ASAYİŞ - 15 Haziran 2024 Cumartesi 09:40

Bağcılar’da işlenen çifte cinayetin sanığı hakim karşısına çıktı

A
A
A
Bağcılar’da işlenen çifte cinayetin sanığı hakim karşısına çıktı

Bağcılar’da aralarında ilişki olduğundan şüphelendiği eşi Yeliz Keleş ile üvey amcası İsa Ergün’ü silahla ateş ederek öldüren İslam Keleş hakim karşısına çıktı. Duruşmada savunma yapan sanık, daha önce eşi ile amcası arasında herhangi bir ilişki olduğuna dair bir şey görmediğini belirterek, “Hiç konuşmak istemiyorum aslında herkes acısını yaşasın ben de cezamı çekeyim istedim” dedi.


Öte yandan, duruşmada mahkeme başkanı, maktuller İsa Ergün ile Yeliz Keleş arasında herhangi bir mesajlaşma ve arama kaydının olmadığının bilirkişi raporu ile tespit edildiğini belirtti.


Bağcılar’da 10 Eylül 2023 tarihinde meydana gelen olayda, İslam Keleş (41) üvey amcası İsa Ergün (45) ve eşi Yeliz Keleş’i (32) silahla ateş ederek öldürmüştü. Hakkında 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen sanık hakim karşısına çıktı.


Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık İslam Keleş hazır bulundu. Duruşmaya taraf avukatları ile müştekiler de katıldı.



“Hiç konuşmak istemiyorum aslında herkes acısını yaşasın ben de cezamı çekeyim istedim”


Duruşmada savunma yapan sanık İslam Keleş, kasten ve tasarlayarak bir suç işlemediğini söyleyerek “Hiç konuşmak istemiyorum aslında herkes acısını yaşasın ben de cezamı çekeyim istedim. Yeliz eşim, İsa üvey amcam olur. Olay günü eve gittim, kapıyı eşim açtı. Eşim çocuk odasına geçti. Ben yatak odasına geçtim. Kıyafetlerimi bulamayınca çekmeceye baktım. Eşimin telefonu kapalı bir vaziyette orada duruyordu. Telefon açılır açılmaz 5-6 adet mesaj gördüm. Mesajların İsa’dan geldiğini anladım. Eşime mesajları sesli olarak okudum karşımdayken. ‘Allah belanı versin, eşyalarını toparla git’ dedim. Tartışmaya başladık” dedi.



“Eşim ile amcam arasında herhangi bir ilişki olduğuna dair bir şey görmedim ve tartışmadık”


Sanık Keleş savunmasının devamında, “Ben sakinleşmek için dışarı çıktım. O esnada boşanma aşamasında mesajları kullanabileceğimi düşünüp eve geri döndüm. Eşimle tartışmaya başladık tekrar. Daha sonra dışarıda olan kızım eve geldi. Ben, eşim İsa’yı çağırır ve bana zarar verirler diye telefonları topladım. Daha sonra evden çıktım. Dışarıda İsa’nın bana doğru geldiğini gördüm. Ben onu görünce geri döndüm. Arkamdan ‘beklesene’ şeklinde bir söz işittim. Ben ‘bekle geliyorum’ dedim. Eve girdim silahımı aldım. İsa’yla beraber benim arabama bindik. İsa ‘beni öldürecekmişsin’ gibi cümleler kullandı. Ben üzerimdeki silahı çıkardım. İsa araçtayken korkutma amaçlı 2 el ateş ettim. Ama üzerime doğru saldırınca maalesef hazin son. 2 kez daha ateş etmek zorunda kaldım. Eve tekrar çıktım. 2-3 el de eşime ateş ettim. Daha sonra çıktım gittim. Olay bu şekilde olmuştur. Ben kasten tasarlayarak bu işi yapmadım. Daha önce eşimle amcam arasında herhangi bir ilişki olduğuna dair bir şey görmedim ve tartışmadık” dedi.


Sanık savunmasının ardından mahkeme başkanı, maktuller İsa Ergün ile Yeliz Keleş arasında herhangi bir mesajlaşma ve arama kaydının olmadığının bilirkişi raporu ile tespit edildiğini belirtti.


Müşteki Alihan Ergün ise beyanında “Rahmetli İsa babam olur. Olay günü halam anneme ‘İslam Yeliz’i vurmuş gidin çocuklara bakın’ diye söylemiş. Ben babamın orada olduğunu bilmiyordum. Oraya gittiğimde İslam’ın çocuklarından babamın vurulduğunu öğrendim” şeklinde konuştu.



