Yerel Haberler
Giresun
Fındığın 12 aylık serüvenini evinin merdiven duvarına resmettirdi 15 Mayıs 2025 Perşembe - 09:26:28 Giresun’un Piraziz ilçesinde fındık kırma atölyesi işleten Demet Öztürk, evinin merdiven duvarlarını bir sanat galerisine dönüştürdü. Öztürk, fındığın dört mevsim süren on iki aylık gelişim sürecini yağlı boya resimlerle anlattı. Fındık atölyesini bir dönem evinin üst katında işleten Öztürk, merdivenlerden çıkan misafirlerin dikkatini çekmek ve fındığın serüvenini anlatmak için ilginç bir fikre imza attı. Görsel Sanatlar Öğretmeni Mustafa Seyis’in desteğiyle duvarları bir sanat eseri haline getirdi. Yaklaşık iki ay süren bu imece çalışmasında, fındığın doğadaki döngüsü ay ay resmedildi. Öztürk, "Her gün işime giderken bu renkli duvarlardan geçiyorum. Her ayın fındıkla ilgili ayrı bir anlamı var. Bu duvar sadece bir süs değil, fındığa duyduğumuz saygının da ifadesi" dedi. Duvar resimlerinde sadece fındık değil, Karadeniz doğasına ait çeşitli unsurlar da yer veren Öztürk, "Sadece fındığın değil, fındık bahçesindeki doğa unsurlarına da yer verdik. Bahçede yetişen sakarca bitkisinin yanı sıra çuha, menekşe ve mimoza çiçekleri de yer alıyor. Hatta fındık bahçelerinde zararlıları yiyerek beslenen kara tavuk da fındık dallarına yuva yapmış haliyle tasvir edildi çünkü, kara tavuk bolluk bereket anlamına gelmektedir. Sanat galerisine dönüşen fındığın on iki aylık serüvenini görmeye gelenler dahi oluyor" diye konuştu. Öztürk, Türkiye’de fındığın 12 aylık sürecini anlatan benzer bir çalışmanın olmadığını vurgularken, özgün girişim, hem doğaya hem de geleneksel üretime dikkat çeken örnek bir sanat çalışması olarak da dikkat çektiğini söyledi.
Fındığın 12 aylık serüvenini evinin merdiven duvarına resmettirdi
15 Mayıs 2025 Perşembe - 09:26 Fındığın 12 aylık serüvenini evinin merdiven duvarına resmettirdi Giresun’un Piraziz ilçesinde fındık kırma atölyesi işleten Demet Öztürk, evinin merdiven duvarlarını bir sanat galerisine dönüştürdü. Öztürk, fındığın dört mevsim süren on iki aylık gelişim sürecini yağlı boya resimlerle anlattı. Fındık atölyesini bir dönem evinin üst katında işleten Öztürk, merdivenlerden çıkan misafirlerin dikkatini çekmek ve fındığın serüvenini anlatmak için ilginç bir fikre imza attı. Görsel Sanatlar Öğretmeni Mustafa Seyis’in desteğiyle duvarları bir sanat eseri haline getirdi. Yaklaşık iki ay süren bu imece çalışmasında, fındığın doğadaki döngüsü ay ay resmedildi. Öztürk, "Her gün işime giderken bu renkli duvarlardan geçiyorum. Her ayın fındıkla ilgili ayrı bir anlamı var. Bu duvar sadece bir süs değil, fındığa duyduğumuz saygının da ifadesi" dedi. Duvar resimlerinde sadece fındık değil, Karadeniz doğasına ait çeşitli unsurlar da yer veren Öztürk, "Sadece fındığın değil, fındık bahçesindeki doğa unsurlarına da yer verdik. Bahçede yetişen sakarca bitkisinin yanı sıra çuha, menekşe ve mimoza çiçekleri de yer alıyor. Hatta fındık bahçelerinde zararlıları yiyerek beslenen kara tavuk da fındık dallarına yuva yapmış haliyle tasvir edildi çünkü, kara tavuk bolluk bereket anlamına gelmektedir. Sanat galerisine dönüşen fındığın on iki aylık serüvenini görmeye gelenler dahi oluyor" diye konuştu. Öztürk, Türkiye’de fındığın 12 aylık sürecini anlatan benzer bir çalışmanın olmadığını vurgularken, özgün girişim, hem doğaya hem de geleneksel üretime dikkat çeken örnek bir sanat çalışması olarak da dikkat çektiğini söyledi.
Kızının hayalleri için engel tanımıyor
10 Mayıs 2025 Cumartesi - 09:55 Kızının hayalleri için engel tanımıyor Giresun’da yaşayan Filiz Ercan, her gün bedensel engelli kızını tekerlekli sandalye ile okula getirip götürüyor. Giresun merkez Mustafa Kemal Ortaokulu 7. sınıf öğrencisi kızı Nisa Deren’in (14) okul saatlerinde de yanından hiç ayrılmayan anne Filiz Ercan, bazen bahçede bekliyor bazen de derslere girerek sıra arkadaşlığı yapıyor. Ders aralarında ise kızının ihtiyaçlarını gidermek için yanından ayrılmıyor. Kızının eğitimi için her türlü engelleri aştığını anlatan anne Filiz Ercan, kızının doğuştan bedensel engelli olduğunu belirterek, kızıyla birçok zorluklara göğüs gerdiklerini söyledi. Kızının eğitimi için tüm zorlukları aşmaya çalıştıklarını dile getiren Ercan, "Her sabah kızımla kalkarak okula gitmek üzere hazırlıklarımızı yapıyoruz. Sabah kahvaltımızı yaptıktan sonra kızımı tekerlekli sandalyesine yerleştirerek yola koyuluyoruz. Daha sonra öğretmenimiz geliyor ve derslerimizi yapmaya başlıyoruz. Birçok zorluklarla karşılaşıyoruz ama biz bu zorlukları zaten göze aldığımızdan, hepsini atlatıyoruz. Yollar, kaldırımlar ver araç sürücüleri bizim en büyük engelimiz olsa da biz kızımızla eğitim için engel tanımıyoruz" dedi. Annelik kutsal bir duygu Evli ve iki çocuk annesi olan Filiz Ercan, küçük kızının erken doğum neticesinde bedensel engelli olduğunu ifade ederek, "Kızım erken doğum neticesinde Serebral Palsi adı verilen beyinde oksijensiz kalma gibi nedenlerden dolayı bedensel engelli oldu. Ancak biz bütün engelleri beraber aşmaya devam ediyoruz. Gün içerisinde okula, okul çıkışında ise fizik tedaviye gidiyoruz. Küçükken her şey daha kolaydı ama büyüdükçe her türlü ihtiyaçlarını karşılamak zor oluyor. Kız çocuğu anneye muhtaç durumdayken, ben de bir anne olarak kendimi kızıma adamış durumdayım. İletişim kurmamızda hiçbir problem yok. Ancak fiziksel olarak maalesef bir birimize bağımlı haldeyiz. Hayatımı engelli kızımın yaşam şartlarına göre şekillendiriyorum. Bu özel durum çocuklarımızın asla evlere kapatılması doğru değildir, aksine sosyal hayatın içerisinde olmaya devam etmeliyiz. Biz kızımızla her türlü sosyal aktivitenin içerisinde yer almaya devam ediyoruz. Bence annelik kutsal bir şey kızım benim başıma gelen en güzel şeydir" dedi. Kızının hayali İnşaat Mühendisi olmak Kızının okuyarak inşaat mühendisi olma hayalinin de olduğunu kaydeden anne Ercan, "Kızımın bütün dersleri çok iyi kendi seviyesinde takdir ve teşekkürlerle başarılı bir öğrenci. En çok sevdiği ders Teknoloji Tasarım dersi. Hayali okuyarak İnşaat Mühendisi olmak istiyor . Önemli olan bir hayalinin olmasıdır. Bu da bizi mutlu ediyor" dedi.