Yerel Haberler
Ankara
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Kore Cumhuriyeti Ulusal Meclisi Başkanı Woo Wonshik ile görüştü 18 Aralık 2025 Perşembe - 17:23:05 TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Geçen yıl anayasaya aykırı olarak ilan edilen sıkıyönetim karşısında Meclisi toplayarak, milli iradeye sahip çıkarak, Meclisin etrafını askeri tanklarla çevirmiş olmalarına rağmen o yasayı kabul etmediniz, reddettiniz ve sıkıyönetimin gerçekleşmesine müsaade etmediniz. Bu tarihi liderliğiniz dolayısıyla tebriklerimi ifade etmek isterim" dedi. Kurtulmuş, Kore Cumhuriyeti Ulusal Meclisi Başkanı Woo Wonshik ile görüştü. Kore Cumhuriyeti’nde geçen yıl sıkıyönetimin ilan edilmesine ilişkin Kurtulmuş, "Sizi bir kez daha tebrik etmek isterim. Güney Kore tarihi bakımından fevkalade önemli bir liderliğe imza attınız. Geçen yıl anayasaya aykırı olarak ilan edilen sıkıyönetim karşısında Meclisi toplayarak, milli iradeye sahip çıkarak, Meclisin etrafını askeri tanklarla çevirmiş olmalarına rağmen o yasayı kabul etmediniz, reddettiniz, sıkıyönetimin gerçekleşmesine müsaade etmediniz. Bu tarihi liderliğiniz dolayısıyla tebriklerimi ifade etmek isterim" dedi. Demokrasi dışı güçlerin milli iradeye müdahalesiyle çok kez karşılaşmış olan bir ülke olarak bu liderliğin ne kadar önemli olduğunu gayet iyi anladıklarını dile getiren Kurtulmuş, şunları kaydetti: "Bizler 75 yıllık çok partili siyasi hayatımızda beş kez darbeyle, bir kez de darbe teşebbüsüyle karşılaşmış olan bir milletiz. Biraz sonra ziyaret edeceğiz. Benzer bir durum bizde de gerçekleşti. 2016 yılının 15 Temmuz gecesinde FETÖ’cü terör çetesi Meclisi de kuşatarak, yukarıdan silahlarla bombalayarak milli iradeyi durdurmak istedi. Aynen sizin yaptığınız gibi o zamanki Meclis Başkanımızın riyasetinde milletvekili arkadaşlarımız bir araya gelerek bu demokrasi dışı saldırıya karşı yekvücut olarak mücadele etti ve milletimiz kazandı." Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, kısa bir zaman önce Kore Cumhuriyeti Devlet Başkanı Lee Jae Myung’ı Türkiye’de ağırladığını dile getiren Kurtulmuş, "Fevkalade güzel, üst düzey bir görüşme gerçekleşti. Çok sayıda anlaşma karşılıklı olarak imzalandı. Şimdi bu anlaşmaların karşılıklı olarak meclislerimizden geçirilmesiyle ahdi zeminin sağlanması Türkiye-Güney Kore arasındaki ilişkilerin çok daha güçlenmesine vesile olacaktır" ifadesini kullandı. Hükümetler arasındaki bu iyi ilişkileri, parlamentolar tarafından da destekleme arzusunda olduklarını ifade eden Kurtulmuş, dostluk gruplarının, ihtisas gruplarının karşılıklı ziyaretlerinin ve özellikle uluslararası asamblelerdeki Türk ve Kore Cumhuriyeti heyetlerinin yakın çalışmasının iki parlamentoyu daha da yakınlaştıracağını vurguladı. Gelecek dönemde Asya’nın önemli güç merkezlerinden birisi olacağını belirten Kurtulmuş, "Türkiye olarak Asya ile ilişkilerimize önceki dönemlerden daha fazla önem atfediyoruz. Özellikle 2019’dan itibaren başlatılan ‘Yeniden Asya girişimi’yle Asya’daki bütün ülkelerle ilişkilerimizi çok daha ileri noktaya götürmek istiyoruz. Kaldı ki Güney Kore, Asya’daki bizim en önemli müttefiklerimizden birisidir. Hem tarihi ve kültürel yakınlığımız hem de Asya’daki ikinci ticaret ortağımız olması bakımından Güney Kore bizim için çok önemlidir. Aynı şekilde biz de kan kardeşi olarak Güney Kore için çok önemli olduğumuzu biliyoruz. Bu dostane ilişkileri çok daha ileri noktalara taşımak mümkündür" şeklinde konuştu. Türkiye’nin ve Kore Cumhuriyeti’nin dünya çapında fevkalade deneyimli şirketlerinin bulunduğuna işaret eden Kurtulmuş, "Her iki ülkenin karşılıklı yatırımlarının artırılmasının ötesinde, özellikle Türkiye’nin etkisinin fevkalade büyük olduğu Orta Asya ve Afrika’da da Güney Kore ile müşterek iş birliği yapmaya hazır olduğumuzu ifade etmek isterim. İki ülke arasındaki kapasite fevkalade önemli iş birliklerine de müsaittir. Özellikle bilim, teknoloji, inovasyon ve yüksek teknolojiler alanında iş birliği yapabilecek çok güçlü insan gücüne ve teknolojik altyapıya sahip olduğumuzu belirtmek isterim" diye konuştu. Filistin davası konusunda Kore Cumhuriyeti’nin tutumunu takdirle karşıladıklarını ifade eden Kurtulmuş, şunları kaydetti: "Filistin’in masum ve mazlum halkına karşı destek olunması, yardımların gönderilmesi ve onların içinde bulunduğu zor durumdan kurtarılması konusundaki tavrınızı olumlu bulduğumuzu ifade etmek isterim. Yine aynı şekilde Filistin meselesinde iki devletli çözümden yana tavrınız da takdire şayandır. Ümit ederim ki bu doğru tavrımızı, doğru istikamette ilerleyen tavrınızı en kısa süre içerisinde Filistin devletini resmen tanıyarak olgunlaştırırsınız. En son Birleşmiş Milletler Genel Kurulu çerçevesinde 11 Batılı ülke Filistin’i tanıdı. Asya’nın büyük güçlerinden birisi olan Güney Kore’nin de tanınmasıyla birlikte çok güçlü bir destek verilmiş olur. Böylece Güney Kore olarak tarihin doğru tarafında durduğunuzu bütün dünyaya ilan etmiş olursunuz" Wonshik, iki ülke arasında tarihi bağların bulunduğuna işaret ederek, Kore Savaşı’nda Türkiye’nin 20 binden fazla asker göndererek Kore Cumhuriyeti’nin özgürlüğünü ve demokrasisini korumaya yardım ettiğini söyledi. Wonshik, Ayla filminde olduğu gibi Türk askerlerinin sadece savaşmadığını, savaş yetimleri için Ankara Okulunu kurduğunu, yetimlere bakarak eğitimler verdiğini anlatarak, Kore Cumhuriyeti halkı olarak buna karşı minnettar olduklarını ifade etti. Wonshik, 6 Şubat 2023’te Türkiye’nin yaşadığı deprem felaketi sırasında Kore Cumhuriyeti hükümeti ve halkının da hızla yardıma koştuğunu dile getirdi. Geçen sene aralık ayında Kore Cumhuriyeti’nde sıkıyönetim ilan edildiğini ve halkın Meclise koştuğunu, milletvekillerinin hızla Meclise geldiğini anlatan Wonshik, anayasaya uygun bir şekilde bu sıkıyönetimi iptal etmeye çalıştıklarını ifade etti. Görüşmede, NATO PA Türk Delegasyonu Başkanı AK Parti Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye-Kore Cumhuriyeti Parlamentolar Arası Dostluk Grubu üyeleri AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, MHP Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbül, AK Parti Karabük Milletvekili Cem Şahin, AK Parti Ankara Milletvekili Kurtcan Çelebi, CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, Türkiye’nin Seul Büyükelçisi Murat Tamer yer aldı. Kurtulmuş ve Wonshik, daha sonra FETÖ’nün 15 Temmuz’daki darbe girişimi sırasında bombalanan Meclis’teki alana karanfil bıraktı. TBMM Genel Kurul Salonu’nu ziyaret ederek milletvekillerini selamlayan Kurtulmuş ve Wonshik, bir süre Genel Kurul çalışmalarını takip etti.
18 Aralık 2025 Perşembe - 16:51 MEB, 811 öğrenciyi yurt dışına gönderecek Milli Eğitim Bakanlığı’nca (MEB) ‘2025 Yılı 1416 Bursları’ kapsamında 811 öğrenci, lisansüstü öğrenim için yurt dışına gönderilecek. Milli Eğitim Bakanlığınca, lisansüstü öğrenim görmek üzere 811 öğrenci yurt dışına gönderilecek. ‘2025 Yılı 1416 Bursları’ için başvurular, Bakanlık Resmi Burslu Öğrenci Sistemi (REBUS) üzerinden 19-30 Aralık tarihleri arasında alınacak. ‘1416 sayılı Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanun’ kapsamında yükseköğretim kurumlarının öğretim elemanı ile kamu kurum ve kuruluşlarının yetişmiş insan kaynağı ihtiyacını karşılamak amacıyla mecburi hizmet karşılığında lisansüstü düzeyde öğrenim görmek üzere yurt dışına burslu öğrenci gönderiliyor. 33 yaşını geçmemiş adaylar programa başvurabilecek. Bu çerçevede Milli Eğitim Bakanlığı Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürlüğünce ‘2025 Yılı 1416 Bursları Başvuru ve Tercih Kılavuzu’ yayımlandı. Kılavuza göre başvuru tarihi bitimine kadar ilgili lisans alanlarından mezun olan, son 5 yıl içinde ALES’ten en az 75 puan alan, lisans öğrenimi ile ilgili genel akademik not ortalaması 4 üzerinden 2.50, 100 üzerinden 65 veya daha yukarı olan, yüksek lisans kadroları için 30 yaşını, doktora kadroları için 33 yaşını geçmemiş adaylar programa başvurabilecek. 2025 Yılı 1416 Bursları çerçevesinde 811 öğrenci, resmi burslu statüde lisansüstü öğrenim görmek üzere yurt dışına gönderilecek. Burs için 21 farklı kamu kurumu adına 125; Milli Savunma Üniversitesi, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi ve Polis Akademisi dahil 72 Yükseköğretim Kurumu adına 673 ve Milli Eğitim Bakanlığı adına 13 kontenjan olmak üzere toplam 811 kontenjan ayrıldı. Bunlardan 703’ü stratejik ve öncelikli alanlardan oluştu. 45 farklı ülkede burs imkanı 2025 yılı için belirlenen 811 kontenjana 477 farklı lisans mezuniyet alanı ile başvuru yapılabilecek. Bursiyer olmaya hak kazanacak adaylar 45 farklı ülkede öğrenim görebilecek. 2025 Yılı 1416 Bursları kapsamında elektrik-elektronik mühendisliği, kontrol ve bilgisayar mühendisliği, haberleşme mühendisliği, yazılım mühendisliği, malzeme mühendisliği, uçak mühendisliği, ekonomi, iktisat, istatistik, hukuk, özel eğitim öğretmenliği öne çıkan başlıca lisans mezuniyet alanları olarak belirlendi. Almanya, Japonya, Çin, Fransa, Hollanda’nın da aralarında bulunduğu ülkelerde bursiyer olmaya hak kazanacak adayların lisansüstü öğrenim göreceği başlıca alanlar ise yapay zeka, yarı iletkenler ve çip teknolojisi, yeşil dönüşüm, uzay ve uydu teknolojileri, nükleer enerji, akıllı şehir teknolojileri, siber güvenlik ve hukuk olarak sıralandı.
18 Aralık 2025 Perşembe - 16:49 Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar: "Abonelerin yüzde 94’ü yine herhangi bir şekilde destek almaya devam edecek" Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, "Bu yıl EPDK’nin aldığı kararla bu oran yüzde 6,5’lara geliyor yani abonelerin yüzde 94’ü, 93,5’u yine herhangi bir şekilde destek almaya devam edecek, diğer kısım sadece bunlardan almamış olacak. Antalya ve İzmir özelinde baktığımız zaman da oralarda tüketimlerin Türkiye ortalamasının biraz üzerinde ama yine 240-250 kilovatsaatlerde olduğunu görüyoruz" dedi. TBMM Genel Kurulu 2026 merkezi Yönetim Bütçe Kanun teklifi maddeleri görüşülüyor. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, son kaynak tedarik tüketimiyle ilgili soruyu cevapladı. Bayraktar, "SKTT yani son kaynak tedarik tüketimiyle alakalı, özellikle bazı bölgelerin elektrik kullanımı açısından daha yüksek kullanımı nedeniyle bu durumdan olumsuz etkileneceği ifade edildi. Özellikle, aslında bütün Ege, Akdeniz, buralar, özellikle klima kullanımı nedeniyle elektrik tüketimleri daha yüksek olan iller. Fakat biz Son Kaynak Tedarik Tüketimini belirlerken, iller bazında da ama özellikle Türkiye genelinde aylık ortalama tüketim değerlerine baktık. Bugün Türkiye’de 42 milyon elektrik abonesi var ama aktif 32 milyon ev var. Türkiye’nin tüketimi ortalama yaklaşık 190 ila 200 kilovatsaat arasında yani aylık tüketimden bahsediyorum. Dolayısıyla, yıllık 2.400 kilovatsaatlik bir tüketim var. Hatırlarsanız, geçtiğimiz yıl yaklaşık 5 bin kilovatsaatlik bir yıllık tüketim belirlemiştik yani Türkiye’deki ortalama tüketimin 2 katının üzerinde bir tüketimi biz ancak destek grubundan çıkarmıştık ve abonelerimizin sadece yüzde 3’ü bundan etkilenmişti. Bu yıl EPDK’nin aldığı kararla bu oran yüzde 6,5’lara geliyor yani abonelerin yüzde 94’ü, 93,5’u yine herhangi bir şekilde destek almaya devam edecek, diğer kısım sadece bunlardan almamış olacak. Antalya ve İzmir özelinde baktığımız zaman da oralarda tüketimlerin Türkiye ortalamasının biraz üzerinde ama yine 240-250 kilovatsaatlerde olduğunu görüyoruz. Elbette ki abone bazında farklı şeyler olabilir ama Antalya özelinde yine bu rakama dikkat ederek bu SKTT’yi yani 4 bin kilovatsaati belirledik ama şunu söyleyeyim: Buna rağmen tüketimi yüksek olan tüketicilerimizde istisnai grupları tanımladık malumunuz. Ona rağmen, hâli vakti yerinde olmayan, gelir anlamında düşük olup bu desteğe ihtiyaç duyan vatandaşlarımız SKTT’ye girmiş olsalar bile bir başvuruyla tekrar maddi durumlarını gösterdikten sonra Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından destek gurubuna devam edebilirler. Yani onların o haklarının baki olduğunu ifade etmek istiyorum"
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Kore Cumhuriyeti Ulusal Meclisi Başkanı Woo Wonshik ile görüştü
18 Aralık 2025 Perşembe - 17:23 TBMM Başkanı Kurtulmuş, Kore Cumhuriyeti Ulusal Meclisi Başkanı Woo Wonshik ile görüştü TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Geçen yıl anayasaya aykırı olarak ilan edilen sıkıyönetim karşısında Meclisi toplayarak, milli iradeye sahip çıkarak, Meclisin etrafını askeri tanklarla çevirmiş olmalarına rağmen o yasayı kabul etmediniz, reddettiniz ve sıkıyönetimin gerçekleşmesine müsaade etmediniz. Bu tarihi liderliğiniz dolayısıyla tebriklerimi ifade etmek isterim" dedi. Kurtulmuş, Kore Cumhuriyeti Ulusal Meclisi Başkanı Woo Wonshik ile görüştü. Kore Cumhuriyeti’nde geçen yıl sıkıyönetimin ilan edilmesine ilişkin Kurtulmuş, "Sizi bir kez daha tebrik etmek isterim. Güney Kore tarihi bakımından fevkalade önemli bir liderliğe imza attınız. Geçen yıl anayasaya aykırı olarak ilan edilen sıkıyönetim karşısında Meclisi toplayarak, milli iradeye sahip çıkarak, Meclisin etrafını askeri tanklarla çevirmiş olmalarına rağmen o yasayı kabul etmediniz, reddettiniz, sıkıyönetimin gerçekleşmesine müsaade etmediniz. Bu tarihi liderliğiniz dolayısıyla tebriklerimi ifade etmek isterim" dedi. Demokrasi dışı güçlerin milli iradeye müdahalesiyle çok kez karşılaşmış olan bir ülke olarak bu liderliğin ne kadar önemli olduğunu gayet iyi anladıklarını dile getiren Kurtulmuş, şunları kaydetti: "Bizler 75 yıllık çok partili siyasi hayatımızda beş kez darbeyle, bir kez de darbe teşebbüsüyle karşılaşmış olan bir milletiz. Biraz sonra ziyaret edeceğiz. Benzer bir durum bizde de gerçekleşti. 2016 yılının 15 Temmuz gecesinde FETÖ’cü terör çetesi Meclisi de kuşatarak, yukarıdan silahlarla bombalayarak milli iradeyi durdurmak istedi. Aynen sizin yaptığınız gibi o zamanki Meclis Başkanımızın riyasetinde milletvekili arkadaşlarımız bir araya gelerek bu demokrasi dışı saldırıya karşı yekvücut olarak mücadele etti ve milletimiz kazandı." Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, kısa bir zaman önce Kore Cumhuriyeti Devlet Başkanı Lee Jae Myung’ı Türkiye’de ağırladığını dile getiren Kurtulmuş, "Fevkalade güzel, üst düzey bir görüşme gerçekleşti. Çok sayıda anlaşma karşılıklı olarak imzalandı. Şimdi bu anlaşmaların karşılıklı olarak meclislerimizden geçirilmesiyle ahdi zeminin sağlanması Türkiye-Güney Kore arasındaki ilişkilerin çok daha güçlenmesine vesile olacaktır" ifadesini kullandı. Hükümetler arasındaki bu iyi ilişkileri, parlamentolar tarafından da destekleme arzusunda olduklarını ifade eden Kurtulmuş, dostluk gruplarının, ihtisas gruplarının karşılıklı ziyaretlerinin ve özellikle uluslararası asamblelerdeki Türk ve Kore Cumhuriyeti heyetlerinin yakın çalışmasının iki parlamentoyu daha da yakınlaştıracağını vurguladı. Gelecek dönemde Asya’nın önemli güç merkezlerinden birisi olacağını belirten Kurtulmuş, "Türkiye olarak Asya ile ilişkilerimize önceki dönemlerden daha fazla önem atfediyoruz. Özellikle 2019’dan itibaren başlatılan ‘Yeniden Asya girişimi’yle Asya’daki bütün ülkelerle ilişkilerimizi çok daha ileri noktaya götürmek istiyoruz. Kaldı ki Güney Kore, Asya’daki bizim en önemli müttefiklerimizden birisidir. Hem tarihi ve kültürel yakınlığımız hem de Asya’daki ikinci ticaret ortağımız olması bakımından Güney Kore bizim için çok önemlidir. Aynı şekilde biz de kan kardeşi olarak Güney Kore için çok önemli olduğumuzu biliyoruz. Bu dostane ilişkileri çok daha ileri noktalara taşımak mümkündür" şeklinde konuştu. Türkiye’nin ve Kore Cumhuriyeti’nin dünya çapında fevkalade deneyimli şirketlerinin bulunduğuna işaret eden Kurtulmuş, "Her iki ülkenin karşılıklı yatırımlarının artırılmasının ötesinde, özellikle Türkiye’nin etkisinin fevkalade büyük olduğu Orta Asya ve Afrika’da da Güney Kore ile müşterek iş birliği yapmaya hazır olduğumuzu ifade etmek isterim. İki ülke arasındaki kapasite fevkalade önemli iş birliklerine de müsaittir. Özellikle bilim, teknoloji, inovasyon ve yüksek teknolojiler alanında iş birliği yapabilecek çok güçlü insan gücüne ve teknolojik altyapıya sahip olduğumuzu belirtmek isterim" diye konuştu. Filistin davası konusunda Kore Cumhuriyeti’nin tutumunu takdirle karşıladıklarını ifade eden Kurtulmuş, şunları kaydetti: "Filistin’in masum ve mazlum halkına karşı destek olunması, yardımların gönderilmesi ve onların içinde bulunduğu zor durumdan kurtarılması konusundaki tavrınızı olumlu bulduğumuzu ifade etmek isterim. Yine aynı şekilde Filistin meselesinde iki devletli çözümden yana tavrınız da takdire şayandır. Ümit ederim ki bu doğru tavrımızı, doğru istikamette ilerleyen tavrınızı en kısa süre içerisinde Filistin devletini resmen tanıyarak olgunlaştırırsınız. En son Birleşmiş Milletler Genel Kurulu çerçevesinde 11 Batılı ülke Filistin’i tanıdı. Asya’nın büyük güçlerinden birisi olan Güney Kore’nin de tanınmasıyla birlikte çok güçlü bir destek verilmiş olur. Böylece Güney Kore olarak tarihin doğru tarafında durduğunuzu bütün dünyaya ilan etmiş olursunuz" Wonshik, iki ülke arasında tarihi bağların bulunduğuna işaret ederek, Kore Savaşı’nda Türkiye’nin 20 binden fazla asker göndererek Kore Cumhuriyeti’nin özgürlüğünü ve demokrasisini korumaya yardım ettiğini söyledi. Wonshik, Ayla filminde olduğu gibi Türk askerlerinin sadece savaşmadığını, savaş yetimleri için Ankara Okulunu kurduğunu, yetimlere bakarak eğitimler verdiğini anlatarak, Kore Cumhuriyeti halkı olarak buna karşı minnettar olduklarını ifade etti. Wonshik, 6 Şubat 2023’te Türkiye’nin yaşadığı deprem felaketi sırasında Kore Cumhuriyeti hükümeti ve halkının da hızla yardıma koştuğunu dile getirdi. Geçen sene aralık ayında Kore Cumhuriyeti’nde sıkıyönetim ilan edildiğini ve halkın Meclise koştuğunu, milletvekillerinin hızla Meclise geldiğini anlatan Wonshik, anayasaya uygun bir şekilde bu sıkıyönetimi iptal etmeye çalıştıklarını ifade etti. Görüşmede, NATO PA Türk Delegasyonu Başkanı AK Parti Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye-Kore Cumhuriyeti Parlamentolar Arası Dostluk Grubu üyeleri AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, MHP Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbül, AK Parti Karabük Milletvekili Cem Şahin, AK Parti Ankara Milletvekili Kurtcan Çelebi, CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, Türkiye’nin Seul Büyükelçisi Murat Tamer yer aldı. Kurtulmuş ve Wonshik, daha sonra FETÖ’nün 15 Temmuz’daki darbe girişimi sırasında bombalanan Meclis’teki alana karanfil bıraktı. TBMM Genel Kurul Salonu’nu ziyaret ederek milletvekillerini selamlayan Kurtulmuş ve Wonshik, bir süre Genel Kurul çalışmalarını takip etti.
MEB, 811 öğrenciyi yurt dışına gönderecek
18 Aralık 2025 Perşembe - 16:51 MEB, 811 öğrenciyi yurt dışına gönderecek Milli Eğitim Bakanlığı’nca (MEB) ‘2025 Yılı 1416 Bursları’ kapsamında 811 öğrenci, lisansüstü öğrenim için yurt dışına gönderilecek. Milli Eğitim Bakanlığınca, lisansüstü öğrenim görmek üzere 811 öğrenci yurt dışına gönderilecek. ‘2025 Yılı 1416 Bursları’ için başvurular, Bakanlık Resmi Burslu Öğrenci Sistemi (REBUS) üzerinden 19-30 Aralık tarihleri arasında alınacak. ‘1416 sayılı Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanun’ kapsamında yükseköğretim kurumlarının öğretim elemanı ile kamu kurum ve kuruluşlarının yetişmiş insan kaynağı ihtiyacını karşılamak amacıyla mecburi hizmet karşılığında lisansüstü düzeyde öğrenim görmek üzere yurt dışına burslu öğrenci gönderiliyor. 33 yaşını geçmemiş adaylar programa başvurabilecek. Bu çerçevede Milli Eğitim Bakanlığı Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürlüğünce ‘2025 Yılı 1416 Bursları Başvuru ve Tercih Kılavuzu’ yayımlandı. Kılavuza göre başvuru tarihi bitimine kadar ilgili lisans alanlarından mezun olan, son 5 yıl içinde ALES’ten en az 75 puan alan, lisans öğrenimi ile ilgili genel akademik not ortalaması 4 üzerinden 2.50, 100 üzerinden 65 veya daha yukarı olan, yüksek lisans kadroları için 30 yaşını, doktora kadroları için 33 yaşını geçmemiş adaylar programa başvurabilecek. 2025 Yılı 1416 Bursları çerçevesinde 811 öğrenci, resmi burslu statüde lisansüstü öğrenim görmek üzere yurt dışına gönderilecek. Burs için 21 farklı kamu kurumu adına 125; Milli Savunma Üniversitesi, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi ve Polis Akademisi dahil 72 Yükseköğretim Kurumu adına 673 ve Milli Eğitim Bakanlığı adına 13 kontenjan olmak üzere toplam 811 kontenjan ayrıldı. Bunlardan 703’ü stratejik ve öncelikli alanlardan oluştu. 45 farklı ülkede burs imkanı 2025 yılı için belirlenen 811 kontenjana 477 farklı lisans mezuniyet alanı ile başvuru yapılabilecek. Bursiyer olmaya hak kazanacak adaylar 45 farklı ülkede öğrenim görebilecek. 2025 Yılı 1416 Bursları kapsamında elektrik-elektronik mühendisliği, kontrol ve bilgisayar mühendisliği, haberleşme mühendisliği, yazılım mühendisliği, malzeme mühendisliği, uçak mühendisliği, ekonomi, iktisat, istatistik, hukuk, özel eğitim öğretmenliği öne çıkan başlıca lisans mezuniyet alanları olarak belirlendi. Almanya, Japonya, Çin, Fransa, Hollanda’nın da aralarında bulunduğu ülkelerde bursiyer olmaya hak kazanacak adayların lisansüstü öğrenim göreceği başlıca alanlar ise yapay zeka, yarı iletkenler ve çip teknolojisi, yeşil dönüşüm, uzay ve uydu teknolojileri, nükleer enerji, akıllı şehir teknolojileri, siber güvenlik ve hukuk olarak sıralandı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar: "Abonelerin yüzde 94’ü yine herhangi bir şekilde destek almaya devam edecek"
18 Aralık 2025 Perşembe - 16:49 Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar: "Abonelerin yüzde 94’ü yine herhangi bir şekilde destek almaya devam edecek" Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, "Bu yıl EPDK’nin aldığı kararla bu oran yüzde 6,5’lara geliyor yani abonelerin yüzde 94’ü, 93,5’u yine herhangi bir şekilde destek almaya devam edecek, diğer kısım sadece bunlardan almamış olacak. Antalya ve İzmir özelinde baktığımız zaman da oralarda tüketimlerin Türkiye ortalamasının biraz üzerinde ama yine 240-250 kilovatsaatlerde olduğunu görüyoruz" dedi. TBMM Genel Kurulu 2026 merkezi Yönetim Bütçe Kanun teklifi maddeleri görüşülüyor. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, son kaynak tedarik tüketimiyle ilgili soruyu cevapladı. Bayraktar, "SKTT yani son kaynak tedarik tüketimiyle alakalı, özellikle bazı bölgelerin elektrik kullanımı açısından daha yüksek kullanımı nedeniyle bu durumdan olumsuz etkileneceği ifade edildi. Özellikle, aslında bütün Ege, Akdeniz, buralar, özellikle klima kullanımı nedeniyle elektrik tüketimleri daha yüksek olan iller. Fakat biz Son Kaynak Tedarik Tüketimini belirlerken, iller bazında da ama özellikle Türkiye genelinde aylık ortalama tüketim değerlerine baktık. Bugün Türkiye’de 42 milyon elektrik abonesi var ama aktif 32 milyon ev var. Türkiye’nin tüketimi ortalama yaklaşık 190 ila 200 kilovatsaat arasında yani aylık tüketimden bahsediyorum. Dolayısıyla, yıllık 2.400 kilovatsaatlik bir tüketim var. Hatırlarsanız, geçtiğimiz yıl yaklaşık 5 bin kilovatsaatlik bir yıllık tüketim belirlemiştik yani Türkiye’deki ortalama tüketimin 2 katının üzerinde bir tüketimi biz ancak destek grubundan çıkarmıştık ve abonelerimizin sadece yüzde 3’ü bundan etkilenmişti. Bu yıl EPDK’nin aldığı kararla bu oran yüzde 6,5’lara geliyor yani abonelerin yüzde 94’ü, 93,5’u yine herhangi bir şekilde destek almaya devam edecek, diğer kısım sadece bunlardan almamış olacak. Antalya ve İzmir özelinde baktığımız zaman da oralarda tüketimlerin Türkiye ortalamasının biraz üzerinde ama yine 240-250 kilovatsaatlerde olduğunu görüyoruz. Elbette ki abone bazında farklı şeyler olabilir ama Antalya özelinde yine bu rakama dikkat ederek bu SKTT’yi yani 4 bin kilovatsaati belirledik ama şunu söyleyeyim: Buna rağmen tüketimi yüksek olan tüketicilerimizde istisnai grupları tanımladık malumunuz. Ona rağmen, hâli vakti yerinde olmayan, gelir anlamında düşük olup bu desteğe ihtiyaç duyan vatandaşlarımız SKTT’ye girmiş olsalar bile bir başvuruyla tekrar maddi durumlarını gösterdikten sonra Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından destek gurubuna devam edebilirler. Yani onların o haklarının baki olduğunu ifade etmek istiyorum"
Bakan Göktaş: "Bilim Kurulumuzdan beklentimiz, geleceğe dönük öngörülerle bize yol göstermesidir"
18 Aralık 2025 Perşembe - 16:15 Bakan Göktaş: "Bilim Kurulumuzdan beklentimiz, geleceğe dönük öngörülerle bize yol göstermesidir" Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, dünyanın değişim süreci içinde olduğunu dile getirerek, "Bilim Kurulumuzdan beklentimiz, geleceğe dönük öngörülerle bize yol göstermesidir, gerçek ihtiyaçları doğru tespit eden ve yapıcı önerilerle sürece katkı sunmanızdır" dedi. Bilim Kurulu Toplantısı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın katılımıyla gerçekleştirildi. Ankara Hakimevi’nde düzenlenen programda konuşan Göktaş, aile ve sosyal hizmetler alanının sadece bugünün ihtiyaçlarını karşılayan bir kamu hizmeti olmadığını, aynı zamanda toplumun yarınlarını inşa eden stratejik bir sorumluluk alanı olduğunu söyleyerek, "Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu sosyal devlet olma vizyonu da bu anlayışın bir tezahürüdür. Bu vizyon doğrultusunda, 86 milyon vatandaşımızın her birine dokunan, kimseyi geride bırakmayan sosyal hizmet politikalarını hayata geçiriyoruz. Çünkü kadını, çocuğu, aileyi, yaşlıyı, engelliyi ve ihtiyaç sahiplerini merkeze alan her politika; toplumsal dayanıklılığın artmasına ve sosyal yapının güçlenmesine doğrudan etki eder. Bu nedenle Bakanlık olarak yürüttüğümüz her çalışmanın bilime dayanmasını son derece kıymetli görüyoruz" şeklinde konuştu. Bilim Kurulunu sosyal politika alanında attıkları her adımda verinin gücünü ve akademik birikimin yol göstericiliğini esas alarak hayata geçirdiklerini belirten Göktaş, "Amacımız; sahadan gelen tecrübeyi akademik bilgiyle, uygulamayı bilimsel analizle, sosyal gerçekliği ise uzun vadeli bir vizyonla buluşturmak. Çünkü biliyoruz ki güçlü sosyal politikalar ancak disiplinler arası bir perspektifle ve ortak akılla üretilebilir. Bu anlayış, sosyal politikalarımızın kapsayıcı ve etkili bir yapıya kavuşmasının en temel dayanağıdır" ifadelerini kullandı. "Bilim, tüm politika alanlarımızda yol gösteriyor, uygulamalarımıza yön veriyor" Göktaş, bilimin tüm politika alanlarında yol gösterici olduğunu aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün aile politikalarımızı bu anlayışla toplumsal değişimi doğru okuyan, geleceği öngören ve kalıcı etki oluşturan bir vizyonla şekilleniyor. Kadın çalışmalarımızı, kadının sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel alanlarda güçlenmesini esas alan bir çerçevede ele alıyoruz. Çocuk hizmetlerimizde erken müdahaleyi önceleyen, koruyucu sosyal politikalarımızı bilimsel temele dayalı şekilde yürütüyoruz. Yaşlı ve engelli hizmetlerimizi ise güncel ihtiyaçlara ve şartlara uygun biçimde geliştirebilmek için bilimsel araştırmaları temel referans kaynağımız. Yani bilim, tüm politika alanlarımızda yol gösteriyor, karar alma süreçlerimizi besliyor ve uygulamalarımıza yön veriyor." Bakan Göktaş, dünyanın değişim süreci içinde olduğunu dile getirerek, "Bugün dünyada aile yapıları değişiyor, demografik dengeler dönüşüyor, dijitalleşme sosyal ilişkileri yeniden şekillendiriyor. Çocuklarımız yeni fırsatlarla birlikte yeni risklerle karşı karşıya kalıyor. Yaşlanan nüfus bakım hizmetlerinde yeni modelleri zorunlu kılıyor. Bu süreçte kadınların güçlenmesi, sosyal politikalarımızın hem merkezinde hem de kalıcı etki oluşturmasının anahtarı olarak öne çıkmaktadır. Tüm bu dönüşüm karşısında klasik çözümlerle yetinmenin mümkün olmadığını hep birlikte görüyoruz. İşte bu noktada Bilim Kurulumuzun rehberliği bizim için yol gösterici olacaktır" açıklamasında bulundu. "Bilim Kurulumuzdan beklentimiz, geleceğe dönük öngörülerle bize yol göstermesidir" Bilim Kurulu Toplantısı’nda ele alınacak konulara ilişkin bilgi veren Göktaş, şu ifadeleri kullandı: "Bugün sosyal politikalarımızı ve hizmetlerimizi çok boyutlu bir bakış açısıyla ele alacağız. Dijitalleşme, demografik dönüşüm, sosyal riskler ve koruyucu-önleyici politikalar konuları alanında sunacağınız katkıları son derece önemli. Özellikle vurgulamak isterim ki bizler sahadan gelen ihtiyaçları görüyoruz, sizler ise bu ihtiyaçlara bilimsel perspektiften ışık tutuyorsunuz. Bu iki alanın buluşması, Bakanlığımızın politika kalitesini yükselten en önemli unsurdur. Bilim Kurulumuzdan beklentimiz, geleceğe dönük öngörülerle bize yol göstermesidir, gerçek ihtiyaçları doğru tespit eden ve yapıcı önerilerle sürece katkı sunmanızdır. Üniversitelerimizle birlikte bilgiyi sahaya yansıtan sonuçlara dönüştürecek ortak çalışmalar yürütmek istiyoruz. Bölgesel farklılıkları gözeten analiz ve araştırmalarla her bölgenin kendi ihtiyacına karşılık gelen politikalar üretmeyi hedefliyoruz. Bu süreçte sizlerin birikimiyle mevcut politikalarımızı daha güçlü ve daha etkili bir zemine taşımayı önemsiyoruz."
Bakan Kurum: "Türkiye asrın felaketini asrın inşa seferberliğine dönüştürmüş, şahlanış dönemine geçmiştir"
18 Aralık 2025 Perşembe - 16:01 Bakan Kurum: "Türkiye asrın felaketini asrın inşa seferberliğine dönüştürmüş, şahlanış dönemine geçmiştir" Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, ’Ankara’nın Geleceği Zirvesi’ Programında konuştu. Deprem bölgesinde yapılan çalışmalara değinen Kurum, "Türkiye asrın felaketini asrın inşa seferberliğine dönüştürmüş, şahlanış dönemine geçmiştir" dedi. Ankara Genç İş Adamları Derneği (ANGİAD) ev sahipliğinde ’Ankara’nın Geleceği Zirvesi’ programı düzenlendi. Ankara’ da bulunan bir otelde gerçekleştirilen programa, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, AK Parti Ankara Milletvekili Fuat Oktay ve Ankara Valisi Vasip Şahin katıldı. "Ankara’nın hem kuzeyinde hem güneyinde iki yeşil koridor oluşturuyoruz" Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Bakan Kurum, Ankara’nın hemen hemen her ilçesinde bir eserleri olduğunu ifade etti. Bakan Kurum, "Kentsel dönüşümdür, sosyal konuttur, millet bahçesidir, altyapıdır. Hamdolsun Ankaralı hemşehrilerimizle birlikte bu mücadeleyi yaptık. Hep şunu düşündük. Geçmişini koruyamayan şehir asla geleceğini inşa edemez. Bu anlayıştan hareketle bir yandan işte tarihi Saracoğlu mahallesini orayı ihya ettik. Ergelen meydanındaki çalışmalarımızı yine etaplar halinde tamamlıyor, Ankaralı hemşehrilerimizin hizmetine sunuyoruz. Diğer yandan doğayı yeniden şehirle buluşturduğumuz millet bahçelerimizi yapıyoruz ki bunu da şöyle planladık. Ankara’nın hem kuzeyinde hem güneyinde iki yeşil koridor oluşturuyoruz. Atatürk Orman Çiftliği’yle başlayan Atatürk Kültür Merkezi Millet Bahçesi ki Türkiye’de ilk tamamladığımız millet bahçelerinden biri orayla birleşen Ergelen meydanına kadar uzanan güneyde de İmrahor Vadisi’yle başlayıp orada Mogan’ı, Eymir’i, Gölbaşı’nı içine alan bir yeşil koridordan bahsediyoruz ki bu yeşil koridorları da ilçelerimizle yine şehrin içindeki yeşil alanlarla bağlayıp başkentimize hemşehrilerimize burada gençlerimize yeni yaşam alanlarını kazandırıyoruz" ifadelerini kullandı. "Ankara’yı sporun da başkenti yapma yolunda kararlılıkla ilerlemeye devam edeceğiz" Ankara’nın sporda başarılarını daha da arttırmasını istediklerini belirten Kurum, bu kapsamda 45 bin kişi kapasiteli stadyumun inşasında bitime yaklaştıklarını belirtti. Kurum, "Ankara’da stadyum yok değil, Ankara’da mevcut da gerçekten standartları yüksek stadyumlarımız var ama bunlara ilave hem Ankaragücü’nün hem Gençler Birliği’nin burada gençlerimizin vatandaşımızın huzurla burada spor yapabileceği ve hem Ankara’mızı yerelde hem de uluslararası arenada temsil edecek çok önemli bir stadyumu da Ankara’mızda inşa ediyoruz. İnşallah bu yıl önümüzdeki yıl içerisinde stadyumumuzu tamamlayacağız ve Ankara’lı hemşehrilerimizle işte görsellerini paylaştığımız TOKİ Başkanlığımızla yaptığımız Gençlik Spor Bakanlığımızla ortak yürüttüğümüz bu proje çerçevesinde böylesi müstesna bir projeyi Ankara’mıza kazandırıp Ankara’yı sporun da başkenti yapma yolunda kararlılıkla ilerlemeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu. "Türkiye’nin en büyük sanayi taşıma projelerinden bir tanesini Ankara’da gerçekleştiriyoruz" Ankara’nın her yerinde kentsel dönüşüm yaptıklarını belirten Kurum, "Tarihi kent meydanlarımızı ihya ediyoruz ama bir taraftan da inşa ettiğimiz on binlerce sosyal konutumuz var. Dar gelirli vatandaşlarımız ev sahibi olsun, güvenli yuvalarda yaşasın ve yine buradaki yeni işyerlerimizde esnafımızın yüzü gülsün istiyoruz. Ve bu noktada işte GİMAT toptancılar sitesini Kahramankazan ilçesine taşıyacağımız ki Türkiye’nin en büyük sanayi taşıma projelerinden bir tanesi bu projeyi gerçekleştiriyoruz. İnşallah bu projeyi de etaplar halinde Ankara’mıza kazandıracağız ve şehrin içinde o sıkışmış sanayi sitesini rahatlatmak şehirdeki trafiği rahatlatmak için bu projeyi yapıyoruz. Yine hurdacılar sitesini inşa ettik ve burada da hep böyle Ankara’da yangınla gündeme gelen hurdacıları bir düzen içerisinde yeni yaptığımız modern sitede inşallah orada yeni işyerlerini onlara kazandırmış olacağız. İşte 14 organize sanayi bölgesiyle bir bütüncül bakmaya çalıştığımız Ankara’yı sporun sanayisi sanayinin bu noktada teknolojik üretimin üstü haline geçireceğimiz yeşil alanlarıyla yaşanabilir meydanlarıyla tarihimizi, kültürümüzü yaşatacak ecdat mirası o tarihi eserlerimizle inşallah Ankara’yı Türkiye’ye yakışır başkent yapmak için bu kararlılıkla çalışıyoruz" dedi. "Türkiye asrın felaketini asrın inşa seferberliğine dönüştürmüş, şahlanış dönemine geçmiştir." Bakanlık olarak bir ellerinin hep deprem bölgesinde olduğunu dile getiren Kurum, sözlerine şu şekilde devam etti: "Tabii az önce anlattığım işleri 81 ilde yapmış olduğumuz tüm eserleri de altını çizerek ifade etmek istiyorum ki böylesi büyük bir afet sonrasında hem afet bölgesini inşa ederken hem de diğer şehirlerimize işte anlatmış olduğum bu hizmetleri yaparak ülkemizin ne kadar büyük bir ülke olduğunu, devletimizin ne kadar güçlü bir devlet olduğunu da aslında tüm dünyaya bir kez daha göstermiş olduk. 2 gün önce Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda aziz milletimizle paylaştım. Türkiye asrın felaketini asrın inşa seferberliğine dönüştürmüş, tamamlamış ve artık şahlanış dönemine geçmiştir. Evet Türkiye yüzyılı hedefimize her zamankinden daha güçlü ve bu noktada daha süratli bir şekilde yürüyeceğimiz günlerin içinden geçiyoruz. Deprem bölgesi ayağa kalkışının neden tarihi bir dönemeç ve eşik olduğunu ben sizlere şöyle kısaca ifade etmek isterim. Asrın felaketi olarak tarihe geçen Kahraman Maraş merkezli depremler hepimizin hafızasında gerçekten çok derin izler bıraktı. Binlerce canımızı kaybettik. Kardeşimizi, evladımızı toprağa verdik. Büyük acılar yaşadık. Bu büyük felaketin ülkemize değerli arkadaşlar doğrudan maliyeti 104 milyar dolar dolaylı maliyeti 150 milyar doları buluyor. Sadece konut hasarının değeri 57 milyar dolar olarak hesaplandı. 57 milyar dolar. Dile kolay. Bu 57 milyar doları Ankara’ya harcasanız şu toplantıya gerek yok. Öyle değil mi? Ama 11 il yıkıldı. 11 ildeki milletimiz feryat içinde acılar içerisinde orada evini işini aşını kaybetti. Dolayısıyla önceliğimiz elbette ki deprem bölgesi olmalıydı. Ancak biz bu tablo karşısında devlet ve millet olarak asla karamsarlığa kapılmadık. Bu çok önemliydi. Kararlılığımızı, inancımızı hiç kaybetmedik. Ve 6 Şubat sonrası bildiğiniz gibi kolları hemen sıvadık ve asrın felaketini asrın inşasına dönüştürerek depremin var olan tüm izlerini hamdolsun ortadan kaldırttık. Aslında biz deprem bölgesinde yeni yuvalarıyla beraber çok kıymetli başka bir şey daha yaptık. Orada Türkiye’nin umudunu Türk milletinin yarınlarına olan inancını yeniden inşa ettik. 11 ilimizde inşa ettiğimiz konutların yanında esnafımızı unutmadık. 43 bin yeni dükkan yaptık. Türkiye’nin çevre uzunluğu değerli gençler 11 bin kilometre altyapı projesini de eş zamanlı olarak bu bölgede tamamladık. Depremde zarar gören köylerimizi çiftçimizi unutmadık. 63 bin köy eviyle orada üretimi istihdamı arttıracak ve bölgesel kalkınmayı sürdürecek 4 bin 333 köyde çalışma yaptık. Sizlerin de desteğiyle 355 bin konutumuzu tamamladık. Sayın Cumhurbaşkanımızın da teşrifleriyle 27 Aralık’ta söz verdiğimiz 455 bininci konutumuzun anahtar teslim törenini de büyük bir gururla gerçekleştireceğiz." "Yüzyılın konut projesiyle Ankara’da 31 bin 74 sosyal konut inşa edilecek" Dar gelirli vatandaşları ev sahibi yapmak için çıktıkları yolda TOKİ Başkanlığıyla bugüne kadar 1 milyon 750 bin sosyal konut üretimini tamamladıklarına değinen Kurum, "1 milyon 750 bin. Yani bu rakam da birçok Avrupa ülkesinden büyük değerli arkadaşlar. Şimdi yine Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklanmış olduğu yüzyılın konut projesiyle 81 ilde 500 bin sosyal konut inşa ederek on binlerce vatandaşımızın ve gençlerimizin uygun şartlarda ev sahibi olmasını inşallah sağlayacağız. Bunun 31 bin 74’ü de Ankara’mızda hemşehrilerimize inşallah bu projeyi sunmuş olacağız. Yapacağımız bu proje bir buçuk trilyon liralık bir proje. Bu projeyle birlikte yine iş insanlarımızla birlikte bu projemiz ticaretimizi ekonomimizi güçlendirecek ve 300 sektör, içinde mobilyacısı var, boyacısı var, doğramacısı var, alüminyum işi yapanı var efendim içine girdiğinde perdesi var, halısı var, beyaz eşyası var. 300 sektörü ve bu manada çarkları en güçlü şekilde hızlandıracak" ifadelerini kullandı. "Türkiye’nin iklim krizinin mağduru değil, çözümün öncüsü olması için çalışıyoruz" 2053 net sıfır emisyon hedefine ilişkin konuşan Kurum, "Cumhurbaşkanımızın ilan ettiği 2053 net sıfır emisyon hedefi ve yeşil kalkınma hedefimiz doğrultusunda çalışmalarımızı titizlikle sürdürüyoruz. Türkiye’nin iklim krizinin mağduru değil çözümün öncüsü olma yolunda yürüttüğümüz çalışmalar neticesinde geçtiğimiz ay Brezilya’da 30’ncu taraflar konferansına katılarak hedeflerimize giden yolu sonuna kadar açacak tarihi bir başarıya imza attık. İklim değişikliği konusundaki mücadelemizde işte kararlı duruşumuz, etkin diplomasimiz ve buradaki emin olun güçlü müzakerelerimizin sonucu olarak Türkiye’yi 2026 yılında Antalya’da düzenleyeceğimiz COP31’in ev sahibi yaptık" dedi.
Bakan Işıkhan: "(HAK-İŞ ile görüşme) görüşmeler neticesinde elde ettiğimiz verileri komisyona ileteceğim"
18 Aralık 2025 Perşembe - 15:55 Bakan Işıkhan: "(HAK-İŞ ile görüşme) görüşmeler neticesinde elde ettiğimiz verileri komisyona ileteceğim" Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) ile olan görüşmesinin ardından "Görüşmeler neticesinde elde ettiğimiz verileri komisyona ileteceğim" dedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan, asgari ücrete ilişkin görüş alışverişinde bulunmak üzere Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) Genel Merkezi’ni ziyaret etti. Bakan Işıkhan, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından, ikili birlikte basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. "Masada işçi kesiminin olmaması çok önemli bir eksiklik değil" Gerçekleştirilen görüşmelerin ardından elde edilen verileri Asgari Ücret Komisyonu’na ileteceğini belirten Bakan Işıkhan, "Asgari ücret görüşmeleri kapsamında sosyal diyalog sürecini devam ettiriyoruz. TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay ile süreci değerlendirdik. Bugün de HAK-İŞ Başkanı Mahmut Arslan ile bir görüşme gerçekleşirdik. Bu görüşmeler neticesinde elde ettiğimiz verileri biraz sonra başlayacak olan komisyona ileteceğim. Sosyal diyalog süreçlerini başlatıyoruz. Burada özellikle şunun altını çizmek isterim, masada işçi kesiminin olmaması çok önemli bir eksiklik değil. Çünkü biz biraz önce TÜRK-İŞ’in masasına gittik, görüşlerini aldık. Şimdi de HAK-İŞ’in masasında bu istişareleri yaptık ve aldığımız bu görüşleri de komisyona, genel müdürümüze ileterek süreci sağlıklı bir şekilde işlemesine katkı sağlayacağım" açıklamasında bulundu. "İş verenlere bir çağrı yapmamız gerekiyor" İş verenlere bir çağrı yapılması gerektiğini ifade eden HAK-İŞ Başkanı Mahmut Arslan, "Konfederasyonumuzun asgari ücretle ilgili bugüne kadar ortaya koyduğu görüşlerini bakanımızla bir kez daha paylaştık. Asgari ücret tespit komisyonunun yapısının değiştirilmesi hususundaki görüşümüzü ve bu görüşümüzün gerekçelerini kendisine daha önce bir rapor halinde sunmuştuk. Bugün de onu teyit ettik. Bu sürecin asgari ücret tespit komisyonuyla ilgili yapılacak düzenlemelerin 2026 yılı asgari ücretinin belirlenme süreciyle örtüştüğü için belki komisyonun yapısıyla ilgili düzenlemeler gecikebilir. Buradan da TİSK’e, iş verenlere bir çağrı yapmamız gerekiyor. İşçi kesiminin komisyonda yer almamasını fırsata dönüştürerek asgari ücretle ilgili taleplerini kabul ettirme girişimlerinden vazgeçmelerini istiyoruz" diye konuştu.
Türkiye’nin ilk erken aşama girişimcilik programı ODTÜ’de gerçekleştirildi
18 Aralık 2025 Perşembe - 15:51 Türkiye’nin ilk erken aşama girişimcilik programı ODTÜ’de gerçekleştirildi Türkiye’nin ilk erken aşama girişimcilik programı Yeni Fikirler Yeni İşler (YFYİ) programının final etkinliği Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlendi. Türkiye’nin erken aşama hızlandırma programlarından YFYİ, teknoloji tabanlı iş fikirlerini hayata geçirmek ve hızlı ticarileşme sürecine destek olmak amacıyla girişimcileri ODTÜ TEKNOKENT çatısı altında bir araya getirdi. Türkiye’nin ilk erken aşama girişimcilik programı olan ve 2005 yılından bu yana ODTÜ ve ODTÜ TEKNOKENT tarafından sürdürülen YFYİ programının final etkinliği, ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlendi. 21 yıldır girişimcilere ulaşmayı ve gelecek vadeden start-up’lar ile scale-up’lara destek olmayı sürdürmeyi amaçlayan program, bu yıl da girişimcilik yolculuğuna adım atan ekipleri, alanında uzman mentorlar ve yatırımcılarla bir araya getirdi. 5 hafta sürecek program kapsamında iş modeli geliştirme, ürün-pazar uyumu, marka yönetimi, yatırım süreçleri, ticarileşme ve fikri mülkiyet hakları gibi girişimciliğin temel başlıkları ele alındı. Toplamda 35 saatlik kapsamlı bir eğitim sunuldu Düzenlenecek eğitim kapsamında toplamda 35 saatlik eğitimin yanı sıra, 25 oturumda hafta içi eğitimler ve cumartesi günleri ODTÜ TEKNOKENT CoZone’da gerçekleştirilen yüz yüze çalışmalarla katılımcılara eğitim sunuldu. Program boyunca girişimcilik ekosisteminin farklı alanlarından 22 mentor, deneyimlerini YFYİ ekipleriyle paylaşarak sürece rehberlik etti. "ODTÜ, kuruluşundan bu yana teknolojiyi ve yenilikçi düşünceyi girişimcilik kültürüyle bütünleştiren öncü bir üniversite olmuştur" Programın 2005 yılından bu yana aralıksız şekilde sürdüğünü ve ODTÜ’nün teknoloji alanında gelişerek ilerlediğini belirten ODTÜ rektörü Prof. Dr. Ahmet Yozgatlıgil, "Bugün artık güçlü bir gelenek haline gelen Yeni Fikirler Yeni İşler Programı, üniversitemizin bilgi üretimini toplumsal ve ekonomik değere dönüştürme anlayışının somut bir göstergesidir. Bugün burada, bu vizyonla yola çıkan girişimci adaylarımızın fikirlerinin olgunlaştığı, emeklerinin görünür hale geldiği önemli bir ana birlikte tanıklık ediyoruz. Orta Doğu Teknik Üniversitesi, kuruluşundan bu yana yalnızca nitelikli mezunlar yetiştiren bir yükseköğretim kurumu olmanın ötesinde bilimi, teknolojiyi ve yenilikçi düşünceyi girişimcilik kültürüyle bütünleştiren öncü bir üniversite olmuştur. YFYİ Programı da bu yaklaşımın en değerli çıktılarından biri olarak, bugüne kadar çok sayıda girişimin doğmasına, büyümesine ve ulusal ve uluslararası ölçekte rekabet edebilir hale gelmesine katkı sunmuştur. Bizler için girişimcilik yalnızca ekonomik bir faaliyet alanı değil, aynı zamanda analitik düşünmenin, disiplinler arası iş birliklerinin, problem çözme yetkinliğinin ve toplumsal sorumluluk bilincinin geliştiği stratejik bir öğrenme alanıdır. Yeni Fikirler Yeni İşler Programı, katılımcılarına bu yetkinlikleri kazandıran bütüncül bir ekosistem sunmakta üniversitemizin bilgi birikimini gerçek dünya problemleriyle buluşturmaktadır" ifadelerine yer verdi. Programın ardından Ardından ODTÜ70 Girişimi Sermayesi Yatırım Fonu’nun tanıtımı gerçekleştirildi ve girişimcilik ekosisteminin önde gelen isimlerinin katılımıyla bir VC Paneli düzenlendi. Panel sonrasında 10 girişimci ekip projelerini jüri ve yatırımcılar karşısında sundu. Sunumların ardından gerçekleştirilen kapalı oylama ile ödül törenine geçildi. Toplamda 1 milyon liralık büyük ödül iki girişim arasında paylaştırılırken, farklı kurumlar tarafından özel ödüller takdim edildi. YFYİ’25 programı 100’ün üzerinde yatırımcı, iş ortağı, sponsor ve protokol temsilcisini, 40 girişimciyi ve 300’ü aşkın öğrenciyi bir araya getirerek girişimcilik ekosistemine buluşma alanı sundu.
Bakan Işıkhan: "(TÜRK-İŞ ile görüşme) Komisyona katılmama gerekçelerini tekrar yenilediler"
18 Aralık 2025 Perşembe - 15:47 Bakan Işıkhan: "(TÜRK-İŞ ile görüşme) Komisyona katılmama gerekçelerini tekrar yenilediler" Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) ile olan görüşmesinin ardından "Geçen hafta bize iletmiş oldukları komisyona katılmama gerekçelerini tekrar yinelediler" dedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, asgari ücrete ilişkin görüş alışverişinde bulunmak üzere Türk-İş Genel Merkezi’ni ziyaret etti. Bakan Işıkhan, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından, ikili birlikte basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. "Geçen hafta bize iletmiş oldukları komisyona katılmama gerekçelerini tekrar yenilediler" Türk-İş’in Asgari Ücret Komisyonuna katılmama gerekçelerini tekrar yinelediğini ifade eden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, "2026 yılı itibari olacak olan asker ücret sürecini başlattık. Bugün de saat 14.00’da ikinci toplantımızı gerçekleştireceğiz. Daha önce bakanlık olarak sosyal diyalog sürecini devam ettireceğimi söylemiştim. Bugün de sağ olsun Ergün Atalay’ı ziyaret ettik. Geçen hafta bize iletmiş oldukları komisyona katılmama gerekçelerini tekrar yenilediler. Herhangi bir değişiklik yok. Bu şekilde biz süreci devam ettireceğiz. Bundan sonraki aşamada da HAK-İŞ Başkanı’nı ziyaret edip sosyal diyalog sürecini işleteceğiz. Görüşlerini alacağım ve komisyona ileteceğim, sosyal diyalog sürecini iki önemli sendikamız var biliyorsunuz. Türk-İş başkanının yanındayım, yakın zamanda da HAK-İŞ’e gidip onların da görüşlerini, asker ücretiyle ilgili önerilerini almak durumundayım. Rakam belli değil zaten müzakerenin amacı bu" açıklamalarında bulundu. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda tüm konuların konuşulacağını belirten Bakan Işıkhan, "Hepsini komisyonda değerlendiriliyor. Tabii ki komisyon amacım bu zaten. Komisyona gelecek bu rakamlar işveren kesimi, kamu kesimi ve işçiden aldığım bu bilgileri komisyonda çalışma genel müdürümüze ileteceğim. Komisyonda bunları savunacak ve dediğim gibi her zaman işçilerimize, çalışanlarımıza enflasyona ezdirmeyecek aynı zamanda da işverenlerimizin gelişimlerini, girişimlerini engelleyemeyecek, ortak bir noktada anlaşacağımı verenizi ben belirtmek isterim" ifadelerinde bulundu. "Katılmama gerekçelerimiz biz geçen sunduk" Görüşme sonrası Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na katılmayacaklarını vurgulayan TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, "Biz dediğimiz noktadayız. Burada komisyonu öyle olmuş, böyle olmuş, biz ona bakmadık hiçbir zaman. Burada veriler ortada, kira ortada, ulaşım ortada, eğitim ortada, gıda ortada. Bununla ilgili asgari ücretin kayıpları ortada. Bunları göz ardına almasınlar. Emeklin durumu ortada, işsizin durumu ortada. Bugün ne anlattıysam kendisine burada, hepsini bir de anlattım. Bakan Bey’de aynısını anlattı, talep verdiğimiz yok. Katılmama gerekçelerimiz biz geçen sunduk" diye konuştu.