Yerel Haberler
Sakarya
25 Aralık 2025 Perşembe - 16:39 Kazımpaşa Spor Kompleksi’nde çalışmalar son aşamaya geldi Serdivan Kazımpaşa’da inşa edilen 31 bin metrekarelik spor kompleksinde çalışmalar tamamlanma aşamasına geldi. FIFA standartlarında sentetik sahaya sahip olan tesis, resmi müsabakalara ev sahipliği yapacak. Sakarya Büyükşehir Belediyesi, şehir genelindeki spor yatırımları kapsamında Serdivan ilçesine yeni bir spor kompleksi kazandırıyor. 31 bin metrekarelik alan üzerinde yükselen Kazımpaşa Spor Kompleksi’nde altyapı ve üst yapı çalışmalarında sona gelindi. Fen İşleri Daire Başkanlığı koordinesinde yürütülen projede, 123 metre uzunluğunda ve 76 metre genişliğinde FIFA standartlarına uygun sentetik çim saha inşa edildi. Tesis bünyesinde toplam bin kişilik kapasiteye sahip iki ayrı tribün, soyunma odaları ve otopark alanı yer alıyor. Ekiplerin gece ve gündüz kullanımına uygun olarak planladığı aydınlatma direklerinin montajı tamamlanırken, sistemin devreye alınması için çalışmalar sürüyor. Resmi müsabakalara ev sahipliği yapacak Drenaj hatlarının döşendiği ve mıcır seriminin yapıldığı tesiste, çevre duvarları ile tel örgü imalatları bitirildi. Alanın estetiği için 80 ağacın dikildiği komplekste, soyunma odalarının ince işçilik süreçleri devam ediyor. Sentetik çim seriminin ardından hizmete açılacak olan tesisin, Sakarya’daki resmi futbol müsabakalarına ve amatör spor faaliyetlerine yeni bir merkez olması hedefleniyor.
Sakarya’da suç ve suçlulara geçit yok
08 Kasım 2025 Cumartesi - 16:37 Sakarya’da suç ve suçlulara geçit yok Sakarya İl Jandarma Komutanlığı, Ekim ayında 6 bin 900’ü aşkın devriye yaptı, 537 bin kişiyi sorguladı. Operasyonlarda bin 196 şüpheli yakalanırken, 159’u tutuklanarak cezaevine gönderildi. Ayrıca yılın ilk 10 ayında ise 10 bini aşkın suçlu adalete teslim edildi. Sakarya İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, suçları önlemeye ve aranan şahısların yakalanmasına yönelik çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. JASAT ve İstihbarat birimlerinin de dahil olduğu operasyonlarda binlerce kişi gözaltına alındı. Ekim ayında bin 196 kişi yakalandı: 159’u tutuklandı Sakarya İl Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından 01-31 Ekim 2025 tarihleri arasında 6 bin 921 önleyici ve adli devriye icra edildi. Uygulamalarda 537 bin 898 şahıs sorgulandı. Çalışmalar sonucunda, 83 dolandırıcılık, 76 uyuşturucu madde bulundurmak ve kullanmak, 44 hırsızlık, 5 öldürme ve 988 diğer suçlardan olmak üzere toplam bin 196 kişi yakalandı. Yakalanan şahıslardan 159’u hakkında kesinleşmiş hapis cezası bulunduğu gerekçesiyle tutuklanarak ceza infaz kurumlarına teslim edildi. Ayrıca yapılan aramalarda 18 ruhsatsız tabanca, 9 kurusıkı tabanca ve 11 av tüfeği ele geçirildi. 10 ayda 10 bini aşkın yakalama Öte yandan Sakarya İl Jandarma Komutanlığı, 2025 yılının ilk 10 aylık döneminde 99 bin 232 devriye faaliyeti gerçekleştirdi. Bu süreçte 3 milyon 691 bin 620 şahıs sorgulandı. Sorgulamalar ve operasyonlar neticesinde 10 bin 276 kişi yakalandı. Bu kişilerin 923’ü dolandırıcılık, 556’sı uyuşturucu, 421’i hırsızlık, 32’si öldürme, 13’ü terör, 8 bin 331’i ise diğer suçlardan arandığı tespit edildi. Haklarında kesinleşmiş hapis cezası bulunan bin 560 kişi tutuklanarak cezaevine gönderildi. Operasyonlarda ayrıca 186 ruhsatsız tabanca, 118 av tüfeği, 119 kurusıkı tabanca, 3 makinalı tabanca ve 2 uzun namlulu tüfek (1 Kalaşnikov, 1 keskin nişancı tüfeği) ele geçirildi. "Sonsuza kadar kaçmaları mümkün değildir"Sakarya İl Jandarma Komutanlığı’ndan yapılan açıklamada, "Suç işleyenlerin ve haklarında kesinleşmiş hapis cezası bulunanların sonsuza kadar kaçmaları mümkün değildir. Nerede olurlarsa olsunlar bulup yakalayarak adalete teslim etmeye kararlıyız. Haklarında yakalama kararı bulunanların öncelikle yakınları tarafından ikna edilerek teslim olmalarının sağlanmasını, ikna edilememeleri durumunda bizimle iş birliği yapılmasını arzuluyoruz" denildi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, SAÜ’de ailenin önemini vurguladı
08 Kasım 2025 Cumartesi - 12:51 Prof. Dr. Nevzat Tarhan, SAÜ’de ailenin önemini vurguladı Sakarya Üniversitesinde düzenlenen "Neden Son Sığınak Aile?" başlıklı konferansta konuşan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, modern dünyanın bireyi yalnızlaştırdığını ve bu ortamda ailenin en son güvenli liman olma özelliğini koruduğunu belirtti. Sakarya Üniversitesi (SAÜ), Genç Akademisyenler Birliği Sakarya İl Temsilciliği tarafından düzenlenen önemli bir konferansa ev sahipliği yaptı. Etkinliğe, Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan konuşmacı olarak katıldı. SAÜ Rektörü Prof. Dr. Hamza Al ve üniversite dekanlarının da izleyici olarak katıldığı programda Prof. Dr. Tarhan, modern yaşamın aile yapısı üzerindeki etkilerine odaklandı. Prof. Dr. Tarhan, konuşmasında günümüz dünyasında bireylerin giderek yalnızlaştığını ve duygusal bağların zayıfladığını vurguladı. Toplum, teknoloji, kariyer hedefleri ve bireyselleşme gibi baskılar arttıkça kişilerin kendilerini daha yalnız ve kırılgan hissettiğini belirten Tarhan, böyle bir ortamda insanı koruyan asıl yapının aile bağları olduğunu ifade etti. Ailenin, birey için temel bir "duygusal güven alanı" oluşturduğunun altını çizen Tarhan, aidiyet duygusunun hem çocuk hem de yetişkin psikolojisi için hayati önem taşıdığını dile getirdi. Ailenin, kişinin kendisini sevildiğini ve değerli hissettiği yer olduğunu aktaran Tarhan, sevginin eksik olduğu bir aile ortamında yetişen bireylerin ileriki yaşamlarında ciddi bağlanma problemleri yaşayabileceği uyarısında bulundu. Prof. Dr. Tarhan, günümüz aile yapısının zayıflamasına yol açan temel nedenleri de sıraladı. Aşırı bireyciliğin ve "ben" odaklı yaşam tarzının aile içi dayanışmayı sarstığını kaydetti. Tarhan, buna ek olarak sosyal medyada sürekli onay arayışının, ağırlaşan kariyer ve ekonomik şartların ve ilişkilerin de hızla tüketilebilir görüldüğü bir kültürün aile kurumunu tehdit ettiğini sözlerine ekledi. Yoğun ilgi gören konferans, katılımcıların sorularının yanıtlandığı soru-cevap bölümünün ardından sona erdi. Etkinlik sonunda Prof. Dr. Nevzat Tarhan’a hediyesi takdim edildi.
SUBÜ Konuşmaları’nda küresel siyasette Türkiye konuşuldu
08 Kasım 2025 Cumartesi - 12:45 SUBÜ Konuşmaları’nda küresel siyasette Türkiye konuşuldu "Güncel Küresel Siyasette Türkiye" konulu söyleşiyle SUBÜ Konuşmaları’nın 106’ncı konuşmacısı olan SETA Genel Koordinatörü Doç. Dr. Nebi Miş, "2000’lerden itibaren yaşadığı krizlerle bir dayanıklılık geliştiren Türkiye, bugün küresel sistemdeki çoklu krizlere en hazırlıklı ülkelerden biri haline geldi" dedi. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) tarafından düzenlenen SUBÜ Konuşmaları’nın 106’ncı konuşmacısı, "Güncel Küresel Siyasette Türkiye" konulu söyleşiyle Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Genel Koordinatörü Doç. Dr. Nebi Miş oldu. Moderatörlüğünü Sakarya Sosyal ve Kültürel Çalışmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi (SAKUM) Müdürü Dr. M. Alper Cantimer’in üstlendiği söyleşide; dünyadaki güncel gelişmeler ışığında Türkiye’nin değişen ve gelişen rolü konuşuldu. Dünyanın köklü bir dönüşümden geçtiğini ifade eden SETA Genel Koordinatörü Doç. Dr. Nebi Miş, "Soğuk Savaş sonrası düzen aşındı, yeni bir düzen ise henüz kurulamadı. Bugün hem eski yapının çözülmesini hem de yeni güç mimarisinin arayışını aynı anda yaşıyoruz. Artık güç Batı’dan Doğu’ya kayıyor ve Asya ülkeleri küresel dengede daha belirleyici hale geliyor. Bu geçiş dönemi, dünyanın köklü bir değişim mi yoksa uzun soluklu bir kriz mi yaşadığı sorusunu gündeme getiriyor" dedi. Küreselleşmeden korumacılığa geçiş sürecine dikkat çeken Miş, "1990’larda devletler ulus-üstü yapılara yetkilerini devrederken bugün yeniden kendi kendine yeterlilik anlayışını öne çıkarıyor. Gümrük duvarları yükseliyor, korumacılık artık ekonomik düzenin ana dinamiği oldu. Devletlerin borçluluğu artarken ekonomik kırılganlıklar yeni politikaları zorunlu hale getirdi. Artık verimlilikten çok dayanıklılık ve direnç kavramları öne çıkıyor. Pandemi bu dönüşümün en büyük hızlandırıcısı oldu" diye konuştu. Türkiye’nin kriz hazırlığı Türkiye’nin çoklu krizlere erken hazırlık yaptığını belirten Miş, "2000’lerden itibaren kendi krizlerini yaşamış bir ülke olarak Türkiye, kriz çözme kapasitesini geliştirdi. 15 Temmuz Darbe Girişimi gibi süreçler devletin ve toplumun dayanıklılığını arttırdı. Savunma sanayiinde yerlilik oranı yüzde 20’den yüzde 80’e çıktı. 500’e yakın şirket ve 100 binden fazla nitelikli çalışan bu alanda görev yapıyor. Türkiye İHA ve SİHA üretiminde dünyanın ilk üç ülkesi arasında yer alarak stratejik bir aktör konumuna geldi" şeklinde konuştu. Diplomatik etki Küresel sistemde adalet arayışının önemine vurgu yapan Miş, "Türkiye artık sadece bölgesel değil, küresel sistemi etkileyen orta büyüklükte bir güçtür. Gazze’de bir ateşkesin ortaya çıkması bile Türkiye’nin diplomatik alandaki başarısı ve çabalarıyla oldu. Türkiye bugün için küresel sistemde bir söz söylüyor: Bir küresel adalet eleştirisi ve bunun üzerinden bir adalet arayışı, bir teklifi var. Dünya Savaşı sonrası egemen güçlerin oluşturduğu Birleşmiş Milletlerin yapısının küresel adaletsizliği derinleştirdiğini söylüyor ve burada bir reform teklif ediyor. Türkiye çok taraflı bir dış politika ve güvenilir bir devlet üzerinden sonuç alıcı bir yerde duruyor" ifadelerini kullandı. SETA’dan gençlere çağrı Konuşmasının sonunda SETA’nın faaliyetlerinden de bahseden Miş, "Vakfımızda Türkiye merkezli stratejik düşünce üretiyoruz. Öğrencilerimiz dönemlik seminerlere katılabilir veya ofislerimizde staj yaparak bu sürecin parçası olabilir. Ankara, İstanbul ve yurt dışındaki ofislerimizde yapılan çalışmalar gençlere araştırma deneyimi kazandırıyor. Amacımız, Türkiye’nin düşünce üretim kapasitesine katkı sağlayacak yeni kuşak araştırmacılar yetiştirmek" dedi.
SUBÜ Spor Bilimleri’nde kalite tescillendi
08 Kasım 2025 Cumartesi - 12:42 SUBÜ Spor Bilimleri’nde kalite tescillendi SUBÜ Spor Bilimleri Fakültesi Antrenörlük Eğitimi Programı, Beden Eğitimi ve Spor Öğretmeliği Programı ile Rekreasyon Programı, SPORAK tarafından yapılan ara değerlendirme sonucunda yeniden akredite edildi. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) Spor Bilimleri Fakültesi bünyesindeki Antrenörlük Eğitimi Programı, Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Programı ile Rekreasyon Programı, Spor Bilimleri Derneği Spor Bilimleri Eğitim Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Kurulu (SPORAK) tarafından yapılan ara değerlendirme sonucunda yeniden akreditasyon almaya hak kazandı. İlk kez 2023 yılında akredite edilen fakülte programları, yapılan son değerlendirme ile birlikte Antrenörlük Eğitimi Programı ile Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Programı için 3 yıl, Rekreasyon Programı için ise 1 yıl süreyle akredite edildi. Fakülte bünyesinde yer alan Spor Yöneticiliği Programı da 2022 yılında SPORAK tarafından akredite edilmiş ve 2027 yılına kadar geçerli olmak üzere akreditasyon hakkı kazanmıştı. Böylece Spor Bilimleri Fakültesi, tüm programlarıyla tam akreditasyon kapsamına girdi. Fakülte Dekanı Prof. Dr. Murat Çilli, akreditasyon süreçlerinin fakültenin kalite ve sürdürülebilir eğitim anlayışını pekiştirdiğini belirterek, tüm bölümlerle birlikte eğitimde sürekli gelişimi desteklemeye devam edeceklerini ifade etti.
Sapanca Gölü çevresinde doğa dostu dönüşüm: 100 bin metrekarelik yeşil alan oluşturulacak
07 Kasım 2025 Cuma - 18:52 Sapanca Gölü çevresinde doğa dostu dönüşüm: 100 bin metrekarelik yeşil alan oluşturulacak Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nin Sapanca Gölü kıyısında hayata geçirdiği "Sapanca Park Projesi", Kırkpınar’da düzenlenen törenle başladı. Gölün ekolojik dengesini koruyarak, dolgu yapılmadan inşa edilecek proje, 100 bin metrekarelik yeşil alanıyla kentin yeni yaşam alanı olacak. Sapanca Gölü’nün doğal güzelliği korunarak inşa edilecek proje, 100 bin metrekarelik alanda yürüyüş yolları, kafeler, sosyal alanlar ve yeşil dokusuyla bölgeye nefes aldıracak. Toplam maliyeti 150 milyon TL olarak belirlenen 6 kilometrelik ilk etabın 2026’nın ilk çeyreğinde tamamlanması planlanıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un sürece sunduğu katkı ve bakanlık desteğiyle projede çalışmalar Sapanca’nın Kırkpınar bölgesinde başlatıldı. Projenin ilk tanıtım programı da Kırkpınar’da gerçekleştirildi. Programa katılım yoğun oldu. Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, projenin sadece ilçenin değil şehrin geleceğine değer katacağını ve Türkiye’nin en değerli doğal alanlarına sahip olan Sapanca Gölü’nün ekolojik dengesini koruyacağını vurguladı. İlk etap 6 kilometre: Ahşap doku yeni kimlik kazandıracak Çalışmanın ilk etabında 6 kilometre boyunca yürüyüş-bisiklet yolları, dinlenme alanları, oyun grupları, kafeteryalar, büfeler ve sosyal donatı alanlarının yer alacağını ifade eden Alemdar, 100 bin metrekare alanda dokuya uygun oluşturulacak ahşap iskelelerin Sapanca’ya yeni bir kimlik kazandıracağını söyledi. Alemdar’ın verdiği bilgilere göre proje, 26 kilometresi Sakarya, 11 kilometrelik kısmı ise Kocaeli sınırında olmak üzere toplam 37 kilometre boyunca uzayacak. Öte yandan göl kıyısındaki 37 bin metrekarelik alanda "hidro tohumlama" tekniğiyle yeşil alan oluşturulacak, 100 bin metrekare alanda ekolojik peyzaj yapılacak ve 1 milyon metrekare alanda binin üzerinde yetişkin ağaç bulunacak. Kırkpınar ve Sapanca merkez arasını kapsayan 6 kilometrelik ilk etabın maliyeti 150 milyon TL olacak. "100 bin metrekarelik nefes ve huzur projesi olacak" Başkan Alemdar, ilk etabın 2026’nın ilk çeyreğinde tamamlanarak kapılarını açacağını müjdeledi. Başkan Alemdar, "Bu gölü korurken, aynı zamanda havzamızı, bölgemizi korumak mecburiyetindeyiz. Bu projeyi gölümüzün ekolojik dengesini koruyarak, hiçbir şekilde dolgu yapmadan, göle zarar vermeden hayata geçiriyoruz. Şunu özellikle vurgulamak istiyorum. Yeşil alanları, parkları ve yürüyüş yollarıyla birlikte artık ’Sapanca Park’ 1 milyon metrekarelik yeşil alana sahip, herkesin nefes aldığı, huzur bulduğu bir nokta olacak. Biz bu bölgeyi, tüm insanlarımızın bir başından diğer başına yürüyebileceği bir alan haline getirirken mevcut tesislerin de hizmet vermeye devam etmesini istiyoruz. Biz ’buraları yıkalım, kaldıralım, yenisini yapalım’ demiyoruz. 6 kilometrelik bu projenin maliyeti 150 milyon TL. İnşallah 2026’nın ilk çeyreğinde, bugünkü gibi hep birlikte burada buluşarak, bu güzelliklerden faydalanacağız. Yürüyüş yapacak, bisiklete binen çocuklarımızı izleyecek, misafirlerimizi bu cennet Sapanca’mızda ağırlayacağız" dedi. "Bu proje, dünyaya hizmet edecek bir projedir" Sapanca Kaymakamı Şaban Arda Yazıcı ise, "Böylesine güzel bir çalışma sadece Sapanca halkımıza değil, Sakarya’mıza, ülkemize ve hatta dünyaya hizmet edecek bir projedir. Sapanca bölgesi ülkemizin en nadide coğrafyalarından biridir. Sadece eşsiz doğasıyla değil, içinde barındırdığı canlılarla da özel bir bölgedir. Ona sahip çıkmak, korumak ve değerini gelecek nesillere aktarmak hepimizin görevidir. Bu güzel projenin sadece bu bölgeye değil, tüm ülkemize değer katacağına inanıyorum. Bu değerli hizmeti hayata geçiren, özveriyle çalışan tüm devlet ve siyaset insanlarımızı tebrik ediyor, başarılar diliyorum" diye konuştu. Sapanca Gölü kıyısında hayata geçirilen bu "yeşil miras", Sakarya’nın doğayla yeniden buluştuğu, gelecek nesillere miras bırakılacak eşsiz bir vizyonun simgesi olacak. Sapanca Gölü’nün hassas yapısı göz önünde bulundurularak tasarlanan projedeki en dikkat çekici özellik ise dolgu yapılmadan, tamamen kuru pere sistemi ile inşa edilmesi olacak. Gölün doğal kıyı çizgisine müdahale edilmeyecek ve kıyı ekosisteminin suyla teması ile hava dolaşımı engellenmemiş olacak. Tüm malzemeler, ekolojik standartlara uygun ve geri dönüştürülebilir ürünlerden oluşacak.