Yerel Haberler
Van
20 Aralık 2025 Cumartesi - 19:25 Türkiye’de barışın toplumsal, siyasal ve ekonomik boyutları masaya yatırıldı Van Ticaret ve Sanayi Odası (Van TSO) tarafından düzenlenen "Türkiye’de Barış Nasıl Tesis Edilir?" konulu söyleşi programı gerçekleştirildi. Van TSO ev sahipliğinde düzenlenen programda, çözüm sürecinin hukuk, demokrasi ve iş dünyasına yansımaları ele alındı. Programın moderatörlüğünü Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Suvat Parin yaptı. Söyleşide, Türkiye’de barışın toplumsal, siyasal ve ekonomik boyutları farklı perspektiflerden değerlendirildi. Söyleyişide bir konuşma yapan Van TSO Başkanı Necdet Takva, amacının süreci ekonomik bir perspektiften ele almak olduğunu belirtti. Başkan Takva, "Özellikle ‘Milli Birlik ve Dayanışma’, ‘Terörsüz Türkiye’ ya da ‘Barış süreci’ gibi farklı adlarla ifade edilen; bölgemizi yakından hatta doğrudan ilgilendiren bu meseleye, Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar yaşananlar ve bundan sonra nasıl bir yol izlenmesi gerektiği üzerinden ekonomik değerlendirmeler yapmaktır. Burada bulunma sebebim de budur. Bölgemiz, neredeyse tüm reel verilerde sürekli olarak son sıralarda yer almıştır. Ekonomi, sağlık ve eğitim başta olmak üzere birçok alanda bölgelerimiz, Türkiye’nin en geri kalmış bölgeleri olarak öne çıkmakta; mevcut parametreler ise gerçekten son derece olumsuz bir tablo ortaya koymaktadır. 2022 yılında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yapılan araştırma çerçevesinde, Türkiye genelinde geri kalmış olarak tanımlanan 121 ilçenin 90’ının bölgemizde yer aldığı tespit edilmiştir. Van ilinde ise Edremit, Tuşba ve İpekyolu ilçeleri hariç olmak üzere 8 ilçe bu 90 ilçe arasında bulunmaktadır. Yani Türkiye genelindeki 121 geri kalmış ilçenin 90’ı bölgemizde yer almakta, Van’daki 8 ilçe ise bu listenin en alt sıralarında bulunmaktadır. 2024 yılında yapılan bir başka araştırmada ise Türkiye’nin en gelişmemiş 50 ilçesinin 49’unun bölge illerinde olduğu ortaya konmuştur" dedi. Bölgede işsizlik oranlarının Türkiye ortalamasının oldukça üzerinde seyrettiğini vurgulayan Takva, "1963 yılından bugüne kadar 18 defa teşvik uygulaması gündeme gelmiş ve bu konuda çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. Ancak ne istihdamda ne de eğitimde yer alan gençlerin oranına bakıldığında, hem kadınlarda hem de erkeklerde Türkiye ortalamasının iki katının üzerine çıkıldığı görülmektedir. TÜİK verilerine göre işsizlik oranı Van’da yüzde 16,7; Ağrı’da yüzde 13,1; Hakkari’de yüzde 18,3; Muş’ta ise yüzde 13,1 seviyesindedir. Odamız tarafından yapılan bir araştırmada ise Van’da genç işsizlik oranının yaklaşık yüzde 36 seviyesinde olduğu tespit edilmiştir" diye konuştu. Bölgemizde yapılan güvenlik harcamalarının Batı illerine yapılan güvenlik harcamalarının üç katından fazla olduğunun altını çizen Takva, "Uzmanlar tarafından TRT’de yapılan bir hesaplamaya göre, bu süreçte harcanan yaklaşık 2 trilyon dolarlık kaynakla 196 adet İstanbul Yeni Havalimanı ya da bin 176 adet Marmaray projesi yapılabilecek imkân bulunmaktadır" şeklinde konuştu. Van’ın yüzölçümünün yaklaşık yüzde 64,7’sinin mera alanı olmasına rağmen yayla yasakları nedeniyle hayvancılığın ciddi sorunlar yaşadığını söyleyen Takva, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tarım ve hayvancılık açısından bakıldığında, Van ilinin yüzölçümünün yaklaşık yüzde 64,7’si mera alanıdır. Türkiye’deki toplam mera varlığının yaklaşık yüzde 10’u bu il sınırları içerisindedir. Yaklaşık 21 bin kilometrekare yüzölçümüne sahip olan bir kentte yaşıyoruz ve bu alanın neredeyse yüzde 65’i mera niteliği taşımaktadır. Ancak yayla yasakları ve çeşitli kısıtlamalar nedeniyle hayvancılık bu anlamda ciddi sorunlar yaşamaktadır. Mesele, tüm bu süreçleri sebep-sonuç ilişkisi içerisinde ele alan, samimi ve gerçekçi bir bakış açısıyla değerlendirmek ve buna uygun çözümler üretmektir." Katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği program, konuşmaların ardından yapılan değerlendirmelerle sona erdi.
20 Aralık 2025 Cumartesi - 11:56 Van’da "Mide Kanseri Farkındalık Semineri" düzenlendi Van İl Sağlık Müdürlüğü tarafından mide kanserine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen "Mide Kanseri Farkındalık Semineri" gerçekleştirildi. İpekyolu İlçe Kütüphanesi’nde düzenlenen seminerde, mide kanserinin risk faktörleri, erken tanının önemi ve korunma yolları ele alındı. Program kapsamında halka yönelik bilgilendirici sunumlar yapıldı. Programda endoskopi taramaları hakkında bilgilendirme yapılırken, seminere katılan muhtarlar ve vatandaşlar da merak ettikleri konular hakkında uzman hekimlerden bilgi alma imkânı buldu. Seminerde konuşan Van İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Muhammed Tosun, halkla bire bir temas halinde olan muhtarların toplumun doğru şekilde bilgilendirilmesinde çok önemli bir role sahip olduğunu belirtti. İl Müdürü Op. Dr. Tosun, "Bu nedenle öncelikle muhtarlarımızı bilgilendirerek, onların halkla temasını artırmayı; vatandaşlarımızın bu kanser türüne yakalanmadan önce neler yapması gerektiğini ve hastalığa yakalanmış bireylerin nasıl takip edilmesi gerektiğini anlatmayı amaçlıyoruz. Bugün bu konuları, kıymetli hocalarımız bizlere aktaracak. Sizlerle birlikte bizler de bu eğitimden faydalanacağız. Van özelinde halk sağlığını doğrudan etkileyen bu ve benzeri önemli konularda, paydaşlarımızla birlikte eğitim ve bilgilendirme çalışmalarımıza devam edeceğiz" dedi. "Sıcak çay masum çıktı" Bölgeye özgü mide kanseri risk faktörlerinden bahseden Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrah Prof. Dr. Sabahattin Çelik ise, "Mide kanseri için araştırdığımız birkaç faktör vardı. Bunlardan ilki otlu peynir, tuzlu balık, sıcak çay ve tandır maruziyetiydi. Bu çalışmada sıcak çay masum çıktı; bu faktörle ilgili herhangi bir olumsuzluk tespit edilmedi. Ancak otlu peynirin günlük 150 gramdan fazla tüketilmesinin kanser riskini iki kat artırdığı belirlendi. Bu çalışma, birçok dergide yayımlandı" diye konuştu. Genel Cerrah Dr. Ezgi Sönmez’in sunumuyla devam eden seminer, Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Remzi Kızıltan, Dr. M. Salim Demirci ve Radyasyon Onkolojisi Uzman Dr. İlyas Anıl Kılınç’ın yöneltilen soruları yanıtlamasıyla sona erdi. Seminere İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Muhammed Tosun, Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Remzi Sarıkaya, akademisyenler, uzman hekimler, sağlık personeli ve muhtarlar katıldı.
20 Aralık 2025 Cumartesi - 11:45 Van’da "Mide Kanseri Farkındalık Semineri" düzenlendi Van İl Sağlık Müdürlüğü tarafından mide kanserine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen "Mide Kanseri Farkındalık Semineri" gerçekleştirildi. İpekyolu İlçe Kütüphanesi’nde düzenlenen seminerde, mide kanserinin risk faktörleri, erken tanının önemi ve korunma yolları ele alındı. Program kapsamında halka yönelik bilgilendirici sunumlar yapıldı. Programda endoskopi taramaları hakkında bilgilendirme yapılırken, seminere katılan muhtarlar ve vatandaşlar da merak ettikleri konular hakkında uzman hekimlerden bilgi alma imkânı buldu. Seminerde konuşan Van İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Muhammed Tosun, halkla bire bir temas halinde olan muhtarların toplumun doğru şekilde bilgilendirilmesinde çok önemli bir role sahip olduğunu belirtti. İl Müdürü Op. Dr. Tosun, "Bu nedenle öncelikle muhtarlarımızı bilgilendirerek, onların halkla temasını artırmayı; vatandaşlarımızın bu kanser türüne yakalanmadan önce neler yapması gerektiğini ve hastalığa yakalanmış bireylerin nasıl takip edilmesi gerektiğini anlatmayı amaçlıyoruz. Bugün bu konuları, kıymetli hocalarımız bizlere aktaracak. Sizlerle birlikte bizler de bu eğitimden faydalanacağız. Van özelinde halk sağlığını doğrudan etkileyen bu ve benzeri önemli konularda, paydaşlarımızla birlikte eğitim ve bilgilendirme çalışmalarımıza devam edeceğiz" dedi. "Sıcak çay masum çıktı" Bölgeye özgü mide kanseri risk faktörlerinden bahseden Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrah Prof. Dr. Sabahattin Çelik ise "Mide kanseri için araştırdığımız birkaç faktör vardı. Bunlardan ilki otlu peynir, tuzlu balık, sıcak çay ve tandır maruziyetiydi. Bu çalışmada sıcak çay masum çıktı; bu faktörle ilgili herhangi bir olumsuzluk tespit edilmedi. Ancak otlu peynirin günlük 150 gramdan fazla tüketilmesinin kanser riskini iki kat artırdığı belirlendi. Bu çalışma, birçok dergide yayımlandı" diye konuştu. Genel Cerrah Dr. Ezgi Sönmez’in sunumuyla devam eden seminer, Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Remzi Kızıltan, Dr. M. Salim Demirci ve Radyasyon Onkolojisi Uzman Dr. İlyas Anıl Kılınç’ın yöneltilen soruları yanıtlamasıyla sona erdi. Seminere İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Muhammed Tosun, Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Remzi Sarıkaya, akademisyenler, uzman hekimler, sağlık personeli ve muhtarlar katıldı.
Depremin en karanlık günlerinden doğan ışık: Melike’nin 14 yıllık tedavi yolculuğu
21 Kasım 2025 Cuma - 10:10 Depremin en karanlık günlerinden doğan ışık: Melike’nin 14 yıllık tedavi yolculuğu Van’da 2011 depremi sonrası kurulan konteyner kentte dünyaya gelen Melike Gülşen Cesur, gözündeki şaşılık ve kaymadan dolayı 14 yıldır Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Özgür Bülent Timuçin tarafından takibi yapılıyor. 2011 depremi sonrası kurulan konteyner kentte dünyaya gelen Melike Gülşen Cesur, yaşamının ilk günlerinden itibaren zorlu bir mücadelenin içine doğdu. Aile depremin izlerini atlatamadan bu kez bir trafik kazasıyla sarsıldı; Gülşen’in babası ağır yaralı kurtulsa da kalıcı sakatlık nedeniyle çalışamaz hale geldi. Bu süreçte Gülşen’in hayatına umut olan kişi ise onu 14 yıldır ücretsiz takip eden Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Özgür Bülent Timuçin oldu. Depremin en karanlık günlerinde başlayan hikâye 2011’de yaşanan büyük Van depremi, binlerce aile gibi Cesur ailesini de evsiz bıraktı. Melike Gülşen, o günlerde kurulan konteyner kentte dünyaya geldi. Aile hem maddi hem psikolojik açıdan zor bir sürecin içindeyken, Melike Gülşen’in sağlık sorunları da düzenli takip gerektiriyordu. Trafik kazası ailenin yükünü daha da ağırlaştırdı Depremden birkaç yıl sonra meydana gelen trafik kazası, ailenin yükünü dayanılmaz bir noktaya taşıdı. Baba ağır yaralandı ve kalıcı sakatlık nedeniyle çalışamaz hale geldi. Tam bu zorlu dönemde devreye giren isim, Van’da birçok sosyal soruna dokunan çalışmalarıyla bilinen Gazeteci Deniz Başdinç oldu. Ailenin durumunu öğrendikten sonra Melike Gülşen’i, halk tarafından çok sevilen ve insani yönüyle tanınan Dr. Özgür Bülent Timuçin ile buluşturdu. Bu buluşma, küçük bir kızın geleceğini değiştiren dönüm noktası oldu. Gönüllere taht kuran doktor: Dr. Özgür Bülent Timuçin Dr. Timuçin, Melike Gülşen’i tam 14 yıldır ücretsiz olarak takip ediyor. Yalnızca bir doktor olarak değil, bölge halkının gönlünde yer edinmiş bir insan olarak tanınıyor. Bir dönem özel bir merkezde çalışmasına rağmen hastasının takibini ücretsiz sürdüren Timuçin, hastalarına yaklaşımı, yardımseverliği ve vicdani tutumu nedeniyle Van’da "gönüllere taht kuran doktor" olarak anılıyor. Bugün Melike Gülşen’in kontrolleri Van Eğitim ve Araştırma Hastanesinde devam ederken, aile her ziyaretinde aynı ilgiyi ve desteği görmeye devam ediyor. "Bu destek olmasaydı ayakta duramazdık" Cesur ailesi, yıllara yayılan bu dayanışmanın kendileri için ne anlama geldiğini şu sözlerle ifade ediyor: "Deprem, yoksulluk, hastalık… Çok şey yaşadık ama Deniz Başdinç’in desteği ve doktorumuzun vicdanı olmasaydı bugünlere gelemezdik. 14 yıldır yanımızdan ayrılmayan bir doktorumuz var, bu bize güç veriyor." Dayanışmanın en güzel örneği Büyüyünce doktor olacağını ve kendisini tedavi eden doktorunu hiç unutmayacağını ifade eden Melike Gülşen Cesur’un hikâyesi, Van’da depremle başlayan acıların, iyilikle ve dayanışmayla nasıl hafifletilebildiğini gösteriyor. Bir gazetecinin duyarlılığı, bir doktorun gönüllülüğü ve bir ailenin umuda tutunma çabası, bir çocuğun hayata daha güçlü tutunmasını sağladı.
Aynı anda iki kalp krizi geçiren hasta zamanında müdahaleyle kurtarıldı
21 Kasım 2025 Cuma - 10:01 Aynı anda iki kalp krizi geçiren hasta zamanında müdahaleyle kurtarıldı Van’da aynı anda iki damarının tıkanması sonucu kalbi duran 69 yaşındaki Gülmehmet Akdağ, Lokman Hekim Van Hastanesinde yapılan zamanında müdahaleyle hayata döndürüldü. Van’ın Edremit ilçesinde yaşayan 4 çocuk babası Gülmehmet Akdağ, yaklaşık 10 gün önce hastane yakınlarında arkadaşlarıyla oturduğu sırada fenalaştı. Kalp krizi geçirdiği değerlendirilen Akdağ, arkadaşları tarafından ambulans beklenmeden hızla Lokman Hekim Van Hastanesi’ne ulaştırıldı. Acil servise kalbi durmuş halde getirilen Akdağ’a burada dakikalarca kalp masajı uygulandı. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Tuncer ve ekibinin başarılı müdahalesiyle hayata döndürülen Akdağ’ın taburculuk işlemleri için hazırlıklar sürüyor. "İki ana damarının tamamen tıkalı olduğu görüldü" Konuya ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Mustafa Tuncer, hastanın yakınları tarafından kalbi durmuş şekilde acile getirildiğini belirtti. Tuncer, "Yapılan EKG’de hem kalbin arka yüzünü besleyen sağ damar hem de ön yüzünü besleyen sol damar olmak üzere iki ana damarının tamamen tıkalı olduğu görüldü. Bu süreçte hastamızın kalbi sürekli duruyordu. Biz de aralıksız olarak kalp masajına ve elektriksel kardiyoversiyon dediğimiz şoklamaya devam ettik. Hastada ciddi bir umut kalmayınca, yakınlarını beklemeden acilen anjiyoya aldık. Yapılan anjiyografide, EKG ile uyumlu olarak hem kalbin arka yüzünü besleyen sağ damar hem de ön yüzünü besleyen sol damar, iki ana damar ağızdan tamamen tıkalıydı. Uyguladığımız işlem sonucu her iki damarı açtıktan sonra hastanın ritim bozuklukları ve kalp durması düzeldi" dedi. "Çok nadir karşılaştığımız bir durum" Hastanın tedavi sürecinin olumlu ilerlediğini dile getiren Tuncer, "Takiplerimizde beyninde herhangi bir hasar olmadığını gördük ve hasta uyandı. Bu sonucun alınmasında kalp masajının başarılı olması ve hastanın zayıf yapılı olması en önemli etkenlerdi. Çok nadir karşılaştığımız bir durum. Daha önce benzer şekilde kurtardığımız hastalar oldu ancak bu hastamızda aynı anda iki damarın tıkalı olması çok nadir görülen ve kurtulma ihtimali çok düşük bir durumdu. Hastamızın vadesi yetmemiş, öyle söyleyelim. Biz de yaşamasına vesile olduk. Şu anda hastamız gayet iyi, gelen gideni tanıyor. Aksilik olmazsa yarın taburcu edeceğiz" diye konuştu. "Keşke herkes benim gibi şanslı olsa" Başarılı müdahaleyle hayata döndürülen Gülmehmet Akdağ ise yaşadıklarını şöyle anlattı: "Çarşıda emekli arkadaşlarımla oturup sohbet ediyorduk. Bir anda gözlerim kararmaya başladı. Şu an anlıyorum ki hastaneye çok yakındım. Arkadaşlar ambulans çağırmadan beni apar topar hastaneye yetiştirdiler. Hastaneye ulaştıktan sonra kendimde değilmişim. Kalbim birkaç kez durmuş, tekrar çalıştırmışlar. Direnç gösterdiğim anlarda da müdahaleye devam etmişler. Sağ olsunlar, benim kurtuluşuma vesile olmuşlar. Aynı anda iki kalp krizi geçirmişim; binde bir görülen bir durum. Mustafa Tuncer hocamızın bunu fark ederek her iki damarı da açması büyük bir başarı. Keşke herkes benim gibi şanslı olup böyle kritik bir durumda işini layıkıyla yapan bir doktora denk gelebilse."
Van’ın güneş potansiyeli avantaja dönüşüyor
21 Kasım 2025 Cuma - 08:33 Van’ın güneş potansiyeli avantaja dönüşüyor Van Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Yönetim Kurulu Başkanı Memet Aslan, Van’ın güneş potansiyelini avantaja dönüşmek istediklerini belirterek, "Van OSB’nin yaklaşık yüzde 40’ında güneş enerji sistemleri kuruldu ve sanayicimiz kendi elektriğini üretmeye başladı" dedi. Van’ın istihdam ve üretim üssü olarak bilinen Van OSB’de çalışmalar hummalı bir şekilde devam ediyor. Başkan Memet Aslan, sanayicinin en büyük yükü olan enerji maliyetlerini azaltmak ve dışa bağımlılığı minimize etmek için yenilenebilir enerji yatırımlarını hızlandırdıklarını söyledi. Aslan, özellikle güneş enerji sistemlerinin bölgenin geleceğinde kritik rol oynadığını vurguladı. "Sanayide en büyük girdi maliyeti enerji" Memet Aslan, enerji maliyetlerinin hem işletmelerin rekabet gücünü hem de Türkiye’nin dış ticaret dengesini doğrudan etkilediğini belirtti. Aslan, "Organize sanayi bölgelerinde üretimin en büyük girdisi enerjidir. Hem çalışma kapasitesi hem maliyet açısından en yüksek yükü oluşturuyor. Enerjide ciddi oranda dışa bağımlı olmamız da ülke ekonomisini zorlayan bir unsurdur. Bu nedenle alternatif, yerli ve yenilenebilir kaynaklara yönelmek zorundayız" dedi. Van’ın güneş potansiyeli avantaja dönüşüyor Van’ın Türkiye’nin en yüksek güneş ışınım değerlerine sahip illerinden biri olduğunu hatırlatan Aslan, bu doğal avantajın artık sanayiye doğrudan katkı sunduğunu ifade etti. Aslan, "İlimiz güneş alma kalitesi bakımından ülkenin en iyi bölgelerinden biridir. Biz de bu avantajı değerlendirmek için güneş enerji sistemlerine yöneldik. Hem girdi maliyetlerini düşürmek hem çevresel etkileri azaltmak hem de ülkenin dış ticaretine katkı sunmak açısından bu yatırım çok değerli" diye konuştu. "Van OSB’nin yüzde 40’ı artık güneşle üretiyor" Aslan, güneş enerjisi yatırımlarının hızla büyüdüğüne dikkat çekerek, konuşmasına şöyle devam etti: "Şu anda Van OSB’nin yaklaşık yüzde 40’ında güneş enerji sistemleri kuruldu. Sanayicimiz kendi elektriğini üretmeye başladı. Böylece hem uygun maliyetli hem de verimli enerji üretim hatlarına dâhil edildi. Yenilenebilir enerjiye yapılan bu yatırım, önümüzdeki yıllarda OSB’nin enerji bağımsızlığını güçlendirecek ve işletmelerin rekabet gücünü artıracak." "Gelecek stratejisi: Daha çok güneş, daha az maliyet" Van OSB olarak hedeflerini de açıklayan Memet Aslan, "Hedefimiz; güneş enerjisi kullanım oranını daha da artırarak hem çevresel sürdürülebilirliği güçlendirmek hem de sanayiciyi enerji maliyetleri karşısında korumaktır. Bölgemiz gelecekte yenilenebilir enerji merkezlerinden biri olmaya doğru hızla ilerliyor. Sanayici uygun maliyetli enerji ürettikçe, hem rekabet gücü artıyor hem de ülke ekonomisi kazanıyor" şeklinde konuştu.
Parkinson hastasının üretim mücadelesine kaymakamdan destek
21 Kasım 2025 Cuma - 08:30 Parkinson hastasının üretim mücadelesine kaymakamdan destek Van’ın Özalp ilçesinde yaşayan 70 yaşındaki İkram Vergili, parkinson hastalığına rağmen gösterdiği azim ve iyilik mücadelesiyle herkese örnek oluyor. Özalp ilçesine bağlı Yukarı Mollahasan Mahallesi’nde ikamet eden Vergili, 6 yıl önce halk arasında "titrek felç" olarak bilinen parkinson hastalığına yakalanmasına rağmen hayata küsmedi, aksine kendisine yeni bir yol açtı. Doktorların tavsiyesiyle becerilerini geliştirmek amacıyla evinin bir odasını küçük bir atölyeye çeviren İkram Vergili, burada atık malzemelerden ahşap oyma, maket ve oyuncaklar üretmeye başladı. Kısıtlı imkanlarla ortaya çıkardığı bu eserleri sadece bir uğraş olarak görmeyen Vergili, elde edilecek geliri kimsesiz çocuklara bağışlama kararı alarak iyiliğin en sade ve en güçlü örneklerinden birini sergiliyor. Özalp Kaymakamı Rahmi Bulut, örnek davranışından dolayı İkram Vergili’yi evinde ziyaret ederek desteklerini iletti. Vergili’nin evinin bir odasında oluşturduğu sergiyi gezen Kaymakam Bulut, yapılan eserleri tek tek inceleyerek Vergili’nin mücadelesine büyük bir takdirle yaklaştı. Ziyaret sırasında açıklama yapan Kaymakam Bulut, ilçede ilerleyen günlerde planlanan sergi alanında İkram Vergili için özel bir stant açılacağını belirtti. Bulut, "İkram amcamızın hem hastalığıyla mücadelesi hem de iyilik için üretmesi hepimize ilham veren bir davranıştır. Kaymakamlık olarak her zaman yanında olacağız. Kendisine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum" dedi.