Yerel Haberler
Iğdır
Iğdırlılardan Çağrı: "Kirli havadan dolayı ölmek istemiyoruz" 08 Aralık 2025 Pazartesi - 16:39:27 Dünya Hava Kalitesi Endeksi’ne göre 1 Aralık’ta Türkiye’nin en kirli havasına sahip ili olarak kaydedilen Iğdır’da hava kirliliği hem yaz hem de kış aylarında kritik seviyelerde seyrediyor. Rüzgar sirkülasyonunun zayıf olması nedeniyle kentte havada asılı kalan partikül madde yoğunluğu özellikle kasım ayında tehlikeli seviyelere ulaşıyor. Doğu’nun Çukurova’sı olarak bilinen Iğdır’ın Türkiye ve Avrupa’nın en kirli kenti olmasından dolayı şehirde yaşayanlar durumdan rahatsız. Partikül madde yoğunluğunun kasım ayında tehlikeli seviyeye çıkma durumunun halk sağlığını ciddi biçimde tehdit ettiğini belirten Kadim Aşiretler Federasyonu Iğdır İl Başkanı Ferhat Armağan, Iğdır’daki 25 aşiretin liderleri ve yaklaşık 150 kanaat önderi adına bir açıklama yaptı. "Iğdır, Türkiye’nin ve Avrupa’nın en kirli havasına sahip" Açıklamada, kentte uzun süredir devam eden hava kirliliğinin yaşamı olumsuz etkilediğini belirten Armağan, şu ifadeleri kullandı: "Son dönemde Iğdır’da hava kirliliği ciddi boyutlara ulaştı. Kentimiz Türkiye’nin ve hatta Avrupa’nın en kirli, zehirli havasına maalesef sahiptir. Bu durum toplumda hastalıkların artmasına neden oluyor. Yanı başımızda Ermenistan’ın Metzamor nükleer santrali var. Iğdır’da bazen 20–25 gün boyunca yoğun bir sis ve kirli tabaka oluşuyor, güneş dahi görülmüyor." Nüfusun daha yüksek ve havadar bölgelere taşınması önerisi Armağan, kentin hem deprem bölgesinde yer alması hem de hava sirkülasyonunun yetersizliği sebebiyle Iğdır’ın gelecekteki şehir planlamasının daha yüksekte bulunan, temiz havaya sahip bölgelere kaydırılması gerektiğini ifade etti. "Büyüklerimizden, Iğdır’ın nüfusunun daha havadar ve güvenli alanlara taşınmasını talep ediyoruz. Bu, hem deprem riski hem de hava kirliliğinin azaltılması açısından önemlidir." "Yağmur yağdığında çamur yağıyor" Armağan, kentte yağmur sonrası havadaki yoğun partiküller nedeniyle "çamur yağışı" görüldüğünü söyleyerek durumun aciliyetine dikkat çekti: "Iğdır’da yağmur yağdığında havadaki yoğun kirli partiküller nedeniyle adeta çamur yağıyor. Bu, çok acil bir durumdur." Doğalgaz eksikliği ve kömür kullanımı kirliliği artırıyor Hava kirliliğinin başlıca nedenlerinden birinin doğalgaz altyapısının yetersizliği olduğunu belirten Armağan, yakın köylere ve mahallelere doğalgazın hızla ulaştırılması gerektiğini söyledi. Ayrıca kömür ve hayvansal atık yakmanın da kirliliği artırdığı belirtildi. Cumhurbaşkanına çağrı: "Iğdır’a acil tedbir alınsın" Açıklamanın sonunda Armağan, tüm yetkililere ve özellikle Cumhurbaşkanı’na seslenerek Iğdır’daki hava kirliliği sorununun acilen ele alınmasını istedi: "Iğdır’ın bu zehirli havası hem Türkiye’nin hem Avrupa’nın en kötü hava kalitesine sahip. Halkımızın bu kirli havadan dolayı zehirlenip ölmesini istemiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımıza buradan sesleniyoruz; Iğdır için acil ve özel tedbirler alınmalıdır" dedi.
08 Aralık 2025 Pazartesi - 16:27 Iğdırlılardan Çağrı: "Kirli havadan dolayı ölmek istemiyoruz" Dünya Hava Kalitesi Endeksi’ne göre 1 Aralık’ta Türkiye’nin en kirli havasına sahip ili olarak kaydedilen Iğdır’da hava kirliliği hem yaz hem de kış aylarında kritik seviyelerde seyrediyor. Rüzgar sirkülasyonunun zayıf olması nedeniyle kentte havada asılı kalan partikül madde yoğunluğu özellikle kasım ayında tehlikeli seviyelere ulaşıyor. Doğu’nun Çukurova’sı olarak bilinen Iğdır’ın Türkiye ve Avrupa’nın en kirli kenti olmasından dolayı şehirde yaşayanlar durumdan rahatsız. Partikül madde yoğunluğunun kasım ayında tehlikeli seviyeye çıkma durumunun halk sağlığını ciddi biçimde tehdit ettiğini belirten Kadim Aşiretler Federasyonu Iğdır İl Başkanı Ferhat Armağan, Iğdır’daki 25 aşiretin liderleri ve yaklaşık 150 kanaat önderi adına bir açıklama yaptı. "Iğdır, Türkiye’nin ve Avrupa’nın en kirli havasına sahip" Açıklamada, kentte uzun süredir devam eden hava kirliliğinin yaşamı olumsuz etkilediğini belirten Armağan, şu ifadeleri kullandı: "Son dönemde Iğdır’da hava kirliliği ciddi boyutlara ulaştı. Kentimiz Türkiye’nin ve hatta Avrupa’nın en kirli, zehirli havasına maalesef sahiptir. Bu durum toplumda hastalıkların artmasına neden oluyor. Yanı başımızda Ermenistan’ın Metzamor nükleer santrali var. Iğdır’da bazen 20-25 gün boyunca yoğun bir sis ve kirli tabaka oluşuyor, güneş dahi görülmüyor." Nüfusun daha yüksek ve havadar bölgelere taşınması önerisi Armağan, kentin hem deprem bölgesinde yer alması hem de hava sirkülasyonunun yetersizliği sebebiyle Iğdır’ın gelecekteki nüfus planlamasının daha yüksekte bulunan, temiz havaya sahip bölgelere kaydırılması gerektiğini ifade etti. "Büyüklerimizden, Iğdır’ın nüfusunun daha havadar ve güvenli alanlara taşınmasını talep ediyoruz. Bu, hem deprem riski hem de hava kirliliğinin azaltılması açısından önemlidir." "Yağmur yağdığında çamur yağıyor" Armağan, kentte yağmur sonrası havadaki yoğun partiküller nedeniyle "çamur yağışı" görüldüğünü söyleyerek durumun aciliyetine dikkat çekti: "Iğdır’da yağmur yağdığında havadaki yoğun kirli partiküller nedeniyle adeta çamur yağıyor. Bu, çok acil bir durumdur." Doğalgaz eksikliği ve kömür kullanımı kirliliği artırıyor Hava kirliliğinin başlıca nedenlerinden birinin doğalgaz altyapısının yetersizliği olduğunu belirten Armağan, yakın köylere ve mahallelere doğalgazın hızla ulaştırılması gerektiğini söyledi. Ayrıca kömür ve hayvansal atık yakımının da kirliliği artırdığı belirtildi. Cumhurbaşkanına çağrı: "Iğdır’a acil tedbir alınsın" Açıklamanın sonunda Armağan, tüm yetkililere ve özellikle Cumhurbaşkanı’na seslenerek Iğdır’daki hava kirliliği sorununun acilen ele alınmasını istedi: "Iğdır’ın bu zehirli havası hem Türkiye’nin hem Avrupa’nın en kötü hava kalitesine sahip. Halkımızın bu kirli havadan dolayı zehirlenip ölmesini istemiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımıza buradan sesleniyoruz; Iğdır için acil ve özel tedbirler alınmalıdır." dedi.
07 Aralık 2025 Pazar - 17:06 Iğdır FK - Adana Demirspor maçının ardından Trendyol 1. Lig’in 16. haftasında oynanan Iğdır FK-Adana Demirspor maçının ardından teknik direktörler açıklamalarda bulundu. Trendyol 1. Lig’in 16. haftasında Iğdır FK, sahasında karşılaştığı Adana Demirspor’u 4-1 mağlup etti. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Iğdır FK Teknik Direktörü İbrahim Üzülmez, sahada gösterdikleri mücadeleden dolayı Adana Demirspor futbolcularını tebrik ederek, "Hakikaten zor şartlarda mücadele etmelerine rağmen, uzun bir seyahat etmelerine rağmen verdikleri özverili mücadelelerinden dolayı kendilerine çok teşekkür ediyorum. Saygı da duyuyorum. Saha içerisinde bir şekilde en iyisini yapmaya çalışıyorlar. Tabii ki hedefleri var, bugün de oyun içerisine baktığınız zaman hatalar yaptılar ama hatalara rağmen ben onların ortaya koyduğu karakterlerinden dolayı da Adana Demirspor’daki genç kardeşlerimi tebrik ediyorum. Onların önünde saygıyla eğiliyorum" dedi. Çok farklı bir maçın ortaya çıktığını söyleyen Üzülmez, "Bu tür maçlar kağıt üstünde çok kolay gibi görünür ama saha içerisinde mücadele etmediğiniz zaman, fiziksel anlamda rakibe uzak oynadığınız zaman, temas etmediğiniz zaman işte ne kadar sıkıntı yaşadığımızı 2-0’dan sonraki pozisyonda gördük. Çok değişik bir maçtı" diye konuştu. Hedeflerine gitmek için çalıştıklarını belirten Üzülmez, "Bizim geldiğimiz günden itibaren, İbrahim Üzülmez olarak 10 haftalık periyotta bu maçla beraber 20 puan barajını yakalayarak 2 puanlık bir totemi yakaladık. Dolayısıyla bu süre içerisinde bu maratonda hedeflerimize ulaştık. Zaten bu puan barajı bizi bir şekilde zirveye götürür ama şunu söylemek gerekiyor, tabii ki saha içerisinde değiştirmemiz gereken çok yön de var. Çok fazla pas hatası yapıyoruz. Oyuncu grubunun isteğinden, arzusundan memnunum ama tabi bazen gireni, çıkanı, vücut dili vesaire çok kolay işler değil. Çünkü arka planı güçlü bir takımız ve güçlü takımı da ayakta tutmak için, birlikte tutmak için de çok da kolay değil. Biz onu başardık. Bu süreç içerisinde başardık. Bundan sonraki süreçlere bu camiayı hedeflere götürmek istiyoruz" ifadelerini kullandı. Ligin zor olduğunu ifade eden Üzülmez, "Bu dikenli yolda da emin adımlarla yürümek istiyoruz. Bu süre içerisinde şimdi önümüzdeki hafta oynayacağımız Pendik, Sivas ve Amed deplasmanlarını da çok önemsiyoruz. Bu maçlardan istediğimiz maksimum puanları çıkarmak istiyoruz. Bir kez daha Adana Demir’deki genç kardeşlerimi tebrik ediyorum. Oyuncularımı kutluyorum. İnşallah bundan sonraki sürede de biz istikrarlı bir şekilde yolumuza emin adımlarla devam ederiz" şeklinde konuştu. Adana Demirspor teknik direktörü Kubilayhan Yücel ise, şunları söyledi: "Genç çocuklarla iyi bir mücadele ettiğimizi düşünüyorum. Çocuklar ellerinden geleni yaptılar, koştular, mücadele ettiler. Tecrübesizlik tabii ki. Her geçen gün biraz daha iyi oynamaya gayret ediyoruz. Rakibi tebrik ederim, gayet kaliteli ve tecrübeli bir ekip, onları da kutluyorum."
Iğdırlılardan Çağrı: "Kirli havadan dolayı ölmek istemiyoruz"
08 Aralık 2025 Pazartesi - 16:39 Iğdırlılardan Çağrı: "Kirli havadan dolayı ölmek istemiyoruz" Dünya Hava Kalitesi Endeksi’ne göre 1 Aralık’ta Türkiye’nin en kirli havasına sahip ili olarak kaydedilen Iğdır’da hava kirliliği hem yaz hem de kış aylarında kritik seviyelerde seyrediyor. Rüzgar sirkülasyonunun zayıf olması nedeniyle kentte havada asılı kalan partikül madde yoğunluğu özellikle kasım ayında tehlikeli seviyelere ulaşıyor. Doğu’nun Çukurova’sı olarak bilinen Iğdır’ın Türkiye ve Avrupa’nın en kirli kenti olmasından dolayı şehirde yaşayanlar durumdan rahatsız. Partikül madde yoğunluğunun kasım ayında tehlikeli seviyeye çıkma durumunun halk sağlığını ciddi biçimde tehdit ettiğini belirten Kadim Aşiretler Federasyonu Iğdır İl Başkanı Ferhat Armağan, Iğdır’daki 25 aşiretin liderleri ve yaklaşık 150 kanaat önderi adına bir açıklama yaptı. "Iğdır, Türkiye’nin ve Avrupa’nın en kirli havasına sahip" Açıklamada, kentte uzun süredir devam eden hava kirliliğinin yaşamı olumsuz etkilediğini belirten Armağan, şu ifadeleri kullandı: "Son dönemde Iğdır’da hava kirliliği ciddi boyutlara ulaştı. Kentimiz Türkiye’nin ve hatta Avrupa’nın en kirli, zehirli havasına maalesef sahiptir. Bu durum toplumda hastalıkların artmasına neden oluyor. Yanı başımızda Ermenistan’ın Metzamor nükleer santrali var. Iğdır’da bazen 20–25 gün boyunca yoğun bir sis ve kirli tabaka oluşuyor, güneş dahi görülmüyor." Nüfusun daha yüksek ve havadar bölgelere taşınması önerisi Armağan, kentin hem deprem bölgesinde yer alması hem de hava sirkülasyonunun yetersizliği sebebiyle Iğdır’ın gelecekteki şehir planlamasının daha yüksekte bulunan, temiz havaya sahip bölgelere kaydırılması gerektiğini ifade etti. "Büyüklerimizden, Iğdır’ın nüfusunun daha havadar ve güvenli alanlara taşınmasını talep ediyoruz. Bu, hem deprem riski hem de hava kirliliğinin azaltılması açısından önemlidir." "Yağmur yağdığında çamur yağıyor" Armağan, kentte yağmur sonrası havadaki yoğun partiküller nedeniyle "çamur yağışı" görüldüğünü söyleyerek durumun aciliyetine dikkat çekti: "Iğdır’da yağmur yağdığında havadaki yoğun kirli partiküller nedeniyle adeta çamur yağıyor. Bu, çok acil bir durumdur." Doğalgaz eksikliği ve kömür kullanımı kirliliği artırıyor Hava kirliliğinin başlıca nedenlerinden birinin doğalgaz altyapısının yetersizliği olduğunu belirten Armağan, yakın köylere ve mahallelere doğalgazın hızla ulaştırılması gerektiğini söyledi. Ayrıca kömür ve hayvansal atık yakmanın da kirliliği artırdığı belirtildi. Cumhurbaşkanına çağrı: "Iğdır’a acil tedbir alınsın" Açıklamanın sonunda Armağan, tüm yetkililere ve özellikle Cumhurbaşkanı’na seslenerek Iğdır’daki hava kirliliği sorununun acilen ele alınmasını istedi: "Iğdır’ın bu zehirli havası hem Türkiye’nin hem Avrupa’nın en kötü hava kalitesine sahip. Halkımızın bu kirli havadan dolayı zehirlenip ölmesini istemiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımıza buradan sesleniyoruz; Iğdır için acil ve özel tedbirler alınmalıdır" dedi.
Iğdırlılardan Çağrı: "Kirli havadan dolayı ölmek istemiyoruz"
08 Aralık 2025 Pazartesi - 16:27 Iğdırlılardan Çağrı: "Kirli havadan dolayı ölmek istemiyoruz" Dünya Hava Kalitesi Endeksi’ne göre 1 Aralık’ta Türkiye’nin en kirli havasına sahip ili olarak kaydedilen Iğdır’da hava kirliliği hem yaz hem de kış aylarında kritik seviyelerde seyrediyor. Rüzgar sirkülasyonunun zayıf olması nedeniyle kentte havada asılı kalan partikül madde yoğunluğu özellikle kasım ayında tehlikeli seviyelere ulaşıyor. Doğu’nun Çukurova’sı olarak bilinen Iğdır’ın Türkiye ve Avrupa’nın en kirli kenti olmasından dolayı şehirde yaşayanlar durumdan rahatsız. Partikül madde yoğunluğunun kasım ayında tehlikeli seviyeye çıkma durumunun halk sağlığını ciddi biçimde tehdit ettiğini belirten Kadim Aşiretler Federasyonu Iğdır İl Başkanı Ferhat Armağan, Iğdır’daki 25 aşiretin liderleri ve yaklaşık 150 kanaat önderi adına bir açıklama yaptı. "Iğdır, Türkiye’nin ve Avrupa’nın en kirli havasına sahip" Açıklamada, kentte uzun süredir devam eden hava kirliliğinin yaşamı olumsuz etkilediğini belirten Armağan, şu ifadeleri kullandı: "Son dönemde Iğdır’da hava kirliliği ciddi boyutlara ulaştı. Kentimiz Türkiye’nin ve hatta Avrupa’nın en kirli, zehirli havasına maalesef sahiptir. Bu durum toplumda hastalıkların artmasına neden oluyor. Yanı başımızda Ermenistan’ın Metzamor nükleer santrali var. Iğdır’da bazen 20-25 gün boyunca yoğun bir sis ve kirli tabaka oluşuyor, güneş dahi görülmüyor." Nüfusun daha yüksek ve havadar bölgelere taşınması önerisi Armağan, kentin hem deprem bölgesinde yer alması hem de hava sirkülasyonunun yetersizliği sebebiyle Iğdır’ın gelecekteki nüfus planlamasının daha yüksekte bulunan, temiz havaya sahip bölgelere kaydırılması gerektiğini ifade etti. "Büyüklerimizden, Iğdır’ın nüfusunun daha havadar ve güvenli alanlara taşınmasını talep ediyoruz. Bu, hem deprem riski hem de hava kirliliğinin azaltılması açısından önemlidir." "Yağmur yağdığında çamur yağıyor" Armağan, kentte yağmur sonrası havadaki yoğun partiküller nedeniyle "çamur yağışı" görüldüğünü söyleyerek durumun aciliyetine dikkat çekti: "Iğdır’da yağmur yağdığında havadaki yoğun kirli partiküller nedeniyle adeta çamur yağıyor. Bu, çok acil bir durumdur." Doğalgaz eksikliği ve kömür kullanımı kirliliği artırıyor Hava kirliliğinin başlıca nedenlerinden birinin doğalgaz altyapısının yetersizliği olduğunu belirten Armağan, yakın köylere ve mahallelere doğalgazın hızla ulaştırılması gerektiğini söyledi. Ayrıca kömür ve hayvansal atık yakımının da kirliliği artırdığı belirtildi. Cumhurbaşkanına çağrı: "Iğdır’a acil tedbir alınsın" Açıklamanın sonunda Armağan, tüm yetkililere ve özellikle Cumhurbaşkanı’na seslenerek Iğdır’daki hava kirliliği sorununun acilen ele alınmasını istedi: "Iğdır’ın bu zehirli havası hem Türkiye’nin hem Avrupa’nın en kötü hava kalitesine sahip. Halkımızın bu kirli havadan dolayı zehirlenip ölmesini istemiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımıza buradan sesleniyoruz; Iğdır için acil ve özel tedbirler alınmalıdır." dedi.
Iğdır FK - Adana Demirspor maçının ardından
07 Aralık 2025 Pazar - 17:06 Iğdır FK - Adana Demirspor maçının ardından Trendyol 1. Lig’in 16. haftasında oynanan Iğdır FK-Adana Demirspor maçının ardından teknik direktörler açıklamalarda bulundu. Trendyol 1. Lig’in 16. haftasında Iğdır FK, sahasında karşılaştığı Adana Demirspor’u 4-1 mağlup etti. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Iğdır FK Teknik Direktörü İbrahim Üzülmez, sahada gösterdikleri mücadeleden dolayı Adana Demirspor futbolcularını tebrik ederek, "Hakikaten zor şartlarda mücadele etmelerine rağmen, uzun bir seyahat etmelerine rağmen verdikleri özverili mücadelelerinden dolayı kendilerine çok teşekkür ediyorum. Saygı da duyuyorum. Saha içerisinde bir şekilde en iyisini yapmaya çalışıyorlar. Tabii ki hedefleri var, bugün de oyun içerisine baktığınız zaman hatalar yaptılar ama hatalara rağmen ben onların ortaya koyduğu karakterlerinden dolayı da Adana Demirspor’daki genç kardeşlerimi tebrik ediyorum. Onların önünde saygıyla eğiliyorum" dedi. Çok farklı bir maçın ortaya çıktığını söyleyen Üzülmez, "Bu tür maçlar kağıt üstünde çok kolay gibi görünür ama saha içerisinde mücadele etmediğiniz zaman, fiziksel anlamda rakibe uzak oynadığınız zaman, temas etmediğiniz zaman işte ne kadar sıkıntı yaşadığımızı 2-0’dan sonraki pozisyonda gördük. Çok değişik bir maçtı" diye konuştu. Hedeflerine gitmek için çalıştıklarını belirten Üzülmez, "Bizim geldiğimiz günden itibaren, İbrahim Üzülmez olarak 10 haftalık periyotta bu maçla beraber 20 puan barajını yakalayarak 2 puanlık bir totemi yakaladık. Dolayısıyla bu süre içerisinde bu maratonda hedeflerimize ulaştık. Zaten bu puan barajı bizi bir şekilde zirveye götürür ama şunu söylemek gerekiyor, tabii ki saha içerisinde değiştirmemiz gereken çok yön de var. Çok fazla pas hatası yapıyoruz. Oyuncu grubunun isteğinden, arzusundan memnunum ama tabi bazen gireni, çıkanı, vücut dili vesaire çok kolay işler değil. Çünkü arka planı güçlü bir takımız ve güçlü takımı da ayakta tutmak için, birlikte tutmak için de çok da kolay değil. Biz onu başardık. Bu süreç içerisinde başardık. Bundan sonraki süreçlere bu camiayı hedeflere götürmek istiyoruz" ifadelerini kullandı. Ligin zor olduğunu ifade eden Üzülmez, "Bu dikenli yolda da emin adımlarla yürümek istiyoruz. Bu süre içerisinde şimdi önümüzdeki hafta oynayacağımız Pendik, Sivas ve Amed deplasmanlarını da çok önemsiyoruz. Bu maçlardan istediğimiz maksimum puanları çıkarmak istiyoruz. Bir kez daha Adana Demir’deki genç kardeşlerimi tebrik ediyorum. Oyuncularımı kutluyorum. İnşallah bundan sonraki sürede de biz istikrarlı bir şekilde yolumuza emin adımlarla devam ederiz" şeklinde konuştu. Adana Demirspor teknik direktörü Kubilayhan Yücel ise, şunları söyledi: "Genç çocuklarla iyi bir mücadele ettiğimizi düşünüyorum. Çocuklar ellerinden geleni yaptılar, koştular, mücadele ettiler. Tecrübesizlik tabii ki. Her geçen gün biraz daha iyi oynamaya gayret ediyoruz. Rakibi tebrik ederim, gayet kaliteli ve tecrübeli bir ekip, onları da kutluyorum."
Iğdır’da özel gereksinimli bireyler bir günlüğüne kafe işletti
03 Aralık 2025 Çarşamba - 15:47 Iğdır’da özel gereksinimli bireyler bir günlüğüne kafe işletti Iğdır’da 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla özel gereksinimli bireyler bir günlüğüne kafe işletti. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında Iğdır Özel Eğitim İş Uygulama Merkezi (Okulu) tarafından anlamlı bir farkındalık programı düzenlendi. Etkinlik çerçevesinde Iğdır Özel Eğitim İş Uygulama Merkezi (Okulu) öğretmenleri, gerçekleştirdikleri sosyal sorumluluk projesi kapsamında Vali Yolu Caddesi’ndeki bir kafede mutfağa girerek çay, pasta, börek, gözleme, çiğ köfte ve çeşitli ürünlerin hazırlığını yaptı. Özel gereksinimli öğrenciler ise hazırlanan yiyecek ve içecekleri müşterilere servis ederek kafede aktif olarak görev aldı. Özel gereksinimli bireylere fırsat sunulduğunda günlük yaşamın her alanında başarılı olabileceklerini ortaya koymayı amaçlayan proje, vatandaşların yoğun ilgisini ve takdirini topladı. Etkinlik kapsamında konuşan Okul Müdür Yardımcısı Funda Demirsoy, Empati Kafe’nin amacının özel gereksinimli öğrencilerin toplumla daha fazla iç içe olmasını sağlamak olduğunu belirtti. Demirsoy, öğrencilerin hem yemek hazırlama hem de servis yapma süreçlerine aktif olarak dahil edildiğini vurgulayarak şunları söyledi: "Bugün burada çocuklarımızı halkla buluşturmak, onları topluma kazandırmak için çalışıyoruz. Onlara garsonluk yaptırıyor, yemek hazırlatıyoruz. Yiyeceklerin tamamını öğretmenlerimiz hazırladı, paketleyerek buraya getirdi. Elde edilen gelir tamamen öğrencilerimizin ihtiyaçları için kullanılacak. Her bireyin bir engelli adayı olduğunu unutmamalıyız. Halkın bilinçlenmesi, bu çocukları kabullenmesi ve onlarla birlikte yaşamayı öğrenmesi gerekiyor. Öğrencilerimizi sık sık dışarı çıkarıyor, kurumlara götürüyor, gezilere çıkartıyor, kuaföre ve alışverişe götürerek hayatı deneyimlemelerini sağlıyoruz." Okul Müdür Yardımcısı Abubekir Gülten ise otizmin bir eksiklik değil, farklılık olduğunun altını çizerek sevginin özel gereksinimli çocuklar için en önemli iyileştirici güç olduğunu ifade etti. Gülten, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Otizm bir eksiklik değil, farklılıktır. Onlar toplumun bir parçasıdır. Sevgiyle yaklaşıldığında karşılığını fazlasıyla veriyorlar. Sloganımız ’Sevgi iyileştirir.’ Etkinliklerimizde havuzdan kuaföre, alışverişten servis eğitimine kadar birçok alanda onları topluma entegre etmeye çalışıyoruz. Aynı zamanda toplumun bilinçlenmesini de hedefliyoruz. Türkiye genelinde özel gereksinimli birey sayısının arttığını biliyoruz ve bu nedenle herkesin kol kola vererek birlikte hareket etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu tür etkinliklerle insanların bunu görmesini sağlamaya çalışıyoruz."
Iğdır’da özel gereksinimli bireyler bir günlüğüne kafe işletti
03 Aralık 2025 Çarşamba - 15:26 Iğdır’da özel gereksinimli bireyler bir günlüğüne kafe işletti Iğdır’da 3 Aralık Dünya engelliler günü dolayısıyla özel gereksinimli bireyler bir günlüğüne kafe işletti. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında Iğdır Özel Eğitim İş Uygulama Merkezi (Okulu) tarafından anlamlı bir farkındalık programı düzenlendi. Etkinlik çerçevesinde Iğdır Özel Eğitim İş Uygulama Merkezi (Okulu) öğretmenleri, gerçekleştirdikleri sosyal sorumluluk projesi kapsamında Vali Yolu Caddesi’ndeki bir kafede mutfağa girerek çay, pasta, börek, gözleme, çiğ köfte ve çeşitli ürünlerin hazırlığını yaptı. Özel gereksinimli öğrenciler ise hazırlanan yiyecek ve içecekleri müşterilere servis ederek kafede aktif olarak görev aldı. Özel gereksinimli bireylere fırsat sunulduğunda günlük yaşamın her alanında başarılı olabileceklerini ortaya koymayı amaçlayan proje, vatandaşların yoğun ilgisini ve takdirini topladı. Etkinlik kapsamında konuşan Okul Müdür Yardımcısı Funda Demirsoy, Empati Kafe’nin amacının özel gereksinimli öğrencilerin toplumla daha fazla iç içe olmasını sağlamak olduğunu belirtti. Demirsoy, öğrencilerin hem yemek hazırlama hem de servis yapma süreçlerine aktif olarak dahil edildiğini vurgulayarak şunları söyledi: "Bugün burada çocuklarımızı halkla buluşturmak, onları topluma kazandırmak için çalışıyoruz. Onlara garsonluk yaptırıyor, yemek hazırlatıyoruz. Yiyeceklerin tamamını öğretmenlerimiz hazırladı, paketleyerek buraya getirdi. Elde edilen gelir tamamen öğrencilerimizin ihtiyaçları için kullanılacak. Her bireyin bir engelli adayı olduğunu unutmamalıyız. Halkın bilinçlenmesi, bu çocukları kabullenmesi ve onlarla birlikte yaşamayı öğrenmesi gerekiyor. Öğrencilerimizi sık sık dışarı çıkarıyor; kurumlara götürüyor, gezilere çıkartıyor, kuaföre ve alışverişe götürerek hayatı deneyimlemelerini sağlıyoruz." Okul Müdür Yardımcısı Abubekir Gülten ise otizmin bir eksiklik değil, farklılık olduğunun altını çizerek sevginin özel gereksinimli çocuklar için en önemli iyileştirici güç olduğunu ifade etti. Gülten, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Otizm bir eksiklik değil, farklılıktır. Onlar toplumun bir parçasıdır. Sevgiyle yaklaşıldığında karşılığını fazlasıyla veriyorlar. Sloganımız ‘Sevgi iyileştirir.’ Etkinliklerimizde havuzdan kuaföre, alışverişten servis eğitimine kadar birçok alanda onları topluma entegre etmeye çalışıyoruz. Aynı zamanda toplumun bilinçlenmesini de hedefliyoruz. Türkiye genelinde özel gereksinimli birey sayısının arttığını biliyoruz ve bu nedenle herkesin kol kola vererek birlikte hareket etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu tür etkinliklerle insanların bunu görmesini sağlamaya çalışıyoruz."
Iğdırlı göçerler, zorlu yolculuğun ardından Iğdır’a ulaştı
03 Aralık 2025 Çarşamba - 10:38 Iğdırlı göçerler, zorlu yolculuğun ardından Iğdır’a ulaştı Bahar ve yaz aylarında hayvanları için daha verimli otlaklar bulmak amacıyla Van, Kars, Ağrı ve Ardahan’ın yüksek rakımlı yaylalarına çıkan Iğdırlı göçerler, binlerce hayvanla gerçekleştirdikleri zorlu dönüş yolculuğunu tamamlayarak Iğdır’a ulaştı. İlkbaharda sürüleriyle birlikte yola çıkan göçerler, zengin bitki örtüsü ve bol su kaynaklarıyla bilinen bölge yaylalarında yazı geçirdikten sonra eylül ayının sonlarına doğru dönüş hazırlıklarına başlıyor. Ortalama 1 ila 2 ay süren yolculuk boyunca dağları, tepeleri ve ovaları aşan göçerler, konaklayarak ilerledikleri yolculuğun ardından köylerine varmanın sevincini yaşıyor. Iğdır’a ulaşan göçerler, kiraladıkları arazilerde bir süre hayvanlarını otlatmayı sürdürecek. Havanın olumsuzlaşmasıyla birlikte ise sürüler ahırlara alınacak. Göçerlerin zorlu yolculuğu, her yıl olduğu gibi mart ayı itibarıyla yeniden başlayacak. Hayvanları sarılık hastalığından korumak için yüksek yaylalara gittiklerini belirten Emrah Kıyga;"Biz göçebe çobanız. Biz ilkbahar ayında Ağrı Dağı’na çıkıyoruz. Ağrı Dağı’nda barınıyoruz birkaç ay. Ondan sonra sarılık hastalığından dolayı hayvanlarımız telef oluyor. Çünkü Iğdır’da sıcaklık olduğu zaman sarılık hastalığı çıkıyor. Hayvanlar telef oluyor. Biz de onun için daha yüksek yaylalara çıkıyoruz. Mesela Ağrı, Van, Erzurum, Bingöl, Karlıova, Artvin, Ardahan, Kars taraflarına geçiyoruz. Kışa doğru da dönüş sağlıyoruz. Şap hastalığından dolayı çok hayvanlarımız telef oldu. Nakliyat pahalı olduğu için biz de yükleyemiyoruz" İlkbahar ayında yaylaya gittiklerinde ekin olduğu için sıkıntı yaşadıklarını belirten Kıyga; "Biz böyle yaya geliyoruz. Biz yaya geldiğimiz zaman da bize çok sıkıntı çıkartıyorlar. Sonbaharda mesela şöyle bir şey var. Ekin yok, arazi yok. Biz yol geçip geliyoruz. Bize çok bahar ayında sıkıntı çıkartıyorlar. Hayvanlarımızı bizden alıyorlar. Ceza kesiyorlar. Biz çok sıkıntı çekiyoruz. Lakin çok şükür biz iyiyiz. Şu anda da memleketimizdeyiz. Mesela yazın Haziran, Ağustos, Temmuz yani üç ay hayvanların sağım sezonu var. Sağım sezonu bittiği zaman biz o zaman yol gidiyoruz. Yani sağım sezonu bitmeden biz yol gitmiyoruz. Sağım sezonundan sonra yol gidiyoruz. Şehir değiştiriyoruz. Erzurum, Ardahan, Kars, Artvin. Biz Buradan çıktığımız zaman bir ay yol gidiyoruz. Mesela yazın bir yayla kiralıyoruz. Hayvanların sağımı oluyor. Sağım sezonu için sağım sezonu bitmeden önce biz oraya gidiyoruz. Mesela Van’da yer kiralıyoruz. Bir ay yol gidiyoruz. Oraya geçtiğimiz zaman hayvanlarımızı sağıyoruz. Eylül ayının sonlarına doğru sağım sezonu bittiği zaman biz de oradan çıkıyoruz. Artık yol geliyoruz. Hayvanlar da artık içeri gelecek. Çünkü artık kış geliyor. Bizim Iğdır’da otlağımız yok. Zaten sebep budur. Yani biz bunun için Iğdır’dan çıkıyoruz. Çünkü Iğdır’da otlağımız yok. Onun için şimdi gidecek mesela bu 30 kişinin koyunudur. Gidecek mesela herkes kendi hayvanını ayıracak. Tabii herkesin kendine göre bir yeri var ama bir hafta 10 gün otlar otlamaz artık içeri girecek 3. aya kadar" dedi.
Türkiye’de hava kirliliği alarmı: En kirli il yine Iğdır
02 Aralık 2025 Salı - 14:33 Türkiye’de hava kirliliği alarmı: En kirli il yine Iğdır Dünya Hava Kalitesi Endeksi’ne göre Iğdır, 1 Aralık’ta yeniden Türkiye’nin en kirli havasına sahip ili oldu; uzmanlar kirli havanın her yıl on binlerce erken ölüme yol açabileceği uyarısında bulunuyor. Dünya Hava Kalitesi Endeksi projesinin verilerine göre, Türkiye’nin en kirli havasına sahip ili 1 Aralık’ta yeniden Iğdır oldu. Kent, 26 Kasım’da ulaştığı 443 AQI skoru ile ülkenin en kirli ili olarak kayıtlara geçmişti. Kısa aralıklarla tekrarlanan bu yüksek kirlilik seviyeleri, bölgede yaşayan vatandaşları endişelendiriyor. Uzmanlar, hava kirliliğinin astım, kanser, felç ve kronik akciğer hastalıkları dahil pek çok ciddi sağlık sorununa yol açtığını belirtiyor. Yüksek seviyelerde kirli havaya maruz kalmanın çocuklarda bilimle alakalı gelişimi bozabildiği, ruh sağlığını olumsuz etkileyebildiği ve diyabet gibi mevcut hastalıkları ağırlaştırabildiği ifade ediliyor. Iğdır’daki hava kirliliğinin en temel nedenleri arasında, kenti çepeçevre saran dağların hava sirkülasyonunu yavaşlatması gösteriliyor. Bunun yanında kalitesiz kömür kullanımı, aşırı betonlaşma, doğal gaz kullanımın az olması, şehirde hayvan besiciliğin devam etmesi. çevre kirliliği, yıllardır bitmeyen alt yapı çalışmaları, plansız şehirleşme de kirliliği artıran önemli etkenler arasında. Kentte yalnızca hava kirliliği değil, bir diğer ciddi risk de radyasyon. Bu riskin kaynağı ise Ermenistan sınırında yer alan Metsamor Nükleer Santralı. Bu durumun, bölgede kanser vakaları ile KOAH ve astım gibi solunum yolu hastalıklarının yaygın görülmesine katkı sunduğu belirtiliyor. Temiz Hava Hakkı Platformu’nun (THHP) raporuna göre Iğdır’da son yıllarda meydana gelen her üç ölümden birinin hava kirliliğiyle ilişkili olduğu aktarılıyor. Hava kirliliği için yeterli önlem alınmadığına değinen vatandaşlar yetkililere çağrıda bulundu. Türkiye’de 81 ilin içerisinde en fazla hava kirliliği olan ilin Iğdır olduğunu belirten Allahverdi Kum, "Iğdır merkezi olsun, köyleri olsun, her taraf da hava kirliliği etkindir. Iğdır’da yeterli derecede doğal gaz yoktur. Iğdır’ın daha etrafındaki bazı mahallelerinde bile doğal gaz yoktur. Onun için kömür ve tezek yakıldığı için bir de Iğdır ili böyle çukurda olduğu için dört etrafı dağlarla çevrili olduğu için hava kirliliği Iğdır’da fazladır. Yukarıya çıktığınız zaman Doğubayazıt’tan bu tarafa doğru geldiğiniz zaman özellikle akşamları Iğdır’ın sokak lambaları kirlilikten gözükmez. Böyle hafif bir şekilde parıltı oluyor yani. Hava kirliliği çok fazla Iğdır’da. Biz de hissediyoruz. Astım hastaları en büyük sıkıntısını çeken astım hastaları. Benim evimde astım hastası var ondan biliyorum. Hava kirliliği fazla olduğu için hastamızı dışarıya çıkaramıyoruz" dedi. Hava kirliliğinden dolayı sürekli maske ile dışarıya çıktığını söyleyen Mehmet Emin Öner ise; "Türkiye’de 81 il içinde en kötü hava şartları olan ildir, Iğdır. Ben tek değil bütün vatandaş bundan mustariptir. Yetkililere de sesleniyoruz. Alt yapı çalışması var uzun sürdü. Buna çözüm olarak toz çıkmasın diye bir sulama da yapılabilir. Yani asfalt yapılmıyorsa bile yani maddi güç yetmiyorsa eğer bir sulama yapılsın" dedi. Yetkililere seslenen Öner; "İnşallah iyi olur yani. Temennimiz iyi olmasını istiyoruz. Ama herkes görevine dikkat etsin. Onlar da bizim gibi bu havayı suluyor. Onlar için de zararlı" dedi.