Yerel Haberler
Kocaeli
22 Aralık 2025 Pazartesi - 10:38 Sanayi tesisi değil belediye atölyesi Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, bünyesindeki "Makine İkmal Atölyesi" sayesinde iş makineleri ve araç filosunun bakım onarımını büyük ölçüde kendi imkanlarıyla gerçekleştirerek tasarruf sağlıyor. Makine İkmal Şube Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren atölye; motor, elektrik, şase, fren, kaynak, boya, kaporta ve lastik gibi 9 farklı bölümde hizmet veriyor. Müdürlük bünyesindeki 301 araç ve iş makinesinin bakım ve onarım işlemlerinin yüzde 80’i atölyede yapılarak kamu kaynaklarının verimli kullanılması hedefleniyor. Makine İkmal Şube Müdürü Cemil Gürgen, atölyenin sanayi tesisi gibi çalıştığını belirterek, talaşlı imalat bölümünde mil, saplama, pim ve burç gibi yedek parçaların üretimini de kendi bünyelerinde gerçekleştirdiklerini kaydetti. Kış döneminde vardiya sistemi, diğer zamanlarda normal mesai ile çalışıldığını ifade eden Gürgen, "Makine ikmal bölümünün en büyük avantajlarından biri de gece çalışmasının olması. Özellikle karla mücadelede gece vardiyası olduğu için araçlarımızın arızası gece de yapılabiliyor. Böylelikle araçlara arazide de müdahale edilebiliyor" dedi. "Makinelerin arıza ve bakım gibi işlerinin yaklaşık yüzde 80’ini burada gerçekleştiriyoruz" Müdürlükte yapılan işlerle Büyükşehir Belediyesi’nin büyük tasarruf sağladığına dikkati çeken Cemil Gürgen, şöyle konuştu: "Burada yaptığımız işleri piyasadan çok daha kısa zamanda ve uygun maliyetle gerçekleştiriyoruz. Örneğin talaşlı imalat bölümümüzde torna ustalarımızın marifetiyle mil, saplama, pim, burç gibi bazı basit yedek parçaları kendimiz imal edebiliyoruz. Tüm araç ve iş makinelerinin yağ bakımı ve filtre değişimlerini atölyelerimizde yapıyoruz. Tabii bazı hizmetleri de dışarıdan alıyoruz ancak makinelerin arıza ve bakım gibi işlerinin yaklaşık yüzde 80’ini burada gerçekleştiriyoruz." Gürgen, atölyedeki iş akışı ve yedek parça stok kontrolünün bulut tabanlı yazılımla takip edildiğini, ekonomik ömrünü tamamlayan araçların ise sistem üzerinden tespit edilerek hurdaya ayrıldığını bildirdi. Personel ve araç sayısına da değinen Gürgen, "Müdürlüğümüzde 43 personel bulunuyor. 33’ü fiilen atölyede usta olarak çalışan arkadaşlarımızdan oluşuyor. 10 kişi de satın alma, idari ve yönetim kadrosunda bulunuyor. Muayene istasyonunda araçlarımızda tespit edilen eksikler de yine atölyemizde gideriliyor. Daire Başkanlığımızın makine parkında toplamda 301 araç ve iş makinesi bulunuyor. Bunların 117 tanesi iş makinesi, 284 tanesi kamyon, kamyonet ve üst yapılı araçlardan (arazöz, yakıt tankeri, asfalt yama robotları, vinç vb.) oluşuyor" ifadelerini kullandı.
22 Aralık 2025 Pazartesi - 09:45 Çöp evlerin altındaki gizli tehlike Kişinin ’atarsa başına kötü bir şey geleceği’ korkusuyla eşyalardan kopamadığı istifçilik hastalığı, tedavi edilmediği takdirde yaşamı tehdit eden boyutlara ulaşabiliyor. Uzman Klinik Psikolog Ece Çalışkan, özellikle çöp ev vakalarının patolojik bir tablo olduğuna dikkati çekerek, "Sadece istiflenen eşyaları ortadan kaldırmak ya da üzerine gitmek yeterli olmaz. Altta yatan psikolojik süreçlerin ele alınması gerekir" dedi. Toplumda genellikle ’biriktirme merakı’ olarak algılanan ancak ilerleyen evrelerde yaşam alanlarını çöp eve dönüştüren istifçilik davranışının, Obsesif Kompulsif Bozukluğun (OKB) bir yansıması olduğu değerlendiriliyor. Uzmanlar, nesnelere aşırı anlam yüklenmesiyle başlayan bu sürecin, profesyonel destek alınmadan sadece temizlik çalışmalarıyla çözülemeyecek patolojik bir sorun olduğuna dikkati çekiyor. VM Medical Park Kocaeli Hastanesi’nden Uzman Klinik Psikolog Ece Çalışkan, istifçilik davranışının psikolojik temelleri ve bu durumun bireyin yaşamına etkilerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Çalışkan, istifçiliğin kişinin nesnelere aşırı anlam yüklemesiyle ortaya çıktığını ifade etti. "Attığında başına bir şey geleceğini düşünebiliyor" İstifçilik davranışının genellikle OKB ile ilişkili olduğunu belirten Çalışkan, "İstifçilik davranışı, OKB’nin bir davranış şekli olarak karşımıza çıkar. Kişi, anlam yüklediği nesneleri ya da batıl ve büyüsel inançlarla saklayabilir. Attığında başına bir şey geleceği ya da o nesneyle ilgili bir sorumluluk duygusu oluşacağı düşüncesiyle bu davranışı sürdürebilir" dedi. "Çöp evler patolojik düzeyi gösteriyor" İstifçiliğin her zaman aynı düzeyde görülmediğini dile getiren Çalışkan, "İstifçilik patolojik bir bulgu olarak kabul edilir. Çöp evler, istifçilikte en sık rastladığımız ve artık çok ileri düzeyde patolojik olan durumlardır. Daha makul ve kişinin işlevselliğini bozmayacak koleksiyonlar ise her zaman patolojik kabul edilmez. Ancak çöp evler, istifçilik davranışının ciddi ve tedavi gerektiren sonucudur" diye konuştu. "Mutlaka profesyonel ruhsal destek alınması gerekir" Patolojik düzeydeki istifçiliğin mutlaka ruhsal destekle ele alınması gerektiğini vurgulayan Ece Çalışkan, "Eğer bu durum OKB ile uyumlu bir istifçilikse, mutlaka profesyonel ruhsal destek alınması gerekir. Sadece istiflenen eşyaları ortadan kaldırmak ya da üzerine gitmek yeterli olmaz. Altta yatan psikolojik süreçlerin ele alınması gerekir" şeklinde konuştu. "Yakınları mutlaka destek için başvurmalı" Çalışkan, istifçiliğin kişinin günlük yaşam işlevselliğini ciddi şekilde bozduğunu da ifade ederek, "OKB, dünyada kişinin işlevselliğini bozan temel ruhsal hastalıklar arasında yer alıyor. Eğer bir kişi, yakınının böyle bir durumda olduğunu gözlemliyorsa, mutlaka ruhsal yardım için başvurmasını öneririm" ifadelerini kullandı.
Motosikletli iki kişinin ölümüne sebep olan sanık tahliye edildi
27 Kasım 2025 Perşembe - 15:48 Motosikletli iki kişinin ölümüne sebep olan sanık tahliye edildi Kocaeli’nin Kandıra ilçesinde kamyonetle çarpışan motosikletteki 2 kişinin hayatını kaybettiği kazaya ilişkin yargılanan sürücünün tahliyesine karar verildi. Kaza, 15 Mart günü Akdurak Mahallesi mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Ercan Altuntaş (32) yönetimindeki 41 AIG 773 plakalı motosiklet, karşı yönden gelen Ümitcan A.’nın kullandığı 34 GJB 919 plakalı kamyonetle çarpıştı. Kazada motosiklet sürücüsü Altuntaş hayatını kaybetti, ağır yaralanan yolcu Fatih Bulgurcu ise kaldırıldığı hastanede kurtarılamadı. Kamyon sürücüsü Ümitcan A. ise tutuklandı. 2 yıldan 15 yıla kadar hapis istemi Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 2’nci duruşmaya, tutuklu sanık Ümitcan A., hayatını kaybedenlerin aileleri ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını sunan cumhuriyet savcısı, kaza raporlarına göre sanık Ümitcan A.’nın ’asli ve tek kusurlu’ olduğunu kaydetti. Savcı geçen celse verdiği mütalaasını tekrarlayarak sanığın ’taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma’ suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi. Savcı ayrıca, sanığın adli kontrolün yetersiz olacağını ve kaçma şüphesinin bulunduğunu vurgulayarak, tutukluluk halinin devamını talep etti. "ATK raporunda sanığın yüzde yüz kusurlu olduğu açıktır" Müşteki avukatı mütalaaya karşı, "Şikayetçiyiz, sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ediyoruz. Olay basit taksir değildir, sanığın sollayarak ve son sürat gittiğine ilişkin beyanlar vardır. Neticeyi ön gören biri ile neticeyi ön göremeyen birinin aynı şekilde cezalandırılması mümkün değildir. Sanık neticeyi bilmektedir. Sanık maktulün şeridinden seyretmektedir. ATK raporunda sanığın yüzde yüz kusurlu olduğu açıktır. En üst hadden cezalandırılmalarını talep ediyoruz" dedi. Maktulün aileleri de sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi. "Çok pişmanım" Esas hakkındaki mütalaaya karşı tutuklu sanık Ümitcan A., "Önceki savunmalarımı tekrar ediyorum. Yaşanan olaydan dolayı çok üzgünüm, bir kastim olmadı. Çok pişmanım. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum, aksi kanaatte lehe olan hükümlerin uygulanmasını talep ediyorum" diye konuştu. Tahliye edildi Mahkeme heyeti, sanık Ümitcan A.’ya, Ercan Altuntaş ve Fatih Bulgurcu’ya yönelik, ’taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma’ suçundan 6 yıl hapis cezası verildi. Heyet, suçun niteliği ve miktarı ile sanığın tutuklu kaldığı süreyi dikkate alarak, Ümitcan A.’nın adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. Ayrıca sanığın 2 yıl süre ile sürücü belgesine el konulmasına hükmedildi.
Kuzuyayla’nın GPS’li geyikleri
27 Kasım 2025 Perşembe - 12:13 Kuzuyayla’nın GPS’li geyikleri Kocaeli’de yaban hayatını canlandırmak amacıyla yürütülen projede 8 kızıl geyik daha doğaya salınarak Kuzuyayla’daki popülasyon güçlendirildi. GPS tasmalarla izlenen geyikler sayesinde bölgenin ekosistemine katkı sağlanması ve ekoturizmin geliştirilmesi hedefleniyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü iş birliğiyle yürüttüğü "Samanlı Dağları Kızıl Geyik Yerleştirme Projesi" kapsamında 8 kızıl geyiği daha Kuzuyayla Tabiat Parkı’nda doğaya saldı. Böylece bu yıl içinde doğaya salınan kızıl geyik sayısı 15’e ulaştı. Doğal yaşamı koruma ve geliştirme vizyonu doğrultusunda yürütülen projenin ikinci salım töreni, Kuzuyayla Tabiat Parkı’nda gerçekleştirildi. Törene, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Hayri Baraçlı, Kartepe Belediye Başkanı Mustafa Kocaman, Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Murat Yavuz ve ilgili kurum temsilcileri katıldı. "2025’te 15 geyiği doğayla buluşturduk" Törende konuşan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Hayri Baraçlı, projenin yeşil şehir anlayışının bir parçası olduğunu vurguladı. Geçen sene 15 kızıl geyik salımı yaptıklarını hatırlatan Baraçlı, "Bu sene de 15 geyiği doğayla buluşturduk. İnşallah önümüzdeki yıl da 10 geyik salarak Kocaelili hemşerilerimize Kuzuyayla ve Kartepe’de doğayı farklı bir boyutta deneyimleme fırsatı sunmuş olacağız. Bu gerçekten çok değerli bir proje. Emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Tüm Türkiye’yi buraya bekliyoruz" dedi. Toplam hedef 40 kızıl geyik Proje kapsamında geçen yıl 15 kızıl geyik doğaya salınmıştı. Bu yıl gerçekleştirilen iki aşamalı salım ile 15 geyik daha Samanlı Dağları’ndaki ekosisteme kazandırılmış oldu. Önümüzdeki yıl yapılacak salımla birlikte toplamda 40 kızıl geyiğin bölgede yaşaması hedefleniyor. Doğaya salınmadan önce kapsamlı sağlık taramalarından geçirilen geyikler, GPS tasmalar ve fotokapanlarla izlenerek hareket alanları ve davranışları kayıt altına alınıyor. Projenin, bölgenin ekoturizm potansiyelini güçlendirerek yaban hayatı çeşitliliğini artırması bekleniyor.
Milli Mücadele’nin tanığı 150 yıllık taş köprü zamana meydan okuyor
27 Kasım 2025 Perşembe - 11:35 Milli Mücadele’nin tanığı 150 yıllık taş köprü zamana meydan okuyor Kocaeli’nin Başiskele ilçesinde 19. yüzyılda iki köyü birbirine bağlamak amacıyla inşa edilen ve Milli Mücadele yıllarında işgal güçlerine karşı direnişin simgelerinden biri olan Servetiye Taş Köprüsü, tarihi dokusuyla dikkati çekiyor. Kiraz Deresi üzerinde bulunan ve yaklaşık 150 yıl önce Servetiye Cami ile Servetiye Karşı köylerini birbirine bağlamak için yapılan köprü, bölgenin tarihi mirasında önemli bir yer tutuyor. Milli Mücadele döneminde İzmit’in güney yakasındaki en büyük yerleşim yerlerinden Bahçecik nahiyesine bağlı Servetiye köyü, işgal güçlerine karşı ilk direnişin başladığı noktalardan biri olarak biliniyor. O dönemde vatan savunması için örgütlenen halk, çevre köylerle birleşerek milli kuvvetlere destek verdi. Servetiye Taş Köprüsü de bu süreçte Servetiye Karşı ve Servetiye Cami köyleri arasında ulaşımı sağlayarak direnişin lojistiğinde önemli bir rol oynadı. Günümüzde araç trafiğine kapalı olan ve sadece yayaların kullanımına sunulan tarihi yapı, Yuvacık Barajı havzasındaki doğal güzelliklerle bütünleşerek ziyaretçilerini ağırlıyor. "Köprü, tek kemere sahiptir" Araştırmacı yazar Emin Öztürk, köprünün 19. yüzyılda inşa edildiğini ve Yuvacık Barajı’na su sağlayan Kiraz Deresi üzerinde yer aldığını belirtti. Köprünün mimari özellikleri ve tarihçesi hakkında bilgi veren Öztürk, şunları kaydetti: "Servetiye Cami ve Servetiye Karşı köylerini birbirine bağlayan bu köprü, Doğu ve Batı örüntülü olarak inşa edilmiştir ve tek kemere sahiptir. Uzunluğu 15 metre, genişliği 2 metre, yüksekliği ise 6 metredir. Yapı, 2008 yılında Kültür Varlıkları ve Koruma Kurulu tarafından tescil edilmiştir. 2012 yılında ise Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından projelendirilmiş, Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından da restorasyonu tamamlanmıştır." Öztürk, köprünün orijinal kitabesinin kaybolduğunu ifade ederek, "Günümüzde orijinal kitabe yerine, restorasyon sonrası Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından konulan kitabe bulunmaktadır" bilgisini paylaştı.
"Okula gidiyorum" deyip ortadan kaybolan iki kafadar polisi alarma geçirdi: "Biraz kaçalım dedik"
26 Kasım 2025 Çarşamba - 17:44 "Okula gidiyorum" deyip ortadan kaybolan iki kafadar polisi alarma geçirdi: "Biraz kaçalım dedik" Kocaeli’nin İzmit ilçesinde "Okula gidiyorum" diyerek evden çıkan ve ortadan kaybolan 13 ile 15 yaşlarındaki iki çocuk, polis ekipleri tarafından Kandıra’da bulundu. Çocuklar, "Biraz kaçalım dedik, bu kadar" savunmasını yaptı. Edinilen bilgiye göre, Yenişehir Mahallesi’nde ikamet eden B.T. (15) ve Y.G. (13) adlı arkadaşlar, dün sabah "Okula gidiyorum" diyerek evlerinden çıktı. Çocukların akşam saatlerinde eve dönmemesi üzerine aileler durumu okul yönetimi ve servis şoförlerine sordu. Çocukların okula gitmediğinin anlaşılması üzerine aileler polise kayıp başvurusunda bulundu. Polis ekiplerinin başlattığı çalışma sonucunda çocuklar bugün saat 14.30 sıralarında Kandıra ilçesine bağlı bir köyde bulundu. Sağlık durumlarının iyi olduğu belirlenen çocuklar, işlemlerin ardından ailelerine teslim edildi. Çocuklarına kavuşan aileler, polis merkezi önünde duygu dolu anlar yaşadı. 15 yaşındaki B.T., "Biraz kaçalım dedik ve sabah evden kaçtık, bu kadar" dedi. Y.G.’nin annesi anne Kübra G. ise çok mutlu olduğunu söyleyerek, "Çocuğum çok şükür bulundu, çok sevindim. İnşallah bir daha tekrarlanmaz" diye konuştu. "Bir daha aynı şeyler tekrarlanmasın, çok acı" Çocukların Kandıra’nın bir köyünde bulunduğunu hatırlatan Kübra G., "Kafa dinlemeye gitmişler, öyle söylediler. Bir daha aynı şeyler tekrarlanmasın, çok acı" şeklinde konuştu. "Sabah erkenden uyandı ve ’Okula gideceğim’ dedi" Kübra G., çocukların arandığı sırada kaybolma sürecine ilişkin şöyle konuşmuştu: "Çocuğum sabah erken uyandı ve ’Anne okula gideceğim’ dedi. Ben de saatin erken olduğunu söyledim. ’Anne, geç kalmayayım okula gideyim’ dedi. O gidiş oldu. Okul çıkış saatinde de servis onu beklemiş. Servise binmeyince onlar da telaşlandı. Dün akşam karakola gittik, ifade verdik. Çocukların bulunmasını istiyorum."