Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Yerel Haberler
İstanbul
Ankara
İzmir
Bursa
Antalya
Trabzon
Tüm Şehirler
Adana
Adıyaman
Afyon
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şanlıurfa
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Zonguldak
Sahte savcılık yazısıyla dolandırıcılık girişimi iddiası
26 Aralık 2025 Cuma - 12:51:41
Karadeniz Ereğli’de yaşayan O.U., kendisine üzerinden gönderilen sahte bir adli belgeyle dolandırıcılık girişiminde bulunulduğunu belirterek kamuoyunu uyardı. İlçede yaşayan O.U.’ya gönderilen ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı anteti taşıdığı iddia edilen belgede, kendisi hakkında reşit olmayan bir kişiye yönelik cinsel suç isnadında bulunularak "uzlaştırma bedeli" adı altında para talep edildi. Mesajla korku ve panik oluşturulmaya çalışıldığı öne sürüldü. O.U., söz konusu iddiaların tamamen asılsız olduğunu ifade ederek, kendisi hakkında açılmış herhangi bir soruşturma ya da dava bulunmadığını, belgede adı geçen avukatlarla hiçbir bağlantısının olmadığını söyledi. Ayrıca iddia edilen kişi veya kişilerle de herhangi bir tanışıklığının bulunmadığını dile getirdi. O.U.’nun avukatı Avukat Cansu Özdemir de konuyla ilgili yaptığı açıklamada, yaşanan durumun açık bir dolandırıcılık girişimi olduğunu vurgulayarak, "Müvekkilim hakkında yürütülen herhangi bir soruşturma ya da dava bulunmamaktadır. Mesajda yer alan iddialar tamamen asılsızdır. Resmi kurum adı ve sahte belge kullanılarak vatandaşlar korku ve panik ortamına sürüklenmekte, haksız menfaat elde edilmeye çalışılmaktadır. Adli merciler tarafından mesajla veya benzeri uygulamalar üzerinden uzlaştırma bedeli talep edilmesi hukuken mümkün değildir. Bu tür mesajlara kesinlikle itibar edilmemeli ve derhal savcılıklara bildirilmelidir" ifadelerini kullandı.
26 Aralık 2025 Cuma - 12:45
Yılbaşı tedbirleri Alaplı’da masaya yatırıldı
Zonguldak’ın Alaplı ilçesinde düzenlenen İlçe Asayiş Koordinasyon Toplantısı’nda, yılbaşı öncesi alınacak güvenlik tedbirleri ile yürütülen asayiş çalışmaları değerlendirildi. Alaplı Kaymakamı Selçuk Köksal başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda, İlçe Jandarma Komutanı Üsteğmen İbrahim Güzel ve İlçe Emniyet Müdürü Baki Acar tarafından yılbaşı tedbirleri başta olmak üzere ilçe genelinde yürütülen güvenlik faaliyetlerine ilişkin bilgilendirme sunumları yapıldı. Toplantıda, vatandaşların huzur ve güvenliğinin sağlanmasına yönelik alınan önlemler, sahadaki uygulamalar ve kurumlar arası koordinasyon süreçleri ele alındı. Koordinasyon toplantısında ayrıca, 2026 yılı boyunca da ilçe genelinde huzur ve güven ortamının korunması amacıyla güvenlik birimlerinin sahadaki etkinliğinin artırılması ve çalışmaların koordinasyon içinde kararlılıkla sürdürülmesi kararlaştırıldı.
26 Aralık 2025 Cuma - 10:01
Dededen gelen arıcılığı profesyonelleştirdi, ürettiği bal dünyada zirveye çıktı
Zonguldak’ta yaşayan Akosman çifti, 9 yıl önce 40 kovanla başladıkları arıcılık yolculuğunda "Kestane balının diyarı Zonguldak" sözünü uluslararası arenada kanıtladı. Saflık ve kalite göstergesi olan prolin değeri dünya standartlarının üzerinde çıkan Zonguldak kestane balı, önce Londra’da ardından Paris’te düzenlenen uluslararası yarışmalarda iki yıl üst üste ‘altın bal’ ödülüne layık görüldü. Kilimli ilçesinde yaşayan 33 yaşındaki Muhammet Akosman, dedesinden ve ailesinden devraldığı arıcılık mesleğini akademik eğitimle birleştirdi. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Arıcılık Bölümü’nden mezun olan Akosman, 2016 yılında kendi işletmesini kurdu. Devlet desteğiyle 40 kovanla başladığı üretimini, eşiyle birlikte her yıl büyüttü. Muhammet Akosman, üretim sürecini ve elde edilen başarıyı şu sözlerle anlattı: "Zonguldak bölgesinde kestane balı ve arı ürünleri üreticisiyim. Dededen gelen bir mesleğimizi devam ettiriyoruz. Zonguldak bölgesi endemik bitkiler var. Özellikle kestane balı dünya standartlarının üzerinde bir bal ve kalitesi de bu kadar yüksek. Biz bu balı iyi bir şekilde üretmeye çalışıyoruz. Arıcılığa çok önem veriyoruz. Önem verdiğimiz için en iyi sonuçları elde ettik. 2024 senesinde Londra’da Altın Bal Ödülü almıştık. 2025 üretimi üretimde ise bu sefer Paris’e Uluslararası Bal Yarışması’na katıldık." "İki sene peş peşe ödül almak gurur verici" Akosman, iki yıl üst üste kazanılan altın ödüllerin kendileri ve Zonguldak için büyük bir gurur kaynağı olduğunu belirtti. 2024 yılında Londra, 2025 yılında da Paris’te ödül aldıklarını söyleyen Akosman, "Bu yarışmayla da birlikte yine iki sene iki üst üste altın balı ödülünü almış olduk. Yani bu konuda çok mutluyuz, gururluyuz hatta. 2025 senesinde ürettiğimiz kestane balıyla Paris’e bu sefer yarışmaya katıldık. Yine uluslararası arenada Paris’te altın ödülünü aldık. 2 sene peş peşe altın ödülünü almak, Zonguldak’a bu ödülü getirmek çok güzel. Bizim için çok gurur verici bir olay." "Bu bal antioksidan bakımından çok zengin" Zonguldak kestane balının farkını analiz sonuçlarının net şekilde ortaya koyduğunu vurgulayan Akosman, balın sağlık açısından da çok özel bir ürün olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu: "Bu balı almamızın, bu ödülü almamızın sebeplerinden biri Zonguldak’ın dünya standartlarının üzerinde bir kestane balının olması. Bu bal antioksidan bakımından çok yüksek. Hatta dünya standartlarında en üstün en fazla antioksidan kestane balında var. Bunun yanında kestane balı bağışıklığı yükseltir. Akciğer rahatsızlıklarında ve üst solunum rahatsızlıklarına iyi geldiği bilinmektedir." "Yer altı elması kömür, yer üstü elması kestane balı" Zonguldak’ın hem yeraltı hem de yerüstü zenginliklerine dikkat çeken Akosman, şu ifadeleri kullandı: "Hatta ben her zaman şu cümleyi kullanıyorum. Bizim Zonguldak’ın yeraltı elması kömürse yerüstü elması da kestane balıdır. Yani bu cümleyi her yerde vurguluyoruz. Çünkü Zonguldak bizim için çok değerli. Kestane balımız da değerli. Bu şekilde üretime güzel bir şekilde devam etmeye çalışıyoruz." Bal analizlerinde özellikle prolin ve diastaz değerlerine önem verdiklerini belirten Akosman, elde edilen sonuçları da ayrıntılarıyla paylaştı. Akosman, "Biz tahlile bal gönderdiğimizde analizi okumak çok önemli. Analizde dikkat ettiğimiz konular var. Prolin ve diastaz sayıları. Yani bunlar arının bal attığı değerdir. Yani insanın baldan aldığı faydadır. Bunlar dünya standartlarının çok üstünde çıkıyor bizim kestane balında. Ortalama 1.500 üstü. Hatta Londra’da ödül aldığımızda 1.980 rakamlarını yakaladık. 2025’te ise 1.500 üzeri prolin değerleri 45-50 arası diastaz. Yani baldan aldığımız kalite ve fayda çok üst seviyeler seviyelerde" dedi. "Hedefimiz Zonguldak kestane balını tanıtmak" Geleneksel arıcılıkla modern yöntemleri birleştirdiklerini belirten Akosman, hedeflerini şu sözlerle anlattı: "Biz dededen gelen arıcılığı devam ettiriyoruz. Şu an Muğla Üniversitesi Arıcılık bölümünden mezun oldum. Yani kültürel yöntemle bir yandan şu anki modern arıcılığı birleştirip en kaliteli arı ürünlerini üretmeye özen gösteriyorum. Bundan sonraki sürecimiz Zonguldak kestane balını bir yerlere taşımak, tanıtmak ve diğer arı ürünleriyle birlikte Zonguldak’ta güzel bir marka olmak." Piyasada balda tağşişin yaygın olduğuna da dikkat çeken Akosman, üretim anlayışlarını şu sözlerle ifade etti: "Çünkü biliyorsunuz şu an birçok yerde balda tağşiş yani kalitesizlik çok var. Biz en iyi ürünü üretip kendi çocuklarımıza getirebildiğimiz balları ve arı ürünlerini birçok ailenin sofrasına getirmek. Çünkü kestane balı normal sofralık bir bal değildir. Sabah aç karnına tatlı kaşığı yenen yani sağlık amacıyla tüketebileceğimiz bir üründür. En iyi bir şekilde yapıp arıcılığımızı en iyi bir şekilde balımızı üretip bunu bu şekilde müşterimize ve piyasaya sunmaya çalışıyoruz." Eşi Sevgi Akosman da arıcılığın yaşamlarının merkezinde olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Arının içerisindeyiz. Kestane balı üretimi yapıyoruz. Eşimle tanıştığımdan beri arıcılığın içerisindeyim. Gezginci arıcılık yapıyoruz aslında ama asıl mesleğimiz kestane balı. Kestane balının şifalarından biraz bahsetmek istiyorum. Antioksidan etkisi var, bağışıklık etkisi var. O yüzden kestane balını tüm dünyaya tavsiye ediyoruz." Zonguldak kestane balının farkını vurgulayan Sevgi Akosman, iki yıl üst üste alınan ödüllerin önemine dikkat çekerek konuşmasını şöyle tamamladı: "Bizim kestane balımızın diğer kestane bağlarından farkını söylemek istiyorum. 2024 yılında Londra’da 2025 yılında da Paris’te ödül aldık. Dünyanın en iyi kestane balını ürettik. Eşimle birlikte arıcılığı severek yapıyoruz. Tüm kadın üreticilere arıcılığı tavsiye ediyorum. Kadınların yapamayacağı hiçbir şey yoktur."
26 Aralık 2025 Cuma - 09:52
Dededen gelen arıcılığı profesyonelleştirdi, ürettiği bal dünyada zirveye çıktı
Zonguldak’ta yaşayan Akosman çifti, 9 yıl önce 40 kovanla başladıkları arıcılık yolculuğunda "Kestane balının diyarı Zonguldak" sözünü uluslararası arenada kanıtladı. Saflık ve kalite göstergesi olan prolin değeri dünya standartlarının üzerinde çıkan Zonguldak kestane balı, önce Londra’da ardından Paris’te düzenlenen uluslararası yarışmalarda iki yıl üst üste ‘altın bal’ ödülüne layık görüldü. Kilimli ilçesinde yaşayan 33 yaşındaki Muhammet Akosman, dedesinden ve ailesinden devraldığı arıcılık mesleğini akademik eğitimle birleştirdi. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Arıcılık Bölümü’nden mezun olan Akosman, 2016 yılında kendi işletmesini kurdu. Devlet desteğiyle 40 kovanla başladığı üretimini, eşiyle birlikte her yıl büyüttü. Muhammet Akosman, üretim sürecini ve elde edilen başarıyı şu sözlerle anlattı: "Zonguldak bölgesinde kestane balı ve arı ürünleri üreticisiyim. Dededen gelen bir mesleğimizi devam ettiriyoruz. Zonguldak bölgesi endemik bitkiler var. Özellikle kestane balı dünya standartlarının üzerinde bir bal ve kalitesi de bu kadar yüksek. Biz bu balı iyi bir şekilde üretmeye çalışıyoruz. Arıcılığa çok önem veriyoruz. Önem verdiğimiz için en iyi sonuçları elde ettik. 2024 senesinde Londra’da Altın Bal Ödülü almıştık. 2025 üretimi üretimde ise bu sefer Paris’e Uluslararası Bal Yarışması’na katıldık." "İki sene peş peşe ödül almak gurur verici" Akosman, iki yıl üst üste kazanılan altın ödüllerin kendileri ve Zonguldak için büyük bir gurur kaynağı olduğunu belirtti. 2024 yılında Londra, 2025 yılında da Paris’te ödül aldıklarını söyleyen Akosman, "Bu yarışmayla da birlikte yine iki sene iki üst üste altın balı ödülünü almış olduk. Yani bu konuda çok mutluyuz, gururluyuz hatta. 2025 senesinde ürettiğimiz kestane balıyla Paris’e bu sefer yarışmaya katıldık. Yine uluslararası Paris’te altın ödülünü aldık. 2 sene peş peşe altın ödülünü almak, Zonguldak’a bu ödülü getirmek çok güzel. Bizim için çok gurur verici bir olay." "Bu bal antioksidan bakımından çok zengin" Zonguldak kestane balının farkını analiz sonuçlarının net şekilde ortaya koyduğunu vurgulayan Akosman, balın sağlık açısından da çok özel bir ürün olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu: "Bu balı almamızın, bu ödülü almamızın sebeplerinden biri Zonguldak’ın dünya standartlarının üzerinde bir kestane balının olması. Bu bal antioksidan bakımından çok yüksek. Hatta dünya standartlarında en üstün en fazla antioksidan kestane balında var. Bunun yanında kestane balı bağışıklığı yükseltir. Akciğer rahatsızlıklarında ve üst solunum rahatsızlıklarına iyi geldiği bilinmektedir." "Yer altı elması kömür, yer üstü elması kestane balı" Zonguldak’ın hem yeraltı hem de yerüstü zenginliklerine dikkat çeken Akosman, şu ifadeleri kullandı: "Hatta ben her zaman şu cümleyi kullanıyorum. Bizim Zonguldak’ın yeraltı elması kömürse yerüstü elması da kestane balıdır. Yani bu cümleyi her yerde vurguluyoruz. Çünkü Zonguldak bizim için çok değerli. Kestane balımız da değerli. Bu şekilde üretime güzel bir şekilde devam etmeye çalışıyoruz." Bal analizlerinde özellikle prolin ve diastaz değerlerine önem verdiklerini belirten Akosman, elde edilen sonuçları da ayrıntılarıyla paylaştı. Akosman, "Biz tahlile bal gönderdiğimizde analizi okumak çok önemli. Analizde dikkat ettiğimiz konular var. Prolin ve diastaz sayıları. Yani bunlar arının bal attığı değerdir. Yani insanın baldan aldığı faydadır. Bunlar dünya standartlarının çok üstünde çıkıyor bizim kestane balında. Ortalama 1.500 üstü. Hatta Londra’da ödül aldığımızda 1.980 rakamlarını yakaladık. 2025’te ise 1.500 üzeri prolin değerleri 45-50 arası diastaz. Yani baldan aldığımız kalite ve fayda çok üst seviyeler seviyelerde" dedi. "Hedefimiz Zonguldak kestane balını tanıtmak" Geleneksel arıcılıkla modern yöntemleri birleştirdiklerini belirten Akosman, hedeflerini şu sözlerle anlattı: "Biz dededen gelen arıcılığı devam ettiriyoruz. Şu an Muğla Üniversitesi Arıcılık bölümünden mezun oldum. Yani kültürel yöntemle bir yandan şu anki modern arıcılığı birleştirip en kaliteli arı ürünlerini üretmeye özen gösteriyorum. Bundan sonraki sürecimiz Zonguldak kestane balını zaten bir yerlere taşımak, tanıtmak ve diğer arı ürünleriyle birlikte Zonguldak’ta güzel bir marka olmak." Piyasada balda tağşişin yaygın olduğuna da dikkat çeken Akosman, üretim anlayışlarını şu sözlerle ifade etti: "Çünkü biliyorsunuz şu an birçok yerde balda tağşiş yani kalitesizlik çok var. Biz en iyi ürünü üretip kendi çocuklarımıza getirebildiğimiz balları ve arı ürünlerini birçok ailenin sofrasına getirmek. Çünkü kestane balı normal sofralık bir bal değildir. Sabah aç karnına tatlı kaşığı yenen yani sağlık amacıyla tüketebileceğimiz bir üründür. En iyi bir şekilde yapıp arıcılığımızı en iyi bir şekilde balımızı üretip bunu bu şekilde müşterimize ve piyasaya sunmaya çalışıyoruz." Eşi Sevgi Akosman da arıcılığın yaşamlarının merkezinde olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Arının içerisindeyiz. Kestane balı üretimi yapıyoruz. Eşimle tanıştığımdan beri arıcılığın içerisindeyim. Gezginci arıcılık yapıyoruz aslında ama asıl mesleğimiz kestane balı. Kestane balının şifalarından biraz bahsetmek istiyorum. Antioksidan etkisi var, bağışıklık etkisi var. O yüzden kestane balını tüm dünyaya tavsiye ediyoruz." Zonguldak kestane balının farkını vurgulayan Sevgi Akosman, iki yıl üst üste alınan ödüllerin önemine dikkat çekerek konuşmasını şöyle tamamladı: "Bizim kestane balımızın diğer kestane bağlarından farkını söylemek istiyorum. 2024 yılında Londra’da 2025 yılında da Paris’te ödül aldık. Dünyanın en iyi kestane balını ürettik. Eşimle birlikte arıcılığı severek yapıyoruz. Tüm kadın üreticilere arıcılığı tavsiye ediyorum. Kadınların yapacağı hiçbir şey yoktur." (OA
03 Ekim 2025 Cuma - 09:10
Türkiye’de bir ilk: Meslek yüksekokulunda veteriner sağlık eğitimi simülatörlerle veriliyor
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Çaycuma Gıda ve Tarım Meslek Yüksekokulu, Laborant ve Veteriner Sağlık Programı öğrencileri için kurduğu donanımlı klinik beceri laboratuvarı ile meslek yüksekokulları arasında Türkiye’de bir ilke imza attı. BEUN Çaycuma Gıda ve Tarım Meslek Yüksekokulu, Laborant ve Veteriner Sağlık Programı öğrencilerinin mesleki becerilerini geliştirmeleri amacıyla kurduğu laboratuvarla, meslek yüksekokulları arasında Türkiye’de ilk donanımlı uygulama merkezi olma özelliğini taşıyor. İleri teknoloji simülatörlerle donatıldı İleri teknolojiye sahip simülasyon sistemleriyle donatılmış olan bu yenilikçi laboratuvar; hayvan sağlığı, anatomi, klinik müdahale ve acil durum yönetimi gibi alanlarda kapsamlı uygulamalı eğitim imkânları sunuyor. Laboratuvar bünyesinde yer alan başlıca eğitim materyalleri arasında; İnek Güç Doğum Simülatörü, Sığır Klinik Uygulama Simülatörü, İnek-Sığır Anatomi Modeli, Geliştirilmiş Kardiyo-Pulmoner Resüsitasyon (KPR) Köpek Modeli ve Köpek Entübasyon Baş Modeli bulunuyor. Tam boyutlu sığır simülatörlerinde intravenöz uygulama (kan alımı, ilaç ve serum uygulaması), intramusküler enjeksiyon (boyun, sağrı ve bacak bölgeleri), klinik muayene, operasyon bölgeleri seçimleri ve zapturapt teknikleri gibi çok çeşitli uygulamalar sınırsız sayıda gerçekleştirilebiliyor. Ayrıca, fonksiyonel doğum kanalına sahip olan inek doğum simülatörleriyle güç doğum senaryoları, doğum kanalının muayenesi, doğuma yardım yöntemleri ve doğum sonrası buzağı bakımı uygulamaları da gerçeğe yakın şekilde deneyimlenebiliyor. Öğrenciler risksiz ortamda deneyim kazanıyor Laboratuvar sayesinde öğrenciler, doğum, entübasyon, KPR gibi kritik müdahaleleri simülatörler üzerinde pratik ederek temel veterinerlik uygulamalarını risksiz ve kontrollü bir ortamda deneyimleme fırsatı bulacak. Bu durum, eğitim amaçlı canlı hayvan kullanımını azaltarak hayvan refahı açısından son derece önemli bir alternatif oluşturuyor ve uluslararası hayvan hakları standartlarıyla da uyumluluk sağlıyor. Ayrıca öğrencilerin hayvanlara zarar verme endişesi olmadan, daha özgüvenli bir şekilde beceri kazanmalarını mümkün kılıyor. Bununla birlikte Klinik Beceri Laboratuvarı, veteriner sağlık alanındaki pratik eğitim kalitesini yükselterek mezunların iş hayatına daha hızlı ve etkin adaptasyonunu sağlıyor ve mesleki standartların yükseltilmesine katkı sunuyor. Bu laboratuvar, uygulamalı eğitime verdiği önemle Meslek Yüksekokulunun kurumsal vizyonunu yansıtan ve örnek teşkil eden nitelikli bir eğitim alanı olarak konumlanıyor. Rektör Özölçer: "Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyor" BEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, laboratuvarın öğrencilere gerçek hayvanlar yerine maketler üzerinde beceri kazandırma amacını taşıdığını vurguladı. Özölçer, "Laborant ve Veteriner Sağlık Teknikerliği programının alt bünyesinde yer alan Klinik Beceriler Laboratuvarı’ndayız. Burada Türkiye’de ilk defa Çaycuma Gıda Tarım Meslek Yüksekokulu’nda açılmış bir laboratuvar. Öğrencilere gerçek hayvanlar üzerinde değil de maket üzerinde klinik beceriler kazandırabilmek amacıyla açılmış bir laboratuvar. Hayvan maketlerimiz var. Hayvanların doğum yapmasından, kalp masajı yapılmasına, hayvanlarına dikiş atılmasına, entübasyon yapılmasına kadar pek çok beceri burada maketler üzerinde öğrencilere Türkiye’de ilk olmak üzere bir laboratuvar hizmetiyle verilmeye çalışılıyor. Hem burada öğrenciler klinik beceriler elde ediyor hem de gerçek hayvanlar üzerinde çalışma yapılmıyor. Biz burada maketler üzerinde çalışıyoruz ama birebir gerçek beceriler öğrencilerin elde etmesini sağlıyoruz" ifadelerine yer verdi. Öğrenciler uygulamadan memnun Laborant ve Veteriner Sağlık Programı 1. sınıf öğrencisi İrem Kavilci (18), hayvan sevgisiyle tercih ettiği bölümde böyle bir imkana sahip olmaktan mutluluk duyduğunu belirterek, "Hayvanları gerçekten çok sevdiğim için bu bölümü tercih ettim. Bu laboratuvarda bizim için çok iyi oldu. Burada hayvanlar üzerinde yapacağımız çalışmaları deneyimleyebiliyoruz. Herhangi bir hayvana zarar vermeden neyi nasıl yapmamız gerektiğini öğrenebiliyoruz. Bu yüzden çok mutluyum. Aynı şekilde hocalarımız da bize çok iyi davranıyorlar. Bize gayet her şeyi o kadar iyi açıklıyorlar ki şu an ilk dönem olmasına rağmen birçok şey öğrendim. Kendimi çok şanslı hissediyorum burada okuduğum için. Yani bu ilk deneyimlere de şahit olduğum için. Bu yüzden yani çok güzel hissediyorum" dedi. Aynı bölüm 2. sınıf öğrencisi Akif Akça (20) da hayvanlara zarar vermeden öğrenme fırsatı buldukları için şanslı olduklarını ifade etti. Laboratuvarın Türkiye’de bir ilk olma özelliğinden dolayı kendilerini özel hissettiklerini belirten Akca, "Bu çok güzel hissettiriyor. Hayvanlarımıza zarar vermeden böyle şeylerin öğrenilebileceği çok güzel bir alan oluşturuldu. Sayın Rektörümüze de çok teşekkür ediyoruz böyle bir alan oluşturduğu için. Maket olarak hayvanları doğurtabiliyoruz zarar vermeden. Dikişleri tecrübe ediyorum. Hani dikiş nasıl atılır, damar yolu nasıl açılır, aşı nasıl vurulur. Böyle şeyleri canlı olmayan hayvanlarda maketler üzerinde öğrenebiliyoruz. Türkiye’de ilk olması, beni çok mutlu ediyor. Böyle bir bölümün Çaycuma’ya gelmesi çok güzel bir şey. Bizim bölümümüze gelmesi çok mutlu etti beni daha doğrusu. Hedefim 4 yıllık veterinerliğe geçmek. Öğrencilerin burayı tercih etmeleri bence çok önemli. Sayın Rektörümüz de çok yardımcı oluyor her konuda okulumuz da çok güzel, ortamı da çok güzel. Türkiye’de ilk bir laboratuvara sahip bir okulda yazılmaya değer bence" ifadelerine yer verdi.
03 Ekim 2025 Cuma - 09:06
Türkiye’de bir ilk: Meslek yüksekokulunda veteriner sağlık eğitimi simülatörlerle veriliyor
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Çaycuma Gıda ve Tarım Meslek Yüksekokulu, Laborant ve Veteriner Sağlık Programı öğrencileri için kurduğu donanımlı klinik beceri laboratuvarı ile meslek yüksekokulları arasında Türkiye’de bir ilke imza attı. BEUN Çaycuma Gıda ve Tarım Meslek Yüksekokulu, Laborant ve Veteriner Sağlık Programı öğrencilerinin mesleki becerilerini geliştirmeleri amacıyla kurduğu laboratuvarla, meslek yüksekokulları arasında Türkiye’de ilk donanımlı uygulama merkezi olma özelliğini taşıyor. İleri teknoloji simülatörlerle donatıldı İleri teknolojiye sahip simülasyon sistemleriyle donatılmış olan bu yenilikçi laboratuvar; hayvan sağlığı, anatomi, klinik müdahale ve acil durum yönetimi gibi alanlarda kapsamlı uygulamalı eğitim imkânları sunuyor. Laboratuvar bünyesinde yer alan başlıca eğitim materyalleri arasında; İnek Güç Doğum Simülatörü, Sığır Klinik Uygulama Simülatörü, İnek-Sığır Anatomi Modeli, Geliştirilmiş Kardiyo-Pulmoner Resüsitasyon (KPR) Köpek Modeli ve Köpek Entübasyon Baş Modeli bulunuyor. Tam boyutlu sığır simülatörlerinde intravenöz uygulama (kan alımı, ilaç ve serum uygulaması), intramusküler enjeksiyon (boyun, sağrı ve bacak bölgeleri), klinik muayene, operasyon bölgeleri seçimleri ve zapturapt teknikleri gibi çok çeşitli uygulamalar sınırsız sayıda gerçekleştirilebiliyor. Ayrıca, fonksiyonel doğum kanalına sahip olan inek doğum simülatörleriyle güç doğum senaryoları, doğum kanalının muayenesi, doğuma yardım yöntemleri ve doğum sonrası buzağı bakımı uygulamaları da gerçeğe yakın şekilde deneyimlenebiliyor. Öğrenciler risksiz ortamda deneyim kazanıyor Laboratuvar sayesinde öğrenciler, temel veterinerlik uygulamalarını risksiz ve kontrollü bir ortamda deneyimleme fırsatı bulacak; doğum, entübasyon, KPR gibi kritik müdahaleleri simülatörler üzerinde pratik ederek mesleki yeterliliklerini arttırıyor. Bu durum, eğitim amaçlı canlı hayvan kullanımını azaltarak hayvan refahı açısından son derece önemli bir alternatif oluşturuyor ve uluslararası hayvan hakları standartlarıyla da uyumluluk sağlıyor. Ayrıca öğrencilerin hayvanlara zarar verme endişesi olmadan, daha özgüvenli bir şekilde beceri kazanmalarını mümkün kılıyor. Bununla birlikte Klinik Beceri Laboratuvarı, veteriner sağlık alanındaki pratik eğitim kalitesini yükselterek mezunların iş hayatına daha hızlı ve etkin adaptasyonunu sağlıyor ve mesleki standartların yükseltilmesine katkı sunuyor. Bu laboratuvar, uygulamalı eğitime verdiği önemle Meslek Yüksekokulunun kurumsal vizyonunu yansıtan ve örnek teşkil eden nitelikli bir eğitim alanı olarak konumlanıyor. Rektör Özölçer; "Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyor" BEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, laboratuvarın öğrencilere gerçek hayvanlar yerine maketler üzerinde beceri kazandırma amacını taşıdığını vurguladı. Özölçer, "Laborant ve Veteriner Sağlık Teknikerliği programının alt bünyesinde yer alan Klinik Beceriler Laboratuvarı’ndayız. Burada Türkiye’de ilk defa Çaycuma Gıda Tarım Meslek Yüksekokulu’nda açılmış bir laboratuvar. Öğrencilere gerçek hayvanlar üzerinde değil de maket üzerinde klinik beceriler kazandırabilmek amacıyla açılmış bir laboratuvar. Hayvan maketlerimiz var. Hayvanların doğum yapmasından, kalp masajı yapılmasına, hayvanlarına dikiş atılmasına, entübasyon yapılmasına kadar pek çok beceri burada maketler üzerinde öğrencilere Türkiye’de ilk olmak üzere bir laboratuvar hizmetiyle verilmeye çalışılıyor. Hem burada öğrenciler klinik beceriler elde ediyor hem de gerçek hayvanlar üzerinde çalışma yapılmıyor. Biz burada maketler üzerinde çalışıyoruz ama birebir gerçek beceriler öğrencilerin elde etmesini sağlıyoruz" ifadelerine yer verdi. Öğrenciler uygulamadan memnun Laborant ve Veteriner Sağlık Programı 1. sınıf öğrencisi İrem Kavilci (18), hayvan sevgisiyle tercih ettiği bölümde böyle bir imkana sahip olmaktan mutluluk duyduğunu belirtti: "Hayvanları gerçekten çok sevdiğim için bu bölümü tercih ettim. Bu laboratuvarda bizim için çok iyi oldu. Burada hayvanlar üzerinde yapacağımız çalışmaları deneyimleyebiliyoruz. Herhangi bir hayvana zarar vermeden neyi nasıl yapmamız gerektiğini öğrenebiliyoruz. Bu yüzden çok mutluyum. Aynı şekilde hocalarımız da bize çok iyi davranıyorlar. Bize gayet her şeyi o kadar iyi açıklıyorlar ki şu an ilk dönem olmasına rağmen birçok şey öğrendim. Kendimi çok şanslı hissediyorum burada okuduğum için. Yani bu ilk deneyimlere de şahit olduğum için. Bu yüzden yani çok güzel hissediyorum." Laborant ve Veteriner Sağlık 2. sınıf öğrencisi Akif Akça (20) da hayvanlara zarar vermeden öğrenme fırsatı buldukları için şanslı olduklarını ifade etti. Laboratuvarın Türkiye’de bir ilk olma özelliğinden dolayı kendilerini özel hissettiklerini belirten Akca, "Bu çok güzel hissettiriyor. Hayvanlarımıza zarar vermeden böyle şeylerin öğrenilebileceği çok güzel bir alan oluşturuldu. Sayın Rektörümüze de çok teşekkür ediyoruz böyle bir alan oluşturduğu için. Çok güzel yani. Maket olarak hayvanları doğurtabiliyoruz mesela zarar vermeden. Geçen sene mesela bizim ikinci sınıflarımız doğrusu iken ben izlemiştim. Biz daha uygulamaya geçememiştik. Dikişleri tecrübe ediyorum. Hani dikiş nasıl atılır, damar yolu nasıl açılır, aşı nasıl vurulur. Böyle şeyleri canlı olmayan hayvanlar da maketler üzerinde öğrenebiliyoruz. Türkiye’de ilk olması, beni çok mutlu ediyor. Böyle bir bölümün Çaycuma’ya gelmesi çok güzel bir şey. Bizim bölümümüze gelmesi çok mutlu etti beni daha doğrusu. Hedefim 4 yıllık veterinerliğe geçmek istiyorum. Öğrencilerin burayı tercih etmeleri bence çok önemli. İnsanlar olsun, Sayın Rektörümüz olsun çok iyi çok yardımcı oluyor her konuda vesaire ama okulumuz da çok güzel, ortamı da çok güzel. Türkiye’de ilk bir laboratuvara sahip bir okulda yazılmaya değer bence" ifadelerine yer verdi.
02 Ekim 2025 Perşembe - 13:22
BEUN’dan Türkiye’de bir ilk, "Finansal Okuryazarlık, Finans Diplomasisi ve Güvenlik" dersi başladı
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN), Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) iş birliğiyle Türkiye’de bir ilke imza atarak, "Finansal Okuryazarlık, Finans Diplomasisi ve Güvenlik" adlı seçmeli dersi 2025-2026 Akademik Yılı Güz Dönemi’nde öğrencilerle buluşturdu. Türkiye’deki üniversiteler arasında ilk ve tek olan bu ders, çok disiplinli yapısıyla dikkat çekiyor ve finans alanındaki farkındalığı artırmayı hedefliyor. BEUN İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Z6 Konferans Salonu’nda başlayan dersin açılış konuşmasını BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer yaptı. Açılışta, Rektör Özölçer dersin akademik camia, öğrenciler ve ülke için taşıdığı önem vurgulayarak konuşmasında şu ifadeleri dile getirdi: "Bugün burada sadece yeni bir dersin değil, geleceği şekillendirecek önemli bir vizyonun açılışına tanıklık ediyoruz. Türkiye’de ilk defa üniversitemizde okutulacak bu interdisipliner ders; tıp, mühendislik, güzel sanatlar, iktisadi ve idari bilimler fakültelerinden öğrencilerimizi aynı çatı altında buluşturuyor. Bu dersimiz kamu-üniversite iş birliğine çok güzel bir örnek oluşturmaktadır. "Bologna Sistemi ve uluslararası standartlar dikkate alınarak üst düzey, kaliteli ve uluslararası ders içerikleri hazırlandı. Derste finansın uluslararası arenadaki siyasi boyutu da detaylı şekilde ele alınacak. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın finansal okuryazarlığın yaygınlaştırılmasına dair vizyonu ve Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek’in desteğiyle Sermaye Piyasası Kurulunun katkıları, bu alanda ülkemizde büyük bir bilinç uyandırdı. Bizler de ülkemizin önemli çalışmalara imza atan akademik kurumlarından biri Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi olarak bu sürece bilimsel katkı sunmaktan büyük bir gurur duyuyoruz. Bu iş birliğinin gerçekleşmesinde emek veren Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Sayın İbrahim Ömer Gönül’e ve dersi verecek Sayın Buket Salkım’a teşekkürlerimi sunuyorum. Bu dersin üniversitemize, öğrencilerimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum." Ders, Türkiye’de ilk defa "Finansal Okuryazarlık, Finans Diplomasisi ve Güvenlik" alanında seçmeli olarak BEUN’da öğrencilerle buluşturuldu. Dersin en dikkat çekici yönlerinden biri, öğrencilerinin büyük çoğunluğunu Tıp Fakültesi öğrencilerinin oluşturması. Ayrıca ders kapsamında farklı ülkelerin finans politikaları incelenecek, öğrencilere yurt dışında staj yapma ve uluslararası kariyer fırsatlarını tanıma imkânı sunulacak. Finansal okuryazarlığın yaygınlaştırılması amacıyla her yıl 22 Mayıs "Finansal Okuryazarlık Günü" olarak kutlanırken, Sermaye Piyasası Kurulu ve üniversiteler arasındaki iş birlikleri giderek güçleniyor. BEUN’un başlattığı bu ders projesi, Türkiye’de finans alanında farkındalığın artırılmasına büyük katkı sağlaması bekleniyor.
02 Ekim 2025 Perşembe - 11:46
Tünel çıkışında geri manevra yapan halk otobüsü kazaya yol açtı
Zonguldak’ın Kozlu ilçesinde içerisinde yolcuların bulunduğu özel halk otobüsünün sürücüsü klima ızgarasının kopup yol kenarına savrulması sonucu önce duraksadı ardından da geri manevra yaptı. Bu sırada tünelden çıkan bir sürücü önündeki minibüsü görünce şerit değiştirmeye çalışırken kaza yaptı. Güvenlik kamerasına da yansıyan kazayla ilgili mağduriyet yaşadığını söyleyen otomobil sürücüsü hukuk mücadelesi başlattı. Kaza, 14 Ağustos günü ilçeden Zonguldak yönü tünel çıkışındaki viyadükte yaşandı. Hüseyin A. idaresindeki 67 HO 8007 plakalı halk otobüsü tünelden çıkıp viyadüğe geldiği sırada klima ızgarası tavanından koparak yol kenarındaki boşluğa savruldu. Güvenlik kameralarına yansıyan olayda sürücü Hüseyin A., akan trafikte önce duraksadı ardından da aracını geri manevra ile sürmeye başladı. Bir süre geri gelen sürücü, ızgaranın yakınına geldiğinde minibüsü durdurdu. Bu sırada tünelden çıkan Tarık Ayaz; 67 ABU 969 plakalı otomobiliyle önünde duran halk otobüsüne vurmamak için şerit değiştirmeye çalıştı. Ancak otomobil kontrolden çıkarak önce savruldu ardından da bariyerlere çarpıp hasar alarak durabildi. Kazayı gören diğer araç sürücüleri Ayaz’ın yardımına koşarken halk otobüsü yoluna devam etti. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesiyle sıkıştığı yerden çıkartılan sürücü ambulansa BEUN Hastanesi’ne kaldırıldı. Tedavisi tamamlanan sürücü, halk otobüsü şoförü Hüseyin A.’dan şikayetçi oldu. Hukuk mücadelesi başlattığını ifade eden Ayaz, "Hastaneden geliyordum. Tünelden çıktım sağ şeritte. Viyadüğe doğru ilerliyorum. Belediye otobüsünün havalandırma ızgarası viyadüğün başında düşüyor. Şoför bey 2. tünelin ağzına kadar gidiyor. Oradan geri geri sağ şerifte geri geliyor. Birinci tünelin ağzına. Ben de buradan sağ şeritte tünelden çıktım. Karanlıktan aydınlığa çıktığım anda karşımda belediye otobüsü vardı. Tabii vurmamak için haliyle şoka girdim. Sol şeride geçtim. Sol şeritte direksiyon hakimiyetimi kaybettim. Arabayı toparlamak için bayağı bir mücadele verdim ama maalesef en son sağ bariyerlere vurup kaza gerçekleştirdim. Ardından peşimden gelen araçtaki vatandaşlar beni çıkarttılar oradan. Araçtan müdahale ettiler. Aracın plakasını falan çektim. Telefona kaydettirdim. Trafik polisleri geldi. Şu anda hukuk mahkemesine başvuruda bulunduk. Bununla ilgili şu anki gelişmeleri bekleyeceğiz. Zararımın giderilmesini istiyorum. Yani büyük bir zarar var şu anda. Yaklaşık 1,5-2 aydır araçsızım. Aracımı yaptıramıyorum da. Onunla ilgili bugün de mahkeme kararıyla zaten bilir kişi geldi. Şu an durum böyle. Mağduruz yani" dedi.
02 Ekim 2025 Perşembe - 11:37
Zonguldak’ta hamsinin fiyatı 100 liraya düştü
Zonguldak’ta bolluk nedeniyle hamsi fiyatının 100 liraya düştü. Balık hali esnafı Batuhan Ertürk, "Hamsi her yerde bol çıktı. 100 lira olduğu için ilgi var" dedi. Zonguldak’ta son günlerde etkili olan rüzgarlı ve dalgalı deniz şartları balık avının azalmasına sebep oldu. Balıkçıların yeniden avlanmaya çıkmasıyla birlikte hamsi bolluğu yaşandı. Günlerdir kilogramı 200 liradan satılan hamsi, balıkçı tezgahlarında 100 liradan alıcı buldu. Fiyatlardaki düşüş, vatandaşların tezgahlara olan ilgisini artırdı. Balıkçı Batuhan Ertürk, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Kaç gündür hava biraz kötüydü, deniz esiyordu ve kayıklar açılamıyordu. Az balık tutuluyordu. Deniz duruldu, birkaç gündür hava iyi. Bugün bereketli oldu, hamsi bol çıktı. Bugün kilogramı 100 lira. Buranın yerli hamsisi. Birkaç gün daha böyle devam eder diye düşünüyorum. Genel fiyatlar 200-250 lira arasında değişebilir. Hamsinin 100 lira olması nedeniyle ilgi yoğun" ifadelerini kullandı.
02 Ekim 2025 Perşembe - 11:21
Tünel çıkışında geri manevra yapan halk otobüsü kazaya yol açtı: O anlar kamerada
Zonguldak’ın Kozlu ilçesinde içinde yolcular bulunan bir özel halk otobüsünün sürücüsü; klima ızgarasının kopup yol kenarına savrulması sonucu önce duraksadı ardından da geri manevra yaptı. Bu sırada tünelden çıkan bir sürücü önündeki minibüsü görünce şerit değiştirmeye çalışırken kaza yaptı. Kaza anı ise saniye saniye güvenlik kamerasına yansıdı. Otomobil sürücüsü hukuk mücadelesi başlattı.
01 Ekim 2025 Çarşamba - 16:27
Zonguldak’ta kaçak tütün ve çay operasyonu: 3 gözaltı
Zonguldak İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından il genelinde gerçekleştirilen operasyonda çok sayıda kaçak ürün ele geçirildi. Edinilen bilgiye göre, il merkezinde ikamet eden F.Ü. (66) ve G.K. (51) ile Alaplı’da yaşayan A.K.’nin (38) kaçak tütün ve tütün mamulleri sattığı yönünde alınan istihbarat üzerine harekete geçen KOM ekipleri, şüphelilerin araç, iş yeri, ikamet ve eklentilerinde arama yaptı. Aramalarda, 2 sigara sarma makinesi, 1 kompresör, 1 ton 100 kilogram kaçak tütün, 134 bin doldurulmuş makaron, 436 bin 600 boş makaron, 5 bin 840 sigara sarma kâğıdı, 25 paket nargile tütünü, 360 elektronik sigara likiti, 29 bin sigara filtresi, 240 plastik tütün sarma makinesi, 45 kilogram kaçak çay ve 53 adet cinsel içerikli ürün ele geçirildi. Operasyon kapsamında F.Ü., G.K. ve A.K. hakkında 5607 sayılı kaçakçılıkla mücadele kanununa muhalefet suçundan adli işlem başlatıldı.
01 Ekim 2025 Çarşamba - 15:58
Zonguldak’ta Kıbrıs Gazisi son yolculuğuna uğurlandı
Zonguldak’ın Karaman beldesinde Kıbrıs Gazisi Hüseyin Akçan, düzenlenen cenaze töreniyle son yolculuğuna uğurlandı. Kıbrıs Gazisi Akçan için Karaman Beldesi Merkez Camii’nde öğle namazına müteakip cenaze namazı kılındı. Törenin ardından Akçan, Merkez Mezarlığı’na dualarla defnedildi. Cenaze törenine Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu da katıldı. Vali Hacıbektaşoğlu, merhum gazinin ailesine başsağlığı dileyerek sabır temennisinde bulundu. Vali Hacıbektaşoğlu, Gazilerin ve şehit yakınlarının her zaman devletin en kıymetli emanetleri olduğunu vurgulayan Vali Hacıbektaşoğlu; Kıbrıs Gazimiz Hüseyin Akçan’a Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı temennisinde bulundu.
01 Ekim 2025 Çarşamba - 14:00
Rektör Özölçer’den NASA’nın Onur Listesi’ne adını yazdıran Yusuf Nas’a tebrik
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesinin (NASA) sistemlerinde kritik bir güvenlik açığını tespit ederek uluslararası düzeyde büyük bir başarıya imza atan Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü 4. sınıf öğrencisi Yusuf Nas’ı makamında kabul etti. Rektörlük makamında gerçekleşen ziyarette; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Servet Karasu, Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ozan Artun da hazır bulundu. BEUN öğrencisi Yusuf Nas, siber güvenlik alanında yaptığı dikkat çekici çalışmayla Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) sistemlerinde tespit ettiği kritik güvenlik açığı sayesinde kurumun siber güvenlik ekipleriyle koordineli bir şekilde çalışarak bu zafiyetin giderilmesine katkı sağladı. Bu uluslararası alandaki önemli katkısı, NASA tarafından takdir mektubu ile ödüllendirilerek Nas’ın adının kurumun "Onur Listesi"ne eklenmesiyle taçlandırıldı. Ziyarette açıklamada bulunan Rektör Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Yusuf Nas’ın başarısından duyduğu memnuniyeti dile getirerek şu sözleri ifade etti: "Cumhuriyetimizin ilk üniversitesi olan Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, bilimsel camiadaki nitelikli üretim ve genç yeteneklerin gelişimi açısından her geçen gün daha da güçlü adımlar atmaktadır. Öğrencimiz Yusuf Nas’ın, NASA gibi dünyanın en prestijli kurumlarından birinin siber güvenlik açıklarını tespit ederek takdir edilmesi ve Onur Listesi’ne dahil edilmesi, hem üniversitemiz hem de ülkemiz adına gurur verici büyük bir başarıdır. Bu önemli başarı, öğrencilerimizin sahip olduğu potansiyeli ve üniversitemizin bilimsel altyapısının gücünü bir kez daha gözler önüne sermiştir. Bu vesileyle değerli öğrencimiz Yusuf Nas’ı en içten duygularımla tebrik ediyor, başarılarının artarak devam etmesini temenni ediyorum. Öğrencilerimizi en iyi şekilde yetiştiren kıymetli akademisyenlerimize de ayrıca canıgönülden teşekkür ediyorum."
01 Ekim 2025 Çarşamba - 13:58
Millî Sporcu Ejder Toktay’dan uluslararası arenada bronz madalya başarısı
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Spor Bilimleri Fakültesi öğrencisi ve millî judocu Ejder Toktay, Çin Halk Cumhuriyeti’nin Qingdao kentinde düzenlenen Qingdao Grand Prix 2025’te önemli bir başarıya imza attı. Erkekler-73 kg kategorisinde Türkiye Judo Millî Takımı adına mücadele eden Toktay, bronz madalya kazanarak BEUN’u ve Türkiye’yi uluslararası platformda gururla temsil etti. Qingdao’da gerçekleşen ve dünya genelinden seçkin sporcuların katıldığı organizasyonda elde ettiği madalya ile dikkatleri üzerine çeken Ejder Toktay, disiplinli çalışmasının ve kararlı mücadelesinin karşılığını kürsüye çıkarak aldı. BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, millî sporcunun başarısıyla ilgili yaptığı açıklamada Toktay’ı tebrik ederek şu sözleri dile getirdi: "Öğrencilerimizin spor alanlarında gösterdikleri üstün başarılarla her zaman gurur ve mutluluk duyuyoruz. Çin Halk Cumhuriyeti’nin Qingdao şehrinde düzenlenen yarışmada Türkiye Judo Millî Takımı kadrosunda yer alan kıymetli öğrencimiz Ejder Toktay, elde ettiği bronz madalya ile Üniversitemizin adını uluslararası camiada gururla duyurmaya devam etmektedir. Nitekim Ejder Toktay’ın ve tüm sporcu öğrencilerimizin elde ettiği başarılar, öğrencilerimizin ne kadar donanımlı, disiplinli ve azimli olduklarını açıkça ortaya koymaktadır. Üniversitemiz sporun her alanında deneyimli ve donanımlı akademik kadrosu, güçlü fiziki altyapısı ve sunduğu nitelikli eğitim programları sayesinde öğrencilerine bu gibi uluslararası müsabakalarda başarılar elde etmelerine katkı sağlamaktadır. Bu bağlamda Üniversitemizin Spor Bilimleri Fakültesi, genç yeteneklerin gelişimi için önemli bir kariyer merkezdir. Bugün bu başarıyı elde eden Ejder Toktay gibi geçmişte de farklı spor dallarında önemli derecelere sahip olan öğrencilerimiz bunun en güzel örnekleridir. Onların elde ettikleri başarılar, sadece sporcularımız için değil, aynı zamanda Üniversitemizin her bir öğrencisi için de kendi alanlarında elde edecekleri başarılar için güçlü bir motivasyon kaynağıdır. Bu duygu ve düşüncelerle ülkemizin genç sporcularını her daim destekleyerek önemli derece ve başarılar elde etmelerinde katkı sunan başta Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Dr. Osman Aşkın Bak ile Gençlik ve Spor Bakanlığı ailesi olmak üzere üniversitelerin Spor Bilimleri Fakültelerinin gelişimine her zaman destek olan Yükseköğretim Kurulu Başkanımız Sayın Prof. Dr. Erol Özvar ve Yükseköğretim Kuruluna ve şampiyonanın düzenlenmesinde emeği olan Türkiye Judo Federasyonuna şükranlarımı sunuyorum. Bununla birlikte Üniversitemizin Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Lisans ve Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor Tezsiz Yüksek Lisans mezunu aynı zamanda Türkiye Judo Federasyonu Millî Takım antrenörü Batuhan Efemgil’e öğrencilerimize desteğinden dolayı ve BEUN’un adını Türkiye Judo Federasyonunda gururla temsil ettiği için hassaten teşekkürlerimi iletiyorum. Erkekler -73 kiloda bronz madalya almaya hak kazanan Ejder Toktay’ı canı gönülden kutluyor; öğrencimizin lisans eğitimine önemli katkılar sunan hocalarımıza da teşekkür ediyorum. Değerli öğrencimizin elde edeceği yeni başarılarla Üniversitemizin uluslararası camiada görünürlüğüne değer katacağına en kalbî duygularımla inandığımı belirterek başarılarının devamını diliyorum."
01 Ekim 2025 Çarşamba - 10:23
Zonguldak’ta banka çalışanı zimmet iddiasıyla tutuklandı
Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde bir kamu bankasında görev yapan personel, müşteri hesaplarındaki paraları zimmetine geçirdiği gerekçesiyle tutuklandı.
01 Ekim 2025 Çarşamba - 10:04
60 yaşındaki kadın 3D yazıcıyla üretilen kalça proteziyle sağlığına kavuştu
Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde 60 yaşındaki bir kadın hastaya, 3D yazıcı teknolojisiyle kişiye özel üretilen kalça protezi başarıyla yerleştirildi. Türkiye’de sayılı merkezde uygulanabilen operasyon, bölgede ikinci kez gerçekleştirildi. Zonguldak’ın Karadeniz Çaycuma ilçesinde yaşayan 60 yaşındaki Elmas Kara, doğuştan kalça çıkığı nedeniyle yıllardır süren ağrılarla mücadele etti. Daha önce üç kez farklı şehirlerde ameliyat olan Kara, istediği sonuca ulaşamayınca yatağa mahkûm hale geldi. Yedi buçuk santim kısalık ve özel terlikle yürümek zorunda kalan son 5 aydır da hiç yürüyemez hale geldi. Karadeniz Ereğli Özel Anadolu Hastanesi’nde planlaması yapılan ve gerçekleştirilen 3D yazıcı destekli kişiye özel protez ameliyatıyla yeniden sağlığına kavuştu. Hastanenin Başhekimi ve Ortopedi-Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Volkan Tutuş, kişiye özel üretilmiş protezin bu ameliyatta kullanıldığını ifade ederek "Hastamız 60 yaşında. Hiç yürüyemiyordu. Özellikle Kurban Bayramından beri yatağa mahkûm bir hastaydı. Çünkü daha önceden her iki kalçasından da çeşitli ameliyatlar geçirmiş, kalça protezlerinde problemler yaşamış ve ona bağlı da kalça kemiğinde bazı erimeler gelişmiş, kemik boşluklar gelişmiş. Standart protezlerin yerleştirileceği bir kemik alan kalmadığı için bu teknolojiyi kullanmayı uygun gördüm. Şimdi bu yaptığımız ameliyatın ismi Custom Made Kalça Revizyon Protezi(kişiye özel üretilmiş protez). Hastanın 1 mm ince kesitli tomografisini çektirdikten sonra bilgisayarda tasarımı yapılıyor ve sonrasında 3D yazıcıdan örnek model üretiliyor. Örnek model incelenip deneme sonrası uygun görülen parçanın Titantumdan üretimi yapılıyor. Bunu teknolojik olarak her yerde kullanabiliyorlar" dedi. Söz konusu protezlerin çene ve kafa kemiklerinde de kullanıldığını belirten Tutuş, "Çene kemiklerinde, kafa kemiklerinde kemiklerin eksik olduğu her yerde bu teknoloji kullanılabiliyor. Kişiye özel titanyum içerikli protez üretilebiliyor. Ben de bunu kalça yuvasında kullandım. Yaklaşık 4 saatlik bir ameliyatla başarıyla implant ettik. Sonraki süreçte hastamızı takip ediyoruz. Hastamız şu anda gayet iyi. Biraz ağrılar var tabii ki büyük bir cerrahi olduğu için. Ama hastayı hemen oturtabileceğiz. Oturamıyordu. Hemen oturabilecek. Yaklaşık 6-8 haftada buranın biraz implantla kemiğin kaynaması sonrası hastaya yük verdirmeye başlayacağız. Ama şu an hasta rahat rahat oturabiliyor. Özellikle ortopedik cerrahilerde implantlar çok önemli, kişiye uyumlu implantlar çok önemli. Hepsi hemen hemen boy boy standart standart oluyor ekseriyâ onları kullanıyoruz, rutin değişim ameliyatlarında revizyon ameliyatlarında. Ama hani bu tarz özel kemik yokluğu olan kişilerde 3 boyutlu yazıcıdan çıkarılarak üretilen implantlar hastalara umut vaat ediyor" şeklinde konuştu. Ameliyat olan 60 yaşındaki Elmas Kara ise yıllardır süren ağrıların ardından sağlığına kavuştuğunu ifade ederek, "Doğuştan kalça çıkımı vardı. Başka bir hastalığım yok. Hiçbir hastalığım yok. 50 yaşından sonra başladı aslında rahatsızlıklarım biraz. 4 tane çocuğum var. Ağrılar başlayınca birkaç kişiden duyduğum ameliyata başvurdum işte. Volkan hocamızı da tanıyordum da buraya geldiğini bilmiyordum. Üç defa Karabük’te ameliyat geçirdim. İstediğim sonuca hiç ulaşamadım. Devamlı ağrı oluyordu. Bana dediler orada üç ay arayın ameliyat olacaksın. Ama bir sene, bir buçuk sene geçti. Ben yedi buçuk santim terlikle gezdim. Onu yaptı, bacak bozulma yaptı dengesizlikten. İkinci oldum, yine bozuldum. Kemik kırılmış içinde parçalanmış. Hocam daha görmüştür. Parçalanmış kemik. Kemik tutmadı yani. Hep ağrı ağrı krem, hap. Yutmadığım hap kalmadı. Ama şu an çok iyiyim. Çok mutluyum şu an. Söyleyecek hiçbir şeyim yok. Volkan Hocam sayesinde inşallah yaşım 60 ama sağlığımı kavuşacağım. Yedi tane torunum var. Sevinçten ağlamak istiyorum. Uzun zamandır böyle rahat oturamıyordum" şeklinde duygularını paylaştı. Başarılı operasyonun ardından hastanın tedavi sürecinin devam ettiği bildirildi.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder