Yerel Haberler
Kastamonu
500’den fazla kişinin istihdam edileceği organize tarım bölgesindeki çalışmalarda sona yaklaşıldı 06 Aralık 2025 Cumartesi - 14:06:33 Kastamonu’nun Devrekani ilçesinde inşa edilen ve 500’den fazla kişinin istihdam edileceği Kastamonu-Devrekani Besi Organize Tarım Bölgesi’nde çalışmalarda sona yaklaşıldı. Devrekani Belediyesi’nin girişimiyle Tarım ve Orman Bakanlığınca ihale edilen, Kastamonu-Devrekani Besi Organize Tarım Bölgesi’nde altyapı ve üstyapı çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Yüzde 80 gerçekleşmenin sağlandığı bölgede, 2026 yılının Mart ayından itibaren işletmelerin faaliyetlerine başlaması hedefleniyor. 95 parsele sahip bölgede, ilk etapta 45 parsel için başvuruda bulunan yatırımcılara tahsisler yapıldı. Tahsisi yapılan parsellerde yatırımcılar inşaat çalışmalarını sürdürüyor. "Bin 290 dekar alanda Organize Tarım Bölgesini oluşturduk" Kastamonu-Devrekani Besi Organize Tarım Bölgesi’ndeki çalışmalarla ilgili bilgi veren Devrekani Belediye Başkanı Engin Altıkulaç, "2018 yılında Organize Tarım Bölgemizin hikayesi başladı. 7-8 yıldan beri hummalı bir şekilde bu büyük mega yatırımın hem Kastamonu özelinde hem Batı Karadeniz özelinde Organize Tarım Bölgemizin devam eden hikayesi Allah’ın izniyle yılbaşı itibariyle sonlanmış olacak. Kurtşeyh Mahallemizin sınırları içerisinde bin 290 dekar alanda Organize Tarım Bölgesini oluşturduk. Yerinde gerçekleşmeye baktığımızda yüzde 80 aşamasındayız. 12 ay içerisinde yüzde 90-95 oranında altyapı programımız bitecek. Toplam işletme ve sanayi parselleri ile birlikte 95 tane parselimizin olduğu bir organize tarım bölgesi. Bunlardan şu ana kadar 45 tanesini biz işletmelerimize tahsis ettik. Tahsis ettiğimiz parseller fiili olarak an itibariyle 19 tanesinin inşa faaliyetleri başladı ve hummalı bir şekilde devam ediyor. Tarım ve Orman Bakanlığımızın Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Destekleme Programı kapsamında bu 19 tane yatırımımızın tamamı destek aldı ve yüzde 50 oranında desteklenecek" dedi. "Yol çalışmalarımız devam ediyor" Organize Tarım Bölgesinde altyapı çalışmalarının bittiğini söyleyen Başkan Altıkulaç, "Yağmur suyu, elektrik işleri, içme suyu hattı, parsellerin kota işlemleri tamamen bitti. Bir taraftan da parke döşeme ve kaldırım oluşturma işlemlerine devam ediyoruz. Sokak aydınlatmayla ilgili bütün iş ve işlemlerimiz bitti. Yüksek gerilim hattından alçak gerilim hattına indirgeyecek trafo merkezimizi de inşa etmeye başladık ve bu da öyle tahmin ediyorum ki bir ay içerisinde bitecek" diye konuştu. "Organik gübreyi ekonomiye kazandırmayı planlıyoruz" Tesisteki gübrelerin ekonomiye kazandırılacağını dile getiren Altıkulaç, "İşletme sahiplerimiz bize telefonla ulaştıkları takdirde gübre çukurlarından gübreleri alacağız. Ön gübre toplama havuzunda biriktireceğiz. Biz, daha sonra bunu sıvı ve katı olarak birbirinden ayıracağız. Sıvı ve katı birbirinden ayrıldıktan sonra kompost işlemi yakma işlemi geliyor. Kompost ünitesini de kurduktan sonra o