keyifli vakit geçirebilmesi için 295 metrekare çocuk oyun alanı yapılırken, doğayla iç içe bir ortam oluşturmak adına 3 bin 117 metrekare yeşil alan düzenlemesi yapıldı. Piknik yapmak isteyen vatandaşlar için 12 adet çatılı piknik ünitesi, dinlenme ve seyir imkânı sunmak için ise 17 adet ahşap bank yerleştirildi. Projenin estetik yönünü güçlendiren Kaya Bahçesi ise alanın doğal dokusuna farklı bir karakter kazandırarak mahallelilere görsel bir zenginlik sunuyor. "Yüreğinizdeki bütün sevinci paylaşıyorum" Programda konuşan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, verdikleri desteklerden dolayı mahallelilere teşekkür ederek, "Bir anne başkan, bir nene başkan olarak gözünüzdeki bütün ışığı alıyorum. Yüreğinizdeki bütün sevinci paylaşıyorum. Ben Hacıbaba’yı çok özel seviyorum. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’la durmak yok, Hacıbaba’ya hizmete devam dedik. ‘Benden ne istiyorsunuz?’ dedim. Dediniz ki ‘Başkanım altında gölgesinde oturacak ağaçlar istiyoruz’. Yaptık. Oyun grubu istiyoruz, halı saha istiyoruz’ dediniz yaptık. Hacıbaba’nın çocuklarını çok güzel okutacağız. Bunu birlikte başaracağız." "Çocuklara, gençlerimize yakışan bir park olmuş" AK Parti Grup Başkanvekili ve Gaziantep Milletvekili Abdulhamit Gül, Hacıbaba’da yaşayan bütün vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamak için çalışmaların sürdüğünü hatırlatarak, "Burada tüm bu hizmetler için çok değerli valimiz Kemal Çeber valimize Gaziantep’in ablası Fatma Şahin başkanımıza ben çok teşekkür ediyorum. Çok güzel bir park olmuş. Çocuklara, gençlerimize yakışan bir park olmuş. Sizlerin verdiği destekle bu hizmetleri yapan başımızda bir cumhurbaşkanı var, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan var. Okul, sağlık, ulaşım konusunda yanındayız, her zamanda yanınızda olmaya devam edeceğiz. Bu çocuklarımızı en güzel şekilde yetiştirmek ve onları huzurlu bir Türkiye’ye uyandırmak için çalışıyoruz" ifadelerini kullandı. "Hayat projesi bizim için çok önemli bir proje" Gaziantep Valisi Kemal Çeber ise tüm imkan ve kurumlarla vatandaşların yanında olduklarını söyleyerek, "Hayat Projesi bizim için çok önemli bir proje. Bu projeyi uygulayacağımız her yerde yapacağımız şeyler var. Bugün parkı açıyoruz. Fatma Başkanımızın ellerine sağlık. Ama bu alanda hepsi yatırım programına alındı. Otuz iki derslikte okullarımız yapılacak hayat programını uyguladığımız her yerde. Sağlık ocağımız yapılacak. Onun dışında da burada ne ihtiyaç varsa, GASMEK, kütüphane, spor alanı ne ihtiyaç varsa siz ne isterseniz muhtarlarım bize ne iletirse yapacağız" şeklinde konuştu. Programda ayrıca AK Parti Gaziantep Milletvekilleri Bünyamin Bozgeyik ve İrfan Çelikaslan konuşarak projenin mahalle için önemine vurgu yaptı vatandaşların desteği için teşekkür etti. Hacıbaba Mahalle Muhtarı Ali Polat ise yapılan parkın mahalleye değer katacağına değindi. Açılışa ayrıca Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, AK Parti Gaziantep İl Başkanı Fatih Muhaddis Fedaioğlu da katıldı. Konuşmaların ardından protokol vatandaşlarla beraber kurdele keserek parkın açılışını yaptı.
76 yaşındaki saat ustası, 61 yıldır zamana ayar veriyor
07 Aralık 2025 Pazar - 09:51 76 yaşındaki saat ustası, 61 yıldır zamana ayar veriyor Gaziantep’te yaşayan 76 yaşındaki saat ustası Hayri Çalışkan, 61 yıl önce ilk adımını attığı mesleğini 15 metrekarelik dükkanında sürdürüyor. Çocukken eniştesinden öğrendiği saat tamirciliğini 61 yıldır severek sürdüren Hayri Çalışkan, mesleğini ömrünün yarısından fazlasını vererek yaşatmaya çalışıyor. Ailesinin yönlendirmesiyle henüz 15 yaşında iken saat tamircisi eniştesinin yanında mesleği öğrenen ve 1972 yılında da kendi dükkanını açan Çalışkan, Şahinbey ilçesinin tarihi Bey Mahallesi’nde bulunan iş yerinde bozulan saatlere yeniden hayat veriyor. Dijital saat ve akıllı telefonlara inat mesleğini aşkla sürdüren Çalışkan, çevresinde işine olan sevdasıyla biliniyor. İlerleyen yaşına rağmen her gün düzenli olarak iş yerini açan ve müşterilerinin kendisine getirdiği bozuk saatleri tamir eden Çalışkan, mesleğini çok seviyor. Gelişen teknolojiye rağmen eski zamanların revaçta olan mesleğini sürdürüyor Teknoloji gelişmesine rağmen eski zamanların revaçta olan mesleğini sürdürmeye devam eden ve akıllı telefonların yaygınlaşması ile birlikte eski cazibesini yitiren saat tamirciliği mesleğini sürdürmek için büyük gayret gösteren Çalışkan, her sabah aynı özveri ile iş yerini açarak müşterilerini bekliyor. Mesleğini çok sevdiğini ve yıllardır aynı tutku ile mesleğinde 61 yılı geride bıraktığını belirten Çalışkan, 61 yıl önce eniştesinin yanında çırak olarak mesleğe başladığın ve zamanla mesleğin tüm inceliklerini öğrendiğini söyledi. "Mesleğe 15 yaşında başladım" Mesleği öğrendikten sonra kendi iş yerini açtığını belirten Çalışkan, "Mesleğe 15 yaşında başladım. Kısa bir süre içinde mesleği kavradım. Mesleği rahmetli eniştemden öğrendiğim için dükkanı bana bırakır gider, ben de zorunlu şekilde çalışır ve kısa zamanda mesleği öğrenmek için elimden gelen her şeyi yapardım. Mükemmel bir şekilde yetiştim. Genelde biz mekanik saatler üzerine daha çok çalıştık. Duvar saati, kol saati, eski kurmalı saatler ve otomatik saatlerin hepsinin tamiri bizim elimizden çok şükür gelir. Tüm saatleri tamir eder ve müşteriye veririz. Müşterimiz de memnun olur" dedi. "76 yaşındayım ve işimin başındayım" Aşkla yaptığı mesleğini ayakta tutmaya çalıştığını belirten Çalışkan, "Ben 50 yıldan fazla oldu, bu mesleğin içindeyim. Hala işime gidip geliyorum. Ben bazen düşünüyorum ve bütün meslektaşlarıma özellikle söylüyorum ki saat tamiri yapan meslektaşlarımız alzheimer olmazlar. Çünkü devamlı beyin çalışıyor. Bakın yaşım 76 oldu, Allah’a şükür hala çalışmaya devam ediyorum. Bir unutkanlık falan yok. Çok şükür işime devam ediyorum. Eniştemin yanında çalıştığım için kalfalık dönemi sayılmaz, usta gibi çalıştık. Çıraklıktan usta olduk. Ben kendi iş yerimi 1972 yılında açtım. Yanımda kardeşimi yetiştirdim ama o şimdi bu mesleği yapmıyor. Yıllardan beri bu çevredeyim ki müşterim kayıp olmasın diye büyük bir çaba harcıyorum. En güzeli kendi işine gelip gideceksin. Ölene kadar bu işimizde devam edeceğiz. Başka alternatif yok. Evde oturmak insanı hasta eder. Ben işime seve seve geliyorum" şeklinde konuştu. "Önemli olan müşteri memnuniyeti" Her saatin kendine has özellikleri olduğunu ve tamir ettiği her saat mekaniğinin gizemi çözülecek bir sır gibi merak uyandırdığını ifade eden Çalışkan, "Allah’a şükür elimiz yatkın olduğu için tüm saatleri tamir ediyorum. Önemli olan müşteri memnuniyeti. Allah’a şükür müşterilerimizin hiçbir tanesinde bir incime olmadı. Her şeyi de garanti şekilde yapmışımdır. ‘Şikayet olursa getir yeniden bakarım’ diyorum. Şikayet olduğu zaman saati tekrar getiren olduğunda ücret almadan tamir yapar veririm. Bu mesleği seviyorum. Müşteri memnun olduğunda sevinç duyuyorum. Kendime güvenim ise daha çok artıyor ve o yönden rahat oluyorum. Kendimle gurur duyuyorum" diye konuştu.