Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Yerel Haberler
İstanbul
Ankara
İzmir
Bursa
Antalya
Trabzon
Tüm Şehirler
Adana
Adıyaman
Afyon
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şanlıurfa
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Kastamonu
Gizli buzlanma trafik kazalarına sebep oldu: 3 yaralı
05 Aralık 2025 Cuma - 22:33:28
Kastamonu’da gizli buzlanma sebebiyle meydana gelen iki farklı trafik kazasında 3 kişi yaralandı. Kaza, Kastamonu-Araç karayolu Gelersin köyü yol ayrımında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, A.A. idaresindeki 34 FV 6686 plakalı Fiat marka hafif ticari araç, gizli buzlanma sebebiyle sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde kaldırıma çarptı. Refüjde takla atarak karşı şeride geçen hafif ticari aracın sürücüsü A.A. ile eşi S.A. yaralandı. Yaralılar, olay yerine çağrılan sağlık ekiplerince Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. İkinci kaza ise, Kastamonu-Araç karayolu Kanlıgöl mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, İ.D. yönetimindeki 52 KF 429 plakalı otomobil, gizli buzlanma sebebiyle sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu istinat duvarına çarptı. Kazada yaralanan sürücü, sağlık ekiplerince Araç Devlet Hastanesine kaldırıldı. Kazalarla ilgili inceleme başlatıldı.
04 Aralık 2025 Perşembe - 23:51
Dünya şampiyonu Asuman’a memleketinde coşkulu karşılama
Birleşik Arap Emirlikleri’nde düzenlenen Kick Boks Büyükler Dünya Şampiyonası’nda altın madalya kazanan Asuman Çığlıoğlu, memleketi Kastamonu’da coşkuyla karşılandı. Avrupa ve dünya kupası şampiyonu milli sporcu Asuman Çığlıoğlu, 21-30 Kasım tarihleri arasında Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi’de gerçekleşen Kick Boks Büyükler Dünya Şampiyonası’ndan altın madalyayla döndü. Kick Boks Dünya Şampiyonası’nda büyükler 60 kilogramda altın madalyaya kazanan Asuman Çığlıoğlu, memleketi Kastamonu’da çiçekler ve meşalelerle karşılandı. Geçen yıl Avrupa, bu yıl da dünya şampiyonu olan milli sporcunun başarısı pasta kesilerek kutlandı. "En çok hayalini kurduğum dünya şampiyonluğunu elde ettim" Gururlu olduğunu ifade eden Asuman Çığlıoğlu, "Abu Dabi’de düzenlenen Kick Boks Dünya Şampiyonası’nda ülkemizi ve Kastamonu’yu temsil ettim. 60 kilogram Full Contact branşında dünya şampiyonu oldum. Bu benim ilk dünya şampiyonluğum. 13 yıldır bu branşı yapıyorum. 2024 yılında Avrupa şampiyonu olmuştum. Bu yıl hedefim de dünya şampiyonu olmaktı. Antrenörüm Emrah Şahanoğlu ile birlikte Avrupa Şampiyonası’ndan sonra sistemimizin üzerine farklılıklar getirdik. Dünya Şampiyonası’na çok daha güzel hazırlandık ve en büyük hedefim olan dünya şampiyonluğunu elde ettim. Çok mutluyum ve iyi ki bu şampiyonluğu Türkiye’ye ve Kastamonu’ya getirdim. Şu an spor salonumuzda alttan gelen bir sürü sporcular var. Onların da hepsinin çok istikrarlı çalıştığını da ben de görüyorum. Hepsinin de bu başarıları elde edeceğine hatta daha güzellerini elde edeceklerini düşünüyorum. İnşallah hep birlikte daha nice şampiyonluklar yaşarız" dedi. Dünya şampiyonu olduğuna inanamadığını söyleyen Çığlıoğlu, "O kürsüye çıktığımda hala bir hayal gibiydi, rüya gibiydi. Dünya şampiyonu olduğumu birkaç kez tekrarladım" diye konuştu. "Bu gururu bize yaşattığı için Asuman’a çok teşekkür ediyorum" Kick Boks Milli Takım Antrenörü Emrah Şahanoğlu ise, "Yıllardır hayalini kurduğumuz bir hedefti. Gerek benim antrenörlük kariyerimde gerekse sporcuların sporculuk kariyerindeki tek eksik madalyamızı aldık. Kastamonu’ya getirilmiş şimdiye kadarki en üst derecedir. Büyüklerde dünya şampiyonluğunu, elde edilebilecek en büyük başarıyı elde etmenin gururunu yaşıyoruz. Bu anlamda ben hem sporcumuzu tebrik ediyorum hem de bundan sonra bu başarıları devam ettireceğine inanıyorum" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan tebrik etti Asuman Çığlıoğlu’nun daha önce 15 kez Türkiye şampiyonu, 1 kez Avrupa şampiyonu, 2 kez Dünya Kupası şampiyonu 3 kez dünya üçüncüsü, bir kez dünya ikincisi olduğunu ifade eden Şahanoğlu, "İlimizin milletvekili Sayın Serap Ekmekçi bizi, Büyük Millet Meclisi’nde ağırladı ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan da sporcumuzu tebrik etti ve başarılarının devamını diledi. Bu bizim için çok büyük bir anı ve gurur oldu. Gerçek anlamda duygu dolu bir gündü. Ben Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve Kastamonu Milletvekilimiz Sayın Serap Ekmekçi’ye çok teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
04 Aralık 2025 Perşembe - 17:39
Prof. Dr. Toksoy: "Himalaya’da 2035 yılında buz kalmayacak"
Prof. Dr. Devlet Toksoy, "Himalaya’da 2035 yılında buz kalmayacak, insan göçleri artacak, sıcaklık nedeniyle ölüm olayları artacak. Çeşitli salgın hastalıklar yaygınlaşacak, küresel bazda yiyecek krizi yaşanacak" dedi. Kastamonu Üniversitesi, küresel iklim değişikliğinin etkileri ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri çerçevesinde yeşil ekonomi politikalarının ele alındığı panele ev sahipliği yaptı. Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi, Ormancılık ve Tabiat Turizmi Alanında İhtisaslaşma Koordinatörlüğü ve Kastamonu Teknokent iş birliğiyle düzenlenen "Küresel İklim Değişikliği Ekseninde Yeşil Ekonomi Politikaları" konulu panel, Teknokent binasında gerçekleştirildi. Dr. Öğretim Üyesi Alper Bulut’un başkanlığını yaptığı panelde konuşan Karadeniz Üniversitesi’nden Prof. Dr. Devlet Toksoy, iklim değişikliğinin gelecekteki etkilerini bilimsel verilerle anlattı. "80 milyon insan bu sıcaklık artışları nedeniyle işsiz kalacak" Sıcaklık artışının devam etmesiyle en büyük kaybın tarım, ormancılık ve hayvancılıkta yaşanacağını ifade eden Toksoy, 2030 yılında Türkiye’nin su fakiri bir ülke olmasının değerlendirildiğini belirterek, "Dünya Bankası’na göre her 1 derece sıcaklık artışı neredeyse milli gayri safi yurt içi hasılatında yüzde 1’lik düşüşe neden olacak. 2100 yılında gayrisafi yurt içi hasıla yüzde 10 ila yüzde 23 azalacak. En büyük kayıp tarımda, ormancılıkta, hayvancılıkta, balıkçılıkta olacak. Yani ekonomileri kıyıya yakın olan ülkelerde yaşanacak. Çünkü bir süre sonra sular altında kalacaklar. Gıda fiyatları, enerji maliyetleri artacak, kuraklık döneminde şok gıda fiyatlarıyla karşılaşacağız. Uluslararası Çalışma Örgütü, küresel ısınmaya bağlı olarak 10 yıl içerisinde çalışma saatleri yüzde 2.2 azalacak diyor. En çok tarım sektörü ile inşaat sektöründe düşüş olacak. Çünkü sıcaklık artıyor. 80 milyon insan bu sıcaklık artışları nedeniyle işsiz kalacak. Amerika’nın bugün verimli çiftliklerinin büyük bir kısmı çöl olacak. Benzer olaylar dünyanın birçok ülkesinde de ortaya çıkacak. Türkiye’deki su kaynakları küçüleceği için su sıkıntısı ve yer yer çöl görünümlü arazi yapılarıyla kum fırtınaları da görülmeye başlanacak. Dünya tahıl üretimi azalacak, açlıklar artacak. Esasında bu içinde olduğumuz, yaşadığımız dönemi anlatıyor" dedi. "Himalaya’da 2035 yılında buz kalmayacak" İklim değişikliğinin etkilerinin devam etmesi durumunda su kaynaklarının ciddi boyutta etkileneceğine vurgu yapan Toksoy, "Himalaya’da 2035 yılında buz kalmayacak, insan göçleri artacak, sıcaklık nedeniyle ölüm olayları artacak. Çeşitli salgın hastalıklar yaygınlaşacak, küresel bazda yiyecek krizi yaşanacak. Çatışmalar ve savaşlar en az iki katına çıkacak. 5 derece ısınırsa New York sular altında kalacak. Dünyanın en önemli şehirlerini besleyen su kaynakları tümüyle kuruyacak. Los Angeles, Kahire, Türkiye, İran yaşanamaz hale gelecek. Kuzey ve Güney kutuplar da ılıman iklime sahip olacak ancak dünyanın orta enlemleri yaşanamaz olacak. 6 derece ısınırsa denizler mavi görünmesine rağmen canlı kalmayacak. Bugün uygarlığın yaygın olduğu karaların büyük bir kısmı çöle dönecek" diye konuştu. "21. yüzyılın sonunda sıcaklık 4-5 derece artacak deniliyor" Günümüzdeki çatışmaların yüzde 3’ü ile 20’si arasının iklim değişikliğinden kaynaklandığını vurgulayan Prof. Dr. Toksoy, "Tüm ülkelerde yenilenebilir enerji kaynaklarının yılda yüzde 2 oranında artması gerektiğini tespit ediyorlar. Karbondioksit gazı salınımının azaltılmaması halinde 21. yüzyılın sonunda sıcaklık 4-5 derece artacak deniliyor. Bilim insanları, dünya nüfusunun yarısının olumsuz hava şartları yüzünden öleceğini, diğer yarısının da kalan kaynakları ele geçirmek için savaşlar çıkaracağını düşünüyor. Bir dünya savaşı çıkma ihtimali 2 derece sıcaklık artması halinde yüzde 13 artıyor. 4 derece artış yaşanması halinde yüzde 26 artıyor. Günümüzde çatışmaların yüzde 3 ile yüzde 20 arasındaki kısmı iklim değişikliği nedeniyle yaşanıyor. Bize başka gösteriyorlar ama bu çıkan savaşların yüzde 2 ila 20’si iklim değişikliği hazırlıklarından kaynaklı" şeklinde konuştu. Panelde konuşan Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mahmut Gür, panelin hem öğrenciler hem de akademik camia için değerli katkılar sağlayacağını belirtti. Gür, bilim adamlarının ele alacağı konuların alanın gelişimine ışık tutacağına inandığını ifade etti. Panel Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Alper Bulut ise iklim değişikliğinin 21. yüzyılın en büyük küresel tehditlerinden biri haline gelerek yalnızca çevresel değil, aynı zamanda ekonomik ve toplumsal açıdan ciddi riskler oluşturduğunu söyledi. Bulut, çevresel bozulma ile ekonomik büyüme arasındaki bağın koparılmasını amaçlayan yeni bir iktisadi yaklaşıma ihtiyaç duyulduğunu vurgulayarak, "Bu ihtiyaçtan doğan yeşil ekonomi kavramı, Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından toplumsal refah ve eşitlikten ödün vermeden çevresel zararları ortadan kaldıran bir ekonomi modeli olarak tanımlamaktadır" ifadelerini kullandı. Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mahmut Bayramoğlu ise yeşil ekonomiye geçişte doğru ve sürdürülebilir finansman modellerinin kritik bir role sahip olduğunu ifade etti. Çankırı Karatekin Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Seda Erkan Buğday da iklim değişikliğinin tarım, sanayi ve enerji gibi temel sektörlerde köklü dönüşümleri zorunlu kıldığını söyledi.
04 Aralık 2025 Perşembe - 17:32
Kastamonu Üniversitesi’nde özel bireyler ve engellilerin sorunları konuşuldu
Kastamonu Üniversitesi’nde düzenlenen 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla düzenlenen panelde engelli ve özel bireylerin yaşadığı sorunlar ve çözüm önerileri konuşuldu. Kastamonu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü tarafından 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla panel gerçekleştirildi. Merkez Kütüphane Sezai Karakoç Salonu’nda gerçekleştirilen programa, akademisyenler, öğrenciler, sivil toplum temsilcileri, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, özel bireyler ile aileleri katıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren Kastamonu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdülkadir Tuna, özel bireylerin toplumsal yaşama tam eşit ve etkin bir şekilde katılmalarını desteklemek zorunda olduklarını hatırlattı. Türkiye Sakatlar Derneği Kastamonu Şube Başkanı Serhat Yolaşığmazoğlu ise özel bireylerin toplumsal yaşamda karşılaştığı güçlüklerin ancak tüm paydaşların katkılarıyla azaltılabileceğini ifade ederek, daha kapsayıcı bir toplum için dayanışma çağrısı yaptı. Engelli olmanın kendi tercihleri olmadığını söyleyen Yolasığmazoğlu, engelliler için birçok çalışma yapıldığını, ancak yaşadıkları birçok sorunun ise devam ettiğini ifade ederek, "Normal insanlardan farklı olarak bizim sırtımızda sorunlarımız var. Öyle düşünmemiz lazım. O yüzden biraz daha pozitif aralıklarla, biraz daha desteklerle eşit bir şekilde hayatımızı sürdürmek istiyoruz. 3 Aralık’ta özellikle bize bol bol sözler verilir ama 4 Aralık’ta unutulur. 364 gün tekrar unutuluyoruz" dedi. Hüseyin Üster Uygulama Okulu Müdürü Mihriban Yazıcı da özel çocukların eğitim süreçlerinde yaşanan güçlükler ve çözüm önerileri üzerine değerlendirmelerde bulundu. Engelsiz Yaşam Merkezi öğrencisi Şerife Çim ise merkezdeki çalışmalar ve özel bireylerin sosyal hayata katılımı hakkında deneyimlerini dinleyiciler ile paylaştı. Program, Hasan Efe Sarıcı ve Cengizhan Koç tarafından sahnelenen Aydın Efe oyunu ve 4. sınıf öğrencilerinin tiyatro gösterisi ile devam etti. Programın son kısmında ise moderatörlüğünü Doç. Dr. Havva Kaçan’ın yaptığı panel gerçekleştirildi. Panelde hemşire Gülçin Gümüş Çalış, engelli iş koçu Nurcan Yargı ve sosyal hizmet uzmanı Eylem Aydın, özel bireylerin sağlık hizmetlerine erişimi, sosyal hayata katılımı ve istihdam süreçlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Etkinlik kapsamında Hemşirelik Bölümü öğrencisi Daniyar Ergashov hazırladığı kompozisyonu dinleyiciler ile paylaştı.
14 Kasım 2025 Cuma - 15:56
Kastamonu Üniversitesi’nde okul öncesi eğitim ele alındı
Kastamonu Üniversitesi’nde "Erken Çocukluk Eğitiminde Doğa Temelli Yaklaşım ve Orman Okulu Pedagojisi" paneli gerçekleştirildi. Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Seyfettin Kaymakcı, okul öncesi eğitime verilen önemin veya okul öncesi eğitiminde yetiştirilen insan sayısının yakın zamanda artmaya başladığını kaydetti. Kastamonu Üniversitesi Çocuk Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen "Erken Çocukluk Eğitiminde Doğa Temelli Yaklaşım ve Orman Okulu Pedagojisi" paneli, alanında uzman akademisyenlerin ve uygulayıcıların katılımıyla gerçekleştirildi. Doğa temelli eğitim yaklaşımının erken çocukluk dönemine katkılarının ele alındığı panelin açılışında konuşan Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Selahattin Kaymakcı, "En çok korktuğum ama en çok da merak ettiğim grup hep okul öncesi oldu. Çünkü temeli atmış olduğunuz çocuğun, ‘ağaç yaş iken eğilir’ demiş olduğunuz durumunun esasında gerçekleştiği hep okul öncesiydi. Fakat okul öncesi eğitime verilen önem veya okul öncesi eğitiminde yetiştirdiğimiz insan sayısı, beşeri sermayemiz, yakın zamanda artmaya başladı. Hatta okul öncesi eğitimde hoca olmadığı için okul öncesi öğretmenliği bölümünde derse girdim ben. Yani düşünsenize, ’Yaratıcı Düşünme’ diye bir ders var ve bu derse sizin girmeniz isteniyor. Ben sosyal bilgiler çalışıyorum; tarih eğitimi çalışıyoruz, biraz hayat bilgisi eğitimi çalışıyoruz ama okul öncesi farklı bir mecra. Bu benim yapabileceğim ya da yapmam gereken bir şey değildi. Ama ders boş; boş geçmesin diye Türkiye’de okul öncesinde derse giren arkadaşları tarayarak bir şeyler öğrenme gayreti içerisindeydik" dedi. 2015 yılında Kastamonu’ya geldiğinden bahseden Rektör Yardımcısı Kaymakcı, "2015’ten bugüne 10 yıl içerisinde kat etmiş olduğumuz mesafeye baktığımızda gerçekten ümitvarız ve geleceğe daha güvenle bakıyoruz. Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi özelinde düşündüğümüzde burada kıymetli hocalarımız var. Gençlerimiz burada yetişiyorlar ve yetişmeye devam edecekler. Hem hane sahibi olmanın verdiği bir gurur var hem de ekilen tohumların yeşermesi, meyveye durması ve bu meyvenin her tarafa ihraç edilmesi diyelim. Sosyal alanlarla beraber sizlerle karışık duygular içinde hasbihal ediyoruz arkadaşlar. Okul dışı öğrenme ayrı hususiyeti olan bir taraf; tabi okul öncesindeki iş bambaşka. Ama bizim hayat bilgisinde, sosyal bilgilerde yakın zamanda çıkardığımız ‘okul dışı tarih öğretmeni’ kitabının içerisindeki yapıya baktığımızda da esasında Osmanlı döneminden itibaren sürekli içinde olduğumuz ve günümüzde de giderek nitelikli hale getirdiğimiz bir yapı silsilesinden bahsediyoruz" diye konuştu. Yurtdışında katıldığı bir gezi programından ve yaptığı incelemeden bahseden Kaymakcı, "Bir okulu ziyaret ettim. Ziyarette öğrenciler ve öğretmen dışarıdan geliyordu. Meğer bu çocuklar üretim, dağıtım ve tüketimi öğreniyorlarmış. Meğer bir buğdayın ekmeğe dönüş yolculuğundan bu işi anlamaya çalışıyorlarmış. Öğretmen öğrencilerini almış, okul dışına götürmüş; tarlaya gitmişler, çiftçilerle bir araya gelmişler. Buğday nasıl ekiliyor, buğday tanesi yetişip hasat yapılıncaya kadar hangi serüvenlerden geçiyor öğrenmişler. Hikâye burada bitmemiş; sonra ekmek olacak neticede değirmene gitmişler, değirmende incelemeler yapmışlar; arkasından fırına gitmişler, fırında inceleme yapmışlar; ardından okula dönmüşler. Okula geldiklerinde de bu süreci birbirlerine anlatmışlar. Öğretmenin daha önce buğdayın serüveni ile ilgili seçmiş olduğu kitabın hikâyesini tamamlamışlar ve oradan izlenimlerini resmetmişler. Dedim ki, o zaman okul dışı öğrenme farklı bir şeymiş" şeklinde konuştu. Panelin moderatörlüğünü Doç. Dr. Aysun Ata Aktürk yaptı. Aktürk, doğa temelli eğitim yaklaşımının erken çocukluk dönemine etkilerinin farklı başlıklarda ele alınacağını belirterek, panelin katılımcılara hem kuramsal hem uygulamaya yönelik zengin bir bakış açısı kazandıracağını ifade etti. Panelde konuşmacı olarak Prof. Dr. Berat Ahi, Dr. Öğretim Üyesi Fatma Yalçın, Öğretim Görevlisi Ömer Dilek ve Okul Müdürü Vahide Yılmaz yer aldı. Katılımcılar, doğa temelli eğitim uygulamalarının çocukların bilişsel, sosyal-duygusal ve fiziksel gelişimine katkılarını kendi deneyimleriyle aktardı; uygulama süreçlerinde karşılaşılan güçlükleri ve çözüm önerilerini paylaştı. (Vİ-
14 Kasım 2025 Cuma - 15:43
Prof. Dr. Tatar: "İRAP toplantılarıyla amacımız risk azaltmadaki bilinci geliştirmeyi önceliyoruz"
Kastamonu’da İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) toplantısı düzenlendi. AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar, vatandaşların risk azaltmanın öneminin kavranması gerektiğini söyledi. Kastamonu’da İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) toplantısı, AFAD İl Müdürlüğü’nde gerçekleştirildi. Afetlere dirençli yerleşim birimleri ve afetlere dayanıklı toplum oluşturmak amacıyla 2021 yılında hazırlanıp 2022 yılında 81 ilde uygulamaya alınan İl Afet ve Risk Azaltma Planları (İRAP) ile yerleşim yerlerinin doğal, teknolojik ve insan kaynaklı afetlere maruz kalmasının önlenmesi ya da azaltılması hedefleniyor. "Son 2 yılda 10 bin 300 kullanılmayan köy evinin elektriğini kestirdik" Toplantıda konuşan Vali Meftun Dallı, "2 afet türünden bahsedilebilir. Bir tanesi deprem gibi ne zaman, nerede olacağını bilmediğiniz ancak hazırlık yapabileceğiniz, kayıpları ve riskleri en aza indirebileceğiniz afetler var. Birde yangın, taşkın gibi aslında önceden alacağınız tedbirlerle olmasını engelleyebileceğiniz afetlerde var. Misal kalemizden kaya düşme riskini bu sene tamamlanan çalışmayla önledik. Elimizden geleni yaptık. Bütün kurumlarımız bu bakış açısıyla kolektif bir bilinçle topyekûn bir mücadelenin ancak bizi daha iyi noktalara getireceğinin farkında olması lazım. Aslında yapmamız gereken tüm kurumlarımızla, tüm vatandaşlarımızla bu kolektif şuuru oluşturabilmek. Burada da en büyük görev bizlere düşüyor. Bunu da çocuklarımıza da bu bilinci intikal ettirerek, bunu başarabileceğimizi düşünüyorum. Bu kültürü küçük yaştan oluşturmak elzem duruma geldi. Biz bir afet coğrafyasında yaşıyoruz. En başta depremler. Bir sürü fay hattı var. Burası depremlere son derece müsait bir alan. Küre Dağları bölgesinde taşkınlar, heyelanlar yönünden riskli. Ormanlık alanımız çok ve çok fazla kırsal yerleşimimiz var. Yangınlar, Kastamonu’dan hiç eksik olmuyor. Bunlarla ilgili tedbirleri de bir an önce almamız gerekiyor. Son 2 yılda 10 bin 300 kullanılmayan köy evinin elektriğini kestirdik. 3 yıldan fazla içine girilmeyen evin elektriğini kestirdik. Köylerimizde çıkan yangınların ormanlarımıza, ormanlarımızda çıkan yangınlarında köylerimize zarar verme riski son derece yüksek. Bizim İRAP’ımız da bu konularla ilgili. Deprem, heyelan, yangınlar ve iklim değişikliğine bağlı olarak meydana gelecek afetlere karşı önlemlere ağırlık veriyoruz. Bunu içselleştirerek, hep birlikte çalışmalıyız. Afetler hepimize zarar veriyor. Hep birlikte bu bilinçle çalışmamız gerekiyor" dedi. AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar ise, "İRAP toplantılarıyla amacımız risk azaltmadaki bilinci geliştirmeyi önceliyoruz. İl Afet Risk Azaltma Planı’nızda yüzde 85 gerçekleşme oranı var. Gerçekleştirdiğimiz eylemin hakikaten riski ortadan kaldırması ya da kabul edilebilir bir seviyeye çekmesidir. Buna göre çalışmamız gerekiyor, aksi takdirde günün birinde acı bir gerçekle karşılaşabiliriz. 2026 yılı bizim için geçiş dönemi. 2026’da birinci 5 yıllık dönemi bitirmiş olacağız. İRAP eylemlerini belirli bir düzeye getirdikten sonra 2027-2031 yıllarında çok daha etkin bir şekilde bu eylemlerimizi devam ettirmemiz gerekiyor. Kastamonu Üniversiteleri’mizin konuyu sahiplenmesi önemli. 6 Şubat depreminden sonra kurumlarımız risk azaltmanın önemini daha iyi kavramış durumda. Strateji Bütçe Başkanlığı’mız bundan sonra kurumlarımızdan gelecek İRAP koduyla gelecek bütçe taleplerine olumlu yaklaşacak" dedi. Toplantıda, Kastamonu’da İRAP kapsamında sorumlu kurum ve kuruluşlar tarafından yürütülen çalışmalar, takip ve koordinasyon gerektiren hususlar, karşılaşılan zorluk ve sorunlar ile çözüm önerileri değerlendirildi. Toplantıya Vali Meftun Dallı, AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar, Vali Yardımcısı Aydın Ergün, Kastamonu Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Bilgehan, kaymakamlar, ilçe belediye başkanları ile kamu kurum ve kuruluşlarının İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) eylemlerinden sorumlu temsilcileri katıldı.
14 Kasım 2025 Cuma - 15:40
Tartıştığı komşularına kurşun yağdıran sanığa 19 yıl hapis cezası
Kastamonu’da apartman önünde tartıştığı komşularına evinin penceresinden kurşun yağdırmaktan yargılanan sanık, 19 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Kastamonu merkez ilçede 8 Temmuz 2024 tarihinde Mehmet Akif Ersoy Mahallesi Kaygısız Sokak’ta meydana gelen olayda, aynı apartmanda oturan iki komşu arasında tartışma çıktı. Tartışmanın yerini kavgaya bırakması üzerine Nejdet E., silahla komşusu Ahmet B. ile eşi Pınar B., kayınvalidesi Yurdagül T. ve baldızı Bahar T.’ye ateş etti. Saldırıda yaralanan Ahmet B. ile eşi Pınar B. ve kayınvalidesi Yurdagül T., sağlık ekiplerince Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavilerinin ardından taburcu edildi. Polis ekiplerince Nejdet E. gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Nejdet E. tutuklandı. Olayın ardından Nejdet E. hakkında Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde "kadına karşı basit yaralama, kasten yaralama, kasten öldürme, ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma" suçlarından dava açıldı. Son duruşmada cumhuriyet savcısı, sanık Nejdet E.’nin kasten öldürme ve kasten yaralama suçlarından cezalandırılmasını talep ederek, tutukluluğunun devamını istedi. Duruşmaya katılan Ahmet B. ile eşi Pınar B., kayınvalidesi Yurdagül T. ve baldızı Bahar T., sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ederek, "Mütalaaya karşı bir diyeceğimiz yoktur. Bu olaydan sonra hayatımız altüst oldu. Adaletinize sığınıyoruz" dediler. Tutuklu sanık Nejdet E. ise, "Herhangi bir plan veya tasarlama yapmadım. Ahmet, üst komşumuzun damadı olur. Hava sıcak olduğu için saat 23.00 sıralarında evimin camının önünde oturuyordum. Bu sırada Ahmet, araçtan inerek camın önüne geldi ve bana sözlü saldırıda bulundu. Kısa süre sonra yanına bir kadın (sanırım eşi) ve ardından annesi geldi. Kadınlar da bana hakaret edip tehditte bulundu. Ahmet, bana doğru hamle yapınca odadaki kanepenin altından tabancamı alıp kendimi savunmak amacıyla hedef gözetmeden Ahmet’in bacaklarına doğru üç-dört el ateş ettim. Diğer kadınlara da korkutmak amacıyla yine hedef gözetmeden birkaç el ateş ettim. Şarjörümde 10 mermi vardı, bitince üç mermi daha bastım ama onları kullanmadım" dedi. Mütalaayı da kabul etmediğini söyleyen Nejdet E., "Daha önceki savunmalarımı tekrar ediyorum. Ahmet bana sinkaflı konuşarak küfürler etti. Daha sonra kadınlar dışarı çıkarak, ’Çık dışarıya’ diyerek küfürler ettiler. Ahmet’in elinde parlak bir cisim gördüm, silah olduğunu düşündüm. Yanımda bulunan çekyatın altında bulunan silahı aldım, korku ile hedef gözetmeksizin ateş ettim. Amacım kimseyi yaralamak ya da öldürmek değildir. Bu sebeple beraatımı talep ederim. Eşim ve çocuklarım mağdur durumdalar, tahliyemi istiyorum" diye konuştu. Katılan ve sanık avukatlarını da dinleyen mahkeme heyeti, sanık Nejdet E.’yi Ahmet B.’ye yönelik "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 11 yıl 3 ay, Pınar B. ve Yurdagül T.’yı yönelik "silahla kasten yaralama" suçundan 3’er yıl, Bahar T.’ya karşı da "basit yaralama" suçundan 9 ay, ruhsatsız silah bulundurma suçundan 1 yıl 6 ay olmak üzere toplam 19 yıl 6 ay hapis cezasına ve 5 bin TL adli para cezasına çarptırdı. Mahkeme, Nejdet E.’nin tutukluluğunun da devamına kararı verdi.
14 Kasım 2025 Cuma - 14:27
Kastamonu’da dere yatağında ölü bulunan anneye ait cep telefonu da bulundu
Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde kayıp olarak aranan anne ile oğlunun cansız bedenlerine ulaşıldığı bölgede kayıp çanta ve ayakkabıdan sonra cep telefonuna da ulaşıldı. Edinilen bilgilere göre, Bozkurt ilçesi Merkez Mahallesi Meteoroloji TOKİ Konutlarında bulunan evlerinden 2 Kasım günü ayrılmalarının ardından bir daha ulaşılamayan anne Huriye Helvacı ile oğlu Osman Helvacı’nın cansız bedenleri, arama çalışmalarının 10’uncu gününde Köseali köyü mevkiindeki dere yatağında bulundu. Bölgede çalışmalar aralıksız bir şekilde devam ederken; AFAD, UMKE, JAK ve komando birlikleri tarafınsan annenin cesedinin bulunduğu yere yaklaşık 200 metre uzaklıkta çantası ile 100 metre uzaklıkta ayakkabısı bulundu. Bölgedeki arama çalışmalarını sürdüren ekipleri, annenin bulunduğu bölgeye yakın bir alanda yaptıkları aramalar sonucunda kayıp cep telefonuna da ulaştı. İnebolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma çerçevesinde telefondaki bilgilerin çözülmesiyle olaydaki sır perdesinin kalkması bekleniyor. Ayrıca anneye ait kayıp bir eşya da, son bulunan cep telefonuyla kalmamış oldu.
14 Kasım 2025 Cuma - 13:59
Kastamonu’da anne ve oğlunun ölü bulunmasıyla ilgili bir kişiye elektronik kelepçe takıldı
Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde evinden ayrıldıktan sonra bir daha haber alınamayan ve 10 gün sonra cenazelerine ulaşılan anne ve oğlunun olayıyla ilgili bir kişiye denetimle serbestlik tedbiri kapsamında elektronik kelepçe takılmasına karar verildi. Edinilen bilgiye göre, Bozkurt ilçesi Merkez Mahallesi Meteoroloji TOKİ Konutları’ndaki evlerinden 2 Kasım günü ayrıldıktan sonra kendilerinden bir daha haber alınamayan anne Huriye Helvacı ile oğlu Osman Helvacı’nın cansız bedenlerine 10 gün sonra Köseali köyü sınırlarında bulunan dere yatağında ulaşıldı. Cumhuriyet savcısının ve Olay Yeri İncelme ekiplerinin çalışmasının ardından Huriye ve oğlu Osman Helvacı’nın cansız bedenleri, ekipler güçlükle uçurumdan çıkartabildi. Ankara Adli Tıp Kurumu’na gönderilen anne ve oğlunun cenazeleri, buradaki işlemlerinin ardından memleketi Kastamonu’nun Bozkurt ilçesine getirilerek toprağa verildi. İnebolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında bir televizyon programında şüpheli ifadelerde bulunması üzerine denetimli serbestlik tedbiriyle Huriye Helvacı’nın eski eniştesi olan Mustafa Uzun hakkında elektronik kelepçe takılmasına karar verildi.
14 Kasım 2025 Cuma - 12:41
Kastamonu’da Yaralıgöz geçidinde sis nedeniyle görüş mesafesi düştü
Kastamonu’nun il merkezi ile sahil ilçelerini birbirine bağlayan Yaralıgöz geçidinde sis ve sağanak yağış etkili oluyor. Sis nedeniyle görüş mesafesi yer yer 30 metreye kadar düştü. Kastamonu’nun il merkezini sahil ilçeleri Abana, Bozkurt ve Çatalzeytin’i birbirine bağlayan kara yolu güzergahının yüksek bölgelerindeki sis, 1450 rakımlı Yaralıgöz Geçidi’ne doğru yoğunlaşarak görüş mesafesini düşürdü. Ulaşımı olumsuz etkileyen sis, Yaralıgöz Dağı’ndaki çam ve köknar ormanları ile vadilerle buluşunca ortaya güzel görüntüler çıktı. Sis nedeniyle Yaralıgöz Geçidi’nde görüş mesafesi yer yer 30 metreye kadar düştü. Trafik ekipleri, sürücüleri takip mesafelerini korumaları ve aşırı hızdan kaçınmaları yönünde uyardı. Sis nedeniyle sürücülerin zor anlar yaşadığı Yaralıgöz Dağı’nın sisle sunduğu manzara, dron ile görüntülendi.
13 Kasım 2025 Perşembe - 21:03
Sobaya yakmak için benzin döktü, hem kendini hem evi yaktı
Kastamonu’nun Devrekani ilçesinde sobayı yakmak için benzin döken şahıs, sobanın parlaması üzerine hem kendini hem de evini yaktı. Yangın, itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle söndürüldü. Edinilen bilgiye göre, Devrekani ilçesine bağlı İnciğez köyünde arıcılık yapan İ.D., tek katlı betonarme evinin sobasını yakmak istedi. Sobayı yakmak için benzin döken İ.D., sobanın birden parlaması üzerine eli ve yüzünden yaralandı. Ayrıca sobadan çıkan kıvılcımlar nedeniyle evde de yangın çıktı. İhbar üzerine yangın yerine Devrekani Belediyesi İtfaiye ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin müdahalesi sonucu yangın söndürüldü. Yangında yaralanan ev sahibi İ.D., ambulansla Devrekani Devlet Hastanesine kaldırıldı.
13 Kasım 2025 Perşembe - 17:06
Ayının saldırısına uğrayan vatandaş için ekipler seferber oldu
Kastamonu’nun Abana ilçesinde ormanda bir ayının saldırısına uğrayan vatandaş yaralandı. Ana yolun kapalı olması nedeniyle ekiplerin güçlükle ulaşabildiği yaralı hastaneye kaldırıldı. Olay, Abana ilçesi Kadıyusuf köyü mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, ormanlık alanda ayının saldırısına uğrayan bir vatandaş 112 Acil Çağrı Merkezini arayarak yardım istedi. İhbar üzerine harekete geçen sağlık ekibi, ana yolun kapalı olması nedeniyle Çayırcık güzergahını kullanarak, köylülerin yardımıyla vatandaşa ulaştı. Yaralı, güçlükle ambulansa ulaştırılabildi. İlk müdahalesi yapılan yaralı, Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildi.
13 Kasım 2025 Perşembe - 17:05
Dere yatağında cenazelerine ulaşılan anne ve oğlu gözyaşları arasında toprağa verildi
Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde 10 gün sonra dere yatağında cansız bedenlerine ulaşılan anne ile oğlu, ilçede kılınan cenaze namazlarının ardından aile kabristanına defin edildi. Edinilen bilgiye göre, Bozkurt ilçesi Merkez Mahallesi Meteoroloji TOKİ Konutları’ndaki evlerinden 2 Kasım günü ayrıldıktan sonra kendilerinden bir daha haber alınamayan anne Huriye Helvacı ile oğlu Osman Helvacı’nın cansız bedenlerine 10 gün sonra Köseali köyü sınırlarında bulunan dere yatağında ulaşıldı. Cumhuriyet savcısının ve Olay Yeri İnceleme ekiplerinin çalışmasının ardından Huriye ve oğlu Osman Helvacı’nın cansız bedenleri, ekipler güçlükle uçurumdan çıkartabildi. Ankara Adli Tıp Kurumu’na gönderilen anne ve oğlunun cenazeleri, buradaki işlemlerinin ardından memleketi Kastamonu’nun Bozkurt ilçesine getirildi. Cenazeleri, gasilhaneden alınan anne ve oğlu, Bozkurt Merkez Camii’nin musalla taşına konuldu. Burada aile, taziyeleri kabul etti. İkinci namazını müteakip Bozkurt Merkez Camii’nde anne Huriye ve oğlu Osman Helvacı için helallik alındı. Ardından önce Osman Helvacı’nın daha sonra anne Huriye Helvacı’nın cenaze namazları kılındı. Kılınan cenaze namazı sonrasında anne ve oğlunun tabutları, Bozkurt Belediyesi’ne ait cenaze aracıyla ilçede bulunan Bahçe Mezarlığı’na getirildi. Burada anne ve oğlu, yan yana gözyaşları arasında aile kabristanına toprağa verildi. Güçlükle ayakta durabilen Huriye Helvacı’nın ablası Ayşe Çalık, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Cenazelerden bir tanesini gördük. İnşallah bu işte kimlerin parmağı varsa sizlerin sayesinde ortaya çıkar, kafam çok dağınık, toparlayıp şu anda konuşamıyorum. En son evden çıktığında, pazar günü saat 13.06 gibi kardeşimle konuştuk. Hem kardeşimin hem de Osman’ın sesini duydum. Teyze Bozkurt’a gelmeyecek misin dedi bana. Ne zaman bize gelecek teyze, iyi misin teyze dedi bana. Çok üzgünüm" ifadelerini kullandı. Mikrofon uzatılan baba Bayram Helvacı ise, gazetecilerin sorularını yanıtsız bıraktı.
13 Kasım 2025 Perşembe - 16:51
Kastamonu Üniversitesi’nden 5 proje TÜBİTAK 2237-A desteği aldı
Kastamonu Üniversitesi tarafından hazırlanan 5 proje, TÜBİTAK 2237-A desteği aldı. TÜBİTAK 2237-A Bilimsel Eğitim Etkinliklerini Destekleme Programı 2025 yılı 2. dönem başvuru çağrısı kapsamında desteklenmeye değer bulunan projeler arasında Kastamonu Üniversitesi’nden beş proje yer aldı. TÜBİTAK tarafından desteklenen projeler arasında; Fen Fakültesi’nden Araştırma Görevlisi Dr. Aysun İnan Genç yürütücülüğündeki "Hipotezden Ürüne Biyolojik Bilimler ve Uygulamalı Doğa Bilimleri Alanlarında Bilimsel Sürecin Bileşenleri-3" başlıklı proje, bilimsel süreç odaklı eğitimi teşvik etmeyi amaçlıyor. İletişim Fakültesi’nden Doç. Dr. Erkam Temir yürütücülüğünde hazırlanan "Yayın Etiği Çerçevesinde Yapay Zeka Tabanlı Dil Modellerinin Kullanımı" projesi ise akademisyenlerin yapay zeka araçlarını etik çerçevede kullanma becerilerini geliştirmeyi hedefliyor. İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Döne Arslan tarafından hazırlanan "Kuzeybatı Grubu Türk Lehçelerinin Yabancı Dil Olarak Öğretimi" başlıklı proje, öğrencilerin Türk lehçelerini öğrenme süreçlerine katkı sunmayı amaçlıyor. Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi öğretim üyelerinden Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Uğur Yılmazoğlu yürütücülüğündeki "Depremde Yapı Davranışı: Malzeme Dayanımı ve Zemin Etkisi" adlı proje ile depreme dayanıklı yapıların yaygınlaştırılması hedefleniyor. Spor Bilimleri Fakültesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Binnur Çelebi’nin "Atletik Performans ve Beden Eğitimi Teknoloji Uygulamaları Eğitimi" başlıklı projesi ise dijital dönüşüm sürecinde spor eğitiminde teknolojik becerilerin geliştirilmesine katkı sağlayacak. Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, Kastamonu Üniversitesi’nin araştırma ve eğitim alanında sürdürülebilir gelişme hedefleri doğrultusunda çalışmalar yürüttüğünü belirterek, desteklenen projelerin gelecekte daha geniş katılımlı bilimsel etkinliklere katkı sağlayacağını ifade etti. Rektör Topal, proje yürütücülerini başarılarından dolayı tebrik ederek, "Üniversitemiz, bilimsel araştırma kültürünü geliştiren ve eğitim kalitesini artıran projelere önem veriyor. TÜBİTAK 2237-A programı kapsamında desteklenen projeler, akademik kadromuzun özverili çalışmalarını gösteriyor. Bu projelerle bölgesel ve ulusal düzeyde bilimsel üretkenliğe katkımızı artırmayı sürdüreceğiz" dedi.
13 Kasım 2025 Perşembe - 16:41
Dere yatağında cenazelerine ulaşılan anne ve oğlu son yolculuğuna uğurlandı
Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde dere yatağında cansız bedenlerine ulaşılan anne Huriye Helvacı ile oğlu Osman Helvacı son yolculuğuna uğurlandı.
13 Kasım 2025 Perşembe - 16:41
Kastamonu Üniversitesi, kenelerle bulaşan hastalığı araştıracak
Kastamonu Üniversitesi, yapay zeka destekli sığır hastalıklarının tanısına yönelik hazırladığı proje sayesinde ülkemizde yetiştirilen sığırlarda sıkça görülen ve keneler aracılığıyla bulaşan bir hastalık olan Tropikal Theileriosis tanısını araştıracak. Kastamonu Üniversitesi Veteriner Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Kenan Çağrı Tümer yürütücülüğünde hazırlanan "Sığırlarda Tropikal Theileriosisin Periferik Kan Yaymalarının Mikroskobik Görüntülerinden Tanısına Yönelik Derin Öğrenme Modellerinin Geliştirilmesi" başlıklı proje, TÜBİTAK 3501 Kariyer Geliştirme Programı kapsamında desteklenmeye hak kazandı. Toplam 30 ay süreyle yürütülecek proje ekibinde ayrıca Samsun Üniversitesi’nden Doç. Dr. Abdülkadir Karacı, Bingöl Üniversitesi’nden Dr. Murat Uztimür ve Fırat Üniversitesi’nden Dr. Mehmet Can Uluçeşme yer alıyor. Proje kapsamında, ülkemizde yetiştirilen sığırlarda sıkça görülen ve keneler aracılığıyla bulaşan bir hastalık olan Tropikal Theileriosis’in tanısında yapay zeka tabanlı modellerin geliştirilmesi hedefleniyor. Geliştirilecek derin öğrenme temelli tanı sistemleri sayesinde, hastalığın mikroskobik kan yaymalarından hızlı, doğru ve güvenilir biçimde tespit edilmesi amaçlanıyor. Proje sonucunda elde edilecek yapay zekâ modellerinin yalnızca Türkiye’de değil, aynı zamanda Uzak Doğu, Afrika ve Güney Avrupa gibi hastalığın yaygın olduğu bölgelerde de tanı süreçlerine katkı sağlaması bekleniyor. Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, projeye ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Üniversitemiz öğretim üyelerinin bilimsel üretkenliğini görmek bizleri ziyadesiyle memnun ediyor. Bu tür yenilikçi projeler, hem hayvancılık sektörüne hem de küresel sağlık alanına katkılar sunacaktır. Projede yer alan Doç. Dr. Kenan Çağrı Tümer’i ve proje ekibini tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum" ifadelerini kullandı.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder