Yerel Haberler
Rize
05 Aralık 2025 Cuma - 13:21 Rize’de ayı 30 Anzer balı peteğini telef etti, Anzer balı üreticisi yaşadığı soruna isyan etti Rize’nin dünyaca ünlü Anzer Yaylası’nda arılığa giren ayı, kovanları telef edince arılığın sahibi "Arıyı da ayı gibi koruma altına alın da bal yiyelim biraz" diyerek tepki gösterdi. İklim değişikliği nedeniyle kış uykusuna yatmakta geciken ayılar vatandaşların yaşam alanlarına girerek zarar vermeye devam ediyor. Rize’nin İkizdere ilçesine bağlı dünyaca ünlü Anzer Yaylası’nda yaşayan Muzaffer Turgut da ayıdan nasibini aldı. Turgutlar mahallesinde yaşayan Muzaffer Turgut’un arılığına giren ayı içeride bulunan arı kovanlarını telef etti. Bununla da yetinmeyen ayı arılığın hemen yanında bulunan seranın içerisinde bulunan tüm mahsule de da zarar vererek bölgeden öyle ayrıldı. Ayının 30 peteğini telef ettiğini dile getiren Turgut "Bu yıl mahallemize bir ayı dadandı. Değil demirden çelikten kafes hiç bir şey fayda etmiyor ayıya. Balkonun bir tarafında demirden korkuluk yaptık, ona da tırmandı yukarıya çıktı. 30 peteği telef etti. Bir tane ne arı kaldı, ne kovan kaldı, ne bal kaldı! Böyle bir şey olur mu, bizi evden alacak. Devlet buna bir çare bulsun. Vurması da yasak. Artık değil bal, dükkanımızı yiyecek. Gelsin jandarma bu vaziyetimizi bir görsün. Gelsin buna bir çare bulsunlar. Bu ayı arıcılığı Anzer’de mahvetti. 500 bin TL masraf ettim bir şey kalmadı. Servetimi buraya yatırdım yine fayda etmedi" dedi. Arının da ayı gibi koruma altına alınması gerektiğini savunan Turgut "Ufak bir sera etmiştim onu da yedi. İçerisinde yeter ki bir canlı olsun içerisinde hemen kırıyor. Beton döktük betonu kopardı. Tel örgü yaptık, spiralle ile kesemezsin, ayı dişiyle kesti. Arıyı da ayı gibi koruma altına alında bal yiyelim biraz" şeklinde konuştu.
Kadın şoför, saldırıya uğradığını açıklayarak sosyal medyadan destek istedi
08 Eylül 2025 Pazartesi - 10:22 Kadın şoför, saldırıya uğradığını açıklayarak sosyal medyadan destek istedi Rizeli kadın uzak yol şoförü Buket Yaman, sosyal medyadan yaptığı paylaşımla kendisi gibi bir şoför tarafından fiziki saldırıya uğradığını duyurarak destek istedi. Ünye-İstanbul arası şehirlerarası otobüslerde kaptanlık Rizeli kadın uzak yol şoförü Buket Yaman, sosyal medya hesabından bir paylaşım yaparak 3 yıldır kendisini rahatsız eden bir şahıs olduğunu ve kendisini tehdit ettiğini dile getirdi. Şahısın kendisine yönelik fiziki saldırısı olduğunu dile getiren Yaman, videosunda şu ifadelere yer verdi: "Yıllardır bu platformdayım, kadınların ve sizlerin sesi olmaya çalıştım. Siz de benim sesim olun. Her yere yayın bu videomu. Beni ölümle tehdit eden üç yıldır bir sapığım var ve hala dışarıda geziyor. Dün hiçbir şeyden habersiz yolcu indirdikten sonra oldu bu olay. Bana saldırdı, beni dövdü ve en zor yolculuğumu yaptım bugün. Evde oturup iki gün sonra haberleri izleyip de bir kadın daha katledildi diye haber olmak istemiyorum. Benim mücadelemi biliyorsunuz ve lütfen elinizden geldiğince bu videoyu paylaşın. Hala dışarıda, işlem yapılıp mahkeme ilerleyene kadar da dışarıda kalacak ve hala ben onu vuracağım diye tehditler alıyorum. Ankara’da kaptan oluyor. Ve rica ediyorum tüm camiaya. Ben sizin sesiniz oldum sizde benim sesim olun. Hiçbir yerde iş vermeyin, mahkeme kararı çıkana kadar rica ediyorum. Herkese yayalım ve ifşa edelim bu adamı. 60 yaşında Ankara’da yaşayan bir sapık".
Rizeli bal üreticileri uyarıyor: "Bal güvene dayalı alınır ve tüketilir"
07 Eylül 2025 Pazar - 09:33 Rizeli bal üreticileri uyarıyor: "Bal güvene dayalı alınır ve tüketilir" Rizeli bal üreticileri kahvaltıya nazaran daha çok sağlık için tüketilen balların alımında ‘güvendiğiniz üretici ve satıcıları tercih edin’ uyarısında bulunuyor. Türkiye’de bal kullanımı oldukça yoğun. Özellikle Rize’de kahvaltı deyince akla bölgeye has çeşit çeşit ballar akla gelir. Kahvaltıdan ziyade sağlık için kullanılan ballarla da ön plana çıkan Rize’de özellikle yüksek rakımlı yaylalarda üretimi gerçekleştirilen ballar herkesin ilgi odağıdır. Karakovan balından tutun, türkülere konu olan Andon Balı, Anzer Balı, Ayder Ayder Balı’na kadar türlü türlü çiçek balının yanında şifa deposu Delibal olarak bilinen Komar Çiçeği Balı da şehirde ve çeşitli bölgelerde oldukça rağbet görüyor. İnternet üzerinden de oldukça fazla satılan ve haklarında çeşitli reklamlar yapılan bu balların tümü de gerçek bal olmayabiliyor. Dolandırıcıların vatandaşın sağlık için tükettiği bala bile sahte karıştırdığı bu ortamda üreticiler tüketicileri ‘istismar edilmeye’ karşı uyarıyor. Rize’nin Andon diye bilinen Küçükçayır Köyü’nde dededen kalma miras gibi arıcılığını sürdüren Nazım Mengene, sadece tüketicinin değil bir üreticinin de kendi balı dışındaki bir balın gerçek olup olmadığını yiyerek anlamasının çok kolay olmadığını hatta bazen mümkün olmadığını ifade ediyor. O nedenle tüketicileri güvendikleri üreticiler veya Arıcılar Birliği vasıtası ile dolumu gerçekleşmiş, mühürlenmiş balları almaları konusunda uyaran Mengene, sağlık için tüketilen balın insanların sağlığını bozmaması için kontrollü tüketilmesini öneriyor. "Ben bir balın sahte olup olmadığına kesin kanaat getiremiyorum" Balın sahte olup olmadığını anlamanın en güzel yolunun üniversiteler aracılığı ile yapılan analizler olduğuna vurgu yapan Mengene, geleneksel metotların doğru olmadığını kaydederek "Bir tüketicinin balın sahtesini anlaması mümkün değil. Mesela komar balı. Ya kendin yapacaksın, ya da kendin gibi güvendiğin birisini bulup ondan alacaksın yahut bunun analizlisini, yani Rize Arıcılar Birliği tarafından üniversiteye analize gönderildikten sonra dolumu yapılmış, tahlili bal alacaksın. Diğer türlü bir balın sahte olup olmadığını, şekerli olup olmadığını ben anlamıyorum da artık anlayan var mı? Nasıl anlıyor bilmiyorum. Birisi kaşığı havaya kaldırıyor ‘Akarsa baldır’ diyor diğeri ‘Akmazsa baldır’ diyor. O tür şeylere ben inanmıyorum. Çocukluğumuzdan beri arıcılık yapıyorum. Bizde deden toruna miras gibi. Ben yine de bir balın sahte olup olmadığına kesin kanaat getiremiyorum. Bazen anlıyorsun ama yine de yanılıyorsun. Bunun en güzel yöntemi ya kendin yapacaksın, ya kendin gibi güvendiğin birisini bulup ondan alacaksın, ya da tahlili mühürlüsünü alacaksın" dedi. "Bal kristalize olarak kendini doğal korumaya alıyor" Balın kristalize olması yani vatandaşların deyimi ile şekerlenmesi durumunun balın sahte olduğu anlamına gelmediğini aksine gerçek olduğu için kendisini korumaya aldığının bir göstergesi olduğuna vurgu yapan Mengene "Kristalize olan bal kendini doğal korumaya alıyor. Bu sahte olsa, glikozdan veya başka bir maddeden yapılmış olsa bu şekli almaz. Sen istesen de sahte bala bu şekli aldıramazsın. Bazıları bu şekerlenmiş diyor ama bu şekerlenme değil. Bu kendini doğal korumaya alıyor. Eğer bir bal kendini doğal korumaya alıyorsa bu hakiki baldır. 40 derecelik ılık bir suda beklediği zaman kristalize olmuş bal normal halini alabiliyor. Ama yüksek derece suda ısıtmaya kalkıldığında veya kaynatıldığında bütün özelliklerini kaybeder" şeklinde konuştu. "Artık parasını bile sormuyoruz. Yeter ki iyi bal olsun" ‘Yeter ki gerçek bal olsun’ diyerek fiyatına bakmadan güvendiği kişiler bal alıp tükettiğini ifade eden Naim Balcıoğlu isimli vatandaş "Bal her sabah yerim. Çokta tüketirim. Bu ortamda bal almak çok zor. Üreticiye güveneceğim ki alıp bal yiyeceğim. Bazı arıcılar kendisinden şüphe ediyor acaba hakiki bal hangisi diye. Ben balı severim. Bende kestane balı olur, çam balı olur, bütün ballar olur ve ben yerim. Sabah kahvaltılarında tereyağı ve bal mutlaka yerim. Sahte baldan kaçabildiğimiz kadar kaçıyoruz. Sevdiğimiz, güvendiğimiz arkadaşlardan kaliteli bal alıyoruz. Ben Güneysu Kanbozluyum. Dağ balı alıyorum. Artık parasını bile sormuyoruz. Yeter ki iyi bal olsun" dedi. "Benim anlamam mümkün değil ama anlayan varsa onu da bilmem" Balı yine güvendiği kişiden aldığını ifade eden bir başka tüketici Emine Terzi ise "Balı yiyerek gerçek olup olmadığını anlamıyoruz. Güvendiğim yerlerden bal alıyorum, yoksa ben onu sahte mi değil mi diye anlayamam. Benim anlamam mümkün değil ama anlayan varsa onu da bilmem" ifadelerini kullandı.
Ticaret Bakanı Bolat: "Enflasyon düştükçe finansman şartları daha da iyileşecek"
05 Eylül 2025 Cuma - 19:46 Ticaret Bakanı Bolat: "Enflasyon düştükçe finansman şartları daha da iyileşecek" Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "Enflasyon düştükçe finansman şartları daha da iyileşecek, bundan kaygınız olmasın" dedi. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, bir dizi ziyaret için Rize’ye geldi. İlk olarak Rize Valiliği’ni ziyaret eden Bolat sonrasında, AK Parti Rize İl Başkanlığı’nda partililer ile bir araya geldi. Daha sonra esnaf ziyareti yapan Bolat, Rize Cumhuriyet Caddesi üzerinde vatandaşlarla sohbet etti. Esnaf ziyaretlerini de tamamlayan Bakan Bolat, MHP Rize İl Başkanlığı’nı ve Rize’de yaşayan şehit ailesini ziyaret etti. Programların ardından Bakan Bolat, Rize Ticaret ve Sanayi Odası’nda STK ve iş insanları ile istişare toplantısı gerçekleştirdi. Bolat, TÜİK tarafından açıklanan 4 istatistik verisini hatırlatarak, "2002 Türkiye’sinde sizler kendiniz nerede olduğunuzu çok iyi biliyorsunuz, söylememe gerek yok. İş dünyasında 41 sene yöneticilik yapan bir insandım bakan olmadan önce. Bugün çok farklı bir yerde Türkiye’miz. Son bir haftada da 4 tane önemli makro gösterge TÜİK tarafından açıklandı. Birincisi, ekonomimiz yüzde 4,8 büyüdü ikinci çeyrekte ve 6 ayın ortalaması yüzde 3,6 ikincisi, enflasyon açıklandı. Yüzde 32,95 TÜFE, yüzde 25,5 ÜFE. Bunların içinde manşet enflasyon dediğimiz temel mallarda enflasyon yüzde 20 civarında, otomotivde yüzde 22 civarında ve özellikle gıda ürünlerinde yüzde 33 civarında. Kira ve eğitim masraflarında ise daha yüksek bir oranda, yüzde 40 civarında. Özellikle kira ve eğitim hizmetleri sektöründeki artış, TÜFE’deki manşet enflasyonu yüzde 32,95’e taşıyor. Ama 15 aydır kesintisiz geriliyor. Yüzde 76’dan buraya indik" dedi. Enflasyonun düşmesiyle finansman şartlarının daha da iyileşeceğine vurgu yapan Bolat, "İnşallah enflasyondaki bu geriye gidiş devam ettikçe finansman şartları da daha da iyileşecektir. Bunu yıla başlarken biliyorsunuz görmüştük. Sonra yurtdışında ticaret savaşları ve gümrük vergisi savaşları başlayınca yurtdışı piyasalarda büyük hareketlilik oldu. O dönemde birkaç ay ara verme oldu, yoksa bugün daha da iyi bir yerde olabilecektik. Ama süreç Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası para, kredi, bankacılık politikalarından sorumlu olarak yönetiliyor. Enflasyon düştükçe finansman şartları daha da iyileşecek, bundan kaygınız olmasın" ifadelerini kullandı. Esnaflar için 100 milyon TL’lik kaynağın Pazartesi günü kooperatiflere aktarılacağını ifade eden Bolat "Esnaflarımız için de TESKOMB ile görüştük. Pazartesi sabahı Esnaf Kefalet Kooperatifi üyeleri için 100.000.000 TL bir kaynak aktarılacak. Onun da müjdesini burada Rize Ticaret Odası’nda vermiş olduk" dedi.
Sporcular derede kıyasıya yarışıyor
04 Eylül 2025 Perşembe - 15:25 Sporcular derede kıyasıya yarışıyor Kano Federasyonu’nun ev sahipliğinde Rize’de başlayan Rafting Avrupa Kupası 2. gününde de devam etti. Rize’nin Ardeşen ilçesi Fırtına Deresi üzerinde bulunan Vali Recep Yazıcıoğlu Kano ve Rafting Parkuru’nda Türkiye Kano Federasyonu’nun ev sahipliğini yaptığı Rafting Avrupa Kupası, 2. gününde de devam etti. İran, Bosna Hersek, Kazakistan, İtalya ve Türkiye olmak üzere 5 ülkeden 29 takım ve 150 sporcu ile gerçekleşen organizasyonda yarışlarda derede yarışan sporcuların yanı sıra antrenörlerin karada verdiği mücadele de renkli görüntülere sahne oldu. Yarışmalarda botla yarışan sporcuları antrenörleri koşarak takip etti. Bağırarak destek veren antrenörler, adeta sporcularla birlikte yarıştı. "Sporcularımız ’Hocam sizi duymak bize daha fazla güven veriyor’ diyor" Parkur boyunca dere kenarından koşarak takımını motive eden Türkiye Rafting Milli Takımı Antrenörü Abdullah Eraslan, sporcuların kendilerini duyduğu zaman daha fazla motive olduğunu dile getirdi. Sporcuların suda, kendilerinin de parkur kenarında yarıştığını ifade eden Eraslan "Türkiye adına burada yarışan 6 tane milli takımımız var. 29 katılımcı takım var. 11 tanesi açık yaş erkek, 11 tanesi açık yaş kadın, 11 tanesi de açık yaş mix olmak üzere takımlarımızla yarışıyoruz burada. Yarışlarımız güzel. İlk üç disiplinde de Türk Milli Takımları şampiyon oldu. Mix takımda, açık yaş erkekte, açık yaş kadında Türkiye 1. oldu. Şu an kendi ev sahipliğimizde güzel bir yarış ilerletiyoruz. Sporculara destek olabilmek için hem son teknik ve taktik işlerini ayarlayabilmek için hem de motive etmek için arkalarında hızlı bir şekilde onlarla beraber biz de yarışı gerçekleştiriyoruz. Biz karada onlar suda. Sporcularımız ’Hocam sizi duymak bize daha fazla güven veriyor’ diyor. Biz de o şekilde sporcularımızı motive ediyoruz. Kesinlikle biz koşarak daha fazla yoruluyoruz. Karada 5-6 tur atıyoruz" ifadelerini kullandı. "Türk Milli Takımı adına herkes birbirinin peşinden koşuyor" Milli takım adına herkesin birbirinin peşinden koşarak motive ettiğini ifade eden 24 yaşındaki rafting sporcusu Şara Akbayın da "Güzel gidiyor, kendi sporcularım da ben de dahil birkaç defa daha katılmıştım tabi ki Avrupa Şampiyonası’na ama buradaki parkur gerçekten çok güzel. Hem Rize’nin bize vermiş olduğu enerji Dünya Şampiyonası’nda gerçekleşecek neredeyse parkurlarda yarışıyoruz burada. O yüzden çok keyifli hem çok stresliyiz hem keyif alıyoruz. Yurtdışından gelen takımlarımız var mücadele etmeye çalışıyoruz. İnşallah Türkiye olarak ilk üçe dizileceğiz. Gerçekten yoruluyoruz akşam pertimiz çıkıyor ama yine de keyifli burada olmak. Takım hocası benim aslında ama biz şu an Türkiye adına katıldığımız için normalde Türkiye Şampiyonası’nda rakip olduğumuz takımlarla şu an bütünüz. O yüzden Türk Milli Takımı adına herkes birbirinin peşinden koşuyor. Hangi takımımız çıkarsa onunla beraber aşağı kadar mücadele vermeye çalışıyoruz" dedi. "Aksiyonu çok olan, eğlenceli bir spor" Antrenörlerinin kendilerini parkur kenarından koşarak motive etmesi sayesinde daha fazla hırslandıklarını ifade eden 17 yaşındaki rafting sporcusu Mehmet Efe Macar, "Aksiyonu çok olan, eğlenceli bir spor. Keyifle yapılacak bir spor. Çoğunlukla yarışın heyecanıyla duymuyoruz ama duyduğumuz zamanda seslerini bizim için iyi oluyor gaza geliyoruz daha çok hırslanıyoruz" dedi. "Ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyuyoruz, gurur duyuyoruz" Kano Federasyonu Başkanı Alper Cavit Kabakçı ise Rize’nin güzel bir organizasyona ev sahipliği yaptığının altını çizerek, "Avrupa Kupası yarışını burada icra ediyoruz. Toplam 5 ülkemiz var. 35’e yakın kendi ülkemizin farklı coğrafyalarından gelen kulüplerimiz de var. Güzel bir yarışı icra ediyoruz. Rize’miz de Ardeşen de bu güzel organizasyona ev sahipliği yapmakta memnuniyet duyuyoruz, gurur duyuyoruz. Parkurda bakanımızın talimatları doğrultusunda yenileme çalışmaları devam ediyor. Hatta hemen yan tarafada bir kamp eğitim merkezi de yapılacak. Tabi ki daha büyük organizasyonları kaldıracak vaziyetteyiz. Ülkemizde inşallah önümüzdeki dönemde hem akarsu branşında da hem durgun su branşında da hem raftingde de farklı faaliyetler, organizasyonlar yapacağız" şeklinde konuştu.
Rize’de okullar yeni eğitim öğretim dönemine hazır
04 Eylül 2025 Perşembe - 13:25 Rize’de okullar yeni eğitim öğretim dönemine hazır Yeni eğitim-öğretim yılı öncesinde il genelinde yürüttükleri çalışmalara değinen Rize İl Milli Eğitim Müdürü Halil İbrahim Akmeşe, okullarda yaptıkları onarım ve güçlendirme çalışmalarıyla öğrencilerin güvenli ve modern ortamlarda eğitim görmelerini hedeflediklerini söyledi. Göreve geçen eğitim-öğretim yılının sonunda başladığını hatırlatan Rize İl Milli Eğitim Müdürü Halil İbrahim Akmeşe, tatil döneminde kapsamlı bir hazırlık süreci yürüttüklerini söyledi. Okullar tatile girer girmez çalışmalara başladıklarını ifade eden Akmeşe, "Milli Eğitim Bakanlığımızın atamasıyla güzel ilimiz Rize’de göreve başladım. Okullar tatil olur olmaz kolları sıvadık. İlimizde resmi ve özel olmak üzere toplam 274 okul binamız var. 240’ın üzerinde devlet okulumuz bulunuyor. Öncelikle öğrencilerimizin okullarda güvenliğini sağlamak için fizibilite çalışmaları yaptık. Yaklaşık 80 okulumuzda çeşitli büyüklükte onarım ihtiyacı tespit ettik. Yaz döneminde 55 okulumuzda büyük, diğerlerinde küçük ölçekli onarım çalışmaları başlattık. Bunun yanı sıra 2023 yılında 10 okulumuz güçlendirme kapsamına alındı. Bu okullarımızı eş zamanlı tahliye ettik ve güçlendirme süreci için ihale işlemlerini başlattık. Yaz döneminde mevcut binalarımızı daha iyi hale getirebilmek için elimizden gelen gayreti gösterdik. Çocuklarımızın daha güvenilir ve sağlam ortamlarda eğitim görmeleri için fiziki şartların geliştirilmesine büyük önem veriyoruz" dedi. İl genelinde yeni okul projelerinin hızla sürdüğünü belirten Akmeşe, "Çamlıhemşin’de bir hayırseverimizin yaptırdığı İmam Hatip Lisesi binamızın yüzde 60’ı tamamlandı. İl merkezinde yeniden yapılan Kurtuluş İlkokulu’nun çalışmaları bitme aşamasına geldi. Bu okul dönemine yetişmese de Kasım ayına, yani ikinci döneme yetiştirmeyi planlıyoruz. Derepazarı’nda 10 derslikli Merkez İlkokulu’nu açıyoruz. Ekrem Orhon Mesleki ve Teknik Anadolu Lisemizde 24 odalı uygulama otelini eğitim camiamıza kazandırıyoruz. Gülbahar Mahallesi’nde 24 derslikli yeni okul tamamlandı, Fatih Ortaokulunu buraya taşıdık. Yine aynı bölgede 6 derslikli bir anaokulunu kazandırıyoruz. Ardeşen’de Ertuğrul Gazi Ortaokulu adıyla 16 derslikli yeni bir okulu da bu yıl hizmete açıyoruz" diye konuştu. 10 okul güçlendirme kapsamında Rize’de 10 okul binasında güçlendirme çalışmaları yapıldığını aktaran Akmeşe, "Çayeli Hasan Yılmaz İlkokulu, Fındıklı Muammer Çiçekoğlu Ortaokulu, Kalkandere İlk ve Ortaokulu, Merkez Atatürk Ortaokulu, Merkez İmam Hatip Ortaokulu, Merkez Kurtuluş İlkokulu, Pazar Ahmet Tahtakılıç Ortaokulu, Çay Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Tevfik İleri Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi güçlendirme kapsamına alındı. Güvenlik problemi yaşanmaması için bu okullar tahliye edildi. Öğrencilerimizi farklı okullarla eşleştirdik. Çalışmalar hızlı şekilde sürüyor. Hedefimiz ilk dönemin sonuna kadar bu binaları hazır hale getirerek öğrencilerimizi okullarına kavuşturmak" şeklinde konuştu. Son olarak yeni dönemin heyecanını paylaşan Akmeşe, "8 Eylül’de yaklaşık 60 bin öğrencimiz, 5 bin 315 öğretmenimizle birlikte büyük bir heyecanla ders başı yapacak. Yeni eğitim-öğretim yılının öğrencilerimize, velilerimize, öğretmenlerimize ve tüm eğitim camiamıza hayırlı olmasını diliyorum" ifadelerini kullandı.
Her şey bir kaktüs ile başladı
04 Eylül 2025 Perşembe - 09:02 Her şey bir kaktüs ile başladı RİZE (İHA) – Almanya’da uzun yıllar yaşadıktan sonra memleketi Rize’ye dönen Hüseyin Dilsiz, hobi olarak kaktüsle başladığı çiçekçilik işini büyüterek her ay 10 bine yakın çiçek satışı yapıyor. 12 yıl önce Almanya’dan Rize’ye kesin dönüş yapan 58 yaşındaki Hüseyin Dilsiz, hobi olarak kaktüs yetiştirmeye başladı. Araştırmaları neticesinde kaktüs işine başlayan Hüseyin Dilsiz, "Rize yağmur bölgesi kaktüs yetişmez" gibi söylemlere rağmen evinin bahçesine kurduğu serada 500 çeşit kaktüs yetiştirmeyi başardı. Perakende kaktüs satışları yaparken müşterilerin isteği üzerine farklı çiçek çeşitlerini de alıp satmaya başlayan Dilsiz, işleri her geçen gün büyüttü. Dilsiz ayda 4 kamyon çiçek satışı yaptığını söylerken, özellikle önemli günlerde aşırı yoğunluk yaşadıklarını dile getirdi. Yerli ve yabancı turistlerin serayı ziyaret ettiğini ifade eden Dilsiz, bazı yabancı turistlerin hediye olarak memleketlerine çiçek götürdüklerini söyledi. "Tam kapsamlı bahçe marketi olduk" 12 yıl önce Almanya’dan temelli dönüş yaptığını söyleyen Hüseyin Dilsiz, "Rize’ye yerleştik. Hobi olarak kaktüs sevgimiz vardı. Sonra araştırdık burada kaktüs yetiştirmeye başladık. Bu bölge yağmurlu olduğu için ’Kaktüs burada yetişmez’ diyenler oldu. 10 yıl oldu bu işe başlayalı. Perakendecilikten toptancılığa kadar geldik. Zamanla gelen müşterilerimiz başka çiçek çeşitleri istemeye başladı. Bizde zamanla yeni çiçek çeşitleri de ekleyerek tam kapsamlı bahçe marketi gibi olduk. Saksı çeşitlerimiz var. Tüm çeşitler şuan bizde mevcut. Toptan ve perakende satışlarımız var. Piyasayı iyi takip ediyoruz. Müşterilerin isteklerine cevap vermeye çalışıyoruz. Bizim sektörde önemli günler var. Sevgililer Günü, Anneler Günü, Öğretmenler Günü gibi önemli günler var. O zamanlarda işlerimiz çok yoğun oluyor. Ortalama ayda 4 kamyon, 5-10 bin adet çiçek gidiyor. İlkbaharda daha çok sardunya, yıldız çiçeği, karanfil, sonbaharda sıklamen, kasımpatı fazla gidiyor. Bazı çiçek çeşitleri her mevsim açıyor. Çeşit bol 12 ayın her zamanında farklı çiçek çeşitlerimiz var. Çeşidimiz bol" dedi. Çiçek serasına yerli ve yabancı turistlerin de geldiğini belirten Dilsiz, "Bitki meraklıları Rize’ye geldiğinde haritalardan bizi bularak seramıza geliyorlar. Biraz yabancı dilim var. Anlaşabiliyoruz. İngiltere, Almanya, Arabistan’dan turistler geliyor. Bizden çiçek alıp memleketlerine götürüyorlar. İşimizi seviyoruz" diye konuştu.
Rize’de Rafting Avrupa Kupası heyecanı yaşanıyor
03 Eylül 2025 Çarşamba - 16:44 Rize’de Rafting Avrupa Kupası heyecanı yaşanıyor Rafting Avrupa Kupası, Türkiye Kano Federasyonu’nun ev sahipliğinde Rize’de başladı. Türkiye Kano Federasyonu’nun ev sahipliğini yaptığı Rafting Avrupa Kupası, Rize’nin Ardeşen ilçesi, Fırtına Deresi üzerinde bulunan Vali Recep Yazıcıoğlu Kano ve Rafting Parkuru’nda yapılıyor. Türkiye, İran, Bosna Hersek, Kazakistan ve İtalya olmak üzere 5 ülkeden 29 takım ve 150 sporcuyla gerçekleşen yarışlar renkli görüntülere sahne oldu. Yarışmalarda botla yarışan sporcuların yanı sıra antrenörleri ve takım arkadaşları da yarışan sporcuları karadan koşarak takip etti. Bağırarak yarışan sporculara destek veren antrenörler ve sporcu arkadaşları da adeta onlarla beraber yarıştı. Ramazan Öztürk: "Büyük bir atmosfer, büyük bir organizasyon" Rize Gençlik ve Spor İl Müdürü Ramazan Öztürk, yarışlarla ilgili yaptığı açıklamada, güzel bir organizasyona ev sahipliği yaptıklarını için mutlu olduklarını dile getirerek, "5 ülkeden katılım sağlandı. Şu anda yaklaşık 150 sporcu var. Burada yaklaşık 5 ülkeden inanılmaz bir katılımcı var. Büyük bir atmosfer, büyük bir organizasyon. Rafting Avrupa kupası, Rafting Dünya Federasyonu’nun takviminde yer alan ve Kano Federasyonluğu ev sahipliğinde yapılan bir organizasyon. Yarışmalarımız 5 Eylül’e kadar devam edecek. 5 Eylül’de inşallah son bulacak ve madalya seremonisini gerçekleştireceğiz. Güzel bir organizasyon bu organizasyonları da yapmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. Ferhat Altay: "Karadeniz hırçındır, Fırtına Deresi daha hırçındır" Ardeşen Kaymakamı Ferhat Altay ise Rize’nin raftinge olan elverişliliğine dikkat çekerek, "Hem hava çok güzel hem mekan çok güzel hem de suyumuz berrak. Bizim açımızdan çok keyifli geçiyor. Anladığım kadarıyla sporcularımız da çok güzel eğleniyorlar. Hem de güzel güzel yarışıyorlar. Ben ilk defa rafting yaptım. Kesinlikle herkese tavsiye ediyorum. Ben yüzmeyi de burada öğrendim. O yüzden Karadeniz hırçındır, Fırtına Deresi daha hırçındır ama insana yaşamayı, doğayla uyumlu bir şekilde hareket etmeyi öğretir diyorum. Herkese tavsiye ediyorum. Biz hem emniyet ve asayiş açısından gerekli tedbirleri aldık hem de spor açısından bir risk oluşması varsa hem Gençlik Spor Müdürlüğümüz hem federasyonumuz hem ilçe müdürlüğümüz gerekli tedbirlerini aldı. Allah’ın izniyle kazasız belasız atlatacağımızı düşünüyoruz. Arkadaşlarımız çok tecrübeliler. Şu zamana kadar herhangi bir problem yaşamadık inşallah da yaşamayacağız" dedi. Gürkan Köse: "5 ülke, 29 takım ve 150 sporcu" Özellikle Türkiye’ye yakın ülkelerin yarışlara katılım sağlandığını kaydeden Türkiye Kano Federasyonu Rafting Genel Koordinatörü Gürkan Köse de, "Gayet keyifli güzel bir atmosferde gerçekleşiyor. Spor Bakanlığımızın himayesinde, Rize Valiliğimizin destekleriyle ve Gençlik Spor İl Müdürlüğümüzün destekleriyle beraber federasyon olarak ortak bir organizasyon gerçekleştiriyoruz. Toplamda 5 ülke, 29 takım ve 150 sporcuyla, kafile, antrenör ve idarecilerle beraber toplam iki yüzü kişiyle burada güzel bir organizasyon gerçekleştiriyoruz. Katılımda özellikle bize yakın olan ülkeler bizi tercih ettiler. İran, Bosna, Kazakistan, İtalya ve Türkiye’nin katılımlarıyla gerçekleştiriyoruz. Oldukça keyif alıyoruz, atmosfer çok iyi. Gelen misafirlerimiz ülkemizden çok memnunlar. Ülkemizi vizyoner olarak, misafirperverliğimizle, sportif aktivitelerimizle ve parkurumuzun güzelliğiyle gayet iyi temsil ediyoruz. Bizler de kendi karnemizde şu anda artıyı hissediyoruz" şeklinde konuştu.
ÇAYÜDAD Başkanı Mustafa Mavi: "Bazı özel fabrikaların 3. sürgünde çay almayacağı söyleniyor"
03 Eylül 2025 Çarşamba - 15:02 ÇAYÜDAD Başkanı Mustafa Mavi: "Bazı özel fabrikaların 3. sürgünde çay almayacağı söyleniyor" RİZE (İHA) – Üreticilerin üçüncü sürgünde ÇAYKUR kotalarını tamamen doldurması gerektiğini belirten Çay Üreticileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ÇAYÜDAD) Başkanı Mustafa Mavi, bazı özel sektör firmalarının üçüncü sürgünde çay almayacağı veya fabrikalarını kapatacağı söylentisinin olduğunu ifade etti. Çay üreticilerinin üçüncü sürgüne erken başlayıp çay hasadını zamana yaymalarını gerektiğini dile getiren ÇAYÜDAD Başkanı Mustafa Mavi, özel sektöre mahkum olmamak için üreticilerin kotalarını doldurması gerektiğini söyledi. "Blöf mü yapıyorlar göreceğiz" Başkan Mavi yaptığı açıklamada, "Kota 600 kilo olarak açıklandı. Üçüncü sürgünde bilindiği gibi rekolte düşüyor. Üçüncü sürgünde 600 kilo kota normaldir. Üreticiler olarak kotamızı doldurup fazla olan çayımızı özel sektöre fazla fiyattan vermeye çalışacağız. Üçüncü sürgünde fazla rekolte olmazsa zaten özel sektör düşük vade ve haftalık ödemelerle çay alabilir. Zaten üçüncü sürgünde verim az olduğu için üretici ÇAYKUR kotasını doldurmak ister. Fakat budama yapmayan ve şehir dışından gelen ve bir an önce çayını kesip gitmek isteyen üreticiler özele sektöre çoğunlukla çay verebiliyor. Bu da diğer müstahsillere olumsuz yansıyor. Üreticilerimize önerimiz ÇAYKUR alım yerlerini açtığında çayımızı toplayıp ÇAYKUR’a satmaya başlayalım. Üçüncü sürgünü 35-40 güne yayalım hem ÇAYKUR zarar etmesin hem üretici zarar etmesin. Bölgemizdeki en büyük özel sektör firmalarından birinin 2-3 tane çay fabrikasını çok fazla stok çayı olduğu gerekçesiyle üçüncü sürgünde kapatacağı söyleniyor. Bazı fabrikalar açmayacaklarını söylüyorlar. Bu da bizi tedirgin ediyor. Kapatan fabrika üreticilerinin çayını kim alacak? Şuan bir belirsizlik var. Blöf mü yapıyorlar gerçek mi söylüyorlar önümüzdeki günlerde göreceğiz" dedi.