Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Yerel Haberler
İstanbul
Ankara
İzmir
Bursa
Antalya
Trabzon
Tüm Şehirler
Adana
Adıyaman
Afyon
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şanlıurfa
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Sivas
İddia uğruna yola çıktı, motosikleti ile bin kilometreyi aştı
20 Aralık 2025 Cumartesi - 10:49:34
Sivas’ta yaşayan 30 yaşındaki Berkan Çalmuk, arkadaşları ile inatlaşması sonrası 125 cc motosikleti ile Adana’ya gitti. Bin kilometreden fazla yol yapan Çalmuk, yolculuğunu cep telefonuyla kaydetti. Sivas’ta yaşayan evli ve 2 çocuk babası Berkan Çalmuk (30), Suşehri ilçesindeki işine gitmek için her gün motosikletiyle 135 kilometre yol kat ediyor. Mesai bitiminde ilçeden kent merkezine dönen Çalmuk, günde 270 kilometre yol gidiyor. Çalmuk’un motosiklet sevdasını gören arkadaşları, Sivas’tan Adana’ya motosikleti ile gidemeyeceğini iddia etti. Arkadaşlarının iddiası üzerine harekete geçen Berkan Çalmuk, hazırlıklarını yaptı. Rota oluşturan Çalmuk, yaklaşık bin 200 kilometre mesafeyi iddia uğruna kat etti. Yolculuğunu cep telefonu ile kaydeden Çalmuk, inat uğruna çıktığı yolu tamamladığını söyledi. İnat uğruna yola çıktı Her gün işe gidip dönmek için 270 kilometre yol yapan Berkan Çalmuk, "Sivas’ın Suşehri ilçesinden rotamıza başladık. Suşehri, Sivas, Kayseri, Kahramanmaraş, Gaziantep, Osmaniye ve Adana’da sonlandırdık. Daha sonrasında yeniden Suşehri’nde rotamızı sonlandırmış bulunmaktayız. Bir inat uğruna başladığımız bu yolda bazı sorunlar yaşayarak rotayı tamamladık" dedi.
20 Aralık 2025 Cumartesi - 10:06
Öğrencilere süt ve simit ikramı
İl Millî Eğitim Müdürü Fatih Erdoğan, Nene Hatun Anaokulu’nda düzenlenen Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası etkinliğinde minik öğrencilerle bir araya geldi. Sivas İl Millî Eğitim Müdürü Fatih Erdoğan, Nene Hatun Anaokulu’nu ziyaret etti. Erdoğan, öğrenci, öğretmen ve veliler tarafından hazırlanan Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası etkinliğine katılarak minik öğrencilerin eğlencesine ortak oldu. Etkinlikte öğrencilerle yakından ilgilenen İl Millî Eğitim Müdürü Erdoğan, çocuklara süt ve simit dağıttı. Renkli görüntülere sahne olan programda öğrencilerin hazırladığı etkinlikler ilgiyle izlendi. Minik öğrencilerle eğlenceli vakitler geçiren Erdoğan, Tutum Yatırım ve Türk Malları Haftası etkinliğinin çocuklarımızın tutum ve yatırım hakkında bilgilenmesi ve öğrenmesi açısından önemli olduğunu dile getirdi.
19 Aralık 2025 Cuma - 11:40
Zara’da Türk Kızılay hizmet binası törenle açıldı
Sivas’ın Zara ilçesinde Türk Kızılay Temsilciliği hizmet binası düzenlenen törenle hizmete açıldı. Açılışta konuşan Türk Kızılay Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Sarılar, geçmişteki Kızılay ile bugünkü Kızılay arasında ciddi farklar bulunduğunu vurguladı. Türk Kızılay Zara Temsilciliğine tahsis edilen ve Sivas İl Özel İdaresine ait olan bina, yapılan tadilat çalışmalarının ardından hizmet vermeye başladı. Açılış törenine Zara Kaymakamı Mehmet Ali Atak, Zara Belediye Başkanı Fatih Çelik, İl Genel Meclis Başkanı Mehmet Şarkışla, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Burak Caner, Türk Kızılay Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Sarılar ile kurum temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı. Törende konuşan Türk Kızılay Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Sarılar, Kızılay’ın yalnızca Türkiye’de değil dünyanın dört bir yanında ihtiyaç sahiplerine ulaştığını belirterek, "Kızılay, kara gün dostudur. Felaketlerde, depremlerde, yangınlarda her zaman sahadadır. Bugün bütçesi 65 milyar liraya ulaşan, birkaç bakanlıkla eşdeğer büyüklükte bir kurumun yöneticisi olmaktan bir Sivaslı olarak gurur duyuyorum" dedi. Kızılay’ı büyük bir vakıf olarak gördüklerini ifade eden Sarılar, yaklaşık 10 bin çalışanla faaliyet yürüttüklerini belirterek, "Kök hücre alımını da, yapımını da hastalara ulaştırmayı da Sağlık Bakanlığı bize verdi. Kök hücre gibi önemli bir konuda bir misyon Türk Kızılay’a yüklenilmiştir. Nereden baksanız 25-30 milyon Avro gibi bir menfaatimiz söz konusu olacak. Netice itibariyle bazı beslenme gruplarımız var, yine yurt dışından gelen, hastalığının en son safhasında olan yaşlı ve çocuklara biliyorsunuz beslenme yapıyoruz. Bunun da imalatına İnşallah en kısa zamanda başlayacağız. Netice itibariyle buradan elde edilecek gelirlerimizle 2025 yılı sonu itibariyle 16 milyonu Türkiye’de, 9 milyon da yurtdışında insana dokunmuşuz, maddi ve manevi. Biz bunun sayısını arttırmak adına elimizden gelen bütün gayretleri gösteriyoruz. Güney Kore’den 10 milyon Dolar, harcamamız için Gazze’ye, Suriye’ye para yolluyor. Yani ne kadar içeriye ve dışarıya güven sağlarsan bunların da tedariki çok kolay olur. Geçmişteki Kızılay’la bugünkü Kızılay arasında çok ciddi farklar var. Yakında bir Kızılay kanunu yapıyoruz, onu çıkarttığımız zaman bugün biz varız orada, yarın başkaları gelecek, kimsenin suistimal etmemesi için elimizden gelen kuralları, kanunları da koyacağız. Bu şekilde çalışmalarımız olduğunu belirtmek isterim" diye konuştu. Konuşmaların ardından, hizmet binasının açılmasına katkı sunan destekçilere protokol üyeleri tarafından plaket takdim edildi. İlçe Müftüsü Yunus Güleç tarafından yapılan duanın ardından Türk Kızılay Zara Temsilciliği hizmet binasının açılışı gerçekleştirildi.
19 Aralık 2025 Cuma - 10:42
Havalar soğudu araç yangınları arttı
Sivas Belediyesi İtfaiye Amiri Seyfi Ali Gül, soğuk havalarla birlikte araç yangınlarında artış yaşandığını belirterek, bakımı yapılmayan benzin, gaz ve elektrik tesisatlarının ciddi risk oluşturduğunu söyledi. Dondurucu soğuklarıyla bilinen Sivas’ta soğuk hava etkisini arttırmaya devam ediyor. Son zamanlarda hava sıcaklıklarının düşmesiyle birlikte kent genelinde araç yangınlarında da artış yaşandığı gözlemlendi. Soğuk havalarda özellikle tüplü araçların çalışmasında yaşanan zorluklar, sürücüleri benzinle çalıştırmaya yönlendirebiliyor. Yılın diğer dönemlerinde benzinle kullanılmayan araçlarda yakıt hortumlarında zamanla yıpranma meydana gelebildiği, bunun da yakıt sızıntısına ve yangına sebep olabildiği aktarılıyor. Bu nedenle araçların benzin ve gaz tesisatlarının düzenli olarak kontrol edilmesinin önem taşıyor. Kış aylarında elektrik tesisatına binen yükün artmasıyla birlikte, elektrik kaynaklı araç yangınlarının da yaşanabildiği belirtiliyor. Bu durumun, özellikle soğuk havalarda araç bakımlarının aksatılmaması gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Sivas Belediyesi İtfaiye Amiri Seyfi Ali Gül, soğuk havalarla birlikte araç yangınlarında artış yaşandığını belirterek, "Yılın diğer zamanlarında araçlar benzinle çalıştırılmadığı için yakıt hortumları zarar görmüş olabiliyor, yakıt sızıntısı ile birlikte yangına sebebiyet verebiliyor" dedi. "Bakımların yapılmış olması gerekiyor" Araç yangını esnasında soğukkanlılığın korunması gerektiğini söyleyen Seyfi Ali Gül, "Araç yangınlarında gözle görülür bir artış meydana geldi. Yıl içerisinde yaklaşık 65-70 tane araç yangınına ekiplerimiz müdahale etti. Bu yangınların temel sebebi motor, elektrik aksamı ya da yakıt hortumları diyebiliriz. Yüzde 60-70 oranında bunu oluşturmakta, yüzde 30 oranında ise trafik kazalarından ve insan kaynaklı durumlardan oluşmakta. Soğuk havalarda gazlı araçların kışın çalışması biraz daha zor olduğu için vatandaşlar benzinle çalıştırmaya çalışıyor. Bu durumda da şöyle bir durum ortaya çıkıyor, yılın diğer zamanlarında araçlar, benzinle çalıştırılmadığı için yakıt hortumları zarar görmüş olabiliyor ve yakıt sızıntısı ile birlikte yangına sebebiyet verebiliyor. Eğer araç benzinle çalışacaksa yakıt hortumlarının bakımının yapılmış olması gerekiyor. Gaz tesisatına, benzin tesisatına da bakım yapılması gerekiyor. Kış aylarında elektrik tesisatına aracı çalıştırma aşamasında ısınma(kızdırma) konusunda büyük yük bineceği için yine yangına sebebiyet verebilir. Araç yangını başımıza geldiği zaman öncelikle soğukkanlılığımızı korumamız gerekiyor. Eğer hareket hâlindeysek aracı güvenli bir yere çekip lastikleri aracın hareket edişini engelleyecek şekilde konumlandırıp bir an evvel araçtan kendimizi ve yolcuları indirdikten sonra, yangına müdahale edebileceğimiz durumdaysa yangın söndürme tüpüyle müdahale etmemiz gerekir. Kuru kimyevi tozla müdahale etmemiz, suyla müdahale etmememiz gerekir. Yangının neden çıktığını bilmediğimiz için yangını söndürmekten çok büyütebiliriz" dedi.
12 Kasım 2025 Çarşamba - 09:54
İlkokul öğrencileri Türk kültürünü tanıttı
Sivas Valiliği himayelerinde Milli Eğitim Müdürlüğü koordinesinde hayata geçirilen Sivas’a Değer Projesi kapsamında Vali Bekir Aksoy İlkokulunda "Milli Kültürümüz ve Biz " temalı etkinlik gerçekleştirildi. 4-B sınıfı öğrenci ve öğretmenlerinin hazırlamış olduğu etkinliğe İl Milli Eğitim Müdürü Fatih Erdoğan, öğretmenler, öğrenciler ve veliler katıldı. Etkinlikte; Türk kültürüne ait eşya ve fotoğraflardan oluşan sergi, yaratıcı drama tekniği ile sahnelenen yöresel kına gecesi ve gelin uğurlama canlandırmaları gerçekleştirildi. Daha sonra türküler, maniler, deyişler seslendirildi ve Sivas yöresine özgü yemeklerin tanıtımı yapıldı. Etkinlikte emeği geçen öğrenci, öğretmen ve velilere teşekkür eden Erdoğan, milli ve manevi değerlerin yaşatılmasının önemine dikkat çekti. Erdoğan, "Bu tür etkinlikler, öğrencilerimizin kendi kültürlerini tanımalarına, sahip çıkmalarına ve gelecek nesillere aktarmalarına önemli katkılar sağlamaktadır. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi.
11 Kasım 2025 Salı - 15:22
Sivas’ta 90 bin fidan toprakla buluştu
Sivas’ta 21 farklı lokasyonda toplam 90 bin fidan toprakla buluştu. 11 Kasım Millî Ağaçlandırma Günü kapsamında, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Orman Genel Müdürlüğü koordinesinde Türkiye’nin 81 ilinde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen fidan dikim etkinliğinde, Sivas’ta 21 farklı lokasyonda toplam 90 bin fidan toprakla buluşturuldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla 2019 yılında başlatılan Millî Ağaçlandırma Günü, bu yıl da büyük bir coşkuyla kutlandı. Bu yıl 6. kez kutlanan Millî Ağaçlandırma Günü çerçevesinde bir araya gelen vatandaşlar, Türkiye Yüzyılına Nefes kampanyası kapsamında fidanları toprakla buluşturdu. Gelecek nesillere daha yeşil bir Sivas bırakma hedefiyle hareket eden katılımcılar, hem çevre bilincine katkı sağladı hem de şehrin yeşil alanlarına yeni nefesler kazandırdı. Etkinlikte konuşan Sivas Vali Vekili İlhami Doğan, "Ağaçlandırma çalışmalarının sadece bir çevre çalışması değil, aynı zamanda milli bir sorumluluktur" dedi. Konuşmaların ardından protokol üyeleri, kamu kurumlarının temsilcileri, öğrenciler ve gönüllü vatandaşlar fidan dikerek can suyu verdi.
11 Kasım 2025 Salı - 12:02
Sivas’ta 58 bin fidan toprakla buluşturuldu
Sivas’ta 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü kapsamında Sivas Belediyesi personeli tarafından 58 bin fidan topakla buluşturuldu. Sivas Belediyesi tarafından 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü kapsamında Muhsin Yazıcıoğlu Vefa Ormanında fidanlar dikildi. Yaklaşık bin belediye personeli, kurum müdürleri ve vatandaşların katıldığı fidan dikme etkinliği 1 milyon 100 bin metrekarelik bir alanda gerçekleştirildi. Çam, gürgen, palamut, badem, mahlepten oluşan 58 bin fidan, toprakla buluşturularak can suyu verildi. "Sivas’ı daha yeşil bir yer haline getirmeyi amaçlıyoruz" Çocuklara daha yeşil bir Sivas bırakmak amacında olduklarını ifade eden Belediye Başkan Yardımcısı Ramazan Baker, "Sivas Belediyesi olarak yurt genelinde başlatılan ağaçlandırma seferberliğine bizde katıldık. Şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu anısına bir vefa ormanı oluşturduk. Yaklaşık bin belediye personelimizle alanda ağaç dikiyoruz. En büyük amacımız Sivas’ımızı daha yeşil ve daha yaşanılabilir bir hale getirebilmek. Çocuklarımıza ve torunlarımıza daha yeşil bir Sivas bırakmak amacındayız. Projeye katılıp destek veren bütün belediye personellerimize ve Sivas halkına çok teşekkür ediyorum. 1 milyon 100 bin metrekarelik alanda toplamda 58 bin adet fidan dikiyoruz. Fidanlarımız çam, gürgen, palamut, badem, mahlep gibi farklı farklı ağaçlar. İlimizde Belediyemizin son 10 yılda dikilmiş olduğu ağaç sayısı toplamda 53 bin. Biz burada tek seferde 58 bin ağaç dikerek Sivas’ı daha yeşil bir yer haline getirmeyi amaçlıyoruz. 4 yılın sonunda biz bu alanı doldurarak bir orman yapmayı planlıyoruz" dedi.
11 Kasım 2025 Salı - 11:47
OSB’nin enerji ihtiyacının yüzde 30’u güneşten karşılanıyor
Sivas’ta yer alan ve geçtiğimiz yıl 82 milyon dolarlık ihracat ile ülke ekonomisine katkı sunan 1. Organize Sanayi Bölgesi, çevreye duyarlı çalışmaları ile dikkat çekiyor. Karbon salınımını azaltmak amacıyla Güneş Enerjisi Santrali projesi geliştirerek hayata geçiren OSB, 2. Etap GES Projesini de faaliyete geçirdi. Sivas’ta faaliyet gösteren ve 11 bin kişiye istihdam sağlayan 1. Organize Sanayi Bölgesi (OSB), sürdürülebilir çevre hedefleri ve enerji verimliliği politikaları kapsamında önemli bir adım attı. 432 hektarlık bir alan üzerinde 200 firmanın faaliyet gösterdiği ve 2024 yılında ülke ekonomisine 82 milyon Dolar katkı sunan 1. Organize Sanayi Bölgesi, çevreci bir üretim merkezi olma hedefine ilerliyor. Daha önce 999kWe’lik Güneş Enerjisi Santralini (GES) hizmete alan OSB, 2. etap GES projesini de hayata geçirdi. Elektrik ihtiyacının büyük bir bölümünü yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılayacak olan 1. OSB, bu sayede karbon salınımı azaltacak. Aylık 150 bin kWh, yıllık ise 1 milyon 800 bin kWh üretim yapması beklenen 2. Etap GES Projesi yıllık 860 bin 400 kg karbondioksit emisyonunu engellemesi sağlayacak. "3’üncü GES projemiz içinde şuan da çalışmalar yapıyoruz" Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Sivas Organize Sanayi Bölgesi Sanayiciler Derneği (SOSAD) Başkanı ve ESTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Timuçin, "Sivas 1. Organize Sanayi Bölgesi olarak, sanayi bölgemizde daha önce 1 MW Güneş Enerjisi Santrali (GES) projesi vardı. Projemize ilave olarak yine 1 MW Güneş Enerjisi Santrali (GES) projemizi tamamladık. Şuan da elektrik üretimine başladık ve devletimizden üçüncü GES için 1 MW izin almıştık. 3’üncü GES projemiz içinde şuan da çalışmalar yapıyoruz. O da tamamlandığı zaman Organize Sanayi Bölgesi (OSB) olarak 3 MW Güneş Enerjisi Santrali’nden (GES) enerji üreteceğiz ve bu enerji üretimimiz Organize Sanayi Bölgesi’nde kullanacağız" dedi. "Daha çevreci ve daha yeşil bir OSB’ye kavuşmuş olacağız" Elektrik maliyetlerinin bu şekilde azaltılacağını ifade eden Timuçin, "Bu bizim için büyük bir avantaj sağlayacaktır. Ayrıca Organize Sanayi Bölgemizde toplam 33 bin MW sanayicilerimizin Çatı GES’leri var ve bu GES’lerle firmalarında kullandıkları enerjiyi orada üretmeye çalışıyorlar. GES ile üretilen enerji, OSB’de kullandığımız elektriğin yüzde 30’unu karşılamakta. Yüzde 70’lik kurulabilecek kapasitemiz var. Tabi GES kurabilmek için devletimizin belirli bir kota izin vermesi gerekiyor. Son zamanlarda lisanssız sanayicilere GES ile ilgili izinler daha nadiren veriliyor. Bizim burada böyle bir avantajımız var. Sağ tarafımızda gördüğümüz dağlık kısım GES kurmaya çok uygun bir arazi ve hazine arazisidir. Burası OSB’ye tahsis edilirse bizde sanayicilerimize GES bölgesi olarak tahsis ederiz. Sanayicilerimiz buraya GES kurarak tükettikleri enerjiyi burada üretmek sayesinde hem karbonsuzlaşmayı sağlamış ‘Yeşil OSB’ unvanımızı artırmış olurlar, hem de maliyetlerini azaltarak yurt içi ve yurt dışında daha güçlü konuma gelirler diye müracaatımız var. Buradan olumlu sonuç alırsak OSB’deki GES vasıtasıyla elektrik üretimini artırmayı hedefliyoruz. Karbonsuzlaşmayı daha aza indireceğiz, daha çevreci ve daha yeşil bir OSB’ye kavuşmuş olacağız" ifadelerine yer verdi.
11 Kasım 2025 Salı - 11:46
Görüntüsü ile ‘Orhun Kitabelerini’ andırıyor, gerçeği öğrenenler ise hayrete düşüyor
Sivas’ın Karayün köyünde yer alan 4 asırlık mezarlık, Orhun Kitabelerini andıran devasa mezar taşlarıyla dikkat çekiyor. Üzerlerinde hiçbir yazı bulunmayan taşların hikâyesi ise nesilden nesile aktarılırken, ziyaretçilerini büyülüyor. Sivas kent merkezine yaklaşık 28 kilometre uzaklıkta bulunan Karayün köyündeki 4 asırlık mezarlık, büyüklü ve küçüklü dev mezar taşlarıyla dikkatleri üzerine çekiyor. Köye yaklaşık bir kilometre uzaklıktaki mezar taşları, görenleri hayrete düşürüyor. Yaklaşık 400 yıllık olduğu tahmin edilen mezar taşlarının üzerinde hiçbir isim veya yazı bulunmuyor. Hangi mezarın kime ait olduğu ise köy halkı tarafından nesilden nesile aktarılarak korunuyor. Mezar taşlarının büyüklüğü ve gösterişi, o dönem ailenin maddi gücüyle doğru orantılı olduğu iddia ediliyor. Köy sakinleri, taşların dereden kağnı arabalarıyla mezarlığa getirildiği, herkesin kendi atasının mezarını belirlemek için bu taşları diktiği belirtiyor. O dönemde okuma-yazmanın yaygın olmaması ve bu alanda sanatkâr bulunmaması nedeniyle mezar taşlarına herhangi bir yazı işlenmediği ifade ediliyor. 4 asırdır ayakta duran dev mezar taşları, dönemin şartlarına ışık tutuyor. "400 yıllık bir tarihi var" Mezarların tarihini nesillerce akıllarında tutarak bildiklerini söyleyen köy sakini Hüseyin Çakır, "Aklımızın yettiğince, bize anlatılanlara yaklaşık 400 yıllık bir tarihi olduğu söylenir. Bugünün şartlarında bu taşların dikilmesinde ailenin gücü etkili olduğu, ailedeki kişi sayısı ve hayvanların gücüyle bağlantılı olduğu düşünülür. Dereden taşlar toplanır ve getirilir, herkes kendi atasının mezarını belirlemek için taşlar dikmiş. Rivayete göre köyümüz 500 yıl önce kurulmuş, ilk kurulduğunda 5 hane varmış, bunların çoğalması ve başka yerlerden göç almasıyla köy bu hâle gelmiş. Bu taşların yapımı ve getirilmesi tamamen o dönemde ailenin gücüne bağlıymış. Taş dereden kesilir, kağnıya bağlanır ve buraya getirilirmiş. O zaman imece usulü de vardı. Kendi rızkları bittiğinde, sonbahar aylarında yardımlaşarak bu taşları dikmişler. Özel bir anlamı yok, sadece atayı tanımak ve unutmamak için yapılmış. O dönemde okuma yazma olmadığı için mezarlarda yazı yoktur ve o sanatı işleyecek insan da bulunmazmış. Bazı eski mezarlarda Osmanlıca yazılar var, ama küçükken rivayetleri dinlemeyi severdim. Köy odalarımız vardı, büyüklerimiz otururdu, biz onlara su getirip götürürdük, onlar kendi aralarında konuşur, bize bu mezarın hangi aileye ait olduğunu anlatırlardı. Biz de aklımızda tutarak nesillerce aktardık" dedi.
11 Kasım 2025 Salı - 11:34
Bu OSB, enerji ihtiyacının yüzde 30’unu güneşten karşılıyor
Sivas’ta yer alan ve geçtiğimiz yıl 82 milyon dolarlık ihracat ile ülke ekonomisine katkı sunan 1. Organize Sanayi Bölgesi, çevreye duyarlı çalışmaları ile dikkat çekiyor. Karbon salınımını azaltmak amacıyla Güneş Enerjisi Santrali projesi geliştirerek hayata geçiren OSB, 2. Etap GES Projesini de faaliyete geçirdi. Sivas’ta faaliyet gösteren ve 11 bin kişiye istihdam sağlayan 1. Organize Sanayi Bölgesi (OSB), sürdürülebilir çevre hedefleri ve enerji verimliliği politikaları kapsamında önemli bir adım attı. 432 hektarlık bir alan üzerinde 200 firmanın faaliyet gösterdiği ve 2024 yılında ülke ekonomisine 82 milyon Dolar katkı sunan 1. Organize Sanayi Bölgesi, çevreci bir üretim merkezi olma hedefine ilerliyor. Daha önce 999kWe’lik Güneş Enerjisi Santralini (GES) hizmete alan OSB, 2. etap GES projesini de hayata geçirdi. Elektrik ihtiyacının büyük bir bölümünü yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılayacak olan 1. OSB, bu sayede karbon salınımı azaltacak. Aylık 150 bin kWh, yıllık ise 1 milyon 800 bin kWh üretim yapması beklenen 2. Etap GES Projesi yıllık 860 bin 400 kg karbondioksit emisyonunu engellemesi sağlayacak. "3’üncü GES projemiz içinde şuan da çalışmalar yapıyoruz" Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Sivas Organize Sanayi Bölgesi Sanayiciler Derneği (SOSAD) Başkanı ve ESTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Timuçin, "Sivas 1. Organize Sanayi Bölgesi olarak, sanayi bölgemizde daha önce 1 MW Güneş Enerjisi Santrali (GES) projesi vardı. Projemize ilave olarak yine 1 MW Güneş Enerjisi Santrali (GES) projemizi tamamladık. Şuan da elektrik üretimine başladık ve devletimizden üçüncü GES için 1 MW izin almıştık. 3’üncü GES projemiz içinde şuan da çalışmalar yapıyoruz. O da tamamlandığı zaman Organize Sanayi Bölgesi (OSB) olarak 3 MW Güneş Enerjisi Santrali’nden (GES) enerji üreteceğiz ve bu enerji üretimimiz Organize Sanayi Bölgesi’nde kullanacağız" dedi. "Daha çevreci ve daha yeşil bir OSB’ye kavuşmuş olacağız" Elektrik maliyetlerinin bu şekilde azaltılacağını ifade eden Timuçin, "Bu bizim için büyük bir avantaj sağlayacaktır. Ayrıca Organize Sanayi Bölgemizde toplam 33 bin MW sanayicilerimizin Çatı GES’leri var ve bu GES’lerle firmalarında kullandıkları enerjiyi orada üretmeye çalışıyorlar. GES ile üretilen enerji, OSB’de kullandığımız elektriğin yüzde 30’unu karşılamakta. Yüzde 70’lik kurulabilecek kapasitemiz var. Tabi GES kurabilmek için devletimizin belirli bir kota izin vermesi gerekiyor. Son zamanlarda lisanssız sanayicilere GES ile ilgili izinler daha nadiren veriliyor. Bizim burada böyle bir avantajımız var. Sağ tarafımızda gördüğümüz dağlık kısım GES kurmaya çok uygun bir arazi ve hazine arazisidir. Burası OSB’ye tahsis edilirse bizde sanayicilerimize GES bölgesi olarak tahsis ederiz. Sanayicilerimiz buraya GES kurarak tükettikleri enerjiyi burada üretmek sayesinde hem karbonsuzlaşmayı sağlamış ‘Yeşil OSB’ unvanımızı artırmış olurlar, hem de maliyetlerini azaltarak yurt içi ve yurt dışında daha güçlü konuma gelirler diye müracaatımız var. Buradan olumlu sonuç alırsak OSB’deki GES vasıtasıyla elektrik üretimini artırmayı hedefliyoruz. Karbonsuzlaşmayı daha aza indireceğiz, daha çevreci ve daha yeşil bir OSB’ye kavuşmuş olacağız" ifadelerine yer verdi.
10 Kasım 2025 Pazartesi - 15:48
Sivas’ta 5 farklı ekmeklik buğday, pilot bölgede toprakla buluşturuldu
Sivas’ta kamu-üniversite işbirliği çerçevesinde 5 farklı ekmeklik buğday tohumu, ilk kez toprakla buluşturuldu. Sivas’ın Zara ilçesinde İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi işbirliğinde buğday-arpa demonstrasyon çalışmaları gerçekleştiriliyor. Tödürge köyünde arazisi bulunan çiftçi Hüseyin Önder ve İbrahim Bahçıvan’a ait daha önce nadasa bırakılmış tarım arazilerinde Gündüzalp, Hayrıbol, Kuantum, Man 2021 ve İlir ekmeklik buğday çeşitlerinin ilk kez ekimi yapıldı. Proje ile daha önce hiç ekimi gerçekleştirilmemiş buğday çeşitlerinin pilot olarak belirlenen bölgede ekimi yapılarak çiftçilere modern tarım teknikleri ve verim artırıcı yöntemleri uygulanması hedefleniyor. "En üst verimi almaya çalışacağız" Konu hakkında açıklama yapan çiftçi İbrahim Bahçıvan, "İlçe Tarım ve Ziraat Odası bünyesinde Tödürge köyünde 20 dönümlük bir arazide, kendi arazimizde beş farklı ekmeklik buğday çeşidini, daha önce ekilmemiş bir buğday çeşidini deniyoruz. Toprak verimi iyi. Toprağın kalitesi şu an iyi, ekime hazır. Buğdayımızı attık, 15 gün ortalama gübre kullanıyoruz. Buğdayları da ortalama 22, 23 kilo olarak ekiyoruz. İlk defa deniyoruz. Verimi hep birlikte göreceğiz. Elimizden gelen tüm hazırlığı yaptık. Nadas tarlamızdı zaten. Pullukla sürdük, sonrasında ikilemesini, diskalosunu çektik, şu anda da mibzerle ekimini gerçekleştiriyoruz. Sonrasında da zaten ilerleyen dönemlerde, yani bahar döneminde üst gübresini vereceğiz, ilaçlarını atacağız. Elimizden gelen tüm işlemleri gerçekleştirip en üst verimi almaya çalışacağız" dedi.
10 Kasım 2025 Pazartesi - 15:30
Sivas’ta meralar on binlerce tuz çalısı ile yeşerecek
Sivas’ta bitki örtüsü zayıf meraların yeşertilmesi için tuz çalısı bitkisi toprakla buluşturuldu. Sivas’ta tarımsal ekosistemin iyileştirilmesi ve sürdürülebilir hayvancılığın devamı için meralara tuz çalısı bitkisi dikilmeye başlandı. 2024 yılında Sivas İl Tarım ve Orman müdürlüğü ekiplerince Kangal ilçesi Kuşkayası köyünde 500 dekar alanda dikimine başlanan tuz çalısı bitkisi 2025 yılı faaliyetleri kapsamında Kuşkayası, Yukarıhüyük, Davulhüyük, İncesu, Kızılören, Baharözü, Kurtoğlu ve Acıyurt köylerinde de dikiliyor. 3 bin 200 dekar bitki örtüsü zayıf mera alanında dikimi yapılan 355 bin tuz çalısı bitkisinin hayvancılık yapan çiftçilerin kaba yem ihtiyacının büyük oranda karşılanması hedefleniyor. "Kaba yem ihtiyacının karşılanarak hayvancılığımızın sürdürülebilir kılınmasını amaçladık" Sivas Tarım ve Orman İl Müdürü Salih İnan, tuz çalısının yoncaya eşdeğer bir besin kalitesinin olduğunu bu nedenle hayvanların beslenmesine ciddi katkı sağlayacağını belirterek, "Kentte 829 bin 177 hektarlık mera alanının 801 bin 281 hektarlık tahsis işlemleri gerçekleştirilmiştir. Sivas’ta ilk kez uygulanan proje ile ilimizin yüzde 70’i zayıf olan mera kısımlarından daha fazla istifade edilmesi, çoraklaşmanın önlenmesi, mera hayvancılığının geliştirilmesi ve meralarda otlatma ile kaba yem ihtiyacının karşılanarak hayvancılığımızın sürdürülebilir kılınmasını amaçladık. Amerikan tuz çalısı bitkisiyle 3 bin 200 dekarlık bir mera alanında ıslah çalışması gerçekleştireceğiz" diye konuştu. "Temel amacımız hayvancılığın sürdürülebilir bir şekilde devamının sağlanmasıdır" İl Müdürü İnan, "Sivas bulunduğu bölge itibarıyla meralarını çok iyi geliştirebilecek ve iyileştirebilecek bir potansiyele sahiptir. İl Müdürlüğümüz olarak geçen 24 yıl içerisinde ilimizde 52 köy ve mahallede 729 bin 597 dekar mera alanında mera ıslah ve amenajman projeleri uygulanmıştır. Mera ıslah projeleri kapsamında güneş enerjili ve cazibeli hayvan içme suyu tesisleri yaparak ilimizdeki meralardan faydalanma süresini uzattık. Temel amacımız hayvancılığın sürdürülebilir bir şekilde devamının sağlanmasıdır" dedi.
10 Kasım 2025 Pazartesi - 12:26
Uzmanından kalp pili taşıyanlara soğuk hava uyarısı: "Titreme cihazı yanıltabilir"
Sivas Medicana Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. İsmail Erdoğu, özellikle kalp pili tedavisinin ani ölümleri önlemede büyük rol oynadığını belirterek, soğuk havalarda kalp pili kullanan hastaların dikkatli olması gerektiği konusunda uyarılarda bulundu. Dünya genelinde kalp hastalıkları, ölüm nedenleri arasında ilk sıralarda yer alıyor. Kalp rahatsızlıkları yalnızca damar tıkanıklığı yaşayan hastalarla sınırlı olmamakla birlikte tansiyon ve şeker hastaları da kalp hastalıkları açısından yüksek risk grubunda bulunuyor. Geçmişte kalp krizi sonrası hastaların yaşam şansı oldukça düşükken, günümüzde erken müdahale ile hayatta kalma oranı büyük ölçüde arttı. Ancak kalp krizinden kurtulan hastalarda zamanla kalp dokularında hasar oluşabiliyor ve bu durum kalp yetersizliği ile ritim bozukluklarına yol açabiliyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Sivas Medicana Hastanesi Kardiyoloji Bölümü Uzmanı Dr. İsmail Erdoğu, kalp pilinin önemine vurgu yaptı. Erdoğu, Yeni nesil kalp pillerinin MR cihazlarına girmeye imkan sağladığı, ancak tarama cihazlarından geçmenin önerilmediğini ifade ederek, "Soğuk hava nedeniyle oluşan titremeler, kalp pilinin kalbin durduğunu sanmasına ve yanlış şoklamaya yol açabilir. Bu nedenle hastalarımızın bu dönemlerde daha dikkatli olmalarını öneriyoruz" dedi. "Kalp piline ihtiyaç duyuluyor" Kalp krizleri sonrası kalp dokusunun zarar gördüğünü söyleyen İsmail Erdoğu, "Dünyada artık kalp hastalıkları en sık ölüm sebeplerinden biri. Kalp hastalıklarında çok fazla grup var. Biz kalp hastalıkları deyince sadece kalbinde stent olan ve damarlarında sorun bulunan insanlardan bahsetmiyoruz. Aynı zamanda tansiyon ve şeker hastaları da kalp hastalıklarına aday. Toplumun yaklaşık yüzde 30-35’lik bir kısmını kapsıyoruz. Çok yaygın bir hastalık ve bu hastalıkta teknolojik kapsamda, ilaç konusunda son 30 yılda çok ciddi gelişmeler oldu. Geçmişte insanları hastanelerde kalp krizinden dolayı kaybederken şimdi hastaneye başvurular sonrasında yaşama tutunmak büyük oranda mümkün. Yaşanan ölümler ise genellikle hastaneye gelmeden önce gerçekleşmekte. Kalp krizinden kurtulmanın hastalarda belli bir bedeli oluyor. Kalp krizi sonrası kalpteki dokular zarar görüyor ve kalp yetersizliği oluşuyor. Bu kalp yetersizliği olan kalplerde ritim bozuklukları ve ani ölümler gibi sorunlar gündeme gelebiliyor. Bunlardan uzun vadede korunmak için hastalarda mutlaka bir kalp piline ihtiyaç duyuluyor" dedi. "Soğuk havalarda temkinli olunması gerekiyor" Kalp pilleri ile MR cihazına girilebileceğini belirten Erdoğu, "Çok büyük bir ameliyat değil ama yine de ciddi bir cerrahi işlem. Kalp pili, tıpta son 30 yılda yaşanan gelişmelerden en büyüğü. Bir bilgisayarın küçültülüp insan vücuduna konulmuş hali aslında. İnsan ömrünü ciddi oranda uzatan bir tedavi. İnsanlar bir şokla hayata tutunurken, pil olmasaydı öleceğini düşündüğümüz birçok hastamız var. Kalp pilinin bu özelliği, uygun hastalarda ciddi oranda ani ölümü engelliyor. Hastanın başına gelecek bir kalp durması durumunda yanında bir sağlıkçı yoksa, onun ritmini düzeltecek defibrilatör cihazı yoksa hastayı hayatta tutmak mümkün değil. Uygun endikasyonlarda kalp pili olduğu zaman, pil hastaların ritmini algılıyor ve acilde yapılan şoklamayı yaparak hastayı hayata döndürüyor. Kalp pillerinde yeni teknolojilerle MR’a girmek mümkün, tomografiye zaten girebiliyorlar. Tarama cihazlarından geçmelerini uygun görmüyoruz. Bu tarz durumlarda hastalarımız ’kalp pilim var’ dediğinde muaf tutuluyorlar. Kalp pilleri ciddi teknolojik cihazlardır. Vücudun içindeki titreşimi, örneğin mikser kullanmak, kolunu sallayacak herhangi bir eylem kalp pilinde olumsuz etki oluşturabilir. Soğuk havalarda vücutta oluşan ciddi titremeler kalp pilinin hafızasını karıştırıp kalbin durduğunu düşündürebilir ve gereksiz şoklama yapabilir. Bu tarz kişilerin soğuk havalarda daha temkinli olması gerekir" diye konuştu.
10 Kasım 2025 Pazartesi - 12:18
Uzmanından kalp pili taşıyanlara soğuk hava uyarısı: "Titreme cihazı yanıltabilir"
Sivas Medicana Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. İsmail Erdoğu, özellikle kalp pili tedavisinin ani ölümleri önlemede büyük rol oynadığını belirterek, soğuk havalarda kalp pili kullanan hastaların dikkatli olması gerektiği konusunda uyarılarda bulundu. Dünya genelinde kalp hastalıkları, ölüm nedenleri arasında ilk sıralarda yer alıyor. Kalp rahatsızlıkları yalnızca damar tıkanıklığı yaşayan hastalarla sınırlı olmamakla birlikte tansiyon ve şeker hastaları da kalp hastalıkları açısından yüksek risk grubunda bulunuyor. Geçmişte kalp krizi sonrası hastaların yaşam şansı oldukça düşükken, günümüzde erken müdahale ile hayatta kalma oranı büyük ölçüde arttı. Ancak kalp krizinden kurtulan hastalarda zamanla kalp dokularında hasar oluşabiliyor ve bu durum kalp yetersizliği ile ritim bozukluklarına yol açabiliyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Sivas Medicana Hastanesi Kardiyoloji Bölümü Uzmanı Dr. İsmail Erdoğu, kalp pilinin önemine vurgu yaptı. Erdoğu, Yeni nesil kalp pillerinin MR cihazlarına girmeye imkan sağladığı, ancak tarama cihazlarından geçmenin önerilmediğini ifade ederek, "Soğuk hava nedeniyle oluşan titremeler, kalp pilinin kalbin durduğunu sanmasına ve yanlış şoklamaya yol açabilir. Bu nedenle hastalarımızın bu dönemlerde daha dikkatli olmalarını öneriyoruz" dedi. "Kalp piline ihtiyaç duyuluyor" Kalp krizleri sonrası kalp dokusunun zarar gördüğünü söyleyen İsmail Erdoğu, "Dünyada artık kalp hastalıkları en sık ölüm sebeplerinden biri. Çok fazla grup var kalp hastalıklarında. Biz kalp hastalıkları deyince sadece kalbinde stent olan ve damarlarında sorun bulunan insanlardan bahsetmiyoruz. Aynı zamanda tansiyon ve şeker hastaları da kalp hastalıklarına aday. Toplumun yaklaşık yüzde 30-35’lik bir kısmını kapsıyoruz. Çok yaygın bir hastalık ve bu hastalıkta teknolojik kapsamda, ilaç konusunda son 30 yılda çok ciddi gelişmeler oldu. Geçmişte insanları hastanelerde kalp krizinden dolayı kaybederken şimdi hastaneye başvurular sonrasında yaşama tutunmak büyük oranda mümkün. Yaşanan ölümler ise genellikle hastaneye gelmeden önce gerçekleşmekte. Kalp krizinden kurtulmanın hastalarda belli bir bedeli oluyor. Kalp krizi sonrası kalpteki dokular zarar görüyor ve kalp yetersizliği oluşuyor. Bu kalp yetersizliği olan kalplerde ritim bozuklukları ve ani ölümler gibi sorunlar gündeme gelebiliyor. Bunlardan uzun vadede korunmak için hastalarda mutlaka bir kalp piline ihtiyaç duyuluyor" dedi. "Soğuk havalarda temkinli olunması gerekiyor" Kalp pilleri ile MR cihazına girilebileceğini belirten Erdoğu, "Çok büyük bir ameliyat değil ama yine de ciddi bir cerrahi işlem. Kalp pili, tıpta son 30 yılda yaşanan gelişmelerden en büyüğü. Bir bilgisayarın küçültülüp insan vücuduna konulmuş hali aslında. İnsan ömrünü ciddi oranda uzatan bir tedavi. İnsanlar bir şokla hayata tutunurken, pil olmasaydı öleceğini düşündüğümüz birçok hastamız var. Kalp pilinin bu özelliği, uygun hastalarda ciddi oranda ani ölümü engelliyor. Hastanın başına gelecek bir kalp durması durumunda yanında bir sağlıkçı yoksa, onun ritmini düzeltecek defibrilatör cihazı yoksa hastayı hayatta tutmak mümkün değil. Uygun endikasyonlarda kalp pili olduğu zaman, pil hastaların ritmini algılıyor ve acilde yapılan şoklamayı yaparak hastayı hayata döndürüyor. Kalp pillerinde yeni teknolojilerle MR’a girmek mümkün, tomografiye zaten girebiliyorlar. Tarama cihazlarından geçmelerini uygun görmüyoruz. Bu tarz durumlarda hastalarımız ‘kalp pilim var’ dediğinde muaf tutuluyorlar. Kalp pilleri ciddi teknolojik cihazlardır. Vücudun içindeki titreşimi, örneğin mikser kullanmak, kolunu sallayacak herhangi bir eylem kalp pilinde olumsuz etki oluşturabilir. Soğuk havalarda vücutta oluşan ciddi titremeler kalp pilinin hafızasını karıştırıp kalbin durduğunu düşündürebilir ve gereksiz şoklama yapabilir. Bu tarz kişilerin soğuk havalarda daha temkinli olması gerekir" diye konuştu.
10 Kasım 2025 Pazartesi - 10:59
Atatürk, Cumhuriyetin temellerinin atıldığı Sivas’ta da anıldı
Sivas’ta, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, vefatının 87’nci yıl dönümünde düzenlenen törenle anıldı. Sivas’ta 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü kapsamında kent meydanında tören düzenlendi. Programa Sivas Vali Yardımcısı İlhami Doğan, Belediye Başkanı Adem Uzun, İl Emniyet Müdürü Ahmet Alaağaçlı, 5. Piyade Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Zeynel Abidin Alptekin, il protokolü, askeri erkân, emniyet mensupları, gaziler, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. Atatürk Anıtı’na çelenk sunulmasıyla başlayan törende, saatler 09.05’i gösterdiğinde siren sesleri kent genelinde yankılandı. O anlarda meydanda ve caddelerde hayat durdu. Kaldırımlarda yürüyen vatandaşlar durarak saygı duruşunda bulunurken, trafikteki sürücüler de araçlarını durdurup kornalarına bastı. Tören, İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından sona erdi.
10 Kasım 2025 Pazartesi - 10:29
Hiç gitmediği turistik bölgelerde trafik cezası yedi
Sivas'ta ikamet eden gazeteciye hiç gitmediği turistik bölgelerden trafik cezası geldi, tecrübeli gazetecinin yorumu, "İyi ki eşim anlayışlı birisi, bu hata yuva yıkar" şeklinde oldu.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder