Yerel Haberler
Sivas
22 Aralık 2025 Pazartesi - 10:26 Sosyal medya yuva yıkıyor Psikolojik danışman Dilara Arslan, bilinçsiz sosyal medya kullanımının kıskançlık, güvensizlik ve aldatma algısını tetikleyebileceğini belirterek, çiftler arasında sosyal medyadan kaynaklı çok yönlü aldatmaların meydana geldiğini ifade etti. Akıllı telefonların hayatın vazgeçilmez bir parçası haline gelmesiyle birlikte sosyal medya, her yaş grubundan bireyin günlük hayatında önemli bir yer edinmeye başladı. İletişim kurmanın ötesine geçen sosyal medya platformları, günümüzde kendini ifade etme, duyguları paylaşma ve sosyal süreçleri şekillendirme aracı olarak da kullanılıyor. Ancak bu yoğun kullanım, ikili ilişkiler üzerinde hem olumlu hem de olumsuz etkileri beraberinde getiriyor. Uzmanlara göre sosyal medyanın doğru ve bilinçli kullanımı, çiftler arasında iletişimi güçlendirebiliyor. Gün içinde atılan kısa mesajlar, paylaşılan gönderiler ve karşılıklı etkileşimler, birlikte eğlenme ve üzülme duygusunu pekiştirerek ilişkileri olumlu yönde etkileyebiliyor. Buna karşı olarak paylaşımların yanlış algılanması, beklentilerin değişmesi ve sürekli karşılaştırma hali, zamanla ilişkilerde sorunlara yol açabiliyor. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Psikolojik Danışman Dilara Arslan, sosyal medyanın olumlu ve olumsuz etkileri olduğunu belirterek, "Doğru kullanımda ilişkiler pozitif şekilde etkilenirken, bilinçsiz kullanımda maalesef güvensizliğe ve uzaklaşmaya neden oluyor" dedi. Arslan, sosyal medyadan kaynaklı çok yönlü aldatmaların meydana geldiğini söyleyerek, bu durumun sosyal medyanın en olumsuz etkilerinden biri olduğunu ifade etti. "Farklı yönlere kayılabiliyor" Paylaşılan gönderilerin algılanma şekli veya beklentilerin sosyal medyadan dolayı değişimi, çiftler arasında bazen kıskançlığa ve anlaşmazlığa yol açabildiğini söyleyen Dilara Arslan, "Akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla sosyal medya hayatımızda büyük bir yer edinmeye başladı. Hem yaş grupları arasında daha yaygınlaşmaya başladı hem de kullanım olarak daha çok arttı. Sosyal medya eskisi gibi iletişim kurmak için kullanılmıyor diyebiliriz. Bazen kendimizi ifade etmek, başkalarıyla karşılaştırmak veya süreci şekillendirmek için kullanabiliyoruz aslında. Sosyal medya ilişkileri üzerindeki etkisi azımsanmıyor maalesef. Çünkü bu etkiler bazen olumlu, bazen olumsuz olabiliyor. Doğru kullanımda ilişkiler pozitif şekilde etkilenirken, bilinçsiz kullanımda maalesef güvensizliğe ve uzaklaşmaya neden oluyor. Bazen gün içerisindeki ufak tefek mesajlaşmalar ya da birbirine atılan ufak tefek gönderiler, birlikte eğlenmek, birlikte üzülmek iletişimi güçlendiriyor aslında. Ancak bazen paylaşılan gönderilerin algılanma şekli veya beklentilerin sosyal medyadan dolayı değişimi, çiftler arasında bazen kıskançlığa ve anlaşmazlığa yol açabiliyor. Böyle durumlarda da işte farklı yönlere kayma gibi şeyler ortaya çıkabiliyor" dedi. "Kıskançlık en büyük etki" Bazen kadınlarda ve erkeklerde yetersizlik algısının ortaya çıkabildiğini belirten, "Bahsettiğim gibi kıskançlık aslında en büyük etki. Bazen bu kadınlarda ve erkeklerde yetersizlik algısını ortaya çıkartabiliyor. Sosyal medyada çok yakışıklı erkekler var. ‘Acaba sevgilim veya erkek arkadaşım ya da eşim benden soğur mu ya da onları daha mı çok beğeniyor’ diye düşünüyor olabilirler. Ya da tam tersi kadınlarda ‘Dışarıda ne kadar bakımlı kadınlar var, ben de böyle gözüküyor muyum’ gibi algılar aslında çiftler arasında güvensizlik meydana getirmeye başlayabiliyor. Bence sosyal medyanın en olumsuz etkilerinden biri de bu diyebiliriz. ‘Bu kadın daha güzel ben yazayım zaten eşimin ruhu duymaz’ ya da ‘Erkek arkadaşımın ruhu duymaz bir konuşayım, ‘Baktım oluyor belki bu kişiyi bırakırım’ gibi böyle çok yönlü şekilde aldatmalar meydana geliyor. Pek çok kişi aslında neyse ufak bir konuşma diye aldatma olarak düşünmeyebiliyor" diye konuştu.
21 Aralık 2025 Pazar - 10:15 Sivas, ‘İstiklal Madalyası’ istiyor Milli mücadelenin merkezlerinden olan Sivas’ta, Kent Konseyi öncülüğünde ki sivil toplum kuruluşları TBMM’ye başvurup ‘İstiklal Madalyası’ talep etme kararı aldı. Sivas Kent Konseyi, önemli bir gündem maddesiyle toplandı. Sivas’ın milli mücadeledeki rolünün ele alındığı toplantıda, diğer sivil toplum kuruluşlarının da desteğiyle, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden (TMBB) ‘İstiklal Madalyası ve Berat Belgesi’ talep edilmesi kararlaştırıldı. Sivil toplum kuruluşlarının mutabakatıyla oluşturulan talep metninin önümüzdeki günlerde siyasiler aracılığıyla TBMM’ye sunulması planlandı. Konuyla ilgili açıklama yapan Sivas Kent Konseyi Başkanı Ahmet Necip Günaydın, Sivas’ın Ankara’dan sonra Milli mücadelenin en uzun süre yönetildiği yer olduğunu belirterek, "Sivas, ‘İstiklal Madalyası’nı’ her şekilde hak eden bir şehir. Bunu tarih ortaya koyuyor. Sivas, bu hak ettiği madalyaya şehrin bir müzesinde sergilenmesinde büyük bir gurur duyacaktır. Ben buna yüzde yüz hak ettiğine inanıyorum" ifadelerine yer verdi. "Sivas gurur duyacaktır" Ahmet Necip Günaydın, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na dilekçe sunacaklarını belirterek, "Bugün gerçekleştirdiğimiz toplantıda Sivas iline İstiklal Madalyası’nın verilmesi hakkında değerlendirmeler yaptık. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na dilekçemizi sunmak üzere dilekçeyi toplantıda okuduk. Hiçbir ille kendimizi kıyaslamıyoruz çünkü her bir ilimiz son derece kıymetlidir. Ama şunu unutmayalım ki Sivas, Ankara’dan sonra Milli mücadelenin en uzun süre yönetildiği ve Mustafa Kemal Paşa’nın heyetinin Sivas’ta kalarak, tüm faaliyetleri buradan organize ettiler. Bunları yaparken de Sivas halkının tam desteğini alarak huzur ortamı içerisinde çalıştıklarını çok açık ve net bir şeklinde biliyoruz. Sivas halkı, gerek İstanbul ve işgal kuvvetlerin baskınlarına rağmen Mustafa Kemal ve arkadaşlarına ev sahipliği yapmıştır. Kongre binasının eşyalarını evlerinden getirmişler, sürekli ikramlarda bulunmuşlar, evlerinde misafir etmişler ve onların can güvenlikleri için her türlü fedakarlığı yapmışlardır. Sivas, ‘İstiklal Madalyası’nı’ her şekilde hak eden bir şehir. Bunu tarih ortaya koyuyor. Sivas, bu hak ettiği madalyaya şehrin bir müzesinde sergilenmesinde büyük bir gurur duyacaktır. Ben buna yüzde yüz hak ettiğine inanıyorum" dedi.
‘Sivaslı Cep Herkülü’nün adı parkta yaşatılacak
18 Ekim 2025 Cumartesi - 18:27 ‘Sivaslı Cep Herkülü’nün adı parkta yaşatılacak Para Halter Dünya Şampiyonası’nda 179 kiloluk kaldırışıyla dünya şampiyonu olan Abdullah Kayapınar’ın ismi, memleketi Sivas’taki parkta yaşatılacak. Sivas Belediyesi tarafından Ahmet Turan Gazi Mahallesi’nde yapımı tamamlanan park için açılış töreni düzenlendi. Ahmet Turan Caddesi üzerinde bulunan ve içerisinde çocuk oyun alanı ve futbol sahası bulunan parkın açılışına Sivas Belediye Başkanı Adem Uzun, Gençlik ve Spor İl Müdürü Şahin Ertem, Para Halter Dünya Şampiyonu Abdullah Kayapınar ve vatandaşlar katıldı. Kahire’de düzenlenen Para Halter Dünya Şampiyonası’nda 49 kiloda 179 kiloluk kaldırışıyla dünya şampiyonu olan Abdullah Kayapınar’a sürpriz olan açılış renkli görüntülere sahne oldu. Açılış töreninde konuşan milli sporcu Abdullah Kayapınar, "Bu güzel hediyesi için Belediye Başkanımıza çok teşekkür ediyorum sağ olsun var olsun" dedi. "Sözünü vermiştik, açılışını yapıyoruz" Kayapınar’ı tebrik eden Belediye Başkanı Adem Uzun, "Daha nice başarılarda Abdullah Kayapınar kardeşimizi göreceğiz. Abdullah kardeşimiz bugün Dünya şampiyonu olup da bizi gururlandırdıysa bu şampiyonlukta hocamızın da emeği çok büyük. Geçen sene bu bölgede alt yapı çalışmaları yaparken muhtarıma ve mahalledeki çocuklara söz verdik. Buraya bir park yapacağız ancak içerisinde halı saha yapacağımızı sözünü de vermiştik ve parkın açılışını da yapıyoruz. Parkımız şehrimize ve mahallemize hayırlı uğurlu olsun" dedi. Konuşmaların ardından kurdele kesilerek parkın açılışı yapıldı. Belediye Başkanı Adem Uzun ve Abdullah Kayapınar, çocuklarla fotoğraf çektirdi.
Ölümleri Türkiye’yi yasa boğmuştu, isimleri parkta yaşatılacak
18 Ekim 2025 Cumartesi - 16:10 Ölümleri Türkiye’yi yasa boğmuştu, isimleri parkta yaşatılacak Sivas’ta boğazları kesilerek öldürülen ve ölümleri Türkiye’yi yasa boğan Melisa ve Umutcan Şimşek’in adları parka verildi. Törene katılan acılı anne, gözyaşlarına hakim olamadı. Sivas Belediyesi tarafından Şeyh Şamil Mahallesi’nde yapımı tamamlanan parka vahşice katledilen iki kardeşin adı verildi. Şehit Hamit Kandur Caddesi üzerinde yapılan ve içerisinde spor alanı, basketbol ve futbol sahaları barındıran park için açılış töreni düzenlendi. Törene Sivas Belediye Başkanı Adem Uzun’un yanı sıra Melisa ve Umutcan Şimşek’in annesi Ayşegül Şimşek ve yakınları katıldı. "Çocuklarımı adını yaşatıyorlar" Açılış töreninde konuşan acılı anne Ayşegül Şimşek, "Buraya gelen herkese teşekkür ediyorum. Özellikle Belediye Başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Bana ifade edilmeyecek şekilde güzel bir hediye verdiler. Çocuklarımı adını yaşatıyorlar, hepsine çok çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. "Annemize ve ailesine sabırlar diliyorum" Melisa Şimşek’in sporcu olması nedeniyle böyle bir parkta ismini yaşatmak istediklerini belirten Başkan Adem Uzun, "Mayıs ayında şehir ve ülke olarak çok büyük bir acı yaşadık. Bir cani tarafından iki tane pırlanta gibi gencimizin hayatlarına son verildi. Geçenlerde gerçekleştirilen duruşmaya da ailemizle birlikte bende katıldım. Adalete inancımız tamdı ve adalet yerini buldu. Türk ceza kanununa göre en yüksek seviyede cezasını indirim almadan aldı. Annemize ve ailesine sabırlar diliyorum Melisa kardeşimiz bir sporcuydu biz özellikle Şeyh Şamil’de ki bu parka Melisa ve Umutcan kardeşimizin ismini verdik çünkü burada basketbol ve futbol sahası aynı zamanda spor ve yürüyüş alanları var. Aslında burası bir spor parkı özelliği taşıyor. Melisa kardeşimize de en güzel bu park yakışırdı bizde onların ismini bu spor alanında yaşatmış olacağız. Rabbim bir daha böylesi acıları ne annelerimize ne babalarımıza nede ülkemize ve şehrimize yaşatmasın. Parkımızın şehrimize ve mahallemize hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu. Konuşmaların ardından kurdele kesildi. Başkan Adem Uzun ve Şimşek kardeşlerin akrabaları parkı gezerek bilgiler aldı. Olay, 6 Mayıs tarihinde Kılavuz Mahallesi 55. Sokak’taki bir apartmanda yaşandı. Umutcan (22) ve milli sporcu Melisa Şimşek (16) kardeşler, anneleri tarafından evde boğazları kesilerek öldürülmüş olarak bulundu. Melisa Şimşek’in öldürülmeden önce ellerinin bağlandığı belirlenmişti. Olayın ardından polis ekipleri, katil ya da katil zanlılarının bulunması için geniş çaplı çalışma başlatmış, 25 saatlik kamera kaydının incelenmesi sonucu cinayet zanlısı Hüseyin Sönmez (34) Ankara’da yakalanmıştı. Kardeşlerin katiline; çocuğa karşı tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek nitelikle kasten adam öldürme, tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme, hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, yasaklı bıçak bulundurma, ikamette ızrar gibi suçların en üst limitlerinden 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ve 17 yıl 7 ay ağırlaştırılmış hapis cezası verilmişti.
Havalar soğudu yün yorganlara talep arttı
18 Ekim 2025 Cumartesi - 11:37 Havalar soğudu yün yorganlara talep arttı Sivas’ta havaların soğumasıyla birlikte vatandaşlar kış hazırlıklarına başladı, elyaf yorganların yerine yün yorganlara ilgi yeniden arttı. Sivas’ta yün yorganlara olan ilgi, hava sıcaklıklarının düşmesiyle birlikte yeniden artmaya başladı. Uzmanlar ve ustalar, yün yorganların sağlığa olan faydaları nedeniyle elyaf yorganlara göre çok daha avantajlı olduğunu ve daha çok tercih edildiğini ifade ediyor. Yün; vücut ısısını dengeleyen, hava geçirgenliği yüksek doğal bir malzeme olmasıyla kış aylarında insan vücudunu sıcak tutarken, terlemeyi de önlüyor. Romatizma, bel ve diz ağrısı gibi rahatsızlıkları bulunan kişilerin özellikle kış aylarında yün yorganları tercih etmeleri bu aylarda yorgancılarda da yoğun mesailere neden oluyor. Sivas’ta geleneksel yöntemlerle hazırlanan yün yorganlar, tamamen doğal koyun yünüyle üretiliyor. Elyaf yorganlar çamaşır makinesinde yıkanabildiği için gençler arasında yaygınlaşsa da uzmanlar, uzun ömürlülük ve sağlık açısından yün yorganların çok daha faydalı olduğuna dikkat çekiyor. "Kışa hazırlık yazdan başlıyor" Yorgan ustası Şinasi Toprak, Babasından öğrendiği mesleği 40 yıldır devam ettirdiğini ifade ederek, "Bize genelde yünü ve bezini müşteri getiriyor, bizde burada sırıma işlemini yapıp teslim ediyoruz. Sipariş üzerine aldığımız yorganlarda ada biz yünü Uşaktan alıp yıkattırıyoruz daha sonra taratıp çırptırıyoruz. Tek kişilik bir yorganı 2 saatte çift kişilik bir yorganı da yaklaşık 3 saate sırıyabiliyoruz. İlk önce bezini dikiyoruz, daha sonra müşteri yünü torbaya basıp getirdiği için onu tekrardan bir elden geçirtmek gerekiyor, doldurmasını yapıp düzlüyoruz ve en son dikme işlemini bitene kadar yapıyoruz. Kışa hazırlık yazdan başlıyor. Genelde işlerimiz yazın daha yoğun oluyor. Yün yıkama, kurutuma, çırpma gibi işlemeleri kışın yapma gibi bir imkanları yok. O yüzden yazdan bu işlemler yapılıyor" diye konuştu. "Elyaf yorganlar yün yorganın yerini hiçbir şekilde tutamaz" Toprak, Yün yorganların birçok hastalığa iyi geldiğini belirterek, "Elyaf yorganları genelde gençler istiyor. Bu yorganları sipariş üzerine yapıyoruz. İpek yorganlarımız var silikonlu elyaf. Bu yorganların çamaşır makinasında yıkanabilme özelliği var. Elyaf yorganlar yün yorganın yerini hiçbir şekilde tutamaz. Bu yorganların gençler tarafından tercih edilme nedeni de çamaşır makinasında yıkanabiliyor olması. Yün yorgan her şeyiyle doğal bir ürün ve daha çok tercih ediliyor. Uzmanlar tarafından birçok hastalığa iyi geldiği de söyleniyor. Dizlerinde ağrıları olanlar, romatizma sorunları olanları olanlar genelde bu yorganları tercih ediyorlar. Elyaf yorgan kullananlalar belim ağrıyor, boynum ağrıyor, ayaklarım ağrıyor diye şikâyetlerde bulunuyor" dedi.
Türkiye’de ilk olma özelliği taşıyor, yapay zeka ile yönetilecek
17 Ekim 2025 Cuma - 17:19 Türkiye’de ilk olma özelliği taşıyor, yapay zeka ile yönetilecek Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nde yürütülen "Yapay Zeka Destekli Cam Sera Projesi", Türkiye’de üniversiteler düzeyinde ilk olma özelliği taşıyor. Proje kapsamında yapay zeka ile yönetilecek iki modern cam sera kuruluyor. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi bünyesinde hayata geçirilen "Yapay Zeka Destekli Cam Sera Projesi", Türkiye’de üniversiteler arasında birçok açıdan ilk olma özelliği taşıyor. Proje kapsamında biri 500, diğeri 250 metrekare olmak üzere iki modern Hollanda usulü cam sera inşa ediliyor. 500 metrekarelik serada salkım domates, 250 metrekarelik serada ise çilek üretimi gerçekleştirilecek. Yaklaşık bin 500 bitkinin tamamı yapay zeka destekli bilgisayar sistemleriyle yönetilecek. Proje, tarımda dijitalleşmeyi destekleyerek sürdürülebilir üretim ve eğitimde yenilikçi uygulamaları hedefliyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Öğretim Görevlisi Volkan Yörük, bitkilerin yapay zeka ile üretileceğini ifade ederek, "Projenin dikkat çeken yönlerinden biri de hastalık ve zararlılarla mücadelede kimyasal ilaçlar yerine biyolojik yöntemlerin tercih edilmesi oldu. Faydalı böcekler aracılığıyla zararlılar kontrol altına alınacak ve çevre dostu bir üretim modeli uygulanacak" dedi. "Kimyasal değil, biyolojik mücadele" Volkan Yörük, öğrencilerin uygulamalı eğitim alacağını belirterek, "Projenin dikkat çeken yönlerinden biri de hastalık ve zararlılarla mücadelede kimyasal ilaçlar yerine biyolojik yöntemlerin tercih edilmesi oldu. Faydalı böcekler aracılığıyla zararlılar kontrol altına alınacak ve çevre dostu bir üretim modeli uygulanacak. Bu seralarda üretilen domates ve çileklerin tamamı ihracat kapsamında Hollanda’ya gönderilecek. Bu da Türkiye’de üniversite bünyesinde gerçekleştirilen ilk ihracat projesi olacak. Cam sera projesi, Sivas Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Bitkisel ve Hayvansal Üretim Bölümü öğrencileri için de önemli bir fırsat oluşturuyor. Öğrenciler serada aktif olarak çalışarak hem uygulamalı eğitim alacak hem de ilgili firmada iş garantisi elde edecek" dedi. Yörük, projenin hayata geçirilmesinde destek veren Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Şengönül’e, Meslek Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Selma Şimşek’e ve katkı sağlayan firmalara da teşekkür etti. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nin bilimsel yenilikleri desteklemeye ve sürdürülebilir tarım uygulamalarına öncülük etmeye devam ettiğini vurguladı.
Sivas’ta 2 bin yıllık ’peynir oteli’ yüzlerce bidon barındırıyor
17 Ekim 2025 Cuma - 13:18 Sivas’ta 2 bin yıllık ’peynir oteli’ yüzlerce bidon barındırıyor Sivas’ın Zara ilçesinde köylülerin ürettiği yöresel peynirler, ‘peynir oteli’ olarak bilinen kaya mağaralarında yaklaşık 6 ay bekletildikten sonra sahiplerine teslim ediliyor. Zara ilçesindeki Demirsırık Tepesi’nde bulunan kaya mağaraları, peynirlerin olgunlaşma süreci için değerlendiriyor. Ücret karşılığında peynirlerin mayalanmaya bırakıldığı bu mağaralar, halk arasında ’peynir oteli’ olarak adlandırılıyor. Yaz mevsiminde bölgedeki hava sıcaklığı 30 dereceye kadar yükselirken, Demirsırık Tepesi’ndeki kaya mağaralar sıcaklığın sıfır dereceye kadar düşmesiyle doğal bir soğutucu işlevi görüyor. Mağaralar, çevre il ve ilçelerden getirilen peynirleri yaz boyunca ağırlıyor. Kış mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte yeterli olgunluğa ulaşan peynirler, sahiplerine teslim ediliyor. "Burası Zara’nın adeta doğal bir soğuk hava deposu" Müşterilerin getirdiği peynirleri mağarada bekleten Sezer Kaleli, "Burası Zara’nın adeta doğal bir soğuk hava deposu. Hiçbir elektrik sistemi yok ve tamamen kendi doğallığıyla işliyor. Yaz aylarında sıcaklık eksi derecelere kadar düşüyor ve burası peynirler için ideal bir ambar görevi görüyor. Bahar aylarında köylüler hayvanlarını yaylaya çıkardıktan sonra ürettikleri peynirleri getiriyor ve biz de burada muhafaza ediyoruz. Eskiden buranın adı peynir ambarıydı. Zamanla peynirleri buraya getiren insanlar 6 ay boyunca ürünlerini burada sakladığı için adı peynir oteline dönüştü. Burayı ilk kez görenler şaşırıyor. Yazın dışarıda hava 30 dereceyken, içeri girdiklerinde üşüyorlar ve bazen inanmakta zorlanıyorlar. Hatta bazıları ’Elektrikli klima mı var?’ diye soruyor. Biz de tamamen doğal olduğunu söylüyoruz" dedi.
Sivas İl Müftüsü Limon: "Ulu Cami restorasyonu yaklaşık 3 yıl sürecek"
17 Ekim 2025 Cuma - 13:12 Sivas İl Müftüsü Limon: "Ulu Cami restorasyonu yaklaşık 3 yıl sürecek" Sivas İl Müftüsü Hasan Limon, 832 yıllık Tarihi Ulu Cami’nin yaklaşık 300 milyon TL’lik bir bütçe ile restore edileceğini ifade etti. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Ankara Keçiören İlçe Müftülüğünden Sivas İl Müftüsü olarak atanan Hasan Limon, kahvaltı programında basın mensuplarıyla bir araya geldi. İl genelindeki camiler ve kuran kursları hakkında verileri paylaşan Limon, yerel ve ulusal gazetecilerin kente dair sorularını cevaplayarak istişarelerde bulundu. 1 metre 10 santimetrelik eğri minaresi ve 832 yıllık bir tarihe sahip olan Ulu Caminin restorasyon çalışmaları hakkında da bilgiler veren Limon, Ulu Cami restorasyonun yaklaşık 3 yıl süreceğini belirterek bu restorasyonun da yaklaşık 300 milyon TL’lik bir bütçe ile yapılacağını ifade etti. İnşası devam eden Merkez Cami hakkında sorulan soruları da cevaplayan Limon, "Merkez Cami inşattın yüzde 60’ının tamamladık. Maksimum 2 yıl içerisinde camimizi hizmete açmayı planlıyoruz" diye konuştu. "Bu yıl yaz Kur’an Kurslarımıza toplam 24 bin 665 öğrenci katıldı" Müftü Limon, İl genelinde 249 görevlisi bulunmayan caminin olduğunu ifade ederek, "Diyanet İşleri Başkanlığının kuruluşundan bu yana benimsediği ilkeler doğrultusunda doğru bilgi, güzel ahlak ve İslam’ın iki temek kaynağı olan Kuran-ı Kerim ve sünnet ışığında hizmetlerimizi sunmaktayız. Sivas İl müftülüğü olarak toplumun tüm kesimlerine dini rehberlik sunmak, manevi değerleri yaşatmak ve bu değerleri gelecek nesillere aktarmak için yoğun bir çaba içerisindeyiz. Bugün itibariyle ilimiz merkezinde 209, köylerinde 126 camimiz, ilçelerde ise 998 vatandaşlarımıza ibadet ve manevi rehberlik hizmeti sunulmaktadır. Bunun yanında ilimiz genelinde 249 münhal yani görevlisi olmayan camimiz vardır. İl merkezimizde mülkiyeti vakıflara ait 58, ilçelerimizde ise 40 camimiz mevcuttur. İçerisinde Sakal-ı Şerif ve Kutsal Emanetler bulunduran 16 camimiz bulunmaktadır. Sivas genelinde faaliyet gösteren 183 Kur’an Kursumuzda, bin 442 öğrenci 4-6 yaş grubunda, toplamda üç bin 61 öğrencimizle yetişkin ve hafızlık sınıflarımızda eğitimlerimiz aralıksız sürmektedir. Bu yıl yaz Kur’an Kurslarımıza toplam 24 bin 665 öğrenci katıldı. Bu kurslarda görev yapan 350 fedakar öğreticimiz, çocukların hem dini hem de ahlaki gelişimlerine katkı sağladılar" dedi.
STSO Ekim ayı meclis toplantısında yatırım ve projeler masaya yatırıldı
17 Ekim 2025 Cuma - 12:34 STSO Ekim ayı meclis toplantısında yatırım ve projeler masaya yatırıldı Sivas Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) Ekim ayı meclis toplantısında yatırım ve projeler masaya yatırıldı. STSO’nun ekim ayı meclis toplantısında yerel kalkınma hamlesi, Yeni Nesil Akademisi, Sivasspor, Nefes Kredisi, ekonomik destekler, URGE projeleri ve Sivas Teknoloji Merkezi ile devam eden projeler ele alındı. Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Özdemir, toplantıda STSO’nun aylık faaliyet raporunu sunarak, oda tarafından yürütülen çalışmalar, üyeler için sağlanan hizmetler ve devam eden projeler hakkında değerlendirmelerde bulundu. Özdemir, Türkiye’nin en hızlı büyüyen 100 firması arasına giren Ezel Kozmetik ve ihracatta ilk 5’e giren Estaş’ı tebrik ederek, "İlimizden böyle başarı hikâyelerinin çıkması hepimiz için gurur verici" dedi. Eylül ayında düzenlenen Yerel Kalkınma Hamlesi programına da değinen Özdemir, İstanbul, Ankara ve Bursa’dan firmalar ve dernekleri Sivas’a davet ettiklerini, organize sanayi bölgelerinin avantajlarını anlattıklarını söyledi. Özdemir, ORAN Kalkınma Ajansı’nın Türkiye genelinde ilk üçte yer aldığını ve Sivas’tan 9 firmanın destek başvurusunda bulunduğunu kaydetti. STSO’nun gençlere yönelik önemli bir projesi olan Yeni Nesil Akademisi’nin yeniden başlatıldığını belirten Özdemir, "Geçtiğimiz yıl büyük ilgi gören projemizi bu yıl yeniden hayata geçiriyoruz. Amacımız, gençlerimize iş dünyasına uyum sağlama ve kendilerini geliştirme fırsatı sunmak" dedi. Ekonomik destekler hakkında bilgi veren Özdemir, Nefes Kredisi uygulamasının yeniden başladığını hatırlatarak, bankaların süreçte temkinli davrandığını ve TOBB ile banka yöneticileriyle görüşmeler yaptıklarını belirtti. Sivasspor’a verdikleri destekten de söz eden Özdemir, "Takımımızın yeniden Süper Lig’e yükselmesini arzuluyoruz. Geçtiğimiz maçta 5 bin 58 bilet taahhüdü ile taraftar desteğini artırdık" ifadelerini kullandı. Özdemir, oda tarafından hazırlanan yeni projelere de değinerek, "Yeşil Dönüşüm-Karbon Ayak İzi Hesaplama Danışmanlığı projemiz Kalkınma Ajansı tarafından onaylandı. Dış ticaret, e-ticaret ve e-ihracat projelerimizin değerlendirme süreci devam ediyor" dedi. Doğaltaş-madencilik ve savunma sanayi sektörlerinde iki URGE projesi hayata geçirildiğini belirten Özdemir, iklimlendirme sektöründe de yeni bir URGE projesi başlatmayı planladıklarını aktardı. Son olarak Sivas Teknoloji Merkezi (TEKMER) projesine değinen Özdemir, Valilik, Belediye ve üniversite ile projeyi genişletilmiş kapsamda yeniden ele aldıklarını ve çalışmaların olumlu ilerlediğini söyledi. Özdemir, "Üyelerimizin her zaman yanında olmayı, büyüme ve gelişmelerine katkı sunmayı en önemli görevimiz olarak görüyoruz. Sivas’ın kalkınması, güçlü bir ekonomiyle mümkün. Bu hedef doğrultusunda tüm kurumlarımız ve üyelerimizle birlikte yol yürümeye devam edeceğiz" diye konuştu.
Boynunu eğen günebakanlar, üreticinin yüzünü güldürdü
17 Ekim 2025 Cuma - 11:10 Boynunu eğen günebakanlar, üreticinin yüzünü güldürdü Sivas’ta ilkbahar aylarında toprakla buluşan ayçiçeklerin hasadı başladı. Verimin yüksek olması çiftçinin yüzünü güldürürken, rekoltenin yüksek olması bekleniyor. İç Anadolu Bölgesi’nin tahıl ambarı olarak bilinen Sivas’ta, alternatif tarım ürünlerine olan ilgi her geçen yıl artıyor. İlkbahar aylarında toprakla buluşturulan ve yaz boyunca sarı örtüsüyle geniş arazileri süsleyen ayçiçeklerinin hasadı başladı. Uzun bir emeğin ürünü olan ayçiçekleri, bu yıl yağışların zamanında ve yeterli miktarda gelmesi sayesinde sağlıklı bir şekilde olgunlaştı. Hasadı yapılan ayçiçekleri çerezlik ve yağ üretiminde kullanılacak. Merkeze bağlı Hayırbey köyünde çiftçilik yapan Mustafa Koç, verimin bu sene çok iyi olduğunu söyleyerek, yaklaşık 620 dönümlük alanda üretimi yaptıkları çerezlik ayçiçeklerinde, dönüm başına yaklaşık 300 kilogram rekolte elde etmeyi beklediklerini vurguladı. "Hasat benim yüzümü güldürdü" Mustafa Koç, bekledikleri verimi aldıklarını belirterek, "Çekirdeğin dalında kurumaya bıraktık, o yüzden de biraz geç başladık. Zor bir süreçti bizim için. Beklediğimiz verimi de alıyoruz. Şu anda çekirdeğin kalitesi ve verimi çok güzel. Bizde hijyen kurallarına çok önem veriyoruz. Kurutma işlemini yerde karıştırma işlemleri yapmayalım diye dalında kurumasını bekledik. Dönümüne 300 kilogram rekolte bekliyoruz. 620 dönümlük bir alanda üretim yaptık. Vahşi sulama dediğimiz sulama yöntemleri kullanmadık. Damlama sulama yöntemi ile sulama yaptık. Çekirdek tüketiciye karşı iyi fiyat ediyor ama çiftçiye karşı değil. Herkes iyi bir fiyat beklemesin, kalitesine göre fiyat biçilsin. Kaliteli çekirdek iyi para yapsın, kalitesiz çekirdek de çok pahalıya satılmasın. Bu sene hasat benim yüzümü güldürdü. Ürünü yetiştirme aşamasında çok yıprandık. İnsanlar küçücük bahçelerinde damlama sulama yaparken biz 620 dönümlük tarlanın 400 dönümüne damlama sulama sistemi kurduk. Bu boruları sermesi, toplaması, filtrelerinin değiştirilmesi inanılmaz bir zorluk çektik. 3 kişinin yapabileceği bir iş değildi ancak özel hayatımızdan ve kendimizden çok fedakarlık verdik" dedi. "Verim geçen seneye göre daha iyi" Çiftçi Ferhat Koç ise ilkbaharda mevsiminden beri uğraştıklarını söyleyerek, "Ekimini ve biçimini de kendilerinin yaptığını ifade ederek, "Çok şükür hasada başladık. Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik. Çocuğa bakar gibi bakıp büyüttük. Verim geçen seneye göre daha iyi, fiyatlar da güzel. Nisan 15’den bu yana bu tarlada uğraşıyoruz" diye konuştu.