Yerel Haberler
Yalova
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya: "Kahraman polislerimiz milletimize pusu kuranların tuzaklarını başlarına yıktı" 30 Aralık 2025 Salı - 11:10:16 Yalova’da DEAŞ terör örgütüne yönelik düzenlenen operasyonda şehit düşen 3 polis için tören düzendi. Törene, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da katılırken, duygusal anlar yaşandı. Yüzlerce meslektaşı şehitlerin al bayrağa naaşlarını tören mangasının elinden alıp omuzlarında taşıdı. Bakan Yerlikaya, Türkiye’yi terörle dize getirmeye çalışanlara fırsat verilmeyeceğini belirterek, "Bugüne dek fırsat vermedik. Bundan sonra ada asla fırsat vermeyeceğiz. Terörle mücadelede kararlı ve emin adımlarla ilerleyeceğiz" dedi. Bakan Yerlikaya, teröristlerin kadın ve çocukları kendilerine kalkan yaptıklarını bir kez daha hatırlattı. Terör örgütüne yönelik İsmetpaşa Mahallesi Seher Sokak’ta bulunan 2 katlı bir binaya düzenlenen operasyonda teröristlerle girdiği çatışmada şehit düşen polis memurları Turgut Külünk, Yasin Koçyiğit ve İlker Pehlivan için Yalova Emniyet Müdürlüğü bahçesinde tören düzenlendi. Törende konuşan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, şehit olan 3 polisin birer kahraman olduğunu belirterek, "O kahramanlar ki gecenin karanlığında milletimizin huzur ve güvenliği için terörün en kirli yüzüne karşı bir an dahi tereddüt etmeden ahde, sadakatle şehadete yürüdüler. İlker Pehlivan, Turgut Külünç ve Yasin Koçyiğit üçü de suçlunun ve zalimin karşısında dimdik durmanın vakarıyla görev yaptı. Her adımlarında her nefeslerinde vatan aşkı vardı. Onlar nazlı hilal uğruna ölmeyi göze alan şehitler ocağının neferleri. O şehitler ocağı ki aziz milletimizin sinesidir. O sinede iman vardır, cesaret vardır, istiklal vardır. Kahraman şehitlerimiz. Sizler şehitler tepesini boş bırakmadınız. Şanlı bayrağımıza rüzgar oldunuz. vatanımıza siper oldunuz. Sizler asil milletimizin alın yazısına şan ve şeref olarak yazıldınız. Sizlere minnettarız. Rabbim sizden razı olsun. Kahraman polislerim. Bugün uğurladığımız silah arkadaşlarınızla birlikte sizler kadın ve çocukları kendine kalkan yapan hain teröristlerin karşısında sabırla, azimle, dirayetle dimdik durdunuz. Milletimize pusu kuranların tuzaklarını başlarına yıktınız. Sizlerin asaleti ve kahramanlığı sadece yüreğinizde taşıdığınız cesaretle değil, vicdanınızda, merhametinizde ve insanlık onurunuzda saklıdır. Allah hepinizden razı olsun. Unutmayın, üniformanızı kuşandığınız her an en ücra köyümüzdeki dumanı tüten her ocakta yükselen dualar sizler içindir. Şehitlerimizin kıymetli aileleri yüreklerinizde derin bir acı var. Gözünüzden sakındığınız yavrunuzu yolunuzu gözlediğiniz babanızı en zor günlerinizde omuzuna yaslandığınız eşinizi kaybetmenin büyük acısını yaşıyorsunuz. Bu acıyı hiçbir sözün anlatması mümkün değil. Şunu biliniz. Sizler asla yalnız değilsiniz. Bu acı sizlerin elinizde başlayan ama 86 milyonun yüreğine yayılan bir acıdır. Bugün hepimiz şehitlerimizin başında aynı duanın içindeyiz. Hepimiz aynı sancağın altında aynı hüzündeyiz" dedi Şehitliğin en yüce makam olduğunu hatırlatan Bakan Yerlikaya şöyle devam etti: "Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de Rabbimiz buyuruyor ki Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz. Bilakis onlar diridirler. İşte bu müjde, bu teselli, bu gerçek yüreğimize su serper. Şehitler toprağın altında değil, rahmetin ufkunda diridirler. Peygamberlikten sonra en yüce makam olan şehitlik, işte bu kutsal vatan toprağındaki iddiamızdır, dirayetimizdir, hürriyet sevdamızın en büyük dayanağıdır. Bugün acımız çok büyük. Ama kararlarımız da çok büyük. Şehitlerimizin hatırasını yaşatmak onların bizlere emanet bıraktığı bu vatana sahip çıkmak boynumuzun borcudur. Bu borç sözde değil, sebatla ödenir. Bu borç geri adım atmayarak mücadeleyi büyüterek sadakatle ve azimle ödenir. Bu vatanı terörle dize getirmeye çalışanlara bugüne dek nasıl fırsat vermediysek bundan sonra da asla fırsat vermeyeceğiz. Terörle mücadelede kararlı ve emin adımlarla Allah’ın izniyle ilerleyeceğiz. terörle mücadelede hiç durmadan aziz milletimizin destek ve dualarıyla kahraman Mehmetçik, kahraman polis, kahraman jandarma, kahraman sahil güvenlik, kahraman korucularımızla birlikte Allah’ın izniyle durmadan, yolumuza devam edeceğiz. Bugün şehadetlerine şahitlik ettiğimiz kardeşlerimizin emanetine en ufak bir rehavete kapılmadan sahip çıkacağız. Bu ülkeli çakıl taşına dahi ki göz koyanlar kardeşliğimize birliğimize beraberliğimize kastedenler inancımızı istismar etmeye çalışanlar değerlerimize saldıranlar karşılarında ancak ve ancak devletimizin kudretini ve milletimizin birliğini görecekler. Başta şehitlerimiz İlker Pehlivan, Turgut Kürük ve Yasin Koçiğit kardeşlerim olmak üzere vatan uğruna Toprağın bağrına düşen tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum. Makamları âli olsun. Kederli ailelerine kahraman emniyet teşkilatımıza ve aziz milletimize başsağlığı diliyorum. Rabbim gazilerimize acil şifalar versin" Törene şehit polislerin ailelerinin yanı sıra Jandarma Genel Komutanı Ali Çardakcı, Yalova Valisi Hülya Kaya, milletvekilleri katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından şehitler için dualar okundu. Törenden sonra şehit Turgut Külünk’ün naaşı Düzce’nin Akçakoca ilçesine, Yasin Koçyiğit’in cenazesi ise Ankara’nın Şereflikoçhisar ilçesine gönderildi. Öte yandan, şehit İlker Pehlivan’ın cenazesi ise bugün öğle namazını müteakip Yalova’dan kaldırılacak.
30 Aralık 2025 Salı - 10:33 Şehit polisler için Yalova Emniyet Müdürlüğü önünde tören düzenlendi Yalova’da DEAŞ terör örgütüne yönelik düzenlenen operasyonda şehit düşen 3 polis için tören düzendi. Törene İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da katılırken, duygusal anlar yaşandı. Yüzlerce meslektaşı şehitlerin al bayrağa naaşlarını tören mangasının elinden alıp omuzlarında taşıdı. Bakan Yerlikaya, Türkiye’yi terörle dize getirmeye çalışanlara fırsat verilmeyeceğini belirterek, "Bugüne dek fırsat vermedik. Bundan sonra ada asla fırsat vermeyeceğiz. Terörle mücadelede kararlı ve emin adımlarla ilerleyeceğiz"dedi. Bakan Yerlikaya, teröristlerin kadın ve çocukları kendilerine kalkan yaptıklarını bir kez daha hatırlattı.Terör örgütüne yönelik İsmetpaşa Mahallesi Seher Sokak’ta bulunan 2 katlı bir binaya düzenlenen operasyonda teröristlerle girdiği çatışmada şehit düşen polis memurları Turgut Külünk, Yasin Koçyiğit ve İlker Pehlivan için Yalova Emniyet Müdürlüğü bahçesinde tören düzenlendi. Törende konuşan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, şehit olan 3 polisin birer kahraman olduğunu belirterek, "O kahramanlar ki gecenin karanlığında milletimizin huzur ve güvenliği için terörün en kirli yüzüne karşı bir an dahi tereddüt etmeden ahde, sadakatle şehadete yürüdüler. İlker Pehlivan, Turgut Külünç ve Yasin Koçyiğit üçü de suçlunun ve zalimin karşısında dimdik durmanın vakarıyla görev yaptı. Her adımlarında her nefeslerinde vatan aşkı vardı. Onlar nazlı hilal uğruna ölmeyi göze alan şehitler ocağının neferleri. O şehitler ocağı ki aziz milletimizin sinesidir. O sinede iman vardır, cesaret vardır, istiklal vardır. Kahraman şehitlerimiz. Sizler şehitler tepesini boş bırakmadınız. Şanlı bayrağımıza rüzgar oldunuz. vatanımıza siper oldunuz. Sizler asil milletimizin alın yazısına şan ve şeref olarak yazıldınız. Sizlere minnettarız. Rabbim sizden razı olsun. Kahraman polislerim. Bugün uğurladığımız silah arkadaşlarınızla birlikte sizler kadın ve çocukları kendine kalkan yapan hain teröristlerin karşısında sabırla, azimle, dirayetle dimdik durdunuz. Milletimize pusu kuranların tuzaklarını başlarına yıktınız. Sizlerin asaleti ve kahramanlığı sadece yüreğinizde taşıdığınız cesaretle değil, vicdanınızda, merhametinizde ve insanlık onurunuzda saklıdır. Allah hepinizden razı olsun. Unutmayın, üniformanızı kuşandığınız her an en ücra köyümüzdeki dumanı tüten her ocakta yükselen dualar sizler içindir. Şehitlerimizin kıymetli aileleri yüreklerinizde derin bir acı var. Gözünüzden sakındığınız yavrunuzu yolunuzu gözlediğiniz babanızı en zor günlerinizde omuzuna yaslandığınız eşinizi kaybetmenin büyük acısını yaşıyorsunuz. Bu acıyı hiçbir sözün anlatması mümkün değil. Şunu biliniz. Sizler asla yalnız değilsiniz. Bu acı sizlerin elinizde başlayan ama 86 milyonun yüreğine yayılan bir acıdır. Bugün hepimiz şehitlerimizin başında aynı duanın içindeyiz. Hepimiz aynı sancağın altında aynı hüzündeyiz" dediŞehitliğin en yüce makam olduğunu hatırlatan Bakan Yerlikaya şöyle devam etti: "Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de Rabbimiz buyuruyor ki Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz. Bilakis onlar diridirler. İşte bu müjde, bu teselli, bu gerçek yüreğimize su serper. Şehitler toprağın altında değil, rahmetin ufkunda diridirler. Peygamberlikten sonra en yüce makam olan şehitlik, işte bu kutsal vatan toprağındaki iddiamızdır, dirayetimizdir, hürriyet sevdamızın en büyük dayanağıdır. Bugün acımız çok büyük. Ama kararlarımız da çok büyük. Şehitlerimizin hatırasını yaşatmak onların bizlere emanet bıraktığı bu vatana sahip çıkmak boynumuzun borcudur. Bu borç sözde değil, sebatla ödenir. Bu borç geri adım atmayarak mücadeleyi büyüterek sadakatle ve azimle ödenir. Bu vatanı terörle dize getirmeye çalışanlara bugüne dek nasıl fırsat vermediysek bundan sonra da asla fırsat vermeyeceğiz. Terörle mücadelede kararlı ve emin adımlarla Allah’ın izniyle ilerleyeceğiz. terörle mücadelede hiç durmadan aziz milletimizin destek ve dualarıyla kahraman Mehmetçik, kahraman polis, kahraman jandarma, kahraman sahil güvenlik, kahraman korucularımızla birlikte Allah’ın izniyle durmadan, yolumuza devam edeceğiz. Bugün şehadetlerine şahitlik ettiğimiz kardeşlerimizin emanetine en ufak bir rehavete kapılmadan sahip çıkacağız. Bu ülkeli çakıl taşına dahi ki göz koyanlar kardeşliğimize birliğimize beraberliğimize kastedenler inancımızı istismar etmeye çalışanlar değerlerimize saldıranlar karşılarında ancak ve ancak devletimizin kudretini ve milletimizin birliğini görecekler. Başta şehitlerimiz İlker Pehlivan, Turgut Kürük ve Yasin Koçiğit kardeşlerim olmak üzere vatan uğruna Toprağın bağrına düşen tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum. Makamları âli olsun. Kederli ailelerine kahraman emniyet teşkilatımıza ve aziz milletimize başsağlığı diliyorum. Rabbim gazilerimize acil şifalar versin"Törene şehit polislerin ailelerinin yanı sıra Jandarma Genel Komutanı Ali Çardakcı, Yalova Valisi Hülya Kaya, melletvekilleri katıldı.Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından şehitler için dualar okundu.Törenden sonra şehit Turgut Külünk’ün naaşı Düzce’nin Akçakoca ilçesine, Yasin Koçyiğit’in cenazesi ise Ankara’nın Şereflikoçhisar ilçesine gönderildi.Öte yandan şehit İlker Pehlivan’ın cenazesi ise bugün öğle namazına müteakip Yalova’dan kaldırılacak.
Yalova’da denizde kaybolan Yücel Coşkun’un arama çalışmaları 22’nci gününde sürüyor
15 Eylül 2024 Pazar - 20:56 Yalova’da denizde kaybolan Yücel Coşkun’un arama çalışmaları 22’nci gününde sürüyor Yalova’nın Armutlu ilçesinde denize kanoyla açıldıktan sonra kaybolan 2 arkadaştan Yücel Coşkun’un arama çalışmaları 22’nci gününde devam ediyor. 25 Ağustos Pazar günü akşam saatlerinde Armutlu Meslek Yüksek Okulu süs balıkları üretim birimi yakınlarından kanoyla denize açılan tersane işçileri Hüseyin Piner (33) ve Yücel Coşkun (28), cep telefonlarıyla saat 17.30 sularında 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayarak yardım talebinde bulunmuşlardı. Bölgeye kısa sürede giden Sahil Güvenlik unsurları, 2 arkadaşa ulaşamamıştı ve geniş çaplı arama kurtarma çalışmalarına başlanmıştı. Arama çalışmalarının 4. gününde Hüseyin Piner’in cansız bedenine Bursa’nın Mudanya ilçesi kıyısında ulaşılmıştı. Yücel Coşkun’u arama çalışmaları ise, Yalova Valiliği ve AFAD Yalova İl Müdürlüğü koordinesinde hava, deniz ve karadan 22. gününde de aralıksız devam ediyor. Yalova Valiliği’nden arama çalışmalarına ilişkin yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “15.09.2024 tarihi itibarı ile sahada Yalova AFAD 8 personel, 3 araç, 1 bot, Sakarya AFAD 5 personel, 1 araç, 1 bot; Ankara JAK 10 personel, 3 araç, 2 bot, 1 YTS, 1 ROV; Manisa Jandarma Asayiş Bot 4 personel, 1 araç, 1 bot; UMKE Yalova 3 personel, 1 araç; Yalova Deniz Polisi 2 personel, 1 araç, 1 tekne olmak üzere Yalova ilinde toplam 35 personel, 10 araç, 6 bot, 2 tekne, 1 YTS (yandan taramalı sonar), 1 ROV (sualtı, arama ve görüntüleme robotu), ayrıca Bursa Mudanya kıyılarında ise 25 personel, 2 araç, 4 bot ve 3 drone olmak üzere toplamda 60 personel, 12 araç, 10 bot, 2 tekne, 1 YTS, 1 ROV, 3 dron ile arama çalışmaları devam etmektedir. Sahil Güvenlik Komutanlığı unsurları tarafından 10 farklı bot, 2 dalgıç timi (YTS ile birlikte), 1 SG helikopteri ve 1 SG uçağı ile arama kurtarma görevi icra edilmiştir. Sahil Güvenlik Güney Marmara Grup Komutanlığı tarafından kayıp vatandaşımıza yönelik her türlü ihbar değerlendirilerek, görevlerden istifade ile arama/dalış faaliyetleri icra edilmektedir.”
Yalova’da denizde kaybolan Yücel Coşkun’un arama çalışmaları 22’nci gününde
15 Eylül 2024 Pazar - 20:55 Yalova’da denizde kaybolan Yücel Coşkun’un arama çalışmaları 22’nci gününde Yalova’nın Armutlu ilçesinde denize kanoyla açıldıktan sonra kaybolan 2 arkadaştan biri olan Yücel Coşkun’un arama çalışmaları 22’nci gününde devam ediyor. Alınan bilgiye göre, 25 Ağustos 2024 pazar günü akşam saatlerinde Armutlu Meslek Yüksek Okulu süs balıkları üretim birimi önlerinden kanoyla denize açılan tersane işçileri Hüseyin Piner (33) ve Yücel Coşkun (28) cep telefonlarıyla saat 17.30 sularında 112 acil çağrı merkezini arayarak yardım talebinde bulunmuşlardı. Bölgeye kısa sürede giden Sahil Güvenlik unsurları 2 arkadaşa ulaşamamıştı ve geniş çaplı arama kurtarma çalışmalarına başlanmıştı. Arama çalışmalarının 4. gününde Hüseyin Piner’in cansız bedenine Bursa’nın Mudanya ilçesi kıyısında ulaşılmıştı. Öte yandan, Yalova Valiliği ve AFAD Yalova İl Müdürlüğü koordinesinde hava, deniz ve karadan yapılan arama çalışmaları 22. gününde de aralıksız devam ediyor. Konuyla ilgili Yalova Valiliği’nden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “15.09.2024 tarihi itibarı ile sahada Yalova AFAD 8 personel, 3 araç, 1 bot, Sakarya AFAD 5 personel, 1 araç, 1 bot; Ankara JAK 10 personel, 3 araç, 2 bot, 1 YTS, 1 ROV; Manisa Jandarma Asayiş Bot 4 personel, 1 araç, 1 bot; UMKE Yalova 3 personel, 1 araç; Yalova Deniz Polisi 2 personel, 1 araç, 1 tekne olmak üzere, Yalova İlinde toplam 35 personel, 10 araç, 6 bot, 2 tekne, 1 YTS (yandan taramalı sonar), 1 ROV (Sualtı, arama ve görüntüleme robotu), Ayrıca Bursa Mudanya kıyılarında ise; 25 personel, 2 araç, 4 bot ve 3 drone olmak üzere; toplamda 60 Personel, 12 araç, 10 bot, 2 tekne, 1 YTS, 1 ROV, 3 drone ile arama çalışmaları devam etmektedir. Sahil Güvenlik Komutanlığı unsurları tarafından 10 farklı bot, 2 dalgıç timi (YTS ile birlikte), 1 SG helikopteri ve 1 SG uçağı ile arama kurtarma görevi icra edilmiştir. Sahil Güvenlik Güney Marmara Grup Komutanlığı tarafından kayıp vatandaşımıza yönelik her türlü ihbar değerlendirilerek görevlerden istifade ile arama/dalış faaliyetleri icra edilmektedir.”
Dr. Karabulut, sinsi hastalık prostat kanseriyle ilgili uyardı
15 Eylül 2024 Pazar - 15:51 Dr. Karabulut, sinsi hastalık prostat kanseriyle ilgili uyardı Yalova Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Üroloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Musa Karabulut, “Ailesinde prostat kanseri olan kişiler 40 yaşından itibaren, ailesel bir risk yoksa da 50 yaşından itibaren her yıl mutlaka bir üroloğa prostat yönünden muayene olmasında fayda vardır” dedi. Dr. Karabulut, 15 Eylül Prostat Kanseri Farkındalık Günü nedeniyle açıklamalarda bulundu. Prostatın erkeklerde mesane altında bulunan, içinden idrar kanalının geçtiği, ceviz büyüklüğünde bir organ olduğunu söyledi. Organın işlevinin üremeye yardımcı olacak bazı enzimleri ve salgıları üretmek olduğunu söyleyen Dr. Karabulut, “Prostat kanseri ise bu normal prostat bezi hücrelerinin kontrolsüz ve düzensiz büyümesiyle ortaya çıkan bir kanser türüdür. Erkeklerde kanser türleri içinde ikinci sırada yer almaktadır. Hatta 70 yaşından sonra erkeklerdeki ilk kanser türlerinden birisi olduğunu da söyleyebiliriz” dedi. Prostat kanserinin bir erkeğin yaşamı boyunca karşılaşma riskinin yaklaşık yüzde 17 ile 20 arasında olduğuna vurgu yapan Dr. Karabulut, şöyle konuştu: “Bu bayağı yüksek bir rakam. O yüzden bunun erken dönemde yakalanması bizim için çok önemli. Bu erken dönemde yakalanmasında hemen hemen tedavi edilmiş gibi başarı şansı çok yüksektir. Bu erken tanı da ancak tarama testleriyle ortaya konulabilir. Özellikle PSA ve parmakla muayeneyle tanıyı koyabilmekteyiz. Prostat kanseri çok sinsi bir hastalıktır. Geç dönem olmadan hemen hemen belirti vermemektedir. Geç dönemde olduğunda belirtiler özellikle prostat kanserinin büyümesiyle idrar kanalına baskı yapması neticesinde normal prostat iyi huylu büyümesi gibi belirtiler verir. İşte bu nedir, sık idrara çıkma, idrarın zayıf gelmesi belirtiler olabilir. Ayrıca kanserin büyümesine bağlı, meni ve idrardan kan gelmesi, daha geç evrelerde kemiklere yayılım olmasıyla bel, kalça ağrıları gibi kendini gösterebilir ama zaten bu evrede hasta gecikmiş dönemdedir.” “Erken tanı bizim için çok önemlidir” Özellikle hastalığı geç olmadan yakalamak istediklerini ifade eden Dr. Karabulut, “Bu prostat kanseri özellikle 40 yaşın altında nadir görülmektedir. Kanseri özellikle 50 hatta 65 yaşından sonra teşhis edebilmekteyiz. Bu nedenle erken tanı çok önemli. Ailesinde prostat kanseri olan kişiler 40 yaşından itibaren, böyle bir ailesel bir risk yoksa da 50 yaşından itibaren her yıl mutlaka bir üroloğa prostat yönünden muayene olmasında fayda vardır. Dediğimiz gibi ailesinde birinci derece yakınlarında baba, kardeş veya amca gibi yakınlarında prostat kanseri var ise 40 yaşından itibaren mutlaka doktora, üroloğa muayeneye gelmesi lazım. Erken tanı bizim için çok önemlidir. Erken tanıyla hemen hemen hastalığı tedavi bile etmiş olabiliyoruz bazı durumlarda. Geldiğinde kandan PSA bakmak ve parmakla muayene ile en azından prostat muayenesini yaparız. Eğer bunda bir şüphe uyanırsa daha ileri incelemeler yaparak esas tanıyı prostat biyopsisi yaparak tanıyı koyuyoruz” diye konuştu. Tedavi yöntemleriyle ilgili de bilgi veren Dr. Karabulut, “Erken dönemden hastalığı yakalandığımızda cerrahi tedaviyle prostatın alınmasıyla hastalığı tedavi edebilmekteyiz. Ayrıca daha alternatif tedavi olarak ışın, hormon tedavisi ve kemoterapi olmak üzere tedavi çeşitlerimiz vardır” dedi.
Yalova’da evine icra gönderen ev sahibinin cinsel organını kesen zanlı tutuklandı
14 Eylül 2024 Cumartesi - 21:17 Yalova’da evine icra gönderen ev sahibinin cinsel organını kesen zanlı tutuklandı Yalova’da bir kiracı, evine tahliye için icra memurları gönderen ev sahibinin cinsel organını kesti. Ev sahibi hastanede tedavi altına alınırken, kiracı tutuklanarak cezaevine gönderildi. Alınan bilgiye göre, Dere Mahallesi’nde ikamet eden Adnan S. (50), aynı binada oturan ev sahibi K.A. (69) ile evine tahliye için icra memurlarını gönderdiği için tartışmaya başladı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesiyle kiracı Adnan S., ev sahibi K.A’yı önce yumrukladı, sonrasında ise elindeki bıçakla cinsel organını kesti. Gözü dönen kiracı, bununla da yetinmeyerek yaşlı adamın kestiği cinsel organını ağzına sokmaya çalıştı. K.A’nın yere düşmesiyle olay yerinden ayrılan Adnan S., daha sonra polise giderek teslim oldu. Kiracısı tarafından cinsel organı kesilen ev sahibi K.A., olay yerine gelen 112 Acil Servis ekipleri tarafından Yalova Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılarak ameliyata alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen zanlı ise, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Kiracının polise verdiği ifade kan dondurdu Ev sahibinin cinsel organını kestikten sonra teslim olan Adnan S., polise verdiği ifadede ise şunları söyledi: “K.A. ev sahibim olur. Ben bahçe katında ikamet ederim, K.A. 2 üst katımda ikamet eder. K.A. tahliye olmam için önceki tarihte icra yoluna başvurmuş ve tahliyemiz kesinleşmişti. Kesinleşmeden sonra kendisi ile kira konusunu konuştuk, icrayı uygulamayacağını, icrayı kaldıracağını söyledi. Yaklaşık 1 yıldan fazla süredir sorunsuz otururum. Bugün eşim beni arayarak, ‘İcra memurları geldi. Evden çıkartacaklarmış bizi’ dedi. Ben eve gittiğimde memurlar evden ayrılmıştı. Evde bulunurken eşim televizyonun kablosunu kırmış, ben de tadilat yapmak için kırmızı siyah renkli sapı olan bıçak ile televizyon kablosunu tamir ediyordum. Evim zemin katta olduğundan ve bahçeyi gördüğünden orada bahçede uğraşan ev sahibim K.A.’yı gördüm. İkametimin kapı ağzına çıktım, o da yanıma geldi. K.’ya ‘Biz zaten anlaşmıştık, bu icra nereden çıktı’ dedim. K. bana ’Ben adamın anasını işte böyle s..’ dedi. Bu hakaret üzerine bir anda K’ya bir kez yumrukla vurdum. K.A. yakamı tuttu. Elimle onu itekledim, boştaki elimle onun bol olan pantolonunu biraz aşağı ve öne doğru çektim. Diğer elimdeki bıçakla kemer bölgesinden aşağı doğru kıyafetlerini kestim. Sonra boştaki elimle cinsel organını tuttum. Elimde bulunan kırmızı siyah renkli bıçakla da cinsel organını kestim. Bu bıçakla bilerek isteyerek K.’nın yanına gelmedim. İş yaptığımdan elimde unutmuşum. Böyle bir olayın planını yapmadım, bana hakaret edince aniden bu olay gerçekleşti. Bu cinsel organının parçasını ne yaptığımı tam olarak hatırlamıyorum. Ancak ağzına sokmak istediğimi biliyorum. Ağzı kapalı olduğundan böyle bir şey yapmam mümkün olmadı. K.A. yere düşünce de ’Adamın s... ağzında olmaz yerinde olur’ dedim. Olay biter bitmez K.A’yı orada bırakarak hemen elimdeki bıçakla polis merkezine gelerek teslim oldum. Olay bu şekilde olmuştur, harici bir suçlamayı kabul etmiyorum."
Ülker: “İlk yardımı bilen birisi topluma azami derecede faydalı olacaktır”
14 Eylül 2024 Cumartesi - 14:26 Ülker: “İlk yardımı bilen birisi topluma azami derecede faydalı olacaktır” İl Sağlık Müdürlüğü Acil ve Afetler Sağlık Hizmetleri Birimi UMKE sorumlusu, İlk Yardım Birimi Eğitmeni Mustafa Ülker, “İlk yardımı bilen birisi topluma azami derecede faydalı olacaktır” derken hayat kurtaran Heimlich manevrasıyla ilgili bilgi verdi. 14 Eylül İlk Yardım Günü nedeniyle açıklamalarda bulunan Ülker, ilk yardımın herhangi bir kaza ya da hayatı tehlikeye atan farklı bir durumda sağlık profesyonelleri gelinceye kadar herhangi bir araç gereç kullanmaksızın ilaçsız yapılan uygulama olduğunu ifade etti. İlk yardımın hayat kurtardığına dikkati çeken Ülker, şöyle konuştu: “Herkesin ilk yardım bilgisine sahip olması, özgüveni yerinde olan herkesin bu bilgiyi aldıktan sonra uygulayabilmesi, gerekmektedir. İlk yardımı bilen birisi topluma azami derecede faydalı olacaktır. Netice itibariyle kimin nerede, ne zaman ilk yardıma ihtiyacı olacağı soru işaretidir. İlk yardımla alakalı bilgi veya eğitim almak isteyen herkes İl Sağlık Müdürlüğü İlk Yardım Eğitim Birimimize gelip bilgisini alabilir. Başvuruda bireysel veya topluca başvurular olabilir. Bireysel başvuruları bireysel dilekçeyle eğer toplu bir başvuru olacaksa bununla ilgili sorumlu olan kişi vasıtasıyla iletişime geçiyoruz. Bunların kendi bilgilerimi alıp onlar bir gün belirleyip eğitimlerimi 8 ve 8 saatten oluşan toplamda 16 saat 2 günlük bir eğitim akabinde de bir sınav tabi tutularak ilk yardımcı belgelerini onlara teslim ediyoruz.” Ülker, bilinçsiz yapılan her şeyin niyet her ne kadar iyi olsa dahi sonucunun kötü olabileceğini belirterek, “Bizim burada amacımız ilk yardımı doğru bir şekilde öğreterek doğru bir şekilde ikame uygulamalarını da gerçekleştirebilen vatandaş ve toplumu yetiştirmek bizim amacımız. Toplum olarak yardımı seviyoruz genel olarak maalesef yardımcı olalım derken özellikle insan hayatıysa bizim karşımızdaki, kötü durumla karşılaşan şahıs varsa ve bununla alakalı ilk yardımı kötü yaptığımızda maalesef sonucu da kötü oluyor” diye konuştu. Ülker, solunum yolunun nefes almaya engel olacak şekilde tıkanması durumunda Heimlich manevrasının hayat kurtarıcı olduğunu anlattı. Özellikle çocukların yaşadığı bu kritik durumda, hemen 112’nin aranması ve biliniyorsa vakit kaybetmeden Heimlich manevrasının uygulanması gerektiğini söyleyen Ülker, bu tekniğin çoğumuzun öğreneceği kadar kolay olduğunu ifade etti. Ülker, bu uygulamayı videolu bir şekilde kameralara anlattı.
Yalova Termal’deki “Çiçek Takvimi” zamana meydan okuyor
13 Eylül 2024 Cuma - 11:24 Yalova Termal’deki “Çiçek Takvimi” zamana meydan okuyor Yalova’nın Termal ilçesinde bulunan “Çiçek Takvimi” zamana meydan okuyor. 70 yılı aşkın süredir her gün tarihi düzenlenen ve bakımı gerçekleştirilen takvimin tam olarak ne zaman yapılmaya başlandığı bilinmese de en az 70 yılı aşkın süredir zamana tanıklık ediyor. Roma, Bizans, Osmanlı ve cumhuriyet dönemlerinin şifa merkezi olarak bilinen Termal Kaplıcaları, asırlar boyunca insanlığın ilgi odağı oldu. Atatürk’ün de şifa bulmak için uzun yıllar kullandığı Termal Kaplıcaları’nda 1929 yılından sonra Dolmabahçe Sarayı bahçıvanı Pandelli Roketas görev yapamaya başladı. Tam ne zaman başladığı bilinmese de Termal Otel karşısındaki alanda Pandelli Reketas döneminde gün, ay ve yıl içerikli tarihi gösteren çiçeklerden oluşmuş bir takvim oluşturuldu. Yalova Termal Kaplıcaları İşletme Müdür Yardımcısı Ümit Öztamur, bu takvim çok eski zamanlardan gelen bir alışkanlık olduğunu belirterek, “Takvimin ayları, günleri değişiyor. Seralarımızda yetiştirilen çiçeklerle, seralarda çalışan görevlilerimiz her sabah geliyor günlük olarak tarihi değiştiriyorlar. Çevresindeki otları temizliyorlar, sulamasını bakımını yapıyorlar. Çiçeklendirmemizi düzenli olarak yeniliyoruz. Çok eski zamandan beri var. Zaman zaman motifler değişmiş. Daha önce bir kartal deseni var. Şuanda mesela Türkiye haritası var. Motifler değişiyor ama takvim standart olarak sürekli aynı. En az 70 yılı aşkın süredir var bu takvim. Biz de o geleneklere devam ediyoruz, sürdürmeye çalışıyoruz” dedi. Bahçıvan Mehmet Ali Doğan 1986 yılında çalışmaya başladığı işletmede kendini bildi bileli takvimi her gün bakımlarını gerçekleştirdiğini söyledi.
Yalova’da engellilerin tekerlekli sandalyeyle tehlikeli yolculuğu isyan ettirdi
12 Eylül 2024 Perşembe - 14:46 Yalova’da engellilerin tekerlekli sandalyeyle tehlikeli yolculuğu isyan ettirdi Yalova’da yaşayan engelli Ayşe Altın, Cengiz Koçal Caddesi’nde yaşanan kaldırım rampası sıkıntısını Yalova Belediyesi’ne bildirdiyse de bir çözüm bulamadı. Sıkıntı nedeniyle akülü tekerlekli sandalyesiyle caddede araç trafiğine çıkarak tehlikeli bir yolculuk gerçekleştiren Altın, duruma isyan etti. Yalova Merkez ilçesi Gaziosmanpaşa Mahallesi’nde oturan Ayşe Altın, akülü tekerlekli sandalyesiyle kent merkezine ulaşmak için zorlu bir yolculuk gerçekleştiriyor. Altın, Dörtyol mevkisinde Cengiz Koçal Caddesi’nde ilerlerken Liman Başkanlığı’nın bulunduğu alanda kaldırıma rampadan çıkarken sonrasında iniş yapacak rampanın olmaması nedeniyle akan trafiğe çıkmak durumunda kalıyor. Akan trafikte araçların içinden tehlikeli bir yolculuk gerçekleştiren Altın, durumu defalarca Yalova Belediyesi’ne bildirdiyse de bir sonuç alamadı. Altın, İstanbul’dan Yalova’ya taşınalı 4 sene olduğunu fakat kentte yaşadığı sıkıntılar nedeniyle buna bin pişman olduğunu belirterek, “Yalova’daki engelli problemlerinden artık bana gına geldi. Ne rampa olarak ne ulaşım olarak ne de sağlık olarak yeterli gelmiyor. Gaziosmanpaşa Mahallesi’nde oturuyorum. Oradan gelip karşıya geçerken Liman Başkanlığı var. Onun önünde rampa var. Onu kullanıyorum. Daha sonra Suzan Tuna Okulu’nun oraya geliyorum. Buradan inmem için engelli rampası olması lazım. Bu okul yapılırken önünde 3 metre eninde rampa vardı. Tabii bizim için değildi, kamyonlar girip çıkıyordu oradan. Biz tekerlekli sandalyeli olarak orayı çok rahat kullanıyorduk. Seçimlere yakın bu ortaokul bitti. Bittikten sonra bir gün merkeze indim. Bir baktım buraya geldim, rampa yok, kaldırım olmuş. Ondan sonra bu konuyla ilgili savaş vermeye başladım ama artık yoruldum açıkçası” diye konuştu. “Benim başıma gelirse şikayetçi olacağım” Belediyeye, Fen İşler Müdürlüğü’ne defalarca şikayet etse de bir çözüm bulamadığını ifade eden Altın, kendisine engelli araçlarının geçemeyeceği kadar dar olan bir yerden gitmesi yönünde telkinlerde bulunulduğunu kaydetti. Altın, “Bunu yapmak çok mu zor bir şey? Ben bir de trafikten gidiyorum bir engelli olarak. Burada sarkan da oluyor arabanın içinde, tacize de uğruyoruz. Niye benim yanımdan geçiyorsun diye. Trafiğin içinden gittiğimiz için de adam haklı. Konserden döndüğümüz oluyor gece de geçiyoruz buradan. Benim başıma gelirse tüm kamuoyundan belediye başkanlarından tutun neresi olursa olsun hepsinden şikayetçi olacağım. Çünkü biz burada tehlikedeyiz. Kimse bizim sesimizi duymuyor. Yeter artık” dedi. “Sen rant sağlayacaksın diye asla benim can tehlikem olamaz” Yalova’daki kendisi gibi engelli vatandaşlara seslenen Altın, “Lütfen istediğinizi, eksiğinizi, ihtiyacınızı çıkın ve söyleyin. Çok pasif engelliler görüyorum ben Yalova’da. Sesini duyurmayan. Şuradan 99 kere geçip bunun üstünde durmayan. Lütfen bir olalım. Benim isteğim bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek. Ben rahat bir yaşam yaşamak istiyorum. Sen rant sağlayacaksın diye, koltukta oturacaksın diye asla benim can tehlikem olamaz” ifadesini kullandı.