Yerel Haberler
Kastamonu
7 yıldır yürüyemeyen hasta, 9 günde sağlığına kavuştu
11 Eylül 2025 Perşembe - 21:24 7 yıldır yürüyemeyen hasta, 9 günde sağlığına kavuştu Kastamonu’da 40 yaşında başlayan hastalığı sebebiyle 7 yıldır yürüyemez hale gelen hasta, 9 gün süren tedavisinin ardından sağlığına kavuştu. Kastamonu’da yaşayan 67 yaşındaki Safiye Kuru, 40 yaşında başlayan rahatsızlığı sebebiyle 60 yaşından itibaren yürüyemez hale geldi. 7 yıldır desteksiz yürüyemeyen Safiye Kuru, Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nörololoji Ana Bilim Dalı Kliniğinde muayene oldu. Kastamonu Üniversitesi Tıp Fakültesi Noroloji Anabilim Dalı Başkanı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İdris Kocatürk tarafından yapılan muayene sonrasında Kuru’ya "multiple skleroz" hastalığı tanısı konuldu. Ameliyata alınan Kuru, 9 günlük hastane yatışında kortikosteroid tedavisi edildi. 67 yaşındaki Safiye Kuru, tedavisinin üçüncü gününde yürümeye başladı. Sağlığına kavuşmanın sevincini yaşayan Safiye Kuru, kendisini tedavi ederek tekrardan yürümesini sağlayan Kastamonu Üniversitesi Tıp Fakültesi Noroloji Anabilim Dalı Başkanı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İdris Kocatürk’e teşekkür etti. "Kliniğimiz hastalara umut oluyor" Safiye Kuru’nun tedavi süreciyle ilgili bilgi veren Kastamonu Üniversitesi Tıp Fakültesi Noroloji Anabilim Dalı Başkanı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İdris Kocatürk, "İlerleyen yaşlarda multiple skleroz ani olmayan güç kayıpları, halsizliklerle ve uyuşmalarla yavaş ilerleyip hastalığın teşhis edilmesini güçleştiriyor. Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanemiz Nöroloji Anabilim Dalı Başkanlığımızda gerekli tedavi ve ameliyatlarla hastalarımızı yeniden sağlığına kavuşturuyoruz. Hastanemiz bu anlamda Kastamonu’ya umut oluyor" dedi.
İç çamaşırına sakladığı uyuşturucuyla yakalandı, 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı
11 Eylül 2025 Perşembe - 12:36 İç çamaşırına sakladığı uyuşturucuyla yakalandı, 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı Kastamonu’nun Tosya ilçesinde düzenlenen uyuşturucu operasyonunda yakalanan 3 sanık, hapis cezasına çarptırıldı. İç çamaşırına sakladığı uyuşturucuyla yakalanan sanığa ise 18 yıl 9 ay hapis cezası verildi. Edinilen bilgiye göre, Kastamonu’nun Tosya ilçesinde 2023 yılında, Kastamonu Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ile Tosya İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, uyuşturucu kullanıldığı ihbarı yapılan bir eve operasyon düzenledi. Operasyonda iki ikamet, bir araç ve 8 şansın üstünde arama yapıldı. Yapılan aramalarda 1 adet ruhsatsız tabanca, 220 mililitre uyuşturucu madde olduğu değerlendirilen sıvı, 3 adet uyuşturucu içiminde kullanılan düzenek ile 5,75 gram metamfetamin, 5,46 gram kokain ve 2 adet ecstasy hap ele geçirildi. Operasyonun devamında İstanbul’dan aldıkları uyuşturucu maddeyi Kastamonu’ya getirdikleri tespit edilen A.B. ile E.A.’nın aracında arama yapıldı. Aramada 28,08 gram karton bardak içerisinde alüminyum folyo kağıdına sarılı metamfetamin, 17,12 gram siyah pipet içerisinde dolu vaziyette metamfetamin, 97 adet sentetik ecza hapı, uyuşturucu alımında kullanılan aparatlar, 3 adet cep telefonu ve bin 560 TL nakit para ele geçirildi. Araçta bulunan E.A. isimli kadının üst aramasında da iç çamaşırına saklanmış 15,65 gram kubar, 10,53 gram kannabinoid ve 1 adet uyuşturucu kullanma aparatı ele geçirildi. Gözaltına alınan 8 şüpheliden A.B., H.Ç., E.A. ve S.A., tutuklandı. Tutuklanan şüpheliler hakkında dava açıldı. Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşmasında sanıklar ve avukatlar hazır bulundu. "Ben, uyuşturucu satmadım, yolda giderken içmek için uyuşturucuyu üzerime aldım" Duruşmada son kez savunma yapan sanıklardan A.B., "Ben bulunan uyuşturucu maddeleri kullanmak için aldım. Satıcı değilim. Payp diye tabir edilen alet zaten uyuşturucu madde içmek için kullanılır. Ayrıca kanımda ve idrarımda da uyuşturucu madde tespit edilmiştir. Ben ticaretini yapmak amaçlı almadım. E.A.’nın üzerinde ele geçirilen uyuşturucu maddeler de bana aittir. Yolda polis çevirmesini görünce panikle E.A.’ya verdim. Aranmaz diye uyuşturucu maddelerin bir kısmını ona verdim" dedi. Cezaevine gireceğini bilemediğini söyleyen E.A. ise "Üzerime atılan suçlamayı kesinlikle kabul etmiyorum. Olay A.B.’nin anlattığı gibi olmuştur. Ben uyurken kendisi uyuşturucu madde almış, ben uyandıktan sonra öğrendim. Olay tarihinde uyuşturucu madde kullanmıyordum. Daha sonra A.B’nin uyuşturucu maddeleri kullanmak amacıyla aldığını öğrendim. Biz İstanbul’dan dönerken arkadaşının geldiğini ve araba ile Kastamonu’ya döneceğimizi söyledi. Yolda polis çevirmesi vardı. Yolda kadın polis görmediği için sigara paketini bana verdi, ben de bunu heyecandan göğüs kısmıma sakladım. Bu sigara paketinin içinde uyuşturucu varmış, daha sonra polis arama yaparken teslim ettim. Çanta içindeki çorap içinde bulunan uyuşturucu maddeden ve cüzdandaki haplardan haberim yoktu" diye konuştu. Son sözü sorulan H.Ç. ise "Üzerime atılan uyuşturucu ticareti suçlamasını kesinlikle kabul etmiyorum. Üzerime iftira atıldı. Ben kimseden bir gram uyuşturucu almadım da satmadım da kimseye de vermedim. Ben, E.A.’nın başka bir kişiyle görüştüğünü öğrendim. Bundan dolayı da cezaevine girdikten sonra bir kez bile olsun görüşüne gitmedim. Benimle irtibatı kestikten sonra bir daha görüşmedim. Ben kimseye bir gram bile olsa uyuşturucu vermedim. Ben, Tosya’ya giderken cebimde 10 bin 500 TL para vardı. Tutuklandıktan sonra cebimde 7 bin lira para olmadığını söylemiştim. Kimseden de bir kuruş para almadım" ifadelerini kullandı. Yargılama esnasında tahliyesine karar verilen sanık S.A. da olayla ilgili bilgisinin ve ilgisinin olmadığını belirterek beraatini istedi. Avukatların da savunmasını dinleyen mahkeme heyeti, sanık A.B. ile H.Ç.’yi ’uyuşturucu ticareti yapma’ suçundan 15 yıl hapis ve 30 bin TL adli para cezasına, E.A.’yı ise 18 yıl 9 ay hapis ve 37 bin 500 TL adli para cezasına çarptırdı. Sinan A.’nın ise beraatine karar verildi.
Romalıların antik kenti Pompeiopolis sanatla buluşacak
10 Eylül 2025 Çarşamba - 15:52 Romalıların antik kenti Pompeiopolis sanatla buluşacak Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde bulunan Pompeiopolis Antik Kenti Pompeiopolis Müzik ve Tiyatro Festivaline ev sahipliği yapacak. Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde bulunan Milattan önce 64 yılında Romalılar tarafından Paflagonya Eyalet Merkezi Pompeiopolis Antik Kenti vatandaşları sanatla buluşturacak. Taşköprü Belediyesi ile Dünya Mirası Kastamonu İnisiyatifi Derneği (DMKI) iş birliğinde düzenlenmesi planlanan "Pompeiopolis Müzik ve Tiyatro Festivali"nin tanıtımını düzenlenen etkinlikle tanıtıldı. Görevi süresinde Pompeiopolis Antik Kenti’ndeki arkeolojik çalışmalara destek veren Kültür ve Turizm Eski Bakanı Ertuğrul Günay’ın katılımıyla gerçekleştirilen lansmanda, Kastamonu kökenli soprano Oya Ergün, "Kalbe Dolan O İlk Bakış" eseri ve klasik opera parçalarıyla katılımcılara unutulmaz bir gün yaşattı. Etkinlik çerçevesinde, Pompeiopolis Antik Kenti ve UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Mahmut Bey Camiini ziyaret etti. Ziyaret edilen Pompeiopolis Antik Kenti ile ilgili bilgi veren Kazı Başkanı Doç. Dr. Mevlüt Eliüşük, "Antik dönemde Paflagonya’nın kültürel merkezlerinden olan Pompeiopolis’teki kitabelerde, sikkelerde burada dans, müzik, tiyatro ve spor şenliklerinin yapıldığını gösteren ve bu kutlamaların kentin temel kültürel kimliğini oluşturduğunu kanıtlayan birçok unsurla karşılaştık. Önceliğimiz bazilika yapısında kazıları derinleştirmek, Roma Villasının restorasyonunu tamamlayarak tüm mozaik yapısı ile birlikte ziyarete açmak ve Pompeiopolis Tiyatrosu’nu olabildiğince ayağa kaldırmak" dedi. Taşköprü Belediye Başkanı Hüseyin Arslan ise, "Taşköprü, Romalılar döneminde Paflagonya’nın, Türk yurdu olduğunda da Çobanoğulları Beyliğine başkentlik yapmış, geçmişiyle gurur duygumuz kadim bir şehirdir. Bu topraklar tarih boyunca pek çok medeniyetin izini taşımış, kültürün, sanatın ve bilginin beşiği olmuştur. Aynı zamanda ilçemiz arkeolojik kentselle doğal sit alanlarıyla benzersiz bir mirasa, korunması ve geleceğe taşınması gereken büyük bir zenginliğe sahiptir. Bizler de yerel yönetim olarak bu mirastan aldığımız güçle yalnızca eserler değil, gelecek nesillere aktarılacak kültür ve sanat köprüleri kurulması gayreti içerisindeyiz. Taşköprü, sadece tarihi ile değil, gastronomisiyle de dünyada adından söz ettirmektedir. Binlerce tarihimizin üreticimizin alın teriyle yetiştirdiği ve beyaz altın olarak anılan Avrupa Birliği Coğrafi İşaret belgesine sahip Taşköprü sarımsağı yine coğrafi işaretli tescili bulunan kuyu kebabımız ile bu toprakların bereketini sofralara taşımaktadır. Bugün burada bu değerlerimizi sanatla buluşturduğumuz çok özel bir başlangıca tanıklık ediyoruz. İlk kez gerçekleştireceğimiz Pompeiopolis Müzik ve Tiyatro etkinliğiyle geleceğe ışık tutacak bir kültür geleneğinin temelini atıyoruz. Bu mutluluğu ve heyecanı sizlere paylaşmaktan büyük gurur duyuyorum" diye konuştu. Pompeiopolis Müzik ve Tiyatro Festivali paydaşlarından DMKI’nin dönem başkanı Zeynep Esen de, "Biz, DMKİ olarak 2017 yılından bu yana şehrin sahip olduğu kapasiteyi açığa çıkaracak, Kastamonu’yu tanıtacak etkinlikler yürütüyoruz. Kastamonu’nun Taşköprü sınırları içerisinde bulunan Pompeiopolis, Batı Karadeniz’in antik Roma varlığı açısından az sayıdaki örneklerinden biri. Sanat, tiyatro, müzik festivallerinin, spor müsabakalarının, şenliklerin yapıldığı bir kültür başkenti olarak öne çıkıyor. Bu yılki etkinliğimiz festivalin bir ön çalışması niteliğinde. Bu fikre inanarak bizimle yola çıkan Taşköprü Belediyesi’ne de teşekkürlerimizi sunuyoruz" şeklinde konuştu.
Kastamonu-Çankırı sınırındaki 2 bin 587 rakımlı dağın zirvesinde deniz fosilleri bulundu
10 Eylül 2025 Çarşamba - 12:57 Kastamonu-Çankırı sınırındaki 2 bin 587 rakımlı dağın zirvesinde deniz fosilleri bulundu Kastamonu-Çankırı sınırındaki 2 bin 587 rakımlı Ilgaz Dağı’nın Büyük Hacet Tepesine tırmanış yapan doğa tutkunu grup, 60 milyon yıl öncesine ait olduğu düşünülen deniz fosili buldu. Karadeniz’e 90 kilometre uzaklıktaki dağın zirvesinde bulunan fosil grup üyelerini heyecanlandırdı. Kastamonu Üniversitesi ile Kastamonu Doğa Koruma ve Milli Park Müdürlüğü öncülüğünde, Tosya Off-Road Kulübü ekibinin de katılımıyla, Kastamonu-Çankırı sınırındaki Ilgaz Dağı’na tırmanış gerçekleştirildi. 2 bin 587 rakımlı Ilgaz Dağı’nın Büyük Hacet Tepesinin zirvesine ulaşan ekip, 60 milyon yıl öncesine ait olduğu düşünülen deniz fosili bulundu. Karadeniz’e 90 kilometre uzaklıktaki dağın zirvesinde fosil bulan grup büyük heyecan yaşadı. "Yaklaşık 60 milyon yıl ile 240 milyon yıl arasındaki deniz fosili oluşumunu canlı canlı görmekteyiz" Bölgede değerli metal, maden ya da taşların araştırmasına yönelik danışman öğretmen olarak görev yaptığını belirten Tosya Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde Metal Teknolojisi Öğretmeni Selahattin Kaplan, "Araştırmalarım çerçevesine Ilgaz Dağına 6 defa çıktım ve bu bölgede araştırmalar yaptım. Her defasında da bu fosillerle karşılaştım, ilgimi çekiyor. Öğrencilerimize bu kıymetli fosillerin anlatılması için bu numuneleri alıyoruz. Gördüğünüz gibi bu fosil yaklaşık 60 ya da 240 milyon yıl dediğimiz paleozoik döneminde ortaya çıkmıştır. Asya kıtası ile güneyden de Afrika kıtasının sıkıştırması sonrası Anadolu coğrafyası yükselerek ortaya çıkmıştır. Tetis Denizinin çekilmesi sonucu Kuzey Anadolu Bölgesi’nin en yüksek bölgesi olan Ilgaz Dağı Hacet Tepesi oluşmuştur. Bu bölge ilk mercan kayalıkları gördüğünüz gibi buradaki yapılarda mercan kayalıkları oluşumu ve burada oluşan bu deniz hayvanı, diğer yaşayan canlılar bu bölgede gördüğünüz gibi şu anda deniz fosili oluşturmuş. Yaklaşık 60 milyon yıl ile 240 milyon yıl arasındaki bir oluşumu şu anda canlı canlı görmektesiniz" dedi. "Şu anda elimde tuttuğum bir midyedir" Ilgaz Dağı’nda buldukları deniz yıldızı ve midye fosilinin bir zamanlar bölgenin deniz olduğunu kanıtladığını dile getiren Kaplan, "Bulduğumuz deniz yıldızı fosili, Kuzey Anadolu’nun en yüksek dağı ve bir dönem buranın deniz yatağı olduğuna dair en güzel emarelerimizden biridir. Kayayı yerden alıyorum, kayayı kırıyorum. Kırdığım kayanın içerisinden elmas ortaya çıkıyor. Şu anda elimde tuttuğum bir midyedir. Elimde tuttuğum 60 milyon yıl ile 240 milyon yıl arasında oluşan bir midyedir" diye konuştu. "Bu çevredeki en eski arazi olarak geçiyor" Kastamonu’nun Tosya ilçesinde coğrafya öğretmenliği yapan İsmail Şencan ise, "Ilgaz Dağı Büyük Hacet Tepesi, bu coğrafyanın en yüksek yeridir. Uludağ’dan daha yüksektir. Uludağ 2 bin 543 metredir, Ilgaz Dağı ise 2 bin 587 metredir. Burasının da bir özelliği daha vardır. Bu çevredeki en eski arazi olarak geçiyor. Çankırı taraflarının ise daha genç arazi olduğunu görüyoruz. Böyle bir zirveye çıkmak benim çok mutlu etti" şeklinde konuştu. "Yürüyüş sırasında ilgimizi çeken taşlarla karşılaştık ve inanılmaz bir tarih ortaya çıktı" Kastamonu Üniversitesi Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal da, "Tosya’daki değerli hocalarımızla birlikte Ilgaz Dağının zirvesine yürüyüş yaptık. Yürüyüş sırasında önümüze inanılmaz ilgimi çeken taşlarla karşılaştım ve hocalarımıza gösterdik ve inanılmaz bir tarihle karşı karşıya kaldık. Kendilerinden bu oluşumu dinledik. Gerçekten çok gururlandık" ifadelerini kullandı.
2 bin 587 rakımlı dağın zirvesinde deniz fosilleri bulundu
10 Eylül 2025 Çarşamba - 12:41 2 bin 587 rakımlı dağın zirvesinde deniz fosilleri bulundu Kastamonu-Çankırı sınırında bulunan Ilgaz Dağının 2 bin 587 rakıma sahip Büyük Hacet Tepesine tırmanış yapan grup 60 milyon yıllık olduğu değerlendiren deniz fosilleri bulundu. Kastamonu Üniversitesi ile Kastamonu Doğa Koruma ve Milli Park Müdürlüğü öncülüğünde, Tosya Off-Road Kulübü ekiplerinin de katılımıyla, Kastamonu-Çankırı sınırındaki Ilgaz Dağı’na tırmanış gerçekleştirildi. 2 bin 587 rakımlı Ilgaz Dağı’nın Büyük Hacet Tepesinin zirvesine ulaşan ekip, 60 milyon yıl öncesine ait olduğu düşünülen deniz fosili bulundu. Karadeniz’e 90 kilometre uzaklıktaki dağın zirvesinde fosil bulan grup büyük heyecan yaşadı. "Yaklaşık 60 milyon yıl ile 240 milyon yıl arasındaki deniz fosili oluşumunu canlı canlı görmekteyiz" Bölgede değerli metal ya da maden ya da taşların araştırmasına yönelik danışman öğretmen olarak görev yaptığını belirten Tosya Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde Metal Teknolojisi Öğretmeni Selahattin Kaplan, "Araştırmalarım çerçevesine Ilgaz Dağına 6 defa çıktım ve bu bölgede araştırmalar yaptım. Her defasında da bu fosillerle karşılaştım, ilgimi çekiyor. Öğrencilerimize bu kıymetli fosillerin anlatılması için bu numuneleri alıyoruz. Gördüğünüz gibi bu fosil yaklaşık 60 ya da 240 milyon yıl dediğimiz paleozoik döneminde ortaya çıkmıştır. Asya kıtası ile güneyden de Afrika kıtasının sıkıştırması sonrası Anadolu coğrafyası yükselerek ortaya çıkmıştır. Tetis Denizinin çekilmesi sonucu Kuzey Anadolu Bölgesi’nin en yüksek bölgesi olan Ilgaz Dağı Hacet Tepesi oluşmuştur. Bu bölge ilk mercan kayalıkları gördüğünüz gibi buradaki yapılarda mercan kayalıkları oluşumu ve burada oluşan bu deniz hayvanı, diğer yaşayan canlılar bu bölgede gördüğünüz gibi şu anda deniz fosili oluşturmuş. Yaklaşık 60 milyon yıl ile 240 milyon yıl arasındaki bir oluşumu şu anda canlı canlı görmektesiniz" dedi. "Şu anda elimde tuttuğum bir midyedir" Ilgaz Dağında buldukları deniz yıldızı ve midye fosilinin bir zamanlar bölgenin deniz olduğunu kanıtladığını dile getiren Kaplan, "Bulduğumuz deniz yıldızı fosili, Kuzey Anadolu’nun en yüksek dağı ve bir dönem buranın deniz yatağı olduğuna dair en güzel emarelerimizden biridir. Kayayı yerden alıyorum, kayayı kırıyorum. Kırdığım kayanın içerisinden elmas ortaya çıkıyor. Şu anda elimde tuttuğum bir midyedir. Elimde tuttuğum 60 milyon yıl ile 240 milyon yıl arasında oluşan bir midyedir" diye konuştu "Bu çevredeki en eski arazi olarak geçiyor" Kastamonu’nun Tosya ilçesinde coğrafya öğretmenliği yapan İsmail Şencan ise, "Ilgaz Dağı Büyük Hacet Tepesi, bu coğrafyanın en yüksek yeridir. Uludağ’dan daha yüksektir. Uludağ 2 bin 543 metredir, Ilgaz Dağı ise 2 bin 587 metredir. Burasının da bir özelliği daha vardır. Bu çevredeki en eski arazi olarak geçiyor. Çankırı taraflarının ise daha genç arazi olduğunu görüyoruz. Böyle bir zirveye çıkmak benim çok mutlu etti" şeklinde konuştu. "Yürüyüş sırasında ilgimizi çeken taşlarla karşılaştık ve inanılmaz bir tarih ortaya çıktı" Kastamonu Üniversitesi Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal da, "Tosya’daki değerli hocalarımızla birlikte Ilgaz Dağının zirvesine yürüyüş yaptık. Yürüyüş sırasında önümüze inanılmaz ilgimi çeken taşlarla karşılaştım ve hocalarımıza gösterdik ve inanılmaz bir tarihle karşı karşıya kaldık. Kendilerinden bu oluşumu dinledik. Gerçekten çok gururlandık" ifadelerini kullandı. (Vİ-MK-
Kastamonu’da yangına hassas köylere 16 su söndürme tankeri dağıtıldı
09 Eylül 2025 Salı - 22:12 Kastamonu’da yangına hassas köylere 16 su söndürme tankeri dağıtıldı Kastamonu’da yangına hassas köylere 3 ton kapasiteli 16 çekilebilir yeni su tankeri dağıtıldı. Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü, orman yangınlarına karşı alınan önlemleri güçlendirmeye devam ediyor. Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü tarafından 2025 yılına kadar yangına hassas köylere toplam 263 su tankeri dağıtımı yapıldı. Bu kapsamda Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü tarafından 3 ton kapasiteli 16 çekilebilir yeni su tankeri daha dağıtıldı. Son dağıtılan tankerlerle birlikte 279’a yükseldi. Toplam su taşıma ve müdahale kapasitesi ise 657 ton olarak açıklandı. Orman yangınlarına hassas 16 köye dağıtımı yapılan tankerler için toplamda 2 milyon 244 bin 480 TL ödeme yapıldı. Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü, 2025 yılı içerisinde 5 su tankerinin daha dağıtımını gerçekleştirerek, köylere dağıtımı yapılan tankerlerin toplam sayısını 284’e çıkartmayı aynı zamanda su taşıma ve müdahale kapasitesini de 710 tona ulaştırmayı hedefliyor. "Büyük araçların giremediği yerlere özellikle traktörlere takıp bunları taşımak daha kolay" Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü yerleşkesinde gerçekleştirilen törende konuşan Kastamonu Valisi Meftun Dallı, "Bir yangın çıktığı zaman müdahale açısından bunlar olmazsa olmaz. Bunlar ilk müdahalenin yapılması anlamında ve daha sonrasında yangının söndürülmesi aşamasında mutlaka son derece lazım. Çünkü büyük araçların giremediği yerlere özellikle traktörlere takıp bunları taşımak daha kolay pek çok noktada. O anlamda çok büyük katkısı olacağı kesin. Hayırlı uğurlu olmasını diliyorum" dedi. İklim değişikliyle birlikte her geçen sene orman yangınları riskinin de arttığına işaret eden Vali Dallı, "Yangınlarla mücadele edecek araç gereç kapasitemizi en iyi seviyeye getireceğiz ama asıl yapmamız gereken bu yangınların çıkmaması için gerekli tedbirleri almak" diye konuştu. "Yangına hassas köylerimizin muhtarlıklarına bu yıl itibarı ile 263 su tankeri dağıtımı yapıldı" Kastamonu Milletvekili Serap Ekmekci de, "İklimde yaşanan değişiklikler ve insan kusurlarının sebep olduğu orman yangınlarının çıkmaması için önleyici tedbirleri almak, çıktığında en az zararla atlatmak, yeniden önceki haline dönüştürmek hem devletimizin hem de milletimizin ortak emeği ve iradesi ile mümkün. Ormanlarımızın sahibi olan milletimizin aynı zamanda ormanlarımızın en yakın ve 24 saat tetikte koruyucusu olduğunun bilincindeyiz. Yurdumuzun dört tarafında çıkan orman yangılarında köylülerimizin her aşamada devletimizin kurumlarına gösterdikleri büyük çabayı gördük ve her vatandaşımıza şükranlarımı sunuyorum. Yeşil vatanın savunmasında gedik vermemecesine sur ördük milletçe. Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğümüz, sorumluluk sahasında bulunan, ilk etapta yangına hassas köylerimizin muhtarlıklarına bu yıl itibarı ile 263 su tankeri dağıtımını yaptı. Orman yangınlarının söndürülmesi çalışmalarında kullanılan tankerlerin toplam su taşıma ve müdahale kapasitesi bugün teslimi yapılacak16 ve önümüzdeki günlerde ilave olacak 5 su tankeri ile birlikte 710 ton toplam su kapasitesine ulaşacak" dedi. "Çekilebilir su tankerlerinin özellikle ulaşılması güç noktalarda yangınla mücadele çalışmalarında büyük katkıları var" Kastamonu Orman Bölge Müdürü Hakan Yaslıkaya ise orman yangınlarıyla mücadele su tankerlerinin hayati önem taşıdığını belirterek, çekilebilir su tankerlerinin özellikle ulaşılması güç noktalarda yangınla mücadele çalışmalarında büyük katkıları olduğunu kaydetti. Yaslıkaya, "Yangın söndürme çalışmalarında arazözler ve helikopterlerle birlikte özellikle ulaşımı zor olan bölgelerde ve yerleşim yerlerine yakın alanlarda çekilebilir su tankerleri bizlere büyük destek sağlamaktadır. Tankerler sayesinde yangına hızlı müdahale edilebilmekte, arazözlerin ve yangın havuzlarının su ikmali sağlanarak yangınla mücadelenin etkinliği artırılmaktadır" şeklinde konuştu. Törende, su tankerlerinin özellikleri anlatıldı ve kullanım tatbikatı yapılarak su tankeri kullanan orman yangını gönüllerine sertifikaları verildi.
Düğünde gelin ve damada ilginç takı: Buzağı hediye ettiler
09 Eylül 2025 Salı - 14:08 Düğünde gelin ve damada ilginç takı: Buzağı hediye ettiler Kastamonu’da bir düğün merasiminde gelin ve damada buzağı hediye edildi. Hayvancılıkla uğraşan çift düğünde buzağıyı biberonla besledi. Kent merkezinde ikamet eden Saliha Yaman ve Musa Yaman çifti, düzenlenen düğün töreniyle dünyaevine girdi. Damat Musa Yaman’ın dayısı Gazi Salih Dıkkıloğlu ile kuzeni Emrah Dıkkıloğlu, takı töreninde çifte 3 aylık simental ırkı buzağı hediye etti. Gelin Saliha ve Damat Musa Yaman, kendilerine düğün hediyesi olarak verilen buzağıyı biberonla besleyerek süt içirdi. "Buzağı bize büyük bir sürpriz oldu" Geçimini hayvancılık yaparak sağlayan damat Musa Yaman, "Hafta sonu düğünümüz vardı. Nasip oldu, düğünümüzü yaptık, takı törenimiz geldi. Dayım Salih Dıkkıloğlu ile kuzenim Emrah Dıkkıloğlu, kendilerinden Allah razı olsun bize buzağı hediye ettiler. Çok duygulandık, gururlandık. Arkadaşlarımız ve biz, çok eğlenceli bir şekilde vakit geçirdik. Düğünümüze yoğun bir ilgi vardı. Herkesten Allah razı olsun" dedi. Hediye edilen buzağıyı merkez Elyakut köyündeki evlerine getirdiklerine söyleyen Musa Yaman, "Ben, hayvancılık işiyle uğraşıyorum. Bu da bize düğünde büyük bir sürpriz oldu. Nasip olursa köyümüze buzağıyı getirdik. Ahırımıza koyduk, besleyeceğiz, büyüteceğiz" diye konuştu. "Buzağıyı köye getirdik, gözümüz gibi bakacağız" Hediye edilen buzağıya yoğun bir ilgi olduğunu belirten Musa Yaman, "Düğünümüzde çok gururlandığım, duygulandığım, çok güzel bir andı. Dostlarımızdan, herkesten Allah razı olsun. Galiba Kastamonu’da da bir ilk oldu. Daha önce hiç buzağı hediye edilen gelin ya da damat olmamıştı. Herkes beğendi. Bende de unutulmaz bir anı bıraktı. Çok güzeldi. Buzağıyı da köye getirdik. Köyde nasip olursa besleyeceğiz, büyüteceğiz, gözümüz gibi bakacağız" şeklinde konuştu. "Buzağıyı görünce şaşırdık" Gelin Saliha Yaman ise, "Düğünde çok heyecanlıydım. Bir de o hediyeyi yani buzağıyı görünce daha bir şaşırdım. Ama bize güzel bir anı oldu. Köyümüzde buzağıyı besleyeceğiz. Hep altın ya da para takılmasına alışmışız, biz de buzağıyı görünce tabii ki şaşırdık. Hoşumuza gitti aslında bir yandan da şaşırdık, teşekkür ederiz ikisini de" ifadelerini kullandı. "Değişiklik olsun diye altın ya da para yerine buzağı hediye ettik" Yeğenine düğün hediye olarak 3 aylık buzağı veren Gazi Salih Dıkkıloğlu da, "Yeğenimin düğünü olduğu için bir ilk yapalım istedik. Bu işi düşünmüş olduk. Oğlum Emrah ile birlikte, damada buzağı hediye ettik. Kastamonu’da bir ilk oldu herhalde. Ben de Musa da aynı iş ile uğraşıyoruz, hayvancılık yapıyoruz. Dedik ki takı merasiminde bir değişiklik olsun. Altın ya da para olarak değil de tabii ki ne altına, ne de bizim hediye ettiğimiz buzağıyla bunun değeri ölçülmez. Bu bir ilk olsun dedik, değişiklik olsun diye biz, bunu oğlumla beraber karar verip yeğenime düğünde buzağı verdik. Ben çok duygulandım. Benim oğlumun da 3 ay önce düğünü oldu. İkinci bir düğünümüz de yeğenim için oldu. Bu duygu anlatılmaz. Rabbim tüm evlatlarımıza mutluluklar versin. Bu his gerçekten çok güzel. Gelenlerimizden, bütün komşularımızdan, akrabalarımızdan Allah razı olsun" dedi. Buzağının 3 aylık simental ırkı buzağı olduğunu söyleyen Salih Dıkkıloğlu, "Süt buzağısı. Daha süt içiriyoruz, damat da düğünde buzağının sütünü içirdi. Yeğenime bir ömür boyu mutlular diyorum. Allah bir yastıkta kocatsın inşallah" diye konuştu.
Düğünde gelin ve damada ilginç takı: Buzağı hediye ettiler
09 Eylül 2025 Salı - 13:53 Düğünde gelin ve damada ilginç takı: Buzağı hediye ettiler Kastamonu’da bir düğün merasiminde takı töreni sırasında gelin ve damada buzağı hediye edildi. Damat ve gelin, düğün takısı olarak hediye edilen buzağıyı biberonla besledi. Kastamonu’da il merkezinde ikamet eden Saliha Yaman ve Musa Yaman çifti, düzenlenen düğün töreniyle dünya evine girdi. Damat Musa Yaman’ın dayısı Gazi Salih Dıkkıloğlu ile kuzeni Emrah Dıkkıloğlu, takı töreninde çifte 3 aylık simental ırkı buzağı hediye etti. Gelin Saliha Yaman ve Damat Musa Yaman, kendilerine düğün hediyesi olarak verilen buzağıyı biberonla besleyerek süt içirdi. "Buzağı bize büyük bir sürpriz oldu" Geçimini hayvancılık yaparak sağlayan damat Musa Yaman, "Hafta sonu düğünümüz vardı. Nasip oldu, düğünümüzü yaptık, takı törenimiz geldi. Dayım Salih Dıkkıloğlu ile kuzenim Emrah Dıkkıloğlu, kendilerinden Allah razı olsun bize buzağı hediye ettiler. Çok duygulandık, gururlandık. Arkadaşlarımız ve biz, çok eğlenceli bir şekilde vakit geçirdik. Düğünümüze yoğun bir ilgi vardı. Herkesten Allah razı olsun" dedi. Hediye edilen buzağıyı Merkez Elyakut köyündeki evlerine getirdiklerine söyleyen Musa Yaman, "Ben, hayvancılık işiyle uğraşıyorum. Bu da bize düğünde büyük bir sürpriz oldu. Nasip olursa köyümüze buzağıyı getirdik. Ahırımıza koyduk, besleyeceğiz, büyüteceğiz" diye konuştu. "Buzağıyı köye getirdik, gözümüz gibi bakacağız" Dayısı Salih ile oğlu Emrah Dıkkıloğlu’nun kendisine hediye ettiği buzağıdan dolayı mutlu olduğunu belirten Musa Yaman, "Düğünümüzde çok gururlandığım, Allah razı olsun, çok duygulandım, çok güzel bir andı. Dostlarımızdan, herkesten Allah razı olsun. Ben de farklı bir duygu hissettim. Galiba Kastamonu’da da bir ilk oldu. Daha önce hiç buzağı hediye edilen gelin ya da damat olmamıştı. Çok duygulandık, çok güzeldi. Herkes beğendi. Çok yoğun bir ilgi vardı. Bende de unutulmaz bir anı bıraktı. Çok güzeldi. Buzağıyı da köye getirdik. Köyde nasip olursa besleyeceğiz, büyüteceğiz, gözümüz gibi bakacağız" şeklinde konuştu. "Buzağıyı görünce şaşırdık" Gelin Saliha Yaman ise, "Düğünde çok heyecanlıydım. Bir de o hediyeyi yani buzağıyı görünce daha bir şaşırdım. Ama bize güzel bir anı oldu. Köyümüzde buzağıyı besleyeceğiz. Hep altın ya da para takılmasına alışmışız, bizde buzağıyı görünce tabii ki şaşırdık. Hem hoşumuza gitti aslında bir yandan da hem de şaşırdık, teşekkür ederiz ikisini de" ifadelerini kullandı. "Değişiklik olsun diye altın ya da para yerine buzağı hediye ettik" Yeğenine düğün hediye olarak 3 aylık buzağı veren Gazi Salih Dıkkıloğlu da, "Yeğenimin düğünü olduğu için bir ilk yapalım istedik. Bu işi düşünmüş olduk. Oğlum Emrah ile birlikte, damada buzağı hediye ettik. Kastamonu’da bir ilk oldu herhalde. Bende Musa’da aynı iş ile uğraşıyoruz, hayvancılık yapıyoruz. Dedik ki takı merasiminde bir değişiklik olsun. Altın ya da para olarak değil de tabii ki ne altına, ne de bizim hediye ettiğimiz buzağıyla bunun değeri ölçülmez. Bu bir ilk olsun dedik, değişiklik olsun diye biz, bunu oğlumla beraber karar verip yeğenime düğünde buzağı verdik. Ben çok duygulandım. Benim oğlumun da 3 ay önce düğünü oldu. İkinci bir düğünümüzde yeğenim için oldu. Bu duygu anlatılmaz. Allah rabbim tüm evlatlarımıza mutluluklar versin. Bu his gerçekten çok güzel bir duyguydu. Allah razı olsun. Gelenlerimizden, bütün komşularımızdan, akrabalarımızdan Allah razı olsun" dedi. Buzağının 3 aylık simental ırkı buzağı olduğunu söyleyen Salih Dıkkıloğlu, "Süt buzağısı. Daha süt içiriyoruz, damatta düğünde buzağının sütünü içirdi. Yeğenime bir ömür boyu mutlular diyorum. Allah rabbim bir yastıkta kocatsın inşallah" diye konuştu.