Yerel Haberler
Erzurum
Bakan Uraloğlu: "Dağların kalbine mühendislik imzası atan bir eser" 05 Aralık 2025 Cuma - 12:42:45 Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Kırık Tünelinin dağların kalbine mühendislik imzası atan bir eser olduğunu belirterek, "Rize ve Erzurum yolu 52 kilometre kısalacak" dedi. Uraloğlu, Erzurum’da yapımı devam eden ve Türkiye’nin kuzeydoğusunu birbirine bağlayan en stratejik ulaşım projelerinden biri olan Erzurum-İspir-Rize Devlet Yolu ve Kırık Tüneli Projesi’ni son durumunu inceledi. Sabah saatlerinde hava yolu ile Erzurum’a gelen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, daha sonra karayolu ile Kırık Tüneli Projesi’nin bulunduğu şantiye alanında geçti. Erzurum-İspir-Rize Devlet Yolu ve Kırık Tüneli projesi’nin, Türkiye’nin Kuzey-Güney koridorunda bulunan Doğu Karadeniz’i, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerine bağlayan en önemli akslardan birisi olduğunu ifade eden Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "2018 yılında hizmete açtığımız Ovit Tüneli’nin hem devamı hem de tamamlayıcısı nitelikte olması ve ülke ekonomisi açısından fayda sağlayacak olması nedeniyle de büyük önem arz etmektedir. Projenin tamamlanmasıyla hem yolun fiziki ve geometrik standartlarında iyileşme sağlayacak hem de güzergahtaki trafik, can ve mal güvenliğini arttıracağız. Proje kapsamında; 7 bin 100 metre uzunluğunda çift tüp tünel, 8,7 Km bağlantı yolu, 2 adet 88 metre uzunluğunda çift köprü, 1 adet 19 metre uzunluğunda tek köprü ve 390 metre uzunluğunda acil kaçış rampasını inşa ediyoruz. Erzurum’u İspir üzerinden Rize’ye bağlayan mevcut yolu, tünel ve viyadüklerin tamamlanmasıyla birlikte 49 kilometreden 15,8 kilometreye düşürecek, yani güzergâhı 33,2 kilometre kısaltacağız. Tünelin tamamlanmasıyla da 2 bin 380 metre olan Gölyurt Dağı Geçişini 346 metre azaltarak 2 bin 34 metreye indireceğiz. Özellikle kışın yaşanan problemleri ortadan kaldıracağız. Mevcut güzergahın geçiş süresini de 40 ile 60 dakika arasında azaltacağız. Erzurum-Rize arası mevcut yol 248 km. Yolu tamamen bitirdiğimizde bu uzunluk 52 km kısalarak 196 km olacaktır" dedi. "Dağların kalbine mühendislik imzası atan bir eser" Bugüne kadar tünelde kazı-destekleme çalışmalarının yüzde 90’ını yani yaklaşık 13 km’sini, nihai beton kaplamanın ise yüzde 78’ini yani 11 km’sini tamamlandığını vurgulayan Bakan Uraloğlu, "Bu proje; yalnızca iki şehri birbirine bağlayan bir yol değil, aynı zamanda dağların kalbine mühendislik imzası atan bir eser niteliği taşımaktadır. Şunu açıkça ifade etmeliyim ki, bu dağın içinde, ülkemizde karşılaşılabilecek en zor ve en zayıf zemin yapılarından biriyle karşı karşıyayız. Bu nedenle coğrafyanın emrettiği ve mühendisliğin de müsaade ettiği imkanlar doğrultusunda çalışıyoruz. Göçük risklerini bertaraf etmek için her bir santimi, sıradan bir tünel değil de sanki yüzyıllardır ayakta duran bir tarihi eseri işler gibi, olağanüstü dikkatle, büyük bir özen ve titizlikle ilerletiyoruz. Bu tüneldeki en büyük zorluklardan biri yoğun yeraltı suyu baskısıdır. Zeminde çok fazla miktarda su bulunmakta. Bu nedenle projede kuyular açarak suyu deşarj etmeye çalıştık. En yoğun zamanlarda saniyede 206 litre su tahliyesi yaptık. Bunu daha iyi anlaşılması için şöyle bir benzetme yapmak isterim: Saniyede 206 litre; 15 metre uzunluğunda 6 metre genişliğinde 2 metre derinliğinde bir yüzme havuzunu yalnızca 15 dakikada doldurabilecek kadar güçlü bir su akışı demektir. Belki hedeflediğimiz bazı noktalarda bu zorlu zeminden kaynaklı gecikmeler yaşadık; ama mesele hız değil, ülkemize onlarca yıl hizmet edecek bir eseri doğru şekilde inşa etmektir. Ama hiç şüpheniz olmasın Biz bu projeyi en güvenli, en sağlam ve en kalıcı şekilde tamamlayacağız. Bu dağ güçlüdür, suyu yoğundur, zemini zorludur. Ama mühendisliğimiz daha güçlüdür. Azmimiz, milletimize olan sorumluluğumuz hepsinden daha güçlüdür. Bu dev eseri en güvenli şekilde tamamlayacak, Erzurum’u Karadeniz’e bağlayan bu hattı milletimizin hizmetine sunacağız" şeklinde konuştu. "Önemli bir projeyi daha hayalden gerçeğe dönüştüreceğiz" Erzurum-İspir-Rize Devlet Yolu ve Kırık Tünelinin açılışının gerçekleştirdiğinde, Erzurum ve Rize adına çok büyük ve önemli bir projeyi daha hayalden gerçeğe dönüştüreceğini ifade eden Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sözlerine şöyle devam etti "Erzurum, Avrupa ve Orta Asya’ya açılan Kafkasya Koridoru üzerindeki konumu ile stratejik öneme sahip transit ticaret yolu üzerinde önemli bir sanayi ve ticaret merkezimiz. Bu nedenle Erzurum ulaşım ağını güçlendirecek her projenin öneminin farkındayız ve tüm projelerimizi yakinen takip ediyoruz. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak son 23 yılda Erzurum’un ulaşım ve iletişim altyapısına yaklaşık 126 milyar lira yatırım gerçekleştirdik. 2002 yılında 49 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğunu 624 kilometreye yükselttik,40 kilometre olan BSK kaplamalı yol uzunluğunu ise 629 kilometreye çıkardık. Erzurum ve Rize’nin yıllarca sabırsızlıkla beklediği Ovit Tüneli’ni açtık. Pirinkayalar Tünelini de açarak dar ve keskin 22 virajın yer aldığı, ağır kış şartlarında trafik akışının kesintiye uğradığı Pirinkayalar Geçişi’ni artık konfor ve güven içinde kat etmeye başladık" Erzincan - Erzurum - Kars hızlı tren hattı açıklaması Bölgede 12 önemli karayolu projesinin de yapımına devam ettiklerini söyleyen Bakan Uraloğlu, "Horasan-Karakurt Yolu, Aksukapı Köprülü Kavşağı, Çobandede-Hınıs-Varto, Erzurum-Çat-Karlıova, Erzurum-Tekman Yolları gibi önemli projeleri de tamamladık. Kop Dağı Tüneli Geçişini de kapsayan Trabzon - Aşkale Yolu, Çirişli Tüneli ve Bağlantı Yolları, Erzurum Kuzey Çevre Yolu Üst Yapı Onarımı, Dallıkavak Tüneli, Pasinler Şehir Geçişi BSK. Erzurum’un tüm demiryolu ağını da yeniledik. 2018 yılında Erzurum Palandöken Lojistik merkezini açarak Erzurum sanayi ve ticaret faaliyetlerinin gücüne güç kattık. Erzurum’u hızlı tren ile tanıştıracak 379 km uzunluğundaki Erzincan - Erzurum - Kars hızlı tren hattı etüt proje çalışmalarımız da devam ediyor. Proje çalışmalarını 2026 yılında tamamlamayı hedefliyoruz. 2005 yılında Erzurum’a yaklaşık 2 milyon yolcu kapasiteli modern bir havalimanı inşa ettik. 2002 yılında 105 bin olan yolcu sayısı, 2024 yılında 1 milyon 180 bine çıktı. Erzurumlu vatandaşlarımızın özellikle kış şartlarında havalimanına inemeyen uçaklar nedeniyle yıllarca yaşadıkları mağduriyeti de ortadan kaldırdık. En yoğun sisli havalarda dahi uçakların iniş yapabilmesini sağlayan özel aydınlatma sistemi CAT-3 sistemini kazandırdık. Ben bu örnekleri arttırabilirim. Kimsenin şüphesi olmasın ki Erzurum’a hizmet aşkımız asla bitmeyecek ve Erzurum’u geleceğe taşıyacak proje ve yatırımlarımız hız kesmeden devam edecektir. Bu düşüncelerle Kırık Tünelimizin yapım çalışmalarını yürüten ve projeyi bu aşamaya getiren işçisinden mühendisine tüm yüklenici firma ve Karayolları Genel Müdürlüğü çalışanlarına teşekkür ediyor, başarılarının devamını temenni ediyorum" diye konuştu.
05 Aralık 2025 Cuma - 10:14 Vali Çiftçi; "Narkotik ve trafikle ilgili mücadelemizde vatandaşlarımızdan destek bekliyoruz" Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, ilin 11 aylık asayiş olaylarını değerlendirirken narkotik suçlarla ve trafik kazaları ile ilgili mücadelede vatandaşlardan destek istediklerini ifade etti. Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, geçen yılın 11 ayında ilde toplam 982 tane narkotik olayı gerçekleştiğini hatırlatarak, "Bu sene sayının 973 olduğunu görüyoruz. Bu suçlarla mücadelede geçen sene bin 437 şüpheli olarak yakalanmıştı. Bu sene bin 431 kişinin yakalandığını ve haklarında işlem yapıldığını görüyoruz. Yine geçen 153 kişinin tutuklandığını söyleyebiliriz. Bu sene yakalanan narkotik maddelere baktığımız zaman özellikle metamfetamin ve kaçak hint keneviri dediğimiz konularda daha fazla yakalama olduğunu, daha fazla ele geçirilme olduğunu da ifade edebiliyoruz. Bu konuda ilimizdeki kolluk kuvvetlerimiz üzerine düşen görevlerini fazlasıyla yerine getiriyor. Zehir tacirlerine kesinlikle fırsat ve meydan vermiyorlar. Ama daha öncede ifade ettiğim gibi; bu konuda hem devletin diğer kurumlarından hem sivil toplumdan hem de ailelerden yardım ve destek beklediğimizi bir kez daha ifade etmekte fayda görüyorum" dedi. İşte Erzurum’un trafik karnesi Vali Çiftçi, Erzurum’un 11 aylık trafik karnesini de değerlendirirken, "Hem ülkemizin hem ilimizin kanayan yaralarından birinin trafik olaylarının olduğunu biliyoruz. İlimizde 2024 yılında toplamda bin 513 tane ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası meydana gelmiştir. Bu senenin aynı döneminde sayımız bin 559 yükseldiğini görüyoruz. Yani ölümlü ve yaralanmanın artıyor. Biz bununla ilgili denetim ve kontrollerimiz sıkılaştırıyoruz, arttırıyoruz. Ama buna paralel olarak ölümlü ve yaralanmalı trafik kazalarının da arttığı maalesef üzülerek ifade etmek durumundayız. Geçen sene 972 bin 706 araç kontrol edilmişken, bu senenin on bir ayında toplamda 1 milyon 28 bin 993 tane aracın denetlendiğini, kontrol edildiğini söyleyebilirim. Geçen sene 2 bin 621 tane araç trafikten men edilmiş, yapılan denetimlerde bu sene rakamın 5 bin 317 çıktığını söyleyebilirim. Bu konuda da yine vatandaşlarımızdan bir istirhamım var. Hem kendi can güvenliklerini hem de karşıdaki insanların başka insanların can ve mal güvenliklerini göz önünde bulundurularak trafik kurallarına uysunlar. Bu ölümlü ve yaralanmaları, trafik kazalarının azaltılması noktasında emniyetimize ve jandarmamıza yardımcı olsunlar" şeklinde konuştu.
05 Aralık 2025 Cuma - 09:33 İş insanından memleketine gasilhane ve taziye evi desteği Erzurum’un Oltu ilçesinde uzun yıllardır ihtiyaç duyulan gasilhane ve taziye evi projesinde çalışmalar hızla ilerliyor. Hayırsever iş insanının katkılarıyla Oltu Belediyesi tarafından yapımı sürdürülen proje, kısa sürede tamamlanma aşamasına geldi. Temeli kısa süre önce atılan ve 200 metrekare kapalı alana sahip olacak gasilhane yapısında kaba inşaatın sonuna yaklaşıldı. Oltu Cankurtaran Mezarlığı girişinde yükselen hizmet binası; gasilhane, taziye evi ve morg bölümlerinin bir arada bulunacağı çok amaçlı bir yapı olarak planlanıyor. Projenin finansmanı, daha önce Oltu’da esnaflık yapan ve şu anda Antalya’da iş insanı olarak faaliyet gösteren Galip Turan tarafından karşılanıyor. Oltu Belediyesi ise projeyi hayata geçiren kurum olarak süreci yakından takip ediyor. Yetkililer, hizmet binasının yılbaşına kadar tamamlanmasının hedeflendiğini açıkladı. Oltu Belediye Başkanı Adem Çelebi, çalışmalara ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Oltu Cankurtaran Mezarlığı yanında, mezarlık hizmetlerinin verileceği hizmet binamızın temel kazılarını yaparak inşaatına başladık. İki katlı bu binada hem taziye evi hem de cenaze hizmetlerini rahatça verebileceğiz. İlçe halkımızın en hüzünlü günlerinde yanlarında olabilmek, acılarını bir nebze olsun hafifletebilmek için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Kısa sürede tamamlayarak halkımızın hizmetine sunacağız. Bu güzel hizmet binasında maddi ve manevi desteğini esirgemeyen iş insanı Galip Turan Bey’e teşekkür ederiz." İlçe sakinlerinden Ahmet Emin Yıldırım ise Oltu’nun önemli bir eksikliğinin giderildiğini belirterek, "Bugüne kadar yapılmayan gasilhaneyi Oltu Belediye Başkanı Adem Çelebi hayata geçiriyor. Bu güzel hizmetinden dolayı kendisine teşekkür ederim." dedi. Yeni gasilhane ve taziye evinin, Oltu halkının uzun yıllardır beklediği önemli bir ihtiyacı karşılaması bekleniyor.
5 Aralık Dünya Toprak Günü’nde dikkat çeken açıklama; "Sağlıklı şehirler için sağlıklı topraklar"
04 Aralık 2025 Perşembe - 09:58 5 Aralık Dünya Toprak Günü’nde dikkat çeken açıklama; "Sağlıklı şehirler için sağlıklı topraklar" Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölüm öğretim üyesi Prof. Dr. Nesrin Yıldız, 5 Aralık Dünya Toprak Günü dolayısıyla yaptığı değerlendirmede, "Sağlıklı şehirler; sürdürülebilir arazi yönetimi, güçlü ekosistemler ve bilim temelli planlama ile mümkündür" dedi. Uluslararası günler ve haftaların, halkı endişe verici konularda bilgilendirmek, küresel sorunları ele almak için siyasi irade ve kaynakları harekete geçirmek ve insanlığın başarılarını kutlamak ve pekiştirmek için özel günler olduğunu belirten Prof. Dr. Nesrin Yıldız, “Uluslararası günlerin varlığı Birleşmiş Milletler’in kuruluşundan öncesine dayanır, ancak BM (FAO) bunları güçlü bir savunuculuk aracı olarak benimsemiştir. Toprakların tarımsal kalkınma, ekosistem işlevleri ve gıda güvenliği açısından oynadığı rol hakkında küresel farkındalığı artırmak amacıyla her yıl 5 Aralık’ta Dünya Toprak Günü’nü kutluyoruz. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu tarafından 2014 yılında resmi bir uluslararası gün haline geldi” diye konuştu. "Topraklarimiz sessiz müttefiklerimizdir" “Tarımsal kalkınmada, Gıda güvenliğinde ve ekosistem regülasyonunda topraklarımız sessiz müttefiklerimizdir” diyen Prof. Dr. Nesrin Yıldız, “Müttefikler statik değil dinamiktirler. Gıdalarımızın yüzde 95’i topraklardan elde edilir. Toprakların yüzde 33’ü bozulmuştur. Sadece 2-3 cm’lik bir toprak tabakasının oluşması 1000 yıla kadar sürebilir. Topraklar, bitkiler için gerekli olan 18 doğal kimyasal elementin 15’ini sağlar. Bir çorba kaşığı toprakta, dünyadaki insan sayısından daha fazla canlı organizma bulunur. Dünya çapında 2 milyar insan, gizli açlık olarak bilinen mikro besin eksikliğinden muzdariptir. Sürdürülebilir toprak yönetimi ile yüzde 58’e kadar daha fazla gıda üretilebilir. Toprak, Dünya’daki türlerin yaklaşık %59’una ev sahipliği yapmaktadır. Günümüzde artan nüfusa karşılık tarıma elverişli "kıt" toprakların konut ve ticari amaçla istilası tarım topraklarına uygulanan bir baskıdır” şeklinde konuştu. Toplumsal farkındalık önemli Prof. Dr. Nesrin Yıldız, açıklamasında daha sonra şunları kaydetti; "2025 yılı Dünya Toprak Günü teması kentsel topraklara odaklanıyor. Sağlıklı şehir, Sağlıklı toprak, Doğru planlama, Toplumsal farkındalıkla olur. Sürdürülebilir toprak yönetimi uygulamaları, erozyonu ve kirliliği azaltır, su sızmasını ve depolanmasını iyileştirir. Ayrıca toprak biyolojik çeşitliliğini korur, verimliliği artırır ve karbon sekestrasyonuna (birikmesi, depolanması) katkıda bulunarak iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir rol oynar. Ancak toprak dendiğinde aklımıza hemen hemen her zaman kırsal alan ve doğa gelir. Kentsel toprağın da temel bir unsur olduğunu nadiren düşünürüz. Sağlıklı şehirler; sürdürülebilir arazi yönetimi, güçlü ekosistemler ve bilim temelli planlama ile mümkündür. Toprak sağlığını korumak; hem bugünün şehirlerini güçlendirir hem de geleceğin iklim dirençli kentlerini sağlar. 2025 Dünya Toprak Günü, "Sağlıklı Şehirler İçin Sağlıklı Topraklar" temasıyla kentsel peyzajlara odaklanıyor. Asfaltın, binaların ve sokakların altında, geçirgen yağmur suyunu emmeye, sıcaklığı düzenlemeye, karbonu depolamaya ve hava kalitesini iyileştirmeye yardımcı olan toprak bulunur. Ancak bitki örtüsüyle kaplı değilse; çimentoyla kapatıldığında bu işlevlerini kaybeder ve şehirleri sel, aşırı ısınma ve kirliliğe karşı daha savunmasız hale getirir.Toprak restorasyonu kentsel alanlarda tabandan harekete geçilmesi çağrısı ile; daha iyi sağlık ve daha güçlü refahın anahtarı olabilir. Sağlıklı topraklar gelişen şehirlerin temelidir. Gıda üretimini desteklemekten sel kontrolüne kadar, toprak sandığımızdan daha önemlidir" Sağlıklıklı topraklar konusunda neler yapılabilir Prof. Dr. Nesrin Yıldız, Sağlıklı şehirler için sağlıklı topraklar konusunda neler yapılması gerektiği konusunda ise şu bilgileri aktardı; "Kentsel planlama ve altyapıda toprağı koruyucu uygulamalar: Geçirgen yüzey kullanımının artırılması, Beton/asfalt yerine geçirgen kaldırım taşları, çim taşları, doğal zemin kaplamaları; Yağmur suyunun toprağa süzülmesi sel riskini azaltır, yeraltı su kaynaklarını besler. "Toprak koruma odaklı" imar planları, Yeşil alanların korunması, genişletilmesi, Yapılaşma sırasında üst toprak (toprağın en verimli 30 cm’lik kısmı) çıkarılıp yeniden kullanılması, Kentsel tarım alanlarının korunması, Şehir içi bostanlar, topluluk bahçeleri, hobi bahçeleri, topraksız tarım pratikleri, Kentsel tarım hem toprağı işler, hem de organik madde döngüsünü destekler. Kentsel topraksız tarım aktiviteleri su ve arazi kıtlığına çözüm. Erozyon ve arazi bozulmasını önleme; Eğimli alanlarda teraslama ve bitkilendirme, Erozyonun yoğun olduğu şehirlerde (Erzurum gibi eğimli arazilerde) bitki örtüsü ve teraslama şarttır. Doğal bitki örtüsünün korunması, Park, yol kenarı, dere yatağı gibi alanlarda doğal türlerle (cover crop) bitkilendirme, Ani yağışlarda yüzey akışını azaltır, toprağı bağlar. Toprak organik maddesinin artırılması; Kompost üretimi ve kullanımı, Evsel organik atıkların kompost sistemiyle dönüştürülmesi, Belediyelerin şehir kompost merkezleri kurması, Toprağın su tutma kapasitesini ve verimliliğini artırır. Malçlama (mulching), Ağaç ve çalı diplerinde organik malç kullanımı, Toprağın nemini korur, sıcaklık dalgalanmalarını azaltır. Kirlilik ve kimyasal baskının azaltılması; Toprak kirliliğinin izlenmesi, Ağır metal analizleri, Sanayi alanları, eski depo bölgeleri, yol kenarları riskli noktalardır. Pestisit ve kimyasal gübre kullanımının sınırlandırılması, Belediye park-bahçe çalışmalarında biyolojik mücadele yöntemi, Kentsel tarımda kontrollü gübre kullanımı, Sanayi atıklarının ve atık suların toprağa sızmasının engellenmesi. Kentsel yeşil alanların artırılması; Kent ormanları, yeşil koridorlar, yeşil çatı ve dikey bahçeler, Biyoçeşitlilik artar. Toprak bağlı ekosistem hizmetleri (su, karbon depolama) güçlenir. Ağaçlandırma programları, Yerel ve iklime uyumlu türlerle, Özellikle su tutma kapasitesi yüksek topraklarda planlı dikim, Su Yönetimi - Toprak İlişkisi, Yağmur bahçeleri (rain garden) kurulması, Yollardan gelen yağmur suyunu tutan, filtreleyen mini havzalar, Hem taşkınları hem kirliliği azaltır.Yağmur suyu hasadı, Evlerde, sitelerde ve kamu kurumlarında sulama ihtiyacını düşürür, toprakta gereksiz tuzluluğu engeller. Bilimsel İzleme ve Veri Yönetimi, Şehir Toprak Haritaları oluşturulmalı, Organik madde, pH, tuzluluk, geçirgenlik gibi parametrelerin haritalanması, Belediyelerin planlama kararlarını bilimsel temele oturtur. Düzenli toprak analiz programları, Parklar, refüjler, yeşil alanlar, kent tarımı alanları için yıllık analiz, Eğitim, Farkındalık ve Toplumsal Katılım, Okullar için Toprak Eğitimi Programı, Basit toprak analizleri, kompost atölyeleri, Çocuklarda çevre bilinci oluşturur. Topluluk Bahçeleri, Mahalle bazlı tarım alanları, Toplumun toprağı kullanması sahiplenmeyi artırır. Kentleşme gün geçtikçe artıyor Yapılan araştırma sonuçları göstermiştir ki; Kentleşme gün geçtikçe artmaktadır. İnsanların yaklaşık üçte ikisi kentlerde yaşamaktadır. Kentleşmenin artması, kentsel alanlarda hem doğal hem de kültürel peyzaj kaynaklarına büyük baskılar oluşturmaktadır. Bu sorunların çözülmesi için mavi-yeşil altyapı kapsamında yapılacak doğru ve etkili planlamalar, küresel baskıları azaltamayı sağlayacaktır. Erzurum’daki mavi-yeşil altyapı bileşenleri değerlendirilmiştir. Kişi başına düşen mevcut aktif yeşil alanların (86,43 ha) 2,28 metrekare olduğu kentte mavi-yeşil altyapı bileşenlerinden, kentsel yeşil alanların yetersiz olduğu sayısal olarak görülmektedir. Ayrıca Erzurum kentinde diğer bileşenlerin de yetersizliği belirlenmiştir. Bu sebeple mavi-yeşil altyapı bileşenlerini artırmaya yönelik önerilerde bulunulmuştur. Sürdürülebilir arazi ve toprak yönetimi üzerine disiplinlerarası diyaloga katkıda bulunmak için tüm paydaşlar bir arada bu konuda çabalamada tek yürek olmalıyız. 2050 yılına kadar insan nüfusunun yüzde 70’inin şehirlerde yaşaması beklendiği için, kentsel toprağın da temel bir unsur olduğunun bilincinde olmak umuduyla 5 Aralık Dünya günümüz kutlu olsun."
25 Mart Spor Kulübü için tek yürek oldu
04 Aralık 2025 Perşembe - 09:22 25 Mart Spor Kulübü için tek yürek oldu Erzurum’un Oltu ilçesinde belediye yönetimi, siyasi parti temsilcileri ve esnaf, 25 Mart Spor Kulübü’ne destek olmak amacıyla bir araya geldi. Oltu Belediyesi Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen programda sporcular ve kulüp yöneticileriyle birlikte yemek yenildi, takımın BAL ligine çıkması için tam destek sözü verildi. Programa Oltu Belediye Başkanı Adem Çelebi, Belediye Başkan Yardımcısı İsrafil Aslan, Belediye Meclis Üyeleri, AK Parti Oltu İlçe Başkanı Oğuz Burtay Yavuz, MHP Oltu İlçe Başkanı Vedat Sağlam ve Oltulu esnaflar katıldı. "Murat Cengiz’in vasiyetini yerine getiriyoruz" Yemekte konuşan Oltu Belediye Başkanı Adem Çelebi, vefat eden 25 Mart Spor yöneticilerinden Murat Cengiz’in kendilerine bıraktığı "kulübe sahip çıkılmalı" sözünü hatırlatarak şu ifadeleri kullandı: "Murat Cengiz’i hasta yatağında ziyaret ettiğimizde, bu takıma sahip çıkmamızı istemişti. Onun sözünü yerine getiriyoruz. Kulübümüzün büyüğünden küçüğüne kadar herkesin arkasındayız. Bu kulübün başarılı olması için elimizden geleni yapacağız." Başkan Çelebi, kulübün yükünün tek başına kaldırılacak bir sorumluluk olmadığını belirterek, Ankara, İstanbul, Bursa ve İzmir gibi büyük şehirlerde yaşayan Oltulu iş insanlarına da çağrıda bulunduklarını ifade etti. "Bu takım BAL ligine çıkacak güçte" Takımın bu yıl güçlü bir kadroya sahip olduğunu söyleyen Çelebi şöyle devam etti: "Bu takımın BAL ligine çıkacak gücü, kudreti ve becerisi var. Ancak en önemlisi, alttan gelen minik sporculara ‘Biz de yapabiliriz’ duygusunu yaşatacak bir başarı elde etmemiz gerekiyor. Oltu olarak tek yürek olduk. Sahaya takım ruhuyla çıkın, bizler her zaman yanınızdayız." "Ahlaklı, hırslı ve mücadeleci bir oyun sergileyeceğiz" 25 Mart Spor Kulübü Antrenörü Gürkan Çil ise takımın hedefe odaklandığını belirterek, "Sahada ahlaklı ve hırslı bir futbol sergileyeceğiz. Başarı için daha çok çalışacağız" dedi. Sporcular ise sezon sonunda BAL ligine çıkacaklarının sözünü verdi.
Çifte dezavantajdan çifte güce
04 Aralık 2025 Perşembe - 09:16 Çifte dezavantajdan çifte güce Erzurum’da 4 ay süren etkinlik sonunda özel ihtiyaçlı 12 kız çocuğunun yaptığı eser Muz Müzesi’nde sergilendi. Erzurum’da akademisyenler örnek bir etkinliğe imza attı. Atatürk Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Araştırma Görevlisi Sonay Serpil Daşkesen’in öncülük ettiği ve Atatürk Üniversitesi ile Erzurum Teknik Üniversitesi’nden akademisyenler Doç. Dr. Halil Daşkesen, Doç.Dr. Murat Han Er, Doç.Dr. Hasan Hüseyin Yılmaz, Doç. Dr. Deniz Bedir ile Dr. Öğretim Üyesi Başak Gülüm’ün araştırmacı olarak yeraldığı ’Çifte Dezavantajdan Çifte Güce’ isimli proje hayata geçirildi. Projeyle 12 özel ihtiyaçlı kız çocuğu eğitime alındı. TÜBİTAK ’Özel İhtiyaçlı Bireylere Yönelik Kapsayıcı Toplum Uygulamaları Destekleme Programı’ndan da destek alan akademisyenler, dört ay boyunca özel ihtiyaçlı çocuklarla spor, resim, heykel ve fotoğraf gibi etkinlikler yaptı. Çocukların kedilerini ifade etmelerini ve yeni beceriler kazanmalarına katkı sağlayan eğitimler sonunda hazırlanan eserler Atatürk Üniversitesi Buz Eserler Müzesi’nde sergilendi. Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bünyamin Aydemir ile akademisyenlerin açtığı sergiyle ilgili bilgi veren Araştırma Görevlisi Sonay Serpil Daşkesen, amaçlarının çocukların dezavantajlarını güce dönüştürmek olduğunu ifade ederek, "Çocuklarla spor, resim, heykel ve fotoğraf gibi kişişel yeteneklerini geliştirici etkinlikler yaparak, onların kendilerini ifade etmelerine ve yeni beceriler kazanmalarına katkı sağlamayı hedefledik" diye konuştu.
Aşkale’de kadın istihdamı gelişim projesi kapsamında üç yeni atölye kuruldu
04 Aralık 2025 Perşembe - 09:16 Aşkale’de kadın istihdamı gelişim projesi kapsamında üç yeni atölye kuruldu DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığınca Aşkale’de kadın istihdamı gelişim projesi kapsamında üç yeni atölye kuruldu. Aşkale Halk Eğitim Merkezinde düzenlenen açılışa, İlçe Kaymakamı Emre Oğuztürk, Belediye Başkanı Şenol Polat daire amirleri siyasi parti temsilcileri katıldı. Program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı akabinde günün önemine ait konuşmalar yapıldı, halk oyunları sergilendi. Aşkale’de kadın istihdamını artırmak ve eğitim ortamlarını güçlendirmek amacıyla hayata geçirilen "Aşkale’de kadın istihdamı gelişim projesi", DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığınca tarafından sağlanan hibe desteği ile başarıyla tamamlandı. Proje, İlçe Millî Eğitim Müdürü Kahraman Karalı başkanlığında İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Proje ekibinin koordinasyonunda titizlikle yürütüldü. Proje kapsamında ilçeye bir Bilişim Atölyesi ile iki Dikiş-Nakış Atölyesi kazandırıldı. Bununla birlikte sınıfların tüm donatım ve sarf malzemeleri, depolama alanları ve fiziksel imkânları baştan aşağı yenilendi. Eğitim kurumları, modern ve üretime yönelik standartlarda yeniden yapılandırıldı. İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü proje ekibinin projenin hazırlık, uygulama ve denetim aşamalarında aktif rol aldığı çalışmanın; kadınların mesleki becerilerini geliştirmesine, üretim kapasitesinin artmasına ve ilçede istihdama katkı sağlamasına yönelik önemli bir adım olduğu vurgulandı. Yeni kurulan atölyelerin hem öğrencilerin hem de Halk Eğitimi Merkezi kursiyerlerinin kullanımına sunulacağı, özellikle kadınların ekonomik yaşama katılımını destekleyeceği belirtildi. Aşkale’de eğitim ve istihdam alanında yapılan yatırımların hız kesmeden devam edeceği ifade edildi.
Başkan Sekmen: "Özel gereksinimli bireyler başımızın tacıdır"
04 Aralık 2025 Perşembe - 08:54 Başkan Sekmen: "Özel gereksinimli bireyler başımızın tacıdır" Erzurum Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi’nin iş birliğinde düzenlenen 3 Aralık Dünya Engelliler Günü programında konuşan Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, "Unutulmamalıdır ki; toplumun her bir ferdi yarının birer engelli adayıdır" dedi. Başkan Sekmen, Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’nde düzenlenen programda özel gereksinimli gençlerle bir araya geldi. Sekmen, burada yaptığı konuşmada, "Hepimiz insanız ve bundan dolayı da yine hepimiz birer engelli adayıyız. Dolayısıyla asıl engellilik hali; engeline rağmen hayata tutunma ve yaşama mücadelesi verenleri görmezden gelmektir. Engelli kardeşlerimizin sorunlarının çözüme kavuşturulması, onların hatırlanması ve onlara kulak verilmesi yılın sadece bir günüyle sınırlı tutulmamalıdır" diye konuştu. "Toplum olarak hepimizin bu mücadeleye daima ortak olmamız, engelli kardeşlerimizin yaşamını kolaylaştırmamız ve onların sürekli yanlarında olmamız gerekiyor. Çünkü bu her şeyden önce insani ve vicdani bir sorumluluktur" diyen Başkan Sekmen, şöyle devam etti: "Büyükşehir Belediyesi olarak; engelli vatandaşlarımızın her türlü ihtiyacını gidermenin yanı sıra, kardeşlerimizin toplumsal yaşamdan soyutlanmamaları adına çok önemli adımlar da attık. Bilinmelidir ki, önceliğimiz; engelli vatandaşlarımızın sosyo-ekonomik yaşamdaki rollerini değiştirmek ve güçlendirmek olmuştur. Çünkü biz engelli vatandaşlarımıza hiçbir zaman "Yardıma ihtiyaç duyan" gözüyle bakmadık, bakmayacağız. Bizim gözümüzde engelli kardeşlerimiz, toplumun diğer fertlerinden farkı olmayan, ekonomik değer üreten, çalışan, kazanan ve kazandıran bireylerdir. Unutulmamalıdır ki; toplumun her bir ferdi yarının birer engelli adayıdır. Bu bakımdan engelli kardeşlerimizin sorunlarını kendi sorunumuzmuş gibi benimsemeli, bu alandaki farkındalığımızı geliştirmeli ve empati kültürünü sürekli canlı ve diri tutmalıyız. Bireysel olarak en büyük sorumluluğumuz bu iken, kurumsal olarak da atılması gereken adımları atmak ve engelli vatandaşlarımızın sorunlarına çare olmak zorundayız." "Mola evi yakında hizmete açılacak" Başkan Mehmet Sekmen, özel gereksinimli bireylerin ailelerine yönelik hazırlanan Mola Evi Projesi’nin detaylarını anlattı. Sekmen, sözlerini şöyle sürdürdü: "Engelli evlatlarımızın ailelerine yönelik eğitim çalışmaları ve özellikle annelerinin moral motivasyonlarını artırmaya yönelik çeşitli etkinlikler yaparak engelli bireylerin ailelerinin de yanında olmaya gayret ediyoruz. Yakın zamanda hayata geçirmeyi planladığımız ‘Mola Evi’ projemizle engelli evlatlarımızın ailelerinin hayatlarını da kolaylaştırmayı hedefliyoruz. Mola Evi, engelli bireylerin kısa süreli güvenli bakımını üstlenerek ailelerin kişisel işlerine zaman ayırmasına olanak tanıyan destekleyici bir hizmet olacaktır. Engelli Hizmetleri Koordinasyon Merkezi’mizde engelli vatandaşlarımıza yönelik yıl boyunca devam eden çeşitli eğitimlerimizin yanı sıra, Engelsiz Yaz Okulu, yaz kampları, açık hava sineması, çeşitli kültürel geziler, üniversite ve çeşitli kurumlarla işbirliğiyle gerçekleşen projeleri kapsayan farklı programlar düzenlemekteyiz. Ayrıca Doğu Anadolu’da ilk Korumalı İş Yeri statüsünde olan ve 10 engelli bireyimizin istihdam edildiği Down Kafe’yi ve karton bardak üretim atölyesini halkımızın hizmetine sunduk. Bildiğiniz gibi şehir merkezindeki önemli noktalara akülü araç şarj istasyonları kurduk. Farklı engel gruplarından öğrencilerimizi, aileleri ile birlikte yazın belediyemizin otelinde 3 günlük kamp organizasyonunda misafir ettik. Türkiye’de ilk yerli akıllı beyaz baston üretimini gerçekleştiriyoruz. Ve yakın zamanda şehrimizde bulunan görme engelli kardeşlerimize bu bastonları ücretsiz olarak dağıtacağız. Cumhurbaşkanlığımız tarafından 2025 senesinin ‘Aile Yılı’ olarak kabul edilmesi sebebiyle engelli vatandaşlarımızın aileleri için de önemli çalışmaları hayata geçirmeye devam ediyoruz. Servis araçlarımız, su faturasında yüzde 50 indirim, toplu ulaşımdan ücretsiz faydalanma imkânı, 65 yaş üstü engellilerin ev temizliği ve kişisel bakımları, hasta yatağı ve medikal malzeme desteği, Türkiye’de bir ilk olan akülü araç tamir atölyesi gibi daha birçok hizmetle kardeşlerimizin daima yanındayız. İnanın, engelli kardeşlerimizin mutluluğu bizim en büyük önceliğimizdir." Konuşmaların sonrası Dilek Çimen’in hazırladığı fotoğraf sergisi açıldı, ardından özel gereksinimli gençlerin hazırladığı gösteri ilgiyle izlendi. Öte yandan programda akülü araçlar ihtiyaç sahibi gençlere dağıtıldı.