Yerel Haberler
İzmir
05 Aralık 2025 Cuma - 13:09 İzmir Valisi Elban: "Kurulan İzmir Kaynak Verimliliği Merkezi, Türkiye’de ilk ve tek kurum" Kaynak verimliliği uygulamaları alanında kapasite oluşturmak ve İzmir sanayisine hizmet vermek amacıyla hayata geçirilen İzmir Kaynak Verimliliği Merkezi’nin tanıtım toplantısı gerçekleştirildi. İzmir Valisi Süleyman Elban, "Türkiye’de ilk ve tek kurum olan İzmir Kaynak Verimliliği Merkezi kurulmuş oldu" dedi. İzmir Kaynak Verimliliği Merkezi’nin tanıtım toplantısı, İzmir İktisat Kongre Binası’nda gerçekleştirildi. Toplantıya İzmir Valisi Süleyman Elban, AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, akademisyenler ve iş dünyası temsilcileri katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Vali Elban, "Sadece valilikler bünyesinde değil, Türkiye’de ilk Kaynak Verimliliği Merkezi kuruldu. Bugünkü toplantımızın amacı da bunun kamuoyuna tanıtılması ve ilgililere bu hizmetin verildiğinin duyurulmasıdır. Malumunuz, özellikle küresel ısınma, iklim krizi, çevre kirliliği sorunları ve birçok nedenle artık dünyada hem kaynaklar gittikçe azalmaya hem de azalan kaynaklarla birlikte çevre kirliliği ve çevre sorunları ayrı bir sorun olarak ortaya çıkmaya başladı. Doğal olarak insanlık bu sorunlarla başa çıkmak ve kaynakları daha verimli kullanmak amacıyla çeşitli çalışmalara yöneliyor. Bu çalışmalardan biri olarak bilinçli üretim tekniklerinden vazgeçilip daha çevreci ve çevreyi korumaya yönelik tekniklere geçme mecburiyeti doğuyor. Bunların en önemlilerinden bir tanesi artık geri dönüşümün ön plana çıkarılmasıdır. Üretimde ne kadar geri dönüşümden kazanılmış malzemenin kullanılması çok önem kazanmaya başladı. Bunlar çeşitli regülasyonlarla ve fonlarla destekleniyor. Avrupa Birliği müktesebatı 1 Ocak 2026’dan itibaren sınırda karbon ayak izi uygulamasına başlıyor ve bazı ürünlerde başlamak kaydıyla 2030’a kadar artarak devam edecek şekilde ihraç edilen ürünlerde karbon ayak izinin azaltıldığını, daha çevreci ve teknolojik ürünler üretildiğini ispatlamak gerekiyor. Aksi halde ek ücret ve tarife ödemek zorunlu olacak" ifadelerini kullandı. "Türkiye’de ilk ve tek kurum" Kaynak Verimliliği Merkezi’nde firmalara karbon ayak izinin azaltılmasının ne anlama geldiği ve nasıl raporlama yapılması gerektiği konusunda destek vermek istediklerini belirten Elban, "Aynı zamanda bölgemizde bu alanda uzmanların yetişmesine katkı sağlamak istiyoruz. Tüm bu ihtiyaçlardan hareketle ilimizde bir Kaynak Verimliliği Merkezi kurulması zorunlu hale geldi. Bunu sanayi ve ihracatçılarla iş birliği içinde kurmak için ciddi çaba sarf ettik ancak arzu ettiğimiz sonucu alamayınca, regülasyonların başlamasına 26 gün kalmışken bu sorumluluğu üzerimize almak zorunda kaldık. Türkiye’de ilk ve tek kurum olan İzmir Kaynak Verimliliği Merkezi böylece kurulmuş oldu" dedi. "Bu sistemi belli bir süre tüm kullanıcılara ücretsiz açıyoruz" Kalkınma Ajansı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının desteğiyle yıllardır yürütülen, endüstriyel simbiyozu esas alan eco-cycle projesini de bu merkezin içine aldıklarını ifade eden Elban, sözlerini şöyle noktaladı: "Bu platformda herkes ürettiği atıkla sisteme girecek, ihtiyaç duyan firmalar da bu atıklara erişebilecek. Böylece geri dönüşüm malzemesine erişim kolaylaşacak ve karbon ayak izi azalacak. Bu sistemi belli bir süre tüm kullanıcılara ücretsiz açıyoruz. Bu hizmetten erken yararlananlar için avantaj sağlanacak; ileride maliyetler gereği ücretlendirme yapılacak. Eco-cycle’ın merkez bünyesine alınmasıyla Kaynak Verimliliği Merkezi’nin hizmetleri bütünleşik hale gelmiş oluyor. Böyle bir uygulama şu anda ülkemizde başka bir yerde bulunmuyor. Bu merkezde yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm, karbon ayak izinin azaltılması ve çevreci teknolojik üretim konusunda kapsamlı çalışmalar yürütmeyi hedefliyoruz."
