Yerel Haberler
Tunceli
Milyonlarca liralık "sahte gönül ilişkisi" oyununu jandarma bozdu 18 Aralık 2025 Perşembe - 22:40:26 Tunceli’de "sahte gönül ilişkileri" kurarak milyonlarca liralık dolandırıcılık yaptığı belirlenen evli çift, jandarma ekiplerinin operasyonuyla yakalandı. Edinilen bilgilere göre, evli ve iki çocuk babası S.G. (32) ile eşi İ.G. (31), kendilerini farklı isimler ve kamu personeli kimliğiyle tanıtarak mağdurlarla iletişime geçti. Şüphelilerin, evli ve çocuklu olduklarını gizleyerek çeşitli senaryolarla sahte gönül ilişkisi kurmak suretiyle mağdurları kandırdığı tespit edildi. Soruşturma sürecinde Jandarma Suç Araştırma Timleri (JASAT) ile Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) ekipleri tarafından teknik ve fiziki takip, dijital inceleme ve mali analiz çalışmaları gerçekleştirildi. Yapılan incelemelerde, aralarında kamu personelinin de bulunduğu 6 mağdurdan elde edilen paraların, İ.G. tarafından eşi S.G.’nin banka hesaplarına aktarıldığı belirlendi. MASAK tarafından yapılan incelemelerde, S.G.’nin hesabına gelen paraların kripto para piyasası üzerinden aklanarak farklı hesaplara yönlendirildiği, şüphelilerin hesaplarında yaklaşık 7 milyon TL işlem hacmi oluştuğu tespit edildi. Delillerin tamamlanmasının ardından, JASAT ve KOM Şube Müdürlüğü koordinesinde şüphelilerin Tunceli’deki adreslerine eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonda İ.G. ve S.G. yakalanırken, iki ayrı adreste yapılan aramalarda 8 adet cep telefonu, 1 laptop, 1 tablet ve 4 adet SIM karta el konuldu. 1 kişi tutuklama Şüpheliler, "Nitelikli Dolandırıcılık" ve "Suçtan Kaynaklanan Mal Varlığı Değerlerinin Aklanması" suçlarından adli makamlara sevk edildi. İ.G. tutuklanarak cezaevine teslim edilirken, S.G. hakkında adli kontrol tedbiri uygulandı.
18 Aralık 2025 Perşembe - 09:44 Atık ahşaplar sanata dönüşüyor Tunceli’de lise öğrencileri, atık ahşapları tuval olarak kullanarak hem sanata yöneliyor hem de teknoloji ve diğer bağımlılıklardan uzaklaşıyor. Tunceli’nin Çemişgezek ilçesinde öğrenciler, sanal bağımlılık ve diğer zararlı alışkanlıklardan uzaklaşmak amacıyla resim sanatıyla buluşuyor. Çemişgezek Anadolu Lisesi’nde yürütülen etkinliklerde, kullanılmayan ahşap parçaları tuvale dönüştürülüyor. Öğrenciler, öğretmenleri Songül Deniz Ilık’ın rehberliğinde fırça ve boyalarla ahşap yüzeyler üzerinde duygu ve düşüncelerini resimlere yansıtıyor. Yaklaşık 15 öğrencinin katılım sağladığı çalışmalar, hem çevre bilincini artırıyor hem de gençlerin sosyal ve ruhsal gelişimine katkı sunuyor. Öğrencilerden Sudenaz Köroğlu, "Atık ahşapların sanata dönüştüğü bu çalışmamızda hem çevre bilincimizin daha çok arttığını hem de bağımlılıkla mücadelede etkili bir yöntem olduğunu söyleyebiliriz" dedi. "Resim çizmeye başladığımdan beri kendimi daha rahat, stres ve kaygıdan uzak hissediyorum" Resimle birlikte çevre bilincinin de oluştuğunu belirten Ilgın Özçelik, "Telefon ve bilgisayardan uzak kalmak günümüzde imkansız bir hale geldi. Bu yüzden telefon ve bilgisayardan uzaklaşmak için kendime bazı hobiler edinmek istiyordum. Bu da resim çizmek oldu. Resim çizmeyi sevdiğim için kendime bu hobiyi edindim. Bu şekilde telefon ve bilgisayardan uzaklaştım. Resim çizmeye başladığımdan beri kendimi daha rahat, stres ve kaygıdan uzak hissediyorum. Bu yüzden resmin hayatımda önemi büyüktür. Herkese resim çizmeyi tavsiye ediyorum" ifadelerini kullandı. "Bu tür etkinliklerle gençlerin ekran bağımlılık süresi azalıyor" Okul bünyesinde resim sanatını sevdiren Resim Öğretmeni Songül Deniz İlik ise "Türkiye Yüzyılı Maarif modelinde, üzerinde durulan konulardan biri de kaynakların etkili kullanımı ve sıfır atık ile geri dönüşümün önemine vurgu yapmaktadır. Burada yaptığımız etkinliklerde okulumuzda var olan atıkları en etkili şekilde kullanıp atık miktarını geri dönüşüm yoluyla tekrar kullanmaktır. Bunun yanında bu tür etkinliklerle gençlerin ekran bağımlılık süresi azalıyor, teknoloji bağımlılıkları azalıyor ve diğer zararlı alışkanlıklardan uzaklaşabiliyorlar. Resim çalışmaları sayesinde öğrencilerin hem el becerilerinin geliştiğini hem de sosyal etkileşimlerinin arttığını fark edebiliriz. Öğrencilerimiz geri dönüşüm ile sanatı bir araya getiriyor. Çevreye daha duyarlı, üretken ve estetik bakış açısına sahip bireyler yetiştirdiğimizi düşünüyorum" şeklinde konuştu.
Tunceli’de Dağ Sarımsağı kaçakçılığı: 557 bin TL idari para cezası kesildi
09 Ekim 2025 Perşembe - 09:32 Tunceli’de Dağ Sarımsağı kaçakçılığı: 557 bin TL idari para cezası kesildi Tunceli’de jandarma ekipleri tarafından yapılan operasyonda 200 kilogram dağ sarımsağı ele geçirilirken şüpheli şahsa 557 bin lira ceza kesildi. Olay, Tunceli Çemişgezek ilçesi Anıl Köyü kırsalında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre bölgede bulunan kırsal alanda, koruma altında olan Dağ Sarımsağı’nın kimliği belirsiz şahıs ya da şahıslar tarafından toplandığı ve araçla bölgeden uzaklaştığı yönündeki ihbar üzerine jandarma ekipleri harekete geçti. Tunceli İl Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından bölgedeki bütün güzergahlar kapatıldı ve kapsamlı bir takip, şok yol kontrol uygulaması gerçekleştirildi. Yapılan çalışma sonucunda şüpheli araç yakalanırken, araçta yapılan aramada 5 çuval içerisinde yaklaşık 200 kilogram Dağ Sarımsağı ele geçirildi. Araçta bulunan şahıs yakalanarak, hakkında ’Doğal dengeye zarar verme’ suçundan 557 bin TL idari para cezası uygulandı. Tunceli’ye özgü Dağ Sarımsağı, ticari amaçla satılması veya doğadan bilinçsiz ve zamansız toplanması sebebiyle tehdit altında bulunan endemik türler arasında yer alıyor. Tunceli İl Jandarma Komutanlığı’ndan yapılan açıklamada, "Doğayı korumak, geleceğe nefes olmaktır" anlayışıyla çevreye ve biyolojik çeşitliliğe yönelik suçların önlenmesi için tüm kurumlarla azim ve kararlılıkla çalışmaların sürdürüldüğü belirtildi.
Vali Aygöl: "Amacımız Tunceli’mizin afetlere karşı hazırlıklı, dayanıklı ve dirençli bir şehir haline gelmesidir"
08 Ekim 2025 Çarşamba - 16:01 Vali Aygöl: "Amacımız Tunceli’mizin afetlere karşı hazırlıklı, dayanıklı ve dirençli bir şehir haline gelmesidir" Tunceli Valisi Şefik Aygöl, "Amacımız Tunceli’mizin afetlere karşı hazırlıklı, dayanıklı ve dirençli bir şehir haline gelmesidir" dedi. Tunceli Valisi ve Belediye Başkan Vekili Şefik Aygöl başkanlığında İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) toplantısı gerçekleştirildi. Tunceli GAMER Toplantı Salonu’ndaki toplantıda Vali Aygöl, yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Vali Aygöl, "İlimiz genelinde toplam 87 eylem belirlenmiş olup, bunların 23’ü kırmızı eylem niteliğindedir. Genel ilerleme oranımız yüzde 66 seviyesindedir. Bu eylemler ağırlıklı olarak deprem, sel, taşkın ve kütle hareketleri risklerine yöneliktir. Yani yüzdelik oranla ülke ortalamasının üzerinde olduğumuzu özellikle ifade etmek istiyorum. DSİ, Karayolları, belediyeler, üniversitemiz ve ilgili tüm kurumlarımız bu eylemlerin hayata geçirilmesinden sorumludur. Toplantımızda kurumlarımızın yürüttüğü çalışmalar detaylı olarak değerlendirilmiş ve tamamlanan işler kayıt altına alınmıştır. Afet öncesinde yapılan her bir risk azaltma çalışmasının, afet sonrası yapılacak harcamalara kıyasla 10 ila 15 kat daha ekonomik olduğunu bilimsel çalışmalar ve saha tecrübeleriyle biliyoruz. Bu bilinçle kaynaklarımızı afetlerden önce doğru planlama ve önleyici tedbirlere yönlendiriyoruz" diye konuştu. "’Her haneye ulaşan farkındalık eğitimleri düzenledik" Vali Aygöl, "Tunceli özelinde yürüttüğümüz çalışmalar yalnızca teknik altyapı ile sınırlı değildir. Vatandaşlarımızın afetlere karşı bilinç düzeyini artırmak ve vatandaşlarımızı afetlere hazır hale getirmek amacıyla bu yıl ’Damla Modeli’ kapsamında her haneye ulaşan farkındalık eğitimleri düzenledik. Önümüzdeki yıl itibarı ile bu çalışmaları muhtarlarımız, gönüllülerimiz ve sivil toplum kuruluşlarımızın aktif katılımlarıyla daha da yaygınlaştıracağız. İlimizde yürütülen tüm faaliyetleri yakından takip ediyor, kurumlarımızla birlikte koordineli bir şekilde ilerliyoruz. Amacımız, Tunceli’mizin afetlere karşı hazırlıklı, dayanıklı ve dirençli bir şehir haline gelmesidir. Bu süreçte kurumlarımız ve vatandaşlarımız ile Tunceli’mizin afetlere karşı hazırlıklı, dayanıklı ve dirençli bir şehir haline gelmesi için birlikte çalışmak bizler için son derece kıymetlidir" şeklinde konuştu.
Tunceli’de öğrencilerden Filistin’e destek
07 Ekim 2025 Salı - 17:54 Tunceli’de öğrencilerden Filistin’e destek Milli Eğitim Bakanlığının çağrısıyla, tüm Türkiye’de olduğu gibi Tunceli genelindeki okullarda da "Soykırıma Hayır" temasıyla Filistin farkındalık etkinlikleri gerçekleştirildi. Filistin farkındalık etkinlikleri kapsamında, Tunceli İl Milli Eğitim Müdürü Bahameddin Karaköse Latif Büyükdağ İlkokulu’nda ve Tunceli Güzel Sanatlar Lisesi’nde öğrencilerle ve öğretmenlerle bir araya geldi. Latif Büyükdağ İlkokulu’nda öğrenciler, Filistin bayrağı ve Türk bayrağı, "Munzur’un çocuklarından Gazze’nin çocuklarına selam olsun" yazılı pankart ve Filistin bayrağı renklerinde olan balonlarla etkinlik düzenlendi. Güzel Sanatlar Lisesi’nde ise 10 ve 11’inci sınıf öğrencilerinin tasarladığı Filistin ve Sumud Filosu temalı resim boyandı. Etkinlikler kapsamında öğrencilerle bir arada olan İl Milli Eğitim Müdürü Bahameddin Karaköse, "Bugün ülke genelinde, 81 ilimizde, tüm okullarda öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz tek yürek şeklinde Filistin meselesinde bir farkındalık oluşturmak için bir duruş ortaya koyuyorlar. Bugün tüm dünya ülkelerinde İsrail’e tepki her gün çığ gibi büyüyor. İsrail’in Filistin halkına Gazze’de yaptıkları kabul edilemez. Sivillerin, çocukların, savunmasız insanların katledilmesi, birçok evrensel değerin yok edilmesi, dünya barışının tehlikeye girmesi kabul edilebilecek şeyler değildir. Biz de çocuklarımızı eğitim yuvalarında, okullarımızda onları hayata hazırlarken nasıl ki akademik becerilerle donatıyoruz; aynı zamanda onları hayata hazırlama sürecinde evrensel değerlerle de buluşturmak farkındalık oluşturmak konusunda çalışmalar yapıyoruz" dedi.
Nöroloji Uzmanı Dr. Şahin: "Serebral palsi ilerleyici bir hastalık değildir"
07 Ekim 2025 Salı - 09:17 Nöroloji Uzmanı Dr. Şahin: "Serebral palsi ilerleyici bir hastalık değildir" Tunceli Devlet Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Eylül Şahin, serebral palsinin yalnızca tıbbi değil, aynı zamanda sosyal ve psikolojik yönleriyle de ele alınması gerektiğini belirterek erken tanı ve çok yönlü tedavinin önemine dikkat çekti. Hastalığın ilerleyici olmadığını vurgulayan Dr. Şahin, "Serebral palsi ilerleyici bir hastalık değildir, yani beyin hasarı zaman içinde artmaz. Fakat kas ve eklem sisteminde ortaya çıkabilecek ikincil etkiler nedeniyle düzenli takip ve destek tedavileri büyük önem taşır" şeklinde konuştu. Beyin gelişiminin erken dönemlerinde ortaya çıkan serebral palsi, çocukların hareket, kas kontrolü ve duruş becerilerini etkileyen kalıcı bir nörolojik durum olarak biliniyor. Uzmanlara göre, serebral palsi ilerleyici bir hastalık değil ancak erken dönemde fark edilip düzenli takip edilmediğinde kas ve eklem sisteminde ikincil sorunlara yol açabiliyor. Tunceli Devlet Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Eylül Şahin, erken tanının tedavi sürecinde büyük avantaj sağladığını belirterek aileleri dikkatli olmaya çağırdı. "Serebral palsi ilerleyici bir hastalık değildir" Tunceli Devlet Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Eylül Şahin, "Serebral palsi, beyin gelişiminin erken dönemlerinde ortaya çıkan, kalıcı fakat ilerleyici olmayan bir hareket, kas tonusu ve duruş bozukluğu durumudur. Tek bir hastalık değil, doğum öncesi, doğum sırası veya doğumdan sonraki erken dönemde beynin gelişimini etkileyen çeşitli nedenlerin yol açtığı bir klinik tablodur. Bu nedenle her bireyde bulguların ve etkilenim düzeyinin farklı olması doğaldır. Genellikle beynin hareketi ve kas kontrolünü sağlayan bölgelerinde meydana gelen hasar sonucunda ortaya çıkar. Bu hasar, gebelik sürecinde, doğum sırasındaki zorluklar veya doğum sonrası erken dönemde geçirilen enfeksiyonlar, oksijen yetersizliği ya da travmalar gibi nedenlerle oluşabilir. Ancak bazı durumlarda kesin neden tespit edilemeyebilir. Serebral palsi ilerleyici bir hastalık değildir; yani beyin hasarı zaman içinde artmaz. Fakat kas ve eklem sisteminde ortaya çıkabilecek ikincil etkiler nedeniyle düzenli takip ve destek tedavileri büyük önem taşır. Belirtiler genellikle yaşamın ilk yıllarında fark edilir. Çocuğun motor gelişiminde gecikme, baş kontrolünü sağlayamama, oturma veya yürümede güçlük, kaslarda aşırı sertlik ya da gevşeklik gibi bulgular durumun erken göstergeleri olabilir. Tanı, nörolojik değerlendirmeler ve gerekli görüntüleme yöntemleriyle konur. Erken tanı, tedavi sürecinin planlanmasında büyük avantaj sağlar" dedi. "Erken tanı ve tedaviye erişim, serebral palsili bireylerin yaşam kalitesini belirleyen en temel unsurlardan biridir" Erken tanının ve sosyal desteğin yaşam kalitesini artırdığını belirten Dr. Şahin açıklamasının devamında, "Tedavi süreci bireye özel olarak planlanmalı ve çok disiplinli bir yaklaşımla yürütülmelidir. Nöroloji uzmanları, fizik tedavi ve rehabilitasyon ekipleri, ortopedi hekimleri, konuşma terapistleri, ergoterapistler ve psikologlar bu sürecin ayrılmaz parçalarıdır. Tedavinin temel amacı, bireyin bağımsızlığını artırmak, hareket kabiliyetini geliştirmek ve yaşam kalitesini yükseltmektir. Erken dönemde başlanan rehabilitasyon uygulamaları, kas kontrolünü ve koordinasyonu geliştirmede, spastisiteyi azaltmada ve günlük yaşam becerilerini artırmada son derece etkilidir. Ayrıca ailelerin sürece aktif olarak katılması, hem tedavi başarısını hem de çocuğun sosyal uyumunu olumlu yönde etkiler. Serebral palsi yalnızca tıbbi bir durum değil; aynı zamanda psikolojik, sosyal ve eğitimsel yönleriyle de desteklenmesi gereken bir tablodur. Bu nedenle ailelerin bilgilendirilmesi, doğru yönlendirilmesi ve toplumun bu konuda farkındalık kazanması büyük önem taşır. Serebral palsi yaşam boyu süren bir durum olmakla birlikte, doğru tıbbi değerlendirme, sürekli rehabilitasyon desteği ve uygun sosyal çevre şartları sayesinde bireylerin aktif, üretken ve bağımsız bir yaşam sürmesi mümkündür. Toplumun bilinçlenmesi ve erken tanıya verilen önem, hem çocukların hem de ailelerin yaşamında fark oluşturmaktadır. Bebeklik ve çocukluk döneminde olağan dışı hareket, duruş veya gelişim geriliği fark eden ailelerin, zaman kaybetmeden bir nöroloji uzmanına başvurmaları büyük önem taşır. Erken tanı ve tedaviye erişim, serebral palsili bireylerin yaşam kalitesini belirleyen en temel unsurlardan biridir" ifadelerini kullandı.
Uzmanından uyarı: "Menenjit sadece çocuk hastalığı değil, gençler ve yaşlılar da risk grubunda"
06 Ekim 2025 Pazartesi - 15:59 Uzmanından uyarı: "Menenjit sadece çocuk hastalığı değil, gençler ve yaşlılar da risk grubunda" Menenjit hastalığının tedavi edilmediği takdirde ölümle sonuçlanabildiğini aktaran Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Zeynep Bilgiç, "Menenjit hastalar bize klinik olarak ateş yüksekliği, baş ağrısı ve bilinç değişikliğiyle başvurmaktadır. Hastalığın belirli dönemlerde daha sık görüldüğü bilinmektedir. Özellikle 5 yaş altı çocuklarda, küçük çocuklarda, 16-21 yaş arası gençlerde ve 65 yaş üstünde hastalığın sıklığı artmaktadır" dedi. Toplumda genellikle çocuk hastalığı olarak bilinen menenjit, aslında her yaşta görülebiliyor. Beyin ve omuriliği saran zarların iltihaplanmasıyla ortaya çıkan bu hastalık, erken fark edilmediğinde ölümcül sonuçlara yol açabiliyor. Uzmanlar, özellikle genç erişkinler ve yaşlıların da risk grubunda bulunduğuna dikkat çekiyor. Tunceli Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Zeynep Bilgiç, menenjitin belirtileri, tedavi süreci ve korunma yolları hakkında önemli uyarılarda bulundu. "5 yaş altı çocuklarda, küçük çocuklarda, 16-21 yaş arası gençlerde ve 65 yaş üstünde hastalığın sıklığı artmaktadır" Tunceli Devlet Hastanesi’nde görev yapan Bilgiç, "Menenjit, menix adını verdiğimiz beyin ve omuriliği saran zarın iltihaplanması olarak adlandırılan bir hastalıktır. Menenjitin sebebi, sıklıkla virüsler, bakteriler ve nadir olarak mantar ve parazitler olmaktadır. Menenjit hastalar bize klinik olarak ateş yüksekliği, baş ağrısı ve bilinç değişikliğiyle başvurmaktadır. Hastalığın belirli dönemlerde daha sık görüldüğü bilinmektedir. Özellikle 5 yaş altı çocuklarda, küçük çocuklarda, 16-21 yaş arası gençlerde ve 65 yaş üstünde hastalığın sıklığı artmaktadır. Hastalık tedavi edilmediği takdirde ölümle sonuçlanmaktadır. Tedavi edilse bile özellikle meningokok menenjiti dediğimiz menenjit türünde ölüm oranı yüzde 20’lere ulaşabilmektedir. Ayrıca hastalık tedavi edilse de, tedaviye geç başladığımız dönemlerde hastalar, hayatlarının geri kalanında sağırlık, nörolojik problemler gibi problemlerle hayatlarına devam etmek zorunda kalmaktadırlar" diye konuştu. "Askeri birliklerde kalanlara, yurtlarda kalanlara ve kalabalık ortamlarda yaşayanlara aşı öneriyoruz" Hastalığın önlenmesinde koruyucu sağlık hizmetlerinin önemine değinen Dr. Bilgiç, "Biz bu yüzden hastalığın oluşmadan önce önlenmesini, yani koruyucu sağlık hizmetlerini, özellikle önemsiyoruz. Bakteriyel menenjitlerin aşısı bulunmakta. Çocukluk çağında pnömokok ve hemofilus influenza için rutin aşı takvimimizde aşılama mevcut. Ayrıca riskli gruplara biz meningokok aşısı ve diğer menenjit aşılarını mutlaka yaptırmalarını öneriyoruz. Bu riskli gruplar arasında da menenjitin sık görüldüğü Afrika ülkelerine seyahat eden ya da Hacca gidecek kişilere mutlaka aşı yaptırmalarını öneriyoruz. Toplu yaşam alanı bu hastalık için risk teşkil ettiğinden dolayı askeri birliklerde, yurtlarda kalanlara ve kalabalık ortamlarda yaşayanlara aşı öneriyoruz. Ayrıca bağışıklık sistemi baskılanmış olan bazı özel gruplarda dalağı sonradan alınmış ya da mevcut dalağı fonksiyon göstermeyen kişilerde, HIV ile yaşayan bireylerde mutlaka menenjit aşısını öneriyoruz. Aşıların koruyuculuğu oldukça yüksek. Bu yüzden özellikle risk grubunda bulunan kişilerin aşılanması bu ölümcül seyreden ve nörolojik sekerleri (kalıcı bulguları) olan bu hastalığın önlenmesinde oldukça etkili bir yöntem" şeklinde konuştu.
Tunceli’de KYK yurtları yeni döneme hazır: 4 bin öğrenciye barınma imkanı
05 Ekim 2025 Pazar - 10:13 Tunceli’de KYK yurtları yeni döneme hazır: 4 bin öğrenciye barınma imkanı Tunceli Gençlik ve Spor İl Müdürü Aytaç Keklik, 2025-2026 eğitim öğretim yılı öncesinde il genelindeki KYK yurtlarında bakım ve onarımların tamamlandığını belirterek, 4 bine yakın öğrencinin modern şartlarda barınacağını söyledi. Tunceli’de 2025-2026 eğitim öğretim yılı öncesi KYK yurtlarında kapsamlı bakım ve onarım çalışmaları tamamlandı. İl merkezinde Tunceli, 100’üncü Yıl, Ehli Beyt ve Munzur yurtları ile Çemişgezek’teki kız öğrenci yurdu, toplam 4 bin öğrenciye barınma imkânı sunacak şekilde hazır hale getirildi. Tunceli Gençlik ve Spor İl Müdürü Aytaç Keklik, yurtlarda fiziki düzenlemelerin yanı sıra içme suyu kalitesinin artırılması için arıtma sistemleri devreye alınırken, öğrencilerin sadece barınma değil, sosyal ve sportif faaliyetlerle de destekleneceğini belirtti. "Öğrencilerimize hazır hale getirilmesi için tüm hazırlıklar yapıldı" Tunceli Gençlik ve Spor İl Müdürü Aytaç Keklik, "Tunceli Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü olarak ilimizde 2025-2026 eğitim öğretim dönemine hazırlık öncesinde tüm yurtlarımızda büyük bakım ve onarımlar yapıldı. Öğrencilerimize hazır hale getirilmesi için tüm hazırlıklar yapıldı. Tunceli il merkezinde Tunceli, 100’üncü Yıl, Ehli Beyt ve Munzur olmak üzere 4 tane KYK yurdumuz var. İlçe merkezi olarak da Çemişgezek’te bir kız öğrenci yurdumuz var. Toplam 5 yurttan oluşmakta. Yaklaşık 2 bin 950 kız öğrencimiz, bin 70 adet erkek öğrencimiz şu an KYK yurtlarımızda barınmaktalar. İlimizdeki yurtlarımızda kalan öğrencilerin daha sıhhatli suya ulaşmaları için, kireçli sulardan arındırdık ve tüm yurtlarımıza arıtma taktırdık" diye konuştu. "Öğrencilerin buradan dolu dolu gitmesini sağlıyoruz" Tunceli Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün Türkiye genelinde başarı sıralamasında 7’nci olduğunu aktaran Keklik, "Tunceli Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü il karnemiz, Türkiye genelinde 7’nci sırada. Bunları eğitim, sosyal, kültürel faaliyetlerle birleştiriyoruz. Öğrencilerimizin eğitim hayatları boyunca sadece derslerle ilgilenmelerini değil, onların boş zamanlarında GSB İl Müdürlüğü olarak hem sportif, hem kültürel anlamda katkılar sağlıyoruz. Deneyimli antrenörlerimizle, deneyimli liderlerimizle faaliyetlerimiz oluyor ve öğrencilerin buradan dolu dolu gitmesini sağlıyoruz. Tunceli bu anlamda çok güzel bir coğrafyaya sahip, ülkemizin saklı cennetlerinden bir tanesi. İlimizde öğrencilerimizin tamamını yaz boyunca spora yönlendirme programı kapsamında, yaz spor okulları kapsamında, birçok branşta yaz tatillerini boşa geçirmeden, öğrencilerimizi hem bir branşla tanıştırarak sportif faaliyetlere yönlendirilmelerini sağladık. ‘Yüzme bilmeyen kalmasın’ projesi kapsamında yaklaşık bin 500 çocuğumuz yüzme havuzumuzdaki deneyimli antrenörlerimiz tarafından kurslara alındı. 8 seanstan oluşan antrenmanlarla yüzmeyi öğrendiler. İlimizde 18 branşta yapılan çeşitli faaliyetlerde de öğrencilerimizin tamamı yetişti. Öğrencilerimizin her biri karate, judo, tekvando, güreş, jimnastik, hentbol, voleybol, basketbol branşlarında deneyimli antrenörlerimizle bir branşta tanışma fırsatı buldu ve ilimizi en iyi şekilde temsil edecek bireyler haline gelmeye başladılar. Bu anlamda Tunceli özellikle belirtmek istiyorum rafting branşında dünya 3’üncüsü çıkarmış bir il. Biz en iyi şekilde çalışmalarımıza devam edeceğiz ve öğrencilerimizi, sporcularımızı tüm tesislerimize bekliyoruz"
Tunceli’de engellilere hem eğitim hem gelecek güvencesi
04 Ekim 2025 Cumartesi - 10:13 Tunceli’de engellilere hem eğitim hem gelecek güvencesi Tunceli Valiliği koordinasyonunda, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü öncülüğünde başlatılan projelerle engelli bireyler bir yandan üniversitede eğitim alırken diğer yandan da çalışarak kendi ayakları üzerinde duracak. Tunceli’de Valilik koordinasyonunda, fikir sahipliği Tunceli Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne ait olan, Munzur Üniversitesi ve İŞKUR İl Müdürlüğü ortaklığında hayata geçirilen "Engelli Dostu Üniversite" ve "Engelsiz İş Gücü Programı" start aldı. Projelerle engelli bireyler ile devlet korumasındaki engelli çocukların sosyal, kültürel ve ekonomik yaşama daha güçlü şekilde dahil olmaları hedefleniyor. Munzur Üniversitesi bünyesinde yürütülen "Engelli Dostu Üniversite" protokolü sayesinde engelli bireylerin sanatsal, kültürel ve sportif etkinliklere katılımı teşvik ediliyor, bu sayede onların sosyal gelişimlerine katkı sunuluyor. Öte yandan "Engelsiz İş Gücü Programı" ise Tunceli İŞKUR İl Müdürlüğü koordinasyonunda uygulanıyor. Program kapsamında devlet korumasındaki engelli vatandaşlar, kamu kurumlarında haftada 3 gün iş deneyimi kazanıyor. Aynı zamanda mesleki eğitimlerle desteklenen katılımcılar istihdama hazırlanıyor. Çalışılan her gün için bin 83 TL harçlık ve SGK prim ödemesi yapılırken, bu ödemeler altın olarak özel hesaplara aktarılıyor. Böylece katılımcılara hem ekonomik birikim hem de uzun vadeli güvence sağlanıyor. Projeler, ayrıca korunma altındaki çocukların küçük yaşlardan itibaren beceri kazanmalarına, özgüvenlerini geliştirmelerine ve topluma üretken bireyler olarak katılmalarına da önemli katkı sağlıyor. Tunceli Bedri Es Bakım, Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi’nde koruma altında bulunan 18 yaşındaki Ferdi Koça, hem bulunduğu bakım merkezinde güvenlik görevlisi olarak çalışıyor, hem de Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nde çalışıyor. Koça, "Evrak götürüyorum, kendi çayımı alıyorum, kendim götürüyorum. Çardağa gidiyorum, müdür bey çay istediğinde çayını götürüyorum" dedi. "Okulum bitti, işe başladım. Artık para kazanıyoruz" Aynı kurumda, koruma altında bulunan ve Tunceli İŞKUR İl Müdürlüğü’nde güvenlik görevlisi olarak çalışan 20 yaşındaki Aziz Ağırman, "Okulum bitti, işe başladım. Artık para kazanıyoruz. Haftam iyi geçiyor, maaşım da çok olacak. Çalışmaya başladım, burada çok mutluyum. Ablalarla da iyi anlaşıyoruz. Çay içiyoruz, bir sürü şey yapıyoruz. Saat 8’den 12’ye kadar, haftada 5 gün çalışıyorum. Bu arada hep para kazanmak zorunda kalacağım. Para kazanıyorum, ihtiyaçlarımı karşılıyorum" şeklinde konuştu. "Engelli bireylerimizin hayata katılımını sağlamak gibi bir hedefimiz var" Tunceli Valisi ve Belediye Başkan Vekili Şefik Aygöl, "Bu 2 programda da amacımız engelli bireylerimizi vatandaşlarımızla bir araya getirmek, normal hayata karıştırmak ve onların da bu duruma ayak uydurmalarını sağlamak. Burada engelli bireylerimizin hayata katılımını sağlamak gibi bir hedefimiz var. Bu koordinasyondan dolayı kamu kurum ve kuruluşlarımıza, üniversitemize, yöneticilerine, engelli bireylerimiz adına teşekkür ediyorum" diye konuştu. Munzur Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kenan Peker, "Bu arkadaşlara kendi engellerinin engel olmayacağı mesleklerde, üniversitemizin ihtiyacına yönelik kültür, sanat, spor etkinlikleri dahil eğitmek için işin içerisinde yer alıyoruz. İnanıyoruz ki pırlanta gibi gençler. Bu gençleri; kendilerinin ilgi alanlarında yetişmesini, yönetim becerilerini geliştirmeyi, herhangi bir alandaki bilgilerini ve teknolojik kullanımlarını 9 ay boyunca tamamladığımız takdirde rahatlıkla istihdam fırsatı yakalayacaklarına inanıyorum" diye kaydetti. "Hayata daha güvenle bakabilecekler" Programın fikir sahibi Tunceli Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Hüseyin Okan, "Toplumun içerisine adapte olacaklar, sosyalleşecekler, insanlarla iletişim kuracaklar. Aynı zamanda para kazanacaklar, onların da birikimi olacak. Hayata daha güvenle bakabilecekler. Devlet koruması altında olsalar da onlar için bu konu çok önemli. Üniversiteye başlayacaklar; orada resim, müzik, beden eğitimi ve İngilizce dersleri görecekler. Sadece bizim koruma altındaki çocuklarımız olmayacak. Toplamda 11 bizim çocuğumuz, 14 de toplum içerisinde bulunan engellilerimizden aldığımız kayıtla toplam Tunceli genelinde 25 vatandaşımız hem üniversiteli olacak hem de İŞKUR kapsamında kurumlarda çalışmaya başlayacaklar. Bu konu bizim için çok farklı, topluma adapte olmaları, toplumun içerisinde olmaları çok kıymetli. Kendilerini değerli hissetmelerine sebep oluyor. Sadece devlet kurumlarında, kurum işlerinde değil aynı zamanda toplumun her yerinde engellilerle beraber olmak, görmek ve hayatlarına dokunmak istiyoruz. Bu birkaç gün içerisinde aynı zamanda bizim kurumumuzun sosyal medya hesaplarını da yönetiyorlar, kurumumuzda özel kalem ve güvenlik görevliliğini de yapıyorlar. Gözlerindeki mutluluk bizi çok mutlu ediyor, umut veriyor. Onların bu aşamaya gelmelerinde katkımız olmuşsa ne mutlu bize" dedi. "Kardeşlerimizin hayatına dokunmak bizim için önemli" İŞKUR Tunceli İl Müdürü Emrah Karakurt ise "Bu kardeşlerimizin hayatına dokunmak bizim için önemli. Toplum dışında kalmamalarını, toplumun içinde yer almalarını istiyoruz. Biz de burada kardeşlerimize sahip çıkıyoruz. Hep beraber, güzel bir aile gibi çalışmaya devam ediyoruz. Bu bizim için çok mutluluk ve keyif verici. Bizim çalışma arkadaşlarımız içinde de Aziz kardeşimiz şimdiden maskot gibi oldu. Tüm arkadaşlarımız onunla sohbet ediyor, şakalaşıyorlar. Aziz de çok mutlu. Bizim arkadaşlarımız da çok mutlu" ifadelerini kullandı.
Tunceli’de tarımsal üretime 350 milyon TL destek
02 Ekim 2025 Perşembe - 14:38 Tunceli’de tarımsal üretime 350 milyon TL destek IPARD 3 Programı Tanıtım ve Bilgilendirme Toplantısı’nda, Tunceli’de çiftçilere, girişimcilere ve hayvancılara sağlanan devlet destekleri anlatıldı. Son üç yılda bitkisel, hayvansal ve su ürünleri üretimine toplam 350 milyon 474 bin 50 TL destek ödemesi yapıldığı açıklandı. Tunceli Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ev sahipliğinde düzenlenen IPARD 3 Programı Tanıtım ve Bilgilendirme Toplantısı’nda, tarımsal destekler ve yatırım projeleri ele alındı. Toplantıda, 2022, 2023 ve 2024 yıllarında bitkisel, hayvansal ve su ürünleri üretiminin desteklenmesi amacıyla Tunceli’de toplam 350 milyon 474 bin 50 TL destek ödemesi gerçekleştirildiği belirtildi. Tarımsal üretim planlamasında suyun merkeze alındığı ve Tunceli’nin 8 havzaya ayrıldığı ifade edilirken, hayvansal üretimde de süt havzası ilan edilen 10 il arasında yer alındığı kaydedildi. Tunceli’de son yıllarda yapılan destek ödemeleri ve kapsamını yaptığı sunumla anlatan Tunceli İl Tarım ve Orman Müdürü Yavuz Suat Pala, "Tarımsal üretim planlaması, gerek bitkisel üretimde gerek hayvansal üretimde suyu merkeze alarak bakanlığımızın planladığı bir süreçtir. Biz bitkisel üretimde yaklaşık 24 milyonluk tarım arazimizin, dikili tarım arazileri haricinde 15,7 milyonluk araziyi şu an planlamış bulunuyoruz. Hayvansal üretim planlamasında da suyu merkeze alarak yapılan planlama sonucunda arz talep dengesini sağlamayı amaçlayan bir üretim planlamasıdır. Bitkisel üretimdeki üretim planlaması 13+1 ürün. Bunlar içerisinde hububat, bakliyat, yağlı tohumlar, patates, soğan ve yem bitkileri. Biz Tunceli’yi 8 havzaya böldük, merkez ve 7 ilçe olarak. İlk defa pamuğu Pertek’te havza içerisine aldık. Zaten hububatta arpa ve buğday, bakliyatta kuru fasulye ve mercimek havza içerisindeydi. İlk defa Pertek’te pamuk ve Mazgirt, Çemişgezek ve Pertek’te ayçiçeğini havza içerisine dahil ettik. Hayvansal üretim planlamasında biz ‘süt havzası’ ilan edilen 10 il arasındayız. Suyu merkeze alan bir planlamadır. Sanayiye giden süt Ege ve İç Anadolu Bölgesinde yüzde 24,58 iken, sanayiye giden sütümüz 10 il arasında yani Doğu’da olan 7, Orta Karadeniz’de olan 3 ilden toplam 10 ilde yüzde 2 sanayiye giden süt var. Bakanlığımızın amacı aslında bu yüzde 2 sanayiye giden sütü yüzde 30-35’lere yükseltmek" dedi. TKDK Personel ve Destek Hizmetleri Genel Koordinatörü Ahmet Poyraz ise "Geçen yıl Tunceli’de çıktığımız çağrılarla güzel bir başlangıç yaptık. Yaklaşık 27 milyon TL’nin üzerinde bir yatırım tutarı, 12 milyon TL’nin üzerinde bir destek tutarı olan projeyle sözleşme imzaladık. Bu kapsamda 2 projemiz tamamlandı, ödemelerini yaptık. Diğer projelerimiz de devam ediyor, inşallah ödemelerine devam ediyoruz. Tunceli’de geçen yıl bizim ilk yılımızdı. Bu yılki çağrılarımızda bu rakamlar çok daha yukarılarda. Proje sayılarımız çok güzel devam ediyor. 2 gün önce yeni bir çağrıya daha çıktık. Onda da inşallah Tunceli’den proje bekliyoruz. Bu projelerle beraber şu anda teslim aldığımız projelerin tamamı 100 milyon TL’nin üstüne çıkmış durumda. İnşallah daha da artacaktır. Bu projeleri de önümüzdeki yılsonuna kadar tamamlayıp destek ödemelerini yapmayı planlıyoruz" ifadelerini kullandı. Düzenlenen toplantıya Tunceli Vali Yardımcısı Okan Yenidünya, Tunceli Tarım ve Orman İl Müdürü Yavuz Suat Pala, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Personel ve Destek Hizmetleri Genel Koordinatörü Ahmet Poyraz, çok sayıda çiftçi, üretici ve girişimci katıldı.