Yerel Haberler
Tunceli
26 Aralık 2025 Cuma - 09:38 Tunceli’de çocuklar sanatla kendini keşfediyor Tunceli Latif Büyükdağ İlkokulu’nda hayata geçirilen "Erenler Sanat Okulu Projesi", Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli doğrultusunda öğrencilerin sanatla buluştuğu, ailelerin de sürece dahil olduğu örnek bir eğitim ortamı sunuyor. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin bireylerin ilgi ve yeteneklerini keşfetmelerine imkan tanıyan yaklaşımı doğrultusunda Tunceli Latif Büyükdağ İlkokulu’nda hayata geçirilen "Erenler Sanat Okulu Projesi", öğrencilerin eğitim saatleri dışında sanatsal, sosyal ve duygusal gelişimlerini desteklemeyi hedefliyor. Proje kapsamında oluşturulan resim atölyesinde öğrenciler, öğretmenleri ve aileleriyle birlikte sanatsal etkinlikler gerçekleştirirken, okul ortamı aynı zamanda kuşaklar arası bir paylaşım alanına dönüşüyor. "Amacımız çocukların bazı becerilerini geliştirebilmesi" Proje kapsamında öğrencilerin sanatsal ve sportif becerilerinin gelişmesini hedeflediklerini belirten Tunceli Milli Eğitim Müdürü Bahameddin Karaköse, "Erenler Sanat Okulu Projesi kapsamında bugün okulumuzda öğrencilerimizle oluşturduğumuz resim atölyesinde ailelerin katılımıyla birlikte resim çalışması yapıyoruz. Erenler Sanat Okulu Projesinin temel amacı resimde, müzikte, sporda çocuklarımızın eğitim saati dışında okulun imkanlarından faydalanarak kaliteli vakit geçirmelerini sağlamak. Sadece akademik gelişme değil, aynı zamanda sosyal, duygusal sanat becerilerini ve sportif becerilerini geliştirme adına çocuklarımıza doğru ortamlar oluşturmaya çalışıyoruz. Bugünkü çalışmanın özelliklerinden bir tanesi de, çocuklarımızın aileleriyle birlikte resim yapıp zaman geçirmesi. Anne ve babalar var bugün, aileler çocukluklarına gidiyorlar. Kendi öğrencilik zamanlarına gidiyorlar, öğrencilere rehberlik yapmaya çalışıyorlar. Ama itiraf etmem gerekiyor ki, çocuklarımız anne ve babalarından daha güzel resim yapıyorlar. Benden de çok daha güzel resim yapıyorlar. Resim, bugün kullandığımız bir araç. Amacımız çocukların bazı becerilerini geliştirebilmesi, duygu dünyalarını zenginleştirebilme ve iyi vakit geçirmelerini sağlamak. Çünkü bizler eğitimde her şeyden önce iyi insan yetiştirmek istiyoruz. Onları hayata hazırlamak istiyoruz. Bu süreçte de onların kendilerini keşfetmesini, yetenek ve becerilerinin farkında olmasını sağlamak istiyoruz. Burada tüm paydaşlar var bugün; öğretmenlerimiz, yöneticilerimiz, aileler, anneler, babalar. Tüm paydaşların birlikte bu ortamı paylaşmaları buraya yüklediğimiz bir değerdir" dedi. "Bir veli olarak bu durumun sürekli devam etmesini temenni ediyorum" Velilerden Filiz Karataş, "Çocuklarımla beraber hem resim yapıyoruz, hem de onlarla çok özel anlar paylaşıyoruz. O nedenle böyle sanat okullarının olması, resim kurslarının olması bizim için de çok keyifli. Onlarla beraber vakit geçirmek bize keyif veriyor. Bir veli olarak bu durumun sürekli devam etmesini temenni ediyorum" dedi. Öğrencilerden Arda Deniz Coşkun, "Resim yapmak güzel bir duygu. Resim yaptığımda aklıma köyler, dağlar falan geliyor. Eskiden resimlerimde daha çok çöp adam kullanırdım. Şimdi çok güzel adamlar, dağlar ve köyler çiziyorum. Resim yapmayı artık daha çok seviyorum, eskiden çok sık yaptığım bir aktivite değildi. Şimdi daha fazla yapıyorum" diye konuştu. Veli Sebahat Coşkun ise "Çocukların sanatla iç içe olması çok güzel bir şey. Ders saati bittikten sonra burada yaklaşık 1 buçuk saatlik bir süre geçiriyorlar. Çok keyif alıyorlar, hocamız çok güzel ilgileniyor. Resmin detaylarını öğreniyorlar. Bu onların çok hoşuna gidiyor. Güzel şeyler ortaya çıkınca resim yapmak çok daha keyifli hale geliyor" şeklinde konuştu.
25 Aralık 2025 Perşembe - 10:56 Asgari ücret artışı sonrası Tunceli’de fiyatlar mercek altında 2026 yılı için asgari ücretin yüzde 27 artışla net 28 bin 75 liraya yükselmesinin ardından, Tunceli’de yılbaşı öncesi fahiş fiyat ve hijyen denetimleri dört kurumun ortak çalışmasıyla kent merkezi ve ilçelerde gerçekleştirildi. Asgari ücretin 2026 yılı için yüzde 27 zamla net 28 bin 75 lira belirlenmesinin ardından, yılbaşı öncesi fiyat istikrarının korunması ve vatandaşların mağdur edilmemesi amacıyla denetimler artırıldı. Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, asgari ücret artışının tüm mal ve hizmet fiyatlarına birebir yansıtılmasının ekonomik gerçeklerle bağdaşmadığı vurgulanarak, ücret artışını gerekçe göstererek fahiş fiyat uygulamalarına yönelen işletmelere karşı en ağır idari ve hukuki yaptırımların uygulanacağı bildirildi. Bu kapsamda Ticaret Bakanlığı talimatları doğrultusunda Tunceli Valiliği koordinesinde yürütülen çalışmalarda; Ticaret İl Müdürlüğü, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Tunceli Belediyesi ve Defterdarlık ekipleri kent merkeziyle birlikte ilçelerde sahaya inerek fiyat, hijyen ve tüketici hakları başta olmak üzere çok yönlü denetimler gerçekleştirdi. "Vatandaşlarımızın mağdur olmaması adına bizler denetimlerimizi ekipler halinde sürdüreceğiz" Ticaret Bakanlığı’nın talimatıyla kent genelinde denetimlerin aralıksız devam ettiğini ve vatandaşların mağdur olmaması için gereken her önlemin alınacağını vurgulayan Tunceli Ticaret İl Müdürü Kayahan Topal, "Yaklaşan yılbaşı öncesi Ticaret Bakanlığı ve valiliğimizin talimatlarıyla sadece Tunceli şehir merkezinde değil, ilçelerimizde de rutin denetimlerimize devam ediyoruz. Bugün de Tarım ve Orman İl Müdürlüğümüzden, Tunceli Belediyesinden ve Defterdarlığımızdan denetim ekiplerimizle beraber 4 kurum ortak bir denetim gerçekleştirdik. Her kurum kendi bünyesinde denetimlerini gerçekleştirdiler. Çok fazla olumsuz bir durumla karşılaşmadık. Vatandaşlarımızın mağdur olmaması adına bizler denetimlerimizi ekipler halinde sürdüreceğiz. Desteklerinden dolayı valimize ve bakanımıza teşekkür ediyorum" dedi. "Denetim sıklığımızı bugünlerde artırmaya devam ediyoruz" Tunceli Tarım ve Orman İl Müdürü Yavuz Suat Pala ise "Tüketim sıklığının arttığı bugünlerde gerek halk sağlığını korumak, gerekse tüketicini daha sağlıklı gıdaya ulaşmasını sağlamak için bugün burada Ticaret İl Müdürlüğü, zabıta ve Tarım İl Müdürlüğünden gıda kontrol ekiplerimizle beraber toplu tüketim yerlerini, üretim ve satış yerlerini fiyat ve hijyen yönünden denetliyoruz. Denetim sıklığımızı bugünlerde artırmaya devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.
24 Aralık 2025 Çarşamba - 13:56 Tunceli Müzesi’ne uluslararası arenada bir ödül daha Sürdürülebilir müzecilik anlayışıyla dikkat çeken Tunceli Müzesi, çevre, kültürel miras ve toplumsal kapsayıcılık alanlarında yürüttüğü çalışmalar sayesinde Uluslararası Biosphere Sertifikası’na layık görüldü. Tunceli Müzesi, çevre ve iklim değişikliğiyle mücadele, kültürel mirasın korunması, toplumsal kapsayıcılık ve erişilebilirlik ile yerel kalkınmaya katkı sunan çalışmalarıyla uluslararası düzeyde bir başarıya daha imza attı. Bu kapsamda müze, sürdürülebilir müzecilik kriterlerini karşılayarak Uluslararası Biosphere Sertifikası almaya hak kazandı. Tunceli Valisi Şefik Aygöl, İl Kültür ve Turizm Müdürü İsmail Kaya, Müze Müdürü Kenan Deniz Öncel ve beraberindeki müze personelini makamında kabul etti. Görüşmede, müzenin yürüttüğü örnek uygulamalar ve bu çalışmaların ulusal ve uluslararası alandaki yansımaları ele alındı. Vali Aygöl, elde edilen başarıdan dolayı müze personelini tebrik ederek emeği geçen herkese teşekkür etti ve çalışmalarında başarılarının devamını diledi. Uluslararası Biosphere Sertifikası ile birlikte Tunceli Müzesi, sürdürülebilirlik ilkesini kurumsal yapısına entegre eden örnek müzeler arasında yer aldığını bir kez daha ortaya koymuş oldu. Öte yandan müze, daha önce de Avrupa Müze Akademisi tarafından verilen Luigi Micheletti Ödülleri kapsamında, 2023 yılında 48 ülkenin başvurduğu değerlendirmede Avrupa’nın en iyi müzeleri arasında gösterilerek ikinci seçilmişti.
Tunceli’de koca engerek yılanının ısırdığı kadın, tedavi altına alındı
19 Haziran 2025 Perşembe - 12:04 Tunceli’de koca engerek yılanının ısırdığı kadın, tedavi altına alındı Tunceli’de bayramda kabir ziyaretinde koca engerek yılanı tarafından bacağından ısırılan kadının tedavisi sürüyor. Kadına ilk müdahaleyi yapan acil tıp uzmanı Dr. Zeki Doğan hastaya yapılan müdahaleyi, yılan ısırması durumunda yapılması ve yapılmaması gerekenler konusunda önemli bilgiler verdi. Tunceli merkezde yaşayan 76 yaşındaki Emine Gündüz, bayramda Kutudere’deki aile mezarlığına ziyarete gitti. Bu esnada koca engerek yılanı tarafından ısırılan kadın, yanında bulunan oğlu tarafından hastaneye götürülmek üzere yola çıkarıldı. 112 ekiplerine haber verilmesi üzerine hastayı yolda karşılayan ekipteki acil tıp uzmanı Dr. Zeki Doğan, kadının engerek tarafından ısırıldığı söylemesi üzerine hemen yılan serumu yaptı. Tunceli Devlet Hastanesine kaldırılan kadının tedavisine dahiliye servisinde devam ediliyor. Yaşadığı talihsiz olayı anlatan Emine Gündüz, "Bayramda mezar ziyaretine gittim, mum yaktım. Su getirip mezara dökecektim. Yılanı ne hissettim ne de sesini duydum. Sadece bir anda sanki bacağıma kurşun sıkıldı. Pantolonumu tutup çekince bacağımdan kocaman bir yılan düştü. Yere düştü. Bağırıp oğlumu çağırdım. Yılan oğluma da saldırmaya çalıştı. Kafasına su şişesi attı yine durmadı sonra taş vurdu yılana. Beni oğlum son sürat Kutudere’ye kadar getirdi. Bir yandan da 112 ile konuşuyordu. Oradaki doktor hızlıca gelmesini söyledi. Ben bilemedim oğlumun son sürat gelmesine mi dayanayım yoksa acıma mı dayanayım. Yolda ambulans bizi aldı. Yılanın ısırdığı yeri yıkayıp ambulansta ilk müdahaleyi yaptılar" dedi. ’’Dünyada yılda binlerce insan yılan ısırığından ölüyor’’ Tunceli Devlet Hastanesi Acil Servis Sorumlusu acil tıp uzmanı Dr. Zeki Doğan, yılandan kaynaklı ölümler hakkında bilgi vererek, "Literatürde 3 bin civarında yılan olduğu belirtilmektedir. Bunların bazı kaynaklarda yüzde 15 bazı kaynaklarda yüzde 25 oranında zehirli olduğu yönünde yayınlar mevcut. Dünya Sağlık Örgütünün yapmış olduğu yayınlarda yıllık yaklaşık 4 buçuk milyon ile 5 milyon 400 bin arasında değişen yılan ısırığı vakası var. Ve bu vakaların 81 bin ile 138 bin arasında ölümle sonuçlanıyor. Dolayısıyla önemli. Yaz dönemlerinde bu vakalar görülüyor. Yaz dönemiyle birlikte üreme, yavruların çıkmasıyla birlikte popülasyon artıyor. Türkiye’de yılan popülasyonu genelde en çok güney bölgesi ile Güneydoğu Anadolu bölgesi. Fakat iklim değişikliğiyle birlikte bana göre kuzeye doğru bu popülasyon gittikçe artacak" diye konuştu. Türkiye’de 59 yılın türü bulunduğunu, bunlardan 17’sinin zehirli, zehirli olan 17 türden 14’ünün ise engerek kategorisinde bulunduğunu kaydeden Dr. Doğan, "Vakamız geldiği zaman sol ayak bileğinin yaklaşık on santim kadar üst kısmında iki diş izi vardı. Hastamız hayvanı tanıyordu ve engerek yılanı olduğunu söyledi. Bu aslında tanımlama açısından önemli. Çoğunlukla bu hasta grubu panik atak ve anksiyoz tarzı bir tabloyla acil servise başvuruyor. Dolayısıyla hangi hayvanın ısırdığı yılanın türü muğlak olarak kalmakta. Genelde eskiden yılan ısırdığı zaman turnike bağlamak, veya yara yerini kesmek, ısırılan yeri emerek tükürmek gibi yöntemler artık önerilmiyor. Bunun bazı nedenleri var. Yılan ısırığının içinde bir çok enzim, proteinleri parçalayarak hastalık tablosunu veya zehirlenme tablosunu oluşturuyor. Hastamız geldiğinde ayak bileğinde lezyon giriş izi vardı, ağrı ön plandaydı. Şişlik geldiği ilk dönemde klinik olarak yansımadı. Özellikle bu tür ısırıklarda yüzde 80-90 oranında bacaklarda ısırık izi oluyor. En tehlikeli grup başında ve gövdesinde olan ısırıklar. Bunların ölümle sonlanma ihtimali biraz daha yüksek oluyor" diye konuştu. ’’Isırıklar evre evre tanımlanıyor’’ Isırıkların evreleri hakkında bilgi veren Uzm. Dr. Zeki Doğan, "Bazı ısırıklar evre sıfır olarak tanımlanan kuru ısırık olan geçen, ısırma olan, zehrin vücuda naklinin olmadığı evredir. Bunlar genelde acil servislerde 8 saatlik bir gözlemin ardından taburcu edilir. Evre birde ise ağrı ve kızarıklık ile kılcal damarların çatlaması, kısmen kanama dolayısıyla morluklar oluşur. Onun dışında herhangi bir bulgusu olmayan hastalar genelde 12 saatlik gözlemden sonra taburcu edilir. Evre iki ve üçte ise, kalp, böbrek, beyin fonksiyonları etkilenebiliyor. Mide, bağırsak sisteminde kanamalar olabiliyor. Dolayısıyla hastane yatırılması gerekiyor. Hastamızın evresi bir. Normalde sıfır ve birde yılan serumu verilmez. Fakat hastamızın tabiri engerek olduğu için biz direkt başladık. Takiplerinde herhangi bir problem, patoloji yoktu. Fakat uzayan süreçlerde lenf ödem tablosu ortaya çıkabiliyor. Çünkü ısırılan yerin lokalizasyonu, kanamasına bağlı olarak bazen toksinler kan vasıtasıyla bazen de lenf kanalları vasıtasıyla yayılır. Kan yoluyla yayılan vakalarda ölüm ihtimali çok daha yüksek. Bizim vakamızda ise daha sonraki süreçte lenf ödem tarzı bir klinik ortaya çıkıyor. Zehirli yılan ısırıklarında bazen el ve ayak kesilmesine kadar gidebilen patolojiler ortaya çıkabiliyor. Tehlikeli evre üç ve dördü bulan vakalarda genelde yoğun bakımda bazen yılan serumunun tekrar tekrar verilmesi gerekebilir. İlk bize başvurduğunda tansiyonu, çarpıntıları olan bir hastaydı; stabildi. Ağrı ön plandaydı. Ağrı biraz süreç gerektiren bir yapı. Bacaklarda ödem artması, morarmanın artması yani donanım bozukluğu ortaya çıkması halinde hastaneye tekrar başvurması önerisiyle hasta gönderilir. Takiplerinde bir patoloji yoktu. Ciddi bir problem yok fakat bazen damar tıkanıklığına neden olan bilmekte bu tür hastalarda. Aynı zamanda bazı hasta gruplarında şeker hastalığı veya damar hastalıkları gibi yaşa bağlı olarak damarlarda daralma olan hastalarda bu yılan ısırıkları daha patolojik bir sonuç getiriyor. Beslenmeyi sağlayan damarlarda bozulma ön planda olduğu için o hasta grubunda daha dikkat etmek gerekiyor. Tedaviyi aslında hastaya göre seçmek gerekiyor. Dolayısıyla dikkatli bir bilgi alışverişi açısından bu önemli" şeklinde konuştu. Sahada alınması gereken önlemler Sahada alınması gereken önlemlere ilişkin konuşan acil tıp uzmanı Dr. Zeki Doğan, "Sahada çizme giyilmesi, eldiven takılması, sopa taşımak, biraz gürültü yürümek hayvanın kaçmasına yardımcı olacak. Kendi doğası içinde çok zararlı olduğunu düşündüğüm bir varlık değil. Sonuçta kemirgenleri tüketerek kendi yaşamını sürdüren bir canlı türü. Belki bizler onun yaşam alanlarına müdahale ettiğimiz için bunlarla sık karşılaşmaya başlıyoruz. Onun da yaşam alanına saygı göstererek bir biçimde yaklaşım sergilemek, önleyici olarak yaklaşmak gerekiyor. Bu tür ısırıklarda her hastanın engerek deme şansı olmayabilir. Üçgen kafa, göz bebeğinin horizontal görüntüsünün dikey seyretmesi ayırıcı tanılar içerisinde. Yine dişlerin ön tarafta ve kesin olması. Zehirsizlerin dişleri küçük ve geride oluyor. Böyle bir olayla karşılaşan bir insanın bunu tanımlaması biraz düşük olabiliyor. Acil servislere başvuran hastalara zehirli yılan ısırdı protokolü üzerinden müdahale etmek daha mantıklı geliyor bana. Evre sıfır ve birde yılan serumu yapılmıyor fakat bekleme süreci çok uzadığı zaman klinik artabiliyor. Zehir aktive olacak, etkinliği çok daha fazla olacak. Evre sıfır ve bir kitabi bir bilgidir. Kronik hastalıkları da düşünecek olursak verilmesi gerekir diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı. Uzm. Dr. Doğan, bu tür vakalarda turnike yapılmaması, kesilmemesi, emilmemesi gerektiğinin altını çizerek, "Sadece yılanın ısırmış olduğu yerin temiz suyla yıkanması sahada yeterli bir yaklaşım tarzı olur. Ondan sonra 112 aracılığıyla direkt acile başvurmak gerekiyor" dedi.
Tunceli’de koca engerek yılanının ısırdığı kadın, tedavi altına alındı
19 Haziran 2025 Perşembe - 11:58 Tunceli’de koca engerek yılanının ısırdığı kadın, tedavi altına alındı Tunceli’de bayramda koca engerek yılanı tarafından bacağından ısırılan kadının tedavisi sürüyor. Kadına ilk müdahaleyi yapan acil tıp uzmanı Dr. Zeki Doğan hastaya yaptıkları müdahaleyi, yılan ısırması durumunda yapılması ve yapılmaması gerekenler konusunda önemli bilgiler verdi. Tunceli merkezde yaşayan 76 yaşındaki Emine Gündüz, bayramda Kutudere’de bulunan aile mezarlığına ziyarete gitti. Bu esnada koca engerek yılanı tarafından ısırılan kadın, yanında bulunan oğlu tarafından hastaneye götürülmek üzere yola çıkarıldı. 112 ekiplerine haber verilmesi üzerine yolda hastayı yolda karşılayan ekipte bulunan acil tıp uzmanı Dr. Zeki Doğan, kadının engerek tarafından ısırıldığı söylemesi üzerine hemen yılan serumu yaptı. Tunceli Devlet Hastanesine kaldırılan kadının tedavisine dahiliye servisinde devam ediliyor. Yaşadığı talihsiz olayı anlatan Emine Gündüz, "Bayramda mezar ziyaretine gittim, mum yaktım. Su getirip mezara dökecektim. Yılanı ne hissettim ne de sesini duydum. Sadece bir anda sanki bacağıma kurşun sıkıldı. Pantolonumu tutup çekince bacağımdan kocaman bir yılan düştü. Yere düştü. Bağırıp oğlumu çağırdım. Yılan oğluma da saldırmaya çalıştı. Kafasına su şişesi attı yine durmadı sonra taş vurdu yılana. Beni oğlum son sürat Kutudere’ye kadar getirdi. Bir yandan da 112 ile konuşuyordu. Oradaki doktor hızlıca gelmesini söyledi. Ben bilemedim oğlumun son sürat gelmesine mi dayanayım yoksa acıma mı dayanayım. Yolda ambulans bizi aldı. Yılanın ısırdığı yeri yıkayıp ambulansta ilk müdahaleyi yaptılar" dedi. ’’Dünyada yılda binlerce insan yılan ısırığından ölüyor’’ Tunceli Devlet Hastanesi Acil Servis Sorumlusu acil tıp uzmanı Dr. Zeki Doğan, yılandan kaynaklı ölümler hakkında bilgi vererek, "Literatürde 3 bin civarında yılan olduğu belirtilmektedir. Bunların bazı kaynaklarda yüzde 15 bazı kaynaklarda yüzde 25 oranında zehirli olduğu yönünde yayınlar mevcut. Dünya Sağlık Örgütünün yapmış olduğu yayınlarda yıllık yaklaşık 4 buçuk milyon ile 5 milyon 400 bin arasında değişen yılan ısırığı vakası var. Ve bu vakaların 81 bin ile 138 bin arasında ölümle sonuçlanıyor. Dolayısıyla önemli. Yaz dönemlerinde bu vakalar görülüyor. Yaz dönemiyle birlikte üreme, yavruların çıkmasıyla birlikte popülasyon artıyor. Türkiye’de yılan popülasyonu genelde en çok güney bölgesi ile güneydoğu Anadolu bölgesi. Fakat iklim değişikliğiyle birlikte bana göre kuzeye doğru bu popülasyon gittikçe artacak" diye konuştu. Türkiye’de 59 yılın türü bulunduğunu, bunlardan 17’sinin zehirli, zehirli olan 17 türden 14’ünün ise engerek kategorisinde bulunduğunu kaydeden Dr. Doğan, "Vakamız geldiği zaman sol ayak bileğinin yaklaşık on santim kadar üst kısmında iki diş izi vardı. Hastamız hayvanı tanıyordu ve engerek yılanı olduğunu söyledi. Bu aslında tanımlama açısından önemli. Çoğunlukla bu hasta grubu panik atak ve anksiyoz tarzı bir tabloyla acil servise başvuruyor. Dolayısıyla hangi hayvanın ısırdığı yılanın türü muğlak olarak kalmakta. Genelde eskiden yılan ısırdığı zaman turnike bağlamak, veya yara yerini kesmek, ısırılan yeri emerek tükürmek gibi yöntemler artık önerilmiyor. Bunun bazı nedenleri var. Yılan ısırığının içinde bir çok enzim, proteinleri parçalayarak hastalık tablosunu veya zehirlenme tablosunu oluşturuyor. Hastamız geldiğinde ayak bileğinde lezyon giriş izi vardı, ağrı ön plandaydı. Şişlik geldiği ilk dönemde klinik olarak yansımadı. Özellikle bu tür ısırıklarda yüzde 80-90 oranında bacaklarda ısırık izi oluyor. En tehlikeli grup başında ve gövdesinde olan ısırıklar. Bunların ölümle sonlanma ihtimali biraz daha yüksek oluyor" diye konuştu. ’’Isırıklar evre evre tanımlanıyor’’ Isırıkların evreleri hakkında bilgi veren Uzm. Dr. Zeki Doğan, "Bazı ısırıklar evre sıfır olarak tanımlanan kuru ısırık olan geçen, ısırma olan, zehrin vücuda naklinin olmadığı evredir. Bunlar genelde acil servislerde 8 saatlik bir gözlemin ardından taburcu edilir. Evre bir de ise ağrı ve kızarıklık ile kılcal damarların çatlaması, kısmen kanama dolayısıyla morluklar oluşur. Onun dışında herhangi bir bulgusu olmayan hastalar genelde 12 saatlik gözlemden sonra taburcu edilir. Evre iki ve üçte ise, kalp, böbrek, beyin fonksiyonları etkilenebiliyor. Mide, bağırsak sisteminde kanamalar olabiliyor. Dolayısıyla hastane yatırılması gerekiyor. Hastamızın evresi bir. Normalde sıfır ve birde yılan serumu verilmez. Fakat hastamızın tabiri engerek olduğu için biz direkt başladık. Takiplerinde herhangi bir problem, patoloji yoktu. Fakat uzayan süreçlerde lenf ödem tablosu ortaya çıkabiliyor. Çünkü ısırılan yerin lokalizasyonu, kanamasına bağlı olarak bazen toksinler kan vasıtasıyla bazen de lenf kanalları vasıtasıyla yayılır. Kan yoluyla yayılan vakalarda ölüm ihtimali çok daha yüksek. Bizim vakamızda ise daha sonraki süreçte lenf ödem tarzı bir klinik ortaya çıkıyor. Zehirli yılan ısırıklarında bazen el ve ayak kesilmesine kadar gidebilen patolojiler ortaya çıkabiliyor. Tehlikeli evre üç ve dördü bulan vakalarda genelde yoğun bakımda bazen yılan serumunun tekrar tekrar verilmesi gerekebilir. İlk bize başvurduğunda tansiyonu, çarpıntıları olan bir hastaydı; stabildi. Ağrı ön plandaydı. Ağrı biraz süreç gerektiren bir yapı. Bacaklarda ödem artması, morarmanın artması yani donanım bozukluğu ortaya çıkması halinde hastaneye tekrar başvurması önerisiyle hasta gönderilir. Takiplerinde bir patoloji yoktu. Ciddi bir problem yok fakat bazen damar tıkanıklığına neden olan bilmekte bu tür hastalarda. Aynı zamanda bazı hasta gruplarında şeker hastalığı veya damar hastalıkları gibi yaşa bağlı olarak damarlarda daralma olan hastalarda bu yılan ısırıkları daha patolojik bir sonuç getiriyor. Beslenmeyi sağlayan damarlarda bozulma ön planda olduğu için o hasta grubunda daha dikkat etmek gerekiyor. Tedaviyi aslında hastaya göre seçmek gerekiyor. Dolayısıyla dikkatli bir bilgi alışverişi açısından bu önemli" şeklinde konuştu. Sahada alınması gereken önlemler Sahada alınması gereken önlemlere ilişkin konuşan acil tıp uzmanı Dr. Zeki Doğan, "Sahada çizme giyilmesi, eldiven takılması, sopa taşımak, biraz gürültü yürümek hayvanın kaçmasına yardımcı olacak. Kendi doğası içinde çok zararlı olduğunu düşündüğüm bir varlık değil. Sonuçta kemirgenleri tüketerek kendi yaşamını sürdüren bir canlı türü. Belki bizler onun yaşam alanlarına müdahale ettiğimiz için bunlarla sık karşılaşmaya başlıyoruz. Onun da yaşam alanına saygı göstererek bir biçimde yaklaşım sergilemek, önleyici olarak yaklaşmak gerekiyor. Bu tür ısırıklarda her hastanın engerek deme şansı olmayabilir. Üçgen kafa, göz bebeğinin horizontal görüntüsünün dikey seyretmesi ayırıcı tanılar içerisinde. Yine dişlerin ön tarafta ve kesin olması. Zehirsizlerin dişleri küçük ve geride oluyor. Böyle bir olayla karşılaşan bir insanın bunu tanımlaması biraz düşük olabiliyor. Acil servislere başvuran hastalara zehirli yılan ısırdı protokolü üzerinden müdahale etmek daha mantıklı geliyor bana. Evre sıfır ve birde yılan serumu yapılmıyor fakat bekleme süreci çok uzadığı zaman klinik artabiliyor. Zehir aktive olacak, etkinliği çok daha fazla olacak. Evre sıfır ve bir kitabi bir bilgidir. Kronik hastalıkları da düşünecek olursak verilmesi gerekir diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı. Uzm. Dr. Doğan, bu tür vakalarda turnike yapılmaması, kesilmemesi, emilmemesi gerektiğinin altını çizerek, "Sadece yılanın ısırmış olduğu yerin temiz suyla yıkanması sahada yeterli bir yaklaşım tarzı olur. Ondan sonra 112 aracılığıyla direkt acile başvurmak gerekiyor" dedi. (ET-YRT
4. bölge 13. ASKOM toplantısı Tunceli’de yapıldı
19 Haziran 2025 Perşembe - 11:33 4. bölge 13. ASKOM toplantısı Tunceli’de yapıldı Acil sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesine yönelik bölgesel koordinasyon toplantısı Tunceli’de yapıldı. 2025 yılı birinci 4. bölge illeri 13. Acil Sağlık Koordinasyon Merkezi (ASKOM) toplantısı, Malatya İl Sağlık Müdürlüğü başkanlığında, Tunceli İl Sağlık Müdürlüğünün ev sahipliğinde düzenlendi. Toplantıya Elazığ, Bingöl ve Malatya İl Sağlık Müdürlükleri ile bölgedeki kamu ve özel sağlık kurumlarının temsilcileri katılım sağladı. Ev sahibi kurum adına toplantıya katılan Tunceli İl Sağlık Müdürü Dr. Muhammed Duran, katılımcıları selamlayarak toplantıya ev sahipliği yapmaktan duydukları memnuniyeti ifade etti. Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Malatya İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Cezmi Karaca, acil sağlık hizmetlerinin önemine değinerek bölgesel iş birliği ve koordinasyonun güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Toplantıya ayrıca Bingöl İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Samet Tatlı ve Elazığ Sağlık Hizmetleri Başkanı Uzm. Dr. Ramazan Gürgöze de katılım sağladı. İl temsilcileri tarafından yapılan sunumlarla, illerdeki mevcut acil sağlık hizmetlerinin genel durumu değerlendirildi. Toplantı kapsamında, 4. bölge illerinde yürütülen acil sağlık hizmetlerinin işleyişi, karşılaşılan sorunlar, çözüm önerileri ve iyi uygulama örnekleri detaylı şekilde ele alındı. Özellikle vaka yönetimi, ambulans hizmetleri, hastane öncesi acil sağlık müdahaleleri ile hastane transfer süreçlerinde yaşanan aksaklıkların giderilmesine yönelik öneriler gündeme taşındı. Toplantının kapanışında, bölge illerinde sunulan acil sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi ve bu hizmetlerin sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulması açısından ASKOM toplantılarının taşıdığı stratejik öneme dikkat çekildi. Ayrıca sağlık hizmet sunucularının kaynaklarını daha etkin ve verimli kullanmalarının, acil sağlık hizmetlerinin kalitesini ve etkinliğini artıracağı vurgulanarak, bu doğrultuda kurumsal iş birliğinin güçlendirilmesi yönünde ortak temenniler dile getirildi.
Tunceli’de su üstü arama kurtarma eğitimleri başladı
18 Haziran 2025 Çarşamba - 12:07 Tunceli’de su üstü arama kurtarma eğitimleri başladı Tunceli’de, doğal ve beşeri afetlere karşı toplumsal farkındalığı ve müdahale kapasitesini artırmayı amaçlayan "Doğal ve Beşeri Afetlere Karşı Toplumsal Dirençlilik Projesi" çerçevesinde eğitim faaliyetleri hız kesmeden devam ediyor. Tunceli Valiliği öncülüğünde, Tunceli Belediyesi, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD), Munzur Üniversitesi, Afet Platformu ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle yürütülen proje kapsamında yeni bir adım daha atıldı. Projenin önemli ayaklarından biri olan su üstü arama kurtarma eğitimleri, AFAD bünyesindeki uzman eğitmenler tarafından başlatıldı. Munzur Arama Kurtarma Derneği (MUDAK) üyelerine yönelik olarak verilen bu eğitimlerle, özellikle su kaynakları açısından zengin olan Tunceli’de yaşanabilecek muhtemel su afetlerine karşı daha hazırlıklı ve etkin bir şekilde müdahale edilmesi hedefleniyor. Uzmanlar tarafından verilen teorik ve uygulamalı derslerde, su üstü arama-kurtarma teknikleri, müdahale stratejileri, ekipman kullanımı ve güvenlik prosedürleri gibi konular ele alınıyor. Eğitimlerin tamamlanmasının ardından katılımcıların muhtemel afet durumlarında profesyonel düzeyde müdahalede bulunabilecek bilgi ve beceriye sahip olmaları bekleniyor. Yetkililer, afet bilincinin artırılması ve gönüllü arama kurtarma ekiplerinin güçlendirilmesinin, toplumsal dirençliliği artırmada kilit rol oynadığını vurgularken, benzer eğitimlerin ilerleyen süreçte farklı alanlarda da devam edeceğini belirtti.
Tunceli, "Sağlıklı Yaşa" programında ilk onda
17 Haziran 2025 Salı - 12:09 Tunceli, "Sağlıklı Yaşa" programında ilk onda Sağlık Bakanlığı tarafından başlatılan "İdeal Kilonu Öğren, Sağlıklı Yaşa" programı kapsamında Tunceli İl Sağlık Müdürlüğü koordinesinde sahada yoğun çalışma yürütülüyor. Tunceli, bu çalışmalarla Türkiye genelinde ilk on il arasına girmeyi başardı. Türkiye’de 2010 yılında hayata geçirilen "Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı" doğrultusunda geliştirilen "Türkiye Obezite ile Mücadele ve Fiziksel Aktivite Eylem Planı", bireylerin sağlıklı yaşam konusunda bilinçlendirilmesini ve doğrudan sahada bilgilendirme yapılmasını hedefliyor. Bu kapsamda başlatılan "İdeal Kilonu Öğren, Sağlıklı Yaşa" programı ile toplumda farkındalık oluşturulması ve bireylerin ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine yönlendirilmesi amaçlanıyor. Tunceli İl Sağlık Müdürlüğü de bu ulusal program çerçevesinde Toplum Sağlığı Merkezleri ve Sağlıklı Hayat Merkezi aracılığıyla vatandaşlara ulaşarak, sahada ölçüm ve bilgilendirme çalışmalarını sürdürüyor. Program kapsamında, boy uzunluğu ve vücut ağırlığı ölçümleri yapılırken, beden kütle indeksi hesaplanıyor ve elde edilen sonuçlara göre bireyler sağlıklı yaşam alışkanlıkları konusunda bilgilendirilerek gerekli durumlarda sağlık kuruluşlarına yönlendiriliyor. Tunceli, bu çalışmalarla Türkiye genelinde ilk on il arasına girmeyi başardı. Tunceli İl Sağlık Müdürü Dr. Muhammed Duran, kilo kontrolünün önemine dikkat çekerek, "Vücutta zamanla oluşan aşırı yağ birikimi, kalp hastalıkları, diyabet, kas-iskelet rahatsızlıkları ve benzeri birçok sağlık sorununa zemin hazırlayabilmektedir. Bu nedenle kilo kontrolü yalnızca estetik kaygılarla değil, bireyin genel sağlık durumunu korumak açısından da hayati bir öneme sahiptir. Bu süreçte yeterli ve dengeli beslenme ile düzenli fiziksel aktivite, sağlıklı bir yaşam tarzının vazgeçilmez iki temel unsurudur. Boy uzunluğunun karesine göre hesaplanan beden kütle indeksi (BKİ), bireyin sağlıklı kilo aralığında olup olmadığını değerlendirmek için bilimsel bir gösterge sunar. Bu ölçüm sayesinde, kişinin mevcut kilo durumu objektif bir biçimde değerlendirilebilir ve gerekli yönlendirmeler yapılabilir" dedi. Kentin yürütülen çalışmalarda Türkiye’de ilk on il arasına girdiğini hatırlatan Dr. Duran, "Tunceli’de yürütülen saha faaliyetleri kapsamında ulaşılan kişi sayısı ve etkin saha organizasyonları ile ilimiz Türkiye genelinde ilk on il arasında yer alma başarısı göstermiştir. Bu başarıda emeği geçen tüm sağlık personeline teşekkür ediyor, özverili çalışmalarında kolaylıklar diliyorum. Tunceli’de yaşayan vatandaşlarımız, Sağlıklı Hayat Merkezimize ve Toplum Sağlığı Merkezimize başvurarak ücretsiz olarak beslenme danışmanlığı ve fiziksel aktivite rehberliği hizmetlerinden yararlanabilirler. Ayrıca, aile hekimliklerinden destek alarak beden kütle indeksi ölçümleri yaptırabilir ve ihtiyaç duydukları yönlendirmeleri edinebilirler. Tunceli İl Sağlık Müdürlüğü olarak, tüm vatandaşlarımızı "İdeal Kilonu Öğren, Sağlıklı Yaşa" programına katılarak kendi sağlık durumlarını değerlendirmeye ve sağlıklı yaşam yolculuğuna ilk adımı atmaya davet ediyoruz" diye konuştu.
Tunceli’de, ’TunceliFest’ düzenlendi
16 Haziran 2025 Pazartesi - 13:17 Tunceli’de, ’TunceliFest’ düzenlendi Tunceli’de, Türkiye’nin en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali olan TeknoFest ruhundan ilham alınarak ’TunceliFest’ etkinliği düzenlendi. Türkiye’nin en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali olan TeknoFest ruhundan ilham alınarak ’TunceliFest’ etkinliği düzenlendi. Munzur Üniversitesi’nde düzenlenen etkinliğe, Tunceli Valisi Şefik Aygöl, Munzur Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kenan Peker, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Bülent Baykal, İl Milli Eğitim Müdürü Bahameddin Karaköse, kurum amirleri, belediye başkanları, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri, öğretmen ve öğrenciler katıldı. 2 gün süren Tuncelifest’te robotik, akıllı sistemler ve IOT, yazılım ve uygulama geliştirme, STEAM uygulamaları, toplumsal sorunlara teknolojik çözümler gibi 4 farklı kategoride yarışmalar düzenlendi. Tunceli’de ilkokul, ortaokul ve lise düzeyindeki okullardan başvuru yapılan 198 projeden 145 projenin yarıştığı TunceliFest’e RoketSan, T3 Vakfı, Erzurum, Elazığ, Gaziantep, Trabzon Bilim Merkezleri ve üniversitelerden katılım sağlandı. Festivalde proje sergisi, müzik dinletisi akşamları gökyüzü gözlem etkinliği de düzenlendi. İl Milli Eğitim Müdürü Bahameddin Karaköse etkinliğe ilişkin yaptığı açıklamada, "Öğrencilerimizin derslerde öğrendiklerini beceriye dönüştürme gayreti ile yaptığımız etkinliklerden biri TunceliFest oldu. TunceliFest’i ’Köklerden Geleceğe Eğitim, Teknoloji, Üretim’ ilkesi doğrultusunda öğrencilerimizin yenilikçi fikir ve projeleri ile geleceği tasarlamaları için düzenledik. İnanıyoruz ki Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında öğrencilerimizin bilimsel kavramları anlayarak günlük yaşamlarına uygulamaları ve eleştirel düşünme becerilerini geliştirmelerinin bir yolu da hiç kuşkusuz TunceliFest olacaktır. TunceliFest sürecinde öğrencilerimiz, bilim ve teknoloji alanındaki ilerlemelerin farkında olarak mühendislik, teknoloji, bilim ve matematik disiplinlerini entegre etme becerileri geliştirme fırsatı buldu" dedi. Tuncelifest kapsamında dereceye giren proje sahiplerine çeşitli ödüller verildi.