“Anneme ‘polisi ararsan çocukları ve seni öldürürüm’ demiş”


Maktul Yeliz Keleş’in kızı B.K. ise “Olay günü teyzem, eniştem ve ben bizim evin kapısının önüne gittik. Annem kapıyı açtı. Annemle teyzem mutfağa geçti, ben de üstümü değiştirmek için kendi odama geçtim. Annem kolumdan tutup bana ‘polisin numarasını telefonunda hazır tut’ dedi. Daha sonra yatak odasına gitti. Alışık olduğumuz için bir şey soramadık. Sanık ‘neyin ne olduğunu biliyorum beni kandırmaya çalışma karşında salak yok’ şeklinde şeyler söyledi. Annem bizim odamıza geldi ‘KADES yükle’ dedi. Daha sonra telefonumu kilitleyip yastığın altına koydum. 2-3 dakika sonra İslam Keleş anneme ‘kızın telefonunu ver’ dedi. Bu esnada sanığın kötü bakışını gördüm telefonu alıp verdim. Sanık, anneme ‘polisi ararsan çocukları ve seni öldürürüm’ demiş. Sanık silahını aldı çıktı. 5 el dışardan silah sesi duydum. Annem sakince oturuyordu tepki vermiyordu. Sonra mutfağa yöneldim ve bıçak aramaya başladım. Sanık yukarı çıktı annem ona kapıyı açtı. Açar açmaz ateş etti. Hepsini gördüm. O sırada elimden bıçak düştü. Annem yere düştükten sonra da babam silahı doğrulttu, ben babamı ittim. Ben küçük kardeşimi arkama aldım babama ‘git’ diye bağırdım. Ben kapıyı kapatmak için yöneldiğimde beni itti. Apartmanda ‘yardım’ diye bağırdım. Polisler geldi. Biz o evde hapis gibiydik. Her akşam acaba bugün ne olacak diye korkuyorduk. Her akşam bir sorun çıkarıyordu” dedi.


Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık İslam Keleş’in tutukluluk halinin devamına karar vererek eksiklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.



İddianameden


Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 10 Eylül 2023 tarihinde Bağcılar’da meydana gelen olay anlatılmıştı. İddianamede İslam Keleş’in, eşi Yeliz Keleş ile amcası İsa Ergün arasında bir ilişki olduğundan şüphelendiği ve önce amcasına 4 el ardından ise eşine 4 el ateş ederek öldürdüğü belirtilmişti. Sanık İslam Keleş’in ‘eşi kasten öldürmek’ ve ‘tasarlayarak öldürmek’ suçlarından 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edilmişti.



Bağcılar’da işlenen çifte cinayetin sanığı hakim karşısına çıktı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Kadınlarla ilgili meseleyi LGBT kontekstinde tartışıyorsanız kadınlara haksızlık yapıyorsunuz" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Kadınlarla ilgili meseleyi sadece LGBT kontekstinde tartışıyorsanız kadınlara büyük bir haksızlık yapıyorsunuz. Birincisi bu. İkincisi küreselci söylemlerin etkisi altındasınız ve geçmişe bakarsak oryantalist bir bakış açısıyla kendi toplumunuza bakıyorsunuz" dedi. TBMM Genel Kurulunda Cumhurbaşkanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2026 yılı bütçesi kabul edildi. Genel Kurulda, bütçeler üzerindeki konuşmaların tamamlanmasının ardından soru-cevap bölümüne geçildi. Milletvekilleri tarafından sorulan soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Rakamlar sizi doğrulamıyor. Az önce söyledim. Binde 1,1 ya da 1,2 civarında harcama söz konusu. Eski sisteme göre daha düşük bir harcama. Kaldı ki şunu da söylemek zorundayım. Cumhur İttifakı’nın adayı olan Cumhurbaşkanımız değil de rakibi seçilmiş olsaydı, şimdi 6 tane cumhurbaşkanı yardımcısı olacaktı. Kim bilir kaç tane bakan olacaktı; 90’lı yıllarda koalisyon hükümetleri dönemlerinde 35, 36’ları bulmuş. Muhtemelen 30’un üstünde de bakan olurdu. Asıl o zaman cumhurbaşkanlığı makamı israf noktasına dönüşürdü. Bir de resmi resmi ilan edilen cumhurbaşkanı yardımcılarının dışında da kimlere cumhurbaşkanı yardımcılığı sözü verildi onu da bilmiyoruz. Onları da eklerseniz çok daha fazla olur" dedi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi hakkındaki eleştirilere cevap veren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Ben ısrarla aynı şeyi söylüyorum. Bir defa orada bir cami var. Cuma dahil namazlar kılınıyor ve herkes geliyor. Kütüphane 7 gün 24 saat açık. Kongre Merkezi açık. Ayrıca, Külliye’nin daha resmi bölümlerini gezmek isteyenler için belki Ali Mahir (Başarır) Bey de gezmek isteyebilir. O yüzden adresi söyleyeyim: ziyaret.tccb.gov.tr/. Turist olsun, vatandaşımız olsun herkes bu siteye girebilir. ’Gezmek istiyorum’ diyebilir ve bunlar belli bir sistem içinde gezdiriliyorlar. Yani ’vatandaşa açık değil’ ifadeniz doğru değil. Lütfen gezmek istiyorsanız bu siteye girebilirsiniz veya benden randevu istersiniz ben gezdiririm" diye konuştu. Genel bütçenin 10 binde beşinin kullanıldığını vurgulayan Yılmaz, "Nedir bu sınır? ’Bütçe başlangıç ödeneğinin binde 5’ini geçemez’ demiş kanunlarımız. Geçen yıl itibarıyla, 2024 yılında, genel bütçe başlangıç ödeneğinin 10 binde beşini kullanmış Cumhurbaşkanımız. 10 kat daha altında limitin bir kullanım söz konusu. Bu yıl itibarıyla 10 binde üç civarında kullanım. Öyle ifade ettiğiniz gibi sanki bütçenin tamamı büyük bir kısmı bu işlere harcanıyormuş gibi ifadeler doğru değil ama ihtiyaç oldukça da elbette kullanılacak. Tüm ülkelerin kullandığı gibi" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanlığındaki taşıt sayıları hakkında bilgi veren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Cumhurbaşkanlığında ihtiyaç çıkabilir, acil bir şey olabilir diye 20 taşıt koyuyoruz. Doğru. Ama 2024 yılında sadece 7 taşıt alınmış. 2025 yılında yine 20 taşıt koymuşuz. Şu ana kadar bir tane bile alınmamış. NATO zirvesi geliyor, belki onun için bir ihtiyaç olursa bir alım yapılabilir. Yapılmaz demiyorum ama genelde bu 20 taşıt konuyor. Bir ihtiyat ödeneği olarak konuyor. Acil bir ihtiyaç çıkar kullanılabilir diye konuyor. Ama geçmişe baktığınız zaman bunun pek de kullanılmadığını görüyoruz" ifadelerini kullandı. Kadınlarla ilgili meselelerin sadece LGBT üzerinden tartışılmasının haksızlık olduğuna değinen Yılmaz, "Kadınlarla ilgili meseleyi sadece LGBT kontekstinde tartışıyorsanız kadınlara büyük bir haksızlık yapıyorsunuz. Birincisi bu. İkincisi küreselci söylemlerin etkisi altındasınız ve geçmişe bakarsak oryantalist bir bakış açısıyla kendi toplumunuza bakıyorsunuz. Bu uzun bir entelektüel tartışma. Ama bakış açınıza hiçbir şekilde katılmadığımı, Kürt halkının da sizin bu bakış açınıza en küçük bir prim vermeyeceğini de buradan ifade etmek istiyorum" şeklinde konuştu. Türkiye’de açlık sınırının sadece TÜRK-İŞ’in yaptığı hesaplamalar olduğundan bahseden Yılmaz, "Türkiye’de açlık ve yoksulluk sınırı dediğiniz TÜRK-İŞ’in yaptığı hesaplamalar. Yoksulluk olarak hesapladığı geçen ay gördüm televizyonlardan 97 bin lira. Yani neredeyse 2 bin 500 dolara yakın bir geliri olanı yoksul olarak tarif ediyor. Siz 5 bin dolar da dersiniz. Açık arttırmaya da çıkabilirsiniz. Tüm toplumu da yoksul ilan edebilirsiniz. Ama bir uluslararası ölçüte, istatistiğe dayalı bir yaklaşım değil bu. Sendikal olarak hazırlanmış muhtemelen sendikal taleplerine baz teşkil etmek üzere yapılan çalışmalar. Biz elbette en küçük yoksulluk oranıyla da mücadele etmeye devam edeceğiz. Güçlü bir sosyal politikayla yolumuza devam edeceğiz" dedi. Soru-cevabın ardından Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, birleşimi, yarın saat 11.00’de toplanmak için kapattı.
Kocaeli Kocaeli’de silahlı saldırı: 1’i futbolcu 3 yaralı Kocaeli’de meydana gelen silahlı saldırıda 3 kişi silahla vurularak yaralandı. Yaralılardan birinin Kocaelili futbolcu Uğurcan Bekçi olduğu öğrenildi. Olay, İzmit ilçesi Sanayi Mahallesi Ömer Türkçakal Bulvarı’nda meydana geldi. Henüz bilinmeyen sebeple iki grup arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi ile çıkan kavgada Sultanbeyli Belediyesporlu Uğurcan Bekçi (27), E.K.B. (27) ve İ.A. (31) silahla yaralandı. 3 kişi kanlar içinde yerde kalırken, durum 112 Acil Çağrı Merkezi’ne haber verildi. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri, biri ağır olmak üzere yaralan 3 kişiyi yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırdı. Kağıtspor, Körfez Spor Kulübü, Kocaeli Güneşspor, Belediye Derincespor, 24 Erzincaspor, Ankara Keçiörengücü, Adıyaman 1954 gibi önemli takımlarda forma giyen 27 yaşındaki kanat oyuncusu Uğurcan Bekçi’nin ayağından yaralandığı, durumunun ağır olduğu ve ameliyata alındığı öğrenildi. Polis olay yerinde delil aradı Öte yandan bölgeye çok sayıda polis ekibi de sevk edildi. Olayın Sefa Sirmen Sanayi Sitesi’nin yakınlarında başladığı, sahil yolu boyunca da sürdüğü öğrenildi. Polis ekipleri olayın yaşandığı noktalarda mermi ve delil aradı. Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Cinayet Büro ekipleri, çok yönlü araştırma başlatırken, zanlı veya zanlıların yakalanması için çalışmalar sürüyor.