SPOR - 29 Ağustos 2019 Perşembe 16:21

Kocaelispor’un transfer yasağı 10 yıl sonra borçlarının ödenmesi ile kalktı

A
A
A
Kocaelispor’un transfer yasağı 10 yıl sonra borçlarının ödenmesi ile kalktı

TFF 3.

TFF 3. Lig’de mücadele eden Kocaelispor’un 10 yıllık transfer yasağı, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin desteği ile borçlarının ödenmesi ile kalktı.


TFF 3. Lig’de mücadele veren Kocaelispor’un 10 yıllık transfer hasreti sona erdi. SSK, Vergi Dairesi ve benzeri borçları nedeni ile 10 yıldır transfer yapamayan Kocaelispor’un borçları, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi bünyesinde bulunan şirketlerle sponsor anlaşması yapılması ile ödendi. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin desteği ile yapılan sponsor anlaşmaları sonrasında borçların ödenmesi ile takım için transfer imkanı doğdu. 10 yıldır transfer yapamayan ve takımın alt yapısından yetişen futbolcularla mücadele etmeye çalışan Kocaelispor için transfer yasağının kalkması ile takım yönetimi ve taraftarlar büyük bir sevinç yaşadı.



Düzenlenen basın toplantısında tüm kentin merakla beklediği müjde verildi


Yasağın kalkmasının ardından takım yönetimi uzun süredir sürdürdüğü transfer çalışmalarını sonuçlandırılması için çalışmalar başlatılırken, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın ve Kocaelispor Başkanı Hüseyin Üzülmez düzenledikleri basın toplantısında tüm kentin merakla beklediği müjdeli haberi verdi. Takım yönetiminin, taraftar gruplarının da katıldığı toplantıda konuşan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Kocaelispor’un bir üst liglere yükselebilmesinde büyük bir engel olarak önünde duran transfer yasağını kaldırılması için belediye bünyesindeki şirketlerin geliri ile kaynak oluşturduklarını ifade etti Takım Başkanı Üzülmez ise Kocaelispor’a verdiği destekten dolayı Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Büyükakın’a teşekkür etti.



Hüseyin Üzülmez: “Kocaelispor’un 10 yıllık transfer esaretini bitirmiş durumdayız”


Uzun yıllardır bulunan transfer yasağının mutluluğu yaşadıklarını belirten Kocaelispor Başkanı Hüseyin Üzülmez, “En sıkıntılı duruma düştüğümüz zamanlarda bile verdiği tesellilerle, tembihlerle çok sıkıntılı geçen bu süreci hamdolsun atlattık. Bu süre içerisinde bir kez daha sayın başkanımıza tüm kalbimle şahsım, yönetim kurulum ve Kocaelispor camiası adına bir kez daha teşekkür ediyorum. Bu süreçte Valimiz, siyasi partilerimizin il başkanları, tamamı olmasa da milletvekillerimizin bir kısmı, ilçe belediye başkanlarımız, birçok insan bizlere destek verdi. Sanayicilerimiz de destek verirken, Kocaelispor taraftarımız manevi destekleri ile destek verdi. Yönetim kurulumuz çok ağır bir çalışma temposu, büyük fedakarlıklarla çalıştı. Umutsuzluğa düştüğümüzde kendimizi motive ettik ama gerçekten 10 yıllık belediyecilik, 35 yıllık ticaret hayatımda Kocaelispor’un vermiş olduğu stres en yoğunu ve yorucuydu. Çok şükür bunu atlatmayı Allah bize nasip etti. Bugün sizlerin karşısında Kocaelispor’un 10 yıllık transfer esaretini bitirmiş durumdayız. Hem vergi dairesi hem SGK ile ilgili borçları ödemiş ve yapılandırmış şekilde Türkiye denklemindeki kulüplerin belki de yüzde 10’unda olmayacak temizlikte bir kulüp olarak karşınıza çıkmış bulunuyoruz” dedi.



Tahir Büyükakın: “10 yılına bakıldığı zaman yapılanların ne kadar önemli olduğu ortada”


Bundan sonra kentin Kocaelispor’u sahiplenmesi ve kentin takımı yapması gerektiğini söylen Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın ise, “Böyle bir kararın altına imza attık. Aslında yeni başlıyoruz. Bence artık her şey bitmiş değil. İşin zor tarafı şimdi başlıyor. Bu desteklerle Kocaelispor için yeni bir sayfa açmak, yeniden başlamak önemli bir konu ve çok da değerli bir şey, Kocaeli’nin son 10 yılına bakıldığı zaman yapılanların ne kadar önemli olduğu ortada ama bitti mi? Hayır. Süper Lig çok ciddi bir yer, ciddi bir hedef. Bu hedefe ulaşmamız için bizim yapmamız gereken birkaç tane daha ciddi bir konu var. Bunlardan bir tanesi kentin takımı sahiplenmesidir. Kentin tüm unsurları takımı sahiplenmezse, iş dünyası, Sivil Toplum Kuruluşları bu takımı sahiplenmezse bizim sadece Büyükşehir Belediyesi’nin desteği ile takımı Süper Lig’e çıkarma şansımız yok. Bunu herkesin çok açık bir şekilde bilmesi lazım. Milyon dolarlık transferlerin olduğu bir ligde Büyükşehir Belediyesi’nin 5 yıllık bütçesini verseniz sadece 1 transfer bile yapamazsınız. Dolayısıyla gerçekçi olmamız lazım. Bu takımın eskiden olduğu gibi futbolcu yetiştirip satacak bir takım haline gelmesi, yani altyapısının güçlendirilmesi lazım. Önümüzdeki süreçte Kocaelispor’un hep birlikte ayağa kaldırılması için bir seferberlik başlatalım diyorum. İnşallah hep birlikte kent olarak Kocaelispor’a sahip çıkacağız. Hep birlikte Kocaelispor’u Süper Lig’de izleyeceğiz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var. Gençler için, gelecek için yeni teknolojiler, dünyanın yeni şartlarını dikkate alan yeni perspektifleri dikkate alan bir anayasaya ihtiyaç duyduğumuza inanıyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen 2026 Merkezi Yönetim ve 2024 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerine sunum yaptı. Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin iyileştirilmeye, geliştirilmeye her zaman açık bir sistem olduğunu söyleyerek, "İhtiyaçtan yeni ihtiyaçlar ortaya çıktıkça yeni değerlendirmeler yapıldıkça, dinamik bir şekilde kendini geliştiren bir yapı olduğunu ifade etmek isterim" ifadelerini kullandı. Demokratik sistemlerde farklı yönetim biçimlerinin olduğunu belirten Yılmaz, "Bunların hepsi demokratiktir ama yönetim sistemi olarak farklılık arz ederler. Başkanlık sistemi de vardır, parlamenter sistem de vardır, yarı başkanlık sistemi de vardır. Üçü de demokratik dünyada görülen sistemlerdir. Her birinin de farklı alt versiyonları olduğunu biliyoruz. Örneğin İngiltere’deki parlamenter sistemle kıta Avrupa’sındaki parlamenter sistem arasında da belli farklılıklar olduğunu biliyoruz. Nitekim bizim de önceki sistemimizin farklı bir parlamenter sistem olduğunu hep birlikte biliyoruz. Çok çeşitli zaafiyetler içeren bir sistem olduğunu biliyoruz. Halkımızın referandumda onayıyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dediğimiz Türkiye’nin özel koşullarına uygun, kültürüne uygun bir yapılanmayı gerçekleştirmiş durumdayız. Bu sistem yeni sistem birçok testten başarıyla geçti. Kim ne derse desin. Son beş altı yıl özellikle bir taraftan dünyada belirsizliklerin yükseldiği bir dönem oldu. Risklerin belirsizliklerin yükseldiği bir dönem oldu. Bölgemizde jeopolitik gelişmelerin, savaşların, çatışmaların yoğunlaştığı bir dönem oldu. Pandemi gibi tüm dünyayı sarsan bir hadisenin yaşandığı bir dönem oldu. İçeride yine asıl afeti dediğimiz tarihimizin en büyük afetini yaşadık. Ekonomik şartlarla ilgili yine çeşitli süreçler yaşandı. Bütün bu süreçlerde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin avantajını gördüğümüzü, yaşadığımızı rahatlıkla ifade edebilirim. Hızlı karar alan, uygulayan, etkin bir sistem olarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kendisini ispat etmiştir. Ama hep altını çiziyorum. Bugün de ifade edeceğim. Bu daha iyileştirilemeyeceği anlamına da gelmiyor. Daha da iyiye, daha gelişmiş bir yapıya doğru dönüşmeyeceği anlamına da gelmiyor. Tam aksine tecrübelerle yaşadığımız süreçlerle birlikte sistem iyileştirilmeye de her zaman açık bir sistem" şeklinde konuştu. Yılmaz, şöyle konuştu: "İyi ki bu küresel ve bölgesel fırtınalı dönemde Cumhur İttifakı gibi güçlü bir ittifakımız var. İyi ki Recep Tayyip Erdoğan gibi güçlü, dirayetli, tecrübeli bir liderimiz var. Liderlik her zaman önemlidir. Ama fırtınalı zamanlarda zor zamanlarda bir kat daha önemlidir. Bugün Türkiye siyasi istikrarıyla dünyadan birçok alanda pozitif ayrışan bir ülkedir. Sorunlarımız da elbette var ama bu sorunları aşma kapasitemiz de var. Bunu da birçok vesileyle ortaya koymuş durumdayız. Cumhurbaşkanlığı’yla ilgili saray ifadesini kullanıyor değerli arkadaşlarımız muhalefetten. Tabii ki saray değil orası. Milletin evi. Biz milletin evi olarak görüyoruz ve orası bir gelip bir gün görürsünüz belki. Ziyaret ederseniz nasıl bir, kurgu var zihninizde bilmiyorum ben, ama orası bir çalışma mekanı. Orada bürokratlarımız var. Çalışanlarımız var. Kamu görevlileri var. Gece gündüz bir mesai harcanıyor. Birçok durumda mesai kavramına bakılmadan bu ülkenin ihtiyaç duyduğu çalışmalar, faaliyetler yürütülüyor. Orası hiçbir partiye ait değil. Hiçbir kişiye de ait değil. Milletin evidir. Milletin gönlüne giren külliyenin kapısından da girer. Milletin gönlüne giremeyen oranın bir saray olarak hayalini kurar." Yılmaz, "Bugünkü Cumhurbaşkanlığımız geçmişteki Cumhurbaşkanlığı değil, bazen karıştırılıyor. Sanki o eski sistemimizdeki Cumhurbaşkanlığı makamıymış gibi değerlendiriliyor. Öyle değil. Bugün yönetimimizin merkezi Cumhurbaşkanlığı. Yasamada milli iradenin tecelli Türkiye Büyük Millet Meclisi’miz, gazi Meclisimiz. Yürütmede de milli iradenin tecelli ettiği makam Cumhurbaşkanlığı makamı. Eskiden doğrudan seçilmiyordu biliyorsunuz. Artık doğrudan halkımızın sandığa gidip seçtiği bir Cumhurbaşkanımız var. Milli iradenin doğrudan yansıdığı bir makam var. Ve burada yürütme makamı olarak Cumhurbaşkanlığı eski sistemdeki Başbakanlıkla Cumhurbaşkanlığının birleşmiş hali. Eskiden iki tane ayrı makam vardı biliyorsunuz. Dolayısıyla ayrı maliyetler, masraflar vardı. Aslında yeni sistem bunları sadeleştirmiş durumda. Yıllar itibariyle fark etmekle birlikte geçmişte Başbakanlıkla Cumhurbaşkanlığı bütçelerini birleştirirseniz toplam bütçenin binde üçüne dördüne denk gelirdi geçmişteki masrafla. Bugün binde biri seviyesinde. Binde bir, binde bir nokta bir, binde bin nokta iki seviyesinde. Geçmişe göre çok daha düşük maliyetle çalışan bir merkezden bir karargahtan bahsediyoruz. Yönetim sistemimizin kalbinden bahsediyoruz. Son derece makul düzeylerde bir maliyetle bu stratejik görevin yerine getirdiğini ifade etmek isterim" diye konuştu. Anayasa konusunda Yılmaz, "Burada bizim yaklaşımımız açıktır. Yeni sivil bir anayasayı savunuyoruz. Seçim beyannamemizde de var. Parti programımızda da var. Aslında bütün partilerin seçim beyannamelerinde bu var. Yani millete böyle daha iyi bir anayasa vaadi hemen hemen tüm partilerin seçim beyan namelerinde, politika belgelerinde var. Biz de bu yönde bir çalışmayı, mutfak çalışmasını sürdürüyoruz. Bütün partilere de çağrı yapıyoruz" dedi. Anayasada vesayetçi zihniyetin etkileri büyük oranda giderildiğini söyleyen Yılmaz, "Hala bazı kalıntıları olduğunu görüyoruz. Ancak çok sayıda değişiklikle iç tutarlılığı bir ölçüde zayıfladığını iç yapısında yeni daha tutarlı bir yaklaşımın faydalı olacağını düşünüyoruz. Bunlardan da belki daha önemlisi gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var. Gençler için, gelecek için yeni teknolojiler, dünyanın yeni şartlarını dikkate alan yeni perspektifleri dikkate alan bir anayasaya ihtiyaç duyduğumuza inanıyoruz. Bu anayasa hem devletin kurumlarını daha etkin çalıştıran daha uyumlu çalıştıran bir anayasa olmalı, hem de birey devlet ilişkilerini daha özgürlükçü, daha hak, hukuk temelli tanımlayan bir anayasa olmalı diye inanıyoruz. Ama bu bizim tek başına yapabileceğimiz veya Cumhur İttifakı olarak yapabileceğimiz bir konu değil. Diğer partilerle birlikte en geniş mutabakatı sağlayarak yapmamız gereken bir alan hem sistem eleştirileri yapıp hem de anayasa çalışmalarına girmeyiz diyenlerin çok tutarlı olduğunu ifade edemem doğrusu. Yani eğer gerçekten burada daha iyi bir anayasa, daha iyi bir sistem istiyorsanız buyurun çağrı yapıyoruz; gelin birlikte çalışalım, ortak akılla çalışalım" ifadelerini kullandı.