Yerel Haberler
Yozgat
Yozgat Belediyesi’nin bakımını yaptırdığı konak hanımların eğitim noktası oldu 19 Aralık 2025 Cuma - 10:38:13 Yozgat Belediyesi’nin günlük hayata kazandırdığı konaklardan Mehmet Ağa Konağı, Halk Eğitim Merkezi’nden eğitmenlerin ders vermesiyle ve kadınların becerilerini arttırmasıyla ön plana çıkıyor. İstanbulluoğlu Mahallesinde bulunan ve Çocuk Sanat Merkezi olarak da bilinen tarihi Mehmet Ağa Konağı, 2018 yılından itibaren hizmet vermeyi sürdürüyor. Kapılarını yapay çiçek ve pastacılık eğitimleri için kadınlara açan konakta eğitim alan kursiyerler, yeteneklerini geliştirme imkanı buluyor. Lateks evanın akrilik boyalarla boyanmasıyla yapay çiçekler elde ediliyor. Hem dekoratif hem de hediye amaçlı kullanılan bu ürünler gerçeği aratmıyor. Pastacılık eğitimi alan hanımlar, mutfak bilgilerini ve yeteneklerini daha ileri seviyeye taşıma fırsatı buluyor. "Çok neşeliyiz, kursumuz çok güzel" Kursiyerlerden Nuran Topuz, 1 buçuk aydır kursta olduğunu söyledi. Kursa gelip gelmemekte tereddüt yaşasa da geldiği için çok memnun olduğunu belirten Topuz, "Burada güzel arkadaşlıklar edindik. Çok neşeliyiz, kursumuz çok güzel. Psikolojik olarak da çok iyi geldi. Konaktan da çok memnunuz" dedi. "Mağazalarda hediye aramaktansa kendi yaptığımız ürünleri hediye ediyoruz" Kursiyer Ayşe Demircan, Yozgat Belediyesi’nin konağı tahsis etmesinden dolayı memnuniyet duyduğunu ifade etti. Demircan, "Burası Yozgat için çok güzel bir değer. Çiçek kursundayım, pastacılık kursuna da devam edeceğim. Yeni arkadaşlıklar edindim. Gidip mağazalarda hediye aramaktansa burada kendi yaptığımız ürünleri hediye ediyoruz. Burası bizim için terapi gibi, çok mutluyuz" ifadelerini kullandı. "Yeni dönem kayıtlarımızı şimdiden doldurduk" Yozgat Belediyesi Sanat Koordinatörü Gülay Gümüş, kursların Halk Eğitim Merkezi işbirliğiyle gerçekleştirildiğini söyledi. Gümüş, "Kursiyerlerimizin 1 buçuk aylık katılımı ile gerçekleşen bazı ürünlerimizi tanıtmak istedik. Davetlerimiz olacak. Yapılan güzel işleri takdim etmek istiyoruz. Hanımlar, var olan yeteneklerinin üzerine biraz daha koymuş oldular. 15 kursiyerimiz pastacılık kursunda. Aşağı yukarı 15 kişi de yapay çiçek kursumuza geliyor. Yeni dönem kayıtlarımızı şimdiden doldurduk bile" diyerek kursa olan yoğun talepten söz etti. "Daha güzel çalışmalar yapmak için gayret içinde olacağız" Kursiyerlerin davetine katılan Yozgat Belediye Başkanı Kazım Arslan, kursiyerleri tebrik etti. Başkan Arslan sözlerini şöyle sürdürdü: "Yozgat’taki tarihi evleri, konakları mümkün olduğu kadar koruyup geleceğe taşımak istiyoruz. Bunları restore ederken, yeniden yaparken bir taraftan da içinde normal hayatın devam etmesi gerekiyor. Bu konağımızı da yaklaşık 7-8 yıl önce restore ettiğimiz bir konak. Burada bu bölgedeki hanım kardeşlerimize yönelik olarak değişik kurslar faaliyet gösteriyor. İlk etapta pastacılık ve yapma çiçek kursu açıldı. İkisinde de çok güzel ve başarılı işler yapılıyor. Kursiyerler hem mekandan hem de hocalarından memnun. Öyle gözüküyor ki bunların sayısını arttırmamız gerekiyor. Halk Eğitim Merkezi’mize, hocalarımıza teşekkür ediyorum. İnşallah daha güzellerini yapmak için gayret içerisinde olacağız."
18 Aralık 2025 Perşembe - 10:02 Yozgat’ta ilginç geri dönüşüm hikayesi, tabuttan ana kucağı yaptı Kullanılmış tabutlardan kanatlı hayvanlar için ana kucağı yaptı. İstanbul’dan 10 yıl önce memleketi Yozgat’ın Şefaatli ilçesine dönen Hasan Şahan, kanatlı hayvan yetiştiriciliğinde uyguladığı farklı yöntemle dikkat çekiyor. Uzun yıllar İstanbul’da yaşayan Hasan Şahan, memleketine döndükten sonra tavuk, kaz ve ördek yetiştiriciliğine başladı. Üretimde maliyetleri düşürmek için geri dönüşüme yönelen Şahan, atıl durumdaki tabutu civcivler için ‘ana kucağı’na dönüştürdü. Geliştirdiği bu sistem sayesinde düşük maliyetle civciv üretimi yapan Şahan, küçük üreticilere de önemli bir alternatif sundu. Basit malzemelerle kurulan sistemin, civcivlerin hayatta kalması açısından büyük önem taşıdığını belirten Şahan, özellikle ısı dengesinin korunmasının hayvanların gelişimi için hayati olduğunu ifade etti. Yüksek maliyetli ekipmanlar yerine geri dönüşümle oluşturulan bu yöntemle üretimin daha sürdürülebilir hale geldiğini dile getirdi. Hasan Şahan konuşmasında şunları söyledi: "Geri dönüşüm gibi düşünün. Bakın efendim bu bir tabut, atıl. Yurt dışından veya Türkiye’nin belli bir bölgesinden cenazemiz gelmiş. Bu atıl vaziyette geçmiş. Biz bunu alıp içerisine iki tane ısıtıcı ampul, bir tane de termostat takarak ana kucağı yaptık. . 1-1 buçuk aylık oluncaya kadar kaz yavrusu, ördek yavrusu ve tavuk civcivi büyütebiliyoruz. Çok basit bir sistemi var. En ucuz sistem bu. İki tane ısıtıcı ampul, bir tane 30 derece ile 100 derece arasında termostat. Bunu elektriğe takıyorsun biri ısıtıcı, biri normal aydınlatma lambası. 30 dereceyi bulduğu anda otomatikman atıyor. Hayvanların ısısı çok önemli. Yani 30 derecenin altına düşürdüğü zaman hipotermiye giriyor, ölüyor. Onu yaşatmamak için hayvana bu şekilde bir sistem kurduk. Yani 20 bin, 30 bin liraya ana kucağı almaktansa bunu kendiniz yapabilirsiniz. Çok uygun bir fiyata, iki tane ampul, 5 metre kablo, bir de termostat. Hepsi bu."
Yozgat’ta imece geleneği ile kış hazırlığı devam ediyor
12 Ekim 2025 Pazar - 11:05 Yozgat’ta imece geleneği ile kış hazırlığı devam ediyor Yozgat’ta kadınlar, bir yardımlaşma geleneği olan imece ile başlattıkları kış hazırlıklarının sonuna geldi. Salça, marmelat, sirke, çanak peyniri gibi kışın tüketilecek yiyeceklerini hazır hale getiren kadınlar, son olarak ekmek ihtiyaçlarını karşılamak için yufka ekmek yapımına başladı. Anadolu kırsalında yaşayanların vazgeçilmezi olan yufka ekmeği, Yozgat’ın yöresel lezzetlerinden madımak, bulgur pilavıyla birlikte tüketiliyor. Yozgat’ta her yıl olduğu gibi bu yıl da kırsal bölgelerde kış hazırlıkları geçtiğimiz ay içerisinde başlandı. Salatalık, kelek, lahana, patlıcan, yeşil domates gibi sebzelerle turşu kuran kadınlar, yöresel peyniri çanaklara bastı, domates ve kırmızıbiberden salça kaynatmayı da ihmal etmedi. Kış hazırlıklarının sonuna gelen kadınlar, mahalle aralarında, köylerde bulunan ‘tandır’ adı verilen yapılarda kışlık yufka ekmek yapına başladı. Sabahın erken saatlerinde başlayan ekmek yapımı, bazen gece geç saatlere kadar sürüyor. Kadınlar, kış boyunca tüketecekleri ekmeği hazırlamak için tandır başında yoğun bir emek harcıyor. Tandırda yapılan yufka ekmek, şehir merkezlerinde ise apartmanların bodrum veya çatı katlarında hazırlanıyor. Hem aile bütçesine katkı sağlayan hem de geleneksel tatların yaşatılmasına vesile olan yufka yapımı, kadınların dayanışma ve birlik ruhunu da yansıtıyor. Yozgat’ın Fatih Mahallesi’nde imece geleneği ile hem kendi hem de çocuklarının ihtiyaçlarına yönelik yufka açan kadınlardan Hamide Çelik, tandırda yapılan yufka ekmeğin daha lezzetli olduğunu belirterek, yufka ekmeğin yöresel lezzetlerle tüketilmesinin çok lezzetli olduğuna vurgu yaptı. Hamide Çelik, "Komşularımızla birbirimize katkıda bulunuyoruz. Birbirimizi anlıyoruz, anlaşıyoruz. Hepimiz komşuyuz. O yüzden birbirimizi kırmadan, dökmeden güzelce geliyoruz, yoğuruyoruz hep beraber birlik oluyoruz. Ondan sonra oturuyoruz arkadaşın ikisi de pişiriyor. Bizim ikimiz de yaşlı olduğumuz için bizi idare ediyorlar. Allah razı olsun arkadaşlarımızdan da. Yufka ekmek pekmez ile lezzetli olur. Üstüne yoğurdu koyacaksın, üstüne pekmezi dökeceksin. Onun sonra yiyeceksin. Onun özelliği o. Bulgur pilavıyla, turşuyla çok lezzetli oluyor. Omaç, gevretme, bunlarla çok lezzetli" dedi, arkasından da bir türkü söylemeyi de ihmal etmedi.
Yozgat’ta 27 ilden 580 sporcunun yarışacağı şampiyona başladı
11 Ekim 2025 Cumartesi - 16:51 Yozgat’ta 27 ilden 580 sporcunun yarışacağı şampiyona başladı Hindistan’da düzenlenecek Kuşak Güreşi Dünya Şampiyonası’na katılabilmek için sporcular Yozgat’taki müsabakalarda ter döktü. Şampiyonanın açılış programı, 11 Ekim Cumartesi günü saat 14.00’te gerçekleştirildi. 18-20 Kasım 2025 tarihlerinde Hindistan’da düzenlenecek olan Kuşak Güreşi Dünya Şampiyonası’nda Türkiye’yi temsil edecek milli sporcuların belirleneceği Büyük Kadınlar ve Büyük Erkekler Türkiye Şampiyonası Rıza Kayaalp Spor Salonu’nda başladı. 27 ilden 580 sporcunun minderde ter dökeceği organizasyonda müsabakalar yarın da devam edecek. Hopur: "Çok zevkli ve çekişmeli müsabakalar oldu" Yozgat Gençlik Spor İl Müdürü Şahin Hopur, Yozgat’ı sporda hak ettiği yere getireceklerini ifade etti. Hopur, "Yozgat’ı spor kenti yapma yolunda hızlı adımlarla ilerliyoruz. Bugün seçmelerde yine gururumuz Avrupa ve Dünya şampiyonumuz Rıza Kayaalp de bizi yalnız bırakmadı. Bugün spor yapan arkadaşlara örnek oldu. Çekişmeli müsabakalar oldu. Akabinde dünya şampiyonası olacağı için gerek karakucakta gerek yağlı güreşte gerek judoda milli olmuş sporcularımızın hepsi burada bugün kıyasıya yarıştı. Çok zevkli ve çekişmeli müsabakalar oldu. İnşallah bu Türkiye şampiyonalarımız ileriki günlerde diğer branşlarımızda da Yozgat’ımızda yapmaya devam edeceğiz" dedi. Kayaalp: "Uluslararası düzeydeki branşlar gençlerin ilgisini arttırıyor" Milli güreşçi Rıza Kayaalp ise memleketinde düzenlenen müsabakalarda yer almak istediğini belirterek, "Kuşak güreşi Türkiye’de yeni yeni popülarite kazanan bir güreş dalı olmaya başladı. Minder güreşine göre farklılıkları var. Yavaş yavaş gençlerin yaptığı güreş türü olma yolunda devam ediyor. Yozgat’ta geçen sene de düzenlenmişti bu sene de düzenlendi. Kuşak güreşiyle uğraşan sporcular ülkelerini temsil etme fırsatı bulacaklar. Bundan sonraki şampiyonalarda ilginin daha fazla olacağını düşünüyorum. Bir spor branşı uluslararası, olimpiyatlar ve Avrupa düzeyinde olunca gençlerin ilgisini arttırıyor" şeklinde konuştu. Bolat: "Dünya şampiyonasındaki birincilik için bugünden çalışmaya başlayacağım" Müsabakalarda birinci olan sporculardan Cebrail Bolat, "70 kiloda şampiyon oldum çok şükür Allah nasip etti bana. İnşallah dünya şampiyonasına gideceğiz. Orada da inşallah birinciliği alacağız. Çok motive ve hızlı bir şekilde hazırlanmaya başlayacağım. Hemen bu geceden başlayacağım inşallah. Yaklaşık 10-12 senedir güreşle uğraşıyorum" ifadelerini kullandı.
60 yaşındaki çiftçi: "İlk kez böyle bir şey görüyorum"
11 Ekim 2025 Cumartesi - 12:24 60 yaşındaki çiftçi: "İlk kez böyle bir şey görüyorum" Yozgat’ta doğa adeta tersine döndü. Normal şartlarda ilkbaharda çiçek açıp yaz aylarında meyve veren elma ve armut ağaçları, nisanda çiçeklerinin kurumasının ardından ağustos ortasında çiçek açıp, ekimde meyve verdi. 60 yıllık çiftçi İhsan Ceylan, "Ömrümde böyle bir şeyi ilk kez görüyorum" diyerek hayretini dile getirdi. Yozgat merkeze bağlı Azizli Bağları köyünde yaşayan İhsan Ceylan’ın bahçesindeki meyve ağaçları, iklim dengesizliğinin etkisiyle mevsim dışında meyve verdi. Nisan ayında yağan kar ve eksi 12 dereceye kadar düşen hava sıcaklığı nedeniyle ağaçların çiçekleri donarak kurudu. Ancak ağaçlar, haziran ve temmuz aylarında yeniden filizlenip, ağustos ortasında ise çiçek açarak meyve vermeye başladı. Şu sıralar ağaçların yaprakları sonbaharın etkisiyle kırmızıya dönerken, üzerinde olgunlaşmaya başlayan meyveler hayrete düşürdü. "60 yıldır böyle bir şey görmedim" Yıllardır aynı bahçede çiftçilik yaptığını söyleyen İhsan Ceylan, "Yozgat merkez Azizli Bağları köyü. Bu meyvelerimizi Nisan’ın 15’inde kar yağdı, soğuk oldu. Eksi 12 derecelerde meyvelerimiz yeşermişti, çiçek açmıştı. Soğuk vurunca tamamen simsiyah oldu, yandı. Haziranda, temmuzda yeniden yeşermeye başladı. Ağustos’un 15’inde bu çiçek açtı. Şimdi bu vaziyete geldi. Büyüyorlar şimdilik. İnşallah meyvesini yeriz. Normal bir mevsimde bu zamana hiç kalmaz, ağustosta biterdi. Bunlar çiçek açar açtığı mevsimde biterdi, hasat kalmazdı. Sonbahar mevsimine geldik şu anda. Yaprakların bazıları sarardı, bazıları da meyve verdi. Halen meyvesi var üzerinde, büyüyor meyveleri. 60 yaşındayım, 60 senedir bu bahçeyle uğraşırım, ilk defa başıma geldi" dedi.
60 yaşındaki çiftçi hayret içinde: "İlk kez böyle bir şey görüyorum"
11 Ekim 2025 Cumartesi - 12:11 60 yaşındaki çiftçi hayret içinde: "İlk kez böyle bir şey görüyorum" Yozgat’ta doğa adeta tersine döndü. Normal şartlarda ilkbaharda çiçek açıp yaz aylarında meyve veren elma ve armut ağaçları, bu yıl ekim ayında meyve vermeye başladı. 60 yıllık çiftçi İhsan Ceylan, "Ömrümde böyle bir şeyi ilk kez görüyorum" diyerek hayretini dile getirdi. Yozgat merkeze bağlı Azizli Bağları köyünde yaşayan İhsan Ceylan’ın bahçesindeki meyve ağaçları, iklim dengesizliğinin etkisiyle mevsim dışında meyve verdi. Nisan ayında yağan kar ve eksi 12 dereceye kadar düşen hava sıcaklığı nedeniyle ağaçların çiçekleri donarak kurudu. Ancak doğanın dengesini alt üst eden sıra dışı gelişme, yaz ortasında yaşandı. Ağaçlar, Haziran ve Temmuz aylarında yeniden filizlendi, Ağustos ortasında ise çiçek açarak meyve vermeye başladı. Şu sıralar ağaçların yaprakları sonbaharın etkisiyle kırmızıya dönerken üzerinde olgunlaşmaya başlayan meyveler bulunuyor. "60 yıldır böyle bir şey görmedim" Yıllardır aynı bahçede çiftçilik yaptığını söyleyen İhsan Ceylan, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Yozgat Merkez Azizli Bağları köyü. Bu meyvelerimizi Nisan’ın 15’inde kar yağdı, soğuk oldu eksi 12 derecelerde meyvelerimiz yeşermişti, çiçek açmıştı. Soğuk vurunca tamamen simsiyah oldu, yandı. Haziran’da, Temmuz’da yeniden yeşermeye başladı. Ağustos’un 15’inde bu çiçek açtı. Şimdi bu vaziyete geldi. Büyüyorlar şimdilik. İnşallah meyvesini yeriz. Normal bir mevsimde bu zamana hiç şeyler kalmaz Ağustosta biterdi. Bunlar çiçek açmaz açtığı mevsimde biterdi, hasat kalmazdı. Sonbahar mevsimine geldik şu anda. Yaprakların bazıları sarardı, bazıları da meyve verdi halen meyvesi var üzerinde, büyüyor meyveleri. 60 yaşındayım, 60 senedir bu bahçeyle uğraşırım, İlk defa başıma geldi." (EB-GF-
Yozgat’ta milyonlarca metreküp mermer işletmecisini bekliyor
10 Ekim 2025 Cuma - 11:08 Yozgat’ta milyonlarca metreküp mermer işletmecisini bekliyor Türkiye’nin önemli mermer rezervleri arasında gösterilen Yozgat’ın Çayıralan ilçesi Akdağ bölgesindeki mermer ocakları, uzun süredir işletmecisini bekliyor. 1969 yılında Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürlüğü tarafından bölgede yapılan etüt çalışmaları sonucunda hazırlanan rapora göre Akdağ bölgesinin milyonlarca metreküp mermer rezervine sahip olduğu belirlendi. Raporda özellikle pembe renkli kristalen dolomitler, gri-beyaz ve siyah renkli kristalen kalkerlerin teknik ve ekonomik açıdan mermer olarak değerlendirilebilecek nitelikte olduğu kaydedildi. MTA raporunda şu ifadeler yer aldı: "Etüt sahasının yüksek kesimlerinde bulunan pembe renkli kristalen dolomitik mermerler, sık dokulu ve küçük kristalleri ile yüksek kaliteli olarak değerlendirilmektedir. Gri-beyaz renkli mermerler ise makrokristalin kalker özelliği taşımakta olup, kristallerinin büyüklüğü kalite üzerinde doğrudan etkilidir. Bu tür mermerlerin iç ve dış mekan kaplamalarında kullanımı, gerekli teknik analizler sonrasında netleşebilir." "2 bin 800 hektar mermer yatakları Türkiye’nin ortalama zenginlik açısından en büyük sahası" Çayıralan’da yaşayan iş adamı Süleyman Kandemir, söz konusu mermer sahasının işletmeye açılması halinde bölge ve ülke ekonomisine önemli bir katkı sağlayacağını söyledi. 2 bin 800 hektarlık alanda yer alan mermer rezervinin önemine dikkat çeken Kandemir, "İçinde bulunduğumuz saha Akdağ mevkii Çayıralan. 2 bin 800 hektar mermer yatakları Türkiye’nin ortalama zenginlik açısından en büyük sahası. Etibank’ta şu anda ve kapalı bu saha. Bugüne kadar işletmeci henüz gelmedi. Neden gelmedi? Türkiye’deki maden işletmeciliğinin maliyetleri çok yüksek. Özellikle mermerde görmüş olduğumuz yüzeylerde uzun yıllarda sarı mermer çatlaklar oluşuyor. Neden oluşuyor? Depremlerden oluşuyor. Dolayısıyla da yerin altına girebilecek teknolojide henüz Türkiye’de işletmecilik anlayışı da çok zayıf. İtalya’da ve diğer dünya ülkelerinde bu iş dağın altına girerek, çatlakları arındırılmış bölgeden sabun kalıpları gibi çıkartılıyor ve ticari manada, verimlilik manasında, karlılık manasında yüksek mermerler üretiliyor" dedi. "Bulunduğumuz bölge gül rengi" Bölgede çıkarılan mermerin ‘rose’ yani gül rengi olduğunu belirten Kandemir, bu rengin Türkiye’de nadir bulunduğunu da vurguladı. "Şu anda bulunduğumuz bölgenin rengi roze, yani gül rengi. Şu anda Türkiye’de ender bulunan mermerlerden birisi bu bölgede. Yani çok büyük bir zenginliğimiz var. Eğer bu zenginliğimizi, bizi duyup da buraya gelmek isteyen yatırımcılar olursa hem Yozgat kazanır, hem Türkiye kazanır hem de sanayicimiz büyük paralara erişmiş olur" diye konuştu.
Yozgat’ta milyonlarca metreküp mermer işletmecisini bekliyor
10 Ekim 2025 Cuma - 10:35 Yozgat’ta milyonlarca metreküp mermer işletmecisini bekliyor Yozgat’ın Çayıralan ilçesi Akdağ bölgesinde yer alan ve geçmişte işletilen mermer ocakları, uzun süredir işletmeci bekliyor. Türkiye’nin önemli mermer rezervleri arasında gösterilen bölge, işletmeci bulunamaması nedeniyle yıllardır atıl durumda. 1969 yılında Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürlüğü tarafından bölgede yapılan etüt çalışmaları sonucunda hazırlanan raporda, Akdağ bölgesinin milyonlarca metreküp mermer rezervine ev sahipliği yaptığı belirtildi. Raporda, özellikle pembe renkli kristalen dolomitler, gri-beyaz ve siyah renkli kristalen kalkerlerin teknik ve ekonomik açıdan mermer olarak değerlendirilebilecek nitelikte olduğu kaydedildi. MTA raporunda şu ifadeler yer aldı: "Etüt sahasının yüksek kesimlerinde bulunan pembe renkli kristalen dolomitik mermerler, sık dokulu ve küçük kristalleri ile yüksek kaliteli olarak değerlendirilmektedir. Gri-beyaz renkli mermerler ise makrokristalin kalker özelliği taşımakta olup, kristallerinin büyüklüğü kalite üzerinde doğrudan etkilidir. Bu tür mermerlerin iç ve dış mekan kaplamalarında kullanımı, gerekli teknik analizler sonrasında netleşebilir." "2 bin 800 hektar mermer yatakları Türkiye’nin ortalama zenginlik açısından en büyük sahası" Çayıralan’da yaşayan iş insanı Süleyman Kandemir ise söz konusu mermer sahasının işletmeye açılması halinde bölge ve ülke ekonomisine önemli katkı sağlayacağını söyledi. 2 bin 800 hektarlık alanda yer alan mermer rezervinin önemine dikkat çeken Kandemir, şunları kaydetti: "İçinde bulunduğumuz saha Akdağ mevki Çayıralan. 2 bin 800 hektar mermer yatakları Türkiye’nin ortalama zenginlik açısından en büyük sahası. Etibank’ta şu anda ve kapalı bu saha. Bugüne kadar işletmeci henüz gelmedi. Neden gelmedi? Türkiye’deki maden işletmeciliğinin maliyetleri çok yüksek. Özellikle mermerde görmüş olduğumuz yüzeylerde uzun yıllara sarı mermer çatlaklar oluşuyor. Neden oluşuyor? Depremlerden oluşuyor. Dolayısıyla da yerin altına girebilecek teknolojide henüz Türkiye’de işletmecilik anlayışı da çok zayıf. İtalya’da ve diğer dünya ülkelerinde bu iş dağın altına girerek çatlakları arındırılmış bölgeden sabun kalıpları gibi çıkartılıyor ve ticari manada verimlilik manasında karlılık manasında yüksek mermerler üretiliyor." "Bulunduğumuz bölge ‘rose’ gül rengi" Bölgede çıkarılan mermerin ‘rose’ yani gül rengi olduğunu belirten Kandemir, bu rengin Türkiye’de nadir bulunduğunu da vurguladı. "Şu anda bulunduğumuz bölgenin rengi roze yani gül rengi. Şu anda Türkiye’de ender bulunan mermerlerden birisi bu bölgede. Yani çok büyük bir zenginliğimiz var. Eğer bu zenginliğimizi bizi duyup da buraya gelmek isteyen yatırımcılar olursa hem Yozgat kazanır, hem Türkiye kazanır, hem de sanayicimiz büyük paralara erişmiş olur."