Yerel Haberler
Eskişehir
11 Aralık 2025 Perşembe - 11:52 Felç kalan genç sürücüye hasta yatağında ikinci şok Eskişehir’de kullandığı motosikletin bir araca arkadan çarpması sonucu yaşanan kazada felç kalan 23 yaşındaki genç, karşı tarafın durumunu dahi sormadan dava açtığını tedavi görürken öğrendiğini iddia ederek yaşadığı sıkıntıları anlatı. Kazazede Yusuf Çakır, geçtiğimiz yıl 35 BIP 389 plakalı motosikleti ile çevreyolunda ilerlerken tali yoldan çıkan ve iddiasına göre en sol şeride geçen Muhammed E.T. (19) idaresindeki 26 DG 770 plakalı otomobile arkadan çarptı. Çarpma sonrası ağır yaralanan sürücü günlerce Yunus Emre Devlet Hastanesi’nde yoğun bakımda tedavi gördü. 15 günlük yoğun bakım tedavisi gören Çakır’ın göğsünden alt kısmı omurgasına aldığı darbeden dolayı felç kaldı. Yusuf Çakır, 1 yıldır Yunus Emre Devlet Hastanesi İki Eylül Hizmet Binası’nda fizik tedavi alıp iyileşmeye çalışıyor. Felç kalan sürücü kendisine açılan dava ile ikinci kez sarsıldı Yusuf Çakır, ikinci şoku ise kendine açılan dava ile yaşadı. Yusuf Çakır’ın iddiasına göre kazada aracının bagaj kısmına darbe alan Muhammed E.T. (19), yaralandığını gerekçe göstererek motosiklet sürücüsünden şikâyetçi oldu. Felç kalan genç motosiklet sürücüsü, karşı tarafın ziyaretine gelmediğini veya durumunu sormadığını hatırlatarak açılan davanın kendisini çok üzdüğünü dile getirdi. "Kaza sonrası bilincim kayboldu ve omurgam kırıldı" Konuyla alakalı konuşan Yusuf Çakır, "Ben bir motor sürücüsüyüm ve motorla bir trafik kazası geçirdim. Olay, Eskişehir-Ankara yolu istikametinde gerçekleşti. Ben en sol şeritte giderken, yan yoldan ana yola bağlanan bir araç, önüme aniden atladı. Aramızda yaklaşık 13 metrelik bir mesafe vardı. Karşı tarafın sürücüsü 18 yaşında, yeni eğitim almış bir stajyer sürücüydü. Kazada hatalar yüzde 50 olarak belirlendi. Benim için ’Arkadan çarpma ihlali’ uygulandı. Ben kendi yolumda giderken araç önüme atladığı için bu oranın kesinlikle değiştirilmesi ve yükseltilmesi gerektiğini düşünüyorum. Eğer bana hız deseler, en fazla yüzde 20’lik bir hız hatam olabilir, bunun dışında bir hatam yok. Kaza sonrası bilincim kayboldu ve omurgam kırıldı, T5-T7 omurları arasına platin takıldı. Dört günlük bir entübe sürecim oldu ve Yunus Emre Devlet Hastanesi’nde 15 gün yoğun bakımda kaldım" diye anlattı. "Sürücü benden şikâyetçi olmuş" Arkadan bagajına çarptığı aracının sürücünün kendisinden şikâyetçi olduğuna değinerek Yusuf Çakır şöyle devam etti; "Servise çıktıktan sonra gözümü açtığımda şaşırtıcı bir olayla karşılaştım. Karşı tarafın sürücüsü benden şikâyetçi olmuş. Bu durumda, arkadaşın maddi bir hasar ve psikolojisinin bozulduğunu iddia etmesine rağmen, benim psikolojimin bozulması gereken yerdeyim. Şu an dava süreci oluştu ve sigorta şirketine tazminat davası açtık. Hata oranının değiştirilmesini ve en azından hakkımı daha fazla almayı istiyorum. Karşı tarafın sürücüsü, kaza sonrasında bir gün bile olsun beni arayıp ’Nasılsın, ne durumdasın’ diye sormadı, ziyaretime gelmedi. Şu anda göğsümün en altını, T5 bölgesinden aşağısını, hiçbir şekilde hissetmiyorum. İdrarımı ve büyük abdestimi de hissetmiyorum. Bunları da bir başkasına, anneme bağımlı olarak devam ettiriyorum. Tam 17 aydır birine bağımlı olarak yaşıyorum ve fizik tedavimi görüyorum." "Ekipmanlarına dikkat etsinler" Son olarak motosiklet kullanıcılarını uyaran Çakır, "Motorcu arkadaşların ekipman konusunda çok önem vermelerini rica ediyorum. Benim montum yoktu. Montum olsaydı, belki şu an bu senaryoları konuşmuyor ve bu röportajı veriyor olmazdım. En azından kasklarına ve diğer ekipmanlarına dikkat etsinler. Benim kaskım iyiydi, bu sayede büyük bir kafa hasarı almadım. Bunun dışında, hız kontrollerine ve özellikle motosikletlerin tali yoldan ana yola bağlanan sürücülere karşı dikkatli olmasına özen göstermelerini öneriyorum" dedi.
Tek başına buldukları yeni doğmuş kuzuyu 3 kilometre ötedeki annesi ile kavuşturdular
07 Aralık 2025 Pazar - 11:21 Tek başına buldukları yeni doğmuş kuzuyu 3 kilometre ötedeki annesi ile kavuşturdular Eskişehir’de motosikletleriyle antrenman yapan milli sporcu ve arkadaşları, soğuk havada tek başına buldukları yeni doğmuş kuzuyu yaklaşık 3 kilometre ötedeki annesi ile buluşturdu. Eskişehirli milli sporcu Gökay Konuk, Eskişehir Bisiklet Topluluğu’ndan (ESBIKE) arkadaşlarıyla birlikte motosikletle antrenman yapmak için Odunpazarı ilçesinin kırsal Eşenkara Mahallesi’ne gitti. Dağlarda antrenman yapan grup, bir kuzunun soğuk havada tek başına olduğunu fark etti. Motosikletleriyle hayvanın yanına giden grup, kuzunun yeni doğduğunu fark etti. Yanlarında bulunan poşete kuzuyu koyup, onu bağırlarına basan ekip, motosikletle koyun sürüsünü aramaya başladı. Yüksek bir dağa çıkan grup, koyun sürüsünün yaklaşık 3 kilometre ötede olduğunu görünce sürünün yanına hareket etti. Daha fazla üşümeden çobana teslim edilen kuzunun yanına koşarak gelen annesi onu emzirmeye başladı. Antrenman yapan ekip, kuzuyla fotoğraf çekinmeyi de ihmal etmedi. "Kurda kuşa yem olacaktı, bir şey olacaktı" Milli sporcu Gökay Konuk, "Geçtiğimiz günlerde motosiklet antrenmanı da yapıyorduk tekniğimizin gelişmesi ve daha da güçlenmek adına. Arazide gezerken başıboş bir yeni doğmuş bir kuzu, yarısı kanlıydı böyle, biz başta zarar görmüş, yaralanmış zannettik. Ama yanına gittiğimizde baktık ki yeni doğmuş. Yakınlarında sürü de yoktu. Sürüyü bulmak için kuzuyu aldık bir poşetin içine koyduk, çobanı aramaya çıktık. Ondan sonra tepeye çıktık, tepeden sürüyü bulduk. Yüksek bir tepeden bakıp sürü nerede onu bulduk. Yaklaşık 2-3 kilometre öteye gitmişler. Yanlarına gittik, kuzuyu çobana teslim ettik. Çoban aldı kuzuyu annesinin yanına götürdü. O kadar kalabalık sürünün içerisinde annesi hemen onu tanıdı. Hemen bakıma başladı, hemen emmeye başladı. Güzel bir duyguydu. Biz de mutlu olduk bir canı kurtarmış olduk. Çobanla konuştuk, yerini biliyordu. Orada bir doğum yaptığını biliyordu. Dönüşte alacakmış onları. Biz unuttuğunu zannettik. Bir tane daha var dedi hatta su kenarında, onu da bulursanız getirirseniz sevinirim dedi. Hani biliyormuş, bırakmamış aslında oraya ama biz gene de sevindik bir canı kurtardığımız için. Belki donarak ya da kurda kuşa yem olacaktı, bir şey olacaktı" dedi.
Soğuk havayı el emeği çiçekleriyle ısıtıyor
06 Aralık 2025 Cumartesi - 17:37 Soğuk havayı el emeği çiçekleriyle ısıtıyor Çocukluk tutkusunu el emeğine dönüştüren ev hanımı Şükran Karol, soğuk havaya rağmen tezgahının başından ayrılmayarak rengarenk örgü çiçek ve oyuncaklarını vatandaşlarla buluşturuyor. Eskişehir’de hava sıcaklıklarının hissedilir derecede düşmesine rağmen el işi üreticileri, tezgahlarının başında durmaya devam ediyor. Yıllardır el işi sanatıyla uğraşan ev hanımı Şükran Karol da soğuk havaya aldırış etmeden, binbir emekle hazırladığı ürünlerini sergilemeyi sürdürüyor. Özellikle renkli örgü çiçekler ve oyuncaklarla dikkat çeken tezgah, vatandaşların görselliğe olan ilgisi sayesinde canlılığını korurken, Karol üretim sürecinde gece gündüz demeden çalıştığını belirtiyor. "Gece uykumdan kalkıp model çıkarıyorum" Bu işin kendisi için doğuştan gelen bir yetenek olduğunu ve çocukluğundan beri el işiyle uğraştığını belirten Şükran Karol, "Çocukluğumdan beri uğraşa uğraşa bugünlere geldik. Bu yetenek sanırım doğuştan geliyor. Gece uykumda bile aklıma bir model düştü mü, kalkıp o modeli çıkarıyorum" dedi. "Gece geç saatlere kadar sürekli örüyoruz" Vatandaşların özellikle görsel açıdan zengin olan çiçek ve oyuncaklara yoğun ilgi gösterdiğini ifade eden Karol, "İnsanlar genellikle görsele ve renklere bakıyor; çiçekler ve oyuncaklar bayağı ilgi çekiyor. Çiçekleri yapmak, oyuncak örmeye göre daha zor. Burada oturduğumuz yerde, evde fırsat buldukça, hatta gece geç saatlere kadar sürekli örüyoruz. Ortalama 5 günde 10-15’e yakın çiçek ancak çıkarabiliyoruz" diye konuştu.