Yerel Haberler
Gümüşhane
Depremin izlerini girişimcilikle siliyorlar 21 Aralık 2025 Pazar - 09:41:46 Asrın felaketi olarak adlandırılan Hatay depremlerinin ardından hayatı tamamen değişen 19 yaşındaki Leyla Mine Akkuş, zorluklara boyun eğmeyerek Gümüşhane’de eşiyle birlikte yeni bir sayfa açtı. Depremin ardından Denizli’ye giden ve Gümüşhane Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü’nü kazanan Leyla Mine Akkuş, eğitimi için kente yerleşti. Eşi İsa Akkuş ise eşini yalnız bırakmamak adına Denizli’deki işini bırakarak eşinin yanına Gümüşhane’ye geldi. Kentte iş arayışları sonuçsuz kalınca genç çift el ele vererek kendi işlerini kurmaya karar verdi. Düğün altınları geleceğin sermayesi oldu Gümüşhane’nin kısıtlı iş imkanlarını bir engel değil, fırsat olarak gören genç çift, en büyük risklerini düğünlerinden kalan altınları sermayeye dönüştürerek aldı. KOSGEB’den de girişimcilik desteği alan Akkuş çifti, kentin tekstil ve giyim ihtiyacına cevap verecek butik bir işletme açtı. Kartondan tabelalı dükkan Kadın, erkek ve çocuk giyiminin yanı sