Yerel Haberler
Zonguldak
BEUN Spor Bilimleri Fakültesi Öğrencisi Özer’den Millî Gurur 23 Aralık 2025 Salı - 12:55:35 Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Spor Bilimleri Fakültesi Antrenörlük Eğitimi Bölümü birinci sınıf öğrencisi Hazal Özer, millî takıma davet edilerek önemli bir başarıya imza attı. Zonguldak Gençlik Spor Kulübü (GSK) Kadın Hokey Takımı sporcusu olan Hazal Özer, Kadın A Millî Takım Aday Kadrosu’na davet edildi. Başarılı sporcumuz, 18-25 Aralık 2025 tarihleri arasında Osmaniye’de gerçekleştirilecek olan millî takım hazırlık kampına katılacak. Millî takım aday kadrosuna davet edilerek hem BEUN’u hem de kulübünü en üst düzeyde temsil etme hakkı kazanan Hazal Özer’in, kamp sürecinde sergileyeceği performansla A Millî Takım kadrosunda yer alma yolunda önemli bir adım atması bekleniyor. BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, millî takım aday kadrosuna davet edilen Hazal Özer’in başarısına ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Üniversitemiz Spor Bilimleri Fakültesi Antrenörlük Eğitimi Bölümü öğrencisi Hazal Özer’in Kadın A Millî Takım Aday Kadrosuna davet edilmesi, disiplinli çalışmanın, azmin ve spora adanmışlığın anlamlı bir sonucudur. Öğrencilerimizin millî takım düzeyinde elde ettiği bu tür başarılar, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesinin spora ve sporcuya verdiği önemin açık bir göstergesidir. Cumhuriyetin ilk üniversitesi olarak gençlerimizin yalnızca akademik alanda değil; sportif, kültürel ve sosyal alanlarda da kendilerini geliştirmelerini önemsiyoruz. Üniversitemiz, sahip olduğu güçlü akademik kadro, fiziki altyapı ve spor odaklı eğitim anlayışıyla öğrencilerimizin ulusal ve uluslararası platformlarda başarı elde etmelerine katkı sunmaya devam etmektedir. Bu duygu ve düşüncelerle başta ülkemizin genç sporcularına her daim destek sunan Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Dr. Osman Aşkın Bak ile Gençlik ve Spor Bakanlığı ailesine, üniversitelerimizin sportif gelişimini destekleyen Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanımız Sayın Prof. Dr. Erol Özvar ve YÖK ailesi olmak üzere herkese şükranlarımı sunuyorum. Millî takım kampına davet edilerek bizleri gururlandıran kıymetli öğrencimiz Hazal Özer’i yürekten tebrik ediyor; başta Spor Bilimleri Fakültemizin değerli akademisyenleri olmak üzere öğrencimizi yetiştiren tüm antrenörlerine de teşekkür ediyorum. Öğrencimizin millî takım kamp sürecinde ve spor kariyerinde başarılarının artarak devam etmesini temenni ediyorum."
23 Aralık 2025 Salı - 12:54 Rektör Özölçer, geleneksel Karaelmas TÖMER kahvaltısında kültür elçileriyle buluştu Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN), farklı coğrafyalardan gelen uluslararası öğrencileriyle kültürlerarası etkileşimi güçlendiren anlamlı bir buluşmaya daha ev sahipliği yaptı. BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (Karaelmas TÖMER) tarafından düzenlenen geleneksel kahvaltı programında uluslararası öğrencilerle bir araya geldi. 15 Temmuz Şehitler Kampüsünde yer alan Cafe Akademide gerçekleşen kahvaltı programına BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Servet Karasu, Karaelmas TÖMER Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ali Yumurtacı, Müdür Yardımcısı Öğr. Gör. Esat Öncül, akademik ve idari personel ile uluslararası öğrenciler katıldı. 2025-2026 Akademik Yılı’nda Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesinde ön lisans, lisans ve lisansüstü programlarda eğitim almaya hak kazanan ve Karaelmas TÖMER’de Türkçe öğrenimlerini sürdüren öğrencilerle yakından ilgilenen Rektör Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, öğrencilerle tek tek sohbet ederek görüş ve deneyimlerini dinledi. Öğrencilerin Türkçeyi öğrenerek Türkiye’deki akademik yaşamlarına sağlam bir başlangıç yaptıklarını ifade eden Prof. Dr. Özölçer, Türkçe eğitiminin yalnızca dil öğretimiyle sınırlı olmadığını, aynı zamanda kültürel bir köprü vazifesi gördüğünü vurguladı. Rektör Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer devam eden konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Karaelmas TÖMER’de Türkçeyi öğrenerek mezun olan değerli öğrencilerimiz, sadece Türk dilinin zenginliğini değil, aynı zamanda Türk kültürünün değerlerini de öğrenerek birer kültür elçisi olmaktadırlar. Değerli öğrencilerimiz Üniversitemizin güzide birimlerinden Karaelmas TÖMER’de edindiği birikimlerin akademik yolculuklarında kendilerine her daim ışık olacağına yürekten inanıyorum. Türkçe konuşan, düşünen ve hisseden bireyler olarak sadece köklü bir geçmişe sahip Üniversitemizi değil, emeğin ve kültürün zengin yapısını eşsiz doğal güzelliğiyle birleştiren şehrimizi ve ülkemizi de gittikleri her yerde gönül coğrafyasına taşıyacaklardır. Türkçeyi ve Türk kültürünü öğrenmek için uzak diyarlardan gelerek Üniversitemizi tercih eden öğrencilerimizle her zaman gurur duyuyoruz. Ülkemizi ve kültürümüzü kendi ülkelerinde yahut başka ülkelerde en güzel şekilde aktaracaklarını ümit ediyorum. Bu duygu ve düşüncelerle öğrencilerimizin Türkçeyi ve Türk kültürünü layıkıyla öğrenmeleri için üstün gayret gösteren başta Karaelmas TÖMER Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ali Yumurtacı hocamız olmak üzere tüm akademik ve idari personelimize teşekkürlerimi sunuyorum. Kıymetli öğrencilerimize ise öğrenim hayatlarında başarılar diliyorum. BEUN ailesi olarak öğrencilerimize her zaman destek olmaya devam edeceğiz." Programın ardından etkinlik, günün anısına öğrencilerle birlikte hatıra fotoğrafı çekilmesiyle sona erdi.
23 Aralık 2025 Salı - 12:35 Yapay zekanın bilinçsiz kullanımı güvenlik, dezenformasyon ve mahremiyet risklerini artırıyor Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Karaelmas Siber Güvenlik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Semih Çakır, yapay zekanın sunduğu kolaylıkların yanında güvenlik, dezenformasyon ve mahremiyet risklerine dikkat çekerek dijital okuryazarlığın önemine vurgu yaptı. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Karaelmas Siber Güvenlik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Semih Çakır, yapay zekanın günlük hayatın ayrılmaz bir parçası haline geldiğini belirterek, bu teknolojinin bilinçsiz kullanımının çeşitli riskleri de beraberinde getirdiğini söyledi. Yapay zekanın sanıldığı gibi yeni bir kavram olmadığını dile getiren Çakır, son dönemde artan kullanım alanlarıyla birlikte güvenlik ve mahremiyet konularının daha fazla gündeme geldiğini ifade etti. "Yapay zeka hayatımızın bir çok alanında var" Yapay zekanın uzun süredir hayatın içinde olduğunu anlatan Çakır, bu teknolojinin temel olarak veriler üzerinden karar verme sürecini yürüttüğünü belirterek, "Aslında yapay zeka çok iyi bir kavram gibi görünse de hayatımızda uzun bir süren beri aslında bulunmaktaydı. Son zamanlarda oldukça popüler hale geldi ve her alanda kullanılır hal almakta. Şimdi yapay zeka deyince şunu söyleyebiliriz. Yapay zeka bilgisayarların insanlardan öğrendikleri verilerle karar verme sürecidir. Bugün baktığın zaman telefonlarımızda, bankalarda, hastanelerde ve birçok alanda kullanılmakta" dedi. "Hayatımızın içine bu kadar girmiş bir teknoloji güvenlik risklerini de beraberinde getirmektedir" Yapay zekanın düşünme ve sorgulama yeteneğine sahip olmadığını vurgulayan Çakır, yanlış verilerle eğitilen sistemlerin ciddi sorunlara yol açabileceğini söyledi. Çakır, "Hayatımızın tabii ki bu kadar içine girmiş olan bir teknoloji ve hayatımıza getirdikleri kolaylıklar küçümsenemez bir gerçek ve her anda şu an yapay zeka kullanıyoruz. Ve gündemdeki aslında diğer bir soru da şu olabilir, güvenlik. Yani güvenlik riskleri nelerdir? Çünkü hayatımızın içine bu kadar girmiş bir teknoloji her anda var olması güvenlik listenin de beraberinde getirmektedir. Yapay zeka düşünmez. Sorgulamaz. Sadece girdi olarak verilen verilerle sonuç üretir" ifadelerini kullandı. "Yanlış veri üzerinden eğitim gerçekleşirse zararlı sonuçlar doğurabilir" Yanlış veri ve dezenformasyonun yayılmasında yapay zekanın etkisine değinen Çakır, dijital okuryazarlığın bu noktada kritik öneme sahip olduğunu dile getirdi. Çakır, "Bu kapsamda siz ne kadar yanlış bir veri verirseniz ve bu yanlış veri üzerinden eğitim gerçekleşirse o zaman kullanıcıya yanlış yönlendirmeler hatta zararlı sonuçlar doğurabilir. Yapay zekanın bu noktada okuryazarlığı çok önemli bir husus. Çünkü çok hızlı bir giriş yapmış oldu hayatımıza" şeklinde konuştu. "Kullanıcılar bilinçli yada bilinçsiz mahremiyet teşkil edecek verilerini verebiliyor" Yapay zekanın gerçekçi ama doğru olmayan içerikler üretebildiğine dikkat çeken Çakır, bu durumun dolandırıcılık ve mahremiyet ihlallerini artırdığını belirtti. Çakır, "Şimdi yapay zeka bir lafa çok gerçekçi. Ama tamamen yanlış haberler, görüntüler hatta ve hatta bu görüntülerle beraber sesleri de üretebilir hale geldi. Aynı zamanda yanlış bilgin yanında suç oranında da artış var. Yani dolandırıcılık faaliyetleri. Dolandırıcılık faaliyetlerinde işte birinin sesini veya görüntüsünü alıp bu görüntü, Deep Fake dediğimiz buradaki görüntü ve içerikleri kişinin yani bunu kullanan kişinin vermiş olduğu direktifler doğrultusunda üreterek insanlar kandırılabilip suça hatta suça yönlendirmede gerçekleştirebiliyor. Diğer bir husus da bu noktada mahremiyet. Yani kişiye ait, kişiye özel olan demek olan mahrumiyet kavramında kişisel verilerimizde izinsiz analiz edilebiliyor. Bunu bilinçli veya bilinçsiz şekilde kullanıcılarımız ne yazık ki mahremiyet teşkil edecek, sıkıntı oluşturabilecek alanlarda verilerini kişiler verebiliyor" şeklinde konuştu. "Manavdan iyi ürün için tavsiyede bile bulunabiliyor" Yapay zekanın tamamen tehlikeli olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayan Çakır, sağlık ve eğitim alanlarındaki olumlu uygulamalara dikkat çekti. Çakır, "Her gördüğünüz, duyduğunuz her şeye güvenmeyin. Tamamen tehlikeli diyemeyiz yapay zekaya. Neden? Çünkü iyi örnekleri yok mu? Çok iyi örnekleri var. Bunu nerede görüyoruz? Sağlıkta görüyoruz. Yani sağlıkta erken teşhis. Aynı zamanda eğitimde görüyoruz. Eğitimde çok güzel uygulamalar başladı. Kişiye özel öğrenme modelleri, yine yapay zeka tabanlı sistemlerle algoritmalar kullanılarak gerçekleştirmeye başladı. Yine engellilerle ilgili büyük kolaylıklar, sosyal hayatta yaşantımızda birtakım kolaylıklar yapay zeka ile gerçekleştirebiliyoruz. Hatta işte en büyük sıkıntımız bir manava gittiğiniz zaman işte bir meyve alacaksınız karpuz diyelim bunun bir görüntüsünü çekip sizin adınıza oradaki en iyi ürünü seçip size bir tavsiyede bulunabiliyor" ifadelerini kullandı. BEUN’de yapay zeka farkındalık etkinlikleri düzenleniyor Üniversite bünyesinde yapay zeka ve dijital güvenlik konusunda çalışmalar yürüttüklerini aktaran Çakır, farkındalık eğitimlerinin sürdüğünü belirtti. Çakır, "Üniversite olarak neler yapıyoruz? Üniversite, biz bünyesinde Karaelmas Siber Güvenlik Uygulama Araştırma Merkezi olarak birçok etkinliğe imza atıyoruz. Başta Rektörümüz Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer önderliğinde üniversitemizde birçok farkındalık eğitimleri, seminerler, ulusal kongreler düzenledik ve olabildiğince de sadece üniversite öğrencilerimize yönelik değil hem personellerimize hem de halkımıza yönelik programlarla bu farkındalığı, yapay zeka ve teknoloji kullanımı, özellikle dijital alandaki kullanımla ilgili halkımızı bilinçlendirme faaliyetlerine devam ediyoruz" dedi. Çakır, yapay zekanın kontrolsüz kullanımından kaçınılması gerektiğini vurgulayarak, özellikle gençlerin her işi yapay zekaya bırakma alışkanlığından vazgeçmesinin önemine dikkat çekti. Çakır, "Buradaki sorun aslında teknoloji ve yapay zeka değil, yine bunun kontrolsüz kullanımı. Okuryazarlık çok önemli bir kavram. Ve şu an görülüyor ki gençlerde de üniversitede biraz tabii ki öğretim üyesiyiz biz derslere giriyoruz. Derse girdiğimiz zaman şunu görüyoruz. Her şeyi yapay zekaya bırakma durumu var. Bu anlayıştan bir defa vazgeçmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu.
22 Aralık 2025 Pazartesi - 12:09 Zonguldak’ta 7 ruhsatsız maden ocağı kapatıldı Zonguldak’ta ekiplerce yapılan denetimlerde 7 ruhsatız maden ocağı kapatıldı. Zonguldak’ta 15-21 Aralık 2025 tarihleri arasında İl Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince gerçekleştirilen uygulama ve denetimlerde çok sayıda suç unsuru ele geçirilirken, aranan şahıslara yönelik çalışmalarda önemli sonuçlar elde edildi. Yapılan denetimlerde, haklarında hapis cezası bulunan 23 kişi ile ifadeye yönelik aranan 36 kişi olmak üzere toplam 59 aranan şahıs yakalandı. Hapis cezasına göre yakalananların 17’sinin 0-5 yıl, 1’inin 5-10 yıl, 5’inin ise 10 yıl ve üzeri cezası bulunduğu bildirildi. Okul ve çevrelerine yönelik denetimler kapsamında 1.622 kişi sorgulanırken, 240 okul, 37 metruk bina, 225 umuma açık yer ve 205 servis aracı kontrol edildi. Trafik uygulamalarında ise 631 uygulama gerçekleştirilirken, 7 bin 382 araç ve 4 bin 411 kişi denetlendi. Maden ocaklarına yönelik denetimlerde 30 kontrol yapılırken, 5 ihbar değerlendirildi. Denetimler sonucunda 7 ruhsatsız maden ocağı, 60 metre ray ve 2 vinç ele geçirildi. Uyuşturucu ile mücadele kapsamında düzenlenen 12 operasyonda 3 kişi gözaltına alındı, 3 kişi tutuklandı. Operasyonlarda 2,26 gram metamfetamin, 28,38 gram sentetik kannabinoid, 20,87 gram esrar, 7 gram kannabinoid hammaddesi, 14 gram tütün ile 1 adet uyuşturucu aparatı ele geçirildi. Silah ve mühimmat denetimlerinde ise 3 tabanca, 1 kurusıkı tabanca, 14 tabanca fişeği ile 2 yivli-yivsiz tüfek ele geçirildi. Düzensiz göçle mücadele kapsamında yapılan 2 uygulamada 35 kişi sorgulanırken, bunlardan 26’sının yabancı uyruklu olduğu belirtildi.
BEUN Spor Bilimleri Fakültesi Öğrencisi Özer’den Millî Gurur
23 Aralık 2025 Salı - 12:55 BEUN Spor Bilimleri Fakültesi Öğrencisi Özer’den Millî Gurur Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Spor Bilimleri Fakültesi Antrenörlük Eğitimi Bölümü birinci sınıf öğrencisi Hazal Özer, millî takıma davet edilerek önemli bir başarıya imza attı. Zonguldak Gençlik Spor Kulübü (GSK) Kadın Hokey Takımı sporcusu olan Hazal Özer, Kadın A Millî Takım Aday Kadrosu’na davet edildi. Başarılı sporcumuz, 18-25 Aralık 2025 tarihleri arasında Osmaniye’de gerçekleştirilecek olan millî takım hazırlık kampına katılacak. Millî takım aday kadrosuna davet edilerek hem BEUN’u hem de kulübünü en üst düzeyde temsil etme hakkı kazanan Hazal Özer’in, kamp sürecinde sergileyeceği performansla A Millî Takım kadrosunda yer alma yolunda önemli bir adım atması bekleniyor. BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, millî takım aday kadrosuna davet edilen Hazal Özer’in başarısına ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Üniversitemiz Spor Bilimleri Fakültesi Antrenörlük Eğitimi Bölümü öğrencisi Hazal Özer’in Kadın A Millî Takım Aday Kadrosuna davet edilmesi, disiplinli çalışmanın, azmin ve spora adanmışlığın anlamlı bir sonucudur. Öğrencilerimizin millî takım düzeyinde elde ettiği bu tür başarılar, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesinin spora ve sporcuya verdiği önemin açık bir göstergesidir. Cumhuriyetin ilk üniversitesi olarak gençlerimizin yalnızca akademik alanda değil; sportif, kültürel ve sosyal alanlarda da kendilerini geliştirmelerini önemsiyoruz. Üniversitemiz, sahip olduğu güçlü akademik kadro, fiziki altyapı ve spor odaklı eğitim anlayışıyla öğrencilerimizin ulusal ve uluslararası platformlarda başarı elde etmelerine katkı sunmaya devam etmektedir. Bu duygu ve düşüncelerle başta ülkemizin genç sporcularına her daim destek sunan Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Dr. Osman Aşkın Bak ile Gençlik ve Spor Bakanlığı ailesine, üniversitelerimizin sportif gelişimini destekleyen Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanımız Sayın Prof. Dr. Erol Özvar ve YÖK ailesi olmak üzere herkese şükranlarımı sunuyorum. Millî takım kampına davet edilerek bizleri gururlandıran kıymetli öğrencimiz Hazal Özer’i yürekten tebrik ediyor; başta Spor Bilimleri Fakültemizin değerli akademisyenleri olmak üzere öğrencimizi yetiştiren tüm antrenörlerine de teşekkür ediyorum. Öğrencimizin millî takım kamp sürecinde ve spor kariyerinde başarılarının artarak devam etmesini temenni ediyorum."
Rektör Özölçer, geleneksel Karaelmas TÖMER kahvaltısında kültür elçileriyle buluştu
23 Aralık 2025 Salı - 12:54 Rektör Özölçer, geleneksel Karaelmas TÖMER kahvaltısında kültür elçileriyle buluştu Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN), farklı coğrafyalardan gelen uluslararası öğrencileriyle kültürlerarası etkileşimi güçlendiren anlamlı bir buluşmaya daha ev sahipliği yaptı. BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (Karaelmas TÖMER) tarafından düzenlenen geleneksel kahvaltı programında uluslararası öğrencilerle bir araya geldi. 15 Temmuz Şehitler Kampüsünde yer alan Cafe Akademide gerçekleşen kahvaltı programına BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Servet Karasu, Karaelmas TÖMER Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ali Yumurtacı, Müdür Yardımcısı Öğr. Gör. Esat Öncül, akademik ve idari personel ile uluslararası öğrenciler katıldı. 2025-2026 Akademik Yılı’nda Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesinde ön lisans, lisans ve lisansüstü programlarda eğitim almaya hak kazanan ve Karaelmas TÖMER’de Türkçe öğrenimlerini sürdüren öğrencilerle yakından ilgilenen Rektör Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, öğrencilerle tek tek sohbet ederek görüş ve deneyimlerini dinledi. Öğrencilerin Türkçeyi öğrenerek Türkiye’deki akademik yaşamlarına sağlam bir başlangıç yaptıklarını ifade eden Prof. Dr. Özölçer, Türkçe eğitiminin yalnızca dil öğretimiyle sınırlı olmadığını, aynı zamanda kültürel bir köprü vazifesi gördüğünü vurguladı. Rektör Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer devam eden konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Karaelmas TÖMER’de Türkçeyi öğrenerek mezun olan değerli öğrencilerimiz, sadece Türk dilinin zenginliğini değil, aynı zamanda Türk kültürünün değerlerini de öğrenerek birer kültür elçisi olmaktadırlar. Değerli öğrencilerimiz Üniversitemizin güzide birimlerinden Karaelmas TÖMER’de edindiği birikimlerin akademik yolculuklarında kendilerine her daim ışık olacağına yürekten inanıyorum. Türkçe konuşan, düşünen ve hisseden bireyler olarak sadece köklü bir geçmişe sahip Üniversitemizi değil, emeğin ve kültürün zengin yapısını eşsiz doğal güzelliğiyle birleştiren şehrimizi ve ülkemizi de gittikleri her yerde gönül coğrafyasına taşıyacaklardır. Türkçeyi ve Türk kültürünü öğrenmek için uzak diyarlardan gelerek Üniversitemizi tercih eden öğrencilerimizle her zaman gurur duyuyoruz. Ülkemizi ve kültürümüzü kendi ülkelerinde yahut başka ülkelerde en güzel şekilde aktaracaklarını ümit ediyorum. Bu duygu ve düşüncelerle öğrencilerimizin Türkçeyi ve Türk kültürünü layıkıyla öğrenmeleri için üstün gayret gösteren başta Karaelmas TÖMER Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ali Yumurtacı hocamız olmak üzere tüm akademik ve idari personelimize teşekkürlerimi sunuyorum. Kıymetli öğrencilerimize ise öğrenim hayatlarında başarılar diliyorum. BEUN ailesi olarak öğrencilerimize her zaman destek olmaya devam edeceğiz." Programın ardından etkinlik, günün anısına öğrencilerle birlikte hatıra fotoğrafı çekilmesiyle sona erdi.
Yapay zekanın bilinçsiz kullanımı güvenlik, dezenformasyon ve mahremiyet risklerini artırıyor
23 Aralık 2025 Salı - 12:35 Yapay zekanın bilinçsiz kullanımı güvenlik, dezenformasyon ve mahremiyet risklerini artırıyor Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Karaelmas Siber Güvenlik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Semih Çakır, yapay zekanın sunduğu kolaylıkların yanında güvenlik, dezenformasyon ve mahremiyet risklerine dikkat çekerek dijital okuryazarlığın önemine vurgu yaptı. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Karaelmas Siber Güvenlik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Semih Çakır, yapay zekanın günlük hayatın ayrılmaz bir parçası haline geldiğini belirterek, bu teknolojinin bilinçsiz kullanımının çeşitli riskleri de beraberinde getirdiğini söyledi. Yapay zekanın sanıldığı gibi yeni bir kavram olmadığını dile getiren Çakır, son dönemde artan kullanım alanlarıyla birlikte güvenlik ve mahremiyet konularının daha fazla gündeme geldiğini ifade etti. "Yapay zeka hayatımızın bir çok alanında var" Yapay zekanın uzun süredir hayatın içinde olduğunu anlatan Çakır, bu teknolojinin temel olarak veriler üzerinden karar verme sürecini yürüttüğünü belirterek, "Aslında yapay zeka çok iyi bir kavram gibi görünse de hayatımızda uzun bir süren beri aslında bulunmaktaydı. Son zamanlarda oldukça popüler hale geldi ve her alanda kullanılır hal almakta. Şimdi yapay zeka deyince şunu söyleyebiliriz. Yapay zeka bilgisayarların insanlardan öğrendikleri verilerle karar verme sürecidir. Bugün baktığın zaman telefonlarımızda, bankalarda, hastanelerde ve birçok alanda kullanılmakta" dedi. "Hayatımızın içine bu kadar girmiş bir teknoloji güvenlik risklerini de beraberinde getirmektedir" Yapay zekanın düşünme ve sorgulama yeteneğine sahip olmadığını vurgulayan Çakır, yanlış verilerle eğitilen sistemlerin ciddi sorunlara yol açabileceğini söyledi. Çakır, "Hayatımızın tabii ki bu kadar içine girmiş olan bir teknoloji ve hayatımıza getirdikleri kolaylıklar küçümsenemez bir gerçek ve her anda şu an yapay zeka kullanıyoruz. Ve gündemdeki aslında diğer bir soru da şu olabilir, güvenlik. Yani güvenlik riskleri nelerdir? Çünkü hayatımızın içine bu kadar girmiş bir teknoloji her anda var olması güvenlik listenin de beraberinde getirmektedir. Yapay zeka düşünmez. Sorgulamaz. Sadece girdi olarak verilen verilerle sonuç üretir" ifadelerini kullandı. "Yanlış veri üzerinden eğitim gerçekleşirse zararlı sonuçlar doğurabilir" Yanlış veri ve dezenformasyonun yayılmasında yapay zekanın etkisine değinen Çakır, dijital okuryazarlığın bu noktada kritik öneme sahip olduğunu dile getirdi. Çakır, "Bu kapsamda siz ne kadar yanlış bir veri verirseniz ve bu yanlış veri üzerinden eğitim gerçekleşirse o zaman kullanıcıya yanlış yönlendirmeler hatta zararlı sonuçlar doğurabilir. Yapay zekanın bu noktada okuryazarlığı çok önemli bir husus. Çünkü çok hızlı bir giriş yapmış oldu hayatımıza" şeklinde konuştu. "Kullanıcılar bilinçli yada bilinçsiz mahremiyet teşkil edecek verilerini verebiliyor" Yapay zekanın gerçekçi ama doğru olmayan içerikler üretebildiğine dikkat çeken Çakır, bu durumun dolandırıcılık ve mahremiyet ihlallerini artırdığını belirtti. Çakır, "Şimdi yapay zeka bir lafa çok gerçekçi. Ama tamamen yanlış haberler, görüntüler hatta ve hatta bu görüntülerle beraber sesleri de üretebilir hale geldi. Aynı zamanda yanlış bilgin yanında suç oranında da artış var. Yani dolandırıcılık faaliyetleri. Dolandırıcılık faaliyetlerinde işte birinin sesini veya görüntüsünü alıp bu görüntü, Deep Fake dediğimiz buradaki görüntü ve içerikleri kişinin yani bunu kullanan kişinin vermiş olduğu direktifler doğrultusunda üreterek insanlar kandırılabilip suça hatta suça yönlendirmede gerçekleştirebiliyor. Diğer bir husus da bu noktada mahremiyet. Yani kişiye ait, kişiye özel olan demek olan mahrumiyet kavramında kişisel verilerimizde izinsiz analiz edilebiliyor. Bunu bilinçli veya bilinçsiz şekilde kullanıcılarımız ne yazık ki mahremiyet teşkil edecek, sıkıntı oluşturabilecek alanlarda verilerini kişiler verebiliyor" şeklinde konuştu. "Manavdan iyi ürün için tavsiyede bile bulunabiliyor" Yapay zekanın tamamen tehlikeli olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayan Çakır, sağlık ve eğitim alanlarındaki olumlu uygulamalara dikkat çekti. Çakır, "Her gördüğünüz, duyduğunuz her şeye güvenmeyin. Tamamen tehlikeli diyemeyiz yapay zekaya. Neden? Çünkü iyi örnekleri yok mu? Çok iyi örnekleri var. Bunu nerede görüyoruz? Sağlıkta görüyoruz. Yani sağlıkta erken teşhis. Aynı zamanda eğitimde görüyoruz. Eğitimde çok güzel uygulamalar başladı. Kişiye özel öğrenme modelleri, yine yapay zeka tabanlı sistemlerle algoritmalar kullanılarak gerçekleştirmeye başladı. Yine engellilerle ilgili büyük kolaylıklar, sosyal hayatta yaşantımızda birtakım kolaylıklar yapay zeka ile gerçekleştirebiliyoruz. Hatta işte en büyük sıkıntımız bir manava gittiğiniz zaman işte bir meyve alacaksınız karpuz diyelim bunun bir görüntüsünü çekip sizin adınıza oradaki en iyi ürünü seçip size bir tavsiyede bulunabiliyor" ifadelerini kullandı. BEUN’de yapay zeka farkındalık etkinlikleri düzenleniyor Üniversite bünyesinde yapay zeka ve dijital güvenlik konusunda çalışmalar yürüttüklerini aktaran Çakır, farkındalık eğitimlerinin sürdüğünü belirtti. Çakır, "Üniversite olarak neler yapıyoruz? Üniversite, biz bünyesinde Karaelmas Siber Güvenlik Uygulama Araştırma Merkezi olarak birçok etkinliğe imza atıyoruz. Başta Rektörümüz Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer önderliğinde üniversitemizde birçok farkındalık eğitimleri, seminerler, ulusal kongreler düzenledik ve olabildiğince de sadece üniversite öğrencilerimize yönelik değil hem personellerimize hem de halkımıza yönelik programlarla bu farkındalığı, yapay zeka ve teknoloji kullanımı, özellikle dijital alandaki kullanımla ilgili halkımızı bilinçlendirme faaliyetlerine devam ediyoruz" dedi. Çakır, yapay zekanın kontrolsüz kullanımından kaçınılması gerektiğini vurgulayarak, özellikle gençlerin her işi yapay zekaya bırakma alışkanlığından vazgeçmesinin önemine dikkat çekti. Çakır, "Buradaki sorun aslında teknoloji ve yapay zeka değil, yine bunun kontrolsüz kullanımı. Okuryazarlık çok önemli bir kavram. Ve şu an görülüyor ki gençlerde de üniversitede biraz tabii ki öğretim üyesiyiz biz derslere giriyoruz. Derse girdiğimiz zaman şunu görüyoruz. Her şeyi yapay zekaya bırakma durumu var. Bu anlayıştan bir defa vazgeçmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu.
Zonguldak’ta 7 ruhsatsız maden ocağı kapatıldı
22 Aralık 2025 Pazartesi - 12:09 Zonguldak’ta 7 ruhsatsız maden ocağı kapatıldı Zonguldak’ta ekiplerce yapılan denetimlerde 7 ruhsatız maden ocağı kapatıldı. Zonguldak’ta 15-21 Aralık 2025 tarihleri arasında İl Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince gerçekleştirilen uygulama ve denetimlerde çok sayıda suç unsuru ele geçirilirken, aranan şahıslara yönelik çalışmalarda önemli sonuçlar elde edildi. Yapılan denetimlerde, haklarında hapis cezası bulunan 23 kişi ile ifadeye yönelik aranan 36 kişi olmak üzere toplam 59 aranan şahıs yakalandı. Hapis cezasına göre yakalananların 17’sinin 0-5 yıl, 1’inin 5-10 yıl, 5’inin ise 10 yıl ve üzeri cezası bulunduğu bildirildi. Okul ve çevrelerine yönelik denetimler kapsamında 1.622 kişi sorgulanırken, 240 okul, 37 metruk bina, 225 umuma açık yer ve 205 servis aracı kontrol edildi. Trafik uygulamalarında ise 631 uygulama gerçekleştirilirken, 7 bin 382 araç ve 4 bin 411 kişi denetlendi. Maden ocaklarına yönelik denetimlerde 30 kontrol yapılırken, 5 ihbar değerlendirildi. Denetimler sonucunda 7 ruhsatsız maden ocağı, 60 metre ray ve 2 vinç ele geçirildi. Uyuşturucu ile mücadele kapsamında düzenlenen 12 operasyonda 3 kişi gözaltına alındı, 3 kişi tutuklandı. Operasyonlarda 2,26 gram metamfetamin, 28,38 gram sentetik kannabinoid, 20,87 gram esrar, 7 gram kannabinoid hammaddesi, 14 gram tütün ile 1 adet uyuşturucu aparatı ele geçirildi. Silah ve mühimmat denetimlerinde ise 3 tabanca, 1 kurusıkı tabanca, 14 tabanca fişeği ile 2 yivli-yivsiz tüfek ele geçirildi. Düzensiz göçle mücadele kapsamında yapılan 2 uygulamada 35 kişi sorgulanırken, bunlardan 26’sının yabancı uyruklu olduğu belirtildi.
Bayrak Şairi Arif Nihat Asya Vefatının 50. Yılında BEUN’da anıldı
22 Aralık 2025 Pazartesi - 11:30 Bayrak Şairi Arif Nihat Asya Vefatının 50. Yılında BEUN’da anıldı Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesinde (BEUN), Türk edebiyatının önemli temsilcilerinden, edebî ve fikrî mirasıyla Türk kültür hayatına derin izler bırakan "Bayrak Şairi" Arif Nihat Asya, vefatının 50. yıl dönümünde düzenlenen "Vefatının 50. Yıl Dönümünde Arif Nihat Asya’ya Vefa" başlıklı panelle anıldı. Farabi Kampüsü Doç. Dr. Ali Arslan Konferans Salonunda gerçekleştirilen panele; önceki dönem Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ) ve İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. M. Fatih Andı, FSMVÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Dursun Ali Tökel ile FSMVÜ Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şaban Sağlık konuşmacı olarak katıldı. Yoğun ilgi gösterilen panele, BEUN Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Servet Karasu, senato üyeleri, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Program, aziz şehitlerin anısına saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Ardından kürsüye gelen BEUN Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Servet Karasu, konuşmasında Türk edebiyatına damga vurmuş müstesna şahsiyetlerin anılmasının kültürel hafızanın canlı tutulması açısından büyük önem taşıdığını belirterek Arif Nihat Asya’yı vefatının 50. yılında anmak ve anlamak üzere programa katılan tüm konuklara teşekkür etti. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Karasu’nun konuşmasının ardından panele geçildi. Panel, FSMVÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Dursun Ali Tökel’in sunumuyla başladı. Prof. Dr. Tökel, konuşmasında Arif Nihat Asya’nın hayatına ve edebî kişiliğine dair değerlendirmelerde bulunarak; şairin 1904 yılında Çatalca’nın İnceğiz köyünde dünyaya geldiğini, çocukluk ve gençlik yıllarında yaşadığı zorlukların onun şiir dünyasını derinden etkilediğini ifade etti. Asya’nın eğitim hayatı, ailesi ve yaşamının son dönemlerine değinen Prof. Dr. Tökel, 5 Ocak 1975’te Ankara Numune Hastanesinde vefat eden şairin, ardında vatan, millet ve iman ekseninde şekillenmiş güçlü bir edebî miras bıraktığını vurguladı. Panelin ikinci konuşmacısı Prof. Dr. M. Fatih Andı, Arif Nihat Asya’nın Türk edebiyatı ve toplumsal hafıza üzerindeki etkisine dikkat çekti. Prof. Dr. Andı, konuşmasında Türk edebiyatının büyük şairlerine ait seçkin eserlerin genç kuşaklara aktarılmasının taşıdığı derin önemi vurguladı. Özellikle büyük şairlerin önemli eserlerinin bilinmesinin oldukça değerli olduğunu ifade eden Andı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kalabalık kitlelere Asya’nın "Biz kısık sesleriz Minareleri sen ezansız bırakma Allah’ım" mısralarıyla başlayan Dua şiirini okuyarak 7’den 70’e herkes tarafından bilinmesine vesile olduğunu hatırlattı. Yine bununla birlikte "Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü" dizeleriyle başlayan meşhur "Bayrak" şiirinin de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve farklı liderler tarafından okunmasının önemli şair ve şiirlerin geniş kitlelerce tanınmasına katkı sağladığını dile getirdi. Panelin son konuşmacısı Prof. Dr. Şaban Sağlık ise "Türkçenin Şiir Hâli ve Arif Nihat Asya" başlıklı sunumunda, şiirin edebiyat türleri içerisindeki ayrıcalıklı konumuna vurgu yaptı. Arif Nihat Asya’nın öğretmen, şair, yazar, Mevlevi, milletvekili ve köşe yazarı kimlikleriyle çok yönlü bir şahsiyet olduğunu belirten Prof. Dr. Sağlık, "Bayrak Şairi", "Naat Şairi" ve "Fetih Marşı Şairi" unvanlarıyla Türk edebiyatında müstesna bir yere sahip olduğunu dile getirdi. Prof. Dr. Sağlık ayrıca, "Bayrak" şiirinin 1926 yılında Adana’nın kurtuluşu için bir gecede kaleme alınış sürecinin, İstiklal Marşı’nın yazılışındaki ruhani atmosferi hatırlattığını ifade etti. Panel, konuşmaların ardından BEUN Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Servet Karasu’nun panelistlere teşekkür belgelerini takdim etmesi ve hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.
Uzmanından gençlere ’hızlı zayıflama’ uyarısı
22 Aralık 2025 Pazartesi - 11:29 Uzmanından gençlere ’hızlı zayıflama’ uyarısı Zonguldak’ta diyetisyen Gizem Güneş, sosyal medyada yaygınlaşan hızlı zayıflama diyetleri ve tek tip beslenme yöntemlerinin ergenler üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Güneş, büyüme ve gelişim çağındaki çocukların bu tür uygulamalardan olumsuz etkilendiğini söyledi. Diyetisyen Gizem Güneş, ergenlik döneminin büyüme hormonu, beyin gelişimi ve fiziksel gelişimin en hızlı yaşandığı süreç olduğunu belirterek, "Bu dönemde doğru beslenme son derece önemli. Ancak sosyal medyada görülen hızlı zayıflama diyetleri ve ürünler maalesef ergenleri ve gençleri de etkiliyor" dedi. Ailelerin yasaklayıcı tutumdan kaçınması gerektiğini vurgulayan Güneş, "Öncelikle yasaklamaları kaldırmamız gerekiyor. Yasak yerine bedenimizi sevmeyi ve doğru beslenmenin ne olduğunu öğretmeliyiz. Eğer bunu ev ortamında oturtamıyorsak mutlaka bir uzmandan destek almalıyız" ifadelerini kullandı. Yanlış beslenme alışkanlıklarının ilerleyen yıllarda ciddi sağlık sorunlarına zemin hazırlayabileceğini belirten Güneş, "Bu dönemde yapılan yanlışlar, ileride ortaya çıkabilecek hastalıkların habercisi olabilir. Boy uzaması, beyin gelişimi ve özellikle kız çocuklarında adet düzensizlikleri beslenmeyle doğrudan bağlantılıdır. Beslenme ne kadar kısıtlanırsa bu süreçler o kadar olumsuz etkilenir" diye konuştu. Kendi danışanlarında da benzer sorunlarla sıkça karşılaştığını aktaran Güneş, bu durumun özellikle okul çağındaki çocuklar arasında yaygınlaştığını söyledi. Güneş, "Ebeveynler olarak çocuklarımıza bedenlerini sevmeyi öğretmeliyiz. Bu ürünler yetişkinler için bile tartışmalı iken, ergenlik dönemindeki çocuklar için çok daha tehlikelidir" dedi. Ailelere çağrıda bulunan Güneş, doğru iletişim kurulmasının ve gerekirse profesyonel destek alınmasının önemine dikkat çekerek, ergenlerin bu tür beslenme trendlerinden korunabileceğini ifade etti.
BEUN, YÖK 2025 Raporu’nda Türkiye’nin öne çıkan üniversiteleri arasında
21 Aralık 2025 Pazar - 13:21 BEUN, YÖK 2025 Raporu’nda Türkiye’nin öne çıkan üniversiteleri arasında Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN), Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından yayımlanan "Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2025" sonuçlarına göre birçok alanda gösterdiği üstün performansla Türkiye genelinde dikkat çekici bir başarıya imza attı. Üniversite; inovasyon, öğrenci yaşamı, sürdürülebilirlik ve erişilebilirlik alanlarında elde ettiği sonuçlarla üç farklı göstergede ilk 20 üniversite arasına girerken, İklim Eylemi alanında ise Türkiye 9’uncusu oldu. Raporda yer alan verilere göre BEUN, olumlu sonuçlanan patent oranında %6’lık değeriyle Türkiye genelinde 19’uncu sırada yer aldı. Bu sonuç, üniversitenin araştırma-geliştirme ve yenilikçilik kapasitesini somut verilerle ortaya koydu. 162 aktif öğrenci topluluğu ile 18’inci sırada yer alan BEUN, öğrenci katılımı ve kampüs yaşamındaki dinamizmini bir kez daha kanıtladı. Sürdürülebilirlik ve çevre bilinci konusundaki kararlı çalışmalarıyla öne çıkan BEUN, THE Impact Rankings - Climate Action (İklim Eylemi) kategorisinde aldığı 300 puanlık skor ile Türkiye genelinde 9’uncu sırada yer aldı. Bu başarı, üniversitenin iklim değişikliğiyle mücadele, çevresel sorumluluk ve sürdürülebilir kampüs politikalarının uluslararası kapsamdaki başarılı çalışmalarının bir göstergesidir. Eğitimde fırsat eşitliğini ve kapsayıcılığı temel ilke edinen BEUN, Engelsiz Bayrak uygulamaları kapsamında sahip olduğu 19 bayrak ile Türkiye genelinde 13’üncü sıraya yerleşti. Bu sonuç, üniversitenin engelli bireyler için erişilebilir ve kapsayıcı bir öğrenme ortamı oluşturma konusundaki farkındalığı ortaya koyuyor. Elde edilen başarıya ilişkin değerlendirmelerde bulunan BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, üniversitenin çok boyutlu gelişim vizyonuna vurgu yaparak şu ifadeleri dile getirdi: "Üniversitemizin YÖK tarafından yayımlanan bu kapsamlı raporda üst sıralarda yer alması, doğru stratejilerle eğitimden araştırmaya, çevresel duyarlılıktan erişilebilirliğe kadar birçok alanda emin adımlarla yürüttüğümüz çalışmaların bir sonucudur. Özellikle iklim eylemi, sürdürülebilirlik, erişilebilirlik ve inovasyon alanlarında elde edilen bu başarılar, doğaya, insana ve geleceğe karşı sorumluluğumuzun da apaçık bir göstergesidir. Akademik ve idari personelimizin özverili çalışmaları, öğrencilerimizin aktif katılımı ve kurumsal iş birliklerimiz sayesinde BEUN’u her geçen gün daha ileriye taşıyoruz. Hedefimiz; ulusal ve uluslararası ölçekte rekabet gücü yüksek, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir üniversite vizyonunu daha görünür kılmaktır. Bu vesileyle bu süreçte üniversitelerimize sundukları destek ve yol gösterici yaklaşımları dolayısıyla Yükseköğretim Kurulu Başkanımız Sayın Prof. Dr. Erol Özvar başta olmak üzere tüm değerli YÖK ailesine teşekkürlerimi sunuyorum. Ülkemizin gelecek vizyonu doğrultusunda belirlenen yükseköğretim hedeflerine katkı sunmaya, bilimsel üretimi ve toplumsal faydayı merkeze alan çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz."