Yerel Haberler
Kastamonu
Dünya şampiyonu Asuman’a memleketinde coşkulu karşılama 04 Aralık 2025 Perşembe - 23:51:26 Birleşik Arap Emirlikleri’nde düzenlenen Kick Boks Büyükler Dünya Şampiyonası’nda altın madalya kazanan Asuman Çığlıoğlu, memleketi Kastamonu’da coşkuyla karşılandı. Avrupa ve dünya kupası şampiyonu milli sporcu Asuman Çığlıoğlu, 21-30 Kasım tarihleri arasında Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi’de gerçekleşen Kick Boks Büyükler Dünya Şampiyonası’ndan altın madalyayla döndü. Kick Boks Dünya Şampiyonası’nda büyükler 60 kilogramda altın madalyaya kazanan Asuman Çığlıoğlu, memleketi Kastamonu’da çiçekler ve meşalelerle karşılandı. Geçen yıl Avrupa, bu yıl da dünya şampiyonu olan milli sporcunun başarısı pasta kesilerek kutlandı. "En çok hayalini kurduğum dünya şampiyonluğunu elde ettim" Gururlu olduğunu ifade eden Asuman Çığlıoğlu, "Abu Dabi’de düzenlenen Kick Boks Dünya Şampiyonası’nda ülkemizi ve Kastamonu’yu temsil ettim. 60 kilogram Full Contact branşında dünya şampiyonu oldum. Bu benim ilk dünya şampiyonluğum. 13 yıldır bu branşı yapıyorum. 2024 yılında Avrupa şampiyonu olmuştum. Bu yıl hedefim de dünya şampiyonu olmaktı. Antrenörüm Emrah Şahanoğlu ile birlikte Avrupa Şampiyonası’ndan sonra sistemimizin üzerine farklılıklar getirdik. Dünya Şampiyonası’na çok daha güzel hazırlandık ve en büyük hedefim olan dünya şampiyonluğunu elde ettim. Çok mutluyum ve iyi ki bu şampiyonluğu Türkiye’ye ve Kastamonu’ya getirdim. Şu an spor salonumuzda alttan gelen bir sürü sporcular var. Onların da hepsinin çok istikrarlı çalıştığını da ben de görüyorum. Hepsinin de bu başarıları elde edeceğine hatta daha güzellerini elde edeceklerini düşünüyorum. İnşallah hep birlikte daha nice şampiyonluklar yaşarız" dedi. Dünya şampiyonu olduğuna inanamadığını söyleyen Çığlıoğlu, "O kürsüye çıktığımda hala bir hayal gibiydi, rüya gibiydi. Dünya şampiyonu olduğumu birkaç kez tekrarladım" diye konuştu. "Bu gururu bize yaşattığı için Asuman’a çok teşekkür ediyorum" Kick Boks Milli Takım Antrenörü Emrah Şahanoğlu ise, "Yıllardır hayalini kurduğumuz bir hedefti. Gerek benim antrenörlük kariyerimde gerekse sporcuların sporculuk kariyerindeki tek eksik madalyamızı aldık. Kastamonu’ya getirilmiş şimdiye kadarki en üst derecedir. Büyüklerde dünya şampiyonluğunu, elde edilebilecek en büyük başarıyı elde etmenin gururunu yaşıyoruz. Bu anlamda ben hem sporcumuzu tebrik ediyorum hem de bundan sonra bu başarıları devam ettireceğine inanıyorum" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan tebrik etti Asuman Çığlıoğlu’nun daha önce 15 kez Türkiye şampiyonu, 1 kez Avrupa şampiyonu, 2 kez Dünya Kupası şampiyonu 3 kez dünya üçüncüsü, bir kez dünya ikincisi olduğunu ifade eden Şahanoğlu, "İlimizin milletvekili Sayın Serap Ekmekçi bizi, Büyük Millet Meclisi’nde ağırladı ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan da sporcumuzu tebrik etti ve başarılarının devamını diledi. Bu bizim için çok büyük bir anı ve gurur oldu. Gerçek anlamda duygu dolu bir gündü. Ben Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve Kastamonu Milletvekilimiz Sayın Serap Ekmekçi’ye çok teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
04 Aralık 2025 Perşembe - 17:39 Prof. Dr. Toksoy: "Himalaya’da 2035 yılında buz kalmayacak" Prof. Dr. Devlet Toksoy, "Himalaya’da 2035 yılında buz kalmayacak, insan göçleri artacak, sıcaklık nedeniyle ölüm olayları artacak. Çeşitli salgın hastalıklar yaygınlaşacak, küresel bazda yiyecek krizi yaşanacak" dedi. Kastamonu Üniversitesi, küresel iklim değişikliğinin etkileri ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri çerçevesinde yeşil ekonomi politikalarının ele alındığı panele ev sahipliği yaptı. Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi, Ormancılık ve Tabiat Turizmi Alanında İhtisaslaşma Koordinatörlüğü ve Kastamonu Teknokent iş birliğiyle düzenlenen "Küresel İklim Değişikliği Ekseninde Yeşil Ekonomi Politikaları" konulu panel, Teknokent binasında gerçekleştirildi. Dr. Öğretim Üyesi Alper Bulut’un başkanlığını yaptığı panelde konuşan Karadeniz Üniversitesi’nden Prof. Dr. Devlet Toksoy, iklim değişikliğinin gelecekteki etkilerini bilimsel verilerle anlattı. "80 milyon insan bu sıcaklık artışları nedeniyle işsiz kalacak" Sıcaklık artışının devam etmesiyle en büyük kaybın tarım, ormancılık ve hayvancılıkta yaşanacağını ifade eden Toksoy, 2030 yılında Türkiye’nin su fakiri bir ülke olmasının değerlendirildiğini belirterek, "Dünya Bankası’na göre her 1 derece sıcaklık artışı neredeyse milli gayri safi yurt içi hasılatında yüzde 1’lik düşüşe neden olacak. 2100 yılında gayrisafi yurt içi hasıla yüzde 10 ila yüzde 23 azalacak. En büyük kayıp tarımda, ormancılıkta, hayvancılıkta, balıkçılıkta olacak. Yani ekonomileri kıyıya yakın olan ülkelerde yaşanacak. Çünkü bir süre sonra sular altında kalacaklar. Gıda fiyatları, enerji maliyetleri artacak, kuraklık döneminde şok gıda fiyatlarıyla karşılaşacağız. Uluslararası Çalışma Örgütü, küresel ısınmaya bağlı olarak 10 yıl içerisinde çalışma saatleri yüzde 2.2 azalacak diyor. En çok tarım sektörü ile inşaat sektöründe düşüş olacak. Çünkü sıcaklık artıyor. 80 milyon insan bu sıcaklık artışları nedeniyle işsiz kalacak. Amerika’nın bugün verimli çiftliklerinin büyük bir kısmı çöl olacak. Benzer olaylar dünyanın birçok ülkesinde de ortaya çıkacak. Türkiye’deki su kaynakları küçüleceği için su sıkıntısı ve yer yer çöl görünümlü arazi yapılarıyla kum fırtınaları da görülmeye başlanacak. Dünya tahıl üretimi azalacak, açlıklar artacak. Esasında bu içinde olduğumuz, yaşadığımız dönemi anlatıyor" dedi. "Himalaya’da 2035 yılında buz kalmayacak" İklim değişikliğinin etkilerinin devam etmesi durumunda su kaynaklarının ciddi boyutta etkileneceğine vurgu yapan Toksoy, "Himalaya’da 2035 yılında buz kalmayacak, insan göçleri artacak, sıcaklık nedeniyle ölüm olayları artacak. Çeşitli salgın hastalıklar yaygınlaşacak, küresel bazda yiyecek krizi yaşanacak. Çatışmalar ve savaşlar en az iki katına çıkacak. 5 derece ısınırsa New York sular altında kalacak. Dünyanın en önemli şehirlerini besleyen su kaynakları tümüyle kuruyacak. Los Angeles, Kahire, Türkiye, İran yaşanamaz hale gelecek. Kuzey ve Güney kutuplar da ılıman iklime sahip olacak ancak dünyanın orta enlemleri yaşanamaz olacak. 6 derece ısınırsa denizler mavi görünmesine rağmen canlı kalmayacak. Bugün uygarlığın yaygın olduğu karaların büyük bir kısmı çöle dönecek" diye konuştu. "21. yüzyılın sonunda sıcaklık 4-5 derece artacak deniliyor" Günümüzdeki çatışmaların yüzde 3’ü ile 20’si arasının iklim değişikliğinden kaynaklandığını vurgulayan Prof. Dr. Toksoy, "Tüm ülkelerde yenilenebilir enerji kaynaklarının yılda yüzde 2 oranında artması gerektiğini tespit ediyorlar. Karbondioksit gazı salınımının azaltılmaması halinde 21. yüzyılın sonunda sıcaklık 4-5 derece artacak deniliyor. Bilim insanları, dünya nüfusunun yarısının olumsuz hava şartları yüzünden öleceğini, diğer yarısının da kalan kaynakları ele geçirmek için savaşlar çıkaracağını düşünüyor. Bir dünya savaşı çıkma ihtimali 2 derece sıcaklık artması halinde yüzde 13 artıyor. 4 derece artış yaşanması halinde yüzde 26 artıyor. Günümüzde çatışmaların yüzde 3 ile yüzde 20 arasındaki kısmı iklim değişikliği nedeniyle yaşanıyor. Bize başka gösteriyorlar ama bu çıkan savaşların yüzde 2 ila 20’si iklim değişikliği hazırlıklarından kaynaklı" şeklinde konuştu. Panelde konuşan Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mahmut Gür, panelin hem öğrenciler hem de akademik camia için değerli katkılar sağlayacağını belirtti. Gür, bilim adamlarının ele alacağı konuların alanın gelişimine ışık tutacağına inandığını ifade etti. Panel Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Alper Bulut ise iklim değişikliğinin 21. yüzyılın en büyük küresel tehditlerinden biri haline gelerek yalnızca çevresel değil, aynı zamanda ekonomik ve toplumsal açıdan ciddi riskler oluşturduğunu söyledi. Bulut, çevresel bozulma ile ekonomik büyüme arasındaki bağın koparılmasını amaçlayan yeni bir iktisadi yaklaşıma ihtiyaç duyulduğunu vurgulayarak, "Bu ihtiyaçtan doğan yeşil ekonomi kavramı, Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından toplumsal refah ve eşitlikten ödün vermeden çevresel zararları ortadan kaldıran bir ekonomi modeli olarak tanımlamaktadır" ifadelerini kullandı. Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mahmut Bayramoğlu ise yeşil ekonomiye geçişte doğru ve sürdürülebilir finansman modellerinin kritik bir role sahip olduğunu ifade etti. Çankırı Karatekin Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Seda Erkan Buğday da iklim değişikliğinin tarım, sanayi ve enerji gibi temel sektörlerde köklü dönüşümleri zorunlu kıldığını söyledi.
04 Aralık 2025 Perşembe - 17:32 Kastamonu Üniversitesi’nde özel bireyler ve engellilerin sorunları konuşuldu Kastamonu Üniversitesi’nde düzenlenen 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla düzenlenen panelde engelli ve özel bireylerin yaşadığı sorunlar ve çözüm önerileri konuşuldu. Kastamonu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü tarafından 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla panel gerçekleştirildi. Merkez Kütüphane Sezai Karakoç Salonu’nda gerçekleştirilen programa, akademisyenler, öğrenciler, sivil toplum temsilcileri, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, özel bireyler ile aileleri katıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren Kastamonu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdülkadir Tuna, özel bireylerin toplumsal yaşama tam eşit ve etkin bir şekilde katılmalarını desteklemek zorunda olduklarını hatırlattı. Türkiye Sakatlar Derneği Kastamonu Şube Başkanı Serhat Yolaşığmazoğlu ise özel bireylerin toplumsal yaşamda karşılaştığı güçlüklerin ancak tüm paydaşların katkılarıyla azaltılabileceğini ifade ederek, daha kapsayıcı bir toplum için dayanışma çağrısı yaptı. Engelli olmanın kendi tercihleri olmadığını söyleyen Yolasığmazoğlu, engelliler için birçok çalışma yapıldığını, ancak yaşadıkları birçok sorunun ise devam ettiğini ifade ederek, "Normal insanlardan farklı olarak bizim sırtımızda sorunlarımız var. Öyle düşünmemiz lazım. O yüzden biraz daha pozitif aralıklarla, biraz daha desteklerle eşit bir şekilde hayatımızı sürdürmek istiyoruz. 3 Aralık’ta özellikle bize bol bol sözler verilir ama 4 Aralık’ta unutulur. 364 gün tekrar unutuluyoruz" dedi. Hüseyin Üster Uygulama Okulu Müdürü Mihriban Yazıcı da özel çocukların eğitim süreçlerinde yaşanan güçlükler ve çözüm önerileri üzerine değerlendirmelerde bulundu. Engelsiz Yaşam Merkezi öğrencisi Şerife Çim ise merkezdeki çalışmalar ve özel bireylerin sosyal hayata katılımı hakkında deneyimlerini dinleyiciler ile paylaştı. Program, Hasan Efe Sarıcı ve Cengizhan Koç tarafından sahnelenen Aydın Efe oyunu ve 4. sınıf öğrencilerinin tiyatro gösterisi ile devam etti. Programın son kısmında ise moderatörlüğünü Doç. Dr. Havva Kaçan’ın yaptığı panel gerçekleştirildi. Panelde hemşire Gülçin Gümüş Çalış, engelli iş koçu Nurcan Yargı ve sosyal hizmet uzmanı Eylem Aydın, özel bireylerin sağlık hizmetlerine erişimi, sosyal hayata katılımı ve istihdam süreçlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Etkinlik kapsamında Hemşirelik Bölümü öğrencisi Daniyar Ergashov hazırladığı kompozisyonu dinleyiciler ile paylaştı.
Prof. Dr. Aydın: ’2030 yılına kadar su kaynaklarında yüzde 10 azalma bekleniyor’
29 Kasım 2025 Cumartesi - 13:40 Prof. Dr. Aydın: ’2030 yılına kadar su kaynaklarında yüzde 10 azalma bekleniyor’ Kastamonu Üniversitesi’nin düzenlediği programa katılan Prof. Dr. Mehmet Emin Aydın, 2030 yılına kadar su kaynaklarında yüzde 10’luk bir azalma beklendiğini kaydetti. Kastamonu Üniversitesi, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafından yürütülen "Akademi ve Üniversite Konferansları" programı kapsamında bir bilimsel etkinliğe daha ev sahipliği yaptı. TÜBA’nın akademi üyeleri ile üniversite öğrencilerini bir araya getirerek bilimsel bilgi aktarımını desteklemeyi amaçlayan program dizisinin dördüncü konferansı, Merkez Kütüphane Cemil Meriç Salonu’nda gerçekleştirildi. Konferansa, Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Küçük, Necmettin Erbakan Üniversitesi öğretim üyesi ve TÜBA Asli Üyesi, TÜBA Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Yürütücüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Aydın, akademik personel ve çok sayıda öğrenci katıldı. Konferansta konuşan Prof. Dr. Aydın, "Su Kaynaklarının Sürdürülebilir Yönetimi" başlıklı sunumunda suyun yaşam için temel bir unsur olduğunu vurgulayarak, sürdürülebilir su kullanımının 1980’li yıllarda uluslararası gündeme taşındığını ifade etti. Prof. Dr. Aydın, su tasarrufunun artırılması, su kullanım verimliliğinin yükseltilmesi, sınır ötesi havzalarda entegre su yönetimi, suya bağlı ekosistemlerin korunması ve restore edilmesi gibi hedeflerin tüm ülkeler için önem taşıdığını söyledi. Su kaynaklarının evsel, endüstriyel ve tarımsal alanlarda yoğun biçimde kullanıldığını ifade eden Prof. Dr. Aydın, suyun kaynaktan uygun yöntemlerle alınması ve kalitesinin yetersiz olduğu durumlarda mutlaka arıtılması ve evlere dağıtılması gerektiğini vurguladı. Şehirlerde güçlü altyapı ağlarının su kayıp ve kaçaklarını azaltacağını belirten Aydın, tarımsal sulamada kullanılan altyapıların güçlendirilmesinin, buharlaşma ve sızıntıların önlenmesinin sürdürülebilir su yönetimi açısından büyük önem taşıdığını söyledi. Prof. Dr. Aydın, damlama sulama yöntemlerinde bile yaklaşık yüzde 5 oranında kayıp yaşandığını, diğer sulama yöntemlerinde ise bu oranın yüzde 17 ile yüzde 40 arasında değiştiğini belirtti. 2030 yılına kadar su kaynaklarında yüzde 10’luk bir azalma beklendiğini ifade eden Prof. Dr. Aydın, 2050’de bir kilogram buğday üretimi için yaklaşık bin 500 litre suya ihtiyaç duyulacağını hatırlattı. Program, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Küçük’ün Prof. Dr. Mehmet Emin Aydın’a teşekkür belgesi takdim etmesiyle sona erdi.
Kastamonu Üniversitesi bağımlılıkla mücadelede önemli destek
29 Kasım 2025 Cumartesi - 13:34 Kastamonu Üniversitesi bağımlılıkla mücadelede önemli destek Kastamonu Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Sosyal Sorumluluk Projeleri Ofisi’nde "Bağımlılıkla Mücadele Proje Çağrısı" kapsamında 20 yeni projenin desteklenmesine karar verildi. Kastamonu Üniversitesi bünyesindeki Sosyal Sorumluluk Projeleri Ofisi (Sosyal Ofis), toplumsal farkındalığı artırmaya ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkı sunmaya yönelik çalışmalarını sürdürüyor.2023-2024 akademik yılından bu yana yüzlerce projeye destek veren Sosyal Ofis, 2025 yılı Ekim ayında "Bağımlılıkla Mücadele Proje Çağrısı"nı yayımladı. Yapılan başvurular değerlendirilerek 20 yeni projenin desteklenmesine karar verildi. Desteklenen projeler, gençlerde bağımlılık konusunda farkındalık oluşturmayı, bilinçlendirme faaliyetlerini artırmayı, sağlıklı yaşam kültürünü teşvik etmeyi ve risk altındaki gruplara yönelik önleyici çalışmaları yaygınlaştırmayı hedefliyor. Projelerle sigara, alkol ve madde bağımlılığından dijital bağımlılığa kadar geniş bir alanda toplumsal bilinç oluşturmak amaçlanıyor. Bu süreçte öğrenciler, akademisyenler, kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve yerel paydaşların iş birliği içinde aktif rol alması planlanıyor. 201 projeye onay Sosyal Ofis, toplumsal farkındalık oluşturmak amacıyla yıl içinde farklı tematik proje çağrılarını da sürdürüyor. 2025 yılı Ocak-Ekim döneminde yapay zeka, aile, eğitim, çevre, sağlık, kültürel miras, toplumsal farkındalık ve dijital okuryazarlık gibi alanlarda toplam 201 sosyal sorumluluk projesi onaylanarak uygulamaya alındırken, farklı birimlerle de iş birlikleri yapıldı. Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, Sosyal Ofis’in çalışmalarını büyük bir memnuniyetle karşıladığını belirterek, "Üniversitemiz, toplumsal sorunlara duyarlı ve çözüm odaklı çalışmayı sürdürüyor. Sosyal Sorumluluk Projeleri Ofisimiz, bu vizyonun somut örneğini oluşturuyor. ‘Bağımlılıkla Mücadele Proje Çağrısı’ kapsamında 20 yeni proje desteklenirken, yıl boyunca yapay zekâdan çevreye, eğitimden sağlığa kadar toplam 201 sosyal sorumluluk projesi hayata geçirildi. Akademisyenlerimiz, öğrencilerimiz ve iş birliği yaptığımız tüm paydaşların katkılarıyla bu projeler, toplumsal farkındalığı artırma misyonumuzu güçlendiriyor. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi.
Pompeiopolis Antik Kenti film festivaliyle ismini dünyaya duyuracak
29 Kasım 2025 Cumartesi - 13:32 Pompeiopolis Antik Kenti film festivaliyle ismini dünyaya duyuracak Taşköprü Belediye Başkanı Hüseyin Arslan, Paflagonya’nın başkenti olarak kabul edilen Pompeiopolis Antik Kenti’ni daha geniş kitlelere duyurabilmek için gelecek yıl Eylül ayının ilk haftasında film festivali düzenlemeyi düşündüklerini söyledi. Taşköprü Belediye Başkanı Hüseyin Arslan, Kastamonu İl Genel Meclisi toplantısına katılarak meclis üyelerini ziyaret etti. Başkan Arslan, Taşköprü’de yıllardır düzenlenen Uluslararası Kültür ve Sarımsak Festivali’nin ardından, yeni bir festivale daha imza atacaklarını duyurdu. İl Genel Meclisi üyelerine Taşköprü’nün tescilli sarımsağını takdim eden Başkan Arslan, "Bugün İl Genel Meclisi üyelerimizi hem bir ziyaret edeyim dedim, hem de hem uluslararası, özellikle Avrupa Birliği coğrafi işaretli hem de Türkiye coğrafi işaretli Taşköprü sarımsağımızı sizlere çam sakızı çoban armağanı şeklinde takdim etmek istedim. Zamanınızı fazla almayacağım. Meclisin gündemi çok yoğun. Biz de tabii ki mecliste aynı şeyleri yaşıyoruz, bütçe oluşturuyoruz. Bir yılın sonuçları ve geleceğiyle ilgili bir yol haritanız var dolayısıyla Cenabı Allah’tan hepinize kolaylıklar diliyorum çalışmalarınızda. Hayırlı uğurlu olsun yapacağınız çalışmalar. Bu arada da kısaca Taşköprü’de biliyorsunuz 35 yıldır festival yapıyoruz, adı da Kültür ve Sarımsak Festivali" dedi. Başkan Arslan, 2009 yılında göreve gelmesinin ardından festivale bir de tarım fuarını ilave ettiklerini belirterek, "Oldukça da bölgede kabul gören bir fuara dönüştü. İnşallah bu haliyle devam ediyor. Benden önceki siyasetçiler de İl Genel Meclisi, milletvekili, belediye başkanı, arkadaşlarımız, ilde siyaset yapan bütün herkes Taşköprü sarımsağının Türkiye’ye duyurulması noktasında katkı verdiler, hepsinden razı olsun. Tabii süreç devam ediyor. Şimdi sadece Taşköprü için değil, Kastamonu için çok önemli bir çalışmanın içindeyiz. Yıllardır adından duyuyorsunuz Pompeiopolis Antik Kenti. Bu antik kentin artık yavaş yavaş gün yüzüne çıkma evresine geldik. Son hamleyle ören yeri haline dönüşecek inşallah. Burada çok değerli 2 bin yıl ötelere götüren tarihi anıtlar, kanıtlar, tespitler var. Dolayısıyla önemli merkezleri var. Dolayısıyla bu Taşköprü ilçesinde sınırlı kalmayacak Kastamonu’yu komple canlandıracak, harekete geçirecek bir çalışma. Bunun hayata geçmesi demek, bu anlamda çok etkili. Kısaca şunu söyleyeyim; Karadeniz Bölgesi’nde bu ölçekte tiyatrosu, bu ölçekte yerleşkesi ve hatta o dönemki Paflagonya bölgesinin başkentliğini yapmış bir şehirden bahsediyoruz. Dolayısıyla arkadaşlar hepiniz olaya hakimsiniz ama ben fazla uzatmadan kısaca değineyim" diye konuştu. "Elimizden geldiğince çaba sarf ediyoruz" 10 gün önce Güneydoğu Bölgesini ziyaret ettiğinden bahseden Başkan Arslan, "İnanın sanki diyorsunuz ki Türkiye buraya mı dolmuş? O kadar yatak kapasitesi artırmalarına rağmen bir tane yatak bulamıyorsunuz. Bir kişilik yatak yok. Bir pizzacı da 45 dakika bekleyip sadece adınızı yazdırıyorsunuz, içeri almıyor. Köyde bir pizzacı, Süryani köyünde. Bunun maliyeti de 1000 lira, 1 kişi. Demek istediğim şu; Bu alanın turizm noktasında işlev kazandığında Kastamonu’ya hatta bölgeye çok önemli katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Biz bununla ilgili yerel yönetici olarak siyaseten elimizden geldiğince çaba sarf ediyoruz. Bu bilgileri sizlerle de paylaşayım" ifadelerini kullandı. "Pompeiopolis adı, Sarımsak Festivali’nin içinde kayboluyor" Başkan Arslan, önümüzdeki Eylül ayında ilçede yeni bir festivale imza atmayı planladıklarını duyurarak, "Her festivalde davetiye ulaşsın ulaşmasın, bütün İl Genel Meclisi üyelerimiz Taşköprü Festivali’ne davetlidir. Bunu şu anda beyan ediyorum. Önümüzdeki yıl da inşallah Ağustos’un birincisi haftasında yapacağız. Ama bir başka duyuruda daha bulunmak istiyorum; Bu Pompeiopolis adı, Sarımsak Festivali’nin içinde kayboluyor. Dolayısıyla sırf bunun adına inşallah Eylül’ün birinci haftasında bir film festivali düşüneceğiz. Birincisini inşallah önümüzdeki yıl yapacağız" dedi.
Sis ve doğanın buluşması mest etti
29 Kasım 2025 Cumartesi - 13:29 Sis ve doğanın buluşması mest etti Kastamonu yaylalarında sis ve sonbaharın renklerine bürünen ormanların buluşması ortaya kartpostallık görüntüler çıkardı. Kastamonu’nun Araç ilçesinde yer alan yaylalarda sis ve doğanın buluşması mest eden görüntülere sahne oldu. Yöresel mimariye uygun yapılan yayla evleri, bu özgün atmosferin tamamlanmasına katkı sağlıyor. Yöreye özgü bitki örtüsü ve bol su kaynakları ile doğa harikası yaylalar, komşu iller ve ilçelerden gelen ziyaretçiler için vazgeçilmez bir uğrak noktası haline geldi. Ulaşımın kolay olduğu yaylalar, sıcak yaz günlerinde serin ve huzurlu bir kaçış noktası olarak tercih edilirken, sonbahar manzaralarıyla da ilgi görüyor. Kastamonu Üniversitesi Araç Rafet Vergili Meslek Yüksekokulu Avcılık ve Yaban Hayatı Bölümü öğrencileri de yaylaları ziyaret ederek manzaranın tadını çıkarma fırsatı buldu. Yaylaları ziyaret eden Kastamonu Üniversitesi Araç Rafet Vergili Meslek Yüksekokulu Avcılık ve Yaban Hayatı Bölümü öğrencisi Hüseyin Durmuş, "Hava bugün biraz sisli ama yaylaları çok beğendim. Güzel fotoğraflar, videolar çektik. İlk defa yaylalara geliyorum, güzel, doğası ile insanı kendisine hayran bırakıyor, büyülüyor. Ayrı bir havası var. Hem bizim içinde iyi bir yürüyüş oldu. Hava biraz soğuk, üşüdük ama değdi" dedi. Kastamonu Üniversitesi Araç Rafet Vergili Meslek Yüksekokulu Avcılık ve Yaban Hayatı Bölümü öğrencisi Yıldırım Delihüseyinoğlu ise, "Hikmet Haberal hocamızın sayesinde güzel bir gezi oldu. Hava biraz serin, sis birden çöküp birden kalkıyor. Gerçekten yaylalar çok güzel. Hava olarak biraz yağmurlu bir güne denk geldik. Buna rağmen bol bol fotoğraflar çekindik, güzel videolar çektik" diye konuştu.
Özel bireyleri ve babaları için yürütülen proje masaya yatırıldı
29 Kasım 2025 Cumartesi - 11:49 Özel bireyleri ve babaları için yürütülen proje masaya yatırıldı Kastamonu Üniversitesi’nin yürütücülüğünde gerçekleştirilen proje kapsamında "Güçlü Baba Güçlü Özel Birey Çalıştayı"nda özel bireyler ve aileleri konuşuldu. Karadeniz Otizm Federasyonu tarafından sunulan, İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğünce desteklenen ve Kastamonu Üniversitesi’nin yürütücülüğünü yapacağı "Güçlü Baba Güçlü Özel Birey" projesi kapsamında "Güçlü Baba Güçlü Özel Birey Çalıştayı" düzenlendi. Kastamonu Merkez Spor Salonu Mutlu Kafede gerçekleştirilen çalıştaya, Kastamonu Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Harun Köksalan, Kastamonu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Havva Kaçan, Kastamonu Özel Bireyler ve Aileleri Derneği ve Karadeniz Otizm Federasyonu Başkanı Huriye Boyraz ile akademisyenler, öğrenciler, projede gönüllü olarak yer alan özel birey ve aileleri katıldı. "Babaların duygularını ifade etmeleri için alan açtık" Çalıştayda konuşan Proje Koordinatörü Doç. Dr. Havva Kaçan, 20 baba ve 20 özel bireyle yürütülen 11 atölyenin büyük bölümünün tamamlandığını belirterek, Aralık ayında gerçekleştirilecek müzik atölyesinin ardından projenin kapanışının yapılacağını kaydetti. Çalışmanın temel hedefinin babaların duygusal farkındalık kazanması ve çocuklarıyla daha nitelikli zaman geçirmesi olduğunu ifade eden Doç. Dr. Kaçan, "Babalar toplumda çoğu zaman güçlü olmak rolüyle hareket ediyor ve duygusal yüklerini bastırabiliyor. Psikiyatrist eşliğinde duyguların ifadesi, şefkatli yaklaşım ve rahatlama egzersizleri gibi çalışmalar yaptık. Ebru sanatı, doğa sporları ve ata binme gibi etkinliklerde baba-çocuk etkileşimini güçlendirdik. 20 babanın da 11 atölyeden geçmesi bizim için çok önemliydi" dedi. Projenin Türkiye’de örnek bir çalışma olduğuna değinen Kaçan, "Bu projeler sadece bir etkinlik serisi değil, aile için yeni bir farkındalık kapısı. Türkiye’de örnek bir çalışma olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle deneyimlerimizi rapor haline getirip Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na sunacağız. Hem babaların hem annelerin yaşadığı zorlukların görünür olması ve çözüm üreten politikalara dönüşmesi en büyük hedefimiz" şeklinde konuştu. "İlimizde 3 bin 650 özel birey ve ailesine hizmet veriyoruz" Kastamonu’da 3 bin 650 özel birey ve ailesine hizmet verdiklerini söyleyen Kastamonu Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Harun Köksalan ise, özel bireyler ve ailelerinin yaşadığı zorlukların farkında olduklarını belirtti. Geçen yıl annelere yönelik projeye de katıldığını hatırlatan Köksalan, bu yıl babalara yönelik gerçekleştirilen çalışmanın önemli olduğunu kaydederek, "Özel bireylerimizin ve ailelerimizin hayatını nasıl kolaylaştırabiliriz, nasıl destek olabiliriz, bunun için çalışmalar yürütüyoruz. Şu anda ilimizde toplam 3 bin 650 özel birey ve ailesine hizmet veriyoruz" diye konuştu. Özel birey ve ailelerine yönelik verilen hizmetlerden de bahseden Köksalan, "Evde bakım yardımı, engelli kimlik kartı işlemleri, evde bakımı mümkün olmayan bireylere özel bakım merkezlerinde yatılı hizmet gibi hizmetlere bulunuyoruz. Kastamonu’nun en büyük ihtiyaçlarından biri olan resmi engelli bakım merkezi ve gündüzlü bakım merkezi konusunda önemli ilerleme kaydettik. Bakanlığımız tarafından 20 dönümlük arazi tahsis edildi. 2026 yılı yatırım programına alınmasını bekliyoruz. İnşallah bu yatırımın müjdesini hep birlikte alacağız" dedi.
Kastamonu’da tamamlanan 13 projenin açılışını Bakan Kacır yaptı
28 Kasım 2025 Cuma - 18:58 Kastamonu’da tamamlanan 13 projenin açılışını Bakan Kacır yaptı Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı tarafından sağlanan desteklerle hayata geçirilen toplam büyüklüğü 64 milyon 500 bin lira olan 12 proje ile Kastamonu Üniversitesi bünyesinde kurulan Milli Teknoloji Atölyesi, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın katıldığı törenle açıldı. Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) tarafından ilan edilen mali destek programları kapsamında tamamlanan projeler ile Kastamonu Üniversitesi bünyesinde kurulan Milli Teknoloji Atölyesi’nin açılışı gerçekleştirildi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın katılımıyla, KUZKA hizmet binasında gerçekleştirilen törende, proje büyüklüğü toplam 64 milyon 500 bin lirayı bulan Kastamonu İŞGEM GES Kurulumu, Mısır Kurutma Tesisi, Kastamonu’da Doğa Turizminin Geliştirilmesi-2 Projesi, İnebolu’da İşleyen Eller Projesi, Kadınlar Birleşiyor, Batı Karadeniz Kalkınıyor Projesi, Gençler Kazansın İşsizlik Kalmasın Projesi, Abana Balık Soğuk Hava Depolama Tesisi Projesi, Kastamonu Süt Üretimi ve Kalitesini Artırma Projesi, İnebolu Seracılık Projesi, Küre Dağları Milli Parkı Valla Kanyonu Bisiklet, Elektrikli Araç ve Yürüyüş Yolu Projesi, Kastamonu İli Arı Yetiştiricileri Birliği Bal Paketleme Tesisi Projesi ve Süt Toplama Merkezi Projesi sektör paydaşlarının hizmetine sunuldu. Törende konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, projelerin Kastamonu’ya hayırlı olmasını temenni ederek, "Bugüne kadar KUZKA eliyle Kastamonu’da tarım, turizm, sosyal kalkınma ve özellikle kadın girişimciliğini güçlendiren 212 projeye bugünkü değerlerle 777 milyon lira destek olduk. Üretimden istihdama, kültürel mirastan, çevre dostu enerjiye geniş bir yelpazede şehrimizin imkan ve kabiliyetlerini harekete geçirdik. Yine KUZKA aracılığıyla şehrimizin üretim kapasitesini büyütecek, sosyal kalkınmasını destekleyecek, ticareti ve turizm potansiyelini yükseltecek 12 proje ile Kastamonu Üniversitesi’nde kurulan merkezi devreye alıyoruz. Her biri Kastamonu’yu ihya edecek projelerimizden yatırım ölçeği itibariyle en büyük olanı Kastamonu’da Doğa Turizminin Geliştirilmesi Projesi. Kerte Seyir Terası, Çatak Kanyonu, Horma Kanyonu ve Güney Karadeniz Jeopark etaplarını tamamladığımız bu projeyle, Kastamonu’yu ülkemizin önde gelen doğa turizmi destinasyonu haline getireceğiz. Günü birlik ziyaretçilerin ihtiyaçlarına cevap verecek uygulamaları ve konaklama kapasitesini artıracak yatırımları hizmete alıyoruz. Yenilebilir enerjiden tanıma, coğrafi işaretli ürünlerin katma değeri dönüşmesinden tanıtıma ve sosyal projelere uzanan geniş bir alanda hayata geçirdiğimiz 12 yeni projeyle şehrimizin ekonomik ve sosyal gücünü daha ileriye taşıyoruz" dedi. "Tamamlanan projelere KUZKA’nın destek miktarı 47 milyon liradır" Törende konuşan Vali Meftun Dallı da, "Kastamonu, Sinop ve Çankırı’da son yıllarda KUZKA eliyle ortaya konan çalışmalar üretimden tarıma, turizmden, genç ve kadın istihdamına kadar çok geniş bir alanda somut sonuçlar üretmiştir. Bugün açılışını yapacağımız projeler birer yatırım olmalarının yanında bölgemiz için güçlü bir gelenek vizyonunda göstergesidir. Kastamonu’da son dönemlerde tamamlanan projelerin KUZKA destek miktarı 46 milyon 921 bin TL’yi, toplam proje tutarı ise 64 milyon 522 bin TL’yi aşmıştır. Bu projelerden her biri ilimizin kalkınma hedeflerine doğrudan hizmet etmektedir" şeklinde konuştu. "Milli Teknoloji Atölyesiyle ilimizin, bölgemizin ve ülkemizin somut problemlerine çözüm üretilecek" Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal ise açılan Milli Teknoloji Atölyesi’nin önemine değinerek, "Üniversite olarak bizler, yürüttüğümüz her çalışmada bölgesel kalkınmaya, milli teknoloji hamlesine ve nitelikli insan kaynağı yetiştirmeye öncelik vererek çalışıyoruz. Gençlerimizi üreten, tasarlayan, yenilik geliştiren fertler haline getirmeyi hedeflemekte, akademimizin AR-GE gücünü, bölgenin ihtiyaçları ve ülkemizin stratejik hedefleriyle buluşturma anlayışı ile hareket etmekteyiz. Üniversitemiz bünyesinde kurulan Milli Teknoloji Atölyesi; savunma sanayiinden yapay zekaya, akıllı şehir uygulamalarından tarım teknolojilerine, enerji verimliliğinden dijitalleşmeye kadar pek çok alanda proje geliştirilen ekosistemi üretmeyi teşvik eden bir ekosistemin oluşturulmasına önemli katkılar sağlayacaktır. Burada yürütülecek proje çalışmaları ilimizin, bölgemizin ve ülkemizin somut problemlerine çözüm üretmeye katkı sağlayacak; sanayi, kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşları ile iş birliği içinde, sahada karşılığı olan sonuçlar verecektir. Üniversite olarak; İlimize ve bölgemize değer katan bölgesel kalkınma önceliklerine uygun projeleri özellikle destekliyoruz" şeklinde konuştu. "Sağlanan desteklerle ülkemiz kalkınma seferberliği yaşıyor" AK Parti Kastamonu Milletvekili Serap Ekmekci ise, "Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ülkemiz, OSB’ler, orta ölçekli sanayi siteleri, küçük sanayi sitelerinin yanı sıra, teknoloji geliştirme bölgeleri, Teknokentler, milli teknoloji atölyeleri, bilim parklar, bilim merkezleri, ’deneyap atölyeleri’, BİLSEM’ler ve TÜBİTAK destekleri ile yeni bir kalkınma seferberliği yaşıyor. Fikirlerin girişime, girişimlerin ürüne, ürünlerin istiklal ve istikbal kalesine döndüğü ‘Milli Teknoloji Hamlesi’ seferberliğimizde Kastamonu’da var" ifadelerini kullandı. "2026 yılında özel sektör yatırımlarını arttırmak üzere yatırım konularını ilan edeceğiz" Yürüttükleri destek projeleriyle ilgili bilgi veren KUZKA Genel Sekreteri Dr. Serkan Genç, "Bölgemizin öncelik alanlarını belirliyor ve bu doğrultuda öncelikli sektörlerimizde çalışmalarımızı kapsamlı ve sonuç olarak bir şekilde yürütüyoruz. Bölgelerimizde öne çıkan sektörlerde rekabetçilik arttırılmasını olağana alan programlar yürütüyoruz. Projelere destek sağlıyoruz. BAKAP kapsamında kırsal kalkınmaya katkı sağlamak amacıyla tarım ve kırsal turizm temalarında modern projeler destekledik. Sosyal Gelişme ve Destekleme Programı kapsamında birçok konuda projelere destek sağladık. Hikayesi olan mekanlar ve deneyime dayalı turistik noktalar oluşturmaya yönelik doğa ve kültür turizmi başta olmasına göre birçok projeyi hayata geçirdik. Bölge turizminin geleceğine yön verecek Turizm Master Plan’ını tamamladık. Şimdi de Turizm Master Plan’ında yer alan projeleri hayata geçirmeye odaklanacağız. Ağaç ve orman ürünleri sektöründe akıllı uzmanlaşma ile katma değeri ve rekabetçiliği arttırmak üzere analiz ve çalışmalarımızı gerçekleştirdik. 2026 yılında da özel sektör yatırımlarını arttırmak üzere tarım, turizm ve sanayi alanlarında yatırım konularını bakanlığımız koordinasyonuna ilan etmeyi planlıyoruz" dedi. Konuşmaların ardından KUZKA’nın desteklediği 12 projenin ve Kastamonu Üniversitesi Milli Teknoloji Atölyesi’nin açılış kurdelesi kesildi. Açılış törenine Bakan Kacır’ın yanı sıra Kastamonu Valisi Meftun Dallı, AK Kastamonu Milletvekilleri Fatma Serap Ekmekci ile Halil Uluay, Kastamonu Üniversitesi Rektörü, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Oruç Baba İnan, Sanayi Bölgeleri Genel Müdürü Abdurrahman Aydın, Kalkınma Ajansları Genel Müdürü Ahmet Şimşek, KUZKA Genel Sekreteri Dr. Serkan Genç ile çok sayıda kamu kurum ve kuruluşu ile sivil toplum temsilcisi katıldı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır: "Türkiye bugün artık dünyanın en önemli üretim merkezlerinden biri"
28 Kasım 2025 Cuma - 16:37 Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır: "Türkiye bugün artık dünyanın en önemli üretim merkezlerinden biri" Kastamonu’da konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye bir önceki asırda hava araçları, uçaklar, helikopterler üreten bir ülke değilken, şimdi havacılıkta, özellikle yeni nesil havacılık platformlarında lider ülke haline geldi. İnsansız hava araçlarında küresel pazarın yüzde 68’ini Türkiye elinde tutuyor" dedi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, bir dizi programa katılmak için Kastamonu’yu ziyaret etti. Bakan Kacır’ın Kastamonu’daki ilk durağı Kastamonu Valiliği oldu. Vali Meftun Dallı’yu makamında ziyaret eden Bakan Kacır, Kastamonu’da devam eden projelerle ilgili bilgi aldı. Bakan Kacır, daha sonra Nasrullah Meydanında esnafı ziyaret etti. Bakan Kacır ziyaretleri kapsamında AK Parti Kastamonu İl Başkanlığında partililerle bir araya geldi. Partililere seslenen Bakan Kacır, Türkiye’nin dört bir yanında, büyük bir kalkınma seferberliği içerisinde olduklarını belirterek "AK Parti iktidarları Türkiye’nin sanayide, teknolojide, eğitimde, sağlıkta, sporda, gençlikte, turizmde, kültürde her alanda asırlık eserlere, hizmetlere eriştiği, kavuştuğu bir dönem oldu. Çok şükür bizler de bu yolculuğun neferleri olarak taş üstüne taş koymaya, eser siyasetine, proje siyasetine, hizmet siyasetine sahip çıkmaya, omuz vermeye devam ediyoruz. Hamd olsun Türkiye bugün artık dünyanın en önemli üretim merkezlerinden biri. Çin’den sonra Avrupa ortasına kadar uzanan geniş kuşakta en fazla ürün çeşidini en fazla sayıda ülkeye ihraç etme kabiliyetine sahip ülke Türkiye’dir. Bu muazzam kabiliyet elbette hükümetlerimiz döneminde attığımız adımlar kurduğumuz altyapılar sayesinde mümkün oldu. Türkiye’yi baştanbaşa organize sanayi bölgeleriyle donattık. Türkiye’nin OSB’lerini üretim merkezleri haline getirdik. Biz iktidara geldiğimizde Türkiye’de 192 OSB vardı. Şimdi Türkiye’de 371 organize sanayi bölgesi var. Biz iktidara geldiğimizde 11 bin fabrika OSB’lerde üretim yapmaktaydı. Şimdi 61 bine yakın fabrika Türkiye’nin OSB’lerinde üretim yapıyor. Biz iktidara geldiğimizde OSB’lerde 415 bin kişi çalışıyordu. Şimdi 2 milyon 700 bin kardeşimiz alın teri döküyor, organize sanayi bölgelerinde üretime güç veriyor. Türkiye, Avrupa değer zincirlerinin, tedarik zincirlerinin kilit oyuncusu haline geldi. Demir-çelik üretiminde çimento üretiminde, güneş paneli üretiminde, otobüs üretiminde, ticari araç üretiminde Avrupa’da bir numarayız. Artık pek çok alanda Avrupa’da ve dünyada en önemli üretim merkezlerinden biriyiz" dedi. "Bütün bu başarılar elbette tam bağımsızlığımızı tahkim etmek adına attığımız milli savunma sanayi adımlarıyla taçlandı" ifadelerine yer veren Kacır, "Türkiye bir önceki asırda hava araçları, uçaklar, helikopterler üreten bir ülke değilken, şimdi havacılıkta, özellikle yeni nesil havacılık platformlarında lider ülke haline geldi. İnsansız hava araçlarında küresel pazarın yüzde 68’ini Türkiye elinde tutuyor. Artık, dünyanın dört bir yanından, Türkiye’nin ileri teknoloji sistemlerine teveccüh var. Sadece hava araçlarında değil, kara araçlarında, deniz platformlarında, uydu sistemlerinde tüm savunma sanayi alanlarında Türkiye dünyanın en önemli oyuncularından biri oldu. Bu yıl savunma sanayi ihracatımız 9 milyar doları aşacak. Türkiye’nin toplam ihracatı iktidarlarımız döneminde 36 milyar dolardan 270 milyar dolara yükseldi. Türkiye artık montaj sanayi yapan, düşük katma değerli üretim yapan bir ülke değil. Teknoloji seviyesi yüksek ve orta yüksek düzeyde olan ürünlerin ihracatını AK Parti iktidarları döneminde 10 milyar dolardan 108 milyar dolara, 11 misline çıkardık" diye konuştu. "47 milyar lira yatırımın ve 15 binden fazla istihdamın yatırım teşviklerimizde önünü açtık" Kastamonu’ya yapılan yatırımlara da değinen Kacır, "Seydiler ve Taşköprü organize sanayi bölgelerini kurduk ve 4 organize sanayi bölgesini de üretimle buluşturduk. Bugün Kastamonu’nun organize sanayi bölgelerinde 98 üretim yerinde 5 bin 200’ye yakın kardeşimiz istihdam ediliyor. Bu süreçte organize sanayi bölgelerinin altyapılarını Bakanlık olarak inşa ettik. Bir milyar liranın üzerinde bir kaynağı organize sanayi bölgelerimizin altyapılarını harcadık. Üniversitemizi Teknopark’ta tanıştırdık. Artık Kastamonu’da, üniversitemizde araştırma, geliştirme faaliyetleri sürdürülüyor. KOBİ’lerimizi hiçbir zaman yalnız bırakmadık. Biz iktidara geldiğimizde şehirlerimizdeki KOSGEB desteklerinden yararlanan KOBİ’lerin sayısı iki elin parmağını geçmiyordu. Bizim iktidarlarımız döneminde, 23 yılda Kastamonu’da KOSGEP eliyle 921 milyon liranın üzerinde KOBİ desteği verdik. 47 milyar lira yatırımın ve 15 binden fazla istihdamın yatırım teşviklerimizde önünü açtık. Şimdi yatırım teşviklerinde daha ileri adımlar atıyoruz. Kastamonu’daki organize sanayi bölgelerinde hayata geçen yatırımlarda 8 yıl boyunca sigorta primi işveren payını yarısını Bakanlık olarak biz karşılıyoruz. Yine hayata geçen her bir yatırıma 24 milyon liraya kadar kredisinin 10 puanlı düzeyinde finansman desteği sağlıyoruz. Özellikle entegre besi ve et ürünleri işleme tesisleri, çapraz lamina ahşap panel üretim tesisleri, modüler mobilya üretim tesislerini Kastamonu’ya kazandırarak yerel kalkınmayı hızlandırmayı amaçlıyoruz. Bugüne kadar Kalkınma Ajansı’nız hediye ile Kastamonu’da Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’nız eliyle 212 projeye 777 milyon lira destek verdik. Üretimden istihdama kültürel mirastan yeşil enerjiye kadar pek çok alanda şehrimizin imkan ve kabiliyetlerini bu projelerde hayata geçirdik, harekete geçirdik" şeklinde konuştu. "Kastamonu’yu ülkemizin önde gelen doğa turizmi destinasyonlarından biri haline getirmiş olacağız" Kastamonu’da doğa turizmin gelişmesi için yapılan projeye değinen Bakan Kacır, "Horma Kanyonu ve Güney Karadeniz Jeopark etaplarını tamamladığımız doğa turizminin geliştirmesi projesiyle Kastamonu’yu ülkemizin önde gelen doğa turizmi destinasyonlarından biri haline getirmiş olacağız. İnşallah yine bugün açılışını gerçekleştireceğimiz üniversitemizde özellikle Kastamonulu genç kardeşlerimizin Teknofest yolculuğuna, hayallerini araştırma, geliştirmeye, projelerini teknoloji girişimlerine dönüştürme yolculuğuna ev sahipliği yapmasını ümit ettiğimiz Milli Teknoloji Atölyemizde Kastamonumuza ayrı bir değer katacaktır" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Kılıç: "Suç oluşmadan önceki aşamayı ihmal ediyoruz"
27 Kasım 2025 Perşembe - 21:42 Prof. Dr. Kılıç: "Suç oluşmadan önceki aşamayı ihmal ediyoruz" Kastamonu Öğretmen Akademilerinin açılış dersini veren Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç, öğretmenin insanlarının hayatındaki rolüne değinerek, çocukların manevi değerleri iyi anlamasında eğitimcilere önemli rol düştüğünü kaydetti. Kastamonu İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yürütülen Kastamonu Öğretmen Akademileri’nin 2025 dönemi, İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) Genel Direktörü ve Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç’ın verdiği "insan nedir" dersi ile başladı. Vedat Tek Kültür Merkezinde yoğun ilgiyle gerçekleştirilen açılış dersine Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş, Vakıflar Bölge Müdürü Halil Alper, okul ve kurum yöneticileri, öğretmenler ve davetliler katıldı. "Suç oluşmadan önceki aşamayı ihmal ediyoruz" İnsanın anlam arayışı ve öğretmenin bu süreçteki rolü üzerine önemli değerlendirmelerde bulunan Kılıç, akran zorbalığı ve suça sürüklenmenin önlenmesinde çocukların manevi değerleri anlamasının büyük önem taşıdığını ifade etti. Çocukların suça sürüklenmesine sebep olan etkenlerin çok iyi anlaşılması gerektiğini dile getiren Kılıç, "15-16 yaşında çocuklar gaspçı, bilmem neci oldu. Polisimiz çok iyi çalışıyor, yakalıyor ama hapishanelerde yer kalmadı. Suç oluşmadan önceki aşamayı ihmal ediyoruz. Suç oluştuktan sonra yakalıyoruz ama suç oluşmadan evvel o çocuğu böyle bir eyleme sevk eden neydi, bunun üzerine düşünmemiz lazım" dedi. "Eğitim ailemize yeni perspektifler sunmaya devam edeceğiz" Programın sonunda konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş de, "Kastamonu Öğretmen Akademilerimiz, öğretmenlerimizin mesleki, kültürel ve entelektüel birikimlerini desteklemeye yönelik üst düzey bir eğitim programıdır. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin ortaya koyduğu bakışla, insanı bütün yönleriyle tanıyan, hayatın içinde aktif rol alan, değerleriyle güçlenen bir neslin yetişmesinde öğretmenlerimizin katkısı inkar edilemez. Dönem boyunca farklı başlıklarda düzenleyeceğimiz akademi programlarımızla Kastamonu eğitim ailemize yeni perspektifler sunmaya devam edeceğiz" diye konuştu. Program, Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal ve İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş tarafından Prof. Dr. Kılıç’a hediye takdim etmesiyle sona erdi.
Kastamonu Belediyesi’ne ’amatör spor’ tepkisi: "Adaletli olmalarını talep ediyoruz"
27 Kasım 2025 Perşembe - 19:20 Kastamonu Belediyesi’ne ’amatör spor’ tepkisi: "Adaletli olmalarını talep ediyoruz" Kastamonu Belediyesi’nin sadece yardım yapmasına tepki gösteren Kastamonu Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu Başkanı Adem Keloğlu, "Kendilerinden adaletli bir şekilde yardımların yapılmasını talep ediyoruz" dedi. Kastamonu Amatör Spor Kulüpleri Federasyon (ASKF) Başkanı Adem Keloğlu, düzenlediği basın toplantısında 2025-2026 sezonunda Kastamonu’daki amatör spor kulüplerinin durumunu değerlendirdi. Kastamonu’daki spor kulüpleri hakkında bilgi veren Keloğlu, Kastamonu’da 154 spor kulübün mevcut olduğunu, 42 branşta faaliyetlerin yürütüldüğünü ve 2025-2026 sezonunda faaliyetleri için vizesini yaptırıp aktif olarak spora devam eden sporcu sayısının ise yüzde 6’ya düştüğünü belirtti. Keloğlu, Kastamonu Belediye Başkanı Hasan Baltacı ile göreve geldiği ilk günden itibaren görüşemediklerini belirterek, "Biz, Kastamonu Belediyesinden federasyona para istemiyoruz. Belediyemize dilekçe verdik. Cevap verme gereği duymadılar. Valiliğe vermiş olduğumuz dilekçeyi, talep dilekçemizi belediyeye verdik. Belediye Başkanlığı meclise dahi getirmedi. Sonra, mecliste gündem oldu, ’böyle bir dilekçe var, niye meclise gelmedi’ denildi. Tartışmalar oldu. Ayrıca bunun üzerine de Sayın başkanın, ‘biz federasyona yardım etmek zorunda değiliz’ cümlesini bize bir hakaret olarak kabul ediyorum. Kendisine aynen diyorum ki Sayın başkan konuşmadan önce bizim görevlerimizi, sorumluluklarımızı ve yetkilerimizi lütfen inceleyin. Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu’nu muhatap almayabilirler. Amatör spor kulüplerini muhatap almak zorundalar. Bu belediyelerin asli görevi. Sadaka da vermeyecek. Devletin onlara vermiş olduğu payı verecek. Biz, hep bunu söylüyoruz. Bunu söylemeye de devam edeceğiz. Spor kulüplerimizin taleplerinin eşit şekilde muhatap alınmasını istiyoruz. Kulüplere neye göre yardım ettiklerini bilmiyoruz. Bizden bilgi almadılar" diye konuştu. "Tüm kulüplere adaletli dağıtım istiyoruz" Yardımların adaletsizce yapıldığını dile getiren Başkan Keloğlu, "İki kategoride müsabakaya katılan, 32 tane lisanslı sporcusu olan kulüp 185 bin lira yardım almış, tek branşla müsabakaya katılan bir kulüp 4 defa olmak üzere toplam 180 bin lira yardım almış. Bu arada 300 tane, 200 tane sporcusu olan kulüpler bir lira para alamamış. Bunların içinde 3-4 branşta faaliyete katılan kulüpler var. Bu kulüpler yardım alamıyor, bir branşa katılanlar yardım alabiliyor. Biz bu adaletsizliği istemiyoruz. Başkanı geçtim memuru gelsin bizimle istişare etsinler. Bu kulüplerin geliri gideri nedir? Ne faaliyet gösteriyorlar. Lisanslı sporcusu var mı yok mu? Bunu bir sorsunlar. Adaletli dağıtım sağlansın. Yardımda bulundukları kulüpler adına teşekkür ederim. Onlar da bizim kulüplerimizdir ama adaletli bir şeklide yardımların yapılmasını talep ediyoruz" şeklinde konuştu. Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu’na hiçbir şekilde yardım istemediklerini belirten Keloğlu, "Benim için kulübe yardım edilmiş olması önemli. Kimin ettiği de önemli değil. Yeter ki gençlerimiz sporla uğraşsınlar, hayallerini gerçekleştirsinler. Biz bunu söylerken bize siyasi bir baskı yapmanın bir anlamı yok. Doğruyu yapamazsan doğruya gidemezsin. İyilik her zaman kazanır, bugün kötülük yaparsan karşılığını kötülük olarak alırsın. Ve bize diyorlar ki, siyasi olarak seçim hazırlığı yapıyorlar. Öyle bir kaygımız yok, öyle bir derdimiz de yok. Benim öyle bir derdim yok. Sayın belediyemizin bundan sonraki dağıtımlarını adaletli bir şekilde her kulübe yapmasını talep ediyoruz. Biz istiyoruz ki bu kulüplerimize de kanunen belediyelerimize tanınan hakkın dağıtılmasını istiyoruz. Bizim istediğimiz tek şey bu" ifadelerini kullandı.
Kastamonu Üniversitesi’nde 4 programa "Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi" logosu verildi
27 Kasım 2025 Perşembe - 17:04 Kastamonu Üniversitesi’nde 4 programa "Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi" logosu verildi Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Fen Bilgisi Öğretmenliği, İlköğretim Matematik Öğretmenliği, Sınıf Öğretmenliği ve Sosyal Bilgiler Öğretmenliği programlarına "Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi" logosu verildi. Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi’ne bağlı dört program, 51’inci Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi (TYÇ) Kurulu Toplantısı’nda alınan karar doğrultusunda, mezuniyet belgelerinde TYÇ logosunu kullanma hakkı kazandı.TYÇ logosu kullanma hakkı elde eden programlar, Fen Bilgisi Öğretmenliği, İlköğretim Matematik Öğretmenliği, Sınıf Öğretmenliği ve Sosyal Bilgiler Öğretmenliği olarak açıklandı. Bu programlar, mezuniyet belgelerinde TYÇ logosunu kullanarak uluslararası düzeyde tanınırlık elde edecek ve mezunlarına daha geniş kariyer ile akademik hareketlilik imkanları sunacak. Geçen aylarda TYÇ logosu almaya hak kazanan Spor Bilimleri Fakültesi, Fen Fakültesi, Turizm Fakültesi, İletişim Fakültesi ile İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’ne bağlı programlarla birlikte, Kastamonu Üniversitesi’nin 2025 yılı itibarıyla TYÇ logosu kullanma hakkına sahip program sayısı 16’ya yükseldi. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, "Üniversite olarak temel hedefimiz, öğrencilerimizi yalnızca ulusal değil, uluslararası ölçekte de rekabet edebilecek donanımda yetiştirmektir. TYÇ logosunun alınması, bu hedef doğrultusunda attığımız adımlardan biridir. Bu logo, programlarımızın kalite güvencesi süreçlerinden başarıyla geçtiğini gösterdiği gibi, mezunlarımızın diplomalarına uluslararası geçerlilik kazandırmaktadır. Böylece öğrencilerimiz hem Avrupa’da hem de farklı coğrafyalarda kariyer ve eğitim imkânlarına daha kolay erişebilecektir" dedi. Kalite odaklı yaklaşımı tüm akademik birimlerde yaygınlaştırmak amacıyla çalışmaların sürdürüldüğünü ifade eden Rektör Topal, eğitim programlarının sürekli güncellendiğini, öğretim süreçlerinin iyileştirildiğini ve öğrenci deneyimini geliştirmeye yönelik projelerin yürütüldüğünü belirterek, bu süreçte emeği geçen akademik ve idari personele de teşekkürlerini iletti.
Kastamonu’da uyuşturucuyla yakalanan sanığa 15 yıl hapis cezası
27 Kasım 2025 Perşembe - 15:05 Kastamonu’da uyuşturucuyla yakalanan sanığa 15 yıl hapis cezası Kastamonu’da polis ekipleri tarafından aracında bulundurduğu uyuşturucu maddeyle yakalan şahıs, 15 yıl hapis ve 30 bin TL adli para cezasına çarptırıldı. Edinilen biliye göre, 22 Mayıs 2024 tarihinde bir ihbarı değerlendiren Kastamonu İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, durdurdukları araçta arama yaptı. Araçta ve araçta bulunan iki şahsın üstünde yapılan aramada, 4,64 gram metamfetamin, 3 adet uyuşturucu içiminde kullanılan cam düzenek ile suçtan elde edildiği değerlendirilen 3 bin TL ele geçirildi. Olayla ilgili gözaltına alınan A.B. tutuklanırken, Ü.A. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Olayın ardından A.B. ve Ü.A. hakkında Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan dava görülmeye devam etti. Duruşmada sanıklar ve avukatlar hazır bulundu. Duruşmada kendisini savunan sanık A.B., "Yargılama sürecinde birçok kez ifade verdim ama şimdiye kadar söylediklerim hiç dikkate alınmamış. İddianamede olduğu gibi mütalaa verilmiş. Tanıklar hiç dikkate alınmamış. Ben, kimseye uyuşturucu satmadım. Suçsuzum, tahliyemi ve beraatımı talep ediyorum. Uyuşturucu kullandım ve kimseye uyuşturucu satmadım, kimseden para da almadım" diye konuştu. Sanık A.B.’nin avukatı ise, "Müvekkilimin bu suçu işlemediği tanık ve delillerle ispatlanmıştır. Maddenin miktarı ve bulunuş şekli Yargıtay’ın ceza vereceği kriterlerde değildir. Bong denilen malzeme müvekkilimin uyuşturucu kullandığının göstergesidir. Bu uyuşturucu sattığını göstermez. Müvekkilim, kimseye uyuşturucu satmamış, hatta bazı tanıklarla birlikte uyuşturucu kullanmıştır. Uyuşturucu satışına dair bir delil yoktur" ifadelerini kullandı. Mahkeme heyeti, sanık A.B.’yi ’uyuşturucu ticareti’ suçundan 15 yıl hapis ve 30 bin TL adli para cezasına çarptırırken, Ü.A.’nın ise beraatına karar verdi.