Yerel Haberler
Kastamonu
04 Aralık 2025 Perşembe - 23:51 Dünya şampiyonu Asuman’a memleketinde coşkulu karşılama Birleşik Arap Emirlikleri’nde düzenlenen Kick Boks Büyükler Dünya Şampiyonası’nda altın madalya kazanan Asuman Çığlıoğlu, memleketi Kastamonu’da coşkuyla karşılandı. Avrupa ve dünya kupası şampiyonu milli sporcu Asuman Çığlıoğlu, 21-30 Kasım tarihleri arasında Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi’de gerçekleşen Kick Boks Büyükler Dünya Şampiyonası’ndan altın madalyayla döndü. Kick Boks Dünya Şampiyonası’nda büyükler 60 kilogramda altın madalyaya kazanan Asuman Çığlıoğlu, memleketi Kastamonu’da çiçekler ve meşalelerle karşılandı. Geçen yıl Avrupa, bu yıl da dünya şampiyonu olan milli sporcunun başarısı pasta kesilerek kutlandı. "En çok hayalini kurduğum dünya şampiyonluğunu elde ettim" Gururlu olduğunu ifade eden Asuman Çığlıoğlu, "Abu Dabi’de düzenlenen Kick Boks Dünya Şampiyonası’nda ülkemizi ve Kastamonu’yu temsil ettim. 60 kilogram Full Contact branşında dünya şampiyonu oldum. Bu benim ilk dünya şampiyonluğum. 13 yıldır bu branşı yapıyorum. 2024 yılında Avrupa şampiyonu olmuştum. Bu yıl hedefim de dünya şampiyonu olmaktı. Antrenörüm Emrah Şahanoğlu ile birlikte Avrupa Şampiyonası’ndan sonra sistemimizin üzerine farklılıklar getirdik. Dünya Şampiyonası’na çok daha güzel hazırlandık ve en büyük hedefim olan dünya şampiyonluğunu elde ettim. Çok mutluyum ve iyi ki bu şampiyonluğu Türkiye’ye ve Kastamonu’ya getirdim. Şu an spor salonumuzda alttan gelen bir sürü sporcular var. Onların da hepsinin çok istikrarlı çalıştığını da ben de görüyorum. Hepsinin de bu başarıları elde edeceğine hatta daha güzellerini elde edeceklerini düşünüyorum. İnşallah hep birlikte daha nice şampiyonluklar yaşarız" dedi. Dünya şampiyonu olduğuna inanamadığını söyleyen Çığlıoğlu, "O kürsüye çıktığımda hala bir hayal gibiydi, rüya gibiydi. Dünya şampiyonu olduğumu birkaç kez tekrarladım" diye konuştu. "Bu gururu bize yaşattığı için Asuman’a çok teşekkür ediyorum" Kick Boks Milli Takım Antrenörü Emrah Şahanoğlu ise, "Yıllardır hayalini kurduğumuz bir hedefti. Gerek benim antrenörlük kariyerimde gerekse sporcuların sporculuk kariyerindeki tek eksik madalyamızı aldık. Kastamonu’ya getirilmiş şimdiye kadarki en üst derecedir. Büyüklerde dünya şampiyonluğunu, elde edilebilecek en büyük başarıyı elde etmenin gururunu yaşıyoruz. Bu anlamda ben hem sporcumuzu tebrik ediyorum hem de bundan sonra bu başarıları devam ettireceğine inanıyorum" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan tebrik etti Asuman Çığlıoğlu’nun daha önce 15 kez Türkiye şampiyonu, 1 kez Avrupa şampiyonu, 2 kez Dünya Kupası şampiyonu 3 kez dünya üçüncüsü, bir kez dünya ikincisi olduğunu ifade eden Şahanoğlu, "İlimizin milletvekili Sayın Serap Ekmekçi bizi, Büyük Millet Meclisi’nde ağırladı ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan da sporcumuzu tebrik etti ve başarılarının devamını diledi. Bu bizim için çok büyük bir anı ve gurur oldu. Gerçek anlamda duygu dolu bir gündü. Ben Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve Kastamonu Milletvekilimiz Sayın Serap Ekmekçi’ye çok teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
04 Aralık 2025 Perşembe - 17:39 Prof. Dr. Toksoy: "Himalaya’da 2035 yılında buz kalmayacak" Prof. Dr. Devlet Toksoy, "Himalaya’da 2035 yılında buz kalmayacak, insan göçleri artacak, sıcaklık nedeniyle ölüm olayları artacak. Çeşitli salgın hastalıklar yaygınlaşacak, küresel bazda yiyecek krizi yaşanacak" dedi. Kastamonu Üniversitesi, küresel iklim değişikliğinin etkileri ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri çerçevesinde yeşil ekonomi politikalarının ele alındığı panele ev sahipliği yaptı. Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi, Ormancılık ve Tabiat Turizmi Alanında İhtisaslaşma Koordinatörlüğü ve Kastamonu Teknokent iş birliğiyle düzenlenen "Küresel İklim Değişikliği Ekseninde Yeşil Ekonomi Politikaları" konulu panel, Teknokent binasında gerçekleştirildi. Dr. Öğretim Üyesi Alper Bulut’un başkanlığını yaptığı panelde konuşan Karadeniz Üniversitesi’nden Prof. Dr. Devlet Toksoy, iklim değişikliğinin gelecekteki etkilerini bilimsel verilerle anlattı. "80 milyon insan bu sıcaklık artışları nedeniyle işsiz kalacak" Sıcaklık artışının devam etmesiyle en büyük kaybın tarım, ormancılık ve hayvancılıkta yaşanacağını ifade eden Toksoy, 2030 yılında Türkiye’nin su fakiri bir ülke olmasının değerlendirildiğini belirterek, "Dünya Bankası’na göre her 1 derece sıcaklık artışı neredeyse milli gayri safi yurt içi hasılatında yüzde 1’lik düşüşe neden olacak. 2100 yılında gayrisafi yurt içi hasıla yüzde 10 ila yüzde 23 azalacak. En büyük kayıp tarımda, ormancılıkta, hayvancılıkta, balıkçılıkta olacak. Yani ekonomileri kıyıya yakın olan ülkelerde yaşanacak. Çünkü bir süre sonra sular altında kalacaklar. Gıda fiyatları, enerji maliyetleri artacak, kuraklık döneminde şok gıda fiyatlarıyla karşılaşacağız. Uluslararası Çalışma Örgütü, küresel ısınmaya bağlı olarak 10 yıl içerisinde çalışma saatleri yüzde 2.2 azalacak diyor. En çok tarım sektörü ile inşaat sektöründe düşüş olacak. Çünkü sıcaklık artıyor. 80 milyon insan bu sıcaklık artışları nedeniyle işsiz kalacak. Amerika’nın bugün verimli çiftliklerinin büyük bir kısmı çöl olacak. Benzer olaylar dünyanın birçok ülkesinde de ortaya çıkacak. Türkiye’deki su kaynakları küçüleceği için su sıkıntısı ve yer yer çöl görünümlü arazi yapılarıyla kum fırtınaları da görülmeye başlanacak. Dünya tahıl üretimi azalacak, açlıklar artacak. Esasında bu içinde olduğumuz, yaşadığımız dönemi anlatıyor" dedi. "Himalaya’da 2035 yılında buz kalmayacak" İklim değişikliğinin etkilerinin devam etmesi durumunda su kaynaklarının ciddi boyutta etkileneceğine vurgu yapan Toksoy, "Himalaya’da 2035 yılında buz kalmayacak, insan göçleri artacak, sıcaklık nedeniyle ölüm olayları artacak. Çeşitli salgın hastalıklar yaygınlaşacak, küresel bazda yiyecek krizi yaşanacak. Çatışmalar ve savaşlar en az iki katına çıkacak. 5 derece ısınırsa New York sular altında kalacak. Dünyanın en önemli şehirlerini besleyen su kaynakları tümüyle kuruyacak. Los Angeles, Kahire, Türkiye, İran yaşanamaz hale gelecek. Kuzey ve Güney kutuplar da ılıman iklime sahip olacak ancak dünyanın orta enlemleri yaşanamaz olacak. 6 derece ısınırsa denizler mavi görünmesine rağmen canlı kalmayacak. Bugün uygarlığın yaygın olduğu karaların büyük bir kısmı çöle dönecek" diye konuştu. "21. yüzyılın sonunda sıcaklık 4-5 derece artacak deniliyor" Günümüzdeki çatışmaların yüzde 3’ü ile 20’si arasının iklim değişikliğinden kaynaklandığını vurgulayan Prof. Dr. Toksoy, "Tüm ülkelerde yenilenebilir enerji kaynaklarının yılda yüzde 2 oranında artması gerektiğini tespit ediyorlar. Karbondioksit gazı salınımının azaltılmaması halinde 21. yüzyılın sonunda sıcaklık 4-5 derece artacak deniliyor. Bilim insanları, dünya nüfusunun yarısının olumsuz hava şartları yüzünden öleceğini, diğer yarısının da kalan kaynakları ele geçirmek için savaşlar çıkaracağını düşünüyor. Bir dünya savaşı çıkma ihtimali 2 derece sıcaklık artması halinde yüzde 13 artıyor. 4 derece artış yaşanması halinde yüzde 26 artıyor. Günümüzde çatışmaların yüzde 3 ile yüzde 20 arasındaki kısmı iklim değişikliği nedeniyle yaşanıyor. Bize başka gösteriyorlar ama bu çıkan savaşların yüzde 2 ila 20’si iklim değişikliği hazırlıklarından kaynaklı" şeklinde konuştu. Panelde konuşan Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mahmut Gür, panelin hem öğrenciler hem de akademik camia için değerli katkılar sağlayacağını belirtti. Gür, bilim adamlarının ele alacağı konuların alanın gelişimine ışık tutacağına inandığını ifade etti. Panel Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Alper Bulut ise iklim değişikliğinin 21. yüzyılın en büyük küresel tehditlerinden biri haline gelerek yalnızca çevresel değil, aynı zamanda ekonomik ve toplumsal açıdan ciddi riskler oluşturduğunu söyledi. Bulut, çevresel bozulma ile ekonomik büyüme arasındaki bağın koparılmasını amaçlayan yeni bir iktisadi yaklaşıma ihtiyaç duyulduğunu vurgulayarak, "Bu ihtiyaçtan doğan yeşil ekonomi kavramı, Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından toplumsal refah ve eşitlikten ödün vermeden çevresel zararları ortadan kaldıran bir ekonomi modeli olarak tanımlamaktadır" ifadelerini kullandı. Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mahmut Bayramoğlu ise yeşil ekonomiye geçişte doğru ve sürdürülebilir finansman modellerinin kritik bir role sahip olduğunu ifade etti. Çankırı Karatekin Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Seda Erkan Buğday da iklim değişikliğinin tarım, sanayi ve enerji gibi temel sektörlerde köklü dönüşümleri zorunlu kıldığını söyledi.
04 Aralık 2025 Perşembe - 17:32 Kastamonu Üniversitesi’nde özel bireyler ve engellilerin sorunları konuşuldu Kastamonu Üniversitesi’nde düzenlenen 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla düzenlenen panelde engelli ve özel bireylerin yaşadığı sorunlar ve çözüm önerileri konuşuldu. Kastamonu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü tarafından 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla panel gerçekleştirildi. Merkez Kütüphane Sezai Karakoç Salonu’nda gerçekleştirilen programa, akademisyenler, öğrenciler, sivil toplum temsilcileri, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, özel bireyler ile aileleri katıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren Kastamonu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdülkadir Tuna, özel bireylerin toplumsal yaşama tam eşit ve etkin bir şekilde katılmalarını desteklemek zorunda olduklarını hatırlattı. Türkiye Sakatlar Derneği Kastamonu Şube Başkanı Serhat Yolaşığmazoğlu ise özel bireylerin toplumsal yaşamda karşılaştığı güçlüklerin ancak tüm paydaşların katkılarıyla azaltılabileceğini ifade ederek, daha kapsayıcı bir toplum için dayanışma çağrısı yaptı. Engelli olmanın kendi tercihleri olmadığını söyleyen Yolasığmazoğlu, engelliler için birçok çalışma yapıldığını, ancak yaşadıkları birçok sorunun ise devam ettiğini ifade ederek, "Normal insanlardan farklı olarak bizim sırtımızda sorunlarımız var. Öyle düşünmemiz lazım. O yüzden biraz daha pozitif aralıklarla, biraz daha desteklerle eşit bir şekilde hayatımızı sürdürmek istiyoruz. 3 Aralık’ta özellikle bize bol bol sözler verilir ama 4 Aralık’ta unutulur. 364 gün tekrar unutuluyoruz" dedi. Hüseyin Üster Uygulama Okulu Müdürü Mihriban Yazıcı da özel çocukların eğitim süreçlerinde yaşanan güçlükler ve çözüm önerileri üzerine değerlendirmelerde bulundu. Engelsiz Yaşam Merkezi öğrencisi Şerife Çim ise merkezdeki çalışmalar ve özel bireylerin sosyal hayata katılımı hakkında deneyimlerini dinleyiciler ile paylaştı. Program, Hasan Efe Sarıcı ve Cengizhan Koç tarafından sahnelenen Aydın Efe oyunu ve 4. sınıf öğrencilerinin tiyatro gösterisi ile devam etti. Programın son kısmında ise moderatörlüğünü Doç. Dr. Havva Kaçan’ın yaptığı panel gerçekleştirildi. Panelde hemşire Gülçin Gümüş Çalış, engelli iş koçu Nurcan Yargı ve sosyal hizmet uzmanı Eylem Aydın, özel bireylerin sağlık hizmetlerine erişimi, sosyal hayata katılımı ve istihdam süreçlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Etkinlik kapsamında Hemşirelik Bölümü öğrencisi Daniyar Ergashov hazırladığı kompozisyonu dinleyiciler ile paylaştı.
Çocuğuyla kaybolan kadının eşi konuştu: "Herhangi bir sorunumuz yoktu, evliliğimiz normal devam ediyordu"
07 Kasım 2025 Cuma - 10:31 Çocuğuyla kaybolan kadının eşi konuştu: "Herhangi bir sorunumuz yoktu, evliliğimiz normal devam ediyordu" Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde, çocuğuyla birlikte kayıp olarak aranan kadının eşi, "Herhangi bir sorunumuz yoktu, evliliğimiz normal devam ediyordu" dedi.Kastamonu’nunBozkurtilçesinde 2 Kasım Pazar günü evlerinden ayrıldıktan sonra bir daha haber alınamayan 43 yaşındaki Huriye Helvacı ve 5 yaşındaki oğlu Osman Helvacı’yı bulmak için başlatılan arama çalışmaları aralıksız sürüyor.Huriye Helvacı’nın eşi, Bayram Helvacı ise gazetecilerin sorularını yanıtladı. Helvacı herhangi bir aile sorunlarının olmadığını, eşinin telefonunun en son sinyalinin alındığı köyle bir ilişkilerinin olmadığını ifade etti. Eşinin kaybolduğu gün kendisinin işte olduğunu ifade eden Helvacı, "Pazar günü sabah saat 07.00’de ben iş için evden çıktım. Saat 13.00 gibi evden çıkıyor. Ben gece saat 23.30’da eve geliyorum, evde olmadığını görüyorum. Yakın akrabaları aramaya başlıyorum. Akrabaları, gerekli yerleri aramam Pazartesi öğlen saatlerini buluyor. Emin olduktan sonra kolluk kuvvetlerine haber verdim. O saatten sonra eşimi de telefonla aradım, hiçbir şekilde telefonla ulaşamadım. Telefon kapalı" dedi.Evde bir sorun yaşamadıklarını ifade eden Helvacı, "Hayır, herhangi bir sorunumuz yoktu, evliliğimiz normal devam ediyordu. İki çocuğumuz var. Kızım 16 yaşında, liseye gidiyor. Diğeri de 5 yaşında olan kayıp çocuğum. Bu çevrede sinyal alındığı için arama yapılıyor. Çevre köylere de her gün bakılıyor. Ama maalesef bulamıyoruz. Bu köyle hiçbir bağlantımız yok. Bu köyle ne benim ne de eşimin bir bağlantısı yok" diye konuştu.Daha önce böyle bir durum yaşanmadığını da kaydeden Helvacı, "İlk defa böyle bir durum oluyor. Çarşıya çıkardı. Benden habersiz uzak bir yere gitmezdi. Hastaneye gidecekse bile, ‘hastaneye gideceğim, buraya gideceğim’ derdi. Mutlaka nereye gidecekse haberim olurdu. Kendi köyüne giderken bile ‘biz köye gideceğiz, gidebilir miyiz’ diye izin alıp giderdi" şeklinde konuştu.Eşi ve çocuğu kaybolmadan önce bir anormallik hissetmediğini kaydeden Helvacı, Son günlerde dikkatimi çeken bir şey olmadı. Olsaydı müdahale ederdim. Çocuklarıyla gayet iletişimi iyiydi. Bakardı, ilgilenirdi. Çocuk ona düşkündü. İletişim düşük olsa çocuk ondan uzak dururdu. Annesini severdi, ikisi de birbirine düşkündü. Maalesef şüphelendiğim birisi de yok" ifadelerini kullandı."Umudumuz devam ediyor" ifadelerine yer veren Helvacı, "İnşallah bulunur. Temennimiz o yönde. Bütün devlet kurumları burada, devletimiz yanımızda" dedi.
Vali Dallı’dan kayıp anne ve oğlu hakkında açıklama: "Tüm ihtimalleri değerlendiriyoruz"
06 Kasım 2025 Perşembe - 19:01 Vali Dallı’dan kayıp anne ve oğlu hakkında açıklama: "Tüm ihtimalleri değerlendiriyoruz" Kastamonu Valisi Meftun Dallı, kayıp anne ile oğlunun bulunması için tüm kurumların seferber edildiğini belirterek, "4 Kasım sabahı baz istasyonundan alınan sinyal var, 05.30 sularında son sinyali almışız. Tüm ihtimalleri değerlendiriyoruz. İnşallah sizlere hayırlı bir haber vermek de nasip olur" dedi. Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde 2 Kasım Pazar günü evlerinden ayrıldıktan sonra bir daha haber alınamayan 43 yaşındaki Huriye Helvacı ve 5 yaşındaki oğlu Osman Helvacı’yı bulmak için başlatılan arama çalışmaları aralıksız sürüyor. Vali Meftun Dallı, kayıp anne ve çocuğun bulunması için tüm kurumların seferber edildiğini söyledi. "Bir yerde inşallah evde veya farklı bir mekanda saklanıyor olmasıdır" Çok sayıda ekibin arama faaliyetlerini sürdürdüğünü anlatan Vali Dallı, "Bize ihbar edildiğinden bu tarafa, yani ihbar aldığımızdan itibaren ekiplerimiz ve kolluk kuvvetlerimiz, AFAD ekiplerimiz, bölgede bulunan vatandaşlarımız hep birlikte arama-tarama faaliyetlerini sürdürüyorlar. Bugün itibarıyla 400 jandarma asayiş timimiz, 2 polis ekibimiz, 1 jandarma arama kurtarma ekibimiz, 4 arama köpeğimiz, 10 destekli ekibimiz, yine 3 jandarma asayiş komando timimiz, AFAD’tan da 10 destekli 40 kişilik ekibimiz var. Toplamda 104 ekip burada arama-tarama çalışmalarına katılıyor. Bölgeden insanlarımız da var burada. Yaklaşık 200 kişi bu arama çalışmalarını sürdürüyor. Bölgenin zorluğunu sizler de görüyorsunuz. Çok kolay bir bölgede arama faaliyeti yürütmüyoruz ama umudumuz, bir yerde inşallah evde veya farklı bir mekanda saklanıyor olmasıdır kadının çocuğuyla birlikte" dedi. "Elimizdeki her türlü teknik imkanları kullanıyoruz" Bölgenin oldukça zorlu bir arazi yapısına sahip olduğunu belirten Dallı, "Bütün köy muhtarlarımıza, köydeki vatandaşlarımıza söyledik, arkadaşlarımız gerekli bilgileri verdiler. Onlar da gözlerini dört açarak hareket, ışık ya da farklı bir şey gördüklerinde inşallah haber verirler diye böyle bir umudumuz var. Her türlü ihtimali değerlendiriyoruz açıkçası. Tüm terminallerimizi sürekli kontrol ediyoruz, kamera kayıtlarını inceliyoruz, seyahat firmalarından bilgiler alıyoruz. Şehir dışına çıkma ihtimali üzerinde de duruyoruz. Elimizdeki her türlü teknik imkanları, personel olarak dahi her türlü teknik imkanları kullanıyoruz" ifadelerini kullandı. "Temennimiz, aramaların bir an önce olumlu sonuç vermesidir" Arama faaliyetlerinin bir an önce olumlu sonuçlanmasını temenni ettiklerini ifade eden Dallı, "Bütün temennimiz, hanımefendinin ve evladının inşallah bir zarar görmeden kurtarılmasıdır, bulunmasıdır. Bunun için de dua ediyoruz. Allah yardımcımız olsun. Aramalarımız aile bulununcaya kadar devam edecek. İnşallah bu da çok sürmez, kısa sürede bulunurlar. Temennimiz tabii ki bu arama çalışmalarının bir an önce olumlu sonuç vermesidir" dedi. "Baz istasyonundan alınan sinyal var" Vali Dallı, "Bozkurt ilçesinden Köseali köyüne kadar yürüyerek değil, araçla gelmiş. Aracı tespit ettik, aracın şoförünün ifadesi alındı. Bunların tespitlerini yaptık, geldiği ve araca bindiği yer de belli. Ama en son göründüğü görüntü 4 Kasım sabahı baz istasyonundan alınan sinyal var, 05.30 sularında son sinyali almışız. Tüm ihtimalleri değerlendiriyoruz. İnşallah sizlere hayırlı bir haber vermek de nasip olur" şeklinde konuştu. Öte yandan, Türk Kızılay tarafından arama faaliyetine katılan ekip ve gönüllülere ikramlar yapılıyor.
Vali Dallı’dan kayıp anne ve oğlu hakkında önemli açıklama: "Tüm ihtimalleri değerlendiriyoruz"
06 Kasım 2025 Perşembe - 18:49 Vali Dallı’dan kayıp anne ve oğlu hakkında önemli açıklama: "Tüm ihtimalleri değerlendiriyoruz" Kastamonu Valisi Meftun Dallı, kayıp anne ile çocuğunun bulunması için tüm kurumların seferber edildiğini belirterek, "4 Kasım sabahı baz istasyonundan alınan sinyal var, 05.30 sularında son sinyali almışız. Tüm ihtimalleri değerlendiriyoruz. İnşallah sizlere hayırlı bir haber vermek de nasip olur" dedi. Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde 2 Kasım Pazar günü evlerinden ayrıldıktan sonra bir daha haber alınamayan 43 yaşındaki Huriye Helvacı ve 5 yaşındaki oğlu Osman Helvacı’yı bulmak için başlatılan arama çalışmaları aralıksız sürüyor. Vali Meftun Dallı, kayıp anne ve çocuğun bulunması için yürütülen arama çalışmalarına ilişkin yaptığı açıklamada, tüm kurumların seferber edildiğini söyledi. "Bir yerde inşallah evde veya farklı bir mekanda saklanıyor olmasıdır" Çok sayıda ekibin arama faaliyetlerini sürdürdüğünü anlatan Vali Dallı, "Bize ihbar edildiğinden bu tarafa, yani ihbar aldığımızdan itibaren ekiplerimiz ve kolluk kuvvetlerimiz, AFAD ekiplerimiz, bölgede bulunan vatandaşlarımız hep birlikte arama-tarama faaliyetlerini sürdürüyorlar. Bugün itibarıyla 400 jandarma asayiş timimiz, 2 polis ekibimiz, 1 jandarma arama kurtarma ekibimiz, 4 arama köpeğimiz, 10 destekli ekibimiz, yine 3 jandarma asayiş komando timimiz, AFAD’tan da 10 destekli 40 kişilik ekibimiz var. Toplamda 104 ekip burada arama-tarama çalışmalarına katılıyor. Bölgeden insanlarımız da var burada, yaklaşık 200 kişi bu arama çalışmalarını sürdürüyor. Bölgenin zorluğunu sizler de görüyorsunuz. Çok kolay bir bölgede arama faaliyeti yürütmüyoruz ama umudumuz, bir yerde inşallah evde veya farklı bir mekanda saklanıyor olmasıdır kadının çocuğuyla birlikte" dedi. "Her türlü teknik imkanları elimizdeki kullanıyoruz" Bölgenin oldukça zorlu bir arazi yapısına sahip olduğunu belirten Dallı, "Bütün köy muhtarlarımıza, köydeki vatandaşlarımıza söyledik, arkadaşlarımız gerekli bilgileri verdiler. Onlar da gözlerini dört açarak hareket, ışık ya da farklı bir şey gördüklerinde inşallah haber verirler diye böyle bir umudumuz var. Her türlü ihtimali değerlendiriyoruz açıkçası, tüm terminallerimizi sürekli kontrol ediyoruz, kamera kayıtlarını inceliyoruz, seyahat firmalarından bilgiler alıyoruz. Şehir dışına çıkma ihtimali üzerinde de duruyoruz. Her türlü elimizdeki teknik imkanları, personel olarak dahi her türlü teknik imkanları elimizdeki kullanıyoruz" ifadelerini kullandı. "Temennimiz, aramaların bir an önce olumlu sonuç vermesidir" Arama faaliyetlerinin bir an önce olumlu sonuçlanmasını temenni ettiklerini ifade eden Dallı, "Bütün temennimiz, hanımefendinin ve evladının inşallah bir zarar görmeden kurtarılmasıdır, bulunmasıdır. Bunun için de dua ediyoruz. Allah yardımcımız olsun. Aramalarımız aile bulununcaya kadar devam edecek. İnşallah bu da çok sürmez, kısa sürede bulunurlar. Temennimiz tabii ki bu arama çalışmalarının bir an önce olumlu sonuç vermesidir" ifadesini kullandı. "Baz istasyonundan alınan sinyal var" Vali Dallı, "Bozkurt ilçesinden Köseali köyüne kadar yürüyerek değil, araçla gelmiş. Aracı tespit ettik, aracın şoförünün ifadesi alındı. Bunların tespitlerini yaptık, geldiği ve araca bindiği yer de belli. Ama en son göründüğü görüntü 4 Kasım sabahı baz istasyonundan alınan sinyal var, 05.30 sularında son sinyali almışız. Tüm ihtimalleri değerlendiriyoruz. İnşallah sizlere hayırlı bir haber vermek de nasip olur" şeklinde konuştu. Öte yandan, Türk Kızılay’ı tarafından da arama faaliyetine katılan ekip ve gönüllülere ikramlar yapılıyor. (Vİ-HA
Kastamonu’da Eylül ayında ihracat 7 milyon 30 bin dolar oldu
06 Kasım 2025 Perşembe - 15:36 Kastamonu’da Eylül ayında ihracat 7 milyon 30 bin dolar oldu Türkiye İstatistik Kurumu tarafından verilen bilgiye göre, Kastamonu’da Eylül ayında yapılan ihracat 7 milyon 30 bin dolar oldu. Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı (TÜİK), 2025 yılı Eylül ayı ‘Dış Ticaret İstatistikleri’ni açıkladı. Paylaşılan verilere göre, Kastamonu’da yapılan ihracat 7 milyon 30 bin dolar olarak gerçekleşti. Genel ticaret sistemi kapsamında üretilen geçici dış ticaret verilerine göre, 2025 yılı Eylül ayında Kastamonu’nun ithalatı ise 20 milyon 31 bin dolar oldu. Böylece Eylül ayında ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 35,1 olarak açıklandı. ISIC Rev4 ürün sınıflamasına göre ihracatın dağılımında ilk sırayı 2 milyon 787 bin dolar ile "Değerli Ana Metaller ve Diğer Demir Dışı Metallerin İmalatı" ürün grubu aldı. Bu grubu 2 milyon 15 bin dolar ile "Kürk Hariç, Giyim Eşyası İmalatı" ve 945 bin dolar ile "Temel Kimyasal Maddelerin İmalatı" takip etti. Eylül ayında Kastamonu’dan toplam 57 farklı ürün grubunda ihracat gerçekleştirildi. İthalat ise 71 farklı ürün grubunda yapıldı. En fazla ithalat yapılan ürün grupları sırasıyla; 12 milyon 12 bin dolar ile "Kimyasal Gübre ve Azotlu Birleşiklerin İmalatı", 4 milyon 811 bin dolar ile "Kimyasal ve Gübreleme Amaçlı Mineral Madenciliği" ve 689 bin dolar ile "Dokuma" ürün grubu oldu. Eylül ayında Kastamonu’dan 52 farklı ülkeye ihracat gerçekleştirildi. İlk sırada 1 milyon 682 bin dolar ile Birleşik Krallık yer aldı. Birleşik Krallık’ı 953 bin dolar ile İspanya, 642 bin dolar ile Güney Kore izledi. Aynı dönemde 35 farklı ülkeden Kastamonu’ya ithalat yapıldı. İthalatta ilk sırayı 12 milyon 12 bin dolar ile Umman aldı. Umman’ın ardından 4 milyon 811 bin dolar ile Suriye ve 701 bin dolar ile İtalya geldi.
Pompeiopolis Antik Kenti’nde 2 bin yıllık tarih yapay zekayla canlandı
06 Kasım 2025 Perşembe - 12:16 Pompeiopolis Antik Kenti’nde 2 bin yıllık tarih yapay zekayla canlandı Kastamonu’nun Taşköprü ilçesindeki Pompeiopolis Antik Kenti’nin tanıtımı için çalışma yapan Taşköprü Belediyesi, arkeolojik verileri yapay zekayla işleyerek antik kentin 2 bin yıl önceki halini ve tarihte yaşadığı dönüşümü gerçeğe en yakın şekilde gösteren tanıtım filmi hazırladı. Roma döneminde yayıldığı alan bakımından Anadolu’nun en büyük kentlerinden biri olan ve Paflagonya Eyalet Merkezi olarak kurulan Pompeiopolis Antik Kenti’nde gerçekleştirilen kazı çalışmaları, Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde sürdürülüyor. Antik kentte bu yıl gerçekleştirilen kazı çalışmalarında, Hristiyanlıkta din şehitlerine, azizlere adanmış kiliseler olarak nitelendirilen martyrion olduğu değerlendirilen bir yapıya ulaşıldı. Bölgenin ilerleyen süreçte bir hac merkezi olması noktasında verilerin elde edildiği kazı çalışmaları, Karabük Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mevlüt Eliüşük başkanlığında yoğun bir şekilde devam ediyor. 2 bin yıllık tarihin tanıtımına yapay zeka dokunuşu Taşköprü Belediyesi ise ilçe ve Kastamonu başta olmak üzere Karadeniz turizmine katkı sağlayacak Pompeiopolis Antik Kenti için önemli bir tanıtım çalışması yürütüyor. Bu kapsamda, Taşköprü Belediyesi tarafından, antik kentin 2 bin yıllık görkemini ve tarih serüvenini ulusal ve uluslararası alanda duyurmak için modern teknolojinin imkanlarını kullara yapay zeka destekli bir tanıtım filmi hazırlandı. Arkeolojik veriler ve bilgileri yapay zeka algoritmalarıyla işleyerek antik kentin ihtişamlı dönemlerini gerçeğe en yakın şekilde gösteren film ile antik kente dikkat çekilmesi hedefleniyor. "Burada çok değerli eserler var" Antik kentte devam eden kazı çalışmalarını yerinde inceleyen Taşköprü Belediye Başkanı Hüseyin Arslan, daha sonra açıklamalarda bulunarak: "Kazı çalışmalarımız 2006 yılından itibaren devam ediyor. Ama son yıllarda oldukça hızlı mesafeler aldık. Kazı ekibimiz yoğun çalışıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın ve sponsorlarımızın desteğiyle kazımızın hız kazandığı ortaya çıkan verilerle de gözüküyor. Burası Paflagonya’ya başkentlik yapmış Pompeiopolis Antik Kenti. Burada çok değerli eserler var. Karadeniz’in en değerli kazısının olduğu noktadayız. Tiyatrosunu gördünüz. Karadeniz’de odeionlu tiyatro olan tek nokta burası. Bazelika noktasında da çalışmalar devam ediyor. Mahkeme olarak kullanılan, zaman zaman farklı amaçlar için kullanılan bir nokta. 20 bin 400 metrekarelik villası alanı olan Türkiye’deki üçüncü Roma kentindeyiz. Bin 800 yıl sonra yürüyüş yolu ortaya çıkmaya başladı. Bu bizim için çok önemli" dedi. "Hristiyan cemiyetinin ileride burayla ilgili önemli ilgisi oluşacak" Pompeiopolis’in en kısa sürede Karadeniz Bölgesi’ne önemli bir ivme kazandırılacağını ifade eden Arslan, "Her ne kadar tahrip olsa da biz bunları ayağa kaldırmak, yeniden topluma kazandırmak açısından önemsiyoruz. İnşallah devletten alacağımız desteklerle, kazı başkanımızın performansıyla ve bizlerin de desteğiyle Kastamonu, Karadeniz turizmine önemli bir katkıda bulunacağız. Pompeiopolis sadece Taşköprü’yü içermiyor, buranın dönemin dini merkezi olduğu noktasında ciddi veriler tespit edildi. Hristiyan cemiyetinin ileride burayla ilgili önemli ilgisi oluşacak" diye konuştu. "Pompeiopolis Film Festivali Kastamonularla buluşacak" Antik kentin tanıtımı için yaptıkları çalışmalarla ilgili bilgi veren Arslan, "Son zamanlarda en çok ilgi gören şey yapay zeka tasarımları. Biz de bunu neden Pompeiopolis’in geçmişini canlandıran bir film yapmak için kullanmayalım diye düşündük. Hemen çalışmalara başladık ve bunun birinci etabını yaptık. Başka bir projemiz daha var. İki ay içerisinde yapay zekayla kısa bir film çekimi yapılacak. On dakikalık bir film olacak. Onun daha çok etkili olacağını düşünüyoruz. Onu dünya basınına da servis edeceğiz. Dünya Mirası Kastamonu İnisiyatif Grubuyla burada bir program düzenledik. Taşköprü’de Pompeiopolis Film Festivalini de düşünüyoruz. Şu an çalışmalarını yapıyoruz, gerekli girişimlerde bulunuyoruz, hemen hemen altyapısını da oluşturduk. İnşallah Bakanlığa da başvurarak Pompeiopolis Film Festivali Kastamonularla buluşacak. Yurtdışından da en az 5 yabancı filmlerin bu yarışmaya katılması gerekiyor. Bunun da buraya farklı bir ivme kazandıracağını düşünüyoruz" şeklinde konuştu. "Taşköprü’nün, Kastamonu’nun ve bölgenin kültür turizmini geliştirecek" Amaçlarının antik kentin tanınırlığını sağlamak ve eserleri korumak olduğunu kaydeden Arslan, "Pompeiopolis’in daha çok ilgi görmesi, kazının hızlanması hem yapıların ortaya çıkması hem de korunmasıyla ilgili bazı çalışmalar gerekiyor. Buradaki eserlerin ortaya çıkması güzel ama bunun korunması lazım. Ziyaretçilerin daha iyi gezebilmeleri için yürüyüş yollarının oluşturulmasını amaçlıyoruz. Bunların neticesinde öncelikle Taşköprü’nün, Kastamonu’nun ve bölgenin kültür turizmini geliştirecek. Bütün hedefimiz bu. Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansımızla bir protokol imzaladık, girişteki sunum merkezinden elden geçirilecek ve teknik destek verilecek. Oranın bir müze niteliği kazanmasını istiyoruz. Amacımız buranın hızlı bir şekilde turizme açılması ve Örenyeri olarak tescilinin yapılması. Buranın kadim bir şehir olduğunu ülkeye ve dünyaya tanıtmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.