Yerel Haberler
Yozgat
Tandırı olmayan da geliyor, unu olmayan da: Anadolu’daki yardımlaşma kültürü sürüyor
11 Kasım 2025 Salı - 10:07 Tandırı olmayan da geliyor, unu olmayan da: Anadolu’daki yardımlaşma kültürü sürüyor Yozgat’ta kış hazırlıkları kapsamında imece usulüyle kışlık yufka ekmeği yapılıyor. Kasaba halkı, dayanışma örneği sergileyerek tandırı olan olmayan, unu bulunan ya da bulunmayan herkesin bir araya geldiği bu etkinlikte birbirine yardımcı oluyor. Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı Bahadın kasabasında yaşayan kadınlar, sabahın erken saatlerinde bir araya gelerek yufka ekmek yapıyor. Anadolu’daki yardımlaşma kültürünün en büyük örneklerinden birisi olan kış hazırlıklarını yapan kadınlar, geleneksel yöntemlerle hamur açarak yufka ekmeklerini pişiriyor. Yufka ekmek pişirecek tandırı olmayan veya unu kalmayanların eksikleri, diğer kadınlar tarafından tamamlanıyor. Yardımlaşmanın en güzel örneklerini sergileyen kadınların pişirdiği yufkalar, kış aylarında ıslatarak tüketiliyor. "Tandırı olmayan herkes gelip burada ekmeğini yapabilir" İmece geleneğini yaşatmak istediklerini belirten Gülten Öztürk, "Bundan yaklaşık 3 yıl önce eşim insanlara faydası olması için un dağıtıyordu. Bu sene aklına daha başka bir fikir geldi. Eskiden beri yapılan yufka ekmeğin burada biz de devam ettirelim istedik. Tandırı olmayan herkes gelip burada ekmeğini yapabilir, rahatlıkla evine götürsün diye böyle bir şey düşündük. Bugün sabah 8 gibi başlandı. 3 torba unla yapılacak. Tahminimizce bir kişi için 500 ekmek yapılacak akşama kadar. Ekmekler genelde kuru, güneş görmeyen bir yerde saklanıyor. Üstüne örtü örtülüyor. Kullanmak istediğinde suluyorsunuz 3 ya da 5 tane. Tekrar üstüne örtü örtülüyor. Tüm yıl boyunca kullanabiliyorsunuz" dedi.
Yozgat’ta 70’lik çift 40 yıldır omuz omuza pazarcılık yapıyor
09 Kasım 2025 Pazar - 10:46 Yozgat’ta 70’lik çift 40 yıldır omuz omuza pazarcılık yapıyor Yozgat’ın Çekerek ilçesinde kurulan halk pazarında 70’lik çift 40 yıldır omuz omuza pazarcılık yaparak geçimlerini sağlıyor. Yozgat’ın Çekerek ilçesinde kurulan halk pazarında, pazarcılık yapan bir çift dikkat çekiyor. İkisi de 71 yaşında olan Selvet ve Halil çifti 40 yıldır aynı pazarda omuz omuza pazarcılık yaparak geçimlerini sağlıyor. Hem hayat arkadaşı hem de iş ortağı olan çift evde olduğu gibi pazarda da mutlu ve mesut bir şekilde vakit geçiriyor. Selvet Çekiç 71 yaşında olduğunu ve eşiyle birlikte 40 yıldır pazarcılık yaptığını belirterek, "Hala bu işle uğraşıyorum. Bu yaşta zor oluyor. Emeklilik maaşı yetmediği için yapmak zorundayım. Nohut, fasulye kilosu 80 lira. Bulgurun kilosu 35, mercimek 80 lira. Bursa’dan İstanbul’dan, İzmir’den, Çekerek, Aydıncık, Kazankaya pazarlarından tanıyanların hepsine ürün veriyorum. Malımı alan müşterilerim memnun. Sabah 4’te 5’te kalkıyorum, hazırlıklarımı yapıyorum, pazara geliyorum, sergimi açıyorum, kahvaltımı burada yapıyorum. Sıcak da oluyor soğuk da. Alan da sağ olsun almayan da. Güle güle yesinler" dedi. Halil Çekiç eşiyle birlikte çekirdek, kestane, tarhana, mısır, fasulye, nohut, mercimek, yarma, düğü, yumurta, bal sattıklarını söyledi. Çekiç, "71 yaşındayım. İşin zorlukları oluyor tabi. 40 yıldır bu işi yapıyoruz. Bundan sonra da devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
Sorgun’da kadınların gücüne güç katacak üçüncü Hilal Ev açıldı
07 Kasım 2025 Cuma - 17:27 Sorgun’da kadınların gücüne güç katacak üçüncü Hilal Ev açıldı Sorgun Belediyesi, kadınların sosyal hayata katılımını desteklemek ve aile ekonomilerine katkı sağlamalarına imkan tanımak amacıyla hayata geçirdiği ‘Hilal Evleri’ projesinin üçüncüsünü Agah Efendi Mahallesi’nde hizmete açtı. Yaklaşık 400 kadına hizmet vermesi hedeflenen yeni Hilal Evi, içerisinde bulunan Çocuk Kütüphanesi ile de annelerin hayatını kolaylaştıracak önemli bir detaya sahip. Bu sayede kadınlar, çocuklarını güvenle yanlarında getirerek hem kendileri kurs ve etkinliklerden faydalanabilecek hem de çocuklarının kültürel gelişimine katkıda bulunabilecekler. Hilal Evlerden sorumlu Çini Öğretmeni Hale Ekim, çini işleme, ahşap, sepet, dikiş-nakış, kuaförlük, fitness, yemek ve pasta kursları olduğunu söyledi. Kadınların sosyalleşirken ev ekonomisine de katkı sağladığını belirten Ekim, "Hanımlar Hilal Evlerden oldukça memnun. Onlar için burası bir terapi niteliğinde. Sosyalleşme ve etkinlik için kültür evi olarak burayı tercih ediyorlar" dedi. Öğretmen Fatma Özkaya ise Hilal Evlerin, Kadın Kooperatifi özelliğine değindi. Özkaya, "E-ticaretle uğraşıyoruz. Satışlarımız var. Bayanlar oradan parça başına ücret alıyorlar. Hilal Evlerde üretilen ürünlerin satışını e-ticaret üzerinden yapıyoruz" ifadelerini kullandı. "Ödüllü projemiz 2019’dan bu yana devam ettiriliyor, üçüncüsü açılıyor" Açılışta konuşma yapan Sorgun Belediye Başkanı Erkut Ekinci, Malatya’da belediyelerin projelerinin yarıştığı bir yarışmada Hilal Evler projesinin birinci olduğunu ifade ederek sözlerine başladı. Başkan Ekinci sözlerini şöyle sürdürdü: "Ödül alan bir projenin 2019’dan bu yana devam ettiriliyor olması ve bugün de burada üçüncü Hilal Evi hayata geçiriyor olmamız bizim için çok büyük bir gurur kaynağı. Buralar bir tedavi merkezi. Bu mekanları açıyoruz ki depresyon rahatsızlığı olan hastalarımızı tedavi edelim. Çocukların kullanabileceği alanlar oluşturuyoruz ki anneler biraz olsun rahat etsin." "Dördüncü Hilal Ev ve ikinci Bebek Kütüphanesi açılacak" Sıradaki Hilal Evin müjdesini veren Başkan Ekinci, dördüncü Hilal Evin, Aydınlıkevler Mahallesinde açılacağını duyurdu. Kış şartlarında çocukların sosyalleşmesinin zor olduğunu belirten Ekinci, "Millet Bahçesi içinde faaliyete geçirdiğimiz kapalı alan çocuk oyun grubumuz var. Bir müjde daha vereyim. İl Özel İdaresi eski binasının tahsisi Sorgun Belediyesi’ne yapıldı. Orada en kısa zamanda kış aylarında çocukların gidebileceği alanı oluşturacağız. Alt katına da ikinci bebek kütüphanesi yapacağız" dedi. Açılış kurdelesinin açılması ve sınıfların gezilmesiyle program sona erdi.
Makamında kedi besleyen Başkan Arslan, hayvan dostu projeleriyle de örnek oluyor
07 Kasım 2025 Cuma - 09:59 Makamında kedi besleyen Başkan Arslan, hayvan dostu projeleriyle de örnek oluyor Yozgat Belediye Başkanı Kazım Arslan hayvan sevgisini hem makam odasında beslediği kedileriyle hem de hayata geçirdiği projelerde gösteriyor. Başkan Arslan, belediye binasındaki makam odasında beslediği kedilerle dikkat çekerken, aynı zamanda sokak hayvanlarının güvenle yaşayabileceği ‘Evcil Köy’ projesiyle de Türkiye’ye örnek olmayı hedefliyor. Makam odasında kedilerle birlikte çalışmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirten Arslan, kedileriyle bizzat ilgileniyor, tedavi sürecinde olanları yakından takip ediyor, onlara adeta gözü gibi bakıyor. Öte yandan Yozgat Belediyesi tarafından hazırlanan Evcil Köy Projesi ise sahipsiz hayvanların doğal ortamlarına uygun şekilde barınabilecekleri, veteriner hizmetlerinden yararlanabilecekleri ve düzenli beslenebilecekleri bir yaşam alanı oluşturmayı amaçlıyor. "Evci Köy, Türkiye’ye örnek olacak bir proje" Başkan Arslan Evcil Köy ziyaretinde yaptığı açıklamada göreve geldiği günden itibaren sokak hayvanlarıyla alakalı farklı ve farkındalık oluşturan çalışmalar yaptığını ifade etti. Başkan Arslan sözlerini şöyle sürdürdü: "Evcil Köy içerisinde Kedi Oteli dediğimiz bir bölümü daha açtık. Sokaktaki sahipsiz ve hasta kedilerin buraya toplanıp beslenme ve bakımlarının yapılmasıyla ilgili bir bölüm. Sokak hayvanları dediğimiz canlıları Cenabı Allah’ın emaneti olarak görüyoruz. Onların bakımlarını ve barınmalarını en iyi şekilde yapmak mecburiyetinde hissediyoruz. Bu konuda bana göre Yozgat bütün Türkiye’ye örnek oluşturacak bir noktada. Evcil Köy’ümüz Türkiye’ye örnek oluşturacak bir proje." "Böylesi güzel bir projeye önderlik etmekten dolayı mutluluk duyuyoruz" Evcil Köy’deki yeni ünitelerin çalışmalarının sürdüğünü belirten Başkan Arslan, idari binanın, hayvan hastanesinin ve mama üretim tesisinin birimlerinin inşaatının sürdüğünü söyledi. Arslan, "İnşaatlarımız birkaç ay içerisinde tamamlanacak ve sokak hayvanlarının daha güzel bir şekilde barınma ve beslenmelerini sağlamış olacağız. Yozgat’ta yaşayan hayvanlar bu noktada şanslı. Böylesi güzel bir projeye önderlik etmekten dolayı mutluluk duyuyoruz. Burada asıl önemli olan Evcil Köy’de çalışan arkadaşlarımızın. Başta veteriner müdürü ve çalışanları olmak üzere olaya görevden ziyade sevgiyle yaklaşmaları da bu projenin daha başarılı olmasının en önemli sebebi" ifadelerini kullandı. "Makam odasında 3 kedi, 6 yavru var, hepsine bakıyorum" Makam odasında beslediği kedilere de değinen Başkan Arslan, "Onlara başlangıçta hasta oldukları için orada daha rahat bakabilirim düşüncesiyle yanımıza almıştık. Veteriner makama daha yakındı. Götürüp getirmek gerekiyordu her gün. Büyüyünce alıştık, bırakamadık. Şimdi onlar da makamda ayrı bir şenlik oluşturuyor. Orada 3 tane kedi var. Hatta bir tanesi yavruladı. 6 tane çok güzel yavrusu var. Onlara da bakıyoruz. Onlara da dedelik yapıyoruz tabiri caizse. Sahiplenmek isteyen olursa sahiplendireceğiz. Burada biz bu şekilde yaparak hem Yozgatlı hemşehrilerimize hem de Türkiye’ye örnek oluşturmak istiyoruz ki bunun ne kadar normal olduğunu herkesin görmesi lazım. Herkesin sokak hayvanlarına biraz daha farklı bakması lazım" dedi.
Yozgatlı Dr. Ali Şakir Ergin’e doğumunun 88’nci yılında adına yazılan kitap hediye edildi
05 Kasım 2025 Çarşamba - 17:54 Yozgatlı Dr. Ali Şakir Ergin’e doğumunun 88’nci yılında adına yazılan kitap hediye edildi Yozgat’ın yetiştirdiği ilim ve siyaset adamlarından Dr. Ali Şakir Ergin için vefa programı düzenlendi. Siyaset ve akademi dünyasından pek çok ismin bir araya geldiği programda, Ergin’e doğumunun 88’nci yılında adına yazılan kitap hediye edildi. Eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve eski İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu’nun da katıldığı programda, Dr. Ali Şakir Ergin’in çok yönlü kişiliği ve Yozgat’a olan katkıları dile getirildi. Konuşmacılar, Ergin’in sadece bir siyasetçi ve akademisyen değil, aynı zamanda bir entelektüel, yazar ve gönül insanı olarak bıraktığı izlere vurgu yaptı. Vefa programının en özel anlarından biri, Dr. Ali Şakir Ergin’in hayatını ve eserlerini konu alan ‘Yozgatlı Bir Münevver’ adlı kitabın katılımcılara takdim edilmesi oldu. Dr. Ergin’in yaşam öyküsünü, fikirlerini ve kültürel çalışmalarını detaylıca ele alan kitap, Dr. Ali Şakir Ergin’e hediye edildi. Eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve konuşmacılar, Dr. Ergin ile olan dostluklarını ve ortak çalışmalarını anlatan konuşmalar yaparak, onun Türk fikir hayatı ve siyasetine sağladığı katkıların önemine değindi. Katılımcılar, Dr. Ali Şakir Ergin’e gösterilen bu vefanın kıymetli olduğunu dile getirdi. Hatıra fotoğrafının çekilmesinin ardından program sona erdi.
Selçuklu kalesi ve çevresindeki türbeler tarihe ışık tutuyor
05 Kasım 2025 Çarşamba - 12:21 Selçuklu kalesi ve çevresindeki türbeler tarihe ışık tutuyor Yozgat’ın Akdağmadeni ilçesine bağlı Muşalikalesi (Behramşah Kalesi), dron kamerasıyla havadan görüntülendi. Tarihi 13’üncü yüzyıla kadar uzanan kale ile çevresinde bulunan Ali Çelebi ve Mahmut Çelebi Türbeleri, yüzyıllardır bölgenin tarihine ışık tutuyor. Akdağmadeni ilçesinin Muşalikalesi köyünün kuzeyinde, yüksek bir tepe üzerinde yer alan kale; Gıyaseddin Keykavus (1237-1246) emirlerinden Necmeddin Bahramşah-ı Candar’a ait olduğu tahmin ediliyor. Moloz taş üzerine kesme taş kaplamalı duvarlarıyla inşa edilen kale, 13’üncü yüzyılın ilk yarısında yapılmış olup bugün hala büyük ölçüde ayakta duruyor. Batı ve kuzey duvarlarındaki dikdörtgen burçlarıyla dikkat çeken yapı, ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Kale ve çevresinde bulunan Ali Çelebi ile Mahmut Çelebi Türbeleri, bölgenin manevi atmosferine ayrı bir değer katıyor. Kaleye yakın olan türbe Ali Çelebi Türbesi, batı eteğinde yer alan ise Mahmut Çelebi Türbesi olarak biliniyor. Kitabelerine göre türbeler 1466-1477 yılları arasında yapılmış. Herhangi bir süsleme unsuru bulunmayan türbelerde, Kur’an-ı Kerim’in 112. suresi ve merhumların isimleriyle vefat tarihleri yazılı. Mahmut Çelebi Türbesi’nin kubbesi yıkılmış olsa da mezar odasının üzeri halen ardıç ağaçlarıyla kaplı durumda. "Yüzyıllardır ayakta kalan bir kale" Kaleyi ziyaret eden Mehmet Karakoç, yapının turizm açısından büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirterek şunları söyledi: "Akdağmadeni’ne 9 kilometre mesafede tarihe, yüzyıllara meydan okuyan bir kale. Maalesef biraz atıl vaziyette kalmış ama bayağı bir öneme ev sahipliği yapan bir kale. Buradan Yıldızeli ve Akdağmadeni’ni gören bir yönü var. Yüzyıllardır burada işlem görmemesine rağmen ayakta kalan bir kale. İnşallah buraya Turizm Bakanlığı da güzel bir yatırım yapar ve turizme açar. Hem Muşallim Kalesi köyü hem de bu kalenin gerçek değeri ortaya çıkar." "Kelle koltuğunda savaşırken buraya kadar geliyor" Muşalikalesi Köyü Muhtarı Selman Göç ise kalenin ve türbelerin yöre halkı için taşıdığı manevi önemi şu sözlerle anlattı: "Şimdi burası Muşalikalesi bildiğiniz gibi. Bu Muşali nereden geliyor? Muşlu Ali Türbesi’nden geliyor. Bu Muşlu Ali dediğimiz ise aşağıdaki türbe. Rahmetli burada savaşırken kılıçla kellesini düşürüyorlar. Kelle koltuğunda savaşırken buraya kadar geliyor, buraya düşüyor. Buraya da türbesini yapıyorlar. Bu gördüğümüz de Mahmut Çelebi Türbesi. Bu da yine savaşırken buraya düşüyor. Onun da türbesini buraya yapıyorlar. Bu türbenin üzerini üç sefer atıyor kendine. Eskiler yapıyor. Tekrar zaman geliyorlar geri atıyorlar türbeyi. Üç sefer attı üzerinden. Hatta define falan arayanlar olmuştu, o arada kazı yapanlar felç oldu. Bu Ali Çelebimizin hikayesi. O, kelle koltuğunda savaşıyor, buraya kadar geliyor, türbesini buraya yapıyorlar. Şimdi bu rahmetli türbesine bir onarım, bakım yapılırsa çok iyi olur. Beklentimiz bu inşallah."