Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Yerel Haberler
İstanbul
Ankara
İzmir
Bursa
Antalya
Trabzon
Tüm Şehirler
Adana
Adıyaman
Afyon
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şanlıurfa
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Kastamonu
500’den fazla kişinin istihdam edileceği organize tarım bölgesindeki çalışmalarda sona yaklaşıldı
06 Aralık 2025 Cumartesi - 14:06:33
Kastamonu’nun Devrekani ilçesinde inşa edilen ve 500’den fazla kişinin istihdam edileceği Kastamonu-Devrekani Besi Organize Tarım Bölgesi’nde çalışmalarda sona yaklaşıldı. Devrekani Belediyesi’nin girişimiyle Tarım ve Orman Bakanlığınca ihale edilen, Kastamonu-Devrekani Besi Organize Tarım Bölgesi’nde altyapı ve üstyapı çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Yüzde 80 gerçekleşmenin sağlandığı bölgede, 2026 yılının Mart ayından itibaren işletmelerin faaliyetlerine başlaması hedefleniyor. 95 parsele sahip bölgede, ilk etapta 45 parsel için başvuruda bulunan yatırımcılara tahsisler yapıldı. Tahsisi yapılan parsellerde yatırımcılar inşaat çalışmalarını sürdürüyor. "Bin 290 dekar alanda Organize Tarım Bölgesini oluşturduk" Kastamonu-Devrekani Besi Organize Tarım Bölgesi’ndeki çalışmalarla ilgili bilgi veren Devrekani Belediye Başkanı Engin Altıkulaç, "2018 yılında Organize Tarım Bölgemizin hikayesi başladı. 7-8 yıldan beri hummalı bir şekilde bu büyük mega yatırımın hem Kastamonu özelinde hem Batı Karadeniz özelinde Organize Tarım Bölgemizin devam eden hikayesi Allah’ın izniyle yılbaşı itibariyle sonlanmış olacak. Kurtşeyh Mahallemizin sınırları içerisinde bin 290 dekar alanda Organize Tarım Bölgesini oluşturduk. Yerinde gerçekleşmeye baktığımızda yüzde 80 aşamasındayız. 12 ay içerisinde yüzde 90-95 oranında altyapı programımız bitecek. Toplam işletme ve sanayi parselleri ile birlikte 95 tane parselimizin olduğu bir organize tarım bölgesi. Bunlardan şu ana kadar 45 tanesini biz işletmelerimize tahsis ettik. Tahsis ettiğimiz parseller fiili olarak an itibariyle 19 tanesinin inşa faaliyetleri başladı ve hummalı bir şekilde devam ediyor. Tarım ve Orman Bakanlığımızın Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Destekleme Programı kapsamında bu 19 tane yatırımımızın tamamı destek aldı ve yüzde 50 oranında desteklenecek" dedi. "Yol çalışmalarımız devam ediyor" Organize Tarım Bölgesinde altyapı çalışmalarının bittiğini söyleyen Başkan Altıkulaç, "Yağmur suyu, elektrik işleri, içme suyu hattı, parsellerin kota işlemleri tamamen bitti. Bir taraftan da parke döşeme ve kaldırım oluşturma işlemlerine devam ediyoruz. Sokak aydınlatmayla ilgili bütün iş ve işlemlerimiz bitti. Yüksek gerilim hattından alçak gerilim hattına indirgeyecek trafo merkezimizi de inşa etmeye başladık ve bu da öyle tahmin ediyorum ki bir ay içerisinde bitecek" diye konuştu. "Organik gübreyi ekonomiye kazandırmayı planlıyoruz" Tesisteki gübrelerin ekonomiye kazandırılacağını dile getiren Altıkulaç, "İşletme sahiplerimiz bize telefonla ulaştıkları takdirde gübre çukurlarından gübreleri alacağız. Ön gübre toplama havuzunda biriktireceğiz. Biz, daha sonra bunu sıvı ve katı olarak birbirinden ayıracağız. Sıvı ve katı birbirinden ayrıldıktan sonra kompost işlemi yakma işlemi geliyor. Kompost ünitesini de kurduktan sonra o üniteden geçireceğiz. Paket haline getirip ülkemizde ihtiyacı olan işletmelere bunları satmayı planlıyoruz. Elde edilen gübrenin sıvı kısmını ise bölgedeki tarım arazilerine, mera alanlarına serperek zirai üretimde organik gübreyi ekonomiye kazandırmayı planlıyoruz. Bununla alakalı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın koordinesinde bir Avrupa Birliği projesi var. Yüzde 90 hibeli bir proje. Biz bakanlığımıza bununla alakalı projemizi yazdık. İleriki günlerde de onun onaylanmasının akabinde bu meselemizi de halletmiş olacağız" şeklinde konuştu. "İlk etapta 500’den fazla kişinin istihdam edilmesini hedefliyoruz" Organize Tarım Bölgesinin içerisinde 70 bin metrekarelik bir parselin olduğunu ifade eden Altıkulaç, "Kıymetli Bakanımız İbrahim Yumaklı sayesinde, Et ve Süt Kurumunun bir işleme ve entegre tesisini de Organize Tarım Bölgemize kazandırmaya çalışacağız. Gerek ilçemiz için gerek Kastamonu gerek bölge için önemli bir proje. Türkiye’deki 19 bölgeden Devrekani’de olması bizi çok mutlu ediyor. Organize Tarım Bölgesinin kurulması sadece orada işletme sahibi olan insanları ekonomik girdi sağlayacak hem istihdamı arttıracak. Minimum olarak ilk etapta biz, 500 kişinin orada istihdam edileceğini düşünüyoruz. İleriki günlerde bu istihdam sayısı kesinlikle artacaktır. Devrekani ilçemizin tarım anlamında ciddi toprakları var. Mevcut olan toprakların çok ciddi bir kesimi de sulanabiliyor. Bölge çiftçimizin de çarpan etkisiyle ekonomisinin bu anlamda buranın sayesinde Organize Tarım Bölgemizin sayesinde bayağı bir hareketleneceğini öngörüyoruz. Devrekanimize, Kastamonumuza, bölgemize ve ülkemize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum" ifadelerini kullandı.
05 Aralık 2025 Cuma - 22:33
Gizli buzlanma trafik kazalarına sebep oldu: 3 yaralı
Kastamonu’da gizli buzlanma sebebiyle meydana gelen iki farklı trafik kazasında 3 kişi yaralandı. Kaza, Kastamonu-Araç karayolu Gelersin köyü yol ayrımında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, A.A. idaresindeki 34 FV 6686 plakalı Fiat marka hafif ticari araç, gizli buzlanma sebebiyle sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde kaldırıma çarptı. Refüjde takla atarak karşı şeride geçen hafif ticari aracın sürücüsü A.A. ile eşi S.A. yaralandı. Yaralılar, olay yerine çağrılan sağlık ekiplerince Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. İkinci kaza ise, Kastamonu-Araç karayolu Kanlıgöl mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, İ.D. yönetimindeki 52 KF 429 plakalı otomobil, gizli buzlanma sebebiyle sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu istinat duvarına çarptı. Kazada yaralanan sürücü, sağlık ekiplerince Araç Devlet Hastanesine kaldırıldı. Kazalarla ilgili inceleme başlatıldı.
04 Aralık 2025 Perşembe - 23:51
Dünya şampiyonu Asuman’a memleketinde coşkulu karşılama
Birleşik Arap Emirlikleri’nde düzenlenen Kick Boks Büyükler Dünya Şampiyonası’nda altın madalya kazanan Asuman Çığlıoğlu, memleketi Kastamonu’da coşkuyla karşılandı. Avrupa ve dünya kupası şampiyonu milli sporcu Asuman Çığlıoğlu, 21-30 Kasım tarihleri arasında Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi’de gerçekleşen Kick Boks Büyükler Dünya Şampiyonası’ndan altın madalyayla döndü. Kick Boks Dünya Şampiyonası’nda büyükler 60 kilogramda altın madalyaya kazanan Asuman Çığlıoğlu, memleketi Kastamonu’da çiçekler ve meşalelerle karşılandı. Geçen yıl Avrupa, bu yıl da dünya şampiyonu olan milli sporcunun başarısı pasta kesilerek kutlandı. "En çok hayalini kurduğum dünya şampiyonluğunu elde ettim" Gururlu olduğunu ifade eden Asuman Çığlıoğlu, "Abu Dabi’de düzenlenen Kick Boks Dünya Şampiyonası’nda ülkemizi ve Kastamonu’yu temsil ettim. 60 kilogram Full Contact branşında dünya şampiyonu oldum. Bu benim ilk dünya şampiyonluğum. 13 yıldır bu branşı yapıyorum. 2024 yılında Avrupa şampiyonu olmuştum. Bu yıl hedefim de dünya şampiyonu olmaktı. Antrenörüm Emrah Şahanoğlu ile birlikte Avrupa Şampiyonası’ndan sonra sistemimizin üzerine farklılıklar getirdik. Dünya Şampiyonası’na çok daha güzel hazırlandık ve en büyük hedefim olan dünya şampiyonluğunu elde ettim. Çok mutluyum ve iyi ki bu şampiyonluğu Türkiye’ye ve Kastamonu’ya getirdim. Şu an spor salonumuzda alttan gelen bir sürü sporcular var. Onların da hepsinin çok istikrarlı çalıştığını da ben de görüyorum. Hepsinin de bu başarıları elde edeceğine hatta daha güzellerini elde edeceklerini düşünüyorum. İnşallah hep birlikte daha nice şampiyonluklar yaşarız" dedi. Dünya şampiyonu olduğuna inanamadığını söyleyen Çığlıoğlu, "O kürsüye çıktığımda hala bir hayal gibiydi, rüya gibiydi. Dünya şampiyonu olduğumu birkaç kez tekrarladım" diye konuştu. "Bu gururu bize yaşattığı için Asuman’a çok teşekkür ediyorum" Kick Boks Milli Takım Antrenörü Emrah Şahanoğlu ise, "Yıllardır hayalini kurduğumuz bir hedefti. Gerek benim antrenörlük kariyerimde gerekse sporcuların sporculuk kariyerindeki tek eksik madalyamızı aldık. Kastamonu’ya getirilmiş şimdiye kadarki en üst derecedir. Büyüklerde dünya şampiyonluğunu, elde edilebilecek en büyük başarıyı elde etmenin gururunu yaşıyoruz. Bu anlamda ben hem sporcumuzu tebrik ediyorum hem de bundan sonra bu başarıları devam ettireceğine inanıyorum" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan tebrik etti Asuman Çığlıoğlu’nun daha önce 15 kez Türkiye şampiyonu, 1 kez Avrupa şampiyonu, 2 kez Dünya Kupası şampiyonu 3 kez dünya üçüncüsü, bir kez dünya ikincisi olduğunu ifade eden Şahanoğlu, "İlimizin milletvekili Sayın Serap Ekmekçi bizi, Büyük Millet Meclisi’nde ağırladı ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan da sporcumuzu tebrik etti ve başarılarının devamını diledi. Bu bizim için çok büyük bir anı ve gurur oldu. Gerçek anlamda duygu dolu bir gündü. Ben Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve Kastamonu Milletvekilimiz Sayın Serap Ekmekçi’ye çok teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
04 Aralık 2025 Perşembe - 17:39
Prof. Dr. Toksoy: "Himalaya’da 2035 yılında buz kalmayacak"
Prof. Dr. Devlet Toksoy, "Himalaya’da 2035 yılında buz kalmayacak, insan göçleri artacak, sıcaklık nedeniyle ölüm olayları artacak. Çeşitli salgın hastalıklar yaygınlaşacak, küresel bazda yiyecek krizi yaşanacak" dedi. Kastamonu Üniversitesi, küresel iklim değişikliğinin etkileri ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri çerçevesinde yeşil ekonomi politikalarının ele alındığı panele ev sahipliği yaptı. Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi, Ormancılık ve Tabiat Turizmi Alanında İhtisaslaşma Koordinatörlüğü ve Kastamonu Teknokent iş birliğiyle düzenlenen "Küresel İklim Değişikliği Ekseninde Yeşil Ekonomi Politikaları" konulu panel, Teknokent binasında gerçekleştirildi. Dr. Öğretim Üyesi Alper Bulut’un başkanlığını yaptığı panelde konuşan Karadeniz Üniversitesi’nden Prof. Dr. Devlet Toksoy, iklim değişikliğinin gelecekteki etkilerini bilimsel verilerle anlattı. "80 milyon insan bu sıcaklık artışları nedeniyle işsiz kalacak" Sıcaklık artışının devam etmesiyle en büyük kaybın tarım, ormancılık ve hayvancılıkta yaşanacağını ifade eden Toksoy, 2030 yılında Türkiye’nin su fakiri bir ülke olmasının değerlendirildiğini belirterek, "Dünya Bankası’na göre her 1 derece sıcaklık artışı neredeyse milli gayri safi yurt içi hasılatında yüzde 1’lik düşüşe neden olacak. 2100 yılında gayrisafi yurt içi hasıla yüzde 10 ila yüzde 23 azalacak. En büyük kayıp tarımda, ormancılıkta, hayvancılıkta, balıkçılıkta olacak. Yani ekonomileri kıyıya yakın olan ülkelerde yaşanacak. Çünkü bir süre sonra sular altında kalacaklar. Gıda fiyatları, enerji maliyetleri artacak, kuraklık döneminde şok gıda fiyatlarıyla karşılaşacağız. Uluslararası Çalışma Örgütü, küresel ısınmaya bağlı olarak 10 yıl içerisinde çalışma saatleri yüzde 2.2 azalacak diyor. En çok tarım sektörü ile inşaat sektöründe düşüş olacak. Çünkü sıcaklık artıyor. 80 milyon insan bu sıcaklık artışları nedeniyle işsiz kalacak. Amerika’nın bugün verimli çiftliklerinin büyük bir kısmı çöl olacak. Benzer olaylar dünyanın birçok ülkesinde de ortaya çıkacak. Türkiye’deki su kaynakları küçüleceği için su sıkıntısı ve yer yer çöl görünümlü arazi yapılarıyla kum fırtınaları da görülmeye başlanacak. Dünya tahıl üretimi azalacak, açlıklar artacak. Esasında bu içinde olduğumuz, yaşadığımız dönemi anlatıyor" dedi. "Himalaya’da 2035 yılında buz kalmayacak" İklim değişikliğinin etkilerinin devam etmesi durumunda su kaynaklarının ciddi boyutta etkileneceğine vurgu yapan Toksoy, "Himalaya’da 2035 yılında buz kalmayacak, insan göçleri artacak, sıcaklık nedeniyle ölüm olayları artacak. Çeşitli salgın hastalıklar yaygınlaşacak, küresel bazda yiyecek krizi yaşanacak. Çatışmalar ve savaşlar en az iki katına çıkacak. 