Yerel Haberler
Burdur
Kadınların yasak ilişki tartışması cinayetle bitti, savcı ağırlaştırılmış müebbet istedi 26 Aralık 2025 Cuma - 17:27:50 Burdur’da yasak ilişki kavgasında öldürülen Özge Bedir olayında, savcılık tarafından hazırlanan iddianamede tutuklu 3 sanık için ağırlaştırılmış müebbet cezası istendi. Olaya dair yeni detaylar ortaya çıkarken arkadaşının sevgilisinin karısını öldüren Tülay A.’nin olay günü cinayetin ardından üzerindeki kanlı elbiseleri drama dersinde kullandığı kostüm kıyafetler ile değiştirdiği belirlendi. Olay, Burdur’un merkez Bağlar Mahallesi’nde 10 Haziran günü saat 21.00 sıralarında meydana geldi. 22 yaşındaki Tülay A., arkadaşı Seray Ö. (25) ile birlikte daha önce gönül ilişkisi yaşadığı iddia edilen Adnan B.’nin (35) evine gitti. Site önünde bekleyen Seray Ö.’nün aksine, Tülay A. apartmana çıkarak Adnan B.’nin eşi Özge Bedir (35) ile görüşmek istedi. Kapıda başlayan tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. İddiaya göre Tülay A., çıkan arbedede Bedir’i boğazından ve karnından bıçaklayarak olay yerinden kaçtı. Bir süre sonra Seray Ö. tarafından yapılan 112 ihbarıyla olay yerine gelen polis, sağlık ve itfaiye ekipleri, kapıyı açtıklarında Özge Bedir’i evin koridorunda kanlar içinde buldu. Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde Bedir’in hayatını kaybettiği belirlendi. Bedir’in cenazesi otopsi için Burdur Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Sanıklar hakkında istenilen cezalar belli oldu 2 çocuk annesi Özge Bedir’in bıçaklanarak öldürülmesine ilişkin hazırlanan savcılık tarafından iddianame hazırlandı. İddianamede, sanık Tülay A.’nın Türk Ceza Kanunu’nun 82/1. maddesi çerçevesinde "tasarlayarak kasten öldürme", TCK 116. maddesi çerçevesinde "konut dokunulmazlığını ihlal" ve 6136 sayılı Kanun çerçevesinde "bıçak veya diğer aletleri izinsiz taşıma ve kullanma" suçlarından yargılanması talep edildi. Savcılık, bu suçlar çerçevesinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi. Sanık Seray Ö. hakkında ise Türk Ceza Kanunu’nun 82. maddesi kapsamında "tasarlayarak kasten öldürmeye iştirak" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. İddianamede, maktul Özge Bedir’in eşi Adnan B.’nin de Türk Ceza Kanunu’nun 82. maddesi kapsamında "tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasının istendiği kaydedildi. "Adnan B. ile yaklaşık 3 yıldır ilişki yaşadım" Şüpheli Seray Ö. savunmasında, Adnan B. ile yaklaşık 3 yıldır ilişki yaşadığını belirterek, ilk dönemlerde Adnan B.’nin evli olduğunu bilmediğini, durumu öğrendikten sonra ilişkilerini sonlandırdığını ancak Adnan B.’nin eşinden boşanacağını söylemesi üzerine yeniden ilişkiye başladıklarını ifade etti. Seray Ö., Adnan B.’nin eşine ilişkilerini anlatmadığını fark etmesi üzerine Özge Bediri telefonla arayarak durumu bildirdiğini, daha sonra birlikte çekilmiş fotoğrafları WhatsApp üzerinden gönderdiğini belirtti. "Olay günü Adnan B., eşinin evde yalnız olduğunu söyledi" Seray Ö. olay günü olan 10 Haziran 2025 tarihinde gece saatlerinde Adnan B.’nin Tülay A.’nın evine geldiğini ve yine kendisine hakaret ediğini, sabah saatlerinde evden ayrıldığını söyledi. Aynı gün, Özge B.’nin açtığı davaya ilişkin şikayetin geri çekildiğine dair tebligat geldiğini belirterek, olay günü saat 17.00 sıralarında Adnan B.’nin kendisini aradığını söyledi. Seray Ö., bu görüşmede Adnan B.’nin kızını alarak evden çıktığını ve eşinin evde yalnız olduğunu söyleyince, bu konuşmadan Adnan B.’den Özge Bedir ile görüşmeleri yönünde bir mesaj aldığını aktardı. "Tülay A. görüşmeye gitti, ben sokakta bekledim" Şüpheli Seray Ö. ise ifadesinde, Tülay A.’nın kendisine "sen gelme sorun çıkmasın" diyerek Özge Bedir ile kendisinin görüşmek istediğini söylediğini belirtti. Saat 18.00 sıralarında birlikte yürüyerek siteye gittiklerini, kendisinin sitenin iki alt sokağında beklediğini, Tülay A.’nın ise Özge Bedir’in evine çıktığını ifade etti. Yaklaşık 15-20 dakika boyunca Tülay A.’nın dönüşünü beklediğini, bu süre içinde Ö. isimli arkadaşıyla telefonda sohbet ettiğini ifade eden Seray Ö., Tülay A.’nın geri döndüğünde ellerinin çantanın içinde olduğunu, kendisine "sus ve yürü" dediğini söyledi. Yürüyüş sırasında durmadan yaklaşık 40 dakika boyunca sokaklarda dolaştıklarını, Tülay A.’nın üzerindeki gömlek ve eteğin de kanlı olması nedeniyle çıkartıldığını, kanların yere damladığını savunmasında anlattı. "Çantamda kostüm kıyafetlerim vardı" Seray Ö.’nin arkadaşı olan cinayet şüphelisi Tülay A., olay günü yanında siyah bir çanta bulunduğunu, çantanın içinde drama dersinde kullandığı kostüm kıyafetler, güneş gözlüğü, tansiyon ilaçları, cüzdan, anahtar, eldiven, koli bandı ve siyah maske bulunduğunu belirtti. etti. Seray Ö. ile birlikte yürürken Adnan B. ile sık sık telefon görüşmele yaptıklarını, bu görüşmelerin olağan olduğunu belirten Tülay A., Adnan B.’nin bir görüşmede kızını alarak evden çıktığını ve eşi Özge Bedir’in evde yalnız olduğunu söylediğini aktardı. Tebligattaki adrese bakarak Özge Bedir’in evine gidip konuşmaya karar verdiklerini ifade eden Tülay A., Seray Ö.’nün site girişini görebileceği bir noktada beklemesini istediğini, Özge Bedir’in evine gittiğinde önce kendisini tanıttığını, kapıda konuşmak istediğini ancak Özge Bedir’in kendisini içeri davet ettiğini ifade etti. "Bıçakla saldırıya uğradım" Tülay A., eve girdikten sonra kapının kilitlendiğini duyduğunu, Özge Bedir’in mutfaktan bıçak benzeri bir alet alarak yanına geldiğini, evden çıkmak istediğini ancak Özge Bedir’in kendisine hakaret etmeye devam ettiğini söyledi. Bu sırada Özge Bedir’in bileklerini duvara yaslayarak parmak uçlarını kestiğini, ellerinin kanlar içinde kaldığını ifade etti. Aralarında arbede yaşandığını, bıçağın bir ara kendi eline geçtiğini, daha sonra tekrar Özge Bedir’in eline geçtiğini, kapının kilitli olduğunu fark ettiğini ve yere yatırıldığını anlattı. Arbede sırasında Özge Bedir’in boğazının da kanadığını gördüğünü belirtti. "Kendimi korumak için hareket ettim" Savunmasının sonunda Tülay A., olay günü Özge Bedir’in evine zarar vermek amacıyla gitmediğini, yanında herhangi bir bıçak veya delici alet bulunmadığını, Özge Bedir’in saldırısı nedeniyle kendini korumak amacıyla hareket ettiğini belirtti. Adnan B.’nin sürekli kışkırtıcı ve tahrik edici sözleri nedeniyle kendisini ve Seray Ö.’yü karşı karşıya getirdiğini savunan Tülay A., Adnan B.’den davacı ve şikayetçi olduğunu ifade etti. Şüpheli Adnan B., savunmasında daha önce polis merkezinde verdiği ifadenin içeriğinin doğru olduğunu belirterek, ifadesini aynen tekrar ettiğini söyledi. "Seray benim sevgilim olur" Adnan B., yaklaşık 1,5 yıldır Seray Ö. ile gönül ilişkisi yaşadığını, Seray Ö. ile Güvendik Pastanesi’nde çalıştığı dönemde tanıştıklarını belirtti. Bu ilişkiyi eşinin bir yıl boyunca bilmediğini, ilişkinin Seray Ö.’nün eşine telefon üzerinden gönderdiği fotoğraflar sonrası ortaya çıktığını söyledi. Eşinin ilişkiyi öğrenmesinin ardından kendisini terk ettiğini ve yaklaşık 10 gün ayrı kaldıklarını belirten Adnan B., daha sonra barışarak yeniden birlikte yaşamaya başladıklarını ifade etti. Adnan B., eşiyle barıştıktan sonra Seray Ö. ile iletişimini kestiğini, buna rağmen Seray Ö.’nün gizli numaralar ve farklı hatlar üzerinden kendisine ulaşmaya çalıştığını, zaman zaman kuzeni aracılığıyla da arattırdığını söyledi. Olay gününe dair görüntüler ortaya çıktı İddianamede yer alan kamera inceleme tutanaklarına göre, sanıkların olay günü belirli saatlerde ikametlerinden çıktıkları, birlikte hareket ettikleri ve maktul Özge Bedir’in ikametine doğru yürüdüklerinin görüntü kayıtlarıyla belirlendiği aktarıldı. Aynı tutanaklarda, olaydan sonra sanıkların yeniden kamera kayıtlarına yansıdığı, kıyafet değişikliği yaptıklarının ve güzergâhlarını değiştirdiklerinin tespit edildiği kaydedildi. Kıyafet değiştirmesi delil kararması olarak yer aldı Savcılık değerlendirmesinde, olay sonrası görüntülerde sanıklardan birinin olay öncesine göre farklı kıyafetlerle kamera kayıtlarına yansıdığı, bir süre sonra tekrar kıyafet değiştirerek ilk haline döndüğünün görüldüğü belirtildi. Bu durumun, iddianamede delil karartmaya yönelik davranış olarak değerlendirildiği ifade edildi. HTS kayıtları ve kamere kayıtları belirleyici oldu İddianamede, sanıklar ile maktul ve maktulün eşi arasında olay öncesi, olay anı ve olay sonrası döneme ilişkin HTS ve baz kayıtlarının incelendiği belirtildi. Yapılan incelemelerde taraflar arasında çok sayıda telefon görüşmesi ve mesajlaşma tespit edildiği, bu iletişimlerin tarih ve saat bazında tutanak altına alınarak dosyaya eklendiği aktarıldı. Savcılık tarafından yapılan dijital incelemeler sonucunda, sanıklardan birine ait telefonlarda maktule yönelik tehdit içerikli mesajlar ve ses kayıtlarının bulunduğu, bu kayıtların dosyada delil olarak yer aldığı iddianamede belirtildi. Bu kayıtların, taraflar arasında olaydan önce mevcut olan husumetin boyutunu ortaya koyduğu savcılık değerlendirmesinde yer aldı. İddianamede, maktulün olaydan önce yaptığı son telefon görüşmesi ile sanıkların olay sonrası ilk kez kamera kayıtlarına yansıdığı zaman aralığı dikkate alınarak, olayın belirli bir zaman dilimi içerisinde gerçekleştiğinin değerlendirildiği ifade edildi. Savcılık değerlendirmesinde, sanıkların savunmalarının dosya kapsamındaki delillerle birlikte değerlendirildiği, bazı savunmaların hayatın olağan akışıyla örtüşmediği kanaatine varıldığı kaydedildi. Bu değerlendirmeye gerekçe olarak; kamera kayıtları, dijital veriler, HTS kayıtları ve olayın gerçekleşme şekline ilişkin bulgular gösterildi. İddianamenin Burdur Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulduğu ve kabul edildiği öğrenildi.
Atatürk’ün Burdur’a gelişinin 95. yılı törenle kutlandı
06 Mart 2025 Perşembe - 20:19 Atatürk’ün Burdur’a gelişinin 95. yılı törenle kutlandı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Burdur’a gelişinin 95. yıldönümü tören ile kutlandı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 6 Mart 1930 yılında Burdur’a gelişinin 95. yıldönümü Burdur’a geldiği zaman karşılandığı ilk yer olan Çatalpınar mevkiinden Cumhuriyet Meydanına kadar devam eden "Ata’ya Saygı" yürüyüşle başladı. Yürüyüşün ardından meydanda tören gerçekleştirildi. Halk oyunları gösterisinin ardından Burdur Valisi Tülay Baydar Bilgihan’a öğrenciler tarafından Türk bayrağı takdim edildi. Bayrağı alan Vali Baydar Bilgihan, "Bu kutlu bayrağı geleceğimizin teminatı olan siz Türk gençliğine tebliğ ediyorum" ifadelerini kullandı. Törende Burdur Valiliği, Garnizon Komutanlığı ve Burdur Belediye Başkanlığı tarafından Atatürk büstüne çelenk sunuldu. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından, 15 Temmuz Şehitler Anadolu Lisesi öğrencisi Yasemin Melisa Akdemir "Bir Tutkudur Mustafa Kemal" adlı şiiri okudu. Burdur Valisi Tülay Baydar Bilgihan, Atatürk’ün 6 Mart 1930’da gerçekleştirdiği Burdur ziyaretinin, kentin Cumhuriyet yolundaki kararlı adımlarının en önemli sembollerinden biri olduğunu belirterek, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 6 Mart 1930’da Burdur’a gelerek milletimizle omuz omuza yürüttüğü bağımsızlık mücadelesinin kararlılığını bir kez daha göstermiştir. O gün, Burdur halkı Ata’sını büyük bir sevgi, coşku ve minnetle karşılamış; Cumhuriyet’e ve onun kazanımlarına olan bağlılığını yürekten haykırmıştır. Atatürk’ün yurt gezileri, Cumhuriyet’in halkla bütünleşmesi ve reformların Anadolu’nun her köşesinde kök salması açısından büyük önem taşımaktadır. Bu kapsamda Batı Akdeniz’in üç ili olan Isparta, Burdur ve Antalya, Gazi’nin yolculuğunda özel bir yere sahiptir" dedi. Tören, çeşitli yarışmalarda dereceye giren öğrencilere hediyeler verilmesi ve Jandarma Bando Komutanlığı konseri ile sona erdi.
Burdur’da köylüler imece usulü iftar yapıyor
06 Mart 2025 Perşembe - 12:04 Burdur’da köylüler imece usulü iftar yapıyor Burdur’un Gölhisar ilçesine bağlı Çamköy köyünde Ramazan ayı boyunca her gün 300-500 kişi aynı sofrada buluşarak imece usulü iftar yapıyor. Çamköy Köyü Muhtarlığı öncülüğünde düzenlenen program kapsamında, köy meydanına kurulan çadırlarda iftar sofraları hazırlanırken, kazanlarda yemekler pişiriliyor. Köy sakinlerinin yanı sıra ilçe merkezi ve çevre köylerden gelen misafirlerin de katıldığı iftar organizasyonu, Ramazan ayının birlik ve beraberlik ruhunu yansıtıyor. İkramlar ise köyün gençleri tarafından masalara servis ediliyor. "Bu geleneği sürdürmek istiyoruz" Köy sakinlerinden İbrahim Yılmaz, organizasyonun önemine değinerek, "Çamköy’ümüz Burdur’un örnek köylerinden birisidir. İlk defa bu sene köyümüzde hep birlikte iftar yemeği düzenliyoruz. Bunu geleneksel hale getirmek istiyoruz. İnşallah köyümüze hayırlı olur" dedi. Bekir Korucu ise (80), "Muhtarımız organizesinde bu iftar etkinliğimiz başladı. Bizler de elimizden geldiğince yardım ediyoruz. Çok güzel bir ortam oluşturduk, inşallah bu şekilde devam edecek" ifadelerini kullandı. Turafiye Özen de (73), köyde ilk kez böyle bir iftar organizasyonu yapıldığını belirterek, "Çok güzel oldu. Yardım edenlerin isimlerini paylaşmadan etkinliğimizi sürdürüyoruz. Diğer köylere de tavsiye ediyorum" dedi. Köy Muhtarı Seyhan Özen ise, "Köyümüzde ilk kez böyle bir organizasyon düzenledik ve 29 gün boyunca devam ettirme kararı aldık. Köylümüzün desteğiyle imece usulü bir iftar gerçekleştiriyoruz" şeklinde konuştu. Her gün farklı menü hazırlanıyor İftar yemeklerini hazırlayan aşçı Ersan Aksoy da, organizasyonun titizlikle yürütüldüğünü vurgulayarak, "Bu sene Çamköy’de Ramazan ayı boyunca iftar yemekleri yapıyoruz. Bir gün öncesinden hazırlıklara başlayarak, iftar saatine yetişecek şekilde yemeklerimizi pişiriyoruz. Her gün 300 ile 500 kişilik yemek çıkartıyoruz ve menülerimiz sürekli değişiyor. Organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi. Çamköy’de Ramazan boyunca sürecek olan imece usulü iftar organizasyonu, köy halkı ve misafirler tarafından yoğun ilgi görüyor.
Burdur’da şubat ayında gasp olaylarında yüzde yüz azalma sağlandı
05 Mart 2025 Çarşamba - 11:50 Burdur’da şubat ayında gasp olaylarında yüzde yüz azalma sağlandı Burdur Valisi Tülay Baydar Bilgihan, şubat ayında gasp ve yağma suçlarında geçen yıla göre yüzde yüz bir azalma sağlandığını söyledi. Şubat ayı Genel Güvenlik Toplantısı, Burdur Valisi Tülay Baydar Bilgihan başkanlığında gerçekleştirildi. Şubat ayında terörle mücadelenin hız kesmeden devam ettiğini belirten Vali Baydar Bilgihan, FETÖ terör örgütüne yönelik 6, PKK/KCK terör örgütüne yönelik 1 olmak üzere toplam 7 operasyon gerçekleştirildiğini ifade etti. Burdur’da 10 bin 337 yasal kalış hakkı bulunan yabancı şahıs var İl genelinde 7 bin 792 geçici koruma altında Suriye vatandaşı, bin 534 ikamet izni bulunan yabancı şahıs ve bin 11 uluslararası koruma altında yabancı şahıs olmak üzere toplam 10 bin 337 yasal kalış hakkı bulunan yabancı şahıs bulunduğunu açıklayan Vali Baydar Bilgihan, düzensiz göçle mücadele kapsamında 577 yabancı şahsa yönelik kimlik denetimi gerçekleştirildiğini, düzensiz göçmen statüsünde olduğu tespit edilen 7 yabancı şahıs hakkında gerekli işlemlerin tesis edildiğini vurguladı. Uyuşturucu operasyonlarında 9 kişi tutuklandı Burdur’da şubat ayında uyuşturucu ile mücadele çerçevesinde uyuşturucu imal ve ticareti suçundan 8, kullanmak ve diğer suçlardan 35 olmak üzere toplam 43 olayın meydana geldiğini açıklayan Vali Baydar Bilgihan, meydana gelen olaylarda gözaltına alınan 29 şüpheliden 9’unun tutuklandığı, 4 şüphelinin ise adli kontrol şartı ile serbest bırakıldığını belirtti. Vali Baydar Bilgihan, ayrıca operasyonlarda 707 gram skunk, 239,49 gram sentetik kannabinoid, 127,2 gram esrar, 56,24 gram metamfetamin, 25 adet sentetik ecza ele geçirildiğini ifade etti. Şubat ayında gasp olaylarında yüzde yüz azalma sağlandı Şubat ayında gasp ve yağma suçlarında geçen yıla göre yüzde yüz bir azalma sağlandığını söyleyen Vali Tülay Baydar Bilgihan, şubat ayında kişilere karşı meydana gelen 192 olayda 2024 yılı Şubat ayına oranla yüzde 1 azalma meydana geldiğini ve bu olayların tamamen aydınlatıldığını, mal varlığına karşı ise 38 olayın meydana geldiğini, oto hırsızlığı ve iş yerinden ve kurumdan hırsızlık olaylarında 2024 yılı Şubat ayına oranla yüzde 50 azalma, yağma ve gasp olaylarında 2024 yılı Şubat ayına oranla yüzde 100 azalma sağlandığını açıkladı. Toplantıda ayrıca şubat ayında ifadeye yönelik aranan 94 şahsın yakalanarak haklarında işlem yapıldığı, hapis cezasına yönelik aranan 65 şahsın ise sevk edildikleri adli makamlarca tutuklandığı, 5 yıl ve üzeri kesinleşmiş hapis cezası bulunan 7 şahsın da sevk edildikleri adli makamlarca tutuklandığı ifade edildi. Şubat ayında ruhsatsız silah ve silah kaçakçılığına yönelik yapılan operasyonlarda 4 tabanca ve 10 av tüfeği olmak üzere toplam 14 silah ele geçirildiği, ele geçirilen silahlar ile alakalı olarak 13 şüpheli hakkında işlem yapıldığı vurgulandı. Yasa dışı faaliyet gösteren 23 sosyal medya hesabı tespit edildi Şubat ayı içerisinde gerçekleştirilen sanal devriye faaliyetlerinde terör suçları kapsamında 7, asayiş suçları kapsamında 5, siber suçlar kapsamında 11 olmak üzere toplam 23 hesabın yasa dışı faaliyet gösterdiği tespit edilerek işlem başlatıldığını belirten Vali Baydar Bilgihan, "ödeme ve yasadışı bahis" ile "çevrimiçi çocuk istismarı" suçu kapsamında 2 şüpheli şahıs hakkında işlem yapıldığını söyledi.
Alacak verecek meselesi yüzünden baba oğlu öldüren sanığın yargılanmasına başlandı
04 Mart 2025 Salı - 16:38 Alacak verecek meselesi yüzünden baba oğlu öldüren sanığın yargılanmasına başlandı Burdur’ da aralarında alacak verecek meselesi olan baba ve oğlunu vurarak öldüren, arabasıyla kaçarken yakalanıp tutuklanan ve hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan sanık Metin K.’nın yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü. Metin K. mahkemedeki ifadesinde, cinayeti alacağı olduğu için işlediğini söyleyerek savcılıktaki savunmasını tekrar etti. Burdur’un Gölhisar ilçesi Konak Mahallesi’nde 3 Eylül tarihinde Ramazan Tin (53) ve oğlu Muharrem Tin (32), aralarında alacak verecek meselesi yüzünden husumet bulunan Metin K. (42) tarafından iş yerlerinin önünde silahlı saldırıya uğradı. Ramazan Tin olay yerinde, oğlu Muharrem Tin ise kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. İşlediği cinayetin ardından Korkuteli’ne geri kaçmak isterken Tefenni ilçesinde yakalanarak gözaltına alınan ve emniyetteki işlemlerinin ardından kasten adam öldürme suçundan Gölhisar Adliyesi’ne sevk edilen zanlı Metin K. (42), çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği’nce tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan silahlı saldırıda hayatını kaybeden baba ile oğul memleketleri Denizli’nin Serinhisar ilçesine bağlı Ayaz Mahallesi’nde gözyaşları içerisinde toprağa verildi. 30 bin TL alacağımı almak için gitmiştim Savcılıktaki ifadesinde cinayeti araba takası sonrası kalan 30 bin TL borç için işlediğini söyleyen Metin K., "Olaydan yaklaşık 6 ay önce eşimin üzerine kayıtlı otomobili satmak için Ramazan Tin ve oğlu Muharrem Tin ile 215 bin liraya anlaştık. İlk başta 160 bin TL ödediler. Kalan 45 bin TL’yi istediğimde bahaneyle ödemeyi geciktirdiler. Zor durumda olduğumu söyleyip, çocuklarımın kuru ekmek yediği fotoğrafı attım. Bunun üzerine 5 bin TL gönderdiler. 10 gün sonra başka ödeme yapılmayınca ’Benim tanıdığım bazı kişiler var. Bunlar sokak çocuklarına sigara aldırarak aracına molotof atar, dükkanını yaktırırlar’ şeklinde mesaj attım. Bunun üzerine 5 bin TL daha gönderdiler. Olaydan 15 gün önce Ramazan’a ’Ağabey her şeyden vazgeçtim, zaten kendimi öldüreceğim, neden yalnız gideyim’ şeklinde mesaj attım. Bunun üzerine 5 bin TL daha gönderip kalanını ağustos ayında ödeyeceğini söyledi. Ramazan Tin, ’30 bin lirayı ağustos ayının sonuna kadar ödemezsem dükkanda vereyim paranı’ dedi ama 2 Eylül’e kadar ödemedi. 3 Eylül’de çocuklarımın okul üniforması parasını ayarlayamadığım için eşimle sözlü tartışma yaşadım ve eşime ’Bugün parayı ayarlamaya çalışacağım’ dedim. Babamdan borç para istedim, ama o da ’Param yok’ dedi. Bunun üzerine yaşadığım maddi sıkıntı sonrası alacağımı istemek için Ramazan Tin’in iş yerine gittim. "İş yerinin yakınında aracımı park edip tenhalaşmasını bekledim. İş yeri tenhalaştığında arabadan tüfeği alarak indim. Tüfeği alma sebebim Ramazan ve oğlunu öldürmek değildi. Havaya ateş edip onları korkutabileceğimi düşündüm. İş yerine doğru yürüdüğüm sırada Ramazan ve oğluyla karşı karşıya geldim. Ramazan sağına dönerek elini beline doğru götürdü. Bunu görünce bana zarar verebileceğini düşündüm. Ramazan’ın kafasını hedef alarak ateş ettim. Amacım öldürmek değildi. Kafasının yanından mermilerin geçip o korkuyu yaşamasını istedim ancak mermi Ramazan’ın kafasına isabet etti. O an şoktaydım. Aracın diğer tarafına yönelip Muharrem’e ateş ettiğimi hatırlamıyorum. Daha sonra arabama binip Korkuteli’ne doğru yola çıktım. Ailem ile helalleşip polise teslim olacaktım" dedi. Baba ve oğlu öldüren sanık Metin K. hakkında Burdur Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede sanık hakkında kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. Metin K.’nın yargılandığı davanın ilk duruşması Burdur 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkemede Sanık Metin K., maktul Ramazan Tin eşi müşteki Ayten Tin, kızları Duygu Tin ve maktul Muharrem Tin eşi Ülker Konar Tin ile taraf avukatları ve yakınları hazır bulundu. Mahkemede söz verilen sanık Metin K. savcılıktaki savunmasının geçerli olduğunu söyleyerek; "Ömrümün son 20 senesinde kavgaya bile karışmadım. Her zaman iyilik yapan biriyim. Böyle bir olay başıma geldi. Kavga bile etmezken birini öldürdüm. Ramazan’ı korkutmak için ateş ettim başına isabet etti. Muharrem’i de o anın heyecanıyla arkamdan gelmesin diye vurdum. Olayda öldürme kastım yoktu korkutmak istemiştim sadece" dedi. Maktul Ramazan Tin’in eşi Ayten Tin olay anında kendisinin de olay yerinde olduğunu söyleyerek; "Ben sanıktan şikayetçiyim. Biz eşimle akşamüzeri Denizli’den iş yerimize geldik. 1 saat oğullarımız ile oturduktan sonra eve gitmek için iş yerinden çıkıp aracımızın yanına geldiğimizde sanık eşime ateş etti. Ben olayı anlamadan Muharrem’e babana ne oldu diye sorduğumda ikinci bir ateş sesi duydum ve oğlumda sol tarafıma yığıldı. Bizim ona borcumuz yoktu. Biz ona satıştan sonra alacak verecek var mı diye sorduk o da yok dedi o şekilde helalleştik. Sanığın savunmasını kabul etmiyorum" ifadesinde bulundu. Maktul Ramazan Tin’in kızı Duygu Tin ise sanıktan şikayetçi olduğunu belirterek; "Aracın noter satışında ben bizzat oradaydım. Metin K.’nın avucuna 200 Bin TL para saydım. Normalde aracın satışı için 250 Bin TL’ye anlaşmışlar ama yolda Gölhisar’a gelirken aracın kaputu açılmış ve ön cama hasar verdiği için babam orijinalliği bozuldu diyerek vazgeçmek istemiş daha sonra 200 Bin TL ‘ye anlaşmışlar. Noterden sonra hem sanığa hem babama alacak verecek var mı diye sordum ikisi de yok dediler. Bir süre sonra abim araçtaki hasarı 30 Bin TL’ye tamir ettirince hak geçmesin diye geri kalan 20 Bin TL’yi de parça paraca benim hesabımdan Metin K.’ye gönderdim. Bizim ona hiçbir borcumuz yoktur" dedi. Taraf avukatlarının dinlenmesinin ve beyanlarının alınmasının ardından mahkeme heyeti sanığın tutukluluk halinin devamına karar verirken, olayla ilgili tanıkların dinlenmesi için mahkemeyi ileri bir tarihe erteledi. Mahkeme çıkışı aileler karşı karşıya geldi. Mahkeme sonrası adliye otoparkında karşı karşıya gelen taraf aileleri arasında kargaşa yaşandı. Polislerin ve çevredekilerin araya girmesiyle taraflar uzaklaşarak bölgeden ayrıldı.