Yerel Haberler
Van
Türkiye’de barışın toplumsal, siyasal ve ekonomik boyutları masaya yatırıldı 20 Aralık 2025 Cumartesi - 19:25:38 Van Ticaret ve Sanayi Odası (Van TSO) tarafından düzenlenen "Türkiye’de Barış Nasıl Tesis Edilir?" konulu söyleşi programı gerçekleştirildi. Van TSO ev sahipliğinde düzenlenen programda, çözüm sürecinin hukuk, demokrasi ve iş dünyasına yansımaları ele alındı. Programın moderatörlüğünü Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Suvat Parin yaptı. Söyleşide, Türkiye’de barışın toplumsal, siyasal ve ekonomik boyutları farklı perspektiflerden değerlendirildi. Söyleyişide bir konuşma yapan Van TSO Başkanı Necdet Takva, amacının süreci ekonomik bir perspektiften ele almak olduğunu belirtti. Başkan Takva, "Özellikle ‘Milli Birlik ve Dayanışma’, ‘Terörsüz Türkiye’ ya da ‘Barış süreci’ gibi farklı adlarla ifade edilen; bölgemizi yakından hatta doğrudan ilgilendiren bu meseleye, Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar yaşananlar ve bundan sonra nasıl bir yol izlenmesi gerektiği üzerinden ekonomik değerlendirmeler yapmaktır. Burada bulunma sebebim de budur. Bölgemiz, neredeyse tüm reel verilerde sürekli olarak son sıralarda yer almıştır. Ekonomi, sağlık ve eğitim başta olmak üzere birçok alanda bölgelerimiz, Türkiye’nin en geri kalmış bölgeleri olarak öne çıkmakta; mevcut parametreler ise gerçekten son derece olumsuz bir tablo ortaya koymaktadır. 2022 yılında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yapılan araştırma çerçevesinde, Türkiye genelinde geri kalmış olarak tanımlanan 121 ilçenin 90’ının bölgemizde yer aldığı tespit edilmiştir. Van ilinde ise Edremit, Tuşba ve İpekyolu ilçeleri hariç olmak üzere 8 ilçe bu 90 ilçe arasında bulunmaktadır. Yani Türkiye genelindeki 121 geri kalmış ilçenin 90’ı bölgemizde yer almakta, Van’daki 8 ilçe ise bu listenin en alt sıralarında bulunmaktadır. 2024 yılında yapılan bir başka araştırmada ise Türkiye’nin en gelişmemiş 50 ilçesinin 49’unun bölge illerinde olduğu ortaya konmuştur" dedi. Bölgede işsizlik oranlarının Türkiye ortalamasının oldukça üzerinde seyrettiğini vurgulayan Takva, "1963 yılından bugüne kadar 18 defa teşvik uygulaması gündeme gelmiş ve bu konuda çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. Ancak ne istihdamda ne de eğitimde yer alan gençlerin oranına bakıldığında, hem kadınlarda hem de erkeklerde Türkiye ortalamasının iki katının üzerine çıkıldığı görülmektedir. TÜİK verilerine göre işsizlik oranı Van’da yüzde 16,7; Ağrı’da yüzde 13,1; Hakkari’de yüzde 18,3; Muş’ta ise yüzde 13,1 seviyesindedir. Odamız tarafından yapılan bir araştırmada ise Van’da genç işsizlik oranının yaklaşık yüzde 36 seviyesinde olduğu tespit edilmiştir" diye konuştu. Bölgemizde yapılan güvenlik harcamalarının Batı illerine yapılan güvenlik harcamalarının üç katından fazla olduğunun altını çizen Takva, "Uzmanlar tarafından TRT’de yapılan bir hesaplamaya göre, bu süreçte harcanan yaklaşık 2 trilyon dolarlık kaynakla 196 adet İstanbul Yeni Havalimanı ya da bin 176 adet Marmaray projesi yapılabilecek imkân bulunmaktadır" şeklinde konuştu. Van’ın yüzölçümünün yaklaşık yüzde 64,7’sinin mera alanı olmasına rağmen yayla yasakları nedeniyle hayvancılığın ciddi sorunlar yaşadığını söyleyen Takva, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tarım ve hayvancılık açısından bakıldığında, Van ilinin yüzölçümünün yaklaşık yüzde 64,7’si mera alanıdır. Türkiye’deki toplam mera varlığının yaklaşık yüzde 10’u bu il sınırları içerisindedir. Yaklaşık 21 bin kilometrekare yüzölçümüne sahip olan bir kentte yaşıyoruz ve bu alanın neredeyse yüzde 65’i mera niteliği taşımaktadır. Ancak yayla yasakları ve çeşitli kısıtlamalar nedeniyle hayvancılık bu anlamda ciddi sorunlar yaşamaktadır. Mesele, tüm bu süreçleri sebep-sonuç ilişkisi içerisinde ele alan, samimi ve gerçekçi bir bakış açısıyla değerlendirmek ve buna uygun çözümler üretmektir." Katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği program, konuşmaların ardından yapılan değerlendirmelerle sona erdi.
20 Aralık 2025 Cumartesi - 11:56 Van’da "Mide Kanseri Farkındalık Semineri" düzenlendi Van İl Sağlık Müdürlüğü tarafından mide kanserine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen "Mide Kanseri Farkındalık Semineri" gerçekleştirildi. İpekyolu İlçe Kütüphanesi’nde düzenlenen seminerde, mide kanserinin risk faktörleri, erken tanının önemi ve korunma yolları ele alındı. Program kapsamında halka yönelik bilgilendirici sunumlar yapıldı. Programda endoskopi taramaları hakkında bilgilendirme yapılırken, seminere katılan muhtarlar ve vatandaşlar da merak ettikleri konular hakkında uzman hekimlerden bilgi alma imkânı buldu. Seminerde konuşan Van İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Muhammed Tosun, halkla bire bir temas halinde olan muhtarların toplumun doğru şekilde bilgilendirilmesinde çok önemli bir role sahip olduğunu belirtti. İl Müdürü Op. Dr. Tosun, "Bu nedenle öncelikle muhtarlarımızı bilgilendirerek, onların halkla temasını artırmayı; vatandaşlarımızın bu kanser türüne yakalanmadan önce neler yapması gerektiğini ve hastalığa yakalanmış bireylerin nasıl takip edilmesi gerektiğini anlatmayı amaçlıyoruz. Bugün bu konuları, kıymetli hocalarımız bizlere aktaracak. Sizlerle birlikte bizler de bu eğitimden faydalanacağız. Van özelinde halk sağlığını doğrudan etkileyen bu ve benzeri önemli konularda, paydaşlarımızla birlikte eğitim ve bilgilendirme çalışmalarımıza devam edeceğiz" dedi. "Sıcak çay masum çıktı" Bölgeye özgü mide kanseri risk faktörlerinden bahseden Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrah Prof. Dr. Sabahattin Çelik ise, "Mide kanseri için araştırdığımız birkaç faktör vardı. Bunlardan ilki otlu peynir, tuzlu balık, sıcak çay ve tandır maruziyetiydi. Bu çalışmada sıcak çay masum çıktı; bu faktörle ilgili herhangi bir olumsuzluk tespit edilmedi. Ancak otlu peynirin günlük 150 gramdan fazla tüketilmesinin kanser riskini iki kat artırdığı belirlendi. Bu çalışma, birçok dergide yayımlandı" diye konuştu. Genel Cerrah Dr. Ezgi Sönmez’in sunumuyla devam eden seminer, Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Remzi Kızıltan, Dr. M. Salim Demirci ve Radyasyon Onkolojisi Uzman Dr. İlyas Anıl Kılınç’ın yöneltilen soruları yanıtlamasıyla sona erdi. Seminere İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Muhammed Tosun, Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Remzi Sarıkaya, akademisyenler, uzman hekimler, sağlık personeli ve muhtarlar katıldı.
20 Aralık 2025 Cumartesi - 11:45 Van’da "Mide Kanseri Farkındalık Semineri" düzenlendi Van İl Sağlık Müdürlüğü tarafından mide kanserine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen "Mide Kanseri Farkındalık Semineri" gerçekleştirildi. İpekyolu İlçe Kütüphanesi’nde düzenlenen seminerde, mide kanserinin risk faktörleri, erken tanının önemi ve korunma yolları ele alındı. Program kapsamında halka yönelik bilgilendirici sunumlar yapıldı. Programda endoskopi taramaları hakkında bilgilendirme yapılırken, seminere katılan muhtarlar ve vatandaşlar da merak ettikleri konular hakkında uzman hekimlerden bilgi alma imkânı buldu. Seminerde konuşan Van İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Muhammed Tosun, halkla bire bir temas halinde olan muhtarların toplumun doğru şekilde bilgilendirilmesinde çok önemli bir role sahip olduğunu belirtti. İl Müdürü Op. Dr. Tosun, "Bu nedenle öncelikle muhtarlarımızı bilgilendirerek, onların halkla temasını artırmayı; vatandaşlarımızın bu kanser türüne yakalanmadan önce neler yapması gerektiğini ve hastalığa yakalanmış bireylerin nasıl takip edilmesi gerektiğini anlatmayı amaçlıyoruz. Bugün bu konuları, kıymetli hocalarımız bizlere aktaracak. Sizlerle birlikte bizler de bu eğitimden faydalanacağız. Van özelinde halk sağlığını doğrudan etkileyen bu ve benzeri önemli konularda, paydaşlarımızla birlikte eğitim ve bilgilendirme çalışmalarımıza devam edeceğiz" dedi. "Sıcak çay masum çıktı" Bölgeye özgü mide kanseri risk faktörlerinden bahseden Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrah Prof. Dr. Sabahattin Çelik ise "Mide kanseri için araştırdığımız birkaç faktör vardı. Bunlardan ilki otlu peynir, tuzlu balık, sıcak çay ve tandır maruziyetiydi. Bu çalışmada sıcak çay masum çıktı; bu faktörle ilgili herhangi bir olumsuzluk tespit edilmedi. Ancak otlu peynirin günlük 150 gramdan fazla tüketilmesinin kanser riskini iki kat artırdığı belirlendi. Bu çalışma, birçok dergide yayımlandı" diye konuştu. Genel Cerrah Dr. Ezgi Sönmez’in sunumuyla devam eden seminer, Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Remzi Kızıltan, Dr. M. Salim Demirci ve Radyasyon Onkolojisi Uzman Dr. İlyas Anıl Kılınç’ın yöneltilen soruları yanıtlamasıyla sona erdi. Seminere İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Muhammed Tosun, Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Remzi Sarıkaya, akademisyenler, uzman hekimler, sağlık personeli ve muhtarlar katıldı.
Van açık oto pazarında fiyatlar Türkiye ortalamasının üzerinde
22 Kasım 2025 Cumartesi - 13:25 Van açık oto pazarında fiyatlar Türkiye ortalamasının üzerinde Van’ın Tuşba ilçesinde kurulan ikinci el açık oto pazarı bu hafta da satıcı yoğunluğuna sahne olurken, fiyatların Türkiye ortalamasının üzerinde seyretmesi nedeniyle alıcı ilgisinin düşük kaldığı gözlendi. Erciş karayolu üzerinde her cumartesi kurulan pazara çok sayıda araç sahibi satış amacıyla gelirken, alıcı sayısındaki azlık nedeniyle birçok araç gün sonunda satılamadan geri götürülüyor. Pazarda yapılan gözlemlerde, Van’daki ikinci el araç fiyatlarının ilan sitelerine göre daha yüksek olması dikkat çekti. Satıcılar, kentte araçların Türkiye ortalamasının üzerinde fiyatlarla satışa sunulmasının alım-satımı olumsuz etkilediğini ifade ederek, yüksek fiyatların piyasayı yavaşlattığını belirtti. Van’daki fiyatların ‘sarı sayfa’ ve diğer ilan platformlarındaki seviyelerin üzerine çıktığını kaydeden satıcılar, bu durumun satışlarda ciddi bir durgunluğa yol açtığına dikkat çekti. "Van’da bir denetimin olması lazım" Konuya ilişkin konuşan araç satıcısı Cevdet Çeliktaş, yaklaşık 6 aydır her cumartesi açık oto pazarına geldiğini belirtti. Van’daki araç fiyatlarının Türkiye ortalamasının üzerinde seyrettiğini ifade eden Çeliktaş, "Hemen hemen her cumartesi buradayım. Çok nadir araç satımı oluyor. Buradaki fiyatlar biraz yüksek. Van pazarında insanlarımızın araçları yüksek yazmasından dolayı satışlar ağır ilerliyor. Van’da Türkiye ortalamasının biraz üstünde bir alım-satım yapılıyor. Bu da sıkıntı oluşturuyor. İl dışından araç alınıp burada vatandaşa sunuluyor, böyle bir durum var. Zaten sarı sayfa ve diğer ilan sitelerini takip ettiğinizde de Van pazarında fiyatların biraz daha yüksek olduğunu görüyorsunuz. Bu nedenle esnaf olarak satışta zorlanıyoruz. Sarı sayfa veya diğer platformlardaki yüksek fiyatlardan dolayı insanlar da araçlarını o seviyeden yazıyor. Fakat vatandaşla birebir pazarlık yaptığınızda sarı sayfanın altına da alabiliyorsunuz. Bazen de sarı sayfanın üstüne yazanlar oluyor. Bundan dolayı ciddi bir alım-satım sıkıntısı yaşanıyor" dedi. "Pazarda alıcıdan çok satıcı var" Araç alıcısı Ferhat Vuruşkaner ise pazarda alıcıdan çok satıcı bulunduğunu, buna rağmen işlem olmadığını dile getirerek, "Şu an herhangi bir alış-satış yok. Pazar, piyasaya göre bir tık daha yüksek. İhtiyacı olan zaten uygun yazıp satıyor ama şu anda pazar genel olarak yüksek. Diğer illerde fiyatlar biraz daha düşük, burada daha yüksek bir piyasa var. Serbest piyasa olduğu için herkes istediği fiyatı yazıyor. Uygulamalarda fiyatlar daha düşük görünüyor, pazar ise daha yüksek. Bu nedenle şu anda il dışından araç almak daha mantıklı" diye konuştu.
Su arıtma cihazlarının gizli gücü: Bazı zararlı metalleri ortadan kaldırıyor
21 Kasım 2025 Cuma - 11:08 Su arıtma cihazlarının gizli gücü: Bazı zararlı metalleri ortadan kaldırıyor Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vahap Yönten, evlerde kullanılan su arıtma cihazlarının zararlı mineraller üzerindeki etkilerini bilimsel verilerle ortaya koyduklarını belirterek, "Literatüre göre zararlı kabul edilen bazı ağır metallerin cihazlar tarafından tutulduğunu, özellikle beşli ve altılı filtrasyon sistemlerinin bu unsurları suyun dışına çıkardığını tespit ettik" dedi. Van YYÜ Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vahap Yönten, danışmanlığını yürüttüğü evsel su arıtma cihazlarının mineral giderimi isimli kapsamlı bilimsel tezli yüksek lisans çalışmasının sonuçlarını İhlas Haber Ajansı ile paylaştı. Yüksek lisans öğrencisi Yüksek Çevre Mühendisi Zümrüt Ünal tarafından yapılan tez çalışmasında hem arıtma cihazlarının mineral seviyeleri üzerindeki etkisini hem de tüketicilerin dikkat etmesi gereken kritik noktaları ortaya koyduğunu dile getiren Prof. Dr. Vahap Yönten önemli bilgiler verdi. "Su arıtma cihazlarının faydalarını hepimiz yaşıyoruz" Prof. Dr. Vahap Yönten, su arıtma cihazlarının artık birçok evde yaygın olarak kullanıldığını hatırlatarak, "Malumunuz, hepimiz su arıtma cihazları kullanıyoruz. Suyun fiziksel ve kimyasal parametrelerini referans değer aralıklarına getirmek amacıyla kullanılan bu cihazların faydalarını hepimiz tecrübe edinmişizdir. Bilinçli tüketiciler olmak adına bu konuyla ilgili bir tez çalışması yaptık ve çalışmamızı üniversitemizin ilgili enstitüsünde yayınladık. Araştırmamız YÖK Tez Merkezi kayıtlarına da geçti" dedi. "Oldukça ilginç ve değerli sonuçlara ulaştık" Prof. Dr. Vahap Yönten, "Su Arıtma Cihazlarındaki Mineral Değişiminin İncelenmesi" başlıklı tez kapsamında suyun içeriğini detaylı biçimde analiz ettiklerini vurgulayarak, "Tezimizde oldukça ilginç ve değerli sonuçlara ulaştık. Vücudun ihtiyaç duyduğu bazı mineraller bizler için son derece önemlidir. Su arıtma cihazlarının, bu kıymetli elementlerin bir kısmını belirli düzeylerde tuttuğunu ve bazı istenmeyen elementleri de immobilize ederek içme suyuna katkı sağladığını gözlemledik" ifadelerini kullandı. "Zararlı ağır metallere karşı etkili filtreleme görevi yapıyor" Prof. Dr. Yönten, cihazların zararlı metalleri etkili biçimde filtrelediğini söyleyerek, "Literatüre göre zararlı kabul edilen bazı ağır metallerin cihazlar tarafından tutulduğunu, özellikle beşli ve altılı filtrasyon sistemlerinin bu unsurları suyun dışına çıkardığını tespit ettik. Dolayısıyla su arıtma cihazlarının hem faydalı hem de zararlı minerallere karşı belirli bir giderim sağladığını bilimsel verilerle kanıtlamış olduk" diye konuştu. "Filtre kalitesi ve değişim süresi hayati öneme sahip" Çalışmanın önemli bulgularından birinin de cihaz bakımının tüketici sağlığı açısından kritik olduğuna değinen Prof. Dr. Vahap Yönten, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Araştırmamızın bir başka önemli sonucu ise tüketicilerin kullandıkları su arıtma cihazlarının filtre kalitesine, filtrasyon sistemine ve filtre değişim periyotlarına mutlaka dikkat etmeleri gerektiğidir. Çalışmamızda 15 farklı mineralin değerlerini tek tek inceleyerek bu sonuca ulaştık. Elbette, her mineral sudan yeterli düzeyde alınamıyor. Bu nedenle günlük yaşamda alkali veya mineral takviyeli gıdaların tüketilmesi, örneğin günde bir soda içmek ya da mineral seviyesi yüksek su ve gıdaları tercih etmek oldukça önemlidir. Hem mineral takviyesi yaparak hem de bilinçli şekilde su arıtma cihazı kullanarak sağlıklı su tüketiminin mümkün olabileceğini bilimsel çalışmalarımızla ortaya koyduk. " Konu ile ilgili bilgi almak isteyenler Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Kütüphanesi’nden veya YÖK Tez Merkezinden yayınlanan teze ulaşabilirler."
Su arıtma cihazlarının gizli gücü: Bazı zararlı metalleri ortadan kaldırıyor
21 Kasım 2025 Cuma - 10:34 Su arıtma cihazlarının gizli gücü: Bazı zararlı metalleri ortadan kaldırıyor Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vahap Yönten, evlerde kullanılan su arıtma cihazlarının zararlı mineraller üzerindeki etkilerini bilimsel verilerle ortaya koyduklarını belirterek, "Literatüre göre zararlı kabul edilen bazı ağır metallerin cihazlar tarafından tutulduğunu, özellikle beşli ve altılı filtrasyon sistemlerinin bu unsurları suyun dışına çıkardığını tespit ettik" dedi. Van YYÜ Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vahap Yönten, danışmanlığını yürüttüğü evsel su arıtma cihazlarının mineral giderimi isimli kapsamlı bilimsel tezli yüksek lisans çalışmasının sonuçlarını İhlas Haber Ajansı ile paylaştı. Yüksek lisans öğrencisi Yüksek Çevre Mühendisi Zümrüt Ünal tarafından yapılan tez çalışmasında hem arıtma cihazlarının mineral seviyeleri üzerindeki etkisini hem de tüketicilerin dikkat etmesi gereken kritik noktaları ortaya koyduğunu dile getiren Prof. Dr. Vahap Yönten önemli bilgiler verdi. "Su arıtma cihazlarının faydalarını hepimiz yaşıyoruz" Prof. Dr. Vahap Yönten, su arıtma cihazlarının artık birçok evde yaygın olarak kullanıldığını hatırlatarak, "Malumunuz, hepimiz su arıtma cihazları kullanıyoruz. Suyun fiziksel ve kimyasal parametrelerini referans değer aralıklarına getirmek amacıyla kullanılan bu cihazların faydalarını hepimiz tecrübe edinmişizdir. Bilinçli tüketiciler olmak adına bu konuyla ilgili bir tez çalışması yaptık ve çalışmamızı üniversitemizin ilgili enstitüsünde yayınladık. Araştırmamız YÖK Tez Merkezi kayıtlarına da geçti" dedi. "Oldukça ilginç ve değerli sonuçlara ulaştık" Prof. Dr. Vahap Yönten, "Su Arıtma Cihazlarındaki Mineral Değişiminin İncelenmesi" başlıklı tez kapsamında suyun içeriğini detaylı biçimde analiz ettiklerini vurgulayarak, "Tezimizde oldukça ilginç ve değerli sonuçlara ulaştık. Vücudun ihtiyaç duyduğu bazı mineraller bizler için son derece önemlidir. Su arıtma cihazlarının, bu kıymetli elementlerin bir kısmını belirli düzeylerde tuttuğunu ve bazı istenmeyen elementleri de immobilize ederek içme suyuna katkı sağladığını gözlemledik" ifadelerini kullandı. "Zararlı ağır metallere karşı etkili filtreleme görevi yapıyor" Prof. Dr. Yönten, cihazların zararlı metalleri etkili biçimde filtrelediğini söyleyerek, "Literatüre göre zararlı kabul edilen bazı ağır metallerin cihazlar tarafından tutulduğunu, özellikle beşli ve altılı filtrasyon sistemlerinin bu unsurları suyun dışına çıkardığını tespit ettik. Dolayısıyla su arıtma cihazlarının hem faydalı hem de zararlı minerallere karşı belirli bir giderim sağladığını bilimsel verilerle kanıtlamış olduk" diye konuştu. "Filtre kalitesi ve değişim süresi hayati öneme sahip" Çalışmanın önemli bulgularından birinin de cihaz bakımının tüketici sağlığı açısından kritik olduğuna değinen Prof. Dr. Vahap Yönten, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Araştırmamızın bir başka önemli sonucu ise tüketicilerin kullandıkları su arıtma cihazlarının filtre kalitesine, filtrasyon sistemine ve filtre değişim periyotlarına mutlaka dikkat etmeleri gerektiğidir. Çalışmamızda 15 farklı mineralin değerlerini tek tek inceleyerek bu sonuca ulaştık. Elbette, her mineral sudan yeterli düzeyde alınamıyor. Bu nedenle günlük yaşamda alkali veya mineral takviyeli gıdaların tüketilmesi, örneğin günde bir soda içmek ya da mineral seviyesi yüksek su ve gıdaları tercih etmek oldukça önemlidir. Hem mineral takviyesi yaparak hem de bilinçli şekilde su arıtma cihazı kullanarak sağlıklı su tüketiminin mümkün olabileceğini bilimsel çalışmalarımızla ortaya koyduk. " Konu ile ilgili bilgi almak isteyenler Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Kütüphanesi’nden veya YÖK Tez Merkezinden yayınlanan teze ulaşabilirler." (YLM-MSA-Y)