5 derece ısınırsa New York sular altında kalacak. Dünyanın en önemli şehirlerini besleyen su kaynakları tümüyle kuruyacak. Los Angeles, Kahire, Türkiye, İran yaşanamaz hale gelecek. Kuzey ve Güney kutuplar da ılıman iklime sahip olacak ancak dünyanın orta enlemleri yaşanamaz olacak. 6 derece ısınırsa denizler mavi görünmesine rağmen canlı kalmayacak. Bugün uygarlığın yaygın olduğu karaların büyük bir kısmı çöle dönecek" diye konuştu. "21. yüzyılın sonunda sıcaklık 4-5 derece artacak deniliyor" Günümüzdeki çatışmaların yüzde 3’ü ile 20’si arasının iklim değişikliğinden kaynaklandığını vurgulayan Prof. Dr. Toksoy, "Tüm ülkelerde yenilenebilir enerji kaynaklarının yılda yüzde 2 oranında artması gerektiğini tespit ediyorlar. Karbondioksit gazı salınımının azaltılmaması halinde 21. yüzyılın sonunda sıcaklık 4-5 derece artacak deniliyor. Bilim insanları, dünya nüfusunun yarısının olumsuz hava şartları yüzünden öleceğini, diğer yarısının da kalan kaynakları ele geçirmek için savaşlar çıkaracağını düşünüyor. Bir dünya savaşı çıkma ihtimali 2 derece sıcaklık artması halinde yüzde 13 artıyor. 4 derece artış yaşanması halinde yüzde 26 artıyor. Günümüzde çatışmaların yüzde 3 ile yüzde 20 arasındaki kısmı iklim değişikliği nedeniyle yaşanıyor. Bize başka gösteriyorlar ama bu çıkan savaşların yüzde 2 ila 20’si iklim değişikliği hazırlıklarından kaynaklı" şeklinde konuştu. Panelde konuşan Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mahmut Gür, panelin hem öğrenciler hem de akademik camia için değerli katkılar sağlayacağını belirtti. Gür, bilim adamlarının ele alacağı konuların alanın gelişimine ışık tutacağına inandığını ifade etti. Panel Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Alper Bulut ise iklim değişikliğinin 21. yüzyılın en büyük küresel tehditlerinden biri haline gelerek yalnızca çevresel değil, aynı zamanda ekonomik ve toplumsal açıdan ciddi riskler oluşturduğunu söyledi. Bulut, çevresel bozulma ile ekonomik büyüme arasındaki bağın koparılmasını amaçlayan yeni bir iktisadi yaklaşıma ihtiyaç duyulduğunu vurgulayarak, "Bu ihtiyaçtan doğan yeşil ekonomi kavramı, Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından toplumsal refah ve eşitlikten ödün vermeden çevresel zararları ortadan kaldıran bir ekonomi modeli olarak tanımlamaktadır" ifadelerini kullandı. Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mahmut Bayramoğlu ise yeşil ekonomiye geçişte doğru ve sürdürülebilir finansman modellerinin kritik bir role sahip olduğunu ifade etti. Çankırı Karatekin Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Seda Erkan Buğday da iklim değişikliğinin tarım, sanayi ve enerji gibi temel sektörlerde köklü dönüşümleri zorunlu kıldığını söyledi.
06 Ekim 2025 Pazartesi - 15:22
Ormancılık ve tabiat turizminde ihtisaslaşan Kastamonu Üniversitesi’nden 61 projeye 46 milyon TL’lik destek
Ormancılık ve tabiat turizmi alanında ihtisaslaşan Kastamonu Üniversitesi, bu alanda hazırlanan 61 projeye yaklaşık 46 milyon TL bütçeyle destek sağladı. Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Küçük, Orman Genel Müdürlüğüyle yaptıkları protokolle yıllık 300 ton olan defne üretimini 3 bin tona çıkartarak, 70 ailenin daha ekmek yemesine vesile olduklarını söyledi. Kastamonu Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen "İhtisaslaşma Üniversiteleri Çalıştayı", Merkez Kütüphane Cemil Meriç Salonu’nda başladı. Çalıştayın açılışına Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ömer Küçük ve Prof. Dr. Selahattin Kaymakcı’nın yanı sıra, ihtisaslaşan 25 üniversitenin temsilcileri, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı. Çalıştayın açılışında konuşan Prof. Dr. Ömer Küçük, Kastamonu Üniversitesi’nin ormancılık ve tabiat turizmi alanında ihtisaslaşmasına dikkat çekerek, "Üniversitelerimizin ihtisaslaştığı alanda uzmanlaşmış altyapı ve araştırma merkezlerinin kurulmasını teşvik etmek son derece kritik beklentilerden bir tanesidir. Beşeri sermaye son derece önemli, öğretim üyelerimiz var ama bunu odaklanma noktasına getirdiğimiz zaman özellikle ihtisaslaşma alanımızda bölgeye şehre hitap edecek uzmanlaşmış merkezlerin kurulması ya da var olan altyapıların bu anlamda yapılandırılması ve geliştirilmesi yine bize düşen en önemli vazifelerden bir tanesidir" dedi. "Yıllık 300 ton olan defne üretimini 3 bin tona çıkartarak 70 ailenin ekmek yemesine vesile olduk" Kastamonu Üniversitesi’nin ihtisaslaşma alanındaki çalışmalarıyla ilgili bilgi veren Küçük, "Çağımızın gereklerini dikkate aldığımızda çok hızlı dönüşen ve değişen bir ortamdayız. 3-5 sene önce yapay zeka gündemimizde değildi. Şimdi yapay zekayı konuşuyoruz. Siber güvenliği görüşüyoruz. Bizim bu değişen dönüşen dünyada rekabet edebilmemiz için klasik, geleneksel yöntemlerden artık kurtulmak, endüstri 4.0, endüstri 5.0 ayarında yeni çalışmalara doğru yelken açmamız lazım. İşte burada nitelikli katma değerli ürünlere dönüştürme noktasında Ar-Ge faaliyetleri yol açıcı çalışmalar yine bizden beklenen önemli unsurlardan bir tanesi. Bizler de bazı çalışmaları yürütmeye gayret ediyoruz. Bunlardan bir tanesi defnenin ekonomiye kazandırılması. Güzel de bir çalışma oldu, devam da ediyor. Sayın rektörümüz, Orman Genel Müdürümüz bir protokolle iş birliğiyle burada 300 hektarlık defne sahasını 800 hektara sonra 2 bin 700 hektara kadar çıkardık. Yıllık 300 ton olan üretimi 3 bin tona çıkardık. 70 aile orada şu anda ekmek yiyor. Bartın’daki bir tesisle bizim buradaki artırımdan dolayı kapasite artırımına gitti ama şunu başaramadık. Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı ile biz, bu noktada fizibilite raporu yaptık. Ar-Ge çalışmasını tamamladık ama buraya bir girişimciyle beraber bir entegre defne işleme tesisini kurduramadık. Dolayısıyla defneden üretilecek defne yağı şampuanı, kozmetikte, kimya sektöründe bizim köylümüzün 8 liraya ürettiği günde bir ton topladığını varsayarsak 8 bin TL günlük kazancının olduğu bir defneyi ama onun bir parfümüne biz 100 lira veriyoruz 10 gram, 20 gram bir şişeye. Gastronomi değeri olan bir yaprak. Kurutulmuş yaprağına aktardan şu kadar veriyoruz" diye konuştu. "Devletimizin ve YÖK’ün bizden beklentilerini öncelikli hale getirmemiz gerekiyor" Üniversitelerin ihtisaslaşma çalışmalarında bütün birimleriyle yer alması gerektiğinin önemine değinen Küçük, "İhtisaslaşmayı sadece aslında üniversiteye değil, şehrin tamamına, tabanına yaymaya varana kadar bölgesel, ulusal düzeyde ihtisas alanına yönelik politika ve stratejiler üretmeye, hatta bunların ulusal politikalara dönüştürülmesine kadar izlememiz gereken süreçler noktasında bir takım politikaları bekliyoruz. Özellikle kısa vadeli başarıların ötesinde kalıcı, kurumsal kapasite inşasını hedefleyen modellerin tartışmasını çok önemsiyoruz. Gerçekten günü kurtaran değil, temel olan kurumsal kapasiteyi oluşturan ve yapılan çalışmalarla süreçleri ileriye taşıyacak olan bizden sonraki dönemlerde de daha ileriye taşıyacak olan bir yapılandırma, bir mekanizmaların inşasını burada kısa vadeli değil, uzun vadeli olmasını önemsiyoruz. Bu modelleri tartışmak istiyoruz. Yeni teknoloji kavramları ülkemizin 12. Kalkınma Planında yer alan öncelikleri, TÜBİTAK’ın bu noktadaki Yükseköğretim Kurulunun ve devletimizin bizden beklentilerini öncelediği konuları değerlendirip kendi ihtisaslaşma alanımızla harmanlamamız gerektiği yine karşımıza çıkan önemli hususlardan bir tanesidir" şeklinde konuştu. "61 projeye 46 milyon TL bütçe ile destek verildi" Kastamonu Üniversitesi Ormancılık ve Tabiat Turizmi İhtisaslaşma Koordinatörü Doç. Dr. Emre Birinci ise ihtisaslaşma sürecinde elde edilen tecrübelerin paylaşılmasının, başarılı uygulamaların yaygınlaştırılmasının ve karşılaşılan sorunlara ortak çözümler üretilmesinin önemine dikkat çekerek, "Ekosistemin korunmasından doğa temelli turizmin sürdürülebilir yönetimine, yeşil ekonominin yerelde güçlenmesinden bilimsel bilginin toplumla buluşmasına, orman ürünlerine yeni kullanım alanları kazandırmadan katma değerli ürünler elde etmeye uzanan birçok farklı alanda toplam 61 proje yaklaşık 46 milyon TL bütçe ile desteklenmiştir" ifadelerini kullandı. İki gün sürecek çalıştay, altı tematik gruptaki oturumlarla yürütülecek. 7 Ekim’de sonuç beyannamesiyle sona erecek çalıştay çerçevesinde, katılımcılar üniversite kampüsünde teknik geziye katılacak.
06 Ekim 2025 Pazartesi - 15:19
Ormancılık ve tabiat turizminde ihtisaslaşan Kastamonu Üniversitesi’nde 61 proje 46 milyon TL bütçeyle destekledi
Ormancılık ve tabiat turizmi alanında ihtisaslaşan Kastamonu Üniversitesi, bu alanda hazırlanan 61 projeye yaklaşık 46 milyon TL bütçeyle destekledi. Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Küçük, Orman Genel Müdürlüğüyle yaptıkları protokolle yıllık 300 ton olan defne üretimini 3 bin tona çıkartarak, 70 ailenin daha ekmek yemesine vesile olduklarını söyledi. Kastamonu Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen "İhtisaslaşma Üniversiteleri Çalıştayı", Merkez Kütüphane Cemil Meriç Salonu’nda başladı. Çalıştayın açılışına Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ömer Küçük ve Prof. Dr. Selahattin Kaymakcı’nın yanı sıra, ihtisaslaşan 25 üniversitenin temsilcileri, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı. Çalıştayın açılışında konuşan Prof. Dr. Ömer Küçük, Kastamonu Üniversitesi’nin ormancılık ve tabiat turizmi alanında ihtisaslaşmasına dikkat çekerek, "Üniversitelerimizin ihtisaslaştığı alanda uzmanlaşmış altyapı ve araştırma merkezlerinin kurulmasını teşvik etmek son derece kritik beklentilerden bir tanesidir. Beşeri sermaye son derece önemli, öğretim üyelerimiz var ama bunu odaklanma noktasına getirdiğimiz zaman özellikle ihtisaslaşma alanımızda bölgeye şehre hitap edecek uzmanlaşmış merkezlerin kurulması ya da var olan altyapıların bu anlamda yapılandırılması ve geliştirilmesi yine bize düşen en önemli vazifelerden bir tanesidir" dedi. "Yıllık 300 ton olan defne üretimini 3 bin tona çıkartarak 70 ailenin ekmek yemesine vesile olduk" Kastamonu Üniversitesi’nin ihtisaslaşma alanındaki çalışmalarıyla ilgili bilgi veren Küçük, "Çağımızın gereklerini dikkate aldığımızda çok hızlı dönüşen ve değişen bir ortamdayız. 3-5 sene önce yapay zeka gündemimizde değildi. Şimdi yapay zekayı konuşuyoruz. Siber güvenliği görüşüyoruz. Bizim bu değişen dönüşen dünyada rekabet edebilmemiz için klasik, geleneksel yöntemlerden artık kurtulmak, endüstri 4.0, endüstri 5.0 ayarında yeni çalışmalara doğru yelken açmamız lazım. İşte burada nitelikli katma değerli ürünlere dönüştürme noktasında Ar-Ge faaliyetleri yol açıcı çalışmalar yine bizden beklenen önemli unsurlardan bir tanesi. Bizler de bazı çalışmaları yürütmeye gayret ediyoruz. Bunlardan bir tanesi defnenin ekonomiye kazandırılması. Güzel de bir çalışma oldu, devam da ediyor. Sayın rektörümüz, Orman Genel Müdürümüz bir protokolle iş birliğiyle burada 300 hektarlık defne sahasını 800 hektara sonra 2 bin 700 hektara kadar çıkardık. Yıllık 300 ton olan üretimi 3 bin tona çıkardık. 70 aile orada şu anda ekmek yiyor. Bartın’daki bir tesisle bizim buradaki artırımdan dolayı kapasite artırımına gitti ama şunu başaramadık. Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı ile biz, bu noktada fizibilite raporu yaptık. Ar-Ge çalışmasını tamamladık ama buraya bir girişimciyle beraber bir entegre defne işleme tesisini kurduramadık. Dolayısıyla defneden üretilecek defne yağı şampuanı, kozmetikte, kimya sektöründe. Bizim köylümüzün 8 liraya ürettiği günde bir ton topladığını varsayarsak 8 bin TL günlük kazancının olduğu bir defneyi ama onun bir parfümüne biz 100 lira veriyoruz. 10 gram, 20 gram bir şişeye. Gastronomi değeri olan bir yaprak. Kurutulmuş yaprağına aktardan şu kadar veriyoruz" diye konuştu. "Devletimizin ve YÖK’ün bizden beklentilerini öncelikli hale getirmemiz gerekiyor" Üniversitelerin ihtisaslaşma çalışmalarında bütün birimleriyle yer alması gerektiğinin önemine değinen Küçük, "İhtisaslaşmayı sadece aslında üniversiteye değil, şehrin tamamına, tabanına yaymaya varana kadar bölgesel, ulusal düzeyde ihtisas alanına yönelik politika ve stratejiler üretmeye, hatta bunların ulusal politikalara dönüştürülmesine kadar izlememiz gereken süreçler noktasında bir takım politikaları bekliyoruz. Özellikle kısa vadeli başarıların ötesinde kalıcı, kurumsal kapasite inşasını hedefleyen modellerin tartışmasını çok önemsiyoruz. Gerçekten günü kurtaran değil, temel olan kurumsal kapasiteyi oluşturan ve yapılan çalışmalarla süreçleri ileriye taşıyacak olan bizden sonraki dönemlerde de daha ileriye taşıyacak olan bir yapılandırma, bir mekanizmaların inşasını burada kısa vadeli değil, uzun vadeli olmasını önemsiyoruz. Bu modelleri tartışmak istiyoruz. Yeni teknoloji kavramları ülkemizin 12. Kalkınma Planında yer alan öncelikleri, TÜBİTAK’ın bu noktadaki Yükseköğretim Kurulunun ve devletimizin bizden beklentilerini öncelediği konuları değerlendirip kendi ihtisaslaşma alanımızla harmanlamamız gerektiği yine karşımıza çıkan önemli hususlardan bir tanesidir" şeklinde konuştu. "61 projeye 46 milyon TL bütçe ile destek verildi" Kastamonu Üniversitesi Ormancılık ve Tabiat Turizmi İhtisaslaşma Koordinatörü Doç. Dr. Emre Birinci ise ihtisaslaşma sürecinde elde edilen tecrübelerin paylaşılmasının, başarılı uygulamaların yaygınlaştırılmasının ve karşılaşılan sorunlara ortak çözümler üretilmesinin önemine dikkat çekerek, "Ekosistemin korunmasından doğa temelli turizmin sürdürülebilir yönetimine, yeşil ekonominin yerelde güçlenmesinden bilimsel bilginin toplumla buluşmasına, orman ürünlerine yeni kullanım alanları kazandırmadan katma değerli ürünler elde etmeye uzanan birçok farklı alanda toplam 61 proje yaklaşık 46 milyon TL bütçe ile desteklenmiştir" ifadelerini kullandı. İki gün sürecek olan çalıştay, altı tematik gruptaki oturumlarla yürütülecek. 7 Ekim’de sonuç beyannamesinin açıklanmasıyla sona erecek çalıştay çerçevesinde, katılımcılar üniversite kampüsünde teknik geziye katılacak.
05 Ekim 2025 Pazar - 22:54
Kastamonu’da ormanlık alandaki kızıl geyik kamerada
Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinde ormanlık alandaki bir kızıl geyik vatandaşlar tarafından görüntülendi. İhsangazi ilçesinde ormanlık alanda dolaşan vatandaşlar, sonbaharda çiftleşme dönemine giren kızıl geyikleri görüntüledi. Görüntülerde ağaçların arasındaki bir kızıl geyik yer aldı.
05 Ekim 2025 Pazar - 17:01
TFF 2. Lig: Kastamonuspor: 0 - İskenderunspor: 2
TFF 2. Lig Beyaz Grup 7. haftasında Kastamonuspor, konuk ettiği İskenderunspor’a 2-0 mağlup oldu. Hakemler: Melih Aldemir, Cihat Sevi, Barış Sun Kastamonuspor: Yavuz Aygün, Sakıb Aytaç, Oğuz Ceylan (Gürkan Başkan dk. 88), Mustafa Arda Kartal, Umut Uzun, İbrahim Halil Talay, B Batuhan Günaldı, Erdem Dikbasan (Ahmet Yazar dk. 62 (Mert Çalışkan dk. 88)), Yasin Başaytaç (İsmail Güven dk. 62), Hasan Ayaroğlu (Kadir Ari dk. 73), Mertan Öztürk İskenderunspor: Cengizhan Şarli, Ulaş Zengin, Mustafa Kapı (Deniz Erdogan dk. 41), Hüseyin Biler, Koray Uzun, Ulaş Yılmaz, Berat Yılmaz (Erdem Can Polat dk. 71), Kerem Kurşun, Birkan öksüz, Mohamed Khalil (Erbay Eker dk. 71), Enes Şahin (Muhammed Özkan dk. 90+3) Goller: Mohamed Khalil (dk. 43), Erdem Can Polat (dk. 90+6) (İskenderunspor) Sarı kartlar: Oğuz Ceylan, Yasin Başaytaç, İbrahim Halil Talay, Umut Uzun, İsmail Güven (Kastamonuspor), Ulaş Zengin (İskenderunspor)
04 Ekim 2025 Cumartesi - 21:03
Kastamonu’da iki kişi yedikleri mantardan zehirlendi
Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde ormandan topladıkları mantarı yedikten sonra rahatsızlanan 2 kişi hastanelik oldu. Edinilen bilgiye göre, Örtülü köyünde Mustafa D. ve eşi Döne D., ormandan topladıkları mantarı yedikten sonra fenalaştı. Mide bulantısı, karın ağrısı, kusma, baş dönmesi gibi şikayetlerin üzerine Mustafa D. ve eşi Döne D., 112 Acil Çağrı Merkezini arayarak yardım istedi. Çift, sağlık ekiplerince İnebolu Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastanede tedavi altına alınan çiftin sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi.
04 Ekim 2025 Cumartesi - 21:01
Alevlere teslim olan ahşap ev küle döndü
Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde çıkan yangında iki katlı ahşap ev yanarak kullanılamaz hale geldi. Olay, Bozkurt ilçesi Kocaçam köyü Bal Yemez Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Ali Dinç’e ait iki katlı ahşap evde henüz bilinmeyen sebeple yangın çıktı. İhbar üzerine olay yerine gelen. Bozkurt itfaiye ekipleri ile Bozkurt Orman İşletme Müdürlüğü personellerinin müdahalesiyle yangın söndürüldü. Yangında iki katlı ahşap ev ise tamamen yanarak kullanılamaz hale geldi. Yangınla ilgili inceleme başlatıldı.
04 Ekim 2025 Cumartesi - 16:39
Sanayi sitesindeki cinayatin sanıklarının yargılanmasına devam edildi
Kastamonu’da kaporta tamiri ve araç boyama sebebiyle çıkan kavgada kaporta ustasının öldürülmesiyle olayıyla ilgili sanıkların yargılanmasına devam edildi. Olay, 13 Temmuz 2024 yılında Kastamonu Eski Sanayi Sitesi 6. Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, sanayi sitesinde kaporta ustası olarak çalışan İbrahim Aslan ile Ümit B. ve kardeşi Fatih B. arasında kaporta tamiri ve araç boyaması sebebiyle tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine çıkan kavgada taraflar birbirlerine bıçak ve silahla saldırdı. Taraflar arasında çıkan silahlı kavgada kaporta ustası İbrahim Aslan, kurşunların isabet etmesi sonucu olay yerinde hayatını kaybetti. Polis ekipleri tarafından başlatılan çalışma neticesinde, cinayet olayına karıştığı belirlenen aynı aileden Yaşar B., Ümit B., Fatih B., Kazım B. ve Sevinç B. gözaltına alındı. Kastamonu Adliyesine sevk edilen şüphelilerden Ümit B. ve Fatih B. tutuklanırken, Yaşar B., Sevinç B. ve Kazım B. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Olayın ardından sanıklar hakkında"kasten öldürme" suçundan açılan dava Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye devam etti. Duruşmada kendisini savunan tutuklu sanık Ümit B., "Benim yerimde kim olsa aynısını yapardı. Ailemi korumak zorunda kaldım. Mecbur bırakıldım. Aracım gasp edildi. Sonra aileme silahlı saldırı oldu. Tehlikeyi savuşturmak için rast gele ateş ettim. Bu yüzden tahliyemi isterim. Yalan beyanlarda bulunuluyor. Aleyhime verilen ifadeleri kesinlikle kabul etmiyorum" dedi. Fatih B. ise, "Aleyhime verilen ifadeleri kabul etmiyorum. ’Fatih’te iki tane silah vardı’ şeklinde ifadeler verildi. Bundan dolayı tutuklu bulunuyorum. Sürekli aleyhime değişik ve yalan ifadeler veriliyor. 15 aydır tutukluyum, çocuğum okulu bırakmak zorunda kaldı. Hasta çocuğum var. Bir gün tedavisine dahi gidemedim. Maddi olarak da ailem zor durumda. Uzun süredir tutukluyum ve ailem mağdur oldu, tahliyemi talep ediyorum" diye konuştu. Tutuksuz yargılanan sanıklar Yaşar B., Sevinç B. ve Kazım B. ise, suçsuz olduklarını ifade ederek beraatlarını talep ettiler. Maktul İbrahim Aslan’ın eşi M. Aslan da, "Hepsi tutuklansın, cezalandırılsın. Hepsi ezberlemiş şekilde ifadelerini veriyorlar" şeklinde konuştu. Olay yerinde yapılan keşif raporunun gelmesinin beklenmesine karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
04 Ekim 2025 Cumartesi - 14:32
Kastamonu Üniversitesi, yanan ormanlar için peyzaj onarım önerileri geliştirecek
Kastamonu Üniversitesi tarafından hazırlanan proje ile yanan ormanlar için peyzaj onarım önerileri geliştirilecek. Kastamonu Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi öğretim üyesi Dr. Öğretim Üyesi Merve Kalaycı Kadak’ın yürütücülüğünü üstlendiği "Orman Yangınlarından Zarar Gören Alanlarda Acil Peyzaj Onarım Planlaması: Arazi Kullanımı-Arazi Örtüsü ve Kara Yüzey Sıcaklığı Tabanlı Uzaktan Algılama Yaklaşımı" başlıklı proje, TÜBİTAK 1002-B Acil Destek Programı kapsamında desteklenmeye hak kazandı. Projede, Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ahmet Mert ve Çankırı Karatekin Üniversitesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Ebru Gül araştırmacı olarak yer alıyor. TÜBİTAK’tan 53 bin 539 TL hibe desteği alan ve üç ay sürecek proje kapsamında, yangından zarar gören alanlarda acil peyzaj onarım önerilerinin geliştirilmesi hedefleniyor. Uzaktan algılama ve coğrafi bilgi sistemleri (CBS) temelli yöntemlerin kullanılacağı proje ile yangın sonrası alanların yeniden işleyen bir ekosistem haline gelmesine bilimsel ve teknik katkı sağlanacak. Ayrıca proje yürütücüsü Dr. Öğretim Üyesi Kalaycı Kadak’ın lisansüstü akademik danışmanlığını yaptığı öğrenci, proje süresince bursiyer olarak desteklenecek. Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, "Akademisyenimizin yürüttüğü bu değerli proje, yalnızca bilim dünyasına katkı sunmakla kalmayacak, aynı zamanda ülkemizin en önemli çevresel sorunlarından biri olan orman yangınlarıyla mücadeleye yönelik somut çözümler geliştirilmesine de katkı sağlayacaktır. Akademisyenlerimizin TÜBİTAK destekli çalışmalarının artarak devam etmesi bizleri gururlandırmaktadır. Bu başarıda emeği geçen tüm hocalarımızı ve öğrencilerimizi yürekten kutluyorum" dedi.
04 Ekim 2025 Cumartesi - 12:39
PUADER Kastamonu Pediatri Günleri sempozyumu başladı
Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, çocukların sağlığına yapılan her yatırımın, aslında geleceğe yapılan bir yatırım olduğunu belirterek, "Çocukların gülümsemeleri, neşeleri ve sağlıklı bir hayat sürmeleri, bizler için önemli bir motivasyon kaynağıdır" dedi. Kastamonu Üniversitesi ile Pediatri Uzmanlık Akademisi Derneği tarafından düzenlenen "PUADER Kastamonu Pediatri Günleri" sempozyumu Kastamonu Üniversitesi Hoca Ahmet Yesevi Kültür Merkezi’nde başladı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan programın açılışında konuşan Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, "Her bir çocuğun sağlıklı büyümesi, gelişmesi ve potansiyeline ulaşması, sadece onların değil, tüm insanlığın geleceği için hayati öneme sahiptir. Biliyoruz ki çocuklarımızın sağlığına yapılan her yatırım, aslında geleceğimize yapılan bir yatırımdır. Onların gülümsemeleri, neşeleri ve sağlıklı bir hayat sürmeleri, bizler için önemli bir motivasyon kaynağı. Siz çocuk hekimlerinin bu bilinçle özveri ve sorumlulukla çalıştıklarını görüyor ve gayretlerinize birer ebeveyn olarak yakinen şahit oluyoruz. Teknolojinin hızla ilerlediği, bilimsel bilginin sürekli yenilendiği bir çağda yaşıyoruz. Tüm alanlarda olduğu gibi Pediatri alanı da bu değişimden nasibini alıyor. Genetikten beslenmeye, aşılamadan kronik hastalıklara kadar geniş bir yelpazede, çocuklarımızın sağlığını daha iyi korumak ve iyileştirmek için sürekli yeni yollar araştırılmakta. Alanında uzman konuşmacılarımızın sunumları, vaka tartışmaları ile bilgi ve tecrübelerini paylaşma fırsatı bulacağı bu platformun, faydalı bir öğrenme ve iş birliği ortamı olacağına yürekten inanıyorum" dedi. "Anadolu’nun biraz sahipsiz kaldığını hissettik" Pediatri Uzmanlık Akademisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Bumin Dündar ise, "Yaklaşık 2,5 yıl önce derneğe geldiğimizde, ‘acaba farklı bir şeyler yapabilir miyiz?’ düşüncesiyle yola çıktık. Çünkü aynı şeyleri tekrarlamak ya da başkalarının yaptığını yapmak bize uygun değildi. Bu sebeple Anadolu’nun biraz sahipsiz kaldığını hissettik. Anadolu’daki ateşi yeniden yakmayı kendimize görev bildik. Bu doğrultuda bölgesel toplantılar ve kongrelerimizi ‘Anadolu Şehir Kongreleri’ formatında yapmaya başladık. Şu ana kadar sayısız kongre ve toplantı düzenledik. Hakikaten talep çok fazla, biz de bunları karşılamaya çalışıyoruz. Amacımız, genç arkadaşlarımıza sahip çıkmak ve Anadolu’daki meslektaşlarımızın yalnız olmadıklarını hissettirmektir. Ben de 9 yıl Isparta’da çalıştım. Şu anda İzmir’den geliyorum ama Türkiye sadece üç büyük şehirden ibaret değil. Anadolu’da çok fedakar çalışan, büyük işler yapan meslektaşlarımız var. Ancak seslerini duyurmakta bazı sıkıntılar yaşayabiliyorlar. Biz de bu konuda yardımcı olmaya gayret ediyoruz. Bu nedenle bu tür toplantılar çok önemlidir" diye konuştu. "Hem bilimsel açıdan hem sosyal açıdan zengin bir program olacak" Bu yıl Bursa’da kongre yapma planlarının olduğunu söyleyen Dernek Başkanı Prof. Dr. Dündar, "Hem bilimsel açıdan hem sosyal açıdan zengin bir program olacak. Herkesi Bursa’ya bekliyoruz. Bunların dışında çocuk sağlığı kliniğimiz var. Buna da destek vermenizi istiyoruz. Pandemi döneminde bu fikir ortaya çıktı, fakat sadece pandemiyle sınırlı değil. Pandemide özellikle Anadolu’daki ve Türkiye’nin her yerindeki pediatri uzmanlarımıza, çocuk sağlığı yönetimlerine çok faydalı oldu. Bu nedenle eğitim toplantılarımızı da buradan yapıyoruz ve sürdürmeye çalışıyoruz" şeklinde konuştu. "Geleceğimiz hem beden hem de ruh sağlığı açısından ne kadar sağlıklı olursa, geleceğimiz de o kadar sağlıklı olur" Kastamonu Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Avcı da, "Çocuklar bizim için çok kıymetli ve çok önemlidir. Geleceğimiz hem beden hem de ruh sağlığı açısından ne kadar sağlıklı olursa, geleceğimiz de o kadar sağlıklı olur. Bunun bilincindeyiz. Ancak bizlere çok büyük görevler düşüyor. Ben kardiyoloji uzmanıyım. İhtisasa başladığım dönemde kardiyoloji, çocuk sağlığı ve hastalıkları en çok tercih edilen, herkesin girmek istediği branşlardı. Fakat geldiğimiz noktada bazı sıkıntılar olduğunu görüyoruz. Oysa bu alanlar çok önemli ve kesinlikle ihmal edilemez. Hepimizin çocukları ve geleceği var. Bu açıdan çocuk sağlığı ve hastalıkları alanındaki gelişmeleri ve ihtiyaçları her yönüyle meslektaşlarımıza, öğrencilerimize aktarmamız, bu branşın tekrar değerli olduğu yere gelmesini sağlamamız gerekiyor" ifadelerini kullandı. "Çocuk sağlığı, yalnızca tıbbın bir dalı değil, toplumun geleceğine yapılan en değerli yatırımdır" Sempozyum Eş Başkanı aynı zamanda Kastamonu Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Eren Yıldız ise "Burada çocuk sağlığı ve hastalıkları alanında güncel gelişmeleri paylaşmak ve mesleki deneyimlerimizi aktarmak için bir aradayız. Etkinliğimizin Kastamonu’da düzenleniyor olması bizim için ayrı bir gurur kaynağıdır. Ülkemizin birçok noktasından değerli meslektaşlarımızın katılımı, bu sempozyumu ulusal ölçekte önemli bir bilimsel buluşma haline getirmektedir. Üstelik bu şehirde bugüne kadar bu büyüklükte bir tıp sempozyumu yapılmamış olması, bu sempozyumu Kastamonu için tarihi bir adım ve anlamlı bir başlangıç haline getirmektedir. Çocuk sağlığı, yalnızca tıbbın bir dalı değil, toplumun geleceğine yapılan en değerli yatırımdır. Sağlıklı büyüyen çocuklar; güçlü, üretken ve umut dolu bir toplumun teminatıdır. Bu nedenle çocukların sağlığını korumak ve geliştirmek, hepimizin en temel sorumluluğudur. Bilimsel sempozyumlar da bu sorumluluğu yerine getirmemizde bizlere yol gösteren en önemli platformlardır" dedi. Kastamonu Üniversitesi’nin bilimsel etkinliklere verdiği güçlü desteğin çok değerli olduğunu söyleyen Yıldız, "2019 yılında Kastamonu’ya uzman doktor olarak atandım. Hep aklımı kurcalayan bir hayalim vardı, Kastamonu’da bir sempozyum planlamak. 2 ay gibi kısa bir sürede temelleri atılıp büyüyen bir organizasyon oldu. 15-20 kişilik bir toplantı yapalım düşüncesi ile çıktığımız bu yolda 250 kişiyi bu salonda toplamış olmak bizim için ayrı bir gurur kaynağı oldu" diye konuştu. Konuşmaların ardından panele geçildi. Panelde konunun uzmanları tarafından katılımcılara bilgiler aktarıldı.
03 Ekim 2025 Cuma - 20:09
Üniversiteli öğrencilerinden Gazze’ye destek
Kastamonu Üniversitesi öğrencileri, Gazze’de yaşanan insanlık dramına dikkat çekmek amacıyla yürüyüş yaparak İsrail aleyhine sloganlar attı. Kastamonu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencileri, Gazze’de yaşanan insanlık dramına dikkat çekmek ve Filistin halkıyla dayanışma içinde olduklarını göstermek amacıyla etkinlik düzenledi. Merkez Kütüphane önünden başlayan yürüyüş, yoğun katılım eşliğinde İlahiyat Fakültesi önüne kadar devam eti. Ellerinde taşıdıkları pankartlar ve attıkları sloganlarla Filistin halkının sesi olmayı amaçlayan öğrenciler, "Kahrolsun İsrail" ve "Gazze yalnız değildir" gibi ifadelerle yaşananlara tepki gösterdi. Etkinlik kapsamında öğrenciler tarafından okunan basın açıklamasında, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı abluka ve uluslararası sularda insani yardım taşıyan Sumud Filosu’na yönelik saldırı sert bir dille kınandı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Bugün burada yalnızca bir açıklama okumuyoruz; tarihimize, inancımıza ve insanlığa söz veriyoruz. Gazze’de yaşananlar insanlık ayıbıdır. İsrail’in Sumud İnsani Yardım Filosu’na yönelik saldırısı, hukukun ve insanlık onurunun açık ihlalidir." Açıklamanın devamında, uluslararası toplum acilen harekete geçmeye davet edildi. Öğrenciler, Gazze için güvenli bir insani yardım koridorunun oluşturulmasını, Sumud Filosu’nda gözaltına alınan sivillerin derhal serbest bırakılmasını ve İsrail’in saldırılarına karşı somut adımlar atılmasını talep etti. Ayrıca, Kastamonu Üniversitesi öğrencileri boykot, bilinçlendirme çalışmaları ve barışçıl protesto eylemlerinin kararlılıkla sürdürüleceğini belirtti. Programa, Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Atalan da katılarak öğrencilere destek verdi. Etkinlik, edilen duanın ardından sona erdi.
03 Ekim 2025 Cuma - 20:00
Karadeniz’e açılan balıkçılardan Filistin’e özgürlük çağrısı
Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde balıkçılar, Türk ve Filistin bayraklarıyla donatılan teknelerle Karadeniz’e açılarak Gazze’ye insani yardım götüren Sumud Filosu’na destek verdi, İsrail’i protesto etti. Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde balıkçılar, Gazze’ye insani yardım ulaştırmak için yola çıkan Küresel Sumud Filosuna destek amacıyla tekneleriyle Karadeniz’e açıldı. Türk ve Filistin bayraklarıyla donatılan teknelerle denize açılan balıkçılar, İsrail’in filoya yönelik müdahalesine tepki gösterdi. İnebolu Limanı’nda düzenlenen programda bir araya gelen çok sayıda vatandaş ve balıkçı, Filistin halkına destek mesajı verdi. Program kapsamında, Filistin’de hayatını kaybedenler için Kur’an-ı Kerim okunarak dualar edildi. Katılımcılar, ellerinde bayraklarla "Gazze’ye özgürlük" çağrısı yaptı. AK Parti Kastamonu Milletvekili Halil Uluay, İnebolu Limanı’nda düzenlenen Gazze’ye destek etkinliğinde yaptığı açıklamada, Kurtuluş Savaşı yıllarında aynı limana gelen cephanelerin Anadolu’ya ulaştırılarak bağımsızlığın kazanıldığını hatırlattı. Bugün ise aynı ruhun Gazze için yaşatıldığını vurgulayan Uluay, "Nasıl 100 yıl önce bu limana gelen cephaneler milletimizin kurtuluşuna vesile olduysa, burada yaptığımız duaların da Gazze halkının kurtuluşuna vesile olacağına inanıyoruz" dedi.
03 Ekim 2025 Cuma - 19:21
İstiklal Mücadelesi’nde İstanbul’dan gelen mühimmatı kıyıya taşına kahraman balıkçıların torunundan Sumud Filosuna destek
Kurtuluş Savaşı’nda İstanbul’dan getirilen, silah ve yardımların gemilerden alınarak limana yanaştırılmasında büyük mücadele veren İnebolulu balıkçılar, bir kez daha Sumud Filosuna destek vermek için tekneleriyle Karadeniz’e açıldı. Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkışıyla başlayan Milli Mücadele’de İnebolu, üç yıl boyunca silah ve cephanenin Anadolu’ya giriş kapısı oldu. İstanbul’dan gemilere yüklenen binlerce ton silah ve cephane ile askeri malzeme, güvenli olduğu gerekçesiyle İnebolu’ya getirildi. İskelenin düzgün olmaması nedeniyle limana yanaşamayan ve açıkta demirleyen gemilerdeki cephane dolu sandıkların tahliye işini İnebolulu kayıkçılar üstlendi. Denk kayıklarıyla kıyıya çıkartılan mühimmat ve askeri malzemeler İnebolu’da kağnılara yüklenerek İstiklal Yolu üzerinden meşakkatli yolculuklarla cepheye ulaştırıldı. Kurtuluş Savaşı’nın zaferle sonuçlanmasının ardından TBMM’nin 11 Şubat 1924 tarihli oturumunda, Milli Mücadele’ye katkılarından dolayı İnebolu Mavnacılar Loncası’na (Kayıkçılar Cemiyeti) Beyaz Şeritli İstiklal Madalyası verilmesi kararlaştırıldı. Kağnı araçlarının yürütüldüğü İstiklal Yolu da, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından İstiklal Yolu Milli Parkı olarak ilan edildi. Çanakkale Savaşında da en çok şehit veren illerin başında gelen Kastamonu, Gazze’ye yaşanan insanlık dramına da sessiz kalmadı. Gazze’ye yönelik ablukayı kırmak için çıktığı yolda İsrail’in saldırısına maruz kalan Küresel Sumud Filosu’na destek vermek için Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde balıkçılar, tekneleriyle Karadeniz’in serin ve hırçın sularına bir kez daha açıldı. İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ablukayı kırmak için yola çıkan Küresel Sumud Filosuna İsrail ordusuna ait savaş gemileriyle müdahale edilmesini protesto eden çok sayıda vatandaşlar, İnebolu Limanından tekneleriyle sulara açıldı. İnebolu Limanından düzenlenen programda ayrıca Gazze’de hayatını kaybedenler için Kur’an-ı Kerim okunarak dualar edildi. Kastamonu Milletvekili Halil Uluay, yaklaşık 100 yıl önce Türk milleti olarak İstanbul’dan İnebolu Limanına gelen cephanelerle bizler, kurtuluş mücadelemizi vererek bağımsızlığımızı korumuştuk. Bugünde emperyalizmin kıskacında olan Gazze için bu limandan dua niyetine bir etkinlik gerçekleştirdik. Nasıl 100 yıl önce bu limana gelen cephaneler bu dağları aşarak cepheye ulaştırıldıysa bu milletin kurtuluşuna vesile olduysa burada yapmış olduğumuz etkinliklerin ve duaların da Gazze halkının kurtuluşuna vesile olacağı umudundayız. Bu etkinliğe katılan tüm duyarlı vatandaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Şu anda İnebolu Limanından çok sayıda vatandaşlar bulunuyor. Katılım çok kalabalık ve güzel oldu. Kastamonu’nun hemen hemen tüm ilçelerinden katılım oldu. Her kesimden her fikirden hem düşünceden insanlar şu anda burada bulunuyor. Kurtuluş Savaşında buraya gelen cephaneler nasıl siyasi görüş, fikir ayrımı olmadan tüm halkımız tarafından cepheye taşındıysa aynı ruhu bugün burada da taşımış olduk" dedi. (Vİ-
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder