Yerel Haberler
Kastamonu
Emekli polis, ahşap hat sanatıyla evini adeta müzeye çevirdi 20 Aralık 2025 Cumartesi - 13:51:01 Bomba imha uzmanı olarak görev yaptığı polislik mesleğinden emekli olduktan sonra ahşap hat sanatıyla uğraşmaya başlayan Şaban Meşeoğlu, yaptığı eserleriyle adeta evini müzeye dönüştürdü. Meşeoğlu en büyük hayalinin Kayı sancağını işlediği ahşap tabloyu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hediye etmek olduğunu söyledi. Kastamonu’nun İhsangazi ilçesine bağlı Embiya köyünde yaşayan 73 yaşındaki emekli polis Şaban Meşeoğlu, 1993 yılında emekli olduktan sonra gittiği Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli Türbesi’nde Arapça "Allah" yazılı levhadan etkilenerek ahşap oyma sanatına yöneldi. Uzun yıllar bomba imha uzmanı olarak görev yapan Meşeoğlu, emekliliğini adeta ahşap oyma sanatına adadı. Hat sanatını ahşaba işleyen ve ahşap oyarak çeşitli kabartmalar yapan Meşeoğlu, yıllar içinde yaptığı eserleriyle evini adeta bir müzeye dönüştürdü. Yaşlılığı sebebiyle sanatına devam edemeyen Meşeoğlu, en büyük hayalinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Kayı sancağını işlediği ahşap tabloyu hediye etmek oluğunu söyledi. Türkiye’yi yağtığı SİHA’larla gururlandırdığı için BAYKAR Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar’a, kargo ile çift başlı kartal figürü işlemeli tablo gönderdiğini kaydeden Meşeoğlu, tablonun Selçuk Bayraktar’a ulaşıp ulaşmadığını çok merak ettiğini ifade etti. "Evimi müze haline getirdim" Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli’nin türbesindeki hatların kendisine ilham olduğunu söyleyen Meşeoğlu, "Türbede baktım camekan içerisinde üçgen şeklinde bir yazı var, kufi şeklinde yazıyor. Öğrendim ki kenarlarda Muhammed, ortada Allah yazıyor. Ben, Sezai Karakoç’un şiirleriyle büyüdüm, şiirlerinde, ’kuşların yuvasına hak yol İslam yazacağız’ der. ’Bu üçgen bizim kültürümüzde yok, sen nereden buldun’ diyenler oldu. Ben, bu yazıyı 5 sene cebimde gezdirdim. En son sanayiye gittim, 7 levha yaptım. Öbür sene 20 levha yaptım. Benim ahşap oymada az çok bir becerim var. Hatta çocukluğumda ortaokula giderken ben bir mezarlık imalathanesinde çalıştım. O arada hilal içerisinde bozkurt resmi yaptım. Evimde 2 odanın duvarlarını oymalarla süsledim. Evimi müze haline getirdim" dedi. İsrail menşeli ürünleri yasakladığı için Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’ya da ulaşmak istediğini söyleyen Meşeoğlu, "Maduro, bizim İslam ülkelerinin yapamadığını yaptı. Hristiyan bir ülke. Amerika’dan ülkesine gelecek İsrail ürünlerini yasakladı. Filistin’e destek verdi. İslam ülkeleri bunu yapamadı. Ben ona Kastamonu’daki Şeyh Şaban-ı Veli’nin sancağını göndermek istiyorum ama benim kolum kısa. Maduro’ya ulaşmak için bana yardımcı olunursa çok sevinirim" diye konuştu. "İnsanın ruhunu rahatlatıyor" Yaptığı eserlerin büyük bir emek istediğini kaydeden Meşeoğlu, "Bu oymanın zamanı falan olmaz. Bunu gece çalışıyorsun, gündüz çalışıyorsun. Kereste sesini duymak, dinlemek, çizimlerini yapmak çok farklı bir olay. Bu olay öyle göründüğü gibi basit bir olay değil. Aşağı yukarı 15 senedir falan ben bu işlerle uğraşıyorum. Bir eseri meydana getirmek çok büyük bir olaydır. İnsanın ruhunu rahatlatır, bunlara bakmak benim için çok büyük bir olay. Güzeli seviyorum, güzel olan her şeyi seviyorum" şeklinde konuştu. "Kendisi bizlere ahşap oymasını öğretti" İhsangazi ilçesine bağlı Embiya köyünde 2018 yılında imam hatip olarak atanan Yunus Bademli ise Meşeoğlu’nun kendisine ahşap oymayı öğrettiğini belirterek, "O bizim ustamız, bir gün bana kendi atölyesini tanıtmak, yapmış olduğu eserleri göstermek istedi. Şaban amcayla bu şekilde tanışıklığımız başladı. O gün bugün bizim kendisi de acizane bizlere burada bu işi gösterdi, öğretti. Öğrendikten sonra bizim de eserlerimiz oldu. Şaban amcamla da onları Allah razı olsun, kendisinden çok ilham aldık" ifadelerini kullandı.
20 Aralık 2025 Cumartesi - 13:36 Emekli polis, ahşap hat sanatıyla evini adeta müzeye çevirdi Bomba imha uzmanı olarak görev yaptığı polislik mesleğinden emekli olduktan sonra ahşap hat sanatıyla uğraşmaya başlayan Şaban Meşeoğlu, yaptığı eserleriyle adeta evini müzeye dönüştürdü. Meşeoğlu en büyük hayalinin Kayı sancağını işlediği ahşap tabloyu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hediye etmek olduğunu söyledi. Kastamonu’nun İhsangazi ilçesine bağlı Embiya köyünde yaşayan 73 yaşındaki emekli polis Şaban Meşeoğlu, 1993 yılında emekli olduktan sonra gittiği Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli Türbesi’nde Arapça "Allah" yazılı levhadan etkilenerek ahşap oyma sanatına yöneldi. Uzun yıllar bomba imha uzmanı olarak görev yapan Meşeoğlu, emekliliğini adeta ahşap oyma sanatına adadı. Hat sanatını ahşaba işleyen ve ahşap oyarak çeşitli kabartmalar yapan Meşeoğlu, yıllar içinde yaptığı eserleriyle evini adeta bir müzeye dönüştürdü. Yaşlılığı sebebiyle sanatına devam edemeyen Meşeoğlu, en büyük hayalinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Kayı sancağını işlediği ahşap tabloyu hediye etmek oluğunu söyledi. Türkiye’yi yağtığı SİHA’larla gururlandırdığı için BAYKAR Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar’a, kargo ile çift başlı kartal figürü işlemeli tablo gönderdiğini kaydeden Meşeoğlu, tablonun Selçuk Bayraktar’a ulaşıp ulaşmadığını çok merak ettiğini ifade etti. "Evimi müze haline getirdim" Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli’nin türbesindeki hatların kendisine ilham olduğunu söyleyen Meşeoğlu, "Türbede baktım camekan içerisinde üçgen şeklinde bir yazı var, kufi şeklinde yazıyor. Öğrendim ki kenarlarda Muhammed, ortada Allah yazıyor. Ben, Sezai Karakoç’un şiirleriyle büyüdüm, şiirlerinde, ‘kuşların yuvasına hak yol İslam yazacağız’ der. ’Bu üçgen bizim kültürümüzde yok, sen nereden buldun’ diyenler oldu. Ben, bu yazıyı 5 sene cebimde gezdirdim. En son sanayiye gittim, 7 levha yaptım. Öbür sene 20 levha yaptım. Benim ahşap oymada az çok bir becerim var. Hatta çocukluğumda ortaokula giderken ben bir mezarlık imalathanesinde çalıştım. O arada hilal içerisinde bozkurt resmi yaptım. Evimde 2 odanın duvarlarını oymalarla süsledim. Evimi müze haline getirdim" dedi. İsrail menşeli ürünleri yasakladığı için Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’ya da ulaşmak istediğini söyleyen Meşeoğlu, "Maduro, bizim İslam ülkelerinin yapamadığını yaptı. Hristiyan bir ülke. Amerika’dan ülkesine gelecek İsrail ürünlerini yasakladı. Filistin’e destek verdi. İslam ülkeleri bunu yapamadı. Ben ona Kastamonu’daki Şeyh Şaban-ı Veli’nin sancağını göndermek istiyorum ama benim kolum kısa. Maduro’ya ulaşmak için bana yardımcı olunursa çok sevinirim" diye konuştu. "İnsanın ruhunu rahatlatıyor" Yaptığı eserlerin büyük bir emek istediğini kaydeden Meşeoğlu, "Bu oymanın zamanı falan olmaz. Bunu gece çalışıyorsun, gündüz çalışıyorsun. Kereste sesini duymak, dinlemek, çizimlerini yapmak çok farklı bir olay. Bu olay öyle göründüğü gibi basit bir olay değil. Aşağı yukarı 15 senedir falan ben bu işlerle uğraşıyorum. Bir eseri meydana getirmek çok büyük bir olaydır. İnsanın ruhunu rahatlatır, bunlara bakmak benim için çok büyük bir olay. Güzeli seviyorum, güzel olan her şeyi seviyorum" şeklinde konuştu. "Kendisi bizlere ahşap oymasını öğretti" İhsangazi ilçesine bağlı Embiya köyünde 2018 yılında imam hatip olarak atanan Yunus Bademli ise Meşeoğlu’nun kendisine ahşap oymayı öğrettiğini belirterek, "O bizim ustamız, bir gün bana kendi atölyesini tanıtmak, yapmış olduğu eserleri göstermek istedi. Şaban amcayla bu şekilde tanışıklığımız başladı. O gün bugün bizim kendisi de acizane bizlere burada bu işi gösterdi, öğretti. Öğrendikten sonra bizim de eserlerimiz oldu. Şaban amcamla da onları Allah razı olsun, kendisinden çok ilham aldık" ifadeleri kullandı. (Vİ-MK-
19 Aralık 2025 Cuma - 18:35 Domuz avı sırasında komşusunu öldüren sanığa 3 yıl 4 hapis cezası Kastamonu’da domuz avı sırasında komşusunun ölümüne sebebiyet verdiği gerekçesiyle yargılanan sanıklardan biri beraat ederken, diğeri 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Olay, 18 Eylül 2023 tarihinde Kastamonu’nun Merkez ilçesine bağlı Kaşçılar köyünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, İsmail Göloğlu, komşusu O.D. ve B.K. ile birlikte gece saatlerinde tarlada ekili mahsulleri korumak için domuz avına çıktı. Av sırasında İsmail Göloğlu, O.D.’nin silahından çıkan kurşunun isabet etmesi sonucu ağır yaralandı. Sağlık ekiplerince Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan İsmail Göloğlu, burada yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Kastamonu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma çerçevesinde, O.D. ile B.K. hakkında Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde "taksirle ölüme neden olma" suçundan dava açıldı. Açılan davanın karar duruşması görüldü. Duruşmaya olayda hayatını kaybeden İsmail Göloğlu’nun yakınları ve avukatlar katıldı. İsmail Göloğlu’nun ailesi mütalaayı kabul etmedikleri, sanıkların en ağır şekilde cezalandırılmasını talep edildi. Göloğlu ailesinin avukatı ise, "Dosya kapsamı, olayın oluş şekli, sanıkların davranışları, çelişkili beyanları ve olay sonrası tutumları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, olayın taksirle değil, kasten ve tasarlayarak gerçekleştirilmiş bir öldürme fiili olduğu açıkça ortadadır" diyerek sanıkların bu suçlardan cezalandırılmasını talep etti. Sanıkların avukatları ise müvekkillerinin beraatlarını istedi. Mahkeme heyeti, sanık O.D.’yi ’bilinçli taksirle adam öldürme’ suçundan 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırırken, B.K.’nin ise beraatına karar verdi.
Kastamonu’da düzenlenen at yarışlarına yoğun ilgi
17 Ağustos 2025 Pazar - 20:03 Kastamonu’da düzenlenen at yarışlarına yoğun ilgi Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde düzenlenen 35. Uluslarası Kültür ve Sarımsak Festivali çerçevesinde gerçekleştirilen at yarışları vatandaşlardan yoğun ilgi gördü. Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde, Taşköprü Belediyesi’nce gerçekleştirilen 35. Uluslarası Kültür ve Sarımsak Festivali dördüncü gününde devam ediyor. Festival çerçevesinde at yarışları gerçekleştirildi. Kabayazı mevkiindeki pistte düzenlenen at yarışları, rahvan, safkan Arap atı yarışları ve safkan İngiliz atı yarışları kategorilerinde gerçekleştirildi. Türkiye’nin farklı şehirlerinden ve yabancı ülkelerden gelen atların ve at sahiplerinin katıldığı yarışlara vatandaşlar da yoğun ilgi gösterdi. Alanı dolduran binlerce vatandaş, at yarışlarını büyük ilgiyle izledi. Yarışlarda dereceye giren at sahipleri ve jokeylere para ödülü ve kupa verildi. Törende konuşan Taşköprü Belediye Başkanı Hüseyin Arslan, "35.’sini düzenlemiş olduğumuz Taşköprü Kültür ve Sarımsak Festivali çerçevesinde ata sporumuz olan at yarışı programını başlatmış bulunuyoruz. Bütün katılımcılara ve yarış için burada olan kardeşlerimize teşekkür ediyorum. Allah kaza bela vermesin, atlarımızın ayakları düz bassın. Festivaller kardeşliği, kültür alışverişini, kaynaşmayı ve geleneklerimizi sürdürme açısından da çok önemli. Biz de bu festivali 35 yıl önce başlatan o günün belediye başkanı ve kaymakamı ile bugüne kadar sürdüren, ilçemize hizmette bulunan tüm belediye başkanları ve siyasilere teşekkür ediyorum. Türkiye’de belli ekonomik kurallar var. Dolayısıyla festivalimizi tasarruf tedbirlerine göre de düzenliyoruz. İlçemizden ve ilçe dışından sponsorlarımızın çok önemli destekleri oldu. Onlara da çok teşekkür ediyorum" dedi. Taşköprü Kaymakamı Abdullah Demirbağ da vatandaşlara yoğun ilgisinden dolayı teşekkür ederek, "Festivaller, eğlenceler, bayramlar, düğünler toplumumuzu bir araya getiren, birlik ve beraberliğe vesile olan önemli anlardır. Bu anlarda gösterdiğimiz refleks, toplumumuzun, ilçemizin geleceği için çok büyük önem arz etmektedir. Uzaktan, yakından gelip sıcağın altında bu etkinliklere katıldığınız için teşekkür ediyorum" diye konuştu.
6 farklı ülkeden gelen genç kadınlar sarımsak festivalinin en güzeli seçilebilmek için yarıştı
17 Ağustos 2025 Pazar - 09:05 6 farklı ülkeden gelen genç kadınlar sarımsak festivalinin en güzeli seçilebilmek için yarıştı Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde düzenlenen Uluslararası Taşköprü Kültür ve Sarımsak Festivali’nde düzenlenen yarışmada, 6 farklı ülkeden gelen yöresel kıyafetli kadınlar, güzellikleriyle yarıştı. Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde, Taşköprü Belediyesince bu yıl 35’incisi düzenlenen Uluslararası Taşköprü Kültür ve SarımsakFestivali renkli görüntülere sahne olmaya devam ediyor. Festival kapsamında Türkiye ile Meksika, Ukrayna, Yunanistan, Polonya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden gelen dans ekipleri gösterileriyle festival alanını dolduran vatandaşları hayran bıraktı. Gösterilerin ardından tüm ülkelerin dansçıları bir arada erik dalı oynadı. Belediye Başkanı Hüseyin Arslan ve farklı ülkelerin büyük elçileri ve konsolosların da birlikte erik dalı oynaması renkli görüntülere sahne oldu. Festivalin en güzeli olabilmek için yarıştılar Festival çerçevesinde yöresel kıyafetli güzellik yarışması düzenlendi. Türkiye, Meksika, Ukrayna, Yunanistan, Polonya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden gelen genç kadınlar ülkelerinin yöresel kıyafetleriyle birinci olabilmek için yarıştı. Tiyatro ve sinama oyuncusu Halil Ergün’ün de arasında olduğu jüri, en güzel yarışmacıyı seçmek için ter döktü. Podyuma çıkan 13 genç kadın, hem kıyafetleri hem de güzellikleriyle birinci olabilmek için yarıştı. Yarışmacılar, ülkelerinin yöresel oyunlarını da podyumda sahneledi. Yarışmada Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden gelen Indiana Codreaunu Pompeiopolis güzeli, Polanya’dan gelen Oliwia Jazdzewska sarımsak güzeli, en çok puanı alan Ukraynalı Khrystyna Khryshchuk ise Taşköprü festival güzeli oldu. Güzellere Belediye Başkanı Hüseyin Arslan tarafından sarımsaktan yapılan taçlar takıldı. "Farklı kültürlerin kaynaşmasını hedefliyoruz" Yarışmanın ardından İHA muhabirine konuşan Taşköprü Belediye Başkanı Hüseyin Arslan, "Bugün festivalin üçüncü günü. Bugün güzellik yarışmamızı yaptığımız bir anı yaşıyoruz. Bugün Pompeiopolis güzeli, sarımsak güzeli ve festival güzeli seçildi. Yarışmaya katılanlara teşekkür ediyorum. Gerçekten çok renkli anlar. Festivalde toplumların kültürlerini yaşatmak, farklı kültürlerin kaynaşmasını hedefliyoruz. Bu anlamda güzel mesafe aldık. Güzel bir festival geçiriyoruz. Çok yoğun. Konserler, stant ziyaretleri ve meydanda düzenlediğimiz etkinlikler yoğun ilgi görüyor. Taşköprülüler çok memnun. İnşallah festivali en iyi şekilde tamamlarız diye düşünüyorum. Tüm hemşehrilerime, il dışından gelen bütün misafirlere ve tüm sponsorlarımıza teşekkür ediyorum" dedi. "Bu şehri seviyorum ve umarım buraya tekrar dönerim" Yarışmada en çok puanı alarak Taşköprü festival güzeli seçilen Ukraynalı Khrystyna Khryshchuk ise çok mutlu olduğunu ve Kastamonu ile Taşköprü’yü çok sevdiğini belirterek, "Bu şehri seviyorum ve umarım buraya tekrar dönerim. Bu şehri sevdim ,çünkü burada çok güzel bir kültür var ve burası Ukrayna’daki gibi değil" diye konuştu.
Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı’dan vatandaşlara çağrı
15 Ağustos 2025 Cuma - 19:48 Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı’dan vatandaşlara çağrı Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde düzenlenen 35. Uluslarası Taşköprü Kültür ve Sarımsak Festivali’ne katıldı. Festivalde vatandaşlara orman yangınlarıyla ilgili çağrıda bulunan Bakan Yumaklı, "15 Ekim 2025 tarihine kadar kapalı alanların dışında herhangi bir şekilde ateş yakılmaması ya da bir ateşe sebep olabilecek bir faaliyette bulunulmamasını özellikle istirham ediyorum" dedi. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde gerçekleştirilen 35. Uluslarası Taşköprü Kültür ve Sarımsak Festivali’ne katıldı. Halk oyunu gösterileriyle başlayan festivale Bakan Yumaklı’nın yanı sıra, Kastamonu Valisi Meftun Dallı, AK Parti Kastamonu milletvekilleri Fatma Serap Ekmekci ve Halil Uluay, Taşköprü Kaymakamı Abdullah Demirbağ, Taşköprü Belediye Başkanı Hüseyin Arslan, protokol üyeleri ve vatandaşlar katıldı. Festivalde üreticiler tarafından yetiştirilen en iyi Taşköprü sarımsakları jüri tarafından belirlendi. İlk üçe giren sarımsakların üreticilerine Bakan Yumaklı ve Vali Meftun Dallı tarafından sertifikaları ve ödülleri takdim edildi. Sınavlarda dereceye giren öğrencilere de bisiklet hediye edildi. "Sarımsağımız dünyadaki benzerleri arasında en kalitelisidir" Törende konuşan Taşköprü Belediye Başkanı Hüseyin Arslan, "Çiftçimizin ‘beyaz altın’ diyerek taçlandırdığı sarımsağımız, dünyadaki benzerleri arasında en kalitelisidir. Bu nedenle Taşköprü Belediyesi tarafından 35 yıldır adına Türkiye’de tek olan sarımsak festivali düzenlenmektedir. Bilimsel açıdan her türlü değeri ispatlanmış olan ve adına festivaller düzenlediğimiz beyaz altın sarımsağımız, dünyada hak ettiği yeri kazanması noktasında önemli mesafe almıştır" dedi. Milletvekilleri Fatma Serap Ekmekci ve Halil Uluay da Taşköprü sarımsağının önemine dikkat çekerek, Kastamonu’da tarımsal üretime katkı sağlamak için Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yapılan projeler için teşekkür etti. "Taşköprü sarımsağı çok önemli bir ürün" Taşköprü sarımsağının Türkiye sınırlarını aşmış bir üne sahip olduğunu dile getiren Bakan Yumaklı, "Taşköprü sarımsağı ünü artık sadece Türkiye’de değil, Türkiye’nin sınırlarına taşmış çok önemli bir ürün. Sadece herhangi bir tarım ürünü değil. Birçok alanda, birçok sektörde kullanılabilecek çok çok kıymetli bir ürün. Elbette bu ürünün tanıtılması için sadece ürünün kendisinin değerli olması yeterli değil. Aynı zamanda bunu hem il sınırlarına, hem ülke sınırlarına, hem de ülke sınırlarının dışına taşımak gerekir. Dolayısıyla bu manada 35 yıldır bir festival havasında bu tanıtımın zirveye ulaşması elbette çok çok önemli. Onun da payı var. 35 yıl önce kim düşünmüşse, bugüne kadar kimler bu etkinliği planlamış, yönetmiş, uygulamışsa hepsine canı gönülden teşekkür ediyorum" diye konuştu. "Küçücük bir dikkatsizliğin sonuçlarını dikkate alırsak bütün bunların hiçbirisini yaşamamıza gerek kalmaz" Tarımın dünyada çok stratejik bir konuma geldiğini ifade eden Yumaklı, "Ancak tarımsal üretimin hem küresel ısınma hem de iklim değişikliği bağlamında sektörün çok önemli bir şekilde dış etkenlerden fazlasıyla etkilendiğini söylemek mümkün. Bizler de biraz önce değerli kardeşim söyledi. 1 Haziran’dan bugüne kadar, hatta buraya gelmeden önce telefonla takip ettiğimiz maalesef yangınlar serisiyle uğraşıyoruz. Yıl başından bu zamana kadar tam 5 bin yangınla mücadele ettik. Bugünküleri saymıyorum. Havanın sıcak olması, nemin düşük olması, rüzgarın yüksek olması, küçücük bir dikkatsizlikle, bir kıvılcımla gözümüz gibi baktığımız o 20 yıllar, 30 yıllar, 50 yıllar, 100 yıllarda yetişmiş olan güzelim ağaçların ve o ağaçları mesken edinen o ormanları mesken edinen yaban hayatını teşkil eden bütün hayvanların birdenbire yok olmasına maalesef sebep olabilecek bir potansiyele sahip. Yani en küçük bir kıvılcım yeşil vatanımızı tehdit eder konumda. Orman kahramanlarımız elbette orman yangınlarıyla can siperane bir şekilde mücadele ediyorlar. Bu uğurda yeşil vatanı koruma adına feda-i can eden de kardeşlerimiz oldu. Ben bugüne kadar yeşil vatan savunması için canını feda eden bu kardeşlerimize Cenab-ı Hak’tan rahmetler diliyorum. Ailelerine sabırlar diliyorum. Camiamıza, orman teşkilatımıza başsağlığı diliyorum. İnşallah onların bu mirasını bizlere emanetini en iyi bir şekilde korumak için gayret edeceğiz. Ama buradan müsaadenizle Taşköprü’den bütün Türkiye’ye seslenelim. Eğer biz o küçücük bir dikkatsizliğin sonuçlarını dikkate alırsak bütün bunların hiçbirisini yaşamamıza gerek kalmaz. O yüzden bir sigara izmariti, yol kenarında yakılan bir ateş, pikniğe gittiğimizde kontrolsüz bir şekilde etrafa bırakılan ateş artıkları ve daha birçok konu maalesef ki bizlerin bu manadaki dikkatine ihtiyaç duyuyor. O yüzden ben bütün vatandaşlarımıza, tekraren 15 Ekim 2025 tarihine kadar, kapalı alanların dışında herhangi bir şekilde ateş yakılmaması ya da bir ateşe sebep olabilecek bir faaliyette bulunulmamasını özellikle istirham ediyorum. Bu bir kaynak makinasından çıkan bir kıvılcım olabilir ya da başka bir şey olabilir. Bu dikkati gösterirsek hem ülkemizin kaynaklarını korumuş olacağız hem de yeşil vatanımızı mesken edinen o masum canlıların varlığını yok edecek o ortamı kaldırmış olacağız" şeklinde konuştu. "Bugün dünyanın bütün ülkelerinde su konusu ilk üç öncelikli maddenin içerisine girmiş durumda" ifadelerine yer veren Yumaklı, "Biz de bugün her zaman yaptığımız gibi memleketimizin her köşesinde su ve sulama yatırımları zincirine bir tanesini ekledik. 1 milyar 146 milyon liralık bir yatırımla Obrucak Barajı’nı Kastamonu tarımına can suyu olacak, bereket getirecek bir yatırım olarak açmış olduk. Kastamonu’muzun doğal güzellikleriyle birlikte aynı zamanda selin de, taşkınların da ve benzeri afetlerin de engelleyicisi olacak bu yatırımın bütün Kastamonu’muza, Taşköprü’müze hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Devlet Su İşleri olarak sadece Kastamonu’da değil, Türkiye’mizin dört bir tarafında dere ıslahlarından sulama projelerine, içme suyundan çok daha büyük devasa barajlara, enerji üretebilecek yapılara kadar birçok yatırımı gerçekleştiriyoruz. Amacımız şehirlerimizi hem tarımsal üretim anlamında hem de diğer konularda güçlü ve bu yatırımların sonuçlarında ekonomik olarak kalkınmasını sağlamak. Değerli kardeşlerim, bizler geleceğe yönelik hedeflerimizi Türkiye yüzyılı perspektifine uygun bir şekilde yapıyoruz. Bu hedeflerin en önemlilerinden bir tanesi de elbette tarım ve orman başlığı. Cumhurbaşkanımız bunu ‘güçlü Türkiye’nin yolu güçlü tarımdan geçer diyerekW ifade etti. Bizler de bu vizyon doğrultusunda çalışmalarımıza devam ediyoruz. Elbette Kastamonu’da verimli toprakları ve kendisine has iklimiyle bölgemizin önemli tarımsal üretimini yapan şehirlerimizden birisi. Kastamonu’da 25 bin 000 kardeşimiz tarımsal üretim yapıyor. Onların emeklerinin, gayretlerinin hem ekonomik olarak hem de kalkınmaya olan katkısı olarak geliştirmek bizim başlıca görevimiz. Tabii ki 23 yılda Kastamonu’ya hangi yatırımları yaptıki bunlardan müsaadenizle birkaç tanesine vurgu yapmak istiyorum. Kastamonu’ya tarım, orman ve su alanında son 23 yılda yaptığımız yatırımların bugünkü tutarı 40.3 milyar lira. Su ve sulama tesisleri 137 adet ve hizmetesunduğumuz sulama tesisleriyle birlikte 207 bin dekaralanın sulanması sağlanacak inşallah" ifadelerini kullandı. "Bugüne kadar Kastamonu’da 16 bin 421 projeyi desteklemişiz" Taşköprü sarımsağı için talep edilen soğuk hava deposu için ellerinden geleni yapacaklarını vurgulayan Yumaklı, Kastamonu’da yapılan yatırımlarla ilgili bilgiler vererek, "Kastamonu bir orman şehri. Dolayısıyla ormanla alakalı buradan geçimini temin eden kardeşlerimize de ORKÖY kredileriyle destek olmaya devam ediyoruz. Bugüne kadar 16 bin 421 projeyi desteklemişiz. Yine tarımsal üretim alanlarının korunması amacıyla da dört ovamızı yani 250 bin dekarı koruma altına aldık. Bir önemli konuyu da bahsetmek istiyorum ki hakikaten son dönemde yine bu iklim değişikliğine ve küresel ısınmaya vurgu yapacağım ama küresel ısınma denince hepimizin aklına hava sıcaklığının artışı geliyor. Malumunuz hem Şubat ayında hem de Nisan ayında bir zirai don meselesi oldu. Daha sonrasında da kuraklığı yaşadık. Bunun etkilerini şu an için bizim tarımsal üretimimize ve gıda arz güvenliğimize büyük bir etkisi olmamakla beraber bunun başka bir yönü var. O da şu; bütün bir sene boyunca emeğinizin karşılığını alacağınız bir anda herhangi bir hava olayı, meteorolojik bir olay sizin bütün emeğinizi yok etme potansiyeline sahip. Ne yapacağız o zaman? Tarımsal sigorta yapacağız. Yani TARSİM’i yapacağız. Bu konuda da buradan bütün üreticilerimize emeklerinin zayi olmaması için tarım sigortası yaptırmaları konusunda istirhamda bulunuyorum. 2006 yılından bu yana Kastamonu’da 230.000 poliçe düzenlenmiş. Yaklaşık 316 milyon lira da hasar ödemesi, prim desteği verilmiş, 258 milyon lira da hasar desteği veya hasar ödemesi yapılmış. Ancak toplamdaki üretime baktığımızda bu rakamlar çok az. Dolayısıyla bütün üretici kardeşlerime sarımsak özelinde söyleyelim. Siz bunu bütün ürünler için alın. Emeğinizin zayi olmaması için lütfen ama lütfen tarımsal sigortayı yaptırın. Tabibütün bunlar sabaha kadar sayabilirim ama sonuç itibariyle son 23 yılda Kastamonu’nun bu anlamdaki gelirini yani tarımdan elde edilen gelirini 23 buçuk kat arttırmış ve 14.2 milyar liraya yükseltmiş durumda. Biraz önce ORKÖY kredilerinden bahsettim. ORKÖY faaliyetleri içinde bu yıl 2.7 milyar liralık bir bütçe ayırdık. İnşallah Kastamonu’daki bütün paydaşlarımızla bu projeleri birlikte gerçekleştirmiş olacağız. Bu yıl 221 kilometrelik orman yolu tamamlamış olacağız inşallah. 250 kilometrenin üst yapı ve onarım çalışmalarını bitirmiş olacağız. Tabitoplamında baktığımız zaman yeter mi yetmez. Kastamonu için yapacağımız daha çok iş, daha çok proje var. Birçok ürünün yetiştiği bu bereketli topraklara inşallah bugün açılışını yaptığımız ObrucakBarajı’nın sulama projesini de tamamlayarak inşallah bereketi hep birlikte kazanmayı getirmiş olacağız" dedi. Taşköprü sarımsağının Türkiye’deki üretimin yüzde 22’sini karşıladığını dile getiren Yumaklı, şu ifadelere yer verdi: "Sarımsakta Kastamonu’nun yeri tartışılmaz. Bunu geçiyorum ama kuru sarımsağın yüzde 22’sini Kastamonu’da ürettiğimizi belirtmek istiyorum. Dolayısıyla yaklaşık 27 bin 500 tonluk kuru sarımsak üretimiyle Türkiye’de birinci, toplam sarımsak üretiminde de ikinci sırada. Ben buradaki bütün üreticilerimizi tebrik ediyorum."
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı:
15 Ağustos 2025 Cuma - 17:09 Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı: Kastamonu’da yapılan Obrucak Barajı’nım açılış töreninde konuşan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "Yılbaşından itibaren yaklaşık 5 binden fazla yangına müdahale ettik" dedi. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde inşa edilen 30 milyon metreküp kapasiteli Obrucak Barajı’nın açılış törenine katıldı. Bölgedeki sulama ihtiyacını giderecek olqn barajın açılış töreninde Kastamonu Valisi Meftun Dallı, AK Parti Kastamonu milletvekilleri Fatma Serap Ekmekci, Halil Uluay, Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürü Mehmet Akif Balta, protokol üyeleri siyasi parti temsilcileri ve vatandaşlar hazır bulundu. Törende konuşan Vali Meftun Dallı, suyun öneminin en belirgin şekilde ortaya çıktığı bu günlerde, Obrucak Barajı’nın yapımında emeği geçenlere teşekkür etmek istediğini ifade etti. AK Parti Kastamonu milletvekilleri Fatma Serap Ekmekci, Halil Uluay da yapılan barajın bölgedeki tarımsal sulama için büyük öneme sahip olduğunu dile getirdi. "Yılbaşından itibaren yaklaşık 5 binden fazla yangına müdahale ettik" Törende konuşan Bakan Yumaklı, orman yangınları ve iklim değişikliğinin etkilerine değinerek, "Hepimizin malumu tarım sektörü, özellikle gıda arz güvenliği bağlamında artık bütün ülkeler için bir milli güvenlik meselesi. Ama sadece bu konunun, bu bağlamda irdelenmesi değil, aynı zamanda küresel ısınmanın, iklim değişikliğinin gıda arz güvenliğini ne kadar zorladığını, ne kadar farklı sınamalarla yüz yüze, karşı karşıya bıraktığı da bir gerçek. Bunun en önemli yansıması kamuoyunun da çok yakından takip ettiği üzere orman yangınları. 1 Haziran’dan bu yana orman yangınlarıyla çok ciddi bir mücadele içerisindeyiz. Yılbaşından itibaren yaklaşık 5 binden fazla yangına müdahale ettik. Havanın sıcak olması, nemin düşük olması, rüzgarın çok şiddetli olması, orman yangınlarının ya da orman yangınlarına sebep olacak herhangi bir yangının orman dışı da olsa başlangıcına sebep olması, buna ortam hazırlaması açısından son derece kritik. Bunu her seferinde farklı ortamlarda, farklı platformlarda ifade ediyoruz. Dikkatsizce sebep olunabilecek bir kıvılcım, koskocaman bir ekosistemi binlerce dönümü ve orada yaşayan bütün canlıları yok etmek için maalesef yeterli bir gerekçe oluşturabiliyor. Orman kahramanları kardeşlerim var. Onlara destek olan sivil toplum kuruluşları var. Farklı kurum ve kuruluşlar var. O bölgelerde yaşayan vatandaşlarımız var. Onlara buradan sizlerin huzurunda tekraren teşekkür etmek istiyorum. Bu arada şehitlerimiz oldu. Onları da rahmetle ve minnetle anıyorum. Yeşil vatanın savunması için kendilerini fedae ettiler. Bizlerin onların bıraktığı, onların bize emanet ettiği yeşil vatanı aynı şekilde savunmak gibi bir yükümlülüğümüz var. İnşallah var gücümüzle de savunmaya devam edeceğiz" dedi. "Küresel ısınmanın, iklim değişikliğinin getirdiği bir başka kritik konu da su" ifadelerine yer veren Yumaklı, "Bu nedenledir ki su ve sulama yatırımlarına çok büyük önem veriyoruz. Türkiye gibi devlet aklının bu manada çalıştığı ve mutlaka çok kritik zamanların gelmesine dönük yatırımların hayati olduğunun fark edildiği ve bunların planlandığı bir dönemde, suyun her damlasına ihtiyacımız olan bugünlerin o yatırımlar sayesinde bize bir nebze sağladığı rahatlık var elbette. Ancak onlarca farklı disiplinden arkadaşımızla başta Devlet Su İşleri olmak üzere tarımsal üretimimizi, ormanlarımızı ve suyumuzu yönetiyoruz. Türkiye’nin Akdeniz havzasında olan bir ülke olmasıyla küresel iklim değişikliğinden çok daha fazla etkileneceğinin bir kez daha altını çizmek istiyorum. Artan kuraklıkların, yangınların, taşkınların, afetlerin ve ekosistem kayıplarının son derece yıkıcı bir iklim kriziyle bütün dünyayı ve özelinde de bizim ülkemizi karşı karşıya bırakması potansiyelinin yüksek olduğunun hepimizin farkında olmamız gerekir. Tabii artan nüfus, sanayileşme, kentleşme, bu tür beşeri konularda zaten zorlu geçecek, bundan sonraki dönemi daha da zorlaştırma potansiyeline sahip. İklim değişikliğinin su kaynaklarımıza olan etkisini bizler Tarım Orman Bakanlığı olarak 100 yıllık projeksiyonlarla ortaya koyuyoruz. Havzalarımızdaki su varlığımızı buna göre yönetiyoruz. Ancak ifade etmem gerekir ki bu 100 yıllık projeksiyonlarda eğer her damlasına gözümüz gibi bakıp tasarruflu, verimli gerçekleştirmezsek, büyük bir problemle karşı karşıya kalmamız aşikar. Dolayısıyla bizim su kaynaklarımızı verimli ve tasarruflu kullanmaktan başka hiçbir çıkar yolumuz yok. Dolayısıyla modern sulama sistemlerini yaygınlaştırmak, tarım arazilerinden en yüksek verimi alabilmek için tarla içi sistemler de dahil olmak üzere bunları gerçekleştirmek, toplulaştırma çalışmaları, bugün burada açılışını yaptığımız ve bundan sonra da yapmaya devam edeceğimiz depolama tesisleri, bunlara bağlı olan hem içme suları hem de sulama sistemleri bundan sonraki dönemde zamanla yarışacağımız konular. Bunları da ifade etmek istiyorum" diye konuştu. "11 bin su ve sulama tesisi aziz milletimizin hizmetine sunuldu" Kastamonu ve Türkiye’de sulama ile ilgili yapılan yatırımlarla ilgili bilgi veren Bakan Yumaklı, "Cumhurbaşkanımıza bizi cesaretlendirmesi, bizlere desteği sebebiyle şükranlarımı arz ediyorum. 3.4 trilyonluk yatırım, 11 bin su ve sulama tesisi aziz milletimizin hizmetine sunuldu. Tabii içme suyu tesisleri, taşkın koruma yapıları, atık su arıtma tesisleri, yeraltı barajları bütün bunların hepsi bir bütün halinde suyumuza sahip çıkmak, dolayısıyla da vatanımıza sahip çıkmak adına bizim görevimiz, mükellefiyetlerimiz. Tabii su ve sulama yatırımlarından Kastamonu’nun ne kadar pay aldığına dair de birkaç rakamı burada tekrar etmek istiyorum. 9 baraj, 8 gölet, 4 yeraltı depolamasını tamamladık ve Kastamonu’da 151 milyon metreküplük su depolama hacmine ulaştık. Yıllık ortalama enerji üretim potansiyeli 325 milyon kWh olan 12 hidroelektrik santrali inşa ettik. 207 bin dekarlık bir araziyi sulayacak 10 sulama tesisini tamamladık. Böylece bunların Kastamonu ekonomisine olan katkısı yaklaşık 2.6 milyar lira. 92 taşkın kontrol tesisini hizmete sunduk. Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür. Burada çok kıymetli belediye başkanlarımız var. Taşkın hadiselerinden en fazla etkilenen başkanlarımız, vatandaşlarımız var. Kastamonu bu manada taşkın tesisleri açısından son derece önemli bir şehir. Eğer bunları tamamlamamış olsaydık emin olun o iklim değişikliğinin lokal yakış, yağışlara dönmesi ve daha sonra da çok hızlı bir şekilde tarım alanları, şehirlerimiz, köylerimizi sular altında bırakması işten bile değildi. Eğer biz son 2 senede herhangi bir taşkın hadisesini Kastamonu’da konuşmuyorsak, işte benim bu bahsetmiş olduğum hizmete alınan taşkın tesisleri sebebiyledir. 137 tesis toplamda ve 37 milyarlık bir yatırımdan bahsediyoruz. Bugün bu hizmet halkasına çok önemli bir yatırımı açarak devam ediyoruz. Açılışını yapacağımız bu barajın, arkadaşlar söyledi tekrar edelim, 30 milyon metreküplük bir depolama hacmi var. Hem Kastamonu’nun tarımına bereket katacak hem de bölgenin kalkınmasına katkı sağlayacak. Barajın gövdesindeki dolgu malzemesinin 1 milyon metreküp olduğunu söyledi arkadaşlar. Sulama tesisinin yanında ayrıca enerji de üretecek bu baraj. Toplam maliyeti 1.2 milyar lira. Bu baraj depoladığı su ile 140 bin 860 dekarlık bir araziyi sulayacak" şeklinde konuştu. Bakan Yumaklı, Tarım ve Orman Bakanlığı olarak Kastamonu’ya yönelik yatırımların devam edeceğini ifade etti. Konuşmaların ardından dualarla barajın açılışı yapıldı.
Kastamonu Üniversitesi’nden Antakya’ya umut taşıyan köprü
15 Ağustos 2025 Cuma - 10:14 Kastamonu Üniversitesi’nden Antakya’ya umut taşıyan köprü Kastamonu Üniversitesi tarafından hazırlanan üç proje ile afetlerin yaralarını sarmaya çalışan Antakya’da çocuklara yönelik iklim krizi, doğa sevgisi ve ekolojik denge konularında çalışmalar düzenlendi. Kastamonu Üniversitesi, sanatın birleştirici gücüyle çocuklara hem umut hem de farkındalık kazandıran üç anlamlı sosyal sorumluluk projesini Hatay’ın Antakya ilçesinde hayata geçirdi. Kastamonu Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Grafik Tasarımı Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Sofya Cihan Canbolat yürütücülüğünde gerçekleştirilen "Masallarla Yeşeren Düşler: İklim ve Sanat Atölyesi", "İzini Bırak: Boya, Bas, Eğlen" ve "Düşler ve İzler: Çocukların Gözünden" Sergisi, Antakya’daki Defne Döver İlkokulu-Ortaokulu’nda çocuklarla buluştu. Kastamonu Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi desteğiyle hayata geçirilen projeler, afetlerin yaralarını sarmaya çalışan şehirde çocuklara iklim krizi, doğa sevgisi ve ekolojik denge konularında farkındalık kazandırmayı hedefledi. Atölyeler iki ayrı yaş grubunda planlandı; 6-8 yaş arası 18 öğrenci ve 9-11 yaş arası 12 öğrenci hem öğrendi hem de üretti. Etkinliklerde Dr. Öğretim Üyesi Canbolat’ın kaleme aldığı "Rüzgara Fısıldayan Küçük Yaprak" ve "Taşların Fısıldadığı Şehir: Antakya" adlı masallar, çocuklara doğa ve çevre bilincini ilham verici bir dille aktardı. Masal anlatımlarının ardından yapılan drama çalışmaları, öğrencilerin doğayla empati kurmasını sağladı. Ardından çocuklar, hissettiklerini renkli çizimlere dönüştürerek kendi özgün sanat eserlerini ortaya koydu. Atölyelerde ortaya çıkan tüm özgün çalışmalar, "Düşler ve İzler: Çocukların Gözünden" başlıklı sergiyle sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Sergi, çocukların fikirlerinin yanı sıra doğaya olan duyarlılıklarını da gözler önüne serdi. Projeye Mersin’deki Yenice Özel Eğitim Uygulama Okulu ile Hüseyin Polat Özel Eğitim Uygulama Okulu’nun kıymetli Görsel Sanatlar Öğretmeni Arzu Deniz de gönüllü olarak destek verdi. Dr. Öğretim Üyesi Sofya Cihan Canbolat, projeye katkı sunan Kastamonu Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi’ne, Kastamonu Truva Kitap & Cafe’ye, Değişim Oyuncak&Kırtasiye’ye, Yakup Ağa Çekme Helva’ya ve Çobanoğlu Çekme Helva’ya teşekkür ederek, "Bu katkılar sayesinde çocuklarla birlikte doğaya ve hayal gücüne uzanan bu yolculuğu daha güçlü kıldık" dedi.
35. Uluslararası Taşköprü Kültür ve Sarımsak Festivali başladı
14 Ağustos 2025 Perşembe - 19:42 35. Uluslararası Taşköprü Kültür ve Sarımsak Festivali başladı Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde bu yıl 35’incisi düzenlenen Uluslararası Taşköprü Kültür ve Sarımsak Festivali başladı. Türk ve yabancı halk oyunları ekiplerinin gösterileri yoğun ilgi gördü. Taşköprü Belediyesince bu yıl 35’incisi düzenlenen Uluslararası Taşköprü Kültür ve Sarımsak Festivali başladı. Festival, ilçeye adını veren tarihi köprüde kurdelenin kesilmesi ve kortej yürüyüşüyle başladı. Festivale katılan Kastamonu Valisi Meftun Dallı, Taşköprü Kaymakamı Abdullah Demirdağ, Taşköprü Belediye Başkanı Hüseyin Arslan ile çok sayıda davetli, fuar alanına kurulan stantları gezdi. Katılımcılar daha sonra Süleyman Demirel Caddesi üzerinden kortejle yürüyerek Pompeiopolis Tarım, Orman, Hayvancılık ve Tarımsal Gıda Fuar alanına geçti. Burada fuarın açılış kurdelesini kesen Vali Dallı, Kaymakam Demirdağ, Başkan Arslan, fuar alanındaki tarımsal araçları inceledi. Davetliler, tekrar kortejle festivalin düzenlendiği Cumhuriyet Meydanı’na kadar yürüdü. "Taşköprü sarımsağı şehrimizin tanıtımına sağladığı katkıyla da büyük bir değer" Festivalin açılışında konuşan Vali Meftun Dallı, "Kastamonu’muzun bereketli topraklarının bizlere armağanı olan dünyaca ünlü Taşköprü sarımsağı, sadece eşsiz lezzetiyle değil, şehrimizin tanıtımına sağladığı katkıyla da büyük bir değerdir. Bu değer, yüzyıllardır bu topraklarda alın teriyle, sabırla, sevgiyle üretilmiş, günümüzde artık uluslararası bir marka haline gelmiştir. Bu festival, sadece sarımsağımızı değil, Taşköprü’nün ve Kastamonu’nun kültürünü, tarihini, geleneklerini ve misafirperverliğini de dünyaya tanıtma imkanı sunmaktadır. Yurt içinden ve yurt dışından gelen misafirlerimizle birlikte kültürlerimizi paylaşacak, dostluk köprüleri kuracağız. Temennimiz, bu festivalin ilçemize, ilimize ve ülkemize hayırlı olması, birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularımızı pekiştirmesidir" dedi. "Taşköprü ilçemiz üç farklı sit alanını içinde barındıran ender kent konumundadır" Taşköprü Belediye Başkanı Hüseyin Arslan ise, "Güzel ilçemiz, tarihi ve kültürel değerlerinin yanında doğal güzellikleri ile de övünmeyi hak eden bir kimliğe sahiptir. Bizim ise yerel yönetim olarak amacımız, var olan bu değerleri ülkemize ve dünyaya tanıtmak ve bu haklı gururu yaşamaktır. Taşköprü ilçemiz arkeolojik, kentsel ve doğal sit alanları olmak üzere 3 farklı sit alanını içinde barındıran ender, bir o kadar da örnek bir kent konumundadır. Bizler sahip olduğumuz değerleri biliyoruz. Bu değerleri nasıl korumalıyızın, asıl tanıtmalıyızın mücadelesi içerisindeyiz. Mevcutları korumanın yanında gün ışığına çıkmayanları da ortaya çıkartıp gelecek kuşaklara ulaştırmak durumundayız" diye konuştu. "Kansere karşı etkili selenyum maddesi, Taşköprü sarımsağının içeriğinde bulunmaktadır" "Beyaz altın" olarak adlandırılan sarımsağın dünyanın en kaliteli sarımsağı olduğunu söyleyen Arslan, "Taşköprü Belediyesi tarafından 35 yıldır adına ülkemizde tek olan sarımsak festivali düzenlenmektedir. Bizim ilçemiz tarım ve hayvancılık konusunda da son derece uygun arazi ve bitki örtüsüne sahip durumdadır. İlçemize kazandırılan barajların sulama kanalları tamamlandığında tarıma elverişli alan 39 bin hektar olacaktır. Geçimini tarımdan sağlayan aile sayısı ise 6 bin 500 kadardır. Bilimsel açıdan her türlü değeri ispatlanmış olan ve adına festivaller düzenlediğimiz ‘beyaz altın’ sarımsağımız dünyada hak ettiği durumdadır ve ayrıca her medeniyet tarafından da bilinmektedir. Gerek ülkemizde, gerek dünya genelinde birçok bölgede sarımsak yetişmesine rağmen kansere karşı etkili selenyum maddesi Taşköprü sarımsağının içeriğinde bulunmaktadır. Bu da bizim sarımsağımızı benzerleri arasında farklı kılan en büyük özelliktir. Ayrıca üreticilerimizin hak ettiği değeri alması için yüzde 10’luk sap darası uygulamasını 2014 yılında kaldırdık" şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Meksika, Ukrayna, Yunanistan, Polonya ve Taşköprü halk oyunları ekipleri gösterilerini sundu. Türk ve yabancı ekiplerin gösterileri yoğun ilgi gördü. 17 Ağustos Pazar günü akşam saatlerine kadar devam edecek olan festival, çok sayıda etkinlik ve konsere ev sahipliği yapacak.
Kastamonu Üniversitesi’nde spor ve sosyal hayat yeniden şekilleniyor
14 Ağustos 2025 Perşembe - 15:42 Kastamonu Üniversitesi’nde spor ve sosyal hayat yeniden şekilleniyor Kastamonu Üniversitesi Ay Yıldız Spor ve Yaşam Merkezi, modern altyapısı ve geniş imkanlarıyla hem üniversite mensuplarına hem de Kastamonu halkına hizmet veriyor. Kastamonu Üniversitesi’nin Kuzeykent Yerleşkesinde yer alan Ay Yıldız Spor ve Yaşam Merkezi, sunduğu çok yönlü imkanlarla sporun, sosyal yaşamın ve akademinin kesişim noktası haline geldi. 36 bin 103 metrekarelik dev bir alan üzerine kurulu merkez, modern altyapısı ve geniş imkanlarıyla hem üniversite mensuplarına hem de Kastamonu halkına hizmet veriyor. YÖK tarafından "Spor Dostu Kampüs" unvanına layık görülen Kastamonu Üniversitesi, Ay Yıldız Spor ve Yaşam Merkezi ile yalnızca modern spor tesisleri sunmakla kalmıyor aynı zamanda stratejik vizyon, sürdürülebilir sosyal entegrasyon ve toplum katılımı gibi kriterleri de başarıyla karşılıyor. Bu özellikler, üniversitenin sağlıklı yaşam ve spor kültürünü kampüsün ötesine taşıma misyonunu güçlendiriyor. Merkez, beş kulvarlı yarı olimpik kapalı yüzme havuzu, 730 seyirci kapasiteli çok amaçlı spor salonu, 300 kişilik restoran ve kafeterya, iki kondisyon salonu, bowling salonu, reformer-pilates stüdyosu, masa tenisi, jimnastik salonu ve toplantı, etkinlik alanları ile donatıldı. Açık alanlarda ise iki tenis kortu, iki halı saha, iki basketbol sahası ve iki voleybol sahası bulunuyor. Dini ve sağlık ihtiyaçları için kadın-erkek mescit, abdesthane, revir yer alırken, 126 araçlık otopark ulaşım kolaylığı sağlıyor. Merkezde yıl boyunca sporseverlerden gelen talebe göre farklı yaş gruplarına yönelik yüzme, tenis, pilates ve jimnastik kursları düzenleniyor. Etkinlik programları dönem içinde güncellenerek katılımcılara dinamik ve memnuniyet odaklı bir hizmet sunuluyor. Tesislerden yararlanmak isteyenler, istedikleri spor branşına yönelik üyelik işlemlerini hızlıca resepsiyonda gerçekleştirebiliyor. Kamu, öğrenci ve diğer özel seçeneklerle herkese hitap eden merkezde ödemeler yalnızca kredi/banka kartı ile kabul ediliyor. Tenis kortu, halı saha ve yüzme havuzunun akşam seansları için rezervasyonlar kolayca telefonla veya resepsiyondan yapılabiliyor. Tenis kortunda bir seansta en fazla 4 kişi, halı sahada ise 14 kişi yer alabiliyor. Basketbol ve voleybol sahaları, Kastamonu Üniversitesi öğrencilerine ve personeline tamamen ücretsiz sunuluyor. İhtiyaç halinde top ve diğer ekipmanlar, kimlik karşılığında resepsiyondan temin edilebiliyor. Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, tesisin üniversite vizyonundaki yerinin önemli olduğunu belirterek, "Ay Yıldız Spor ve Yaşam Merkezi, öğrencilerimizden akademik ve idari personelimize, şehrimizdeki sporseverlerden gençlerimize kadar herkesin sağlıklı bir yaşam kültürü kazanmasına katkı sağlıyor. Spor Dostu Kampüs unvanımız, bu anlayışın tescili niteliğinde. Biz, sporu sadece bir faaliyet değil, toplumu bir araya getiren güçlü bir bağ olarak görüyoruz" dedi.