üniteden geçireceğiz. Paket haline getirip ülkemizde ihtiyacı olan işletmelere bunları satmayı planlıyoruz. Elde edilen gübrenin sıvı kısmını ise bölgedeki tarım arazilerine, mera alanlarına serperek zirai üretimde organik gübreyi ekonomiye kazandırmayı planlıyoruz. Bununla alakalı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın koordinesinde bir Avrupa Birliği projesi var. Yüzde 90 hibeli bir proje. Biz bakanlığımıza bununla alakalı projemizi yazdık. İleriki günlerde de onun onaylanmasının akabinde bu meselemizi de halletmiş olacağız" şeklinde konuştu. "İlk etapta 500’den fazla kişinin istihdam edilmesini hedefliyoruz" Organize Tarım Bölgesinin içerisinde 70 bin metrekarelik bir parselin olduğunu ifade eden Altıkulaç, "Kıymetli Bakanımız İbrahim Yumaklı sayesinde, Et ve Süt Kurumunun bir işleme ve entegre tesisini de Organize Tarım Bölgemize kazandırmaya çalışacağız. Gerek ilçemiz için gerek Kastamonu gerek bölge için önemli bir proje. Türkiye’deki 19 bölgeden Devrekani’de olması bizi çok mutlu ediyor. Organize Tarım Bölgesinin kurulması sadece orada işletme sahibi olan insanları ekonomik girdi sağlayacak hem istihdamı arttıracak. Minimum olarak ilk etapta biz, 500 kişinin orada istihdam edileceğini düşünüyoruz. İleriki günlerde bu istihdam sayısı kesinlikle artacaktır. Devrekani ilçemizin tarım anlamında ciddi toprakları var. Mevcut olan toprakların çok ciddi bir kesimi de sulanabiliyor. Bölge çiftçimizin de çarpan etkisiyle ekonomisinin bu anlamda buranın sayesinde Organize Tarım Bölgemizin sayesinde bayağı bir hareketleneceğini öngörüyoruz. Devrekanimize, Kastamonumuza, bölgemize ve ülkemize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum" ifadelerini kullandı.
04 Aralık 2025 Perşembe - 23:51 Dünya şampiyonu Asuman’a memleketinde coşkulu karşılama Birleşik Arap Emirlikleri’nde düzenlenen Kick Boks Büyükler Dünya Şampiyonası’nda altın madalya kazanan Asuman Çığlıoğlu, memleketi Kastamonu’da coşkuyla karşılandı. Avrupa ve dünya kupası şampiyonu milli sporcu Asuman Çığlıoğlu, 21-30 Kasım tarihleri arasında Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi’de gerçekleşen Kick Boks Büyükler Dünya Şampiyonası’ndan altın madalyayla döndü. Kick Boks Dünya Şampiyonası’nda büyükler 60 kilogramda altın madalyaya kazanan Asuman Çığlıoğlu, memleketi Kastamonu’da çiçekler ve meşalelerle karşılandı. Geçen yıl Avrupa, bu yıl da dünya şampiyonu olan milli sporcunun başarısı pasta kesilerek kutlandı. "En çok hayalini kurduğum dünya şampiyonluğunu elde ettim" Gururlu olduğunu ifade eden Asuman Çığlıoğlu, "Abu Dabi’de düzenlenen Kick Boks Dünya Şampiyonası’nda ülkemizi ve Kastamonu’yu temsil ettim. 60 kilogram Full Contact branşında dünya şampiyonu oldum. Bu benim ilk dünya şampiyonluğum. 13 yıldır bu branşı yapıyorum. 2024 yılında Avrupa şampiyonu olmuştum. Bu yıl hedefim de dünya şampiyonu olmaktı. Antrenörüm Emrah Şahanoğlu ile birlikte Avrupa Şampiyonası’ndan sonra sistemimizin üzerine farklılıklar getirdik. Dünya Şampiyonası’na çok daha güzel hazırlandık ve en büyük hedefim olan dünya şampiyonluğunu elde ettim. Çok mutluyum ve iyi ki bu şampiyonluğu Türkiye’ye ve Kastamonu’ya getirdim. Şu an spor salonumuzda alttan gelen bir sürü sporcular var. Onların da hepsinin çok istikrarlı çalıştığını da ben de görüyorum. Hepsinin de bu başarıları elde edeceğine hatta daha güzellerini elde edeceklerini düşünüyorum. İnşallah hep birlikte daha nice şampiyonluklar yaşarız" dedi. Dünya şampiyonu olduğuna inanamadığını söyleyen Çığlıoğlu, "O kürsüye çıktığımda hala bir hayal gibiydi, rüya gibiydi. Dünya şampiyonu olduğumu birkaç kez tekrarladım" diye konuştu. "Bu gururu bize yaşattığı için Asuman’a çok teşekkür ediyorum" Kick Boks Milli Takım Antrenörü Emrah Şahanoğlu ise, "Yıllardır hayalini kurduğumuz bir hedefti. Gerek benim antrenörlük kariyerimde gerekse sporcuların sporculuk kariyerindeki tek eksik madalyamızı aldık. Kastamonu’ya getirilmiş şimdiye kadarki en üst derecedir. Büyüklerde dünya şampiyonluğunu, elde edilebilecek en büyük başarıyı elde etmenin gururunu yaşıyoruz. Bu anlamda ben hem sporcumuzu tebrik ediyorum hem de bundan sonra bu başarıları devam ettireceğine inanıyorum" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan tebrik etti Asuman Çığlıoğlu’nun daha önce 15 kez Türkiye şampiyonu, 1 kez Avrupa şampiyonu, 2 kez Dünya Kupası şampiyonu 3 kez dünya üçüncüsü, bir kez dünya ikincisi olduğunu ifade eden Şahanoğlu, "İlimizin milletvekili Sayın Serap Ekmekçi bizi, Büyük Millet Meclisi’nde ağırladı ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan da sporcumuzu tebrik etti ve başarılarının devamını diledi. Bu bizim için çok büyük bir anı ve gurur oldu. Gerçek anlamda duygu dolu bir gündü. Ben Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve Kastamonu Milletvekilimiz Sayın Serap Ekmekçi’ye çok teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
04 Aralık 2025 Perşembe - 17:39 Prof. Dr. Toksoy: "Himalaya’da 2035 yılında buz kalmayacak" Prof. Dr. Devlet Toksoy, "Himalaya’da 2035 yılında buz kalmayacak, insan göçleri artacak, sıcaklık nedeniyle ölüm olayları artacak. Çeşitli salgın hastalıklar yaygınlaşacak, küresel bazda yiyecek krizi yaşanacak" dedi. Kastamonu Üniversitesi, küresel iklim değişikliğinin etkileri ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri çerçevesinde yeşil ekonomi politikalarının ele alındığı panele ev sahipliği yaptı. Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi, Ormancılık ve Tabiat Turizmi Alanında İhtisaslaşma Koordinatörlüğü ve Kastamonu Teknokent iş birliğiyle düzenlenen "Küresel İklim Değişikliği Ekseninde Yeşil Ekonomi Politikaları" konulu panel, Teknokent binasında gerçekleştirildi. Dr. Öğretim Üyesi Alper Bulut’un başkanlığını yaptığı panelde konuşan Karadeniz Üniversitesi’nden Prof. Dr. Devlet Toksoy, iklim değişikliğinin gelecekteki etkilerini bilimsel verilerle anlattı. "80 milyon insan bu sıcaklık artışları nedeniyle işsiz kalacak" Sıcaklık artışının devam etmesiyle en büyük kaybın tarım, ormancılık ve hayvancılıkta yaşanacağını ifade eden Toksoy, 2030 yılında Türkiye’nin su fakiri bir ülke olmasının değerlendirildiğini belirterek, "Dünya Bankası’na göre her 1 derece sıcaklık artışı neredeyse milli gayri safi yurt içi hasılatında yüzde 1’lik düşüşe neden olacak. 2100 yılında gayrisafi yurt içi hasıla yüzde 10 ila yüzde 23 azalacak. En büyük kayıp tarımda, ormancılıkta, hayvancılıkta, balıkçılıkta olacak. Yani ekonomileri kıyıya yakın olan ülkelerde yaşanacak. Çünkü bir süre sonra sular altında kalacaklar. Gıda fiyatları, enerji maliyetleri artacak, kuraklık döneminde şok gıda fiyatlarıyla karşılaşacağız. Uluslararası Çalışma Örgütü, küresel ısınmaya bağlı olarak 10 yıl içerisinde çalışma saatleri yüzde 2.2 azalacak diyor. En çok tarım sektörü ile inşaat sektöründe düşüş olacak. Çünkü sıcaklık artıyor. 80 milyon insan bu sıcaklık artışları nedeniyle işsiz kalacak. Amerika’nın bugün verimli çiftliklerinin büyük bir kısmı çöl olacak. Benzer olaylar dünyanın birçok ülkesinde de ortaya çıkacak. Türkiye’deki su kaynakları küçüleceği için su sıkıntısı ve yer yer çöl görünümlü arazi yapılarıyla kum fırtınaları da görülmeye başlanacak. Dünya tahıl üretimi azalacak, açlıklar artacak. Esasında bu içinde olduğumuz, yaşadığımız dönemi anlatıyor" dedi. "Himalaya’da 2035 yılında buz kalmayacak" İklim değişikliğinin etkilerinin devam etmesi durumunda su kaynaklarının ciddi boyutta etkileneceğine vurgu yapan Toksoy, "Himalaya’da 2035 yılında buz kalmayacak, insan göçleri artacak, sıcaklık nedeniyle ölüm olayları artacak. Çeşitli salgın hastalıklar yaygınlaşacak, küresel bazda yiyecek krizi yaşanacak. Çatışmalar ve savaşlar en az iki katına çıkacak. 5 derece ısınırsa New York sular altında kalacak. Dünyanın en önemli şehirlerini besleyen su kaynakları tümüyle kuruyacak. Los Angeles, Kahire, Türkiye, İran yaşanamaz hale gelecek. Kuzey ve Güney kutuplar da ılıman iklime sahip olacak ancak dünyanın orta enlemleri yaşanamaz olacak. 6 derece ısınırsa denizler mavi görünmesine rağmen canlı kalmayacak. Bugün uygarlığın yaygın olduğu karaların büyük bir kısmı çöle dönecek" diye konuştu. "21. yüzyılın sonunda sıcaklık 4-5 derece artacak deniliyor" Günümüzdeki çatışmaların yüzde 3’ü ile 20’si arasının iklim değişikliğinden kaynaklandığını vurgulayan Prof. Dr. Toksoy, "Tüm ülkelerde yenilenebilir enerji kaynaklarının yılda yüzde 2 oranında artması gerektiğini tespit ediyorlar. Karbondioksit gazı salınımının azaltılmaması halinde 21. yüzyılın sonunda sıcaklık 4-5 derece artacak deniliyor. Bilim insanları, dünya nüfusunun yarısının olumsuz hava şartları yüzünden öleceğini, diğer yarısının da kalan kaynakları ele geçirmek için savaşlar çıkaracağını düşünüyor. Bir dünya savaşı çıkma ihtimali 2 derece sıcaklık artması halinde yüzde 13 artıyor. 4 derece artış yaşanması halinde yüzde 26 artıyor. Günümüzde çatışmaların yüzde 3 ile yüzde 20 arasındaki kısmı iklim değişikliği nedeniyle yaşanıyor. Bize başka gösteriyorlar ama bu çıkan savaşların yüzde 2 ila 20’si iklim değişikliği hazırlıklarından kaynaklı" şeklinde konuştu. Panelde konuşan Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mahmut Gür, panelin hem öğrenciler hem de akademik camia için değerli katkılar sağlayacağını belirtti. Gür, bilim adamlarının ele alacağı konuların alanın gelişimine ışık tutacağına inandığını ifade etti. Panel Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Alper Bulut ise iklim değişikliğinin 21. yüzyılın en büyük küresel tehditlerinden biri haline gelerek yalnızca çevresel değil, aynı zamanda ekonomik ve toplumsal açıdan ciddi riskler oluşturduğunu söyledi. Bulut, çevresel bozulma ile ekonomik büyüme arasındaki bağın koparılmasını amaçlayan yeni bir iktisadi yaklaşıma ihtiyaç duyulduğunu vurgulayarak, "Bu ihtiyaçtan doğan yeşil ekonomi kavramı, Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından toplumsal refah ve eşitlikten ödün vermeden çevresel zararları ortadan kaldıran bir ekonomi modeli olarak tanımlamaktadır" ifadelerini kullandı. Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mahmut Bayramoğlu ise yeşil ekonomiye geçişte doğru ve sürdürülebilir finansman modellerinin kritik bir role sahip olduğunu ifade etti. Çankırı Karatekin Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Seda Erkan Buğday da iklim değişikliğinin tarım, sanayi ve enerji gibi temel sektörlerde köklü dönüşümleri zorunlu kıldığını söyledi.
"Takının Armonisi" sergisi Kastamonu’da sanatseverlerle buluştu
18 Ekim 2025 Cumartesi - 10:55 "Takının Armonisi" sergisi Kastamonu’da sanatseverlerle buluştu Kastamonu Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Metin Coşkun tarafından hazırlanan "Takının Armonisi" isimli sergi büyük beğeni topladı. Kastamonu Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Metin Coşkun tarafından hazırlanan "Takının Armonisi" adlı sergi, sanatseverlerle buluştu. Sanatçının ikinci sergisi olan etkinlik, Kastamonu’da düzenlenen ilk mücevher temalı kişisel sergi olma özelliğini taşıyor. 15 özgün eserden oluşan sergide, çağdaş takı tasarımıyla geleneksel el sanatlarının birleşiminden doğan eserler, Anadolu kültürünün estetik mirasını günümüze taşıyor. Eserlerinde form, renk ve malzeme uyumuna odaklanan Kastamonu Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Metin Coşkun, "armoniyi" sanatla bütünleştirerek izleyiciye estetik bir deneyim sunmayı amaçlıyor. Sergi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kastamonu İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü himayesinde ve "2025 Aile Yılı Etkinlikleri" kapsamında gerçekleştirildi. Etkinlik, sanatın aile kavramıyla kurduğu duygusal bağı görünür kılarken, bölgesel kültürel değerlerin sanat yoluyla yeniden yorumlanmasına da katkı sağlıyor. Dr. Öğretim Üyesi Metin Coşkun, sergiyle ilgili açıklamasında, "Takı, sadece bir süs eşyası değil; aynı zamanda duygusal, estetik ve kültürel bir anlatım dilidir. Bu sergide geleneksel kuyumculuk tekniklerini çağdaş yorumlarla birleştirerek bu dili yeniden keşfetmeye çalıştım." ifadelerini kullandı. Sergi, 19 Ekim Pazar gününe kadar ziyaret edilebilecek.
Kastamonu’da patates hasadı sürüyor
17 Ekim 2025 Cuma - 16:14 Kastamonu’da patates hasadı sürüyor Kastamonu’da 7 bin 400 dekar alanda yetiştirilen 30 bin ton patatesin hasadı devam ediyor. Kastamonu’da 7 bin 400 dekar alanda ekilen patatesin hasadı devam ediyor. Yaklaşık 30 bin ton rekolte beklenirken dekar başına 4 ila 5 ton arasında ürün hasat edildi. Kilogramı 15 ile 20 lira arasında alıcı bulan patates, özellikle Devrekani ilçesinde çiftçilerin önemli geçim kaynakları arasında yer alıyor. İlçede yaklaşık bin 519 dekar alanda yetiştirilen patates, aromasıyla vatandaşlardan büyük ilgi görüyor. İlçede 205 üretici tarafından bu yıl yaklaşık 5 bin ton patates hasat edildi. "Üretimin ilerileyen yıllarda daha da artacağından son derece ümitliyim" İlçede sulama sorununun olmamasıyla patateste beklenen rekoltenin yakalandığını ifade eden Devrekani Belediye Başkanı Engin Altıkulaç, "Bölgemizin önemli tarım ürünlerinden bir tanesi patatestir. İlçemizde 5 bin dekara yakın bir patates üretimi var. Patates hasadının da yavaş yavaş artık sonlarına yaklaşıyoruz. Gerçekten hem tadıyla hem aromasıyla hem de gerek kızartmalık gerek haşlamalık olarak güzel bir patates üretiyoruz. Biz bizim yıllık üretim rekoltemiz ülke geneline bakıldığı zaman diğer illerle kıyaslandığı zaman dekara verimlilik anlamında çok ciddi oransal olarak gayet yüksek. Bunun en büyük etkeni sulamayla alakalı. Devrekani’de sulamayla ilgili bir problemin olmaması patatesi verimini arttırıyor. Biz, demonstrasyonu Tarım İlçe Müdürlüğümüzle birlikte yapmıştık. Bölgeye en iyi adapte olan patates türü hangisi ise kızartmalık olarak ’hangisini üretmeliyiz, haşlamalık olarak hangisini üretmeliyiz’ gibi teknik konularda çiftçilerimizi bilgilendirdik. Onlar da üretime kazandırdılar. Biz, hem Kastamonu merkezde, hem İstanbul’da pazar buluyoruz. Çiftçilerimize ciddi bir ekonomik gelir sağlıyor. Ben üretimin ilerileyen yıllarda daha da artacağından son derece ümitliyim. Herkese bereketli sezonlar dilerim" dedi.
"Seni Kastamonu’da gezdirmem" sözü tahrik sayıldı: 1 kişiyi bıçaklayan baba-oğula indirimli ceza
17 Ekim 2025 Cuma - 10:38 "Seni Kastamonu’da gezdirmem" sözü tahrik sayıldı: 1 kişiyi bıçaklayan baba-oğula indirimli ceza Kastamonu’da 1 kişinin 6 yerinden bıçaklanarak yaralandığı olayla ilgili yargılanan baba ve oğul, "Seni Kastamonu’da gezdirmem" sözünün tahrik sayılması üzerine indirimli ceza aldı. Sanıklardan baba 1 yıl 10 ay 15 gün, oğlu ise 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. 9 Mayıs 2023 tarihinde Cebrail Mahallesi Kırkçeşme Sokak’ta Mustafa T. ile Erdal K. ve oğlu Erkan K. arasında alacak verecek meselesi yüzünden tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi ile çıkan kavgada Mustafa T., vücudunun çeşitli yerlerinden 6 kez bıçaklanarak yaralandı. Yaralı şahıs Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılırken, gözaltına alınan baba ve oğlu ise tutuklandı. Olayın ardından Mustafa T., Erdal K. ve oğlu Erkan K. hakkında "hakaret", "tehdit", "kasten yaralama", "basit yaralama" suçlarından dava açıldı. Yargılama sürecinde sanıklar tahliye edildi. Davanın karar duruşması Kastamonu 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmada sanıklar ve taraf avukatları hazır bulundu. "6 yerimden bıçaklandım, ölümden döndüm" Duruşmada savunma yapan Mustafa T., "Sanıkların borcu vardı ama ’Biz, borcumuzu ödemiştik. Geri almamız gereken senet kalmıştı’ diyorlar. Eğer borçlarını ödeseler neden böyle bir olaya şahit olalım. Beni icraya düşürdüler, benim bütün tarım aletlerim gitti. 2020 yılında 80 bin TL borcu vardı, hiç ödemediler. ’Hayvan verdim’ diyorlar, hangi işletmeden hangi işletmeye hayvanlar geçmiş? Borcunu hiç ödemedi, bütün tarım aletlerim icralık oldu. Ben de borcumu istedim. İkisi beni dar sokağa götürdüler. ’Ben kimseye borcumu ödemedim, sana da ödemem’ dedi. Sonra bana küfürler etti, bağırdı, vurmaya başladı. Vurunca babası beni tuttu. Babasının yardımı olmasaydı bu çocuk bana bir sefer bıçak vurur, iki sefer bıçak vururdu. 6-7 yerimden bıçakladı, ben yere düştüm. Yere düştüğümde babası kafama vurdu, beni darbetti. Ben 6 yerimden bıçaklandım, ölümden döndüm. Babası beni tutmasaydı belki de kaçıp kurtulacaktım. Üzerime atılan suçlamayı da kabul etmiyorum. Her ikisinden de şikayetçiyim" dedi. "Masada otururken yanıma gelip küfür etti, Kastamonu’dan çıkarttırmayacağım dedi" Mustafa T.’ye olan borcu karşılığında hayvan verdiğini ancak Mustafa T.’nin kendisine senedi iade etmediğini söyleyen Erdal K. ise, "Masada otururken yanıma gelip küfür etti, ’Kastamonu’dan çıkarttırmayacağım’ dedi. Herkesin oturduğu bir yerde bu şekilde hakaret ile başladı. Ben 10 dönemdir muhtarlık yapıyorum, ’Ben bunu ikna ederim’ diye hiçbir tepki vermedim, hakarette de bulunmadım. Koluma girdi, ara sokağa doğru yürüdük. ’Halkın içerisinde terbiyesizlik yapma’ desem de en sonunda bana vurdu. Bir yandan da bacağıma vurdu, yere düştüm. Ben zaten kiloluyum, bir de kronik hastayım. Yerden kalkmam uzun sürdü. Kalktığımda oğlumla arasında ne geçtiğini görmedim. Elinde bıçakla bana da teşebbüs etti, vurmaya çalıştı, siyah saplı bıçak Mustafa’ya aittir. Ben bıçaklamayı görmedim. Sadece Mustafa’nın karnında kanı gördüm, oğluma ’Sen ne yaptın’ diye bağırdım. Oğluma ’Öldür’ diye bir şey demedim. Böyle düşünmüş olsaydım devletin bana vermiş olduğu silah vardı, ben onu kullanırdım" diye konuştu. "Kaç kere bıçak salladım bilmiyorum" Sanık Erkan K. de, "Zorla para istiyordu. Mustafa, babamı yumruklayarak yere düşürdü. Kaç kere bıçak salladığımı bilmiyorum. Korktum, yüzüme doğru yumruk attı. Ben bilincimi kaybetmiştim, hızlı bir şekilde bıçağı savurdum. Mustafa’nın da elinde bıçak vardı. Korktum, beni öldürecek zannettim. Zaten babam da yerdeydi. Biz kendimiz ayrıldık, ben zaten geri çekildim. ’Gelme’ diye de bağırdım. Amacım korkutmaktı" diye konuştu. Avukat savunmalarını da dinleyen mahkeme heyeti, bıçaklı saldırıya uğrayan Mustafa T.’nin "Seni Kastamonu’da gezdirmem" şeklindeki tehdit içeren sözünü tahrik sebebi olarak kabul ederek, sanık Erdal K.’ye verilen hapis cezasını 3 yıldan 1 yıl 10 ay 15 güne düşürdü. Erkan K.’ye de babasına yönelik tehdit sözünün haksız tahrik sebebi sayılarak 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Mustafa T. ise, Erdal K.’ye yönelik işlediği ’tehdit’ suçu sebebiyle 5 ay hapis cezasına çarptırıldı.