Yerel Haberler
YEREL HABERLER
23 Aralık 2025 Salı - 11:13 Muğla’da 103 denetçiyle "Güvenli gıda" operasyonu Yaklaşan yeni yıl öncesinde, vatandaşların sağlıklı ve huzurlu bir şekilde alışveriş yapabilmesi amacıyla Muğla genelinde gıda denetimleri en üst seviyeye çıkarıldı. Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü koordinesinde yürütülen saha çalışmalarıyla, gıda güvenliği mercek altına alındı. Denetimler, tarladan sofraya gıda zincirinin her aşamasını kapsıyor. Ekipler; üretim tesislerinden satış noktalarına, restoran ve otel gibi toplu tüketim alanlarından market raflarına kadar geniş bir yelpazede kontrollerini sürdürüyor. Denetimlerde özellikle; Ürünlerin son kullanma tarihleri, Hijyen şartları, Muhafaza şartları, İçeceklerin bandrol ve fatura kontrolleri titizlikle inceleniyor. Muğla genelinde görev yapan 103 uzman denetçi, ilçe ilçe gezerek hiçbir noktanın denetimsiz kalmamasını sağlıyor. Vatandaşların sağlığını tehdit edebilecek her türlü olumsuzluğa anında müdahale eden ekipler, mevzuata aykırı hareket eden işletmelere yönelik yasal prosedürleri işletiyor. Yetkililer tarafından yapılan açıklamada, denetimlerin sadece yılbaşı öncesiyle sınırlı kalmayacağı vurgulanarak şu ifadelere yer verildi: "Vatandaşlarımızın güvenilir gıdaya ulaşması temel hedefimizdir. 103 kişilik ekibimizle sahadayız; üretimden tüketime kadar her aşamada aralıksız denetim yapmaya devam edeceğiz. Halkımızın sağlığıyla oynanmasına asla müsaade edilmeyecektir" Vatandaşların alışveriş sırasında karşılaştıkları şüpheli durumları veya hijyen eksikliklerini "Alo 174 Gıda Hattı" üzerinden yetkililere bildirmeleri istenirken, denetimlerin yılbaşı gecesine kadar artarak süreceği kaydedildi.
Avrupa tescilli lezzet askıda alıcısını bekliyor
30 Eylül 2025 Salı - 09:48 Avrupa tescilli lezzet askıda alıcısını bekliyor Manisa’nın Kırkağaç ilçesinde yetişen ve hem Türkiye’de hem de Avrupa’da coğrafi tescil alan ünlü Kırkağaç kavunu, klimalı ve ozon makineli depolarda askıya alınarak kış aylarında da sofralara ulaştırılıyor. Kırkağaç ilçesinde yetişen deseni, kokusu, tadı ve dayanıklılığı ile ünlenerek coğrafi işaret alan ve 15 Ağustos itibariyle hasat edilen Kırkağaç kavunu kış aylarında satışa sunulmak için klimalı, ozon makineli depolarda askılara asılmaya başlandı. Tescilli lezzet artık alıcılarını bekliyor. Kırkağaç Ziraat Odası Başkanı Emin Özarı, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, kavunun ilçe ekonomisi için önemine dikkat çekerek, "Hasadımızın bizlere vermiş olduğu bereketin mutluluğunu yaşıyoruz. Kavun bizim Kırkağaç için her şey demek. Kızlarımızın çeyizi, erkek evlatlarımızın eğitim masrafları, evlerimizin geçim kaynağı kavun bizim için olamazsa olmaz. Kavunlarımızı mayıs ayında ekiyoruz. Yaklaşık 100 gün gibi bir emekle kavun depolarımıza asılır hale geliyor. Bu deponun üzerinde bir yalıtım var, bu özel sandviç panelden yapılmış bir tavan ve üzerine köpük püskürtülmüş içerideki iklimlendirmeyi sabit derecede tutmak için. Arkamızda da içeriye ozon havası vermesi için ayrıca cihazlar var. Bu cihazların her biri 50-60 bin TL’dir. Yine klimalarımız var. Buradaki iklimlendirmeyi sağlıyor. Yukarıdaki siyah boru da içeride biriken kirli ve asitli havanın dışarıya atılmasını sağlıyor. Tabii bunlar çiftçilerimize ek bir maliyet getiriyor. Böylelikle zaten dayanıklılığıyla ün yapmış Kırkağaç kavunumuz mart ayına kadar sağlıklı bir şekilde az fire vererek o soğuk kış aylarında yazın o güzel meyvesini sofralarınıza gönderiyoruz. Kırkağaç’ın kendine has bir kavunu vardı Altınbaş benekli kavun diye. Artık beyaz, sarı ve yeşil dilimli kavunlarımızı da üretiyoruz. Dededen 3. kuşak üretici olan Apti Kayacık, 300 ton civarındaki deposunda alıcısını bekliyor. Bu kavunları Osman Topuz isimli bir Kırkağaçlı üreticimiz var onun tarafından ilk olarak sadece bir kavundan üretildi. Şimdi Kırkağaç’ta binlerce dekar kavun depolarımızda asılıyor. Muhteşem bir kavun. Dayanıklılığı daha fazla. Bu yıl yaklaşık 30 bin ton rekoltemiz var. Bubub 20 bin tonu yaz aylarında satılıyor. Geri kalan kısmı da işte bu iklimlendirme özelliklerine sahip, özel havalandırma ve ozon pompası sistemlerine sahip klimalarımızda saklanıp kış aylarında vatandaşlarımızın tüketimine sunuluyor. Kavunumuz coğrafi tescilli bir ürün. Bu yıl bir sürprizimiz daha oldu. Artık AB’den de coğrafi tescil aldık. Türkiye’de 38. işaret olan tarım ürünü oldu. Manisa ilinde de ilk coğrafi tescil alan ürün bizim Kırkağaç kavunumuza nasip oldu. Bunun için de ayrıca mutluyuz. Bu vesileyle bütün üreticilerimize hayırlı, bereketli kazançlar almalarını diliyorum" dedi. "Mart ayına kadar dayanıyor" Yaklaşık 40 yıldır çiftçilik yaptığını belirten üretici Apti Kayacık ise, kavunların dayanıklılığına dikkat çekerek şöyle konuştu: "Çocukluğumdan beri kavunculukla uğraşıyorum. Tabii o zamanlar Kırkağaç cinsi kavun ekiyordum. Daha sonra siyah kavuna, 4-5 yıldır da beyaz kavunumuza döndük. Tarladan getirdiğimiz kavunlarımızı depolarımıza asıyoruz. İstanbul’dan ve İzmir’den gelen halci arkadaşlarımızla pazarlık yapıp veriyoruz. Onlar da aralık ayından mart ayına kadar dayanabilen kavunlarımızı bu aylarda kamyonlara sarıp müşterilerine götürüyorlar. Kırkağaç kavununun en büyük özelliği dayanabilir olma özelliğidir. Aynı bu çeşidimizi tohumunu Türkiye’nin her yerinde denediler ama hemen bozuldu, dayanmadı. Kırkağaç’ın toprağından mı ikliminden midir nedir sadece bu topraklarda mart ayına kadar dayanıyor."
Porsuk Çayı’ndaki kirlilik köylüleri mağdur ediyor
30 Eylül 2025 Salı - 09:50 Porsuk Çayı’ndaki kirlilik köylüleri mağdur ediyor Kütahya merkeze bağlı Ahmetoğlu köyü Beşdeğirmenler Mahallesi sakinleri, Porsuk Çayı’na fabrikalardan bırakıldığı öne sürülen atıklar nedeniyle büyük mağduriyet yaşadıklarını belirtti. Mahalle Muhtarı Harun Güngör, 18 haneden oluşan mahallede hayvancılık ve tarımın Porsuk Çayı suyuna bağlı olduğunu söyleyerek, "Fabrikalardan özellikle gece, sabah ve akşam saatlerinde atık bırakılıyor. Boya ve kimyasal kokusu çok ağır. Devletimizin bu duruma müdahale etmesini istiyoruz" dedi. Mahalle sakinlerinden Alaattin Arayan, bölgenin tarımsal potansiyeline dikkat çekerek, "Patates, balkabağı, domates, biber gibi ürünlerin yoğun yetiştirildiği bir bölgedeyiz. Ancak Porsuk Çayı simsiyah akıyor, kimyasal kokusu var. Bu suyla hem tarlalarımızı suluyoruz hem de hayvanlarımızı suluyoruz. İnsanlar bu kimyasalı soluyor, hastalık riski var" ifadelerini kullandı. Bir diğer mahalle sakini Beyti Yılmaz ise "Gece olduğunda koku daha da artıyor. Mecburen bu suyu kullanıyoruz, çok mağduruz" diye konuştu. Fatih Bulut da suyun renginin siyaha döndüğünü ve tarımsal üretimde zor durumda kaldıklarını dile getirerek, "Hayvanlarımızı ve mahsullerimizi buradan suluyoruz. Yetkililerden acilen çözüm bekliyoruz" dedi. Köylüler, fabrikalardan bırakıldığı iddia edilen kimyasal atıkların önlenmesini ve sorumluların cezai yaptırımlarla karşılaşmasını talep ediyor.
ASKON Şube Başkanı Turan; "Kantar denetimi, küçük işletmelerimizi mağdur edebilir"
30 Eylül 2025 Salı - 09:46 ASKON Şube Başkanı Turan; "Kantar denetimi, küçük işletmelerimizi mağdur edebilir" Anadolu Aslanları İş Adamları (ASKON) Erzurum Şube Başkanı Yavuz Selim Turan, 2022 yılında iptal edilen ’Kantar Denetimi’ uygulamasının, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün aldığı karar doğrultusunda, 1 Kasım 2025 tarihinden itibaren yeniden uygulamaya geçirilmesi ile azami yük ağırlığı 3 bin 500 kilogramın altında olan araçların sürücülerine ciddi külfet getireceğini açıkladı. ’’Kasım’da başlayacak uygulama ciddi mağduriyetler yaşatabilir’’ Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın bu uygulamadaki amacının, aşırı yük taşımanın önüne geçmek olduğunu ifade eden ASKON Erzurum Şube Başkanı Yavuz Selim Turan, bu uygulamaların rastgele denetimlere tabi tutulmasının küçük esnafa ciddi külfet getireceğini, 12 Nisan 2022 tarihinde aldığı kararla kamyonet sınıfı araçların kantar denetimine girme zorunluluğunu kaldırmış, iptal edilen uygulamanın ise 1 Kasım 2025’ten itibaren tekrar yürürlüğe girecek kantar denetimleri ile hafif ticari araç sahipleri ve esnaf taşımacılığı yapan işletmeler için ciddi risk oluşturacağını kaydeden Başkanı Turan: ’’1 Kasım 2025’ten itibaren, 3 ton 500 kg ve altındaki kamyonet, kapalı kasa kamyonet ve pikaplar, Karayolları Denetim İstasyonlarında kantar denetimlerine tabi olacak. Bakanlığın buradaki uygulamadaki tek amacı, aşırı yük taşımanın önüne geçmek, trafik güvenliğini artırmak ve denetim süreçlerini daha verimli hâle getirmek. Ancak, küçük nakliye ve esnaf taşımacılığı yapan işletmelerin bu uygulama nedeniyle ciddi mağduriyet yaşanacağından endişemizi ifade etmek istiyoruz.’’ dedi. ’’Kantar kuyrukları lojistik operasyonları aksatabilir’’ Ek maliyetlerin günlük kazanç kaybına da neden olacağını ifade eden ASKON Başkanı Turan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle 300-500 kg altındaki hafif ticari araçlar, uygulamanın doğrudan hedefi olmasa da ek yük ve bekleme süreleri nedeniyle ciddi mali kayıplar yaşayabilir. Bu durum, küçük işletmelerin sürdürülebilirliğini tehdit ediyor. Sektörel ve operasyon risklerine, ek maliyetler, denetim istasyonlarında oluşacak bekleme süreleri, günlük kazanç kaybına ve yakıt maliyetlerinde artışa yol açabilir. Zaman kaybına bağlı olarak özellikle yoğun güzergâh ve şehirlerde, kantar kuyrukları lojistik operasyonları aksatmakla birlikte, alt yapı yetersizliği bazı bölgelerde denetim istasyonlarının kapasitesi sınırlı, bu da trafik sıkışıklığı ve operasyon el aksaklık riskini artıracak.’’ ’’Sürücülerimize, çözüm odaklı eğitim verilmeli’’ Etkin çözüm önerileri ile mağduriyetlerin giderileceğinin altını çizen ASKON Başkanı Turan, Bakanlığın bu uygulamasının sektör açısından etkilerini azaltmak için belirli pilot bölgelerde kantar uygulamalarının test edilmesi gerektiğine işaret ederek şu önerilerde bulundu: ’’Belirli bölgelerde kantar uygulamasının test edilmesi, sorunlu noktaların tespit edilmesi, muaf ve erteleme 500-700 kg altındaki hafif ticari araçlar veya kapalı kasa kamyonet, van ve minivan araçlar için yeniden muafiyet veya uygulamanın ertelenmesi, mobil kantar sistemleri çerçevesinde araçların istasyona gitmeden tartılabilmesi ile operasyon el verimlilik artırılabilir. Çözüm odaklı bilgilendirme ve eğitim ile sürücülerimize yönelik programlarla, aşırı yük ve kantar prosedürleri konusunda farkındalık artırılabilir. Uygulamanın amacı önemli ve gerekli; ancak sektörün hazırlıklı olmadan yaşanabilecek sıkıntılarla karşılaşması, ciddi mağduriyetlere yol açabilir. Bu nedenle çözüm odaklı adımların bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor."
İzmirlilerden dünya rekoru için kıyı temizliği
30 Eylül 2025 Salı - 09:47 İzmirlilerden dünya rekoru için kıyı temizliği Yaizu Chuo Lisesi’nin Japonya ve dünya genelinde yürüttüğü plaj temizliği hareketini genişletmek amacıyla başlattığı Guinness Dünya Rekoru hedefine İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Ekonomi Üniversitesi’nden destek geldi. Doğaseverler "Bir saat içinde plaj temizliği için çevrimiçi olarak kayıt yaptıran en çok kişi" kategorisinde Guinness Dünya Rekorları listesine dahil olmaya çağrıldı. Plaj temizliği yoğun katılımla İnciraltı Kent Ormanı’nda gerçekleşti. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Japonya’daki Yaizu Chuo Lisesi’nin plaj temizliği seferberliğini genişletmek ve lise öğrencilerinin deniz çöpü sorununu çözmede öncülük ettiği bir trend oluşturmak için dünya rekoru kırmayı hedeflediği harekete ortak oldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Engelli Çalışmaları Şube Müdürlüğü ve İzmir Ekonomi Üniversitesi EKOTAM Tasarım Araştırma ve Uygulama Merkezi, anlamlı hedefe destek vermek amacıyla İnciraltı Kent Ormanı’nda düzenlenen sahil kıyı temizliği organizasyonuna dernekleri, okulları ve öğrencileri dahil etti. "Bir saat içinde plaj temizliği için çevrimiçi olarak kayıt yaptıran en çok kişi" kategorisinde rekor kırmak için temizliğe çıkan İzmirlilere Japonya’dan yapılan online bağlantı ile destek verildi. Katılımcılar Büyükşehir Belediyesi tarafından dağıtılan maske, eldiven, çöp torbası ve su ile hijyen mesaisine başlarken Türkiye ve Japonya bayraklarını temsilen kırmızı ve beyaz kıyafetler tercih edildi. "Rekor kırmak için kıyı temizliğindeyiz" İzmir Büyükşehir Belediyesi çatısı altındaki Engelli Çalışmaları Şube Müdürlüğü’nde görev yapan ve harekete dair konuşan Ebru İlbeyce Alkan, "Bugün İzmir Ekonomi Üniversitesi ile Japonya’yla beraber Guinness Dünya Rekorlarına girmek üzere kıyı temizliğindeyiz. Engelli Çalışmaları Şube Müdürlüğü olarak bizler derneklerle ve okullarla iş birliği halinde bugün buradayız" dedi. "Burada bu insanları görmekten çok mutluyum" İEÜ Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Endüstriyel Tasarım Bölüm Başkanı ve EKOTAM Tasarım Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Can Özcan ise Japonya ve Türkiye arasındaki ilişkilere değinirken, "Uzun yıllardır sürdürdüğümüz profesyonel etkinliklerimiz var. 10 yılı aşkın süredir bizim öğrencilerimiz oraya gidiyor, onların öğrencileri buraya geliyor. Faydalı ve anlamlı projelerde bir araya geliyoruz. Bu sefer de çok değerli bir etkinliğe Türkiye’den tek ev sahibi olduk. Kıyı temizliğine dikkat çekmek ve dünya ölçeğinde bir harekete ortak olabilmek istiyoruz. Şu an Japonya’dan bizi izliyorlar. Japonya’dan sonra en geniş katılımlı kıyı etkinliğini gerçekleştiriyoruz. Bu bir duyarlılık, bu bir harekete geçme çağrısı. Burada bu insanları görmekten çok mutluyum" ifadelerini kullandı. "Oradaki temizlik kültürünü gördüm" İEÜ öğrencisi Konuralp Yücesoy ise, "Benim için çok anlamlı bir etkinlik. Geçen sene Japonya’da eğitim aldım. Oradaki temizlik kültürünü ve sorumluluk bilincini gördüm. Bunun kesinlikle bizim ülkemizde de uygulanabilir ve tanıtılır hale getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Benim için kıymetli bir gün. Temizlik önemli bir şey, hem toplumumuz hem bireyler adına. Hep temiz kalalım" dedi. Öğrencileriyle birlikte etkinliğe