Yerel Haberler
Mardin
Mardin’de yoğun kar mesaisi: Ağır tonajlı araçlara trafik kısıtlaması 31 Aralık 2025 Çarşamba - 20:08:43 Mardin Valiliği, bölgede etkili olan yoğun kar yağışı nedeniyle meydana gelebilecek kazaların önüne geçmek amacıyla ağır tonajlı araçların trafiğe çıkışını geçici olarak durdurdu. Karar kapsamında tır ve kamyonlar belirlenen depolama alanlarında bekletilecek. Mardin ve çevresinde etkisini artıran kar yağışı, ulaşımda aksamalara neden oluyor. Mardin Valiliğinden yapılan son dakika açıklamasına göre, karayolları üzerinde trafik güvenliğini sağlamak amacıyla ağır tonajlı araçlar için kısıtlama kararı alındı. 31 Aralık 2025 Çarşamba günü saat 19.00’dan itibaren geçerli olan karara göre; Kızıltepe-Viranşehir ve Mardin-Diyarbakır istikametlerinde tır ve kamyonların trafiğe çıkışına ikinci bir duyuruya kadar izin verilmeyecek. Trafik ekipleri tarafından durdurulan ağır tonajlı araçlar, yol güvenliği sağlanana kadar şu noktalarda bekletilecek: "Kızıltepe-Viranşehir istikameti, Derik Üçyol kavşak karşısındaki dinlenme tesisleri. Derik Üçyol Kavşağının 13. kilometresindeki dinlenme tesisleri. Diyarbakır istikameti, Sultanşehmus dinlenme tesisleri. Aksu Jandarma Karakol Komutanlığı mevkiinde bulunan akaryakıt istasyonu." Valilikten yapılan açıklamada, kararın tedbir amaçlı alındığı vurgulanırken, diğer araç sürücülerinin de buzlanma ve don olaylarına karşı dikkatli olmaları, araçlarında zincir ve çekme halatı bulundurmaları önemle hatırlatıldı.
31 Aralık 2025 Çarşamba - 12:43 Mardin’de kayyum iptali için açılan davaya ret İçişleri Bakanlığı tarafından 4 Kasım 2024 tarihinde görevden uzaklaştırılan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’ün, kayyum atanmasına ilişkin işlemin iptali talebiyle açtığı davada, Mardin 1. İdare Mahkemesi kararını verdi. Mahkeme, davanın reddine hükmederek İçişleri Bakanlığı tarafından tesis edilen işlemi hukuka uygun buldu. Ahmet Türk’ün avukatları tarafından Mardin 1. İdare Mahkemesine sunulan dava dilekçesinde, görevden uzaklaştırma ve kayyum atanmasını gerektirecek hukuksal bir dayanağın bulunmadığı ileri sürüldü. Mahkeme görevden uzaklaştırmayı haklı buldu Mardin 1. İdare Mahkemesi kararında, belediye başkanları hakkında açılan soruşturma veya kovuşturma sonucunda adli yargı mercilerince verilen kesinleşmiş mahkumiyet kararları uyarınca seçilme yeterliliğinin kaybedilmesi halinde 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 44. maddesi gereğince başkanlıktan düşürülmelerinin doğal olduğu belirtildi. Anayasa’nın 127. maddesinde düzenlenen görevden uzaklaştırma müessesesinin ise bir "tedbir" niteliğinde olduğu vurgulandı. Mahkeme, somut olayda görevden uzaklaştırma işleminin gerekçesinin; Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2021/6 esas sayılı Kobani Davası kapsamında Ahmet Türk hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 10 yıl hapis cezası verilmiş olması, Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2022/142 esas sayılı dosyasında terör örgütü propagandası yapmak suçundan açılan davanın devam etmesi ve Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2024/7685 sayılı dosyasında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yürütülen soruşturma olduğunu kaydetti. Kararda, büyükşehir belediye başkanlarının görevleri gereği Anayasa ve kanunlar önünde sorumluluk taşıdığı, görev ve yetkilerini kullanırken devlete sadakatle bağlı olmaları gerektiği ifade edildi. Mahkeme, Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi dosyasında verilen ve kesinleşmemiş olsa dahi silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 10 yıl hapis cezasının, görevin sadakatle yerine getirilmesi ilkesiyle bağdaşmadığını, yargılamaların mahiyeti itibarıyla davacının görevini Anayasal düzene, hukuka ve mevzuata bağlı kalarak yürütüp yürütmediği konusunda ciddi şüphe oluşturduğunu değerlendirdi. Mardin 1. İdare Mahkemesi, Ahmet Türk tarafından açılan davanın reddine karar verdi. Kararla birlikte 3 bin 998,60 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen 40 bin TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine hükmedildi. Mahkeme ayrıca, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi nezdinde istinaf yolunun açık olduğunu belirtti.
31 Aralık 2025 Çarşamba - 11:33 Mardian Mall, Mardin ekonomisi ve sosyal yaşamın kalbinde 2026’ya giriyor Mardin’in alışveriş, eğlence ve sosyal yaşamının merkezinde yer alan Mardian Mall, güçlü ekonomik performansı, sağladığı istihdam ve şehir yaşamına kattığı değerle 2026 yılına iddialı bir vizyonla giriyor. Yıllık yaklaşık 12 milyon ziyaretçi ağırlayan Mardian Mall, bu yüksek sirkülasyonla bölgedeki organize perakendenin en güçlü aktörlerinden biri olarak öne çıkıyor. AVM genelinde oluşan milyarlarca lira seviyesindeki yıllık ciro hacmi, mağazaların performansına olduğu kadar şehir ekonomisine de doğrudan katkı sağlıyor. Bu ticari hareketlilik, çevre esnaf ve hizmet sektörüne de yansıyarak Mardin ekonomisinde önemli bir çarpan etkisi oluşturuyor. Bünyesinde barındırdığı 100’e yakın mağaza ve güçlü marka karması ile Mardian Mall, doğrudan ve dolaylı olarak bin 500’e yakın kişiye istihdam sağlıyor. Yeni mağaza yatırımları, kampanya dönemleri ve yıl boyunca planlanan etkinliklerle istihdamın sürdürülebilir şekilde korunması ve artırılması hedefleniyor. Alışverişin yanı sıra konserler, kültürel etkinlikler, çocuk ve aile organizasyonları, sosyal buluşmalar ve eğlence konseptleriyle Mardian Mall, Mardin’de alışveriş, eğlence ve sosyal yaşamın tek adreste buluştuğu merkez olma özelliğini her geçen gün güçlendiriyor. Her yaştan ziyaretçiye hitap eden bu yapı, AVM’yi şehrin günlük yaşamının vazgeçilmez bir parçası haline getiriyor. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Mardian Mall AVM Müdürü Mahmut Yıldızhan, alışveriş merkezinin şehir için taşıdığı öneme şu sözlerle dikkat çekti: "Mardian Mall, Mardin’de yalnızca alışveriş yapılan bir alan değil ekonominin, istihdamın ve sosyal yaşamın kesiştiği güçlü bir merkezdir. Yıllık ziyaretçi sayımız ve ciro performansımız, doğru yönetim anlayışı ve güçlü marka karmasının bir sonucudur. 2026 yılında da Mardin’in alışveriş, eğlence ve sosyal yaşamının kalbinde yer alan tek adres olma sorumluluğuyla hareket etmeye devam edeceğiz." 2026 vizyonu kapsamında dijitalleşme yatırımlarını artırmayı hedefleyen Mardian Mall, veri odaklı kampanya yönetimi, ziyaretçi deneyimini geliştiren teknolojik uygulamalar ve zengin etkinlik takvimiyle hem mağazaların ticari performansını hem de şehir ekonomisine sağlanan katkıyı daha ileri taşımayı amaçlıyor.
Nusaybin’de artan şiddet olaylarına tepki
03 Nisan 2025 Perşembe - 11:41 Nusaybin’de artan şiddet olaylarına tepki Mardin’in Nusaybin ilçesinde son zamanlarda artan silahlı kavgalar, şehirdeki sivil toplum kuruluşları, muhtarlar ve vatandaşları endişelendirdi. Yaşanan şiddet olaylarına karşı tepkiler yükseldi. Nusaybin Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Ömer Özel, Oda Başkanları, STK temsilcileri ve muhtarlar adına bir basın açıklaması yaptı. Başkan Özel, yaptığı açıklamada, ilçede artan şiddet olayları ve bunların yol açtığı can kayıplarına duydukları derin üzüntüyü dile getirdi. Özel, ’’Bugün burada, ilçemizde son günlerde artan şiddet olayları ve bu olayların sonucunda meydana gelen can kayıpları nedeniyle derin üzüntü ve endişelerimizi dile getirmek için toplanmış bulunmaktayız. Nusaybin, tarih boyunca farklı kültürlerin, inançların ve hayat tarzlarının bir arada barış içinde yaşadığı bir şehir olmuştur. Ancak son dönemde yaşanan üzücü olaylar, hepimizi derinden sarsmış ve bu huzur ortamını tehdit eder hale gelmiştir. Bizler, Esnaf ve Sanatkârlar Odası olarak, ilçemizdeki tüm sivil toplum kuruluşları, oda başkanları, dernek başkanları ve muhtarlarımızla birlikte bu tür saldırılara karşı sessiz kalmayacağımızı ve gereken her türlü adımı atacağımızı bir kez daha vurgulamak istiyoruz" dedi. "Şiddet, asla bir çözüm değildir" Öfkenin, husumetin ve silahların gölgesinde kaybedilen her canın yalnızca bir aileyi değil, tüm ilçeyi derin bir yasa boğduğunu dile getiren Özel, ’’Bizler, esnaf ve sanatkarlar olarak, Nusaybin’in barışçıl, hoşgörülü ve güvenli yapısının korunması gerektiğine inanıyoruz. Çünkü bizler, her gün dükkânlarımızda birbirimize selam veren, aynı sokakları paylaşan, aynı sofralarda ekmeğimizi bölüşen insanlarız. Bu birlikteliğimizin ve kardeşliğimizin bozulmasına asla izin vermeyeceğiz. Buradan yetkililere de çağrıda bulunuyoruz. İlçemizde güvenliğin sağlanması ve benzeri olayların tekrar yaşanmaması adına daha güçlü önlemler alınmalıdır. Bizler de bu sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız’’ diye konuştu. Nusaybin, şiddetle anılan bir ilçe değil, kardeşlik ve dayanışmanın simgesi olan bir şehir olması gerektiğini vurgulayan Özel, "Bu vesileyle, yaşanan olaylarda hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve sabır diliyoruz. Yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Mardin Ramazan Bayramı’nda turist akınına uğradı
02 Nisan 2025 Çarşamba - 14:52 Mardin Ramazan Bayramı’nda turist akınına uğradı Tarihi ve kültürel zenginlikleriyle bilinen Mardin, Ramazan Bayramı tatilinde yerli ve yabancı turistlerin tercih ettiği kentlerin başında geldi. Farklı din, dil ve kültürlerden insanların bir arada barış içinde yaşadığı, tarihi taş evleri ve etkileyici sokaklarıyla ünlü Mardin, bayramda turist akınına uğradı. Mardin’in tarihi ve kültürel dokusunu yansıtan camiler, manastırlar, medreseler ve taş işçiliğiyle ünlü yapıları, bayram tatili boyunca yerli turistlerin yanı sıra yabancı ziyaretçilerin de ilgisini çekti. Adıyaman’dan gelen Nurcan Kurtçolak, bayram tatili için geldiği kenti çok beğendiğini söyledi. Çok kalabalık ve yoğun olduğunu belirten Kurtçolak, yorulduklarını ama keyifli bir gezi olduğunu dile getirdi. Gaziantep’ten memleketi Mardin’e gelen Şeyhmus Akyüz, "Herkese hayırlı bayramlar. Bayram için memleketim Mardin’e geldim. Görüldüğü üzere bayağı yoğun ve biz bu durumdan çok memnunuz. Tüm Türkiye’den, dünyadan memleketimize gelip burayı görmeleri bizim de hoşumuza gidiyor. Kültürümüz tanıtılıyor burada. Mardin Büyükşehir Belediyesine teşekkür ederiz. Herkese hayırlı bayramlar diliyorum" dedi. Kahramanmaraş’tan gelen Ebru ve Hasan Karadurma çifti ise, "Birçok şehir gezdik ama Mardin’in manevi atmosferi farklıydı. İlk defa Mardin’e geldik ve çok beğendik. Kalabalık olmasına rağmen çok güzel bir gezi oldu. Mezopotamya’ya gittik, orası çok güzeldi. Daha sonra farklı tarihi mekanları gezdik ve çok etkilendik. Mardin’i dizilerde görüyorduk ama buraya gelip görünce çok daha etkileyici olduğunu fark ettik. Batı’daki tarihi şehirleri de gezdik fakat buranın manevi atmosferi çok farklıydı. İnsanlar çok saygılı ve misafirperverdi. Herkesin gelip görmesini tavsiye ederim. Çünkü burayı canlı olarak deneyimlemek bambaşka bir his. Gelmeyenlerin gelip görmesini isteriz. Televizyondan bakıldığı gibi olmuyor, canlı canlı buraya gelmelerini tavsiye ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Jeoloji mühendisi Fahri Çelik, Myanmar ve Tayland depremini değerlendirdi
31 Mart 2025 Pazartesi - 15:52 Jeoloji mühendisi Fahri Çelik, Myanmar ve Tayland depremini değerlendirdi Jeoloji mühendisi Fahri Çelik, 28 Mart Cuma günü Myanmar ve Tayland’ı etkileyen 7.7 büyüklüğündeki depreme dair açıklamalarda bulundu. Çelik, depremin şiddetinin 6 Şubat’ta Kahramanmaraş ilini vuran büyük felaketten neredeyse iki kat daha güçlü olduğunu belirtti. Myanmar’daki deprem, bin kilometreye kadar yayılan bir etki alanına ulaşırken, Maraş depremi 500 kilometreye etki etmişti. Ayrıca, Myanmar’daki deprem sadece 2 dakika sürerken, Maraş’taki sarsıntı ise 1 dakika devam etmişti. Çelik, depremin etkilerinin sadece yer yüzeyindeki kaymalarla sınırlı kalmadığını, aynı zamanda büyük bir ekonomik zarara yol açtığını söyledi. Çelik, "Myanmar ve Tayland’daki bu deprem, yaklaşık 100 milyon insanı etkilemiş durumda. Maddi hasar ise tahminlere göre 750 milyar dolar civarında. Bu, Maraş depreminin maddi zararından 15 kat daha fazla. Maraş depremi 50 milyar dolarlık bir zarara neden olmuştu. Bu büyük fark, deprem şiddetinin yanı sıra, bu ülkelerin altyapı ve yapılaşma sorunlarını da gözler önüne seriyor" dedi. "Şiddetli depremler yüksek yapıların ne kadar risk taşıdığını açıkça ortaya koyuyor" Çelik, Myanmar ve Tayland’daki depremin etkisiyle bölgedeki yüksek yapıları da inceledi. Özellikle Bangkok’ta birçok gökdelenin duvarlarının çatladığını ve birçok yapının kullanılamaz hale geldiğini belirterek, "Bu tür büyük yapılar, şiddetli depremler karşısında oldukça savunmasız hale geliyor. Bu durum, yüksek yapıların ne kadar risk taşıdığını açıkça ortaya koyuyor. Bu nedenle, tüm dünya genelinde özellikle deprem bölgelerinde ahşap yapılara yönelmek acil bir gereklilik haline gelmiştir. Ahşap yapılar, hem hafifliği hem de esnekliği sayesinde depreme karşı daha dayanıklıdır" şeklinde konuştu. "Otoriter yönetimler kayıpları şeffaf bir şekilde açıklamamaktadır" Myanmar ve Tayland’daki depremlerden sonra can kaybı verilerinin net bir şekilde açıklanmadığını ifade eden Çelik, "Uzak Doğu ülkelerindeki otoriter yönetimler, deprem gibi felaketler sonrasında kayıpları genellikle şeffaf bir şekilde açıklamamaktadır. Ancak Türkiye Cumhuriyeti, şeffaf yönetim anlayışıyla bu tür felaketlerde can kaybı ve hasar hakkında doğru veriler sunabilmektedir" ifadelerini kullandı. Gelecekte inşa edilecek binaların daha güvenli hale gelmesi için yapılması gerekenlere de değinen Çelik, "Geçmişte yaşanan bu tür büyük felaketlerden ders alarak, depreme dayanıklı yapılar inşa edilmelidir. Yapacağımız projelerde, binaların kolonları, deprem hareketlerine uygun şekilde tasarlanarak, kırılma ve yıkılma riski ortadan kaldırılacaktır. Ayrıca, binaların sadece yapısal dayanıklılığı değil, zemin etüdü, malzeme kalitesi ve mühendislik çözümleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Myanmar ve Tayland’daki depremlerde, özellikle çatlayan binaların kolonlarında ciddi hasarlar meydana gelmiştir. 4 kat ve üzerindeki binalarda, bu tür hasarlar görüldüğünde, yapının mutlaka yıkılması gerekmektedir. Ancak, 4 kattan düşük olan binalarda oluşan çatlaklar ne kadar büyük olursa olsun, bu binaların yıkılmaması gerektiği kanaatindeyim" diye konuştu. "Yerleşim alanları dağlık alanlara kaydırılmalı" Çelik, Myanmar ve Tayland’daki depremin ardından yapılacak en önemli müdahalelerden birinin, yerleşim alanlarının dağlık bölgelere kaydırılması olduğunu vurguladı. Çelik, "Bölgedeki yerleşim alanları, deprem riski altında bulunan ova ve alçak bölgelerden uzaklaştırılmalıdır. Dağlık alanlar, deprem riskinin daha düşük olduğu ve yer hareketlerine karşı daha sağlam zeminler sunan bölgelerdir. Bu nedenle, yerleşim yerlerinin yeniden düzenlenmesi büyük bir öneme sahiptir" ifadelerini kullandı. "Myanmar ve Tayland’daki depremlerin maddi hasarı 750 milyar dolara ulaştı" Çelik, dünya genelindeki deprem riski taşıyan bölgelerde, yerel yönetimlerin, mühendislerin ve halkın ortak bir bilinçle hareket etmesi gerektiğini söyledi. Çelik, "Depremler, doğal afetlerdir ve tam olarak ne zaman olacağı bilinemez. Ancak doğru planlama, yapılaşma ve eğitimle bu tür felaketlerin etkileri en aza indirilebilir. 6 Şubat Maraş depremi ile kıyaslandığında, Maraş depreminin maddi hasarının yaklaşık 50 milyar dolar olduğu belirtilmektedir. Öte yandan, Myanmar ve Tayland’daki depremlerin maddi hasarı ise 750 milyar dolara ulaşmıştır" şeklinde konuştu.