Yerel Haberler
Adana
Beslenme ve Diyet Uzmanı Oturakçıibogil, sonbaharda hastalıklara kalkan olan 8 besini sıraladı
30 Ekim 2025 Perşembe - 15:01 Beslenme ve Diyet Uzmanı Oturakçıibogil, sonbaharda hastalıklara kalkan olan 8 besini sıraladı Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Selva Oturakçıibogil, soğan ve sarımsağın, mikroplarla savaşan doğal antibiyotik etkisi göstererek vücudu hastalıklardan koruduğunu ve düzenli tüketildiğinde bağışıklık sistemini desteklediğini söyledi. Havaların bir sıcak bir soğuk seyrettiği sonbahar aylarında, özellikle grip ve nezle gibi hastalıklar çok daha sık görülüyor. Bu dönemde sağlıklı kalmanın en etkili yolu ise güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmaktan geçiyor. Medline Adana Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisten Selva Oturakçıibogil, bağışıklığı doğal yoldan desteklemenin en güzel yolunun taze sebze ve meyveleri sofralardan eksik etmemek olduğunu söyledi. Diyetisyen Oturakçıibogil, sonbaharda hastalıklardan korunmak için sofralarda mutlaka yer alması gereken 8 besini şöyle sıraladı: Turunçgiller Portakal, mandalina, greyfurt ve limon gibi turunçgiller, C vitamini yönünden oldukça zengin besinlerdir. Bu meyveler bir yandan bağışıklığı güçlendirirken bir yandan da zengin lif içerikleriyle sindirim sistemine destek olurlar. Soğan ve sarımsak Soğan ve sarımsak, mikroplarla savaşan doğal antibiyotik etkisi göstererek vücudu hastalıklardan korur, düzenli tüketildiğinde bağışıklık sistemini destekler. Aynı zamanda sindirim sistemini düzenleyip bağırsak sağlığını da korurlar. Ceviz, badem, fındık E vitamini, çinko, magnezyum ve Omega-3 açısından zengin olan bu yağlı tohumlar, bağışıklığı destekleyen en değerli besinler arasında yer alır. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için bu besinlerden günde bir avuç çiğ olarak tüketmek oldukça faydalıdır. Zencefil İçeriğindeki "gingerol" maddesi sayesinde zencefil, vücudu enfeksiyonlara karşı korur ve bağışıklığı güçlendirir. Üstelik zencefil, isteğe göre çay olarak içilebildiği gibi yemeklerde de kullanılabilir. Balık Soğuk su balıkları, içerdikleri zengin Omega-3, A ve B vitaminleriyle bağışıklık sistemini destekler. Bu nedenle haftada iki kez, sağlıklı yöntemler olan ızgara, buğulama veya fırında pişirerek balık tüketmek önem kazanır. Yoğurt Özellikle doğal yollardan yelde edilen yoğurt, bağırsak florasını dengede tutarak bağışıklık sistemini güçlendirir. Ayrıca yoğurdun içerdiği laktik asit de mikroplara karşı vücuda koruma sağlar. Balkabağı Beta karoten ve lif içeriği oldukça yüksek olan balkabağı, vücudu mikroplardan korur, hücre yenilenmesine yardımcı olur ve bağışıklığı artırır. Aynı zamanda C vitamini içeriğiyle soğuk algınlığına karşı da etkin bir koruma sağlar. Bitki çayları Kuşburnu, ıhlamur, adaçayı ve ekinezya gibi bitki çayları, antioksidan içerikleriyle vücudu güçlendirirler. Özellikle adaçayı, boğaz ağrısı ve iltihaplanmalara karşı iyi gelir. Ancak kronik hastalığı olanların ve hamilelerin bu çayları tüketmeden önce doktoruna danışması önemlidir.
Depremde binası yıkılan müteahhide, tekrar "62 kez müebbet ve 865 yıl hapis cezası" verildi
30 Ekim 2025 Perşembe - 13:54 Depremde binası yıkılan müteahhide, tekrar "62 kez müebbet ve 865 yıl hapis cezası" verildi Adana’da 6 Şubat depreminde 96 kişinin hayatını kaybettiği Alpargün Apartmanı davasında, istinafın yerel mahkemenin verdiği 62 kez müebbet ve 865 yıl hapis cezasını bozması üzerine bugün tekrardan yerel mahkeme görülen davada yine aynı karar verildi. 62 kez müebbet ve 865 yıl hapis cezası çıkmasıyla afette hayatını kaybedenlerin yakınları buruk bir mutluluk yaşadı. Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 yılında yaşanan depremlerin ilkinde Adana’nın merkez Çukurova ilçesine bağlı Güzelyalı Mahallesi’ndeki Alpargün Apartmanı yıkıldı. Apartmanda bulunan 96 kişi hayatını kaybetti. Depremden sonra binanın müteahhidi ve teknik uygulama sorumlusu (TUS) Hasan Alpargün, deprem günü KKTC’ye kaçtıktan sonra yakalanarak Adana’ya getirilerek 13 Şubat 2023’te tutuklandı. Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesi, 27 Eylül 2024’te görülen karar duruşmasında sanık Hasan Alpargün’e, ’olası kastla birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 62 kez müebbet ve 865 yıl hapis cezası verdi. Ancak Adana Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesi, cezayı hukuka aykırı bularak bozdu ve dosyayı yeniden incelenmek üzere yerel mahkemeye gönderdi. Mahkeme aynı kararı tekrar verdi Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün tekrar görülen duruşmada, kararını açıkladı. Mahkeme istinafın kararı bozmasına rağmen verdiği cezanın arkasında durarak yeniden ’olası kastla birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 62 kez müebbet ve 865 yıl hapis cezası verdi. Kararın ardından aile avukatları ve yakınları adliye önünde açıklama yaptı. "Bu karar, yeni binaların yıkılmaması adına verilmiş bir karardır" Depremde bu binada hem abisi, yengesi ve ikiz yeğenlerini kaybeden hem de davanın avukatı olan Beşir Ekinci, "6 Şubat’tan bu yana verdiğimiz adalet mücadelesi, burada yaptığınız basın açıklamasıyla çok güzel bir şekilde sonuçlanmıştı. Bir üst mahkemenin bozma kararına rağmen Adana Ağır Ceza Mahkemesi, müteahhidin gerçekten suçlu olduğunu ve 96 kişinin canına kast ettiğini belirterek, olası kastla 62 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ile cezalandırılması gerektiğine toplamda 865 yıl hapis cezasına hükmetti. Bu karar bizim için değil, bizden sonraki nesiller için ve yeni binaların yıkılmaması adına verilmiş bir karardır. Biz, depremzede aileleri olarak bugün bir nebze de olsa rahat uyuyacağız. Bugün sevdiklerimizin yanına, mezar taşlarına ağlamadan oturabileceğiz. Bu karar, içimize bir ferahlık serpti" dedi. "Benim abim 27 yaşında öldü hiçbir zaman 75 olamayacak" Ailesini depremde vefat eden Azen Yaren Coşkun ise, "Apartmanda annemi, babamı, abimi ve kedimi kaybettim. Üç yıldır adalet mücadelesinden ötürü vakit bulamadığımız yas tutma sürecimize başlayacağız. Bence Hasan Alpargün, hak ettiği cezanın birebir karşılığını buldu. 75 yaşında tahliyesini isteyen Alpargün’e sadece şunu söylemek istiyorum; Benim abim öldüğünde 27 yaşındaydı. Ailemden hiç kimse 75 yaşını göremeyecek. O sebeple, bütün yaptıklarının karşılığını bulması gerekiyordu. İçim çok rahat ve mutluyum" diyerek gözyaşlarını tutamadı.
Şair Arif Nihat Asya, vefatının 50. yılında Adana’da anıldı
30 Ekim 2025 Perşembe - 13:44 Şair Arif Nihat Asya, vefatının 50. yılında Adana’da anıldı Adana’da düzenlenen, ‘Vefatının 50. Yılında Arif Nihat Asya Sempozyumu’ tamamlandı. Sempozyum hakkında konuşan Eğitim-Bir-Sen Adana Şube Başkanı Mustafa Sarıgeçili, "Arif Nihat Asya, milletimizin duygularını şiire dökmüş bir isimdir" dedi. Adana’da görevliyken yazdığı Bayrak şiiriyle Bayrak Şairi unvanını alan Arif Nihat Asya düzenlene sempozyumla anıldı. Eğitim-Bir-Sen, Mehmet Akif İnan Vakfı ve ÇÜ tarafından düzenlenen "Vefatının 50. Yılında Arif Nihat Asya Sempozyumu" ÇÜ Mithat Özsan Amfisi’nde gerçekleştirildi. Açılış oturumu ve protokol konuşmalarının ardından başlayan sempozyuma çok sayıda akademisyen, araştırmacı, öğrenci ve davetli katıldı. Sempozyum kapsamında Arif Nihat Asya’nın şiir ve nesir dünyası; edebi temaları, toplumsal etkileri, dil ve üslup özellikleri ile akademik açıdan ele alındı. Programda bildiriler sunuldu, paneller düzenlendi ve değerlendirme oturumları yapıldı. Eğitim-Bir-Sen Adana Şube Başkanı Mustafa Sarıgeçili, sempozyumun ardından yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi: "Arif Nihat Asya, milletimizin duygularını şiire dökmüş bir isimdir. Onun fikirleri ve dizeleri, bugün de toplumumuzun vicdanını besliyor. Onun dizeleri, kelimelere bayrak, bayrağa dua, duaya umut, umuda fetih olacak bir şuurun bir gayretin yansımasıdır." Arif Nihat Asya’nın anlam ve kimliğin hamurunu yoğuran kişi olduğunu vurgulayan Başkan Sarıgeçili; "Bu anlamlı günde Genel Başkanımız Ali Yalçın’ın da aramızda olmasından memnuniyet duyuyoruz. Tüm üyelerimize, akademik camiaya ve halkımıza sempozyuma katılımlarımdan dolayı teşekkür ediyorum. Özellikle gençlerimizin sempozyuma gösterdiği ilgi takdire şayandır. Geleceğe dair daha umutla bakmamıza vesile olmuştur. Kendilerini, ailelerini ve öğretmenlerini tebrik ediyorum. Ayrıca çok değerli hocalarımız sempozyumda farklı başlıklar altında Arif Nihat Asya üzerine bilgilenmemizi sağladı. Onlara da şükranlarımı sunuyorum" ifadelerini kullandı.
Uzmanı uyardı: "Akciğer kanserinde beslenme bağışıklığı etkiliyor"
30 Ekim 2025 Perşembe - 11:11 Uzmanı uyardı: "Akciğer kanserinde beslenme bağışıklığı etkiliyor" Acıbadem Adana Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Alper Fındıkcıoğlu, "Son dönemde üzerinde durulan Akdeniz tipi beslenmenin, özellikle taze sebze ve meyve tüketiminin akciğer kanseri gelişimine engel olabileceği düşünülmektedir" dedi. Kanser hastalarında beslenme önemli bir yer tutuyor. Konuyla ilgili bilgiler veren Acıbadem Adana Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Alper Fındıkcıoğlu, "Tedavi sürecinde ihtiyacımız olan şey hem psikolojik durumumuzun hem de vücudumuzun güçlü ve dirençli olmasıdır. Bunu sağlayabilmek için mümkün olduğunca iyi bir beslenme planı ve takviye gıdalar gerekecektir. Bilimsel veriler beslenme yetersizliğinin bağışıklık sisteminin çöküşüne ve kaşeksi olarak adlandırdığımız aşırı kilo kaybına bağlı hastalığın seyrinin kötüleşmesine yol açtığını göstermektedir" ifadelerini kullandı. Özellikle bazı kanser hastalarının iştahsız olmalarına rağmen şişmanlamış gibi yanıltıcı bir görünümde olduğunu belirten Prof. Dr. Fındıkcıoğlu, bunun altında kas kitlesinin aşırı azalması ancak vücut yağ oranının aşırı artışı ile kendini gösteren ‘sarkopenik obezite’nin yattığını ve bunun da vücutta yaygın enflamasyonun göstergesi olduğunu söyledi. "Kilo, vücutta enflamasyonun artışına yol açıyor" Kanser hastalarında görülen kronik enflamasyon ve beslenme bozukluğunun tedaviye yanıtı ve bağışıklık sistemini etkilediğini vurgulayan Prof. Dr. Fındıkcıoğlu, "Beslenme bozukluğunda bağışıklık sisteminden salınan ve kansere karşı hücrelerin savunmasını arttıran maddelerin üretimi bozulmaktadır. Obezitede ise yağ hücrelerinden salınan bazı maddeler vücutta enflamasyonun artışına yol açmaktadır. Yani hem beslenme bozukluğuna bağlı aşırı zayıflama hem de aşırı kilo alma kanserin gidişatını kötüleştiren ve tedaviye yanıtı olumsuz etkileyen durumlardır" diye konuştu. "Sigara ve hava kirliliği gibi çevresel etkenler de önemli" Akciğer kanseri olan hastanın beslenmesinde antienflamatuar ve antioksidan yiyeceklerin tedaviye olumlu katkı yapacağını aktaran Prof. Dr. Fındıkcıoğlu, rafine gıdalar ve yağların kanser gelişimi üzerine olumsuz etkisi olduğunu anlattı. Kanserden korunmak için öncelikle çevresel faktörleri değiştirmek gerektiğinin altını çizen Fındıkcıoğlu, "Sigara, hava kirliliği gibi etkenlerin yanı sıra obezitenin de kanser oluşumunda önemli bir yeri olduğu bilinmektedir. Kilo kontrolü ve sağlıklı beslenme kanserden korunmak için alınabilecek başlıca önlemlerdir. Son dönemde en çok üzerinde durulan Akdeniz tipi beslenmenin kanser gelişimine engel olabileceği düşünülmektedir" şeklinde konuştu. "Ispanak, tavuk ve balık kuersetin içerir" Özellikle taze sebze ve meyve tüketiminin akciğer kanserini önleyebileceğine değinen Fındıkcıoğlu, "Bu besinler çok çeşitli fitokimyasallar, antioksidanlar, lifler ve mineraller içermekte, kanseri önlemede ve kilo kontrolünde önemli rol oynamaktadırlar. Bitkisel gıdalar bağışıklık sistemini ve koruyucu hormonları aktive etmektedir. Ispanak, brokoli, Brüksel lahanası, havuç, bezelye, domates, biber başlıca nişastasız sebze grubunda sayılabilir. Kuersetin içeren başlıca besinler; domates, kuru üzüm, kiraz, kara lahana, brokoli, kırmızı soğan ve kaparidir. Yeşil çay da kuersetin kaynaklarından biridir. Selenyum içeren besinler; ıspanak, yeşil bezelye, brokoli ve patates, hindi, tavuk, balık ve yengeç gibi deniz ürünleri, kuru fasulye, mercimek, esmer pirinç, yoğurt ve süzme peynir gibi süt ürünleri, ayçiçeği çekirdeği ve fındık, yumurta ve bazı tahıllar olarak sıralanabilir. Karotenoidler bitkilere sarı-turuncu-kırmızı rengi veren öğelerdir. Havuç ve bal kabağında çokça bulunan karoten, ıspanak, domates, havuç, marul, salatalık, karalahana, brüksel lahanası, maydanoz, fasulye, dolmalık biber, pancar, brokoli gibi sebzelerin yanı sıra mısır, papaya, karpuz, kavun, elma, portakal, kayısı, incir, kivi, şeftali, mango ve ananasta da bulunmaktadır" ifadelerini kullandı. Akciğer kanseri olan hastaların ameliyat, kemoterapi ya da radyoterapi alacağı dönemlere göre beslenme durumunun uzman hekimce belirlenmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Fındıkcıoğlu, bazı besinler ilaçlarla etkileşime girebildiğinden kemoterapi dönemlerinde kullanılmaması gerektiğini dile getirdi. Radyoterapi alan hastalarda yemek borusu iltihabına bağlı yutma ve yeme güçlüğü yaşanabileceği için dikkatli olunması gerektiğini de aktaran Fındıkcıoğlu, akciğer kanseri ameliyatı olacak hastaların yine bu sürece yardımcı olacak, bağışıklık ve genel direnci arttıracak, vücutta yaygın enflamasyonu engelleyecek gıdaları tercih etmesini tavsiye etti.