katılan Narlıdere İhsan Çelikten Ortaokulu Müdürü Nazan Tunay, "İzmir Ekonomi Üniversitesi ile İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla böyle bir etkinlikte olmaktan çok mutluyuz. Öğrencilerimizle koşa koşa geldik. Rekora ve çevre temizliğine katkıda bulunmak istedik. Öğrenciler keyifli. Biz okulumuzda da böyle etkinlikler yapıyoruz. Temiz olmayan sınıfta ders yapmıyorlar" diye konuştu. Narlıdere Mehmet Seyfi Eraltay Anadolu Lisesi Müdürü Mustafa Koyuncu, "Öğrencilerimizle böyle bir etkinlikte olmaktan gurur duyuyoruz. Okulumuz çok köklü bir okuldur, önemli projelere imza atmıştır. Biz de bu geleneği sürdürmeye çalışıyoruz. Öğrencilerimiz yine benzer projelerde yer alacaktır" dedi. Öğrenci Ayşe Ekin Yiğit, "Bu etkinlik kesinlikle çok verimli. Daha sık yapılması çok önemli" ifadelerini kullanırken, Asya Çallı ise, "Bu projede yer almaktan gurur duyuyorum" diye konuştu. Temizlik hareketinde yer alan Alptuğ Atay da "En çok sigara izmariti topladık. Sağlığımıza çok zararlılar. Etkinliğe katılmak güzel bir duygu. Çevremizi kirletmeyelim, saygılı olalım. Teşekkürler" ifadelerini kullandı. Japonya’dan canlı bağlantı Etkinlik sırasında Japonya’daki temsilciler İzmir’deki katılımcılarla görüntülü bağlantı kurdu. Yaizu Chuo Koleji’nden Yuichi Yaoi, Kurebayashi Kota ve Hirotaka Takashiho ile Shizuoka Sanat ve Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasuko Takayama, iş birliğinden memnuniyet duyduklarını ifade ederek, "Etkinliğin tüm dünyaya yayılmasını ve çevre sorunlarına ilişkin farkındalığın bu etkinlikle birlikte daha da artmasını umuyoruz. Bu hedefe sağladığı büyük katkı için Türkiye’ye çok teşekkür ediyoruz" diye konuştu.
İzmirlilerden dünya rekoru için kıyı temizliği
30 Eylül 2025 Salı - 09:42 İzmirlilerden dünya rekoru için kıyı temizliği Yaizu Chuo Lisesi’nin Japonya ve dünya genelinde yürüttüğü plaj temizliği hareketini genişletmek amacıyla başlattığı Guinness Dünya Rekoru hedefine İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Ekonomi Üniversitesi’nden destek geldi. Doğaseverler "Bir saat içinde plaj temizliği için çevrimiçi olarak kayıt yaptıran en çok kişi" kategorisinde Guinness Dünya Rekorları listesine dahil olmaya çağrıldı. Plaj temizliği yoğun katılımla İnciraltı Kent Ormanı’nda gerçekleşti. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Japonya’daki Yaizu Chuo Lisesi’nin plaj temizliği seferberliğini genişletmek ve lise öğrencilerinin deniz çöpü sorununu çözmede öncülük ettiği bir trend yaratmak için dünya rekoru kırmayı hedeflediği harekete ortak oldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Engelli Çalışmaları Şube Müdürlüğü ve İzmir Ekonomi Üniversitesi EKOTAM Tasarım Araştırma ve Uygulama Merkezi, anlamlı hedefe destek vermek amacıyla İnciraltı Kent Ormanı’nda düzenlenen sahil kıyı temizliği organizasyonuna dernekleri, okulları ve öğrencileri dahil etti. "Bir saat içinde plaj temizliği için çevrimiçi olarak kayıt yaptıran en çok kişi" kategorisinde rekor kırmak için temizliğe çıkan İzmirlilere Japonya’dan yapılan online bağlantı ile destek verildi. Katılımcılar Büyükşehir Belediyesi tarafından dağıtılan maske, eldiven, çöp torbası ve su ile hijyen mesaisine başlarken Türkiye ve Japonya bayraklarını temsilen kırmızı ve beyaz kıyafetler tercih edildi. "Rekor kırmak için kıyı temizliğindeyiz" İzmir Büyükşehir Belediyesi çatısı altındaki Engelli Çalışmaları Şube Müdürlüğü’nde görev yapan ve harekete dair konuşan Ebru İlbeyce Alkan, "Bugün İzmir Ekonomi Üniversitesi ile Japonya’yla beraber Guinness Dünya Rekorlarına girmek üzere kıyı temizliğindeyiz. Engelli Çalışmaları Şube Müdürlüğü olarak bizler derneklerle ve okullarla iş birliği halinde bugün buradayız" dedi. "Burada bu insanları görmekten çok mutluyum" İEÜ Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Endüstriyel Tasarım Bölüm Başkanı ve EKOTAM Tasarım Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Can Özcan ise Japonya ve Türkiye arasındaki ilişkilere değinirken, "Uzun yıllardır sürdürdüğümüz profesyonel etkinliklerimiz var. 10 yılı aşkın süredir bizim öğrencilerimiz oraya gidiyor, onların öğrencileri buraya geliyor. Faydalı ve anlamlı projelerde bir araya geliyoruz. Bu sefer de çok değerli bir etkinliğe Türkiye’den tek ev sahibi olduk. Kıyı temizliğine dikkat çekmek ve dünya ölçeğinde bir harekete ortak olabilmek istiyoruz. Şu an Japonya’dan bizi izliyorlar. Japonya’dan sonra en geniş katılımlı kıyı etkinliğini gerçekleştiriyoruz. Bu bir duyarlılık, bu bir harekete geçme çağrısı. Burada bu insanları görmekten çok mutluyum" ifadelerini kullandı. "Oradaki temizlik kültürünü gördüm" İEÜ öğrencisi Konuralp Yücesoy ise, "Benim için çok anlamlı bir etkinlik. Geçen sene Japonya’da eğitim aldım. Oradaki temizlik kültürünü ve sorumluluk bilincini gördüm. Bunun kesinlikle bizim ülkemizde de uygulanabilir ve tanıtılır hale getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Benim için kıymetli bir gün. Temizlik önemli bir şey, hem toplumumuz hem bireyler adına. Hep temiz kalalım" dedi. Öğrencileriyle birlikte etkinliğe katılan Narlıdere İhsan Çelikten Ortaokulu Müdürü Nazan Tunay, "İzmir Ekonomi Üniversitesi ile İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla böyle bir etkinlikte olmaktan çok mutluyuz. Öğrencilerimizle koşa koşa geldik. Rekora ve çevre temizliğine katkıda bulunmak istedik. Öğrenciler keyifli. Biz okulumuzda da böyle etkinlikler yapıyoruz. Temiz olmayan sınıfta ders yapmıyorlar" diye konuştu. Narlıdere Mehmet Seyfi Eraltay Anadolu Lisesi Müdürü Mustafa Koyuncu, "Öğrencilerimizle böyle bir etkinlikte olmaktan gurur duyuyoruz. Okulumuz çok köklü bir okuldur, önemli projelere imza atmıştır. Biz de bu geleneği sürdürmeye çalışıyoruz. Öğrencilerimiz yine benzer projelerde yer alacaktır" dedi. Öğrenci Ayşe Ekin Yiğit, "Bu etkinlik kesinlikle çok verimli. Daha sık yapılması çok önemli" ifadelerini kullanırken, Asya Çallı ise, "Bu projede yer almaktan gurur duyuyorum" diye konuştu. Temizlik hareketinde yer alan Alptuğ Atay da "En çok sigara izmariti topladık. Sağlığımıza çok zararlılar. Etkinliğe katılmak güzel bir duygu. Çevremizi kirletmeyelim, saygılı olalım. Teşekkürler" ifadelerini kullandı. Japonya’dan canlı bağlantı Etkinlik sırasında Japonya’daki temsilciler İzmir’deki katılımcılarla görüntülü bağlantı kurdu. Yaizu Chuo Koleji’nden Yuichi Yaoi, Kurebayashi Kota ve Hirotaka Takashiho ile Shizuoka Sanat ve Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasuko Takayama, iş birliğinden memnuniyet duyduklarını ifade ederek, "Etkinliğin tüm dünyaya yayılmasını ve çevre sorunlarına ilişkin farkındalığın bu etkinlikle birlikte daha da artmasını umuyoruz. Bu hedefe sağladığı büyük katkı için Türkiye’ye çok teşekkür ediyoruz" diye konuştu. (ÖA-Y)