GÜNDEM - 12 Mayıs 2018 Cumartesi 10:00

İşte gerçek 'fedakar anne'

A
A
A
İşte gerçek 'fedakar anne'

Samsun’da 32 yıldır 4 engelli çocuğuna ve diyabet (şeker) hastalığından bacağı kesilen eşine bakan 65 yaşındaki Şahsenem Arslan, gerçek anlamda fedakar anneliği gözler önüne serdi.

Canik ilçesi Başalan Mahallesi'nde 32 senedir yatalak olan 3 çocuğu ve işitme ve konuşma engelli olan 1 oğluna bakan anne Şahsenem Arslan, gerçek anlamda fedakarlığın ne anlama geldiğini gözler önüne seriyor. 50 sene önce hala-dayı çocukları olduğu Yaşar Arslan ile dünya evine giren Şahsenem Arslan, bu evlilikten toplam 5 çocuk dünyaya getirdi. Çiftin dünyaya gelen ve 1’i işitme ve konuşma engelli olan çocuklarından 3’ü, 14 ile 16 yaşlarına kadar yaşamlarını sağlıklı bir şekilde sürdürdü. Ancak 3 çocuk, ilerleyen dönemlerde geçirdikleri kemik ve kas hastalığından dolayı yatalak hasta oldu. Aradan geçen 32 yıla rağmen bıkmadan usanmadan evini adeta bir hastane odasına çevirerek kendisini çocuklarına adayan anne Şahsenem Arslan, daha sonra diyabet hastalığına bağlı olarak bacağı kesilen ve tekerlikle sandalyeye mahkum olan eşi Yaşar Arslan’a da bakmak zorunda kaldı. 3’ü yatalak 4 engelli çocuklarına ve eşine bakan fedakar anne, yaptığı fedakarlık ile adeta insanlık dersi veriyor.

"Bana hiç zor gelmiyor onlara bakmak”

İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine konuşan anne Şahsenem Arslan, “50 yıl önce evlendim. Evlendikten sonra 5 çocuğum dünyaya geldi. Çocuklarımda 14-16 yaşlarına kadar hiçbir problem yoktu. Hepsi yürüyor, oynuyor ve okula gidiyorlardı. Ama sonra Rabbim böyle layık gördü ve böyle oldu. Her şeyi yapıyorlardı. Ama sonra geldi bu hastalık buldu onları. Kas ve kemik hastası oldular. 32 yıldır yatamadılar, yatırdım. Dönemediler, döndürdüm. Yiyemediler, yedirdim. Yine de bıkmadım, usanmadım. Onlar çok tatlılar ve benim için çok kıymetliler. Bana hiç zor gelmiyor onlara bakmak. Beni şu an zorlayan eşimin ayaklarını kaybetmesi oldu. Şu an devletten aldığımız bakım parasıyla ve eşimin emekli maaşıyla geçimimizi sağlıyoruz. Ama ben yine de katlanıyorum. Onlar beni hiç yormadılar” dedi.

Konuşurken duygulanan anne Şahsenem Arslan gözyaşlarını tutamadı.

“Eşimden Allah razı olsun”

Şeker hastalığı sonucunda sağ bacağının diz altından kesilmek zorunda kaldığını dile getiren baba Yaşar Arslan, “Benim şu an Bağkur'dan emekliliğim var. Şükürler olsun onunla geçiniyoruz. Bende şeker hastalığı vardı. Damar tıkanıklığı oldu. İyileşmiyordu. Daha sonra sağ bacağımı dizimin altından kesmek zorunda kaldılar. Biz de çocuklar gibi yatağa bağlı olduk. Bütün yük eşimin omuzlarında. Allah ondan razı olsun” diye konuştu.

“İlkokulu birlikte okuduk”

Anne Şahsenem Arslan’ın gösterdiği fedakarlığın canlı tanıklarından biri olan Başalan Mahallesi Muhtarı Zülfikar Esen, "Ben Şahsenem teyzemizin engelli olan oğlu Erkan Arslan ile ilkokulu birlikte okudum. 16 yaşında kadar sağlamdı. O zamana kadar herhangi bir sıkıntısı yoktu. Daha sonra birden yatağa bağlı oldu. Bu 3 çocuğa annesi fedakarlık yapıp, hepsinin her haline yetişmeye çalışıyor. Bu fedakar annenin benim mahallemde olmasından çok mutluyum" şeklinde konuştu.

Yaşlı çiftin sadece 1 çocuğu sağlıklı olarak yaşamına devam ediyor.  

Şahin Binici
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Kadınlarla ilgili meseleyi LGBT kontekstinde tartışıyorsanız kadınlara haksızlık yapıyorsunuz" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Kadınlarla ilgili meseleyi sadece LGBT kontekstinde tartışıyorsanız kadınlara büyük bir haksızlık yapıyorsunuz. Birincisi bu. İkincisi küreselci söylemlerin etkisi altındasınız ve geçmişe bakarsak oryantalist bir bakış açısıyla kendi toplumunuza bakıyorsunuz" dedi. TBMM Genel Kurulunda Cumhurbaşkanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2026 yılı bütçesi kabul edildi. Genel Kurulda, bütçeler üzerindeki konuşmaların tamamlanmasının ardından soru-cevap bölümüne geçildi. Milletvekilleri tarafından sorulan soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Rakamlar sizi doğrulamıyor. Az önce söyledim. Binde 1,1 ya da 1,2 civarında harcama söz konusu. Eski sisteme göre daha düşük bir harcama. Kaldı ki şunu da söylemek zorundayım. Cumhur İttifakı’nın adayı olan Cumhurbaşkanımız değil de rakibi seçilmiş olsaydı, şimdi 6 tane cumhurbaşkanı yardımcısı olacaktı. Kim bilir kaç tane bakan olacaktı; 90’lı yıllarda koalisyon hükümetleri dönemlerinde 35, 36’ları bulmuş. Muhtemelen 30’un üstünde de bakan olurdu. Asıl o zaman cumhurbaşkanlığı makamı israf noktasına dönüşürdü. Bir de resmi resmi ilan edilen cumhurbaşkanı yardımcılarının dışında da kimlere cumhurbaşkanı yardımcılığı sözü verildi onu da bilmiyoruz. Onları da eklerseniz çok daha fazla olur" dedi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi hakkındaki eleştirilere cevap veren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Ben ısrarla aynı şeyi söylüyorum. Bir defa orada bir cami var. Cuma dahil namazlar kılınıyor ve herkes geliyor. Kütüphane 7 gün 24 saat açık. Kongre Merkezi açık. Ayrıca, Külliye’nin daha resmi bölümlerini gezmek isteyenler için belki Ali Mahir (Başarır) Bey de gezmek isteyebilir. O yüzden adresi söyleyeyim: ziyaret.tccb.gov.tr/. Turist olsun, vatandaşımız olsun herkes bu siteye girebilir. ’Gezmek istiyorum’ diyebilir ve bunlar belli bir sistem içinde gezdiriliyorlar. Yani ’vatandaşa açık değil’ ifadeniz doğru değil. Lütfen gezmek istiyorsanız bu siteye girebilirsiniz veya benden randevu istersiniz ben gezdiririm" diye konuştu. Genel bütçenin 10 binde beşinin kullanıldığını vurgulayan Yılmaz, "Nedir bu sınır? ’Bütçe başlangıç ödeneğinin binde 5’ini geçemez’ demiş kanunlarımız. Geçen yıl itibarıyla, 2024 yılında, genel bütçe başlangıç ödeneğinin 10 binde beşini kullanmış Cumhurbaşkanımız. 10 kat daha altında limitin bir kullanım söz konusu. Bu yıl itibarıyla 10 binde üç civarında kullanım. Öyle ifade ettiğiniz gibi sanki bütçenin tamamı büyük bir kısmı bu işlere harcanıyormuş gibi ifadeler doğru değil ama ihtiyaç oldukça da elbette kullanılacak. Tüm ülkelerin kullandığı gibi" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanlığındaki taşıt sayıları hakkında bilgi veren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Cumhurbaşkanlığında ihtiyaç çıkabilir, acil bir şey olabilir diye 20 taşıt koyuyoruz. Doğru. Ama 2024 yılında sadece 7 taşıt alınmış. 2025 yılında yine 20 taşıt koymuşuz. Şu ana kadar bir tane bile alınmamış. NATO zirvesi geliyor, belki onun için bir ihtiyaç olursa bir alım yapılabilir. Yapılmaz demiyorum ama genelde bu 20 taşıt konuyor. Bir ihtiyat ödeneği olarak konuyor. Acil bir ihtiyaç çıkar kullanılabilir diye konuyor. Ama geçmişe baktığınız zaman bunun pek de kullanılmadığını görüyoruz" ifadelerini kullandı. Kadınlarla ilgili meselelerin sadece LGBT üzerinden tartışılmasının haksızlık olduğuna değinen Yılmaz, "Kadınlarla ilgili meseleyi sadece LGBT kontekstinde tartışıyorsanız kadınlara büyük bir haksızlık yapıyorsunuz. Birincisi bu. İkincisi küreselci söylemlerin etkisi altındasınız ve geçmişe bakarsak oryantalist bir bakış açısıyla kendi toplumunuza bakıyorsunuz. Bu uzun bir entelektüel tartışma. Ama bakış açınıza hiçbir şekilde katılmadığımı, Kürt halkının da sizin bu bakış açınıza en küçük bir prim vermeyeceğini de buradan ifade etmek istiyorum" şeklinde konuştu. Türkiye’de açlık sınırının sadece TÜRK-İŞ’in yaptığı hesaplamalar olduğundan bahseden Yılmaz, "Türkiye’de açlık ve yoksulluk sınırı dediğiniz TÜRK-İŞ’in yaptığı hesaplamalar. Yoksulluk olarak hesapladığı geçen ay gördüm televizyonlardan 97 bin lira. Yani neredeyse 2 bin 500 dolara yakın bir geliri olanı yoksul olarak tarif ediyor. Siz 5 bin dolar da dersiniz. Açık arttırmaya da çıkabilirsiniz. Tüm toplumu da yoksul ilan edebilirsiniz. Ama bir uluslararası ölçüte, istatistiğe dayalı bir yaklaşım değil bu. Sendikal olarak hazırlanmış muhtemelen sendikal taleplerine baz teşkil etmek üzere yapılan çalışmalar. Biz elbette en küçük yoksulluk oranıyla da mücadele etmeye devam edeceğiz. Güçlü bir sosyal politikayla yolumuza devam edeceğiz" dedi. Soru-cevabın ardından Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, birleşimi, yarın saat 11.00’de toplanmak için kapattı.
Kocaeli Kocaeli’de silahlı saldırı: 1’i futbolcu 3 yaralı Kocaeli’de meydana gelen silahlı saldırıda 3 kişi silahla vurularak yaralandı. Yaralılardan birinin Kocaelili futbolcu Uğurcan Bekçi olduğu öğrenildi. Olay, İzmit ilçesi Sanayi Mahallesi Ömer Türkçakal Bulvarı’nda meydana geldi. Henüz bilinmeyen sebeple iki grup arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi ile çıkan kavgada Sultanbeyli Belediyesporlu Uğurcan Bekçi (27), E.K.B. (27) ve İ.A. (31) silahla yaralandı. 3 kişi kanlar içinde yerde kalırken, durum 112 Acil Çağrı Merkezi’ne haber verildi. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri, biri ağır olmak üzere yaralan 3 kişiyi yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırdı. Kağıtspor, Körfez Spor Kulübü, Kocaeli Güneşspor, Belediye Derincespor, 24 Erzincaspor, Ankara Keçiörengücü, Adıyaman 1954 gibi önemli takımlarda forma giyen 27 yaşındaki kanat oyuncusu Uğurcan Bekçi’nin ayağından yaralandığı, durumunun ağır olduğu ve ameliyata alındığı öğrenildi. Polis olay yerinde delil aradı Öte yandan bölgeye çok sayıda polis ekibi de sevk edildi. Olayın Sefa Sirmen Sanayi Sitesi’nin yakınlarında başladığı, sahil yolu boyunca da sürdüğü öğrenildi. Polis ekipleri olayın yaşandığı noktalarda mermi ve delil aradı. Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Cinayet Büro ekipleri, çok yönlü araştırma başlatırken, zanlı veya zanlıların yakalanması için çalışmalar sürüyor.