DÜNYA - 24 Kasım 2012 Cumartesi 09:56

Ninjaların sırları ve son ninjalar

A
A
A
Ninjaların sırları ve son ninjalar

Japonya'da şogun ve samuray devri çoktan geride kaldı, ama hâlâ bir-iki ninjası hayatta.

Casusluk ve sessiz suikast uzmanı ninjalar becerilerini babadan oğula aktardı, ama bugünkü ninjalar sonuncu olacak.

Soylu samuray savaşçıları, ninjaları casusluk, sabotaj ve suikast işleri için kiralardı. Ninjalar, gözleri dışında vücutlarını tümüyle kaplayan, böylece karanlıkta onları görünmez kılan koyu renkli giysiler giyerdi.

Shuriken adlı yıldız şeklinde bir silah ve fukiya adlı üflemeli ok kullanan ninjalar sessiz ama ölümcüldüler.

Ayrıca kılıç ustasıydılar. Silahlarını sadece öldürmek için değil, şatolara girmek ve düşmanlarını gözlemek amacıyla taş duvarlara tırmanmak için de kullanırlardı.

Görevleri gizli nitelik taşıdığı için ninjaların faaliyetlerini gösteren resmi belgeler pek yok.

Kullandıkları aletler ve yöntemler sözlü olarak kuşaktan kuşağa geçti.

Bu özellikleri nedeniyle film yapımcıları, romancılar ve çizgi roman çizerleri, ninjalar konusunda hayal güçlerini sınırsızca kullanabildiler.

Hollywood filmleri Enter the Ninja ve American Ninja onları su üstünde yürüyen, göz açıp kapayıncaya kadar ortadan kaybolan insanüstü varlıklar olarak gösteriyor.

Japonya'nın son ninja ustası Jinichi Kawakami buna gülerek yanıt veriyor: "İmkânsız bu; ne kadar eğitim görürse görsün ninjalar insandır nihayetinde."

Fakat ninjalar su üstünde ayakta durarak hareket etmelerini sağlayan küçük sallar kullanıyormuş.

Kawakami, Koka ninja kabilesini oluşturan 53 aileden biri olan Ban ailesinin 21. reisi. Altı yaşında iken ustası Masazo İshida'dan ninja tekniklerini içeren ninjutsu öğrenmiş.

"Oyun oynadığımızı sanıyordum ama ninjutsu öğreniyormuşum" diyor Kawakami ve devam ediyor:

"Nasıl sessiz yürünür, gizlice bir eve nasıl girilir gibi şeyler öğrettiği için, acaba hırsızlık yapmayı mı öğretiyor diye düşündüğüm anlar da oldu."

Öğrendiği diğer beceriler arasında patlayıcı ve ilaç yapımı da var.

"Bazı bitkileri karıştırarak zehir yapabilirim; bu zehir kişiyi öldürmez ama bulaşıcı bir hastalığı olduğunu düşündürür" diyor.

Kawakami 18 yaşında iken kabilesinin eski sembollerini miras edinmiş.

Ninja becerileri babadan oğula geçtiği gibi bazı gençlerin ninja kabilelerine dışarıdan katılması da mümkünmüş.

Kawakami'nin Koka kabilesi ile komşu İga kabilesi en ünlü iki kabile olarak tanınıyor. Zira yüzyıllar süren iç savaşların ardından 1600'de Japonya'yı birleştiren güçlü feodal bey İeyasu Tokugawa'nın hizmetindelermiş.

Edo olarak bilinen Tokugawa döneminde, ninjaların faaliyetinden kısaca bahseden resmi belgeler ilk kez gündeme geliyor.

Kawakami, ninjaların filmelerde anlatıldığı gibi sadece adam öldürmediğini, gündüz çalıştıkları bir işlerinin odluğunu söylüyor. "Ninja olarak hayatınızı idame ettiremezsiniz" diyerek devam ediyor Kawakami:

"Bazı ninjalar Edo döneminde samuray olmuş. Tokugawa döneminde kullanılan dört sınıf kategorisinden birine dahil olmanız gerekiyordu: Savaşçı, çiftçi, zanaatkâr ve tüccar sınıflarıydı bunlar."

21. yüzyıl ninjası olan Kawakami mühendislik eğitimi görmüş. Takım elbisesiyle diğer Japon işadamlarına benziyor.

Ancak "Japonya'nın son ninjası" sıfatı sadece ona ait olmayabilir. 80 yaşındaki Masaaki Hatsumi de ayakta kalan bir diğer ninja kabilesi olan Tokagure kabilesinin lideri olduğunu söylüyor.

Hatsumi, dünya çapında 300 bin üyesi olan Bujinkan adlı uluslararası dövüş sanatı organizasyonunun kurucusu.

Chiba bölgesine bağlı Noda kentinde dojo olarak tanınan eğitim merkezinde eğitim alanlar arasında "yurtdışından askeri ve polis personeli de bulunduğunu" vurguluyor.

48 kişilik bu küçük dojo, Hatsumi'nin her hareketini dikkatle izleyen öğrencilerle dolu. Bu hareketler genellikle çıplak elle yapılıyor, fazla silah kullanımı içermiyor.

İngiltere'den Paul Harper Hatsumi'nin sadık öğrencilerinden. Son 25 yıldır her yıl birkaç haftalık eğitim için geliyor Hatsumi'ye.

"1980'lerin başlarında çıkan çok sayıda dövüş sanatları dergisi vardı. O zamanlar karate çalışıyordum ve bu dergilerden birinde Bujinkan ile ilgili bir makale gördüm. Bu daha karmaşık ve bütünlüklü bir dövüş sanatı olarak geldi bana ve tecrübemi artırmak istedim" diyor Harper.

Başlangıçta ustasının ninja kökeninin ilginç geldiğini itiraf eden Harper, daha sonra Bujinkan tekniklerini öğrendikçe bu yanın önemini yitirdiğini belirtiyor.

İnsan İki Kere Yaşar adlı James Bond filminde dövüş sanatı danışmanlığı da yapmış olan Hatsumi, ninja tekniklerini uygulamaya devam ediyor.

Kawakami ve Hatsumi ortak bir noktada birleşiyor: İkisi de kendilerinden sonra ninja ustası atamayacak.

Kawakami, "İç savaş döneminde ninjaların casusluk, adam öldürme ve ilaç yapma becerileri faydalı olabiliyordu; ama bugün silahlar, internet ve çok daha iyi ilaçlar var. Modern dünyada ninjutsu sanatına yer yok." diyor.

Bu nedenle kendisine çırak atamamış; sadece Mie Üniversitesi'nde yarım gün ninja tarihi öğretiyor.

Çok sayıda öğrencisi olmasına rağmen Hatsumi de kendisine bir halef belirlemiyor.

"Öğrencilerim ninjaların kullandığı bazı teknikleri uygulamaya devam edecek; ama kabile liderliğinin kişinin kaderinde olması lazım, ki böyole biri yok bugün." diyor.

Ninjalar unutulmayacaktır. Ama bir zamanların korkulan gizli suiksatçileri, bugün hayali çizgi film ya da roman, film, bilgisayar oyunları karakterleri olarak ve turist çekme maksatlı hatırlanıyor.

İga kentindeki ninja müzesi, saat başı düzenlenen ninja gösterileriyle dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçileri eğlendiriyor.

Sessiz ninjutsu dövüş sanatının tersine, okul öğrencilerinin ve turistlerin izlediği bu gösteriler heyecan verici olduğu gibi gürültülü de. Yani ninjaların gizemi, daha son ninja ölmeden ölmüş oldu.

Beş soruda ninjalar

Ninjutsu bir dövüş sanatı mı? Aslında son çare olarak dövüşe başvurulur. Ninjalar casusluk ve istihbarat yoluyla düşmanı altetme becerisine sahiptir; kılıç sallamak daha az makbul bir sanat olarak görülür.

Ninjalar ortadan kaybolabilir mi? Filmlerde olduğu gibi ortadan kaybolamazlar; ama patlayıcılar konusunda uzman oldukları için sis bombası yaparak dikkatleri anlık olarak kendilerinden uzaklaştırıp sıvışabilirler.

Ninjalar siyah mı giyer? Ninjalar hafif ve karanlıkta görmesi zor giysiler giyer. Ayışığında siyah renk parlayacağı için elbiselerinde koyu lacivert rengini kullanırlar.

Ninjalar uçabilir mi? Oksijen alımlarını artıran nefes alma teknikleri kullanarak hızlı ve sessiz hareket ederler, ama ayakları yere basar.

Ninjalar suda yürüyebilir mi? CIA istihbaratına göre, ninjalar "su ayakkabısı" kullanır. Bunlar ayağa geçirilen yuvarlak tahtalardır ve hareket etmek için kamış kürekler kullanılır; fakat etkinlikleri şüphelidir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Eski belediye başkanına suikast davasında itiraf: "Ben bu olayı 175 bin TL için yaptım ama parayı alamadım" Sakarya’nın Ferizli ilçesinde geçtiğimiz yıl aracında seyir halindeyken uğradığı silahlı saldırı neticesinde hayatını kaybeden eski Ferizli Belediye Başkanı Ahmet Soğuk’un öldürülmesine ilişkin görülen davada tutuklu sanık suçunu itiraf ederek, "Ben bu olayı 175 bin TL için yaptım ama parayı alamadım. Ben kişiyi tanımam ve öldürmeyi asla düşünmedim, sadece korkutacaktım" dedi. Olay, 27 Temmuz 2024 Cumartesi günü Yeni Mahalle’de meydana gelmişti. Evinden ayrılarak 54 UB 554 plakalı otomobiliyle seyir haline geçen Ahmet Soğuk, kısa süre sonra silahlı saldırıya uğradı. Saldırıda 8 el ateş edilirken, mermilerden ikisi Soğuk’a isabet etti. Kontrolden çıkan araç tarlaya girerken, 2009-2019 yılları arasında Ferizli Belediye Başkanı olarak görev yapan Soğuk olay yerinde hayatını kaybetti. Soruşturma çerçevesinde yakalanarak gözaltına alınan M.F.Ö. (29), N.E. (39), O.E. ve M.G.(40) çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Sanıklar huzurda savunma verdi Silahlı saldırı neticesinde hayatını kaybeden eski belediye başkanı Ahmet Soğuk’un öldürülmesine ilişkin yürütülen soruşturma 17 Temmuz 2025 yılında tamamlandı. Olayla bağlantılı olarak tutuklanan 4 sanık hakkında "iştirak halinde tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edilen iddianame kabul edildi. Tutuklu 4 sanık, Sakarya Adliyesi 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşmada, söz hakkı verilen sanıklar, savunmalarını mahkeme huzurunda yapmak istediklerini ifade etti. Mahkeme ise duruşmayı ertelemişti. Davanın ikinci görülen duruşmasında sanıklardan M.F.Ö, M.G. ve O.E. huzurda hazır bulunurken N.E. bulunduğu cezaevinden SEBİS aracılığıyla katıldı. "Ben bu olayı 175 bin TL için yaptım ama parayı alamadım" Söz hakkı verilen sanık M.F.Ö., Ahmet Soğuk’u tanımadığını belirterek, "Sanıklardan sadece M.G.’yi felç geçirdiği zaman Düzce’de yattığı hastaneden tanıyorum. Ben de o dönem hastane de güvenlik görevlisiydim. Çok fazla para sıkıntısı yaşıyordum. Parasızlık yüzünden çocuklarımın beni sevmediğini, benden uzaklaştığını düşündüm. Hastanede yatarken para konusunda yaşadığım sıkıntıları M.G.’ye anlatmıştım. M.G. bana tetikçilik yaptığını, uyuşturucu yaptığını anlattı. Bunlarda çok para olduğunu söyledi. M.G. bana, ‘Bir yeri kurşunlarsak çok para alırız’ dedi. Ben olayı sadece korkutma ve yaralama olacağı niyetiyle kabul ettim. M.G, biriyle konuşuyordu, ben tanımıyorum. M.G. olaydan üç gün önce bana silahı getirdi. Bana, ‘Silahı eldiven ile tut olayı başkasına yıkacağım’ dedi. Olaydan bir gün önce de Ferizli’ye gittik bana evi gösterdi. Olayı nasıl yapacağımızı konuştuk. Ben sadece korkutmak gayesiyle ateş edeceğiz diye kabul ettim. M.G. ‘Olay yaşandıktan sonra bungalovda saklanır dikkat çekmeyiz’ dedi. Olay günü M.G. beni ablasının telefonundan aradı ve benim ödünç aldığım araçla Ferizli’ye doğru yola çıktık. Olay yerine giderken alkol aldık. Olayın olacağı yere geldik ve uzun süre beklemeye başladık. Ahmet Soğuk’un geldiğini görünce ben silahla arabanın altına doğru ateş ettim. Ahmet Soğuk arabayı durdurunca arabanın camı açıktı ve oradan silahına davrandığını gördüm ve ateş ettim tekrar. Kaçarken M.G.’ye, ‘Söyle olay yerine ambulans göndersinler’ dedim. Kaçarken silahı yol kenarına atmamı M.G. söyledi. Araçla Düzce’ye döndük ve ben internete baktığımda Ahmet Soğuk’un eski belediye başkanı olduğunu öğrendim. M.G. beni aradı, ‘Başımız belada İstanbul’a gitmemiz lazım’ dedi. Bana saç, sakal tıraşı yaptırdı. Beni bir yere bıraktı, telefonumu da aldı. ‘Ben abilerle görüşüp geleceğim’ dedi. Ben bu olayı 175 bin TL için yaptım ama parayı alamadım. Ben kişiyi tanımam ve öldürmeyi asla düşünmedim, sadece korkutacaktım" dedi. "Ben bu olaya karışmak istemedim. N.E. ailemle tehdit etti" Tutuklu sanık M.G., "Ahmet Soğuk’u tanımıyorum. Olayla alakalı hiçbir şekilde bağlantım yok. Ben 2023 yılında felç geçirdim. Haziran 2024 yılında bir fabrikada işe başladım. Doktorun tavsiyesiyle bungalov, sıcak su yerleri gibi mekanlara gitmemi önerdi. Ben N.E. ile görüşüp onunla bungalova gittim. Bir zaman sonra N.E.’nin yanına gittiğimde bana birinin vurulacağını söyledi. M.F.Ö. gece vardiyasındayken N.E.’nin söylediklerini söyledim. Hemen kabul etti. Ben bu olaya karışmak istemedim. N.E. ailemle tehdit etti. O.E. beni aradı ve daha sonra yanına gittim. N.E. de oradaydı ve Ferizli’ye gideceğimizi söyledi. Gittiğimizde bana olay yerini gösterdi burayı M.F.Ö.’ye göstermemi istedi. Orada sonra devam ettik onu bıraktım ve beni bu işe karıştırmamalarını söyledim. Olay günü öncesi M.F.Ö. gelip beni evimden aldı ve Ferizli’ye doğru yola çıktık. M.F.Ö.’ye olay yerini gösterdim ve geri dönerek Sapanca’da bir bungalova gittik. M.F.Ö. birileriyle görüştü kim olduklarını bilmiyorum ama mekan N.E. ve O.E.’ye aitti. Daha sonra eve gittim ve ablam beni uyandırarak M.F.Ö.’nün aşağıda beklediğini söyledi. Yanına gittiğimde bana mekanı tekrar göstermemi istedi ben kabul etmeyince tehdit etti. Daha sonrasında Ferizli’ye doğru yola çıktık. M.F.Ö. gittiğimizde olayı gerçekleştirdi. Benim olayla ilgim sadece tehditlerle olay yerini göstermem ve tehditlerle araç kullanmam. Azmettiren başka isimlerinde olduğunu düşünüyorum. N.E.’nin ihale yüzünden öldürtmek istediğini biliyorum. Kollukta verdiğim ifadeleri kabul etmiyorum. Yolda telefon konuşmaların hepsini M.F.Ö. yaptı. Tehdit edildiğimi söyledim ama polis yazmadı. Cezaevindeyken beni tehdit ettiler. Bu işi üstlen yoksa aileni öldürürüz dediler. Ben böyle bir olay yapmadım, bu kişililerle hareket etmediğim için bir pişmanlığım yok" diye konuştu. "Ben para için kan akıtmam sadece namus için akıtırım" Tutuklu sanık N.E. ise, "Ahmet Soğuk’u tanımam. M.G.’yi bir arkadaş aracılığıyla 4-5 sene önce tanıştım. Olayla ilgili hiçbir bağlantım yoktur. Olayın azmettiricisi değilim. M.F.Ö.’yü tanımam, M.G. onu tehdit ettiğimi söyledi böyle bir şey söz konusu değil. Ben olayın olduğu günün öncesi Balıkesir’e gitmiştim, olayın olduğu gün ise dönüyordum. Ben M.G. ile görüştüğümü hiç bir zaman itiraz etmedim. Ben bungalov işletmeciliği yapıyorum o aracılık ile görüştüm. Biz uzun süredir görüşmüyorduk M.G. ile cezaevinde olan bir arkadaşın paraya sıkıştığını ve para istediğini söyledi. Ben de cezaevinde olanların arkadaşı sevdiğim için para gönderdim. M.G. ile iki kere Ferizli’ye gittim birincisi ev bakmak istediğini söyledi, ikincisi ise cezaevinde olan arkadaşla görüşecekti ben de doğru söyleyip söylemediğini anlamak için gittim ama görüşmeden geri döndük. M.G. bana sürekli Ahmet Soğuk’u soruyordu tanıyor musun diye ben de tanımadığımı söyledim. M.G.’yi birileri maşa olarak tuttu. Suçu benim üzerime atıyorlar. Ahmet Soğuk ve Ferizli ile hiçbir bağlantım yok. Ben para için kan akıtmam sadece namus için akıtırım. Suçsuz yere 17 aydır cezaevinde yatıyorum, beraatımı istiyorum" şeklinde konuştu. "Ben 17 aydır suçsuz yere cezaevindeyim" Tutuklu sanık O.E., "Ahmet Soğuk’u tanımıyorum. M.G.’yi abimin anlattığı kadar tanırım M.G. ile benim sadece bir kere yüz yüze görüşmüşlüğüm var. Abim bana, ‘eğer üzerinde 5 bin TL var ise M.G.’ye ver’ dedi. Bir tek görüşmem orada vardır. Olaydan bir gün önce M.G. beni bungalov için aradı. Ben 17 aydır suçsuz yere cezaevindeyim, eşim ve çocuklarım tek kaldılar. Beraatimi talep ediyorum" ifadelerini kullandı. "Ben N.E.’nin öldürdüğünü sadece duydum" Mahkemede tanık olarak dinlenen C.D., "N.E.’ yi cezaevinden tanırım bunun dışında başka bir tanıdıklarım yok. Ben N.E.’nin öldürdüğünü sadece duydum ve azmettirici olarak biliyordum ama öyle değilmiş. Dava ile bildiğim tek şey budur" dedi. cumhuriyet savcısı sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep etti. Mahkeme heyeti ise sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.