Yerel Haberler
YEREL HABERLER
26 Aralık 2025 Cuma - 09:22 SANKO Üniversitesi’nde Gaziantep’in kurtuluşu töreni düzenlendi SANKO Üniversitesi’nde Gaziantep’in kurtuluşunun 104’üncü yıl dönümü dolayısıyla tören düzenlendi. Programa konuk olan Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı Kütüphaneler ve Müzeler Şube Müdürü tarihçi Murat Dağ, "Belgeden Manşete: Antep Savunması" başlıklı sunumunda belgeler, döneme ait gazete manşetleri ve fotoğraflar eşliğinde Antep savunmasında yaşanan zorluklara değindi. Antep’i ilk olarak İngilizlerin işgal ettiğini hatırlatan Dağ, "Halep’te bulunan İngiliz askerleri, kışı geçirme bahanesiyle Antep’e geliyorlar. Günümüzde bulunmayan Amerikan Koleji’ni İngiliz karargâhı hâline getiriyorlar. Daha sonra bu geliş bir işgale dönüşüyor ve Anteplilerin vatanı savunmak için kullandıkları ne kadar teçhizat varsa hepsini tek tek toplatıyorlar. Savunmasız kalan Antepliler bir yandan zulüm görürken, diğer yandan yokluk ve açlıkla mücadele ediyor. Fransızların, Antep’in coğrafi konumu sebebiyle kenti istemesi üzerine İngilizler, sanki kendi topraklarıymış gibi başka iller karşılığında Antep’i Fransızlarla değiş tokuş yapıyorlar. Fransızların şehre girmesiyle birlikte her şey daha da zorlaşıyor" dedi. "Kadın, çocuk, yaşlı demeden tüm zorluklara göğüs geren Antep halkı; Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının nakış nakış işledikleri Millî Mücadele’yi başlatmasıyla birlikte, mücadelenin kuramına harfi harfine uyarak sonunda muvaffak olmayı başarmıştır" diyen Dağ, "Tam 104 yıl önce yaşanan olayları bugün belki hayal edemeyebiliriz. Ancak bu belgeler geçmişimizi apaçık ortaya koymaktadır. Bu topraklar kolay kazanılmadı. Her bir taşında, toprağında ecdadımızın izi vardır. Uğruna nice kanların döküldüğü ve bize emanet edilen bu topraklar; bizim vatanımız, özgürlüğümüzdür. Bu vatanı korumak ise bizlerin yegâne ve en ulvi görevidir. Bu topraklara bizlere vatan yapabilmek için canlarını feda eden kahraman şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyorum" ifadelerini kullandı. Sunuculuğunu SANKO Üniversitesi SHMYO İlk ve Acil Yardım Programı 1’inci sınıf öğrencisi Merve Nur Bağcı’nın yaptığı programa SANKO Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. M. Metin Bayram, Genel Sekreter Dr. Yusuf Ziya Yıldırım, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Murat Akkın, Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ayşen Bayram, SANKO Üniversitesi Hastanesi Genel Müdürü Dr. Sermet Kileci ile akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.
Meteorolojiden 5 il için uyarı
25 Aralık 2025 Perşembe - 12:11 Meteorolojiden 5 il için uyarı Meteoroloji 13. Bölge Müdürlüğü, Elazığ, Tunceli, Malatya, Bingöl ve Adıyaman için uyarı yaparak, bölgenin cuma gününden itibaren soğuk ve yağışlı havanın etkisine gireceğini bildirdi. Meteoroloji 13. Bölge Müdürlüğü’nden yapılan uyarıda, "Yapılan son meteorolojik değerlendirmelere göre; 26 Aralık 2025 Cuma gününden itibaren Bölgemiz genelinin soğuk ve yağışlı havanın etkisi altına girmesi beklenmektedir. Yağışların; Cuma gününden itibaren yağmur şeklinde başlayıp zamanla karlakarışık yağmur ve kar şeklide yağacağı tahmin edilmektedir. Halen mevsim normalleri civarında seyreden hava sıcaklıklarının, beklenen yağışlarla beraber bölge genelinde hissedilir derecede (3 ila 7 derece) azalacağı tahmin edilmektedir. Soğuk havanın Bölgemiz genelinde önümüzdeki hafta boyunca da etkisini sürdürmesi beklenmektedir. Bu süreçte; özellikle gece ve sabah saatlerinde sıcaklıkların düşmesine bağlı olarak buzlanma ve don olaylarının görülebileceği, buna bağlı olarak kara, hava ve deniz ulaşımında aksamalar yaşanabileceği değerlendirilmektedir. Ayrıca, tarımsal faaliyetlerin devam ettiği bölgelerde soğuk hava ve don olaylarının zirai don riskini artıracağı, ürün kayıplarına neden olabileceği öngörülmektedir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanıp yayınlanacak olan tahmin ve meteorolojik erken uyarıların takip edilmesi önem arz etmektedir" denildi.
Öğrenciler savcıyı sorguya çekti
25 Aralık 2025 Perşembe - 12:08 Öğrenciler savcıyı sorguya çekti Bartın’da kariyer günleri çerçevesinde İmam Hatip Lisesi öğrencileri ile buluşan Cumhuriyet Savcısı Doç. Dr. Fatih Ulaşan, savcılık mesleğini anlatarak, okul döneminden hatıralarını da paylaştı. İki eliyle de aynı anda yazarak not alabilme yeteneği bulunan Savcı Ulaşan, öğrencilerin ’’mafya ile karşı karşıya kaldınız mı, arkası kuvvetli şüpheliyle karşılaştınız mı, ölülerle duygusal bağ kuruyor musunuz?’’ sorularına da samimiyetle cevap verdi. Bartın’ın Ulus ilçesinde görev yapan Cumhuriyet Savcısı Fatih Ulaşan, kariyer günleri etkinlikleri kapsamında Şehit Mustafa Kemal Açıkgöz Anadolu İmam Hatip lisesinde öğrencilerle buluştu. Seminerde öğrencilik dönemlerini anlatan Savcı Fatih Ulaşan, öğrencilere başarılı olmak için istikrarlı ve yoğun bir çalışma temposuna girmeleri gerektiğini kaydetti. Öğrencilere tavsiyelerde de bulunan Fatih Ulaşan, ’’Ben çok özel ders almadım. Bana göre liseler yeterliydi. En az günde 6-7 saat okuldan sonra ders çalışıyordum. Geleceğe hazırlık için de önemli. Hukuk fakültesine girdikten sonra da çalışmak zorundasınız. Üniversitede çalışma temponuzu devam ettirebilmeniz daha kolay olur. O ritmi yakalamanızda yardımcı olur’’ dedi Savcı ve hakim olmak isteyenlere hukuk fakültesi ve branşlaşma konularında da bilgiler veren Doç. Dr. Ulaşan, ’’Hukuk Fakültesi sadece ceza ile alakalı değildir. Hayatı tanımanızı da sağlar. Belli bir problemi çözmek için sadece hukuk kitaplarıyla yorum yapamazsınız. Başka branşlardan da destek almalısınız. Kamu yönetimi, siyaset, ekonomi hatta psikoloji dersleri vardır. Onlardan bir bütün olarak destek alıp hukuku daha çok özümseyebilirsiniz. Kendinizi geliştirmek için Hukuk Fakültesi iyidir. Ama ondan sonra avukat mı olursunuz, hakim savcı mı olursunuz, yoksa başka bir iş mi yaparsınız onu bilemiyorum. Tabii Hukuk Fakültesi mezunu olduğunuzda benim bildiğim kadarı birden çok mesleğe girebilir, sınavlarına katılabilirsiniz. Size geniş bir imkan sunar. Hukuk Fakültesi’nde bütün dersleri almalısınız. Bütün derslerde yetkin duruma geldiğinizde branşlaşma olur. Hakim ve savcılığa girdiğinizde branşlaşma olur. Mesela biz savcı olarak hukuku çok bilmek zorundayız. Zaten ilgimiz de o değil. Biz cezaya bakarız. Onun için ceza durumu bizim için daha önemlidir’’ ifadelerini kullandı. ’’Adalet Bakanlığı’nda branlaşma, düşünülen bir konu’’ Savcı Fatih Ulaşan, soru üzerine Adalet Bakanlığı’nda pilot uygulamalarla branşlaşma başladığını da belirterek, ’’Adalet Bakanlığı’nda branşlaşma ileride düşünülen bir konu. İlerde yapılacağını, hatta yapıldığına yönelik örnekleri var ama ileride daha detaylı şekilde uygulanacağını düşünüyorum’’ şeklinde konuştu. ’’Bu mesleğin manevi sorumluluğu gücünden daha fazla’’ Geçici bir hevesle hakim ve savcı olmak isteyen öğrencilere de tavsiyelerde bulunan Savcı Ulaşan, ’’Bu mesleğe geçici bir hevesle girmeyin. Hayli zamanınızı alır. Hukuk Fakültesi, hakim savcı hazırlık. Bu süreç 7-10 yıl bir zamanınızı alır. Ondan sonra ‘bu mesleği sevmedim, bana göre değil’ derseniz, hayatınızı en güzel dönemleri heba olabilir. Bu mesleği seçerken dikkat edin. Bu mesleğin manevi sorumluluğu, gücünden daha fazladır. Bizim gücümüz olabilir ama zannetmeyin ki, her zaman bu gücümüzü kullanıyoruz. Gücü adaletli bir şekilde kullanmakla hükümlüyüz. Çünkü karar verirken, hem manevi sorumluluklarımız var, hem de bizi denetleyen kurumlar vardır. Hiçbir zaman hakim savcı, tek güç olmaz. Karar vermede hakim ve savcı gerekir ama adaletli karar verdiğimiz takdirde, bu mesleğe devam edebiliriz. Bu mesleği seçerken, gücün dışında manevi sorumluluğu hesaba katarak girerseniz, sizin geleceğiniz için daha hayırlı olacağını düşünüyorum’’ ifadelerine yer verdi. Ulaşan, soru üzerine ise kendisini savcı olmaya iten faktörleri şöyle anlattı: ’’Çocukluk dönemimde de okumayı severdim. O yüzden Hukuk Fakültesi’ni seçtim. Ben daha fazla dışarıdayım. Olay olur, bir durum olur, kolluğu denetleme olur, suç olur. Genel olarak biz savcılar dışarıdayızdır. Hem dosyalara bakarız, hem de dışarıdayızdır. Hakimliğin tarafı daha çok dosya olduğu için bana da daha monoton geldiği için ben savcılığı tercih etmiştim.’’ İki eliyle de aynı anda yazabiliyor Savcı Ulaşan bir öğrencinin ’’İki elinizle de aynı anda not alabiliyormuşsunuz, bunu nasıl başardınız?" sorusuna ise ’’Yetenek diyelim. Öğrencilik döneminde gelişen bir yetenek. Daha hızlı yazabiliyorum. Benim yazım, çok iyi değildir. Not almam ya da aklımda tutmam gerektiğinde yazıya dökme çabam çift elle yazma yeteneğimin gelişmesinde bana yardımcı olmuştur’’ dedi. ’’Ölülerle psikolojik bağ kurmayız’’ Fatih Ulaşan başka bir öğrencinin, ’’Olay yerinde inceleme yapıyorsunuz, ölülerle duygusal bağ kuruyor musunuz, olaydan etkileniyor musunuz?’’ sorusuna, ’’Biz daha çok soruşturmayı, bundan sonrasının ne olacağını düşündüğümüz için ölülerle çok psikolojik bağ kurmayız. Mesela bir kaza olduğunu düşünürsek, hep şüpheliye ne yapacağımızı düşünürüz. Hep kafamız ordadır. Yani suçlu mudur, değil midir. Gözaltına alma, tutuklamaya sevk etme gibi yetkilerimiz olduğu için olayın sonrasını düşünürüz. Bu nedenle , ölüm mahallinden yada otopsi durumlarından etkilenmeyiz. Tabii etkilenecek olanlar, hassas olanlar varsa en azından savcılığı seçmesinler. Bunlar için hakimlik daha iyi olabilir. Çok daha az ölülerle muhatap olursunuz. Hakim ve savcılık mesleği, çok büyük, sorumluluk gerektiren meslektir. Manevi sorumluluğu çok daha ağırdır. Girdiğiniz zaman zaten oraya girmek için belli bir zaman harcamışsınızdır’’ ifadelerini kullandı. ’’Devletten büyük bir güç mü var’’ Savcı Ulaşan, ’’Arkası kuvvetli suçlu ya da şüphelilerle karşı karşıya kaldınız mı?’’ şeklindeki soruya ise, ’’Türkiye’de devlet var. Bartın’da devlet var. Devletten başka büyük bir güç mü var? Bizler de bu devletin savcılarıyız’’ ifadelerini kullandı. ’’Mafya ile karşılaşmadım’’ Bir başka öğrencinin, ’’Mafya babaları ile karşılaştınız mı, korktunuz mu?’’ sorusuna Ulaşan, ’’Mafya ile karşılaşmadım ama bize fark etmez. Bu mesleği seçerken her şeyi göze almıştık’’ dedi. ’’Yanlış kararın bir cezası vardır’’ Fatih Ulaşan, yanlış kararlarda sorumluluk kimin üzerinde olduğu yönündeki soruya ise, ’’Genelde sorumluluk hakimin üzerindedir. Ama sorumluluk kısmen, benim yani biz savcıların da üzerindedir. Kararı veren hakimdir. Hepimizin üzerinde belli bir sorumluk vardır. Karar verenler, iddia makamları. Ama birden çok itiraz ve temyiz makamları da vardır. Bunlar kullanılır. Yanlış kararın bir cezası vardır. Her meslekte olduğu gibi, hatanın derecesine bakılır. Nasıl bir hata yaptın, hangi şartlarda yaptın. Bunlara bakılır’’ şeklinde konuştu. Ulaşan, ’’Savcılık dışında ise hangi mesleği seçerdin’’ yönündeki soru üzerine ise, ’’Savcı olmasam ya Hukuk Fakültesi’nde akademisyen olmak isterdim ya da Dışişlerinde görev yapmak isterdim. Dışişleri bana daha yakındı’’ dedi. Seminerin ardından Okul Müdürü Hulusi Dökmeci ve öğrenciler, savcı Fatih Ulaşan’a teşekkür etti.
Bilecik için meteorolojik uyarı
25 Aralık 2025 Perşembe - 12:09 Bilecik için meteorolojik uyarı Bilecik Valiliği, son meteorolojik değerlendirmelere göre il genelinde hava sıcaklıklarının hissedilir derecede düşeceğini belirterek vatandaşları uyardı. Bilecik Valiliği tarafından yapılan açıklamada, halen mevsim normalleri civarında ve yer yer üzerinde seyreden hava sıcaklıklarının bölge genelinde 4 ila 10 derece azalmasının beklendiği bildirildi. Soğuk havanın önümüzdeki hafta boyunca etkisini sürdürmesinin tahmin edildiği belirtildi. Açıklamada, özellikle gece ve sabah saatlerinde sıcaklıkların düşmesiyle birlikte buzlanma ve don olaylarının görülebileceği, buna bağlı olarak kara, hava ve deniz ulaşımında aksamalar yaşanabileceği ifade edildi. Tarımsal faaliyetlerin devam ettiği bölgelerde ise soğuk hava ve don olaylarının zirai don riskini artırarak ürün kayıplarına yol açabileceği öngörüldü. Valilik açıklamasında, 26 Aralık 2025 Cuma gününden itibaren Bilecik’in soğuk ve yağışlı havanın etkisi altına girmesinin beklendiği, yağışların karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacağının tahmin edildiği kaydedildi. İl merkezinde 26 Aralık 2025 ile 2 Ocak 2026 tarihleri arasında en düşük hava sıcaklıklarının eksi 3 dereceye kadar düşmesinin beklendiği bildirildi. Meteorolojik uyarının 26 Aralık 2025 saat 10.00’da başlayacağı ve 2 Ocak 2026 saat 10.00’a kadar geçerli olacağı duyurulurken, vatandaşların dikkatli ve tedbirli olmaları istendi.
Aliağa ve Foça’da yanan orman alanları yeniden yeşile kavuşuyor
25 Aralık 2025 Perşembe - 12:04 Aliağa ve Foça’da yanan orman alanları yeniden yeşile kavuşuyor İzmir’in Aliağa ve Foça ilçelerinde geçtiğimiz haziran ayında meydana gelen orman yangınlarında yüzlerce hektar alan zarar gördü. Orman Genel Müdürlüğü tarafından yanan alanların yeniden yeşillendirilmesi amacıyla bölgede başlatılan çalışmalar aralıksız sürüyor. Haziran ayında Aliağa ve Foça’da meydana gelen ve geniş bir ormanlık alanı etkileyen yangın sonrası İzmir Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri sahada çalışmalarına devam ediyor. Bu kapsamda, 2026 yılı içerisinde yangından etkilenen alanlarda 1 milyon fidan ve 400 bin tohumun toprakla buluşturulması planlanıyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Aliağa Orman Şefi Mustafa Aydınlı, 25 Haziran 2025 tarihinde başlayarak Aliağa ilçesi Bozköy Mahallesi ile Foça ilçesi Ilıpınar Mahallesi’ni etkileyen orman yangınında toplam 893 hektar alanın zarar gördüğünü belirtti. Aydınlı, yangının ardından söndürme ve soğutma çalışmalarının tamamlanmasıyla birlikte hızlı bir şekilde hasar tespit çalışmalarına geçildiğini ifade ederek, "Yangından etkilenen ağaçların tespiti yapılarak kesim ve üretim faaliyetlerine başlandı. Büyük çoğunluğu tamamlanan bu çalışmaların ardından alanlar tamamen temizlendi. Temizlenen sahalarda arazi hazırlığı ve toprak işleme çalışmaları yapıldı ve halen devam etmektedir" dedi. Dikim çalışmalarına da değinen Aydınlı, "Aralık ayı sonu itibarıyla bu yıla ait dikim programımız tamamlanacak. 2026 yılı içerisinde ise çalışmalar tamamen bitirilerek yangında siyaha dönen orman alanlarımız yeniden yeşile dönüştürülecek" ifadelerini kullandı. Yürütülen çalışmalarla birlikte, yangından zarar gören alanların ekosistemine yeniden kazandırılması ve doğal yaşamın canlandırılması hedefleniyor.
Filistin davasının sembol isimleri ‘Sumud’ kahramanları gençler ile buluştu
25 Aralık 2025 Perşembe - 12:05 Filistin davasının sembol isimleri ‘Sumud’ kahramanları gençler ile buluştu Muğla Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne bağlı Şems-i Ana Kız Öğrenci Yurdu, Filistin’in direniş ruhunu ve insanlık vicdanını buluşturan anlamlı bir programa ev sahipliği yaptı. Filistin davasının sembol isimleri arasında yer alan ‘Sumud Kahramanları’ Ayçin Kantoğlu ve Ayşegül Mungan, yurtta kalan kız öğrencilerle bir araya geldi. Muğla Valiliği himayelerinde yurtlarda kalan çok sayıda öğrencinin katılımıyla gerçekleşen programda, Filistin halkının yıllardır sürdürdüğü onurlu direnişin temel kavramlarından biri olan ‘Sumud’ ele alındı. Kantoğlu ve Mungan, Filistin topraklarında tanıklık ettikleri insanlık mücadelesini, yaşanmış hikâyeler ve birebir deneyimlerle gençlerle paylaştı. Konuşmalarda, Sumud’un yalnızca zorluklara karşı direnmek değil; adalet, vicdan ve insanlık onurunu her şartta ayakta tutmak olduğu vurgulandı. Filistin’de yaşanan acılara rağmen umut ve metanetin nasıl korunduğu, gençlerin dikkatle dinlediği başlıklar arasında yer aldı. Programın soru-cevap bölümünde öğrenciler, Filistin davasına dair merak ettiklerini doğrudan sorma fırsatı buldu. Samimi bir ortamda gerçekleşen buluşma, gençlerde Filistin bilinci ve küresel vicdan farkındalığını güçlendirdi. Etkinlik sonunda Ayçin Kantoğlu ve Ayşegül Mungan, öğrencilerin yoğun ilgisi ve alkışlarıyla uğurlandı. Bu anlamlı buluşma, Şems-i Ana Kız Öğrenci Yurdu’nda kalan gençlerin hafızalarında Filistin’e dair direnişin, kardeşliğin ve umudun güçlü bir yansıması olarak yer aldı.