05 Aralık 2025 Cuma - 12:38 EGİAD 35. yılını görkemli bir geceyle kutladı İzmir iş dünyasının öncü sivil toplum kuruluşlarından Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD), 35. kuruluş yıldönümünü ve yeni yılı, İzmir Tarihi Havagazı Fabrikası’nda düzenlenen özel bir kokteyl ile kutladı. EGİAD üyelerinin yanı sıra iş dünyası, kamu ve yerel yönetim temsilcilerinin de yoğun ilgi gösterdiği gece, EGİAD’ın 35 yıllık kurumsal yolculuğunda ulaştığı etkiyi ve geleceğe dair vizyonunu güçlü bir şekilde ortaya koydu. Etkinlik, EGİAD 35. Yıl Filminin izlenmesiyle başladı. Açılış konuşmalarını EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Özhelvacı ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay gerçekleştirdi. Program, müzik dinletisi ve 35. yıl pastasının kesimiyle devam etti. EGİAD’ın 35 yıllık yolculuğu EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Özhelvacı, 1990 yılında vizyoner 47 genç iş insanının "birlikte üretme, birlikte büyüme" hayaliyle yola çıkmasıyla kurulan EGİAD’ın bugün 900’ün üzerinde üyesiyle; sanayi, ticaret, hizmet ve tarım sektörlerinde faaliyet gösteren 3.500 şirketi ve yaklaşık 150.000 kişilik istihdamı temsil eden güçlü bir yapıya dönüşmüş olduğunun altını çizdi. Özhelvacı, "1990’da vizyoner 47 genç iş insanının attığı adım, bugün Ege’nin ve Türkiye’nin en güçlü genç iş dünyası platformuna dönüşmüştür. EGİAD, Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve değerlerinden güç alarak, toplumsal faydayı önceleyen yaklaşımından asla ödün vermemiştir" dedi. Kadın üyelerin oranının %36’ya ulaşması ve yeni üyelerin üçte birinin kadınlardan oluşması, EGİAD’ın fırsat eşitliğini odağına alan vizyonunun önemli bir göstergesi olduğunu vurgulayan Özhelvacı, üyelerinin %60’ından fazlasının uluslararası iş birliği gerçekleştirmesi, derneğin Ege iş dünyasını küresel ağlara bağlayan kritik bir köprü hâline geldiğini ortaya koydu. EGİAD’ın yolu açık, vizyonu net Gecenin ev sahibi EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı M. Kaan Özhelvacı, konuşmasında EGİAD’ın yolculuğunu değerlendirirken, geleceğe yönelik güçlü mesajlar da verdi. "Bu gece, geçmişin emeğiyle geleceğin vizyonunu buluşturan özel bir kutlamadır." diyen Özhelvacı, 35 yılın gururunu, yaklaşmakta olan 2026 yılının heyecanıyla birleştirdiklerini kaydetti. Üçüz dönüşüm vizyonu: Dijital, yeşil ve toplumsal dönüşüm Dönemin çerçevesini oluşturan Üçüz Dönüşüm ile dijital dönüşüm, yeşil dönüşüm ve toplumsal dönüşüm başlıklarında somut projeler ürettiklerine vurgu yapan EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Özhelvacı, "Dijital dönüşümün teknolojiyle değil, zihinle başladığını biliyoruz. Yapay Zekâ Zirvelerimizle EGİAD’ı bu dönüşümün merkezine konumlandırdık. D2 Mobil Uygulamamızı yapay zekâ destekli bir yapıya dönüştürüyoruz. Geçmiş yaz İzmir’de yaşanan orman yangınları sebebiyle, büyük bir balo yerine sade bir kokteyl tercih ettik. Bu özel yılımızda kaynaklarımızı ışığa ve gösterişe değil; çevreye, sürdürülebilirliğe, topluma değer katan projelere yönelttik. EGİAD Sakız Ağacı Korusu Projesi ve 35. Yıl Otoyol Ağaçlandırması, gelecek nesillere bırakacağımız en anlamlı yeşil miraslardandır. EGİAD yalnızca proje yapan değil, düşünce üreten bir kurumdur. 2026’nın başında yayınlayacağımız iki stratejik Think Tank raporu’nu tamamladığımızda, İzmir’in üçüz dönüşümüne ışık tutacağız." dedi. Uluslararası temaslar: EGİAD’ın küresel adımları EGİAD 2025 boyunca Paris’te düzenlenen VivaTech Fuarı, KKTC ticaret temasları, Fransa ve Belarus delegasyonları gibi birçok uluslararası buluşmada İzmir ve Ege iş dünyasını temsil ederek üyelerine yeni iş birliği fırsatları sunduğunu hatırlatan Özhelvacı, EGİAD’ın artık sadece İzmir’de değil; uluslararası platformlarda da sözü olan, itibarı yüksek bir kurum olduğunu ifade etti. EGİAD Melekleri: 10 yılda 40’tan fazla yatırım ve 5 milyon dolar hacim EGİAD Melekleri Yatırım Ağı’nın da bu sene 10. yılını kutladıklarını hatırlatan Özhelvacı; "Türkiye’de bir STK bünyesinde kurulan ilk akredite melek yatırım ağı olma gururunu taşıyan EGİAD Melekleri, bugün 40’ın üzerinde yatırım ve 5 milyon doların üzerinde hacimle girişimcilik ekosisteminin güçlü bir aktörüdür." ifadelerini kullandı. "EGİAD’ın başarısı kişilerin değil, ekiplerin eseridir" Konuşmanın kapanış bölümünde Özhelvacı, tüm EGİAD ailesine özellikle teşekkür etti. EGİAD’ın başarısının kişilerin değil, her dönem özveriyle çalışan ekiplerin eseri olduğunu belirterek, "Önceki dönem yönetim kurulu ve danışma kurulu başkanlarımıza, komisyon başkanlarımıza, profesyonel kadromuza ve tüm üyelerimize gönülden teşekkür ediyorum. Ayrıca İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Dr. Cemil Tugay’a, önceki dönem başkanlarımıza, fahri üyelerimize ve tüm katılımcılara teşekkürlerini sunuyorum" dedi. "Birlikte değer oluşturmaya devam edeceğiz" Özhelvacı, konuşmasını yeni yıla dair temennilerle noktaladı: "Yeni yıla adım atarken, birlik ve beraberliğimizin gücüyle üretmeye, çalışmaya ve değer oluşturmaya devam edeceğiz. 2026’nın EGİAD’a, şehrimize ve ülkemize sağlık, mutluluk ve başarı getirmesini diliyorum." "EGİAD’ın güçlü bir duruşu var EGİAD’ın güçlü bir duruşu olduğunu, yeşil, dijital ve toplumsal dönüşüm konusunda çalışmalar yaptığını söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, "Çok takdire değer pek çok çalışmanın altına imza attılar. Bugünden geleceğe güçlü, yürekli, birikimli insanların aynı zamanda okulu gibi çalıştıklarını görüyorum. O yüzden ben de gurur duyuyorum. Bu gece özellikle sizlerle birlikte olmak istedim. Her zaman yanınızdayım" dedi. Gece Sunshine Band ve DJ performansıyla devam ederek katılımcılara keyifli bir yeni yıl atmosferi yaşattı.
Bergama Kızılay’dan Gazze için anlamlı proje
25 Kasım 2025 Salı - 15:45 Bergama Kızılay’dan Gazze için anlamlı proje Bergama Kızılay Şubesi, Bergama, Dikili ve Kınık ilçe Milli Eğitim Müdürlükleri iş birliğiyle Gazze’de yaşanan insani dram nedeniyle örnek bir sosyal sorumluluk projesi başlattı. Üç ilçede eş zamanlı uygulanacak ‘Bir Günlük Harçlığım Gazze’ye Umut Olsun’ projesi, öğrencilerde yardımlaşma, empati ve paylaşma bilincini güçlendirmeyi hedefliyor. Projeye Bergama Kızılay Şube Başkanı Mehmet Aydın, Bergama İlçe Milli Eğitim Müdürü Ekrem Ulus, Dikili İlçe Milli Eğitim Müdürü Nuri Kiraz ve Kınık İlçe Milli Eğitim Müdürü Ömer Derelioğlu paydaş olarak destek verdi. Bergama Kızılay Şube Başkanı Mehmet Aydın, projenin detaylarını paylaşarak şu açıklamada bulundu: "Gazze’de yaşanan insani kriz nedeniyle zor durumda kalan çocuklara ve ailelere destek olmak, öğrencilerimizin yardımlaşma, empati ve paylaşma bilincini geliştirmek amacıyla ‘Bir Günlük Harçlığım Gazze’ye Umut Olsun’ projesini 24-28 Kasım tarihleri arasında hayata geçirme kararı aldık. Bu proje, yalnızca öğrencilerimizin iyilik duygusunu güçlendirmekle kalmayıp, aynı zamanda Türk halkının tarih boyunca mazlumlara karşı gösterdiği vicdanın ve yardımseverliğin somut bir yansıması olacaktır. Proje paydaşlarımız olan Bergama İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Ekrem Ulus’a, Dikili İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Nuri Kiraz’a, Kınık İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Ömer Derelioğlu’na, sevgili öğrencilerimize, saygıdeğer öğretmenlerimize, kıymetli velilerimize ve tüm hayırseverlere şükranlarımızısunarız."
İzmirli kadınlardan ’turuncu’ yürüyüş
25 Kasım 2025 Salı - 15:44 İzmirli kadınlardan ’turuncu’ yürüyüş İzmir’de Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde turuncu giysileriyle bir araya gelen kadınlar, şiddetsiz bir gelecek için yürüdü. "Eşitliğe Yürüyoruz" mottosuyla İzmir Büyükşehir Belediyesi’nce organize edilen yürüyüş için kadınlar, şiddetin olmadığı bir geleceği temsil eden turuncu renkteki giysileriyle saat 12.30’da Vasıf Çınar Meydanı’nda buluştu. Yürüyüşe, Karantina sahil bölgesinden hareket eden "Şiddete Karşı Pedal Çevir" ekibi de bisikletleriyle katıldı. Grup, Lozan Kapısı’ndan geçerek Kültürpark’ta yer alan etkinlik alanına doğru yürüdü. Tugay: "Birlik olmak çok kıymetli" Yürüyüşe katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın eşi Öznur Tugay, günün önemine dikkat çekerek, "Bugün hepimiz için çok kıymetli bir farkındalık günü. Biz bu yolculuğu ancak bir arada olarak anlamlı kılabiliyoruz. Sivil inisiyatif, bu anlamlı günde çok güçlü bir şekilde bir arada yaşadı. Çok değerli herkes bir araya geldi ve kıymetli bir yürüyüş gerçekleştirdik" dedi. "Bütün şiddetlere hayır" Katılımcılardan Hüdaver Aydın ise, özellikle turuncu giyciklerini belirterek, "Bugün turuncu renk bizim rengimiz, bayanların rengi. Kadına şiddete hayır, bütün şiddetlere hayır. Kadının gücünü göstermek istedik" diye konuştu. Aydın, şiddet karşıtlığını sadece kadınlarla sınırlamadıklarını belirterek, "Kadına, hayvana, çocuğa, insana, bitkiye, hatta bütün şiddetlere hayır. İnşallah hep böyle barış içinde bir dünyamız olur" ifadelerini kullandı. Bisikletlilerden farkındalık desteği Yürüyüşe bisikletiyle katılan Sami Duman da, sadece kadına değil her türlü şiddete karşı olduklarını dile getirdi. Duman, "İşimi bırakıp, bugünün anlamına katkıda bulunmak için geldik. Bisikletli olarak biz de trafikte şiddete maruz kalabiliyoruz. Bisikletimi trafikte fark edilmek için özel olarak hazırlıyorum" dedi. Turuncu rengin pozitif enerji ve dikkat çekme amaçlı kullanıldığını da sözlerine ekledi.
Balık sevdası ‘Deniz Canlıları Koleksiyon Merkezi’nde hayat buldu
25 Kasım 2025 Salı - 14:35 Balık sevdası ‘Deniz Canlıları Koleksiyon Merkezi’nde hayat buldu İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Deniz Canlıları Koleksiyon Merkezi, nadir görülen ve nesli tehlike altında olan balıklarında aralarında bulunduğu 400’ü aşkın deniz canlısını tahnit yöntemiyle sergileniyor. Memelilerden omurgasızlara kadar uzanan geniş yelpazede sergilenen canlılar, deniz ekosisteminin zenginliğini gözler önüne seriyor. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi’ndeki Deniz Canlıları Koleksiyon Merkezi, Türkiye’de benzeri bulunmayan nadir deniz canlısı türlerini ziyaretçilerle buluşturuyor. 2015 yılında bir araya getirilen örneklerle müze niteliğinde ziyarete açılan merkezde, kılıç dişli yılan balığı, köpek balığı, koruma altındaki caretta carettalar ve nano balığı gibi özel türlerin de yer aldığı 400’ün üzerinde canlı örneği sergileniyor. Nesli tükenme tehlikesi altındaki birçok tür, tahnit (bozulmayı önlemek için ilaçlama) yöntemiyle koleksiyona kazandırılırken, tüm örnekler Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Erhan Irmak’ın yaklaşık 30 yıllık birikiminin ürünü olarak balıkçılardan ve balık hallerinden temin edilip titizlikle hazırlanıyor. Irmak tarafından tek tek temizlenip işlenen canlılar, son hallerine getirilerek ziyaretçilerin ilgisine sunuluyor. Koleksiyon Merkezi, hafta içi 09.00-16.00 saatleri arasında, rektörlük tarafından verilen izin doğrultusunda tüm ziyaretçilere açık şekilde hizmet veriyor. Denizden müzeye yolculuk Deniz Canlıları Koleksiyon Merkezi’nin İzmir Katip Çelebi Üniversitesi bünyesinde proje neticesinde kurulduğunu aktaran Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Erhan Irmak, "İçerideki malzemelerin oluşturulması ve toplanması ise çocukluk dönemime, yaklaşık 35-40 yıl öncesine uzanan bir süreç. Kumsalda dalarak kabuk ve deniz kabukları toplamakla başlayan bu ilgi, amatör balık avcılığı sayesinde daha da arttı. Üniversiteye girişle birlikte bilgi birikimi devam etti; ardından bilimsel ekspedisyonlar gerçekleştirildi, örneklemeler yapıldı, balık hallerine gidildi ve balıkçılarla kurulan iletişim sayesinde müzemiz bugünkü haline ulaştı. Müzemizde denizlerde yer alan memelilerden omurgasızlara kadar pek çok canlı grubu bulunmakta. Ağırlığı kemikli ve kıkırdaklı balıklar oluşturmakta. Bunun yanı sıra midye, salyangoz, yengeç, karides ve kafadan bacaklılar gibi omurgasız türleri de koleksiyonumuzda yer almakta. Hamsi ve sardalya gibi herkesin bildiği ticari türlerin yanı sıra lüfer ve levrek gibi türler ile adını bile bilmediğimiz pek çok balık da burada sergilenmekte. Özellikle bazı köpek balığı türleri ile mersin balıkları gibi nesli tehdit altında olan türlerin sayısı oldukça azalmış. Akdeniz gibi balıkçılığın yoğun olduğu bir bölgede bile artık nadiren rastlanan beyaz köpek balığının müzemizde bulunan örneği yaklaşık 20 yıllık. Omurgasız türlerinde de artık göremediğimiz canlılar mevcut" dedi. Hafta içi ziyarete açık Deniz Canlıları Koleksiyon Merkez yalnızca ülkemiz denizlerine ait canlılar bulunduğunu ifade eden Irmak, "Tatlı su türleri yer almamakta, tüm örnekler kendi sularımızdan elde edilmiş canlılardan oluşmakta. Çoğu türü kendimiz topladık, büyük bir kısmını ise balıkçılardan temin ettik. Hafta içi mesai saatlerinde merkezde sürekli bulunuyoruz ve dışarıdan randevusuz gelen ziyaretçileri de geri çevirmiyoruz. Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarıyla yaptığımız protokol kapsamında okullar belirlenen gün ve saatlerde randevu alarak koleksiyon merkezimizi ziyaret edebilmekte. Randevular ilgili birim üzerinden alınmakta olup gerekli bilgilere üniversitemizin internet sayfasından ulaşılabilmekte." ifadelerini kullandı.
Başkan Pehlivan: "Hayatta takdire değer ne varsa, temelinde bir öğretmenin emeği vardır"
25 Kasım 2025 Salı - 12:26 Başkan Pehlivan: "Hayatta takdire değer ne varsa, temelinde bir öğretmenin emeği vardır" Öğretmenler Günü nedeniyle Menemen Belediyesi tarafından düzenlenen gecede öğretmenleri ağırlayan Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, ilkokul öğretmeni Fatma Yüksel’in elini öptü. Pehlivan, "Eğitim bizim için hem milli, hem de manevi bir değerdir. Öğretmenlerimiz de bu değerlerin en kıymetli rehberleridir. Hayatta takdire değer ne varsa, temelinde bir öğretmenin emeği vardır. Bu nedenle tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü yürekten kutluyorum." dedi. 24 Kasım Öğretmenler Günü, Menemen’de birlik ve dayanışma gecesiyle kutlandı. Menemen Belediyesi Tepe Sosyal Tesisleri’nde Menemen Belediyesi tarafından düzenlenen etkinliğe, Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, Menemen Garnizon Komutanı Topçu Albay Zekeriya Tosun, Menemen İlçe Milli Eğitim Müdürü Sibel Özer, AK Parti Menemen İlçe Başkanı Hakkı Durmaz, MHP Menemen İlçe Başkanı Barbaros Çalışçı, geçmiş dönem Koyundere Belde Belediye Başkanı Selahattin Yeşilkaya, kamu kurum ve kuruluşları ile STK başkan ve temsilcileri ve binin üstünde öğretmen katıldı. Geceye katılan erkek öğretmenlere kravat, kadın öğretmenlere fular hediye edildi. Gecede Oğuz Görceğiz ve Yılmaz Demirtaş, en güzel parçalarını öğretmenler için seslendirdi. Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan’ın geceye katılan öğretmeni Fatma Yalçın’ın elini öpmesi, duygusal anlara sahne oldu. "Eğitime dokunan her adımınız için minnettarız" Gecede konuşan Menemen İlçe Milli Eğitim Müdürü Sibel Özer, "Belediyemizin eğitim camiasına sunduğu destek yalnızca bir hizmet değil, aynı zamanda bir gönül dostluğu ve yol arkadaşlığıdır. Eğitime dokunan her adımınız için minnettarız." diyerek Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan’a teşekkür etti. "Bir milletin istikbali, öğretmenlerin elindedir" Eğitimin önemine dikkat çeken Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, "Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten, Neşe Alten’e; Necmettin Yılmaz’dan, gönlümüzde gülümsemesiyle yaşayacak olan Aybüke Yalçın’a kadar, bu milletin evlatlarına bir harf öğretmek uğruna ömrünü adayan, şehit olan, yüreğini bu millete adamış tüm öğretmenlerimize minnet duygularımı sunuyor, aziz hatıralarını rahmetle anıyorum. Sanatta, sporda, bilimde ve beşeri alanlarda yetişen evlatlarımızla gurur duyuyorsak; savunma sanayimizin başarılarını gıptayla izliyorsak, bu gururun temelinde öğretmenlerimizin alın teri, emeği ve gönül zenginliği vardır. Bir ülkeyi ileriye taşıyan en büyük güç öğretmenleridir; bir milletin istikbali, öğretmenlerinin elindedir. Biz de Menemen Belediyesi olarak eğitimi kırmızı çizgimiz, vazgeçilmez önceliğimiz kabul ediyoruz. İmkanlarımız ölçüsünde elimizden ne geliyorsa yapmaktan geri durmuyoruz. Bu doğrultuda MEBGEM şubelerimizi üçe çıkararak lise ve üniversite sınavlarına hazırlanan öğrencilerimize ciddi bir destek sağlıyoruz. 8. ve 12. sınıflarda üç yılda yaklaşık 30 bin dijital eğitim paketi dağıtarak adeta dershaneyi çocuklarımızın evlerine taşıdık. İlkokuldan liseye kadar sağladığımız kırtasiye destekleri, üniversiteyi kazanan ve yeni mezun olan gençlerimize sunduğumuz katkılar ve nicesi, Menemen’in evlatlarına yapılan birer gönül yatırımıdır. Üniversite sınav harçlarını Menemen Belediyesi olarak biz karşılıyoruz. Maddi durumu yetersiz ailelerimizin çocukları sıkıntı çekmesin diye çantalarından defterlerine tüm ihtiyaçlarını biz temin ediyoruz. Üniversiteli gençlerimize sınav dönemlerinde sabahları sıcak çorbalarını ikram ederek güne zinde başlamalarını sağlıyoruz. Çünkü biliyoruz ki; öğretmen mutlu olursa, öğrenci mutlu olursa, Türkiye mutlu olur. Ben sizlere güveniyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün eğitim camiasına duyduğu güvenin aynısını taşıyorum. Menemen Belediyesi olarak emrinizdeyiz. Bugüne kadar yanınızda olduk, bundan sonra da daima yanınızda olmaya devam edeceğiz. Öğretmenler Günü’nüzü yürekten kutluyorum." dedi.
Folkart Academy’de 2025-2026 tiyatro eğitimleri başlıyor
25 Kasım 2025 Salı - 11:15 Folkart Academy’de 2025-2026 tiyatro eğitimleri başlıyor Folkart Academy, 2025-2026 döneminde tiyatro merkezli yeni eğitim programına başlıyor. İlk eğitimler, noter huzurunda belirlenen yetişkin grubu için 29 Kasım cumartesi başlayacak; ikinci ve üçüncü yetişkin grupları 2026’da eğitime alınacak. Çocuk grubu için başvurular folkartakademi.com üzerinden sürerken, son başvuru tarihi 11 Ocak 2026 olarak belirtildi. 10-14 yaş çocukların tiyatro atölyeleri ise 17 Ocak-15 Şubat 2026 arasında gerçekleştirilecek. İzmir’de kültür-sanat eğitimine erişimi artırma, genç yetenekleri destekleme ve sanatsal-kültürel üretimi teşvik etme amacıyla 2017’den bu yana faaliyet gösteren Folkart Academy, 2025-2026 Eğitim Dönemi için perdeyi aralıyor. Kurulduğu günden bu yana binlerce kişiye ücretsiz ve profesyonel sanat eğitimi sunan akademi, yeni dönemin ilk derslerini yetişkin grubu için 29 Kasım Cumartesi başlatacak. Folkart’tan toplumsal bir sanat yatırımı Yeni eğitim dönemi ile ilgili açıklama yapan Folkart Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak, gayrimenkul geliştirmeyi sadece yapı üretmenin ötesinde sanat, kültür ve yaşam kalitesi arasında kalıcı bağlar kurmak olarak değerlendirdiklerini belirterek, "Sanat eğitimi, bir toplumun estetik bilincini güçlendiren, bireyin düşünme, ifade ve dönüştürme kapasitesini geliştiren en önemli alanlardan biridir. Folkart Academy’yi sadece bir eğitim programı olarak değil, İzmir’in kültürel hafızasını zenginleştiren, gençlerin yaratıcı potansiyelini açığa çıkaran bir kamusal katkı olarak görüyoruz. Eğitimi, kültürü ve sanatı uzun vadeli bir toplumsal yatırım olarak ele alıyoruz" dedi. Tiyatro merkezli eğitim dönemi Proje Koordinatörlüğünü tiyatro sanatçısı Volkan Severcan’ın üstleneceği Folkart Academy, bu eğitim döneminde sahne sanatlarının temelini oluşturan tiyatro odaklı geniş bir program sunacak. Oyunculuk, yaratıcı drama, reji, diksiyon, senaryo, hareket, nefes - beden çalışmaları, bale, ses - müzik, dramatik yazarlık ile oyun ve rol incelemelerini kapsayan eğitimler, katılımcılara sahne sanatlarını çok yönlü biçimde deneyimleme imkânı verecek. Tüm eğitimler ücretsiz olacak ve çocuk (10-14 yaş) ile yetişkin (15 yaş ve üzeri) grupları için ayrı sınıflarda yürütülecek. Hem yetişkin hem de çocuk grubu başvuruları folkartakademi.com üzerinden çevrimiçi olarak alınacak; katılımcılar noter huzurunda yapılacak kura ile belirlenecek. İlk eğitimler yetişkinlerle başlayacak Yetişkin grubunun dersleri Cumartesi ve Pazar günleri 11.00 - 16.00 arasında gerçekleştirilecek. İlk dönem 29 Kasım Cumartesi başlayacak ve 28 Aralık Perşembe sona erecek. İkinci dönem 14 Mart 2026 - 12 Nisan 2026 tarihleri arasında, üçüncü dönem eğitimleri ise 9 Mayıs 2026 -7 Haziran 2026 tarihleri arasında düzenlenecek. Çocuk grubu için çevrimiçi başvurular 11 Ocak 2026’ya kadar devam edecek. Eğitimler Cumartesi ve Pazar günleri 11.00 - 13.00 veya 14.00 - 16.00 saatleri arasında yapılacak. Çocuk grubu programı 17 Ocak 2026’da başlayacak ve 15 Şubat 2026’da tamamlanacak. Ortak sanat anlayışı Folkart Akademi, Türkiye’de oyunculuğa meraklı olan, oyunculuğu meslek edinmek isteyen ya da kendi mesleğinde oyunculuk enstrümanlarından yararlanmayı amaçlayan kişilere temel oyunculuk eğitimi sunmayı amaçlıyor. Ortak bir sanat anlayışının katılımcılara aktarılmasını, yetenekli bireylerin tespit edilmesini ve sanat okullarına yönlendirilmelerinin teşvik edilmesini amaçlayan program, İzmir’de kültür ve sanat alanına sürdürülebilir bir katkı sağlayan önemli bir kamusal eğitim modeli olarak öne çıkıyor. EĞİTMENLER: Oyunculuğa Giriş Doğaçlama - Volkan Severcan Sahne - Gürol Tonbul Sahne - İbrahim Raci Öksüz Diksiyon - Hülya Savaş Yaratıcı Drama - Ziya Kürküt Eleştiri Teknikleri - İbrahim Sarıtaş Oyunculuk ve Reji - Bora Severcan Yaratıcı Drama /Sahne - Şule Demirezen Ses ve Müzik - Hasan Alptekin Sahne - Arif Akkaya Senaryo - Aykut Aygün Hareket, Nefes, Beden, Bale - Aslı Çilek Dramatik Yazarlık-Oyun ve Rol İncelemesi - Haluk Işık
Aliağalı karatecilerden Denizli’de büyük başarı
25 Kasım 2025 Salı - 11:06 Aliağalı karatecilerden Denizli’de büyük başarı Aliağa Belediyesi Spor Okulları’nda eğitim gören karate öğrencileri Denizli’de düzenlenen 1. Etap yarışlarında 4 madalya birden kazandı. Aliağa Belediyesi Spor Okulları karate öğrencileri 22-23 Kasım 2025 tarihlerinde Denizli’de düzenlenen Spor Toto Türkiye Karate Yıldızlar Ligi 1. Etap Yarışmasına Aliağa Demir Spor adına 10 sporcusuyla katıldı. Yarışmada 9 ilden bine yakın sporcuya karşı mücadele eden Aliağalı karateciler şampiyonadan 4 madalyayı birden Aliağa’ya kazandırarak büyük bir başarıya imza attı. Aliağalı karateciler sırada 27-29 Aralık tarihlerinde yapılacak olan 2. Etap yarışlarına hazırlanıyor. Aliağalı karatecilerinden 4 madalya birden Kata ve kumite dalında yarışan Aliağalı karateciler 1’i birincilik, 3’ü ikincilik olmak üzere 4 madalyayı birden Aliağa’ya kazandırdı. Şampiyonada; 2015 doğumlularda 41 kiloda yarışan Umutcan Doğan birinci olurken; 2014 doğumlular arasında yarışan Furkan Topkaya kata ve 42 kiloda kumite dalında ikinci, 2012 doğumlular arasında 56 kiloda yarışan Doruk Doğan ikinci oldu. Aliağa karate takımı ara vermeden çalışıyor Aliağa Belediyesi Karate Antrenörü Caner Karaca, "Spor Toto Türkiye Yıldızlar Liginde mücadele eden, ter döken tüm sporcularımızı kutluyoruz. 3 etaptan oluşan ligde, 3 etabın sonunda başarılı olan sporcularımız, Türkiye şampiyonasına katılım hakkı kazanacak. Bunun için ara vermeden çalışmalarımıza devam ediyoruz. Hedefimiz Türkiye şampiyonasında başarı elde edip, balkan şampiyonasında milli formayı giyerek ülkemizi temsil etmek" dedi.
Bilişimde ortak akıl
25 Kasım 2025 Salı - 11:01 Bilişimde ortak akıl "Codexizmir Bilişim İhracatı Geliştirme Projesi", İzmir Ticaret Odası, Teknopark İzmir, İzmir Bilimpark ve Yazılım ve Bilişim Sanayicileri Kümelenme Derneği iş birliği ile başladı. Ticaret Bakanlığının desteğiyle, bilişim sektöründe faaliyet gösteren İzmir Ticaret Odası üyesi 15 firma ile yürütülecek proje, İzmirli firmaların uluslararası piyasalardaki rekabet gücünü kümelenme anlayışıyla geliştirerek yurt dışı pazarlara etkin bir biçimde açılmalarını ve ihracatlarını artırmalarını sağlayacak. Üç aşamalı proje 3 aşamalı olarak gerçekleşmesi planlanan "Codexizmir Bilişim İhracatı Geliştirme Projesi" nin ilk aşamasında, uzman ve danışmanlar tarafından projeye dahil olan firmalarda incelemeler yapıldı, firmaların ihracat potansiyeli belirlendi, kümenin iş planı ve ihracat stratejisi hazırlanarak bir rapora dönüştürüldü. Projenin ikinci aşamasında, proje katılımcısı firmalara yönelik olarak eğitim /danışmanlık faaliyetleri gerçekleştirildi. Projeye katılan firmalar ilk eğitimlerini "Hizmet İhracatı Aşamaları ve KDV İşlemleri" konusunda aldı. Projenin son aşamasında ise yurtdışı pazarlama faaliyetleri olarak ortak pazar araştırmaları, küme tanıtım faaliyetleri, yurtdışı fuar katılımları ve ziyaretleri, ikili iş görüşmeleri, kurum/kuruluş ziyaretlerinin gerçekleştirilmesi için çalışmalar yürütülecek. Özgener: "Bilişim sektörü stratejik önem taşıyor" 36 ay sürecek proje kapsamında düzenlenecek faaliyetlerin giderlerinin, T.C. Ticaret Bakanlığı tarafından %75 oranında destek almaya hak kazandığını ifade eden İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, "Bakanlığımız verdiği bu destek ve duyduğu güven İzmir için çok önemli bir fırsat. Dijital dönüşümün hız kazandığı günümüzde bilişim sektörü, ülkelerin ekonomik büyümesinde stratejik bir rol üstleniyor. Yazılım, veri analitiği, yapay zekâ ve oyun teknolojileri gibi alanlarda sağlanan hizmetler, artık yalnızca iç pazara değil, dünya pazarlarına da açılan güçlü bir ihracat kalemi haline gelmiş durumda. Bu dönüşümün önemli merkezlerinden biri de İzmir. Genç ve nitelikli iş gücü, güçlü üniversiteleri, yenilikçi girişim ekosistemi ve yüksek yaşam kalitesiyle İzmir, bilişim ihracatında Türkiye’nin yükselen şehirlerinden biri konumuna geliyor. İzmir’de faaliyet gösteren yazılım firmaları, uluslararası pazarlarda rekabet edebilecek nitelikte çözümler üretiyor. Özellikle sağlık teknolojileri, lojistik yazılımları, endüstri 4.0 uygulamaları, oyun geliştirme ve dijital hizmet ihracatında kent giderek daha fazla adını duyuruyor. Bilişim ihracatı, İzmir ekonomisine yalnızca döviz kazandırmakla kalmıyor; aynı zamanda yüksek katma değerli istihdam yaratıyor, genç girişimcilere küresel vizyon kazandırıyor. Şehrin dijital üretim gücü, sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle de doğrudan örtüşüyor" dedi. İzmir’in geleceği dijital üretim gücünde Ortak akılla geliştirilen "Codexizmir Bilişim İhracatı Geliştirme Projesi" ile İzmir’in bilişim ihracatında yeni bir ivme yakalamasını hedeflediklerini ifade eden Özgener sözlerini şöyle sürdürdü: "Önümüzdeki yıllarda teknoloji tabanlı ihracatın, kentin ekonomik büyümesinde en belirleyici unsurlardan biri olması bekleniyor. İzmir’in geleceği dijital üretim gücünde, bilişim ihracatında ve yeniliği dünya ile buluşturma yeteneğinde saklı. Proje kapsamında hazırlanan, İhtiyaç Analizi ve Stratejik Yol Haritasında, sektörün hedef pazarları, Almanya, Birleşik Arap Emirlikleri, Hollanda, İngiltere, ABD, Katar, Azerbaycan, İspanya, İsviçre ve S. Arabistan olarak belirlendi. Üyelerimizin uluslararası rekabet güçlerini artırmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz" Prof. Dr. Baran: "En kritik kaldıraç" "Codexizmir Bilişim İhracatı Geliştirme Projesi" hakkında değerlendirmelerde bulunan İzmir Yüksek Teknoloji Üniversitesi Rektörü ve Teknopark İzmir Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Baran, "Bugün, ekonomik büyümenin ve sürdürülebilir kalkınmanın en kritik kaldıraçlarından biri yüksek teknoloji ihracatıdır. Bilişim sektöründe globalleşme artık bir tercih değil, küresel rekabette var olmanın zorunlu koşuludur. İzmir’in inovasyon üssü Teknopark İzmir olarak, bizler de İzmirimizin ve ülkemizin ekonomisine katma değer sağlayacak her projeye en güçlü desteği vermeyi görev biliyoruz." dedi. Rektör Baran, Teknopark İzmir’in projeye olan aktif katılımının önemini vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti: "Codexizmir projesi kapsamında desteklenen 15 firmanın 5’inin doğrudan Teknopark İzmir ekosisteminden çıkması, bölgemizdeki teknoloji üretme potansiyelinin somut bir göstergesidir. Proje; firmalarımızın küresel arenada görünürlük kazanmasına, potansiyel yatırımcı ve müşterilere ulaşmasına, en önemlisi de markalaşmasına önemli ölçüde katkı sağlamaktadır." diye konuştu. "Hedefimiz İzmir’i Türkiye’nin lideri yapmak" Projenin çıktılarına odaklanan Rektör Baran, sözlerini şöyle tamamladı: "Proje sürecinde katılımcı firmalarımızın ihtiyaç analizleri bilimsel bir yaklaşımla detaylı biçimde yapıldı. Kurgulanan uzman eğitim, danışmanlık ve tanıtım hizmetleriyle firmaların hem teknik hem stratejik kapasiteleri ve kurumsallaşma düzeyleri artırıldı. Bunun yanı sıra, firmaların yurtdışı pazarlara açılmaları için oluşturulan destek mekanizmaları, onlara sürdürülebilir bir rekabet üstünlüğü elde etme yolunu açmaktadır. Hedefimiz; İzmir’i, Türkiye’nin teknoloji ve yazılım ihracatında lider konuma taşımaktır. Codexizmir, bu açıdan bölgemiz ve ülkemiz için stratejik bir değer taşıyor." Dede: "İnovasyonu ihracata dönüştüreceğiz" İzmir Bilimpark Genel Müdürü Kayahan Dede, projenin İzmir’deki teknoloji ekosistemi için önemine şöyle değindi: "İzmir Bilimpark olarak, kentimizin bilişim sektöründeki ’ortak akıl’ anlayışını somut bir adıma dönüştüren bu güçlü iş birliğinin parçası olmaktan gurur duyuyoruz. Bünyemizde yer alan Ar-Ge ve yazılım firmalarının en temel hedefi, geliştirdikleri yenilikçi teknolojileri ve yüksek katma değerli hizmetleri küresel pazarlara ulaştırmaktır. Codexizmir Projesi, T.C. Ticaret Bakanlığı’nın da değerli desteğiyle, firmalarımıza tam da bu noktada ihtiyaç duydukları eğitimi, mentorluğu ve uluslararası pazarlama fırsatlarını sunarak, onların ihracat potansiyelini en üst seviyeye çıkarmayı hedefliyor. Bu projenin, İzmir’in dijital üretim gücünü ve uluslararası rekabetçiliğini artırarak, Türkiye’nin teknoloji ihracatı hedeflerine önemli bir katkı sağlayacağına inanıyoruz." Güler: "Dijital ihracat hedefimize katkı sağlayacak" Codexizmir projesi ile İzmir bilişim ekosistemini uluslararası pazarlara taşıyacak güçlü bir adım atıldığını söyleyen YABİSAK Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Faruk Güler, yapılan iş birliğiyle ilgili olarak şunları belirtti: "İzmir Ticaret Odası liderliğinde Teknopark İzmir, İzmir Bilimpark ve Yazılım ve Bilişim Sanayicileri Kümelenme Derneği olarak bir araya geldik. Bu proje, yerel yazılım ve bilişim firmalarının rekabet gücünü artırırken, Türkiye’nin dijital ihracat hedeflerine katkı sağlayacak. Hedefimiz, dijital ihracat kapasitesini artırmak ve yüksek katma değerli yazılım ürünlerini küresel pazarlara ulaştırmaktır. Projeler kapsamında, firmalara eğitim, mentorluk, finansal destek ile uluslararası pazarlara açılmaları desteklenecek." Çok önemli bir imkan Proje katılımcısı, İzmir Ticaret Odası Meclis Üyesi Ferzan Yalkut, teknoloji ve inovasyon vizyonuna uygun olarak Bilişim/Yazılım sektörünün yurtdışına açılmasının İzmir’İn öncelikli konularından olduğunu ifade ederek, "Proje, firmalara özel ihtiyaç analizi çalışması, çok farklı disiplinlerde ihracata yönelik eğitimler düzenlenmesi ve yurtdışı pazarlama ve alım heyeti faaliyetleri ile ihracatın gelişmesi için önemli bir imkan sunuyor. Bu anlamda proje katılımcılarının çok önemli bir ivme yakaladıklarını bizzat görüyoruz. Temennimiz kazanılan bilgi ve birikimle ihracatımızın süreklilik kazanması ve yükselen bir grafikte olması. Projeyi destekleyen tüm kurumlara teşekkür ediyorum" dedi.
İtalya, EGİAD üyeleri için yeni ticaret kapıları açıyor
25 Kasım 2025 Salı - 10:42 İtalya, EGİAD üyeleri için yeni ticaret kapıları açıyor Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD), üyelerinin uluslararası pazarlara erişimini güçlendirmek ve dış ticaret kapasitesini artırmak amacıyla yürüttüğü çalışmalar kapsamında "İtalya ile İş Yapmak" başlıklı seminer düzenledi. İzmir İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Derneği iş birliğinde, EGİAD merkezinde tertip edilen toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı M. Kaan Özhelvacı, Türkiye-İtalya ekonomik ilişkilerinin güçlü ve sürdürülebilir bir yapı sunduğunu vurgulayarak, "İtalya, Türkiye’nin Avrupa Birliği içerisindeki en önemli ticaret ortaklarından biridir. 2024 yılı itibarıyla 28 milyar dolara ulaşan ticaret hacmi, iki ülke arasında güçlü ve çok boyutlu bir ekonomik ilişkiye işaret etmektedir. Otomotiv, makine-teçhizat, tekstil, beyaz eşya ve elektrikli cihazlar ihracatımızda öne çıkarken; İtalya’dan motorlu taşıtlar, endüstriyel makineler, kimyasallar ve moda ürünleri ithal ediyoruz. Bu derinleşen yapı, iş birliği için güçlü bir zemin oluşturmaktadır" dedi. Ortak sanayi kültürü, KOBİ ekosistemi ve Akdeniz geleneği güçlü bir bağ kuruyor Özhelvacı, iki ülke arasındaki üretim kültürünün yakınlığına da dikkat çekerek, "Türkiye ve İtalya, orta-yüksek teknolojili sanayi yapıları, güçlü KOBİ ekosistemleri ve ortak Akdeniz ticaret geleneği ile birbirini doğal olarak tamamlayan iki ülkedir. Makine ve otomasyon teknolojileri, yeşil dönüşüm, enerji verimliliği, gıda teknolojileri ve tasarım odaklı sektörler Türk iş dünyası için önemli fırsatlar barındırmaktadır" diye konuştu. Uluslararasılaşma artık bir tercih değil, zorunluluktur EGİAD’ın uluslararasılaşma vizyonuna değinen Özhelvacı, genç iş adamlarının yalnızca ulusal pazarlarda değil, uluslararası ölçekte de güçlü bir aktör hâline gelmesinin artık bir tercih değil; zorunluluk olduğunu belirterek, şöyle devam etti: "EGİAD olarak; dış ticaret elçilerimiz, uluslararası ilişkiler komisyonumuz, iş heyetlerimiz ve ülke bazlı seminerlerimizle bu sürece güçlü destek sunuyoruz." dedi. Konuşmasında konuşmacılara teşekkür eden Özhelvacı, İtalya ile iş ilişkilerinin gelişmesinde sunulan katkıları şu sözlerle ifade etti: "Sayın Uğur Barkan’ın hem önceki dönem başkanlık görevleri hem de EGİAD İtalya Dış Ticaret Elçisi olarak yürüttüğü çalışmalar son derece değerlidir. Sayın Pietro Alba ve Sayın Eren Alpar’ın iki ülke iş dünyası arasındaki köprüleri güçlendirmesi büyük önem taşımaktadır." Ege’den Avrupa’ya uzanacak yeni iş birliklerinin tohumları atıldı Özhelvacı, "Bugün burada yalnızca bir bilgilendirme toplantısı gerçekleştirmiyoruz; Ege’den Avrupa’ya uzanacak yeni iş birliklerinin temelini atıyoruz. Bu etkinliğin üyelerimize İtalya ile iş yapma süreçlerinde önemli bir perspektif kazandıracağına inanıyorum" dedi. Seminer, soru-cevap bölümüyle sona erdi ve EGİAD ile İtalyan Ticaret Odası temsilcileri arasında yeni iş birliği fırsatlarına yönelik görüş alışverişi gerçekleştirildi. Etkinlikte, EGİAD Önceki Dönem Yönetim Kurulu ve Danışma Kurulu Başkanı ve EGİAD İtalya Dış Ticaret Elçisi Uğur Barkan, İzmir İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Pietro Alba, Genel Sekreter Eren Alpar’ın yanı sıra Oda Yönetim Kurulu Üyesi ve EGİAD Yönetim Kurulu Üyesi Aslı Güven Şahin konuşmacı olarak yer aldı. Programın moderasyonunu Aslı Güven Şahin üstlendi.
İzmir Ekonomi, geleceği mikro-yeterliliklerle kuruyor
25 Kasım 2025 Salı - 09:45 İzmir Ekonomi, geleceği mikro-yeterliliklerle kuruyor İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ), dijital dönüşüm alanında büyük bir adım daha atarak dünyanın önde gelen üniversitelerinin yer aldığı Digital Credentials Consortium (DCC) ağına Türkiye’den üye olan ilk ve tek üniversite oldu. İEÜ Mikro-Yeterlilikler Ofisi Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Donald Staub, öğrencilerin 21’inci yüzyıl becerilerini görünür ve uluslararası ölçekte tanınır hale getirmeyi hedeflediklerini söyleyerek, "DCC üyeliğimiz sayesinde bu süreci uluslararası güven standartlarıyla destekliyor, Türkiye’nin dijital yeterlilik dönüşümüne öncülük ediyoruz" diye konuştu. MIT, Harvard, University of Toronto ve TU Delft gibi dünyanın en saygın üniversitelerinin yer aldığı DCC’ye üye olan İzmir Ekonomi Üniversitesi, mikro-yeterliliklerin güvenilirliği ve birlikte çalışabilirliği konularında uluslararası bir referans noktası haline geldi. Ofisi kuran ilk üniversite Türkiye’de mikro-yeterlilik ofisini kuran ilk üniversite ünvanına sahip olan İzmir Ekonomi, dijital yeterlilik dönüşümünü hızlandıracak açık rozet (Open Badge v3) ve blockchain tabanlı doğrulama altyapılarını üniversite ekosistemine entegre etmeyi, bununla birlikte dijital öğrenme ve tanınırlık süreçlerinde dönüşüm gerçekleştirmeyi hedefliyor. "Farklı becerilerle mezun olmalılar" Mikro-yeterliliklerin üniversite eğitiminin geleceğini yeniden tanımladığını belirten Dr. Öğretim Üyesi Donald Staub, "Bir mikro-yeterlilik, belirli bir alanda küçük kapsamlı, odaklanmış ve ölçülebilir bilgi ya da beceri kazanımını belgeleyen, yapılandırılmış öğrenme çıktısıdır. Genellikle kısa süreli ve hedefe yönelik eğitimler sonucunda elde edilir. Bireye, belirli bir yetkinliği resmi ve doğrulanabilir bir şekilde kanıtlama imkânı sunar. Yazılım geliştirme, mesleki ve teknik alanlar, lojistik, sağlık ve yapay zekâ gibi pek çok alanda mikro-yeterlilikler edinmek mümkün. Üniversite olarak öğrencilerimizin yalnızca diploma almasını değil, aynı zamanda farklı alanlarda doğrulanabilir becerilere sahip olarak mezun olmalarını hedefliyoruz. Bu doğrultuda, öğrencilerimizin mikro-yeterliliklere erişimini genişletmeyi, çeşitli eğitim programlarıyla onlara yeni fırsatlar sunmayı ve gençlerimizin geleceğini güçlendirmeyi temel önceliklerimiz arasında görüyoruz" diye konuştu. "İstihdam avantajları sağlıyoruz" Dr. Staub, sözlerini şöyle sürdürdü: "Mikro-yeterlilikler, bireyin öğrenme sürecini görünür kılarken, iş dünyasıyla akademi arasında güçlü bir köprü oluşturuyor. Ofis olarak öğrenme, istihdam ve yaşam boyu gelişim arasında bağ kurmayı da çok önemsiyoruz. Öğrencilerimizin farklı alanlarda geliştirdikleri becerileri mikro-yeterliliklerle belgelendirerek, ulusal ve uluslararası iş piyasalarında yetkinlik bazlı tanınırlık kazanmalarını istiyoruz. Bu sayede gençlerimizin istihdam avantajları elde etmesini hedefliyoruz." "Geleceğe yön veriyorlar" İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin, Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi (TQF) ve Avrupa Yeterlilikler Çerçevesi (EQF) ile uyumlu yapıya sahip olduğunu ve bunun da yükseköğretimde kalite güvencesi ve yenilikçilik adına örnek teşkil ettiğini belirten Dr. Staub, "Üniversitemizde mikro-yeterlilikleri, sadece bir sertifikasyon aracı değil, kurumsal öğrenme kültürünün merkezinde konumlandırıyoruz. Fakülteler, kamu kurumları, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarıyla kurulacak iş birlikleriyle öğrenme merkezli, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir beceri ekosistemi oluşturmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda, yenilikçi mikro-yeterlilik programları, öğrencilerimizin akademik ve profesyonel gelişim yolculuğuna yön veriyor" dedi.