Yerel Haberler
Rize
05 Aralık 2025 Cuma - 13:21 Rize’de ayı 30 Anzer balı peteğini telef etti, Anzer balı üreticisi yaşadığı soruna isyan etti Rize’nin dünyaca ünlü Anzer Yaylası’nda arılığa giren ayı, kovanları telef edince arılığın sahibi "Arıyı da ayı gibi koruma altına alın da bal yiyelim biraz" diyerek tepki gösterdi. İklim değişikliği nedeniyle kış uykusuna yatmakta geciken ayılar vatandaşların yaşam alanlarına girerek zarar vermeye devam ediyor. Rize’nin İkizdere ilçesine bağlı dünyaca ünlü Anzer Yaylası’nda yaşayan Muzaffer Turgut da ayıdan nasibini aldı. Turgutlar mahallesinde yaşayan Muzaffer Turgut’un arılığına giren ayı içeride bulunan arı kovanlarını telef etti. Bununla da yetinmeyen ayı arılığın hemen yanında bulunan seranın içerisinde bulunan tüm mahsule de da zarar vererek bölgeden öyle ayrıldı. Ayının 30 peteğini telef ettiğini dile getiren Turgut "Bu yıl mahallemize bir ayı dadandı. Değil demirden çelikten kafes hiç bir şey fayda etmiyor ayıya. Balkonun bir tarafında demirden korkuluk yaptık, ona da tırmandı yukarıya çıktı. 30 peteği telef etti. Bir tane ne arı kaldı, ne kovan kaldı, ne bal kaldı! Böyle bir şey olur mu, bizi evden alacak. Devlet buna bir çare bulsun. Vurması da yasak. Artık değil bal, dükkanımızı yiyecek. Gelsin jandarma bu vaziyetimizi bir görsün. Gelsin buna bir çare bulsunlar. Bu ayı arıcılığı Anzer’de mahvetti. 500 bin TL masraf ettim bir şey kalmadı. Servetimi buraya yatırdım yine fayda etmedi" dedi. Arının da ayı gibi koruma altına alınması gerektiğini savunan Turgut "Ufak bir sera etmiştim onu da yedi. İçerisinde yeter ki bir canlı olsun içerisinde hemen kırıyor. Beton döktük betonu kopardı. Tel örgü yaptık, spiralle ile kesemezsin, ayı dişiyle kesti. Arıyı da ayı gibi koruma altına alında bal yiyelim biraz" şeklinde konuştu.
Artık Rize’nin de kendine has köftesi oldu
31 Ağustos 2025 Pazar - 11:19 Artık Rize’nin de kendine has köftesi oldu Rize’de köfteci vatandaş, 1950’li yıllarda babasının el arabasında başladığı işini restorana taşıdı, babasına özel tarife ise ’Rize köftesi’ ismini verdi. 1950’li yıllarda Rize Limanı’nda el arabasıyla köfte satan Köfteci Sadık Efendi’nin oğlu Abdülbaki Fil, babadan kalma mirası daha da ileriye taşımak istedi. Herkesin hayran kaldığı babasının özel tarifi köfteyi de öğrenen Fil, bu lezzeti el arabasından restorancılığa taşıdı. Babalarının İstanbul’dan Rize’ye dönüşü sonrası el arabasıyla başladığı köfteciliği restorana taşıyan ve babalarının tarifine ’Rize köftesi’ adını verdiklerini ifade eden Fil, "Babamın 1950’li yıllarda İstanbul Mecidiyeköy’den Rize’ye gelişi ile başlamış. Rize Limanı’nda el arabasıyla deniz ve köfte satardı. Bu da bir farklılık oluşturdu. 1980’li yıllarda biz ağabeylerimle, yani aile olarak devam ettirdik. 2018 yılına geldiğimizde ise restoran işine girdik. Babamızdan öğrendiğimiz bu köftenin bir ismi olması lazım dedik ve ’Bunun ismi Rize köftesi olsun’ dedik" ifadelerini kullandı. "Bir başka özelliği de etinin satırla çekilmesi" Rize köftesini bölgedeki diğer hatırı sayılır köftelerden ayıran özelliğinin daha kolay hazmediliyor olduğunu dile getiren Fil, "Kuzu eti, dana eti, tuz, sarımsak ve tuz ile yapılıyor. Rize köftesini bölgedeki Akçaabat köftesi gibi Türkiye’de belli bir seviyeye gelmiş köftelerden ayıran özelliği hazmının kolay oluşu. Rize köftesinin bir başka özelliği de etinin satırla çekilmesi. Burada karalahana sarması gibi satırla kıyılmış etlerle yapılan yemekler meşhurdur. Bizde ondan esinlenerek insanlara farklı bir tadı ve lezzeti kazandırmak için yola çıktık" dedi. "İnsanlar ne yediğini bilmeli" Babadan kalma mirası daha ileriye taşımak için çalıştıklarını ifade eden Fil, "Biz babamdan kalan mirası devam ettirmek istedik. Gerçekten insanlar ne yediğini bilmeli. İçerisinde ne olduğunu biliyoruz, kendi yemediğimizi başkasına yedirmiyoruz. Onun için de Rize köftesi diyoruz" şeklinde konuştu.
İlhan Palut: "Ayağı yere basan, karakterli bir oyun oynamak istiyoruz"
27 Ağustos 2025 Çarşamba - 12:42 İlhan Palut: "Ayağı yere basan, karakterli bir oyun oynamak istiyoruz" Çaykur Rizespor Teknik Direktörü İlhan Palut, Galatasaray maçı öncesi yaptığı açıklamada, "Ayağı yere basan, karakterli bir oyun oynamak istiyoruz" dedi. Trendyol Süper Lig’in 4. haftasında Çaykur Rizespor, 30 Ağustos Cumartesi günü deplasmanda Galatasaray’ın konuğu olacak. Yeşil-mavililer karşılaşmanın hazırlıklarını Mehmet Cengiz Tesisleri’nde Teknik Direktör İlhan Palut yönetiminde sürdürdü. Antrenman öncesinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Teknik Direktör Palut, Galatasaray deplasmanında takımı zorlu bir mücadelenin beklediğini ifade etti. Karşılaşmada ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını dile getiren Palut, en iyi şekilde mücadele etmek için sahaya çıkacaklarını belirterek, "Galatasaray’la oynayacağız. Zaten zor bir maç. Nereden bakarsanız bakın hem rakibin kalitesi, ritmi hem de deplasmanda oynayacak olmamız zaten zor bir maçı işaret ediyor. Gideceğiz, en iyi şekilde orada mücadele edeceğiz. Bunun yanında kendi oyunumuzu oynamak istiyoruz. Ayağı yere basan, karakterli bir oyun oynamak istiyoruz. Çok zor bir maç bizi bekliyor. Biz de elimizden geleni yapacağız ve oradan güzel bir sonuçla dönmeye çalışacağız" ifadelerini kullandı. "Kaleci transferi yapacağız" Bir kaleci transferi gerçekleştireceklerini ancak hızlı davranıp hata yapmak istemediklerini sözlerine ekleyen Palut, "İnanılmaz yoğun çalışıyoruz. Hatta şimdi gelmeden önce bir kaleci izleyerek geldim. Bugün itibariyle alabileceğimiz 1-2 kaleci var. Evet, kalecimiz var, oynuyor. Belki Galatasaray maçını da Erdem ile oynayacağız. Bu noktada bir çekincemiz yok, ona güveniyoruz. En yüksek perdeden, en yoğun şekilde, en çok mesaiyi harcayarak bugünlerde çalıştığımız alanlardan bir tanesi kaleci transferi. Çok fazla kaleci var. Belki 70 kaleci seyretmişizdir ama içimize sinen ’Bu kaleci ile kendimizi çok güvende hissederiz, tecrübesi, karakteri, kalitesi, buraya gelme isteği’ anlamındaki parametreleri birleştirebildiğimiz az kaleci var. Kaleci arayan başka takımlar da var ve onların beklentileri de çok yüksek. Bir kaleci yokluğu değil ama çok önemli bir mevki. Bütün antrenör ve yönetimler en iyisini istiyor. Bu noktada bazı sıkıntılar var. Avrupa’da transfer bitiyor. Takımlar kalecilerini bırakırken bunun yerini doldurmak zorundalar. Bunun için de zaman çok az. Belki Avrupa’da transfer bittiği zaman beklediğini bulamayan, istediği transferi yapamayan kaleciler de gündeme gelecek. Hala sakin kalmaya çalışıyoruz ama camianın beklentisini, isteğini, geçen sene çok mutlu olmadığımız gerçeğini hissediyoruz. Bunların bizi hataya sürüklemesini istemiyoruz. Geç kaldığımızı kabul ediyorum. Şimdiye kadar bu işi bitirsek iyi olurdu. Bugüne kadar geldi. Bugüne kadar gelmişken de Galatasaray maçı sonrası bir milli ara varken alelacele birini getirme adına ne kendim hata yapmak istemiyorum ne de kulübü böyle bir hatanın içine sokmak istemiyorum. Arayışlarımız devam ediyor" dedi.