Yerel Haberler
Bursa
5 yaşındaki Deniz’in ölümünde sorumluluk tartışması 05 Aralık 2025 Cuma - 14:54:54 Bursa’da özel bir diş kliniğinde sedasyon altında gerçekleştirilen işlem sonrası fenalaşarak hayatını kaybeden 5 yaşındaki Deniz Sönmez’in ölümüyle ilgili davada tutuksuz sanıklar Diş Hekimi Aleyna S.G. ve Anestezi Uzmanı Levent O. savunma yaptı. Savcı, iki sanık için ’bilinçli taksirle ölüme neden olma’ suçundan 3 yıldan 9’ar yıla kadar hapis cezası talep etti. Bursa 44’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Deniz Sönmez’in anne ve babası ile tutuksuz sanıklar ve taraf avukatları katıldı. Olay 2 yıl önce, kliniğinde sedasyon altında bir diş çekilen, bir dişi kanal tedavisi yapılan ve dört dişine dolgu uygulanan Deniz’in işlem sonrası rahatsızlanıp kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmesiyle ortaya çıkmıştı. Anestezi Uzmanı Levent O., sedasyon işlemine ilişkin yasağın yürürlüğe girdiğini bilmediğini öne sürerek, "Daha önce de aynı işlem Deniz’e yapılmıştı. Devlet hastanelerinde uzun randevu süreleri olması nedeniyle işlem zorunlu hale geldi. Kusurum yoktur, beraatimi talep ediyorum" dedi. Diş Hekimi Aleyna S.G. ise kliniğe yeni başladığını ve sedasyon uygulamasının klinikte zaten rutin olduğunu belirterek, "Sedasyonun yasak olduğunu düşünmedim, sorgulamadım. Bana bilgilendirme yapılmadı. Bir düzen içerisine düştüm, kendimi kullanılmış hissediyorum" ifadelerini kullandı. Duruşmada söz alan baba Aydın Sönmez, "2 yıldır mücadele ediyoruz, artık yargılamanın uzamasını istemiyoruz" dedi. Anne Elena Sönmez ise sedasyon önerisinin Aleyna S.G. tarafından yapıldığını belirterek sanıkların cezalandırılmasını talep etti. Savcı, mütalaasında işletme ortakları M.Ç.G., M.Ö.A. ve M.E.K.’nin beraatini isterken, Diş Hekimi Aleyna G. ve Anestezi Uzmanı Levent O.’nun ’bilinçli taksirle ölüme neden olma’, mesul müdür Kerem G.Y.’nin ise ’taksirle ölüme neden olma’ suçundan cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, karar için duruşmayı erteledi.
05 Aralık 2025 Cuma - 13:45 BUÜ, araştırma üniversiteleri liginde yer almaya devam ediyor Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı tarafından 2019 yılında hayata geçirilen ve Türkiye’den sadece 23 üniversitenin bulunduğu Araştırma Üniversiteleri sıralaması açıklandı. Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) sıralamadaki yerini korumayı başardı. Bu yıl Yıldız Teknik Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirilen Araştırma Üniversiteleri Değerlendirme Toplantısı’nda mevcut sıralama ve aday üniversiteler açıklandı. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, konuşmasında asıl ve aday üniversitelerin 2 yılda bir değerlendirmeye tabi tutulacağını vurguladı. Prof. Dr. Erol Özvar, gerek araştırma üniversitelerinin gerekse aday araştırma üniversitelerinin performansında üç yıldır gözle görülür bir artış olduğunu belirterek bundan duyduğu memnuniyeti ifade etti. Üniversitelerin gerek eğitim öğretim gerek sosyal sorumluluk gerekse akademik üretkenlik bakımından daha fazla üst konumlara gelmesini istediklerini anlatan Özvar, "Bizim bu sıralamalarla varmaya çalıştığımız şey üniversitelerimizin kalitesini küresel ölçekte daha da yukarı çıkarmaktır" dedi. Özvar, yükseköğretim sisteminin lokomotifi olan araştırma üniversitelerinin uluslararası sıralamalarda istikrarlı bir şekilde yükselişte olmalarını memnuniyetle karşıladıklarını, bu alanda görünürlüklerinin daha da artmasını arzu ettiklerini dile getirdi. QS 2026 Dünya Sıralamasında 6 üniversitenin ilk 500, 11 üniversitenin ilk 1000’e girme başarısı gösterdiğini hatırlatan Özvar, Yükseköğretim Kurulunun 2024-2028 stratejik vizyonu doğrultusunda araştırma üniversiteleri başta olmak üzere beş yıl içinde en az 2 üniversitenin ilk 100’e, 10 üniversitenin ise ilk 500 arasına girmesini hedeflediklerini söyledi. YÖK Başkanlığı tarafından açıklanan verileri değerlendiren BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, sıralamada kalıcı olmak ve yükseliş trendi yakalamak için çok çalıştıklarını vurguladı. 2019 yılından itibaren bu listede yer aldıklarını hatırlatan Prof. Dr. Ferudun Yılmaz; "Bu listede yer almaya devam ettiğimiz için memnunuz. Ancak mevcut yerimizi asla yeterli görmüyoruz. 2023 ve 2024 yılları itibariyle ciddi bir yükseliş trendi yakaladık. 2024 yılının verileri 2026 yılında değerlendirmeye alınacak. O sebeple bu yıl beklediğimiz yükselişi yakalayamadık. Önümüzdeki yıllarda bu listenin üst sıralarına doğru gideceğimize gönülden inanıyorum" dedi. Üniversite olarak mevcut durumu asla yeterli görmediklerini ve her zaman daha iyisi için mücadele vereceklerinin altını çizen Yılmaz; "İstediğimiz yere henüz ulaşabilmiş değiliz. Ancak, üniversitemizi, akademik kadromuzun niteliğini ve potansiyelimizi çok iyi biliyoruz. Son iki yıldır iyi bir yükseliş ivmesi yakaladık. Göstergelerimiz de yukarı doğru çıkmaya devam ediyor. Çok daha iyi projeler, araştırmalar ve bilimsel çalışmaları ortaya çıkaracak bir ekibimiz var. Tüm ekibimizle birlikte el ele vererek, azimle ve heyecanla çalışarak layık olduğumuz yere ilerlemeye devam ediyoruz. Nihai hedefimiz ise ilk 10’a girmek ve araştırma üniversiteleri arasında kalıcı olmaktır" diye konuştu.
Şapın vurduğu üreticiler süt fiyatında güncelleme istiyor
01 Aralık 2025 Pazartesi - 23:05 Şapın vurduğu üreticiler süt fiyatında güncelleme istiyor Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Başkanı Müslüm Doğru, şap hastalığı yüzünden büyük zarar gören süt üreticilerinin ayakta kalması için çiğ süt fiyatlarının güncellenmesi gerektiğini söyledi. TÜSEDAD Başkanı Müslüm Doğru, yaptığı açıklamada şap hastalığı nedeniyle hayvancılığın derin yara aldığını belirterek, beside yüzde 30, süt sığırlarında ise yüzde 15-20 civarında hayvanın kesime gittiğini tahmin ettiklerini söyledi. Üreticilerin ciddi zarar gördüğünü dile getiren Doğru, hayvancılıkla uğraşanların ayakta kalması için adımlar atılması gerektiğini aktardı. Beside dana sıkıntısı başladığını ve bunun kırmızı ete yansıdığını belirten Doğru, bunun etkisinin uzun süreceğini söyledi. Süt zirvesinde süt fiyatları Şap hastalığının döl verimini de etkilediğini vurgulayan Doğru, şöyle konuştu: "Hayvanlar gebe kalmıyor. Bunun farklı etkileri olacak. Gebe kalmayınca onlardan yetişecek hayvanlar da olmayacak. Ulusal Süt Konseyi 1 Ekim’den bu yana geçerli olacak şekilde 19,60 lira açıklasa da Türkiye ortalaması bunun çok altında. Kırsalda 14 liraya ve altında süt veren üreticiler var. 22 Kasım’da Ulusal Süt Konseyi (USK) tarafından Antalya’da düzenlenen Ulusal Süt Zirvesi’nde de sütteki bu fiyat konusu görüşüldü." Acil destek çağrısı Sütte acilen fiyat güncellemesi gerektiğini dile getiren Doğru, "Çünkü esas desteklenmesi, arka çıkılması gereken süt üreticileri. Danayı, kırmızı eti üretecek olanlar ineklerimiz. Zaten kaç senedir ekonomik olarak süt fiyatlarının baskılanması yüzünden küçülen, kapanan işletmeler şap hastalığıyla sarsıldı. Akdeniz ve Güneydoğu’da üç gün hastalığı da vurdu. Süt üreticisinin arkasında durulmazsa üst üste darbelerle daha çok işletmeler kapanıyor olacak" dedi. Ulusal Süt Konseyi ile Tarım ve Orman Bakanlığı’na şap pandemisiyle zarar gören üreticiyi üretimde tutacak, umut olabilecek fiyat farkı verilmesi çağrısında bulunan Doğru, "Destek verilir, fiyatlar yukarı çekilirse belki kesim biraz azalır" ifadesini kullandı. Süt fiyatları güncellenmeli Doğru, tarih 1 Aralık olacak şekilde süt fiyatlarında güncelleme beklediklerini belirterek, "Süt fiyatları kırsalda 14 liraya kadar düştü. Hep üreticinin kesesinden gidiyor. 3 ayda bir toplanılıp güncelleme yapılacaktı ama hep sarktı ve bugünlere gelindi. Şu andaki fiyatlar yeterli değil" diye konuştu. Dernek olarak yeni hazırlanan maliyet hesaplama metoduna göre 1 litre sıcak çiğ süt üretim maliyetinin 23,09 lira olarak belirlendiğini hatırlatan Doğru, sütçülerin üretimde kalması için güncellemenin elzem olduğunu sözlerine ekledi.
Bursa’da 96 saatlik bekleyiş...
01 Aralık 2025 Pazartesi - 21:35 Bursa’da 96 saatlik bekleyiş... Bursa’nın Mudanya ilçesine bağlı Evciler Mahallesi’nde Cuma günü ot toplamak için evinden ayrılan 80 yaşındaki Alzheimer hastası Mustafa Abi’den 4 gündür haber alınamıyor. Mahalle sakinleri ve yakınları, köy meydanında endişe dolu fakat umutlarını yitirmeden bekleyişini sürdürüyor. Arama kurtarma ekipleri bugün de bölgede arama çalışması yaptılar. Aile fertleri yaşlı adamın daha önce de 3 kez kaybolduğunu ve her seferinde kısa sürede bulunduğunu belirterek, "Şimdi süre uzayınca endişemiz arttı" dediler. Mustafa Abi eşi Ayla Abi’ye "Baklaharmanlar" mevkisine ot toplamaya gideceğini söyledi. 80 yaşındaki Mustafa Abi akşam saatlerinde eve dönmeyince aile fertleri jandarmaya haber verdi. O günden bu yana yürütülen kapsamlı çalışmalara ve 96 saat geçmesine rağmen hiçbir iz bulunamadı. "Daha önce 3 kez kaybolmuştu, süre uzayınca endişemiz arttı" Aile fertlerinden alınan bilgiye göre; Mustafa Abi, daha önce üç kez kaybolmuş, ancak her seferinde kısa süre içinde bulunmuştu. Bunların biri Kemerçeşme’den çıkıp Yıldırım 152 Evler’e kadar kilometrelerce yürüdüğü olaydı. 4 torun sahibi Mustafa Abi’nin Alzheimer hastalığının yanında sinir hastası olduğu, tedavisinde antidepresan ilaçlar kullandığı, zaman zaman tarlada uyuyakaldığı ve uzun yürüyüşler yaptığı biliniyor. Bu alışkanlıklar, arama alanının 4 gün içinde sürekli genişletilmesine neden oldu. Oğlu Emir Abi, geçen sürenin aile için dayanılmaz bir hâl aldığını belirterek, "Dört gün geçti, 96 saat oldu. Babamdan tek bir iz yok. Ekipler canla başla arıyor. Bu kez sürenin uzaması bizi çok endişelendiriyor" dedi. Torunu Emre Abi ise 15 kilometrelik bir alanın tarandığını kaydederek, "Dedem bazen tarlada uyur, akşam dönerdi. Bu kadar uzun süre iz çıkmaması bizi çok korkutuyor. ifadelerini kullandı. 400’e yakın personel kayıp vakasının 4.gününde 15 kilometrelik alanda arama yapıyor. AFAD koordinasyonunda yürütülen çalışmalara Jandarma, Bursa Büyükşehir Belediyesi, BAKUT, AKUT, NAK, ANDA, OSAD ve gönüllü ekipler olmak üzere 400’e yakın personel katılıyor. İlk gün 5 kilometre olarak belirlenen arama çemberi, olayın 4. gününde 10-15 kilometrelik bir alana kadar genişletildi. Yetkililer, arama çalışmalarının gece boyunca kontrollü şekilde süreceğini, sabah saatlerinde ise yeniden geniş katılımlı arama yapılacağını belirtti. Aile ve mahalle halkının tek umudu 96 saattir kayıp olan Mustafa Abi’den gelecek iyi bir haber.
8 bin öğrencinin hayatı Gürsu’da değişti
01 Aralık 2025 Pazartesi - 15:49 8 bin öğrencinin hayatı Gürsu’da değişti Gürsu Belediyesi Üreten Çocuklar Atölyesi, 2 aylık Üst Seviye Eğitim Programı ve Temel Eğitim Programı kapsamında yüzlerce öğrenciyi teknoloji ve ahşap üretimiyle buluşturarak önemli bir eğitsel süreci daha tamamladı. Öğrencilerin başarılarını taçlandırmak için bir sertifika programı düzenlendi. Çocuklara üretim kültürünü kazandırmak, teknoloji, kodlama, robotik ve ahşap tasarım alanlarında uygulamalı öğrenme fırsatları sunmak, problem çözme, düşünme, ekip çalışması ve üretkenlik gibi becerilerini geliştirmek, çocukların hayal güçlerini somut projelere dönüştürmelerini sağlayarak özgüven geliştirme amacıyla açılan Üreten Çocuklar Atölyesi çok yönlü bir eğitim sunuyor. Geleceğin yapay zeka uzmanları, mühendisleri Gürsu’dan çıkacak Eğitim sürecinde öğrenciler, 3D tasarım, robotik kodlama, devre panoları, mBot uygulamaları, Arduino çalışmaları ve ahşap üretim teknikleri gibi birçok alanda proje geliştirerek kendi ürünlerini ortaya koyuyor. İki aylık üst seviye eğitim programı ve temel eğitim programı kapsamında yüzlerce öğrenciye verilen eğitimlerden sonra ailelerin de katıldığı harika bir mezuniyet töreni gerçekleştirildi. Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık, "Kurulduğu günden bu yana sadece Gürsu’muza değil, çevre ilçelerimize de ilham veren bir eğitim merkezi haline geldi. Bugüne kadar 7 bin 780 öğrencimize ahşap ve teknoloji alanında eğitimler vererek, onların üretme becerilerini geliştirmelerine, hayal güçlerini gerçeğe dönüştürmelerine ve geleceğin teknolojilerini tanımalarına katkı sağladık. Aynı kararlılıkla eğitimlerimize devam ediyoruz. Bugün düzenlediğimiz sertifika töreni, yalnızca bir kursun tamamlanması değil, çocuklarımızın özgüven kazanması, üretmenin keyfini öğrenmesi ve geleceğe umutla bakması açısından çok önemli bir adımı temsil ediyor" dedi.
İnegöl’ün en özel anaokulu açıldı
01 Aralık 2025 Pazartesi - 15:23 İnegöl’ün en özel anaokulu açıldı İnegöl’de hayırsever iş adamı Selahattin Kırcalı tarafından Akhisar Mahallesi’nde yaptırılan Mürvet Kırcalı Özel Eğitim Anaokulu bugün düzenlenen törenle açıldı. 80 öğrenci kapasiteli okul, sadece özel eğitim öğrencilerine hizmet verecek. İnegöl’de şehrin ilk özel eğitim anaokulu, bugün düzenlenen törenle açıldı. İnegöl Belediyesi’nin arsa tahsisi ile Kırcalı Yapı Malzemeleri Sanayi ve Ticaret AŞ’nin kurucu ortaklarından iş adamı Selahattin Kırcalı’nın eşi adına yaptırdığı Mürvet Kırcalı Özel Eğitim Anaokulu için 2024 yılı Temmuz ayında protokol imzalanmıştı. 16 ay gibi kısa bir sürede tamamlanan okul, özel öğrencilere hizmet vermeye başladı. Mürvet Kırcalı Özel Eğitim Anaokulu; 8 dersliği, oyun odası, bireysel eğitim odası, yemekhane ve tüm sosyal donatılarıyla eksiksiz bir kurum olarak inşa edilirken, okul 17 Kasım itibarıyla eğitim-öğretime başladı. Hâlihazırda; 1 idareci ve 8 öğretmen nezaretinde 17 öğrencinin eğitim almaya başladığı okul, tam kapasitesine ulaştığında aynı anda 80 öğrenciye hizmet verebilecek. Coşkulu törenle açıldı Akhisar Mahallesi’nde hayat bulan Mürvet Kırcalı Özel Eğitim Anaokulu için bugün coşkulu bir açılış töreni düzenlendi. Bursa Valisi Erol Ayyıldız, AK Parti Bursa Milletvekili Ayhan Salman, Kaymakam Eren Arslan, İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ahmet Alireisoğlu, İnegöl Milli Eğitim Müdürü Halil İbrahim Zengin, AK Parti İnegöl İlçe Başkanı Mustafa Durmuş, muhtarlar, STK temsilcileri, vatandaşlar ve çok sayıda davetlinin katıldığı açılış töreninde, hayırsever Kırcalı ailesi de hazır bulundu. İnegöl’de bir ilk Açılış töreninde Kırcalı Yapı AŞ Yönetim Kurulu ve adına bir konuşma yapan Ömer Faruk Kırcalı, "2003 yılında dedemiz Salih İbrahim Kırcalı’nın ilçemize ve eğitim sistemimize armağan ettiği çok değerli İnegöl Sağlık Meslek Lisesi açılışında ailece hep birlikte yaşadığımız gururu, bugün burada Kırcalı ailesi adına babam Selahattin Kırcalı’nın katkılarıyla inşa edilen özel eğitim anaokulumuzun açılışı ile yeniden yaşıyoruz. İlçemizde bir ilk olarak anaokulu çağımızdaki çocuklarımızın özel eğitim ihtiyaçlarını karşılamak, onları sosyal hayata birey olarak kazandırmak, geleceklerine ışık tutabilmek amacıyla ailelerini güvenle emanet edebilecekleri, en ince detayına kadar düşünülmüş bir anaokulu tasarladık. Bu doğrultuda özel eğitim anaokulumuzu İlçe Milli Eğitimin de destekleriyle tamamlamış bulunuyoruz. Anaokulumuz özel eğitim olarak şehrimizde bir ilk olmakla beraber, mimari olarak da benzer tip projelerin dışında ülkemizde örnek teşkil edecek nitelikte bir proje olmuştur. Sayın Selahattin Kırcalı, okulumuzun adını değerli eşine ithaf ederek Mürvet Kırcalı Özel Eğitim Anaokulu olarak eğitim camiasına kazandırmıştır. Tüm bu ilklerin verdiği mutluluk ve gururu bizlere yaşatan Kırcalı ailesi adına Sayın Selahattin Kırcalı’ya teşekkür ediyorum. Çocuklarımızın gelişimini her yönüyle destekleyen bir yaklaşımla hizmet verecek anaokulumuzun hem bölgemiz hem de ülkemiz için büyük bir değer oluşturacağına inanıyor, çok değerli özel çocuklarımız için böylesine özel bir projeyi şehrimize kazandırmış olmanın kıvancını yaşıyoruz. Bu süreçte bizlere destek olan tüm kurum ve çalışanlarına, tüm paydaşlarımıza teşekkür eder eğitim camiamıza hayırlı olmasını temenni ederiz" dedi. "Belki farklı okullar da açılabilir ama bu çok özel ve istisnai" Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ahmet Alireisoğlu da açılışta davetlilere hitaben bir konuşma yaptı. Açılan okulun özelliklerine değinen Alireisoğlu, "Belki daha farklı okullar da açılabilir. Ama bu okul çok özel, çok istisnai bir durumu var. Oluşan memnuniyet diğer okullardan çok farklıdır. Çünkü burası özel öğrencilerimizin eğitim göreceği bir kurum. Peygamber Efendimiz diyor ki; ’muhakkak ki sizler ancak zayıflarınız, düşkünleriniz vesilesiyle Cenab-ı Hak tarafından rızıklandırılırsınız ve rahmete muhatap olursunuz.’ Bu anlamda hayata herkesten daha fazla geride başlamış olan öğrencilerimizin eğitim aldığı bu yerin başta kıymetli hayırseverimiz için mahallemiz için şehrimiz için ve milletimiz için bir rahmet vesilesi olduğunu bu hadisle ilintili olarak düşünüyorum. Hayırseverlik gibi kadim bir değerin varlığa dönüşmüş hali bugün burada yaşadığımız mutluluk. Bu anlamda eğitim camiası olarak bizler de bu büyük desteği daima hayırsever insanlarımızın yanında hissettik. İnegöl bu anlamda fazlasıyla cömert. Bu vesileyle bu kurumu eğitim öğretime kazandıran çok kıymetli insan, hayırsever Selahattin Kırcalı ve muhterem eşleri Mürvet Kırcalı hanımefendiye en içten duygularımla teşekkür ediyorum. Bu eserlerin hayata geçirilmesinde merkezi ve yerel yönetimlerin güçlü iş birlikleri de bulunmaktadır. Bu noktada her zaman eğitim faaliyetlerimizin destekçisi olan Sayın Valimize şükranlarımı sunuyorum. Her zaman yanımızda olan sayın Vekilimize, Belediye Başkanımıza ve Kaymakamımıza da teşekkür ediyorum. Okulumuz hayırlı olsun" diye konuştu. "İnegöl hayırseverleriyle büyüyüp gelişiyor" İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban ise İnegöl’ün hayırseverlerin de katkı ve destekleriyle büyüyüp geliştiğini kaydederek şöyle konuştu: "Bugün çok mutluyuz. Değerli iş insanımız bu güzel eğitim mekanını şehrimize kazandırdılar. Kırcalı ailesinin aslında ilk hayrı değil bu. Kırcalı ailesi İnegöl’de çok sevilen, saygınlığı olan örnek bir aile. Geçmişte de bir Sağlık Meslek Lisesi İnegöl’ümüze kazandırmışlardı. Daha başkaca hayır ve hasenatları olduğunu da bizler biliyoruz. Huzurlarınızda ben de Selahattin Kırcalı ağabeyimize, kıymetli hanımefendiye, evlatlarına çok teşekkür ediyorum. İnegöl’ümüz büyüyor, gelişiyor. Bunu yaparken de içindeki girişimci, müteşebbis, üretken insanlarıyla yapıyor. Bugün bunun bir örneğini daha yaşıyoruz. Bizler de tabi İnegöl Belediyesi olarak bu çalışmaların her zaman yanındayız. Şehrimiz nüfus olarak kalabalıklaşıyor, öğrenci nüfusumuz artıyor. Bu ihtiyaçların giderilmesi noktasında bizler de İnegöl Belediyesi olarak azami gayret ortaya koyuyoruz. Burada da okulumuzun yapımı için yaklaşık 2 bin 500 metrekarelik bir arsanın tahsisini Milli Eğitime gerçekleştirmiştik. Sağ olsun hayırseverimiz de bu güzel eseri kazandırmış oldu. Bu eserler yapılmaya devam edecek. Öğrencilerimizin de daha nitelikli eğitim almaları adına bu yatırımlar çok büyük önem ifade ediyor. Buranın özel eğitim olması, İnegöl’de bu anlamda daha önce böyle bir eğitim yuvası olmayışı bu açılışı daha da anlamlı kılıyor. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Hayırlı uğurlu olsun." Kaymakam Arslan’dan yeni müjdeler İnegöl Kaymakamı Eren Arslan da konuşmasında yeni projelerin müjdesini verdi. Kaymakam Arslan, "İçimizdeki mutluluğu tarif etmek zor. Özel evlatlarımızın burada eğitim alacak olması, onların ve ailelerin mutluluğu bizim için çok kıymetli. Allah tüm hayırseverlerimizden razı olsun. İnegöl bu konuda çok bereketli ve özel bir şehir. Bunların devamı da gelecek. Çarşamba günü bir protokol daha imzalayacağız. Önümüzdeki hafta birinin daha hazırlığını yapıyoruz. Bu şehirde eğitime, sağlığa, kamu yatırımlarına destek olan tüm hayırseverlerimize yürekten teşekkür ediyorum" dedi. İnegöl’de hayırseverlerin yaptığı 32’nci okul AK Parti Bursa Milletvekili Ayhan Salman, İnegöl’ün hayırsever insanlarına dikkat çeken bir konuşma yaptı. Açılışı yapılan okulun İnegöl’de hayırseverler tarafından yapılmış 32’nci okul olduğuna vurgu yapan Salman, "İnegöl’ümüz özel bir şehir. Müteşebbisi fazla olan, üretmeyi seven, ihracatı seven, istihdamı seven, para kazanmayı bilen ama kazandığı parayı sadece kendine ayırmayan hem bu dünyası hem de ahireti için bu gelirini devletiyle, milletiyle, vatandaşlarıyla paylaşan bir şehir. İnegöl’de hayırseverler vesilesiyle yapılan 32’nci okulumuzu açıyoruz. 33’üncüsünün de haftaya protokolünü yapacağız inşallah. Kırcalı ailesine de teşekkür ediyorum. İnegöl’de özel bir aile. Hayrı hasenatı seven, üretmeyi seven bir aile. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Hayırlı uğurlu olsun" ifadelerine yer verdi. "İnegöl hayırda bir adım önde" Son olarak kürsüye gelen Bursa Valisi Erol Ayyıldız da İnegöl’ün hayırseverlerine değindi. Vali Ayyıldız, "İnegöl, Bursa ilçelerimiz arasında hayırda bir adım önde olan bir ilçemiz. Bunu gönül rahatlığıyla söylüyorum. Allah hepsinden razı olsun. Tabi hayırların özelliği, artarak devam etmesidir. Rabbim hayırseverlerimizin işlerini bereketli eylesin. Okulumuzun İnegöl’ümüze, Bursa’mıza hayırlı olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum. Okulumuz engelli anaokulu olması hasebiyle çok değerli. Hayatı doğru anlamak, doğru kurgulamak istiyorsanız engelli birini kardeş edinin. Eğer bir ailede ya da toplumda yakınlarınızda engelli varsa çok daha doğru görüyorsunuz. Hayatın başka anlamlarının olduğunu anlıyorsunuz. Bu farkındalığı da hayatın merkezine koyduğunuz zaman daha güzel bir insan, daha örnek bir insan haline geliyorsunuz. İnegöl’e bu özel dokunuşundan dolayı Kırcalı ailesine teşekkür ediyoruz. Eserin ilimize, ilçemize hayırlı olmasını diliyoruz" dedi. Konuşmaların ardından protokol üyeleri ve Kırcalı ailesinin üyeleri tarafından kurdelenin kesilmesiyle açılış töreni tamamlandı. Ardından sınıflar gezilerek incelendi.
Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’ne 5 bin kişilik cami
01 Aralık 2025 Pazartesi - 14:51 Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’ne 5 bin kişilik cami Kadim Şehir Bursa, maneviyatın ve sanatın buluştuğu bir mabede daha kavuştu. Türk-İslam Medeniyeti Mirası’na yeni bir katkı olan Yeni DOSAB Camii açıldı. Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’nde (DOSAB) inşasına 2023 yılı Haziran ayında başlanan yeni camii, düzenlenen törenle açıldı. Önce DOSAB Konferans Salonu’nda cami ile ilgili özellikler katılımcılara anlatıldı, ardından cami önünde kurdela kesilip içi gezildi, akşam namazı kılındı. Bu açılışa Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra, ilçe müftüleri, organize sanayi bölgelerinin yöneticileri, sanayiciler ve davetliler katıldı. DOSAB Başkanı Levent Eski, yeni caminin özelliklerini anlattı DOSAB Konferans Salonu’nda bir sunum yapan DOSAB Başkanı Levent Eski, maneviyatın ve sanatın buluştuğu bu özellikli cami ile ilgili ayrıntılı bilgiler verdi. 1996 yılında bölge sanayicileri tarafından ibadete açılan ilk caminin neden yıkıldığını da anlatan Eski, "1996 yılında Demirtaş Organize Sanayi Bölgemizde fabrika sayımız henüz 100’ü bulmamışken, zor şartlarda şu anda da aramızda bulunan çok değerli sanayici büyüklerimiz DOSAB Camimizi bir dernek kurarak yaptırmışlar.Allah onlardan razı olsun Allah onlara uzun ömürler versin. Süreç içinde camimizi büyük özveri ile yıllarca koruyarak, ihtiyaca göre eklemeler yaparak bu zamana kadar getirdiler.Fakat, Camimizin yapıldığı zeminin bozukluğundan dolayı hepinizin bildiği ve ekranlarda da gördüğünüz üzere, cami iç zemininde patlamalar ve dış duvarlarında kopmalar, minarelerinde dökülmeler başlamıştı. 1990’lı yılların ortalarına doğru inşaatına başlandığı zaman zemin etüdü zorunluluğu olmadığı için imalatı zemin etüdü yapılmadan yapılmıştı.Biz eski camimizi deprem hassasiyetini de göz önüne alarak yıkmak zorunda kaldık.Yıkımından sonra zorunlu olduğundan dolayı zemin etüdü yaptırdığımızda, zeminin çok kötü olduğunu ve üzerine böyle bir imalatın yapılamayacağını tespit ettik. Daha sonra sahayı jet grout sistemi ile toprağa beton enjekte ederek sağlamlaştırdık. DOSAB Yeni Cami’ni bir tane dahi kırmızı tuğla kullanmadan, asırlar boyu ayakta kalacak şekilde, çok yüksek dayanımlı betondan yaptık" dedi. 5 bin kişi ibadet edebilecek Yeni DOSAB Camii’nde 1950 metrekare toplam namaz kılınabilir kapalı alanda 3 bin dış kısmında ise 2 bin kişinin namaz kılabileceğini anlatan DOSAB Başkanı Levent Eski, proje ilgili şu bilgileri verdi: "Camimizin genel dış görünümü, 2016 yılında sanayicilerimizin beğenisine sunulup en çok oy alan projeye dayanıyor. Bu proje üzerinde; DOSAB Cami Komisyonu ve mimarımız birlikte çalışarak, bazı değişiklikler yaptık.Böylece Camimizi; çağımıza ve gözümüze daha çok hitap edebilecek şekle getirip; neo klasik tarzda görülmemiş bir mimari projeye sahip kıldık" dedi. Caminin dışında ve içinde her detayın özenle planlandığını ve her detayın tarihi öneminin olduğunu vurgulayan Levent Eski, şunları anlattı: "Minarelerinden kapısına, mihrabından mimberine, kürsüsünden müezzin mahalline, kubbesinden tavanlarına ve içindeki tablolara kadar, maneviyatın, Türk-İslam sanatının özelliklerini yansıtmaya çalıştık. Aydınlatma gibi konularda da teknoloji ve tarihi mirası göz önüne alarak çalıştık." DOSAB Başkanı Levent Eski, caminin iç ve dışındaki tüm özellikleri ve özel çalışmaları yapan herkese teşekkür etti. Bu özelliklerin, barkod sistemi ile tüm ziyaretçilere aktarılacağını söyledi. DOSAB Konferans Salonu’ndaki sunumun ardından katılımcılar DOSAB Camii’ne geçerek dualarla kurdele kestiler ve içiresini gezip, akşam namazını kıldılar. Yeni DOSAB Camii için 28 Kasım Cuma günü sabahtan kurban kesildi ve dualar edildi. Ardından ilk Cuma namazı kılındı. Cuma namazı öncesi açılışa Bursa Milletvekili Refik Özen, Bursa İl Müftüsü Yavuz Selim Karabayır, sanayiciler ve DOSAB Bölge firmalarında çalışanlar katıldı. Açılış duasını Bursa Müftüsü Yavuz Selim Karabayır yaptı ve Cuma namazını kıldırdı.
Marmara Denizi’nin ekolojik yapısı mercek altında
01 Aralık 2025 Pazartesi - 14:47 Marmara Denizi’nin ekolojik yapısı mercek altında Marmara Denizi’nin ekolojik yapısını mercek altına alan Bursa Büyükşehir Belediyesi, 30 farklı dalış noktasında elde edilen verilerle kirlilik düzeyini, balık çeşitliliğini ve risk faktörlerini analiz ederek, sahil yönetimine yönelik büyük bir çalışma başlattı. ‘Temiz çevre’ ve ‘temiz deniz’ mottosuyla Bursa’nın sahil kenti kimliğini öne çıkartacak çalışmaları aralıksız sürdüren Büyükşehir Belediyesi, Marmara Denizi’ndeki 30 farklı noktada dalgıçlar aracılığı ile deniz dibi görüntüleme faaliyeti gerçekleştirdi. Çalışmalarla deniz kirliliğinin tespiti ve azaltılması hedeflenirken, ekosistem içindeki biyoçeşitlilik incelenerek kayıt altına alındı. Sonuçlar, 2017 yılında yapılmış benzer çalışmayla da karşılaştırılarak denizlerde yapılan projelerin etkinliği gözlendi. Halkı bilinçlendirme çalışmalarında kullanılacak görüntüler, kıyı yapısı projelerine de yol gösterici olacak. "Temiz deniz hedefimize ulaşmayı amaçlıyoruz" Bursa’nın kıyı ve plajlarının kalitesini artırmak amacıyla çalışmaların devam ettiğini söyleyen Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Marmara Denizi’nde dalgıçlar aracılığıyla önemli bir projeyi hayata geçirdiklerini belirtti. Gemlik Narlı’dan Karacabey Kurşunlu’ya kadar 30 ayrı noktada dalış gerçekleştirildiğini dile getiren Başkan Mustafa Bozbey, "Deniz tabanındaki kirlilik miktarı, balık çeşitliliği gibi etmenlerin gözlendiği dalışlar sonucu bir rapor hazırlandı. Denizimizi korumak amacıyla hayata geçirdiğimiz bu proje ile temizlik yapılabilecek alanları, hayalet ağları ve deşarjları tespit etme şansı da yakaladık. Marmara Denizi korumak anlamında farkındalığı artırmayı ve temiz deniz hedefimize ulaşmayı amaçlıyoruz" dedi. "Marmara Denizi hepimizin" Kentin 155 kilometreye yakın sahil şeridine sahip olduğunun altını çizen Başkan Mustafa Bozbey, sahillerin tamamında çalışmaların etkin bir şekilde yürütülmesi gerektiğini ifade etti. Kontrol dışı deşarjların önüne geçilmesi gerektiğini vurgulayan Başkan Mustafa Bozbey, "Marmara Denizi’nin Bursalıların rahatlıkla girebileceği hale getirilmesi gerekiyor. Bunun için çaba sarf ediyoruz. Marmara Denizi hepimizin. Denizimize sahip çıkmak, Bursa’daki kıyılarımıza sahip çıkmak hepimizin sorumluluğu. Hedefimiz, insanların rahatlıkla denize girebileceği alanları çoğaltmak" diye konuştu.