Yerel Haberler
Kastamonu
Lise öğrencilerinden önemli proje: Hem tarım alanları sulanacak hem de enerji üretilecek 15 Mayıs 2024 Çarşamba - 15:27:08 Kastamonu’da lise öğrencileri tarım alanlarının sulanması ve havzalardan güneş enerjisi ile su üretilmesini sağlayacak proje geliştirdi. Destek almaya hak kazanan proje ile sulama kanallarındaki buharlaşmanın önlenmesi ile su kaybının azaltılması hedefleniyor. Kastamonu’da bulunan Abdurrahmanpaşa Lisesi öğrencileri tarafından TÜBİTAK projesi geliştirildi. Destek almaya hak kazanan öğrencileri, öğretmen Senem Nuhoğlu danışmanlığında “Solar Kanal” ismini verdikleri bir proje geliştirdi. Proje ile tarım arazilerinin sulanmasında kullanılan kanallar üzerine kurulan güneş enerjisi panelleriyle hem elektrik üretilmesi hem panellerin sulama kanallarındaki buharlaşmayı yüzde 80’e kadar azaltılması hedeflendi. Öğrenciler tarafından geliştirilen proje ile su kanallarındaki boğulma, su kirliliğinin önlenmesi de hedefleniyor. da yosun gelişimini azaltarak suyun temiz kalmasını sağlaması öngörülüyor. Öğrencilerin projeleri beğeniye sunuldu Öğrenciler tarafından hazırlanan "Solar Kanal" projesi başta olmak üzere 20 proje, Kastamonu Abdurrahmanpaşa Lisesi’nde düzenlenen 4006 TÜBİTAK Bilim Fuarı’nda sergilendi. Okul bahçesinde hazırlanan stantlarda, öğrenciler yaptıkları projeleri ziyaretçilere anlattı. Vali Meftun Dallı, İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş, İl Müftüsü Bekir Derin, AFAD İl Müdürü Uğur Minder, Abdurrahmanpaşa Lisesi Okul Müdürü Hüseyin Mısırlıoğlu ve çok sayıda davetli katılımı ile açılışı yapılan sergi ziyaretçilerden yoğun ilgi gördü. "Son derece ilginç çalışmalar yapıyorlar" Öğrenciler tarafından yapılan projelerin kendisini gururlandırdığını ifade eden Kastamonu Valisi Meftun Dallı, “Gençleri böyle girişken gördükçe geleceğe olan inancım artıyor. Son derece ilginç çalışmalar yapıyorlar. Vaktim olmadığı için çoğunu dinleme fırsatım olmadı. Okulumuzu sadece ilimiz değil tüm türküye biliyor. Okulumuz son derece tarihi ve başarılı bir geçmişe sahip. Geçmişte ülkemize mal olmuş, her alanda edebiyattan, sanattan, bilime her alanda her konuda çok iyi insanlar yetiştirmiş bir okul. Gençlerimizde maşallah bu okula layık gençler öyle görünüyor. Başarılarının daim olmasını diliyorum” dedi. “Yaklaşık 5 aydan fazladır bu projenin hazırlanması için çalışıyoruz” “Solar Kanal” projesini geliştiren öğrencilerden Selcen Çalışkan, “Ürettiğimiz enerji ile tarım alanlarını sulamayı hedefliyoruz. Güneş panellerinin ülkemizde yaygınlaşmasından dolayı bu fikir bizlerde oluştu. Bizler de hangi sektörlerde bunu kullanabiliriz diye düşündük ve bu fikir ortaya çıktı. Yaklaşık 5 aydan fazladır bu projenin hazırlanması için çalışıyoruz. Güneş panelleriyle su kanalının üzerini kapatarak hem kanaldaki yosunlaşmayı engelliyoruz. Ayrıca kanaldaki buharlaşmayı da önlüyoruz. Üretilen enerji ile kanalda suyun devir daim yapmasını da sağlıyoruz. Sadece kendi enerjisiyle bunları yapıyoruz” diye konuştu. “Projemiz sayesinde su kanallarındaki boğulmalarında önüne geçmiş olacağız” Tarıma katkı sağlayacak projeyi 5 ayda tamamladıklarını belirten Melisa Nur Özşiray da, “Danışman öğretmenimizle birlikte, hangi alanlarda projemizi daha çok kullanabileceğimizi tartıştık ve tarım alanına karar verdik. Sulama kanallarına üzerinde güneş panelleri konularak kendi enerjisini üretebilen bir sulama kanalı yaptık. Aynı zamanda Güneydoğu Anadolu Bölgesinde sulama kanallarında çok fazla boğulma olayları yaşanıyor. Bunun için de yine güneş panellerinin kanalın üzerini kapattığı için önüne geçmiş oluyoruz. Sudaki buharlaşma oranını da büyük oranda önlemiş oluyoruz. Aynı zamanda suyun güneş ısısıyla etkileşimini önleyerek kanalda yosunlaşmanın önüne geçip suyun temiz kalmasını sağlıyoruz. Projemiz 4 farklı amaca hizmet ediyor. 5 aylık bir çalışmanın ardından projemizi oluşturduk” şeklinde konuştu.
15 Mayıs 2024 Çarşamba - 13:17 Kastamonu’da "aile" için farkındalık yürüyüşü Kastamonu’da aile yapısının korunmasına yönelik farkındalık oluşturmak amacıyla “Aile Yürüyüşü” gerçekleştirildi. Yürüyüşün ardından konuşan Kastamonu Valisi Meftun Dallı, “Çekirdek aileye yönelik çok şiddetli saldırılar yapan çevreler var, onlara asla bu topraklarda fırsat vermeyeceğiz” ded. Kastamonu Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından Aile Haftası çerçevesinde “Aile Yürüyüşü” gerçekleştirildi. Kışla Parkında toplanan kalabalık, Cumhuriyet Meydanına kadar yürüdü. Yürüyüşe Vali Meftun Dallı, Azdavay Belediye Başkanı Cevat Taşkan, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Harun Köksalan ile sivil toplum kuruluşları ve kamu kurum müdürleri ve vatandaşlar katıldı. Cumhuriyet Meydanında son bulan yürüyüşün ardından açıklamalarda bulunan Vali Meftun Dallı, “Bugün 81 ilimizle birlikte biz de saat 10’da başlayarak Kışla Parkı’ndan buraya Aile Haftası Yürüyüşümüzü gerçekleştirdik. Aile biliyorsunuz kültür ve inançlarımızın yeni nesillere aktarımında, insanlık değerlerinin yeni nesillere ulaştırılmasının temel taşıdır. Türk toplumunun gerçekten en değerli en kıymetli temel taşı ailedir. Zaten yapılan saldırılardan da bu müessesenin ne kadar önemli olduğunu hepimiz görüyoruz. Geçmişten günümüze bu saldırılar hep oldu. Ancak hepimizin bildiği gibi bugün artık sosyal medya ve internet kanalları üzerinden çok şiddetli bir saldırı altında aileler. Çocuklarımız özellikle bu konuda korunmaya, kollanmaya muhtaç hale geldi. Herkesin başta aileler olmak üzere, okullarımızın bütün sosyal aktörlerin bu konuda bir rol alıp aileyi korumak çocuklarımızı kültür değerlerimize uygun şekilde yetiştirmek için çaba sarf etmesi lazım” dedi. “Hepimize düşen iş ve roller var” Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Koordinasyon Kurulu’nun kurulduğunu belirten Vali Dallı, “İlgili bakanlıkların ve paydaş kurumların içinde yer alacağı bir kurum. 2024-2028 yıllarını kapsayan vizyon ve eylem planı yayımlandı. Biz de buna paralel olarak ilimizde ilgili bakanlık ve il müdürlükleri paydaş kurumların içinde yer alacağı bir Aileyi Koruma ve Güçlendirme İl Koordinasyon Kurulu kuracağız. Bizimde bir vizyon ve yıllık eylem planlarımız olacak. Hep birlikte ailemizi korumak, geleceğe daha güvenle ilerleyebilmek bakımından ailemizi sağlam tutmak için ne gerekiyorsa bundan sonra plan ve program içerisinde her yıl yapacağız. Güzel bir başlangıç olacak. Sayın Cumhurbaşkanımızın imzasıyla bugün Resmi Gazete’de yayımlandı. Hepimize düşen iş ve roller var. Bunları ihmal etmeden geleceğe güvenle bakabilmek için ailemizi sağlam ve ayakta tutmaktan başka bir çaremiz yok. Biliyorsunuz geçmişte bizim 3 nesil bir arada yaşıyordu. Sosyal rolleri nelerdir, cinsiyet gelişimi toplumda ilerde alacağı roller konusunda çocuklar doğal bir ortamda bunları öğrenerek yetişiyordu. Her zaman bir takım gelişmeler olur. Sosyal toplumsal yapılar, ekonomik yapılar değişir. Bununda beraberinde getirdiği bir takım faktörler değiştirir bazı şeyleri. Çekirdek aile dedik biliyorsunuz, anne, baba ve çocukların bir arada yaşadığı aile tipindeyiz uzunca bir dönemdir. Artık onu da çok görüp çok şiddetli saldırılar yapan çevreler var bütün dünyada kim oldukları malum. Onlara asla biz bu topraklarda fırsat vermeyeceğiz. Hep birlikte aile ve çocuklarımızı koruyacağız bütün saldırılardan. Geleceğe güvenli adımlarla yürüyeceğiz” ifadelerini kullandı.
15 Mayıs 2024 Çarşamba - 09:19 Karadeniz Havzasında Sınır Ötesi İşbirliği Programı bilgilendirme toplantısı Kastamonu’da yapılacak Karadeniz havzasındaki iller ve ülkeleri kapsayan Karadeniz Havzasında Sınır Ötesi İşbirliği Programı ile ilgili bilgilendirme toplantısı Kastamonu’da düzenlenecek. Karadeniz Havzasında Sınır Ötesi İşbirliği Programı kapsamına dahil şehirlerden olan Kastamonu’da, Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) ve programın ulusal otoritesi Avrupa Birliği Başkanlığı işbirliğinde toplantı düzenlenecek. Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı Konferans Salonunda, yarın saat 14.00’de düzenlenecek toplantıya, programa dahil olan 25 ilin merkezi yönetimin yerel teşkilatları, yerel yönetimler, kamu hukukuna tabii kuruluşlar, eğitim ve araştırma kurumları ile kar amacı gütmeyen kuruluşların temsilcileri doğrudan katılabilecek. Toplantıda, “Sınır Ötesi İşbirliği Programları-Interreg”, “Karadeniz havzasında Sınır Ötesi İşbirliği Programı”, Karadeniz Havzası Programı ikinci teklif verme çağrısı kuralları, ortaklık kurulması ve hibe başvuru paketi ve proje başvuru süreci ve dikkat edilmesi gereken hususları içeren 5 başlık altında gerçekleştirilecek oturumlar ile katılımcılara program hakkında bilgiler verilecek. Toplantı sonunda ise katılımcıların programa ilişkin değerlendirme ve soruları alınacak. Türkiye’de uygulama alanı İstanbul, Tekirdağ, Edirne, Kırklareli, Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova, Zonguldak, Karabük, Bartın, Kastamonu, Çankırı, Sinop, Samsun, Tokat, Çorum, Amasya, Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin ve Gümüşhane’yi kapsayan programın 2021-2027 dönemi II. proje teklif çağrısı 29 Mart tarihinde yayınlandı. Program çerçevesinde eş finansman dahil olmak üzere toplamda 52 milyon avro tutarında kaynak, Türkiye ve havzadaki diğer program ülkelerinden uygun kurum ve kuruluşların kullanımına sunulacak. Program alanında yer alan ve program belgesinde potansiyel yararlanıcı olarak tanımlanan tüm kurum ve kuruluşlar, 28 Haziran tarihine kadar proje başvurusunda bulunabilecek.
“Kuzeybatı Anadolu’nun Sosyo-Ekonomik Tarihi” isimli kitabının ikinci baskısı ilgi görüyor
13 Mayıs 2024 Pazartesi - 16:33 “Kuzeybatı Anadolu’nun Sosyo-Ekonomik Tarihi” isimli kitabının ikinci baskısı ilgi görüyor Kastamonu, Çankırı, Sinop ve Bolu bölgesinin sosyo-ekonomik tarihini ele alan “Kuzeybatı Anadolu’nun Sosyo-Ekonomik Tarihi” isimli kitabın ikinci baskısı, ilgi görmeye devam ediyor. Kastamonu Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cevdet Yakupoğlu tarafından kaleme alınan ve 13. ve 14. yüzyıllarda Kastamonu, Çankırı, Sinop ve Bolu bölgelerinin sosyo-ekonomik tarihini ele alan “Kuzeybatı Anadolu’nun Sosyo-Ekonomik Tarihi” isimli kitabın ikinci baskısı da ilgi görmeye devam ediyor. İlk kez 2007 yılında yayınlanan kitabın ikinci baskısı, üzerinden uzun bir zaman geçmesine rağmen gelen talepler üzerine yeniden ele alınarak basıldı. Kastamonu Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cevdet Yakupoğlu tarafından tekrar gözden geçirilen ve hataları düzeltilen kitabın ikincisi baskısı da piyasaya çıkarak satışa sunuldu. Kastamonu Belediyesi’nin katkılarıyla basılan kitap, 13. ve 14. yüzyıllarda Kastamonu, Çankırı, Sinop ve Bolu bölgelerinin sosyo-ekonomik tarihini ele alıyor. “Kuzeybatı Anadolu’nun Sosyo-Ekonomik Tarihi” isimli kitabın yazarı Kastamonu Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cevdet Yakupoğlu, “Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Ortaçağ Tarihi Anabilim Dalı’nda 2000 yılı Ekim ayında başlamış olduğum doktora çalışmasının tez hazırlama safhası, ele aldığım sahanın ve dönemin bir hayli geniş olması, çalıştığım fakültede araştırma görevliliği kadro sorunu, askerlik vazifesini ifa vb. nedenlerden dolayı uzun sürmüş ve nihayet 2007 yılında başarılı bir savunma süreciyle tamamlanabilmişti. 2009 yılında ise bu tezimi kendi imkanlarımla 500 adet olarak Gazi Kitabevi’nde bastırmıştım. Aradan elbette ki uzun zaman geçti ve kitabın basılı nüshalarına ulaşmak zorlaştı. Ancak Batı Karadeniz Bölgesi üzerine çalışma yapan veya ilgi duyan ilim meraklıları, şahsımdan Kuzeybatı Anadolu’nun Sosyo-Ekonomik Tarihi adlı bu kitaptan talep etmeyi sürdürdüler. Elimde basılı bir nüshasının kalmamasından dolayı söz konusu bu eserin ikinci baskısının yapılması zarureti doğdu. Zaman, pek çok şeyi değiştirmeye muktedirdir. İnsan, coğrafya, yaşam biçimleri, bilgiler, tecrübeler kısacası görünen görünmeyen her şey değişim içindedir. Eserin ilk baskısı üzerinden geçen 13-14 yıllık süre zarfında alanımla ilgili elbette ki yeni çalışmalar ortaya koyma fırsatı buldum. Bunlardan Bartın Vakıfları, Selçuklu İnşa Sanatı ve Kastamonu Beylerinin Mektupları adlı müstakil kitap çalışmalarım, Çobanoğulları ve Candaroğulları üzerine muhtelif makale ve bildirilerim Şehzade Mahmud’un Kastamonu Sancakbeyliği, Koçhisar (Ilgaz) Kazası Yaylakları, Kastamonu ve Çankırı Yöreleri Türk Boy, Topluluk ve Yer Adları gibi değişik alanlardaki yazılanım ilk olarak zikredilebilir. Şahsımdan başka, diğer kıymetli araştırmacılar ve akademisyenler de bölge tarihi üzerine son yıllarda faydalı eserler kaleme aldılar. Kastamonu Üniversitesi Tarih Bölümünde birlikte çalıştığım değerli tarihçi Namig Musalı hocamla yukarıda da isimleri zikredilen müşterek kitaplar ve makaleler yazma imkanı bularak saha çalışmalarına birlikte katkı sunduk. Bunun yanında genel olarak Batı Karadeniz Bölgesi üzerine Türkiye’nin değişik üniversitelerinde hazırlanmış yüksek lisans ve doktora tezlerinde de bahse konu kitabıma ve sözü edilen çalışmalarımıza yüksek düzeyde atıflar oldu. Bu manada 2007 tarihli Kuzeybatı Anadolu’nun Sosyo-Ekonomik Tarihi adlı doktora çalışmamın ve bunun 2009 yılında yapılmış baskısının, hem ilerleyen yıllardaki kendi çalışmalarıma ve hem de diğer araştırmacılara ilham kaynağı olduğunu sevinerek belirtmeliyim. Öyle ki bu eserde sadece bir cümle ile bahsettiğim bazı konular veya şahıslar hakkında sonraki yıllarda geniş hacimde makaleler yazabilmek nasip oldu. Diğer yandan söz konusu bölgenin tarihi ve kültürü açısından sınırlı da olsa orijinal yeni belgeler meydana çıktı. Bu kapsamda ikinci baskı öncesinde kitabın muhtevasını yeniden gözden geçirme gereği duydum. Ancak eserin ne kadar büyük hacimde olduğunu da bir kez daha fark ettim ve kitabıma yeni ilaveler yapmaya cesaret edemedim. Kitapta dikkatimi çeken bazı hataları düzeltirken aynı zamanda yer, topluluk ve şahıs isimlerinin yazımında tam bir standart yakalayamamış olduğumu gördüm. Bir kısım adların yazımına müdahale etmek istesem de yeterli bir standart yakalayamadım” dedi
Kastamonu Üniversitesi’nde “Arap Dili Neye Yarar: Medrese’den Fakülteye Bir Muhasebe” isimli söyleşi gerçekleştirildi
11 Mayıs 2024 Cumartesi - 14:30 Kastamonu Üniversitesi’nde “Arap Dili Neye Yarar: Medrese’den Fakülteye Bir Muhasebe” isimli söyleşi gerçekleştirildi Kastamonu Üniversitesi’nde “Arap Dili Neye Yarar: Medrese’den Fakülteye Bir Muhasebe” etkinliği düzenlendi. Kastamonu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi tarafından Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Arap Dili ve Belagatı Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Prof. Dr. Şükran Fazlıoğlu, “Arap Dili Neye Yarar: Medrese’den Fakülteye Bir Muhasebe” etkinliğinde öğrenciler ile bir araya geldi. Kastamonu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleşen söyleşiye İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Atalan, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda söz alan Prof. Dr. Şükran Fazlıoğlu, akademik hayatında Arapça dilini ve Arapça öğretimini anlamaya çalıştığını belirterek, Arap dili öğretiminde geçmişte yaşanan deneyimlerin günümüze taşınmasının önemli olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Fazlıoğlu, İlahiyat Fakültelerinde Arapça eğitiminde kısmen sorunlar yaşandığını dile getirerek, bu sorunların çözülmesi için sorunu anlamak ve müfredatı doğru analiz edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Arap dilini anlamak için müfredatın tümünü anlamak gerektiğine değinen Prof. Dr. Fazlıoğlu, bu süreçte önemli bir yere sahip olan medreselerdeki öğrencilerin varlığı ve Kuran’ı Kerimi anlamaya hazırlamak amacıyla faaliyet gösterdiğini söyledi. Fazlıoğlu, Arapça dili öğretimindeki müfredatını incelemenin uygun olacağını söyledi. Prof. Dr. Fazlıoğlu, medreselerde Arapça dilinin öğretiminde temel amacın dil, sahih bir din ve varlık anlayışı için zorunlu olduğunu vurgulayarak, dil ilimleri, yüksek ilimlerin tahsili için okutulan alet ilimleri, faydalı ilimlerin şeri ilimlere yol gösterdiğini kaydetti. Dil öğretiminde çok çeşitli kaynaklardan faydalandığını dile getiren Prof. Dr. Fazlıoğlu, kaynakların çeşitliliği sağlam bir altyapı oluşmasına zemin hazırladığını ifade etti. Medreselerdeki Arapça öğretiminde devamlılığın önemli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Fazlıoğlu, dilin Osmanlı medreselerinde ilk dönemden yani bir öğrencinin bir talebenin medreseye adımını atmasından itibaren sonuna kadar dilin hep müfredatta yer aldığını vurguladı. Fazlıoğlu, bu yöntemin öğrencinin dili öğrenmeye çalışmasında yol gösterebileceğinden bahsetti. Prof. Dr. Fazlıoğlu, Arapça metni anlama, metni ve ana metin etrafında oluşan edebiyat yapısını anlama anlamlandırma, bunlardan hükümler çıkarmak amacıyla günümüzde Arapçanın neden fakültelerde öğretildiğini söyledi. Etkinlik, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Atalan’ın Prof. Dr. Şükran Fazlıoğlu’na hediye takdimi ve Dekan Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Çiğdem Gülmez’in çiçek takdimi ile İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Yurdagür’ün plaket takdiminin ardından sona erdi.