Yerel Haberler
Sivas
22 Aralık 2025 Pazartesi - 16:27 Sivas’ta karla mücadele hazırlıkları tamamlandı, ekipler yağışı beklemeye başladı Kışın en sert geçtiği illerden birisi olan Sivas’ta İl Özel İdare karla mücadele ekipleri kış hazırlıklarını tamamladı. İl genelinde 93 araç ve 124 personelin görev alacağı karla mücadele çalışmaları filoya katılacak yeni araçlarla birlikte kesintisiz sürecek. Türkiye’de kış aylarının en sert ve yağışlı geçen illerinden birisi olan Sivas’ta karla mücadele ekipleri hazırlıklarını tamamladı. Yüzölçümü bakımından Türkiye’nin ikinci büyük kenti olan bin 231 köyü bulunan kentte 93 araç ve 124 personel görev alacak. Sivas Valisi Yılmaz Şimşek, Sivas İl Özel İdaresi Makine İkmal Müdürlüğünü ziyaret ederek kış hazırlıklarını inceledi. İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Halil İbrahim Yeşilyurt’tan bilgi alan Vali Şimşek, personele de kolaylıklar diledi. Sivas’ın geniş bir coğrafyaya sahip olduğuna vurgu yapan Vali Şimşek, "7 bin 489 kilometrelik yol ağında karla mücadele faaliyetlerimizi büyük bir titizlikle yürüteceğiz. Bu kapsamda, il genelinde 93 araç ve 124 personelimiz kış sezonu boyunca sahada aktif olarak görev yapacaktır. Ayrıca önümüzdeki günlerde filomuza katılacak yeni araçlarla birlikte karla mücadele kapasitemiz daha da güçlenecektir" dedi. "Önceliğimiz, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği" Kış dönemi boyunca personelin mesai mefhumu gözetmeksizin çalışacağını belirten Vali Şimşek, "Önceliğimiz, her zaman olduğu gibi vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğidir. Özellikle hastalık, doğum, ölüm gibi acil durumların yaşandığı bölgeler ile taşımalı eğitim yapılan köy yolları ilk etapta ulaşıma açılacak; ihtiyaç duyulan her noktada ekiplerimiz gece gündüz demeden, mesai mefhumu gözetmeksizin görev yapacaktır. İnşallah kış sezonu boyunca ilgili kurumlarımız ile koordinasyon ve iş birliği içerisinde çalışmalarımızı sürdürüleceğiz. Bu süreçte vatandaşlarımızdan da yaşanacak her türlü olumsuzluğu bize ihbar konusunda duyarlılık göstermelerini istirham ediyorum. Bu vesileyle, zorlu kış şartlarında fedakârca görev yapacak tüm personelimize şimdiden kolaylıklar diliyor; ilimizde kazasız, belasız ve sorunsuz bereketli bir kış sezonu geçirmeyi temenni ediyorum." diye konuştu.
22 Aralık 2025 Pazartesi - 10:26 Sosyal medya yuva yıkıyor Psikolojik danışman Dilara Arslan, bilinçsiz sosyal medya kullanımının kıskançlık, güvensizlik ve aldatma algısını tetikleyebileceğini belirterek, çiftler arasında sosyal medyadan kaynaklı çok yönlü aldatmaların meydana geldiğini ifade etti. Akıllı telefonların hayatın vazgeçilmez bir parçası haline gelmesiyle birlikte sosyal medya, her yaş grubundan bireyin günlük hayatında önemli bir yer edinmeye başladı. İletişim kurmanın ötesine geçen sosyal medya platformları, günümüzde kendini ifade etme, duyguları paylaşma ve sosyal süreçleri şekillendirme aracı olarak da kullanılıyor. Ancak bu yoğun kullanım, ikili ilişkiler üzerinde hem olumlu hem de olumsuz etkileri beraberinde getiriyor. Uzmanlara göre sosyal medyanın doğru ve bilinçli kullanımı, çiftler arasında iletişimi güçlendirebiliyor. Gün içinde atılan kısa mesajlar, paylaşılan gönderiler ve karşılıklı etkileşimler, birlikte eğlenme ve üzülme duygusunu pekiştirerek ilişkileri olumlu yönde etkileyebiliyor. Buna karşı olarak paylaşımların yanlış algılanması, beklentilerin değişmesi ve sürekli karşılaştırma hali, zamanla ilişkilerde sorunlara yol açabiliyor. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Psikolojik Danışman Dilara Arslan, sosyal medyanın olumlu ve olumsuz etkileri olduğunu belirterek, "Doğru kullanımda ilişkiler pozitif şekilde etkilenirken, bilinçsiz kullanımda maalesef güvensizliğe ve uzaklaşmaya neden oluyor" dedi. Arslan, sosyal medyadan kaynaklı çok yönlü aldatmaların meydana geldiğini söyleyerek, bu durumun sosyal medyanın en olumsuz etkilerinden biri olduğunu ifade etti. "Farklı yönlere kayılabiliyor" Paylaşılan gönderilerin algılanma şekli veya beklentilerin sosyal medyadan dolayı değişimi, çiftler arasında bazen kıskançlığa ve anlaşmazlığa yol açabildiğini söyleyen Dilara Arslan, "Akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla sosyal medya hayatımızda büyük bir yer edinmeye başladı. Hem yaş grupları arasında daha yaygınlaşmaya başladı hem de kullanım olarak daha çok arttı. Sosyal medya eskisi gibi iletişim kurmak için kullanılmıyor diyebiliriz. Bazen kendimizi ifade etmek, başkalarıyla karşılaştırmak veya süreci şekillendirmek için kullanabiliyoruz aslında. Sosyal medya ilişkileri üzerindeki etkisi azımsanmıyor maalesef. Çünkü bu etkiler bazen olumlu, bazen olumsuz olabiliyor. Doğru kullanımda ilişkiler pozitif şekilde etkilenirken, bilinçsiz kullanımda maalesef güvensizliğe ve uzaklaşmaya neden oluyor. Bazen gün içerisindeki ufak tefek mesajlaşmalar ya da birbirine atılan ufak tefek gönderiler, birlikte eğlenmek, birlikte üzülmek iletişimi güçlendiriyor aslında. Ancak bazen paylaşılan gönderilerin algılanma şekli veya beklentilerin sosyal medyadan dolayı değişimi, çiftler arasında bazen kıskançlığa ve anlaşmazlığa yol açabiliyor. Böyle durumlarda da işte farklı yönlere kayma gibi şeyler ortaya çıkabiliyor" dedi. "Kıskançlık en büyük etki" Bazen kadınlarda ve erkeklerde yetersizlik algısının ortaya çıkabildiğini belirten, "Bahsettiğim gibi kıskançlık aslında en büyük etki. Bazen bu kadınlarda ve erkeklerde yetersizlik algısını ortaya çıkartabiliyor. Sosyal medyada çok yakışıklı erkekler var. ‘Acaba sevgilim veya erkek arkadaşım ya da eşim benden soğur mu ya da onları daha mı çok beğeniyor’ diye düşünüyor olabilirler. Ya da tam tersi kadınlarda ‘Dışarıda ne kadar bakımlı kadınlar var, ben de böyle gözüküyor muyum’ gibi algılar aslında çiftler arasında güvensizlik meydana getirmeye başlayabiliyor. Bence sosyal medyanın en olumsuz etkilerinden biri de bu diyebiliriz. ‘Bu kadın daha güzel ben yazayım zaten eşimin ruhu duymaz’ ya da ‘Erkek arkadaşımın ruhu duymaz bir konuşayım, ‘Baktım oluyor belki bu kişiyi bırakırım’ gibi böyle çok yönlü şekilde aldatmalar meydana geliyor. Pek çok kişi aslında neyse ufak bir konuşma diye aldatma olarak düşünmeyebiliyor" diye konuştu.
Sivas Emniyet Müdür Alaağaçlı: "Spor birleştirici güç"
15 Ekim 2025 Çarşamba - 16:15 Sivas Emniyet Müdür Alaağaçlı: "Spor birleştirici güç" Sivas İl Emniyet Müdürü Ahmet Alaağaçlı, sporun birleştirici güç olduğunu belirterek, sporda centilmenliğin önemli olduğunu vurguladı. Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) Sivas Şubesi yönetimi, Emniyet Müdürleri Kararnamesi ile Sivas Emniyet Müdürlüğü görevine atanan Ahmet Alaağaçlı’yı makamında ziyaret ederek yeni görevinde başarı dileklerinde bulundu. TSYD Genel Merkez Şubeler Sorumlusu Kemal Çağlayan, Sivas Şube Başkanı Ali Yavuz, yönetim kurulu üyeleri, Göktürk Fırat, Mustafa Ateş, Abdullah Yiğit ve Oğuzhan Sarzep, Sivas Emniyet Müdürü Ahmet Alaağaçlı’yı ziyaret etti. Ziyarette, TSYD’nin sporun toplum üzerindeki olumlu etkileri, gençlerin spora yönlendirilmesi ve spor etkinliklerinde güvenliğin önemi üzerine görüş alışverişinde bulunuldu. Alaağaçlı’ya plaket Ziyarette TSYD Genel Merkez Şubeler Sorumlusu Kemal Çağlayan, günün anısına Sivas Emniyet Müdürü Ahmet Alaağaçlı’ya plaket takdim etti ve başarı dileklerinde bulundu. Emniyet Müdürü Ahmet Alaağaçlı ise ziyaretlerinden dolayı Çağlayan ve TSYD Sivas Şubesi yönetimine teşekkür ederek, sporun birleştirici gücüne vurgu yaptı. Alaağaçlı, TSYD’nin uzun yıllardır sporun gelişimine yön veren önemli bir kurum olduğunu belirterek, sporun birleştirici gücünü topluma aktarmada derneğin büyük bir rol üstlendiğini ifade etti. Sporun sadece bir rekabet alanı değil, aynı zamanda dostluk, centilmenlik ve dayanışma kültürünü pekiştiren bir unsur olduğunu da vurgulayan Alaağaçlı, TSYD’nin bu değerleri kamuoyuna aktarmadaki başarısına dikkat çekti ve başarılar diledi.
Uzmanı açıkladı: "Erken teşhis hayat kurtarır"
15 Ekim 2025 Çarşamba - 14:23 Uzmanı açıkladı: "Erken teşhis hayat kurtarır" Sivas Numune Hastanesi Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Meriç Emre Bostancı, erken teşhisin meme kanseriyle mücadelede en kritik adım olduğunu belirtti. Dünyada ve Türkiye’de kadınlarda en sık görülen kanser türlerinden biri olan meme kanseri, erken teşhis edildiğinde tedavi başarısının en yüksek olduğu hastalıklar arasında yer alıyor. Ekim ayı, her yıl olduğu gibi bu yıl da ’Meme Kanseri Farkındalık Ayı’ olarak çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Sivas Numune Hastanesi Cerrahi Onkoloji Uzmanı ve Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Meriç Emre Bostancı, konuya ilişkin yaptığı açıklamada erken teşhisin meme kanseriyle mücadelede en kritik adım olduğunu belirtti. Bostancı, insanlarda kanser bilincinin oluşturulmasının önemine vurgu yaparak, "1990’lı yılların başında pembe kurdele sembolü farkındalık kampanyalarında kullanılmaya başlandı ve zamanla dünya çapında meme kanseri farkındalığının simgesi haline geldi. Günümüzde ekim ayı boyunca düzenlenen etkinlikler, milyonlarca insanı bir araya getirerek meme kanseri bilinci oluşturmayı ve tarama testlerine erişimi artırmayı amaçlamaktadır" dedi. "Erken tanı tedavi şansın artırır" Bostancı, erken teşhisin hayat kurtardığını belirterek, "Bu farkındalık ayı kapsamında kendinize ayıracağınız küçük bir zaman dilimi, meme kanserinin erken teşhisi için büyük bir fark oluşturabilir. Hayat kurtaran bir dokunuş, meme kanseriyle mücadelenin en kritik adımlarından biridir. Meme kanserinde erken tanı, hastalığın tedavi başarısını önemli ölçüde artıran kritik bir faktördür. Erken evrede tespit edilen meme kanseri, henüz çevre dokulara ve vücudun diğer bölgelerine yayılmadığı için tam tedavi olma şansı çok yüksektir. Aynı zamanda daha hafif tedaviler mümkün olabilmekte ve hastanın yaşam kalitesi artmaktadır. Erken tanı, mamografi ve düzenli doktor kontrolleriyle mümkündür. Özellikle 40 yaş üstü kadınların düzenli olarak meme kanseri taramalarını yaptırması, meme kanserinin erken evrede tespit edilmesinde büyük rol oynar. Kendi kendine yapılan meme muayeneleri de meme dokusundaki değişiklikleri fark etmeye yardımcı olabilir. Erken tanı ve tedavi şansını artırır ve hastanın iyileşme sürecini hızlandırır. Unutmayın, erken teşhis hayat kurtarır, bu yüzden kendinize değer verin ve düzenli kontrolleri ihmal etmeyin" dedi.
Uzmanı açıkladı: "Erken teşhis hayat kurtarır"
15 Ekim 2025 Çarşamba - 14:15 Uzmanı açıkladı: "Erken teşhis hayat kurtarır" Sivas Numune Hastanesi Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Meriç Emre Bostancı, 1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı dolayısıyla yaptığı açıklamada erken teşhisin meme kanseriyle mücadelede en kritik adım olduğunu belirtti. Dünyada ve Türkiye’de kadınlarda en sık görülen kanser türlerinden biri olan meme kanseri, erken teşhis edildiğinde tedavi başarısının en yüksek olduğu hastalıklar arasında yer alıyor. Ekim ayı, her yıl olduğu gibi bu yıl da ‘Meme Kanseri Farkındalık Ayı’ olarak çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Sivas Numune Hastanesi Cerrahi Onkoloji Uzmanı ve Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Meriç Emre Bostancı, konuya ilişkin yaptığı açıklamada erken teşhisin meme kanseriyle mücadelede en kritik adım olduğunu belirtti. Bostancı, insanlarda kanser bilincinin oluşturulmasının önemine vurgu yaparak, "1990’lı yılların başında pembe kurdele sembolü farkındalık kampanyalarında kullanılmaya başlandı ve zamanla dünya çapında meme kanseri farkındalığının simgesi haline geldi. Günümüzde Ekim ayı boyunca düzenlenen etkinlikler, milyonlarca insanı bir araya getirerek meme kanseri bilinci oluşturmayı ve tarama testlerine erişimi artırmayı amaçlamaktadır" dedi. "Erken tanı tedavi şansın artırır" Meriç Emre Bostancı, erken teşhisin hayat kurtardığını belirterek, "Bu farkındalık ayı kapsamında kendinize ayıracağınız küçük bir zaman dilimi, meme kanserinin erken teşhisi için büyük bir fark oluşturabilir. Hayat kurtaran bir dokunuş, meme kanseriyle mücadelenin en kritik adımlarından biridir. Meme kanserinde erken tanı, hastalığın tedavi başarısını önemli ölçüde artıran kritik bir faktördür. Erken evrede tespit edilen meme kanseri, henüz çevre dokulara ve vücudun diğer bölgelerine yayılmadığı için tam tedavi olma şansı çok yüksektir. Aynı zamanda daha hafif tedaviler mümkün olabilmekte ve hastanın yaşam kalitesi artmaktadır. Erken tanı, mamografi ve düzenli doktor kontrolleri ile mümkündür. Özellikle 40 yaş üstü kadınların düzenli olarak meme kanseri taramalarını yaptırması, meme kanserinin erken evrede tespit edilmesinde büyük rol oynar. Kendi kendine yapılan meme muayeneleri de meme dokusundaki değişiklikleri fark etmeye yardımcı olabilir. Erken tanı ve tedavi şansını artırır ve hastanın iyileşme sürecini hızlandırır. Unutmayın, erken teşhis hayat kurtarır, bu yüzden kendinize değer verin ve düzenli kontrolleri ihmal etmeyin" dedi.
Anadolu mandaları yetiştiricilere teslim edildi
15 Ekim 2025 Çarşamba - 11:27 Anadolu mandaları yetiştiricilere teslim edildi Sivas’ta manda yetiştiriciliğini geliştirmeyi hedefleyen proje kapsamında, verimliliği artırmak amacıyla 41 manda boğası yetiştiricilere dağıtıldı. İl Tarım ve Orman Müdürlüğümüzce hazırlanan ve İl Özel İdare tarafından desteklenen "Anadolu Mandalarında Verimliliği Artırma Projesi" kapsamında Sivas İli Damızlık Manda Yetiştiricileri Birliğine üye Halk Elinde Anadolu Manda Islahı Ülkesel Projesi’nde yer alan işletmelere toplamda 41 manda boğası dağıtıldı. Ulaş ilçesi Kovalı köyünde bulunan Et Süt Kurumu Kombinesinde gerçekleştirilen program Sivas İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Burak Caner, İl Genel Meclis Başkanı Mehmet Şarkışla, İl Tarım ve Orman Müdürü Salih İnan, kurum-kuruluş ve oda temsilcileri, yetiştiriciler ve vatandaşların katılımıyla gerçekleştirildi. Mandaların teslim töreninde konuşan Sivas Manda Yetiştiricileri Birliği Başkanı Sebahattin Çaylak, "Sivas için bu projenin hayırlı olmasını diliyor, İlimiz hayvancılığına katkı sağlamasını temenni ediyorum. Başta Sivas İl Özel İdaresi ve Sivas İl Tarım ve Orman Müdürlüğü olmak üzere projede emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi. İl Tarım ve Orman Müdürü Salih İnan ise, "Halk Elinde Anadolu Manda Islahı Ülkesel Projesi, 2012 yılından itibaren Cumhuriyet Üniversitesi, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Sivas İli Damızlık Manda Yetiştiricileri Birliği ile ortak olarak; 7 ilçede (Akıncılar, Suşehri, Zara, Yıldızeli, Altınyayla, Gemerek ve Merkez) toplam 160 işletmede yürütülmektedir. 2024 yılı itibari ile proje de; 1146 baş manda varlığımız vardır. İlimizde yetiştirilen Anadolu mandasının süt veriminin yükseltilmesi, yüksek verimli mandaları yetiştiren işletme sayısı ve işletme kapasitelerinin arttırılması amacı ile Sivas İli Damızlık Manda Yetiştiricileri Birliğine üye, Halk Elinde Anadolu Manda Islahı Ülkesel Projesi’nde yer alan 41 işletmeye üstün özellikli damızlık 41 manda boğası dağıtılacaktır. Proje yüzde 50 Özel İdare katkılı, yüzde 50 çiftçi katkılıdır. Projenin toplam bütçesi 4 milyon 592 bin TL’dir. Özel İdare katkısı 2 milyon 296 bin TL’dir" dedi. Konuşmalarının ardından yetiştiricilere sütlaç ikram edilerek toplu fotoğraf çektirildi.
2 yılda bir yetişiyor, olgunlaşınca değil çürüyünce tüketiliyor
15 Ekim 2025 Çarşamba - 10:44 2 yılda bir yetişiyor, olgunlaşınca değil çürüyünce tüketiliyor Sivas’ın yüksek rakımlı bölgelerinde kendiliğinden yetişen üvez ağaçları, iki yılda bir verdiği meyvelerle dikkat çekiyor. Ağustos ve Eylül aylarında toplanan üvez, tam olgunluğa ulaştıktan sonra bir süre bekletilerek çürümeye bırakılıyor. Bu şekilde tüketilen meyvenin kalp ve cilt rahatsızlıklarına iyi geldiği, sindirim sistemi üzerinde olumlu etkiler sunduğu düşünülüyor. Doğal yapısı ve nadir bulunması nedeniyle kıymetli görülen üvez, özellikle bağırsak sorunları ve kalp krizi riskine karşı koruyucu bir besin olarak değerlendiriliyor. Bir yıl aranın ardından olgunlaşan üvez meyvesi, geçtiğimiz yıl Ağustos ve Eylül aylarında toplanıp çürümeye bırakılmasının ardından bu sezon Sivas’ta tezgâhlarda yeniden yerini aldı. Kilosu 300 liradan satışa sunulan üvez, şifa arayanlar tarafından yoğun ilgi görüyor. Sivas’ta esnaflık yapan Ahmet Şarkışla vezin kış meyvesi olduğunu söyleyerek, "Vatandaş vezi aldıktan sonra karanlık bir odaya koyar. 1-2 günde değil, 30 gün boyunca tüketilir. 10 ve 11. aylarda, Tokat - Sivas arasında ve yüksek kesimlerde çıkar. Her köyde bulunmaz. Vezi kış meyvesi olarak adlandırırız. Yetişkin insanlar veziyi daha iyi bilirler. Soğuk algınlığına, sindirim sistemine ve bağışıklığa da iyi gelir" dedi. Geçen yıl 500 kilo çıkan üvez bu yıl sadece 50 kilo "2 yılda bir yetişiyor. Bir sene bereketli olur, diğer sene daha az yetişir. Olgunlaşınca tezgaha asarız, simsiyah olunca yenir. Bağın tanesi yaklaşık 2 kilogram, vatandaş bunu 1 ayda tüketmeli. Geçen sene bu zamanlarda 150 liraydı, şimdi ise 300 liraya kadar çıktı. Bu yıl dökümü daha az olduğu için fiyatı yükseldi. 500 kilogram çıkan yerde şu an 50 kilogram toplandı" diye belirtti. Kış aylarının şifa meyvesi Üvezin sağlık açısından faydalarını anlatan Ahmet Şarkışla, "Özellikle kış aylarında tüketilmesi gereken üvez soğuk algınlığına, bağışıklığa, yüksek tansiyona, bağırsak hastalığına, kalbe ve böbrek rahatsızlıklarına iyi gelir. Sadece Sivas’tan değil çevre illerden de alanlar oluyor. Vatandaş merak edip geliyor. İkram ediyoruz ve ertesi gün gelip alıyorlar. Bilmeyenler adını öğrensin diye 5 tane etiket koyduk" diye belirtti.
Uzmanı uyardı: "Bulduğunuz yaralı yabani hayvanlara dokunmayın"
14 Ekim 2025 Salı - 11:00 Uzmanı uyardı: "Bulduğunuz yaralı yabani hayvanlara dokunmayın" Veteriner Hekim Berkin Erdoğan, yabani hayvanlara müdahalenin izne tabi olduğunu belirterek vatandaşların buldukları yabani hayvanlara dokunmadan Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü’ne haber ihbarda bulunmalarını istedi. Sivas’ın Ulaş ilçesinde vatandaşlar tarafından bulunan yaralı Alaca doğan, tedavi edilmesi için özel bir veteriner kliniğine teslim edildi. Doğanlar yüksek hızları ile bilinir. Avlanırken saatte 300 kilometrenin üzerine çıkabilen yırtıcı kuş türleri arasında yer alan Alaca doğanda ilk gözlemde ciddi yaralanmalar tespit edildi. Veteriner Hekim Berkin Erdoğan, yasalar gereği yabani hayvanlara müdahale edilemediğini ifade edip, "Vatandaşlarımız tarafından bulunup kliniğimize getirilen bir atmaca aldık. İlk gözlemlerimizde sağ kanadının ve gagasının yaralı olduğunu tespit ettik. Yasalar gereği yabani hayvanlara müdahale edemiyoruz. Hayvanı teslim edene kadar herhangi bir işlem uygulamayacağız, kliniğimizde misafir edeceğiz. Tam tespit edemedik ama tüy yapısına baktığımızda alaca doğan olduğunu düşünüyoruz. Getiren vatandaşlar hayvanı Ulaş yolu üzerinde bulmuş, bizimle iletişime geçtiler" dedi. Her yabani canlı için haber vermek yeterli Erdoğan, yabani hayvanlara izinsiz müdahalenin yasak olduğuna dikkat çekerek, "Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü’ne haber verdik. Eğer izin alabilirsek, sağlık durumu kötü ise müdahale edebiliriz. Şu an hayati tehlikesi yok fakat uçamıyor. Bu nedenle klinikte misafir ediyoruz. Sadece atmaca için değil, yolda buldukları güvercin, kirpi ya da herhangi bir yabani canlı için de Doğa Koruma ile irtibata geçebilirler. Vatandaşın yapacağı bilinçsiz müdahale hayvana zarar verebilir" diye belirtti.