Yerel Haberler
Isparta
Kendini ifade etmekte zorlanan genç şair duygularını kitaplaştırdı 22 Aralık 2025 Pazartesi - 13:36:41 8. Isparta Kitap Fuarı’nda genç yazarlar da yerini aldı. Yazar Eylül Ertuğrul ve Yunus Emre Kılıç’ın yazdığı kitaplar da sergilendi. Genç yazarlar kitaplarını anlatırken heyecanları da yüzlerine yansıdı. Birçok yayınevi ve onlarca yazarın yer aldığı 8. Isparta Kitap Fuarı kitapseverleri ağırlamaya devam ediyor. Fuarda genç yazarlar da yerini aldı. Yazar Eylül Ertuğrul, okuma azmini yazma sanatıyla birleştirdi. Okumaktan ve diğer yazarlardan ilham alan Yazar Ertuğrul, genç yaşına rağmen çıkardığı Artemis isimli kitabıyla okumanın ve yazmanın yaşının olmadığını bir kez daha gösterdi. 15 yaşındaki Ispartalı yazar ilk kitabını okurlarla buluşturdu Yazar Eylül Ertuğrul, okumanın ve diğer yazarların kendisine ilham verdiğini belirterek, "Isparta Güzel Sanatlar Lisesi’nde okuyorum. İlk kitabımı bu yıl çıkardım. 15 yaşında Ispartalı bir yazar olmaktan son derece mutluluk duyuyorum. 6. sınıftan bu yana yazarlık yapıyorum. Kitap okumayı sevdiğim için yazarlık yapmaya da başladım. Beni kitap yazmaya teşvik eden şey, yazarların okuyucularıyla buluşuyor olması. Kendime yeni bir dünya kurmak çok hoşuma gidiyor. Yazarken çok zevk alıyorum. Artemis isimli kitabımı da bu sayede yazdım" dedi. Kendini ifade etmekte zorlanan genç şair duygularını kitaplaştırdı Genç yazarlardan Yunus Emre Kılıç da 8. Isparta Kitap Fuarı’nda yazdığı şiir kitabını sergiliyor. Kendisini ifade etmekte zorlandığı için şiirler yazdığını belirten Yazar Kılıç, bu nedenle şiirlerini kitap haline getirdiğini söyledi. Yazar Kılıç, "Önceleri kendimi ifade etmekte zorlanıyordum. Kimseye kendimi ifade edemiyordum. Bir tane şiir yazarak başladım ve devamı geldi. Öğretmenim sayesinde de hayal dünyamı geliştirerek şiirler yazmaya başladım ve kitap haline getirdim. Şiir yazmaya ve kitap haline getirmeye devam edeceğim. Kitabımda yüzün üzerinde şiir var. Bundan sonra yazacağım kitaplarda kendimi daha çok ifade edeceğime inanıyorum" diye konuştu.
22 Aralık 2025 Pazartesi - 12:36 Isparta’da 10 günlük kitap şöleni sona erdi Isparta’da 8. Isparta Kitap Fuarı, 10 günlük kitap şöleninin ardından sona erdi. Fuarın son gününde yazarlar Vehbi Vakkasoğlu, Kahraman Tazeoğlu ve Diyetisyen Hatice Nur Ege okuyucularıyla buluşarak, söyleşi gerçekleştirdi. Bu yıl ‘Kitaplar Gül Açıyor’ teması ve ‘Şimdi Kitap Okuma Zamanı’ sloganıyla Gökkubbe Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen 8. Isparta Kitap Fuarı tamamlandı. Fuarda 10 gün boyunca birbirinden değerli yazarlar okuyucularıyla buluştu, söyleşiler gerçekleştirdi, kitaplarını imzaladı, yayınevleri binlerce kitabı kitapseverlere ulaştırdı. 8. Isparta Kitap Fuarı’nın son gününde de yazarlar Vehbi Vakkasoğlu, Kahraman Tazeoğlu ve Diyetisyen Hatice Nur Ege okuyucularıyla buluşarak, kitaplarını imzaladı, söyleşi gerçekleştirdi. "Vakkasoğlu Kitap Fuarının Gelenekselleşeceğine İnanıyorum" Yazar Vehbi Vakkasoğlu, Isparta’nın güller diyarı bir kent olduğunu belirterek, fuarın çok güzel bir ortam sunduğunu söyledi. Vakkasoğlu, "Kitap fuarı kalitesi ve bulunduğu yer itibariyle çok güzel. İnşallah daha da gelişerek gelenekselleşeceğine inanıyorum. Emek vermek lazım, ben de bunun için geldim. Emek verenlere başta belediye başkanımıza ve ekibine teşekkür ediyorum" dedi. "Ispartalıların kitaba verdiği değeri biliyorum" Yazarlık ve kitap okumanın önemine ilişkin söyleşi sonrası okuyucularının kitaplarını imzalayan Kahraman Tazeoğlu, "En son 2018 yılında bu fuara gelmiştim, o günden bugüne çok şey değişmiş. Fuar daha büyümüş ve daha bir oturmuş. Heyecanla geldim çünkü Ispartalıların kitaba ne kadar önem verdiğini biliyorum. Burada çok fazla okurum var. Fuarlar da bizi okurlarımızla buluşturan yegane etkinlikler. Her zaman fuarların çok önemli olduğunu, burada da belediyelere büyük iş düştüğünü söylerim. Onlar da sağ olsunlar her yıl bu fuarı gerçekleştirerek bizi okurlarımızla buluşturuyor. Çünkü bir yazarın okurlarıyla buluşması için kitap fuarından başka şansı yok. Fuarı düzenleyen ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" ifadelerinde bulundu. "İyi ki Isparta’dayım" 8. Isparta Kitap Fuarı’nın son gününde okuyucularıyla buluşan Diyetisyen Hatice Nur Ege de sağlıklı beslenme konusunda söyleşi gerçekleştirdi. Isparta’ya ikinci kez geldiğini belirten Ege, "Gül Festivali’nde gelmiştim, burası kıymetli bir şehrimiz. İyi ki buradayım. Birçok fuara gidiyorum, Türk Bayrağı’nın bu kadar fazla olduğu, vatan millet sevgisinin bu kadar fazla olduğu şehirlerden bir tanesi Isparta. Yeniden kavuşmak dileğiyle" dedi. 8. Isparta Kitap Fuarı’na katılan yazarlara günün anısına gül tablosu hediye edilirken, yayınevleri temsilcilerine de plaket ve gül tablosu takdim edildi. Katılımcılara hediyeleri Isparta Belediye Meclis Üyeleri İbrahim Kocabaş ve Mehmet İzci tarafından verildi.
22 Aralık 2025 Pazartesi - 10:34 Eğirdir’de yılda 20 bin tıbbi sülük kontrollü ortamda üretiliyor Isparta’nın Eğirdir ilçesinde faaliyet gösteren Eğirdir Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü, Türkiye’nin ilk kamuya ait tıbbi sülük üretim merkezinde yürüttüğü çalışmalarla sağlık alanına yönelik faaliyetlerini sürdürüyor. Su Ürünleri Yüksek Mühendisi Mehmet Pazar, merkezde yılda yaklaşık 20 bin adet tıbbi sülük yetiştirildiğini belirterek, "Merkezimizde tıbbi sülük popülasyonlarına yönelik araştırmalar yürütülmekte, aynı zamanda sektörün ihtiyaç duyduğu steril sülüklerin üretimi gerçekleştirilmektedir" dedi. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 1987 yılında Isparta’nın Eğirdir ilçesinde kurulan Eğirdir Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü (SAREM), balık, kerevit, tıbbi sülük ve su kirliliği alanlarında yürüttüğü çalışmalar kapsamında iç sularda 21 ilde teknik destek sağlıyor. Enstitü bünyesinde yaklaşık 15 yıldır Hirudo verbana türü tıbbi sülüklerin yetiştiriciliği yapılıyor. Üniversitelerin veterinerlik, kimya, tıp ve eczacılık fakülteleri ile özel sektörle yürütülen çalışmalar çerçevesinde, yılda yaklaşık 20 bin adet tıbbi sülük üretiliyor. Üretilen sülükler, kontrollü ve steril sistemlerde yetiştirilerek bilimsel araştırmalarda ve tıbbi uygulamalarda kullanılıyor. Tıbbi sülük üretimine yönelik araştırmalar sürdürülüyor SAREM bünyesinde faaliyet gösteren Tıbbi Sülük Araştırma ve Üretim Merkezi, 2000’li yılların başında başlatılan popülasyon çalışmaları sonucunda 2021 yılında kuruldu. Merkez, aynı yıl Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan yetiştiricilik izni aldı. Tesiste biyoloji, ekoloji, genetik, popülasyon dinamikleri, mikrobiyota ve hastalıklar üzerine araştırmalar yürütülüyor. "Merkezde yılda yaklaşık 20 bin adet tıbbi sülük yetiştirilmektedir" Su Ürünleri Yüksek Mühendisi Mehmet Pazar, "Enstitümüz yaklaşık 40 yılı aşkın süredir sorumluluk alanımızda yer alan Eğirdir iç sularına yönelik proje ve çalışmalar yürütmektedir. Bu kapsamda balıkçılık, su kirliliği, taşıma kapasitesi ve yetiştiriciliğe yönelik çalışmalar gerçekleştirilmektedir. Su ürünleri alanında yer alan tıbbi sülükler de çalışma alanlarımız arasında bulunmaktadır. Bu nedenle merkezimizde tıbbi sülüklere yönelik çalışmalar sürdürülmektedir. Yaklaşık 15 yıldır devam eden bu çalışmalar, 2000’li yılların başında popülasyon araştırmalarıyla başlamıştır. Daha sonra bir birim haline getirilen çalışmalar, 2021 yılında projelendirilerek Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan yetiştiricilik belgesi alınmış ve Tıbbi Sülük Araştırma ve Üretim Merkezi kurulmuştur. Merkezde yılda yaklaşık 20 bin adet tıbbi sülük yetiştirilmektedir" şeklinde konuştu. Steril tıbbi sülük üretimi yapılıyor Burada tıbbi sülük popülasyonlarına yönelik araştırmalara katkı sağlanmakta, aynı zamanda sektörün ihtiyaç duyduğu steril sülüklerin üretildiğini belirten Pazar, "Üretilen sülüklerin bir kısmı perakende olarak satışa sunulmaktadır. Merkezimizin kuruluş amacı, tıbbi sülük popülasyonlarını izlemek, bu izlemeler sonucunda ortaya çıkan azalışları takip etmek ve nedenlerini araştırmaktır. Ayrıca yetiştiricilik sektörüne katkı sağlanarak tıbbi sülük popülasyonlarının korunması hedeflenmektedir. Üniversitelerin çeşitli bölümleriyle ortak AR-GE çalışmaları da yürütülmektedir. Bu kapsamda düzenlenen tıbbi sülük çalıştayına üniversitelerin farklı bölümlerinden akademisyenler katılım sağlamıştır" dedi. Uluslararası katılımlı çalıştay Isparta’da yapıldı SAREM tarafından 15–16 Nisan 2025 tarihlerinde Isparta’da Uluslararası Katılımlı Tıbbi Sülük Çalıştayı düzenlendi. Çalıştaya Türkiye’den ve yurt dışından bilim insanları, sektör temsilcileri ve kamu kurumları katıldı. Çalıştayda sülük biyolojisi, yetiştiricilik teknikleri, ticaret ve yasal düzenlemeler ele alındı. Tıbbi sülüklerde türler ve mevzuat Dünya genelinde Hirudinea alt sınıfında yer alan 800’den fazla sülük türü bulunurken, bunlardan 15’inin tıbbi amaçlarla kullanıldığı belirtildi. Türkiye sularında Hirudo verbana ve Hirudo suliki türlerinin bulunduğu kaydedildi. 2014 yılında yayımlanan Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliği kapsamında sülük tedavisinin belirli kurallar çerçevesinde uygulanabildiği, bu uygulamaların yalnızca yetkili merkezlerde gerçekleştirildiği bildirildi. Resmî verilere göre, Türkiye’de tıbbi sülük avcılığına kota uygulandığı, yetiştiricilik faaliyetlerinin ise bakanlık onayıyla yürütüldüğü ifade edildi.
Isparta Belediyesi’nden yürüme engelli yaşlı adama hayatını kolaylaştıracak dokunuş
12 Eylül 2025 Cuma - 11:26 Isparta Belediyesi’nden yürüme engelli yaşlı adama hayatını kolaylaştıracak dokunuş Isparta Belediyesi, Halıkent Mahallesi’nde ikamet eden yürüme engelli yaşlı adama, yaşadığı apartman ve evine rahat girip çıkabilmesi için engelli rampası yaptı. Yaşlı adam, engelli rampası yapılmasından dolayı Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’e teşekkür ederken eşi de "Belediyemiz elektrikli hasta yatağı gönderdi, tekerlekli sandalye verdi, engelli rampası yaptı. Bu hizmetlerle dünyalar bizim oldu" dedi. Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, engelli vatandaşların hayatlarını kolaylaştırmak için gerekli destekleri vermeye devam ediyor. Bu kapsamda Isparta Belediyesi tarafından bugüne kadar birçok engelli vatandaşın evlerinin içerisinde hayatlarını kolaylaştırıcı düzenlemeler yapılırken, akülü ve tekerlekli sandalye kullanan engelli vatandaşların da evlerine rahat girip çıkabilmesi için yollarda ve bina giriş çıkışlarında gerekli düzenlemeler yapıldı, yapılmaya da devam ediliyor. Halıkent Mahallesi 244 Cadde Özpetek Sitesi’nde eşi Gülsüm Şeker (62) ile birlikte yaşayan Yusuf Şeker (72), yaklaşık 3 ay önce yataktan düşmesi sonucunda yürüme engelli oldu. Tekerlekli sandalyeye bağımlı kalan Yusuf Şeker, yaşadığı apartmana giriş ve çıkışlarda problem yaşıyordu. Talep üzerine Isparta Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü tarafından yürüme engelli yaşlı adamın yaşadığı apartman ve ikamet ettiği zemin kat girişine engelli rampası yapıldı. Çalışmaların tamamlanmasının ardından yaşlı adam, sokağa artık daha rahat bir şekilde çıkabiliyor. "Sokağa çıkması zor oluyordu" 3 ay önce yataktan düştükten sonra yürüyemez hale geldiğini ifade eden Yusuf Şeker, "Hastaneden geldikten sonra evden sokağa çıkması zor oluyordu. Isparta Belediyesi ve belediye başkanımızdan talepte bulunduk. Raporumuzla birlikte tekerlekli sandalye verildi ve evimizin önüne engelli rampası yapıldı. Belediye Başkanı’mız Şükrü Başdeğirmen’e çok teşekkür ediyorum" dedi. "Dünyalar bizim oldu" Eşinin yataktan düştükten sonra 45 gün hastanede yattığını kaydeden Gülsüm Şeker ise, hastalıktan çok eve nasıl giriş çıkış yapacaklarını düşündüklerinden bahsetti. Şeker, "Belediyemizin elektrikli hasta yatağı hizmetini duyduk, dünyalar bizim oldu. Belediyeden geldiler rampa da yapıyoruz, sandalyede yapıyoruz dediler. Çok mutlu olduk. Belediyemizin ambulans hizmetinden de çok memnun olduk. Tekerlekli sandalye verildi, dünyalar bizim oldu. Eve nasıl girip çıkacağız diye düşünürken engelli rampası yapıldı. Belediye başkanımızdan Allah razı olsun. Dualarımız kendisiyle. Bizi büyük bir problemden kurtardılar. Belediye başkanımıza ve ekibine çok teşekkür ederiz. Şükrü Başkan’ımıza Allah sağlıklı ömürler versin, yolunu açsın ayağına taş değirmesin. Biz başkanımızdan çok memnunuz" ifadelerinde bulundu.
Osmanlı’dan esinlenen yöntemle 11 yılda 800 bağımlı genci hayata döndürdüler
12 Eylül 2025 Cuma - 09:50 Osmanlı’dan esinlenen yöntemle 11 yılda 800 bağımlı genci hayata döndürdüler Kendi çocuklarının uyuşturucu bağımlısı olduğunu gören ve uygulanan tüm tedavi yöntemlerinden olumlu sonuç alamayan iki baba, Osmanlı dönemindeki tedavi yöntemini keşfederek önce kendi evlatlarını iyileştirdi. Şimdi ise aynı durumda olan ailelere ve gençlere umut olmaya devam ediyorlar. Isparta’da kurdukları Uyuşturucu, Bağımlılıklarla ve Alkolizmle Mücadele Derneği (UYUMDER), Osmanlı döneminde alkol bağımlılarına uygulanan hamam tedavisinden esinlenerek sauna ve çeşitli aktivitelerle ilaçsız tedavi sunuyor. Bu yöntem sayesinde 11 yılda 800’den fazla kişi bağımlılıktan kurtuldu. Isparta’da 2014 yılından itibaren faaliyet gösteren Uyuşturucu, Bağımlılıklarla ve Alkolizmle Mücadele Derneği (UYUMDER), madde bağımlılarını ilaçsız tedavi eden özel bir iyileştirme merkeziyle dikkat çekiyor. Türkiye’nin ilklerine imza atan derneğe başvuran bağımlılar, at bakıcılığı, kütüphane, hobi bahçesi, ahşap ve demir atölyesi, oyun salonu ve su terapisi gibi etkinliklerle sosyal hayata kazandırılıyor. Merkez, AMATEM ve benzeri kuruluşların uyguladığı ilaç tedavisini reddediyor. Osmanlı döneminde alkol bağımlılarına hamam yöntemiyle uygulanan tedaviden ilham alan dernek, günümüz teknolojisini kullanarak sauna yöntemiyle 6 ay süren bir iyileştirme süreci yürütüyor. Başarı oranının yüzde 70’e ulaştığı merkezde bugüne kadar 800’den fazla genç, madde bağımlılığından kurtularak meslek sahibi oldu. Evlatlarını kurtarma mücadelesinden doğan umut Derneğin kuruluş hikâyesi de ise İbrahim Uzunköprü ve Yaşar Erbil, kendi evlatlarının uyuşturucu bağımlısı olduğunu gördüklerinde pek çok tedavi yöntemini denedi ancak sonuç alamadı. Katıldıkları bir etkinlikte Osmanlı dönemindeki hamam tedavisinden ilham alan iki baba, apartmanlarının deposuna kurdukları basit bir sauna sistemiyle ilk 6 kişilik bağımlı grubunu 6 ayda iyileştirmeyi başardı. Bu başarının ardından derneği büyüterek, kendi acılarından doğan bu yöntemle başka ailelere de umut kapısı araladılar. Acıdan doğan bir umut hikâyesi UYUMDER’de tedavi olduktan sonra yaklaşık 3 yıldır gönüllü olarak eğitmenlik yapan Mustafa Sarı, "UYUMDER, 11 yıl önce küçük bir depoda, iki evladıyla sınanmış iki baba tarafından, kendi yaşadıkları acılardan yola çıkılarak kuruldu. Daha sonra yapılan çalışmaları gören Isparta Valiliği’nin de destekleriyle derneğimiz, Isparta–Eğirdir Karayolu’nda yaklaşık 52 dönümlük bir araziye taşındı. Kuruluş hikâyesi şöyle: Kurucularımız İbrahim Uzunköprü ve Yaşar Erbil, evlatlarının sigara bile içmediğini düşünürken bir anda onların madde bağımlısı olduğunu öğrendi. Birçok yöntem denemelerine rağmen sonuç alamadılar. Katıldıkları bir seminerde Osmanlı döneminden kalma bir tedavi yöntemini duyduktan sonra bu yöntemi denemeye karar verdiler. Dernek ilk olarak bir apartmanın bodrum katında kuruldu. İlk 6 kişiyle başladılar ve çok zor, çok acılı bir dönemden geçtiler. Daha sonra buranın yetersiz geldiğini anlayınca Gölcük Tabiat Parkı civarında daha büyük bir alana geçerek ilk sauna sistemini orada başlattılar" ifadelerini kullandı. Asırlık yöntemle ilaçsız tedavi Sauna programının Osmanlı dönemine dayandığını belirten Sarı, "O dönemde şarap bağımlıları ve Müslüman olmayı seçen Hristiyanlar, bağımlılıklarından kurtulmak için hamama girerek vücuttaki maddeleri terleme yoluyla atıyorlardı. Biz de burada tamamen geçmişe dayalı bu yöntemi uyguluyoruz. Dışarıda AMATEM veya başka kuruluşların kullandığı ilaç tedavisini kesinlikle uygulamıyoruz" şeklinde konuştu. 18 yılın izleri, 24 günde temizleniyor Derneğin, Türkiye’de ilk ve tek ilaçsız tedavi merkezi olduğunu söyleyen Sarı, "Sauna programımızda 21 ile 24 gün arasında, kullandığımız vitaminlerin de desteğiyle, vücuttaki bağımlılık maddelerini detoks yöntemiyle temizliyoruz. Bazı maddelerin 18 yıl boyunca vücuttan atılmadığı bilinir, biz bu tedaviyle 21–24 günde bu maddeleri sauna yoluyla atabiliyoruz. Başarı oranımız yüzde 70’tir. Kimse ‘yüzde 100 başarı’ iddiasında bulunamaz, böyle bir şey yoktur. Altı aylık tedavi programımızı adım adım uyguladığımızda başarı ortalaması yüzde 70’tir. Yüzde 30’luk başarısızlık oranı ise genellikle kişilerin istikrarsızlığından kaynaklanır. ‘Annem için geldim, babam için geldim, evlatlarım için geldim’ diyerek isteksiz gelen arkadaşlarımız olabiliyor. Bu nedenle zaman zaman başarısızlık yaşanıyor" dedi. Gençlerin hayatına dokunmak için destek çağrısı UYUMDER olarak maddi sıkıntılar yaşadıklarını ifade eden Sarı, "Biz Isparta’da Valilik onaylı bir tedavi merkeziyiz ve tamamen ücretsiz hizmet veriyoruz. Ancak gelen arkadaşlarımıza her zaman yeterli imkân sağlayamıyoruz. Örneğin, kuru bakliyatımızı bile Ankara’dan kendi aracımızla temin ediyoruz. Devletimiz her zaman yanımızda, Allah razı olsun, ama biz büyüklerimizin, belediyemizin ve halkımızın desteğinin her zaman omuzlarımızda olmasını istiyoruz. Buradaki yatak kapasitemiz 50 kişi fakat maddi imkânsızlıklar nedeniyle şu anda 20–25 gence destek olabiliyoruz. Belediyemiz, Valiliğimiz ve iş insanlarımız bize destek verirse, sadece 25 değil 50 gencimizi aynı anda tedavi edebilir ve sahip çıkabiliriz" ifadelerini kullandı.
Osmanlı’dan esinlenen yöntemle 11 yılda 800 bağımlı genci hayata döndürdüler
12 Eylül 2025 Cuma - 09:47 Osmanlı’dan esinlenen yöntemle 11 yılda 800 bağımlı genci hayata döndürdüler Kendi çocuklarının uyuşturucu bağımlısı olduğunu gören ve uygulanan tüm tedavi yöntemlerinden olumlu sonuç alamayan iki baba, Osmanlı dönemindeki tedavi yöntemini keşfederek önce kendi evlatlarını iyileştirdi. Şimdi ise aynı durumda olan ailelere ve gençlere umut olmaya devam ediyorlar. Isparta’da kurdukları Uyuşturucu, Bağımlılıklarla ve Alkolizmle Mücadele Derneği (UYUMDER), Osmanlı döneminde alkol bağımlılarına uygulanan hamam tedavisinden esinlenerek sauna ve çeşitli aktivitelerle ilaçsız tedavi sunuyor. Bu yöntem sayesinde 11 yılda 800’den fazla kişi bağımlılıktan kurtuldu. Isparta’da 2014 yılından itibaren faaliyet gösteren Uyuşturucu, Bağımlılıklarla ve Alkolizmle Mücadele Derneği (UYUMDER), madde bağımlılarını ilaçsız tedavi eden özel bir iyileştirme merkeziyle dikkat çekiyor. Türkiye’nin ilklerine imza atan derneğe başvuran bağımlılar, at bakıcılığı, kütüphane, hobi bahçesi, ahşap ve demir atölyesi, oyun salonu ve su terapisi gibi etkinliklerle sosyal hayata kazandırılıyor. Merkez, AMATEM ve benzeri kuruluşların uyguladığı ilaç tedavisini reddediyor. Osmanlı döneminde alkol bağımlılarına hamam yöntemiyle uygulanan tedaviden ilham alan dernek, günümüz teknolojisini kullanarak sauna yöntemiyle 6 ay süren bir iyileştirme süreci yürütüyor. Başarı oranının yüzde 70’e ulaştığı merkezde bugüne kadar 800’den fazla genç, madde bağımlılığından kurtularak meslek sahibi oldu. Evlatlarını kurtarma mücadelesinden doğan umut Derneğin kuruluş hikâyesi de ise İbrahim Uzunköprü ve Yaşar Erbil, kendi evlatlarının uyuşturucu bağımlısı olduğunu gördüklerinde pek çok tedavi yöntemini denedi ancak sonuç alamadı. Katıldıkları bir etkinlikte Osmanlı dönemindeki hamam tedavisinden ilham alan iki baba, apartmanlarının deposuna kurdukları basit bir sauna sistemiyle ilk 6 kişilik bağımlı grubunu 6 ayda iyileştirmeyi başardı. Bu başarının ardından derneği büyüterek, kendi acılarından doğan bu yöntemle başka ailelere de umut kapısı araladılar. Acıdan doğan bir umut hikâyesi UYUMDER’de tedavi olduktan sonra yaklaşık 3 yıldır gönüllü olarak eğitmenlik yapan Mustafa Sarı, "UYUMDER, 11 yıl önce küçük bir depoda, iki evladıyla sınanmış iki baba tarafından, kendi yaşadıkları acılardan yola çıkılarak kuruldu. Daha sonra yapılan çalışmaları gören Isparta Valiliği’nin de destekleriyle derneğimiz, Isparta-Eğirdir Karayolu’nda yaklaşık 52 dönümlük bir araziye taşındı. Kuruluş hikâyesi şöyle: Kurucularımız İbrahim Uzunköprü ve Yaşar Erbil, evlatlarının sigara bile içmediğini düşünürken bir anda onların madde bağımlısı olduğunu öğrendi. Birçok yöntem denemelerine rağmen sonuç alamadılar. Katıldıkları bir seminerde Osmanlı döneminden kalma bir tedavi yöntemini duyduktan sonra bu yöntemi denemeye karar verdiler. Dernek ilk olarak bir apartmanın bodrum katında kuruldu. İlk 6 kişiyle başladılar ve çok zor, çok acılı bir dönemden geçtiler. Daha sonra buranın yetersiz geldiğini anlayınca Gölcük Tabiat Parkı civarında daha büyük bir alana geçerek ilk sauna sistemini orada başlattılar" ifadelerini kullandı. Asırlık yöntemle ilaçsız tedavi Sauna programının Osmanlı dönemine dayandığını belirten Sarı, "O dönemde şarap bağımlıları ve Müslüman olmayı seçen Hristiyanlar, bağımlılıklarından kurtulmak için hamama girerek vücuttaki maddeleri terleme yoluyla atıyorlardı. Biz de burada tamamen geçmişe dayalı bu yöntemi uyguluyoruz. Dışarıda AMATEM veya başka kuruluşların kullandığı ilaç tedavisini kesinlikle uygulamıyoruz" şeklinde konuştu. 18 yılın izleri, 24 günde temizleniyor Derneğin, Türkiye’de ilk ve tek ilaçsız tedavi merkezi olduğunu söyleyen Sarı, "Sauna programımızda 21 ile 24 gün arasında, kullandığımız vitaminlerin de desteğiyle, vücuttaki bağımlılık maddelerini detoks yöntemiyle temizliyoruz. Bazı maddelerin 18 yıl boyunca vücuttan atılmadığı bilinir, biz bu tedaviyle 21-24 günde bu maddeleri sauna yoluyla atabiliyoruz. Başarı oranımız yüzde 70’tir. Kimse ‘yüzde 100 başarı’ iddiasında bulunamaz, böyle bir şey yoktur. Altı aylık tedavi programımızı adım adım uyguladığımızda başarı ortalaması yüzde 70’tir. Yüzde 30’luk başarısızlık oranı ise genellikle kişilerin istikrarsızlığından kaynaklanır. ‘Annem için geldim, babam için geldim, evlatlarım için geldim’ diyerek isteksiz gelen arkadaşlarımız olabiliyor. Bu nedenle zaman zaman başarısızlık yaşanıyor" dedi. Gençlerin hayatına dokunmak için destek çağrısı UYUMDER olarak maddi sıkıntılar yaşadıklarını ifade eden Sarı, "Biz Isparta’da Valilik onaylı bir tedavi merkeziyiz ve tamamen ücretsiz hizmet veriyoruz. Ancak gelen arkadaşlarımıza her zaman yeterli imkân sağlayamıyoruz. Örneğin, kuru bakliyatımızı bile Ankara’dan kendi aracımızla temin ediyoruz. Devletimiz her zaman yanımızda, Allah razı olsun, ama biz büyüklerimizin, belediyemizin ve halkımızın desteğinin her zaman omuzlarımızda olmasını istiyoruz. Buradaki yatak kapasitemiz 50 kişi fakat maddi imkânsızlıklar nedeniyle şu anda 20-25 gence destek olabiliyoruz. Belediyemiz, Valiliğimiz ve iş insanlarımız bize destek verirse, sadece 25 değil 50 gencimizi aynı anda tedavi edebilir ve sahip çıkabiliriz" ifadelerini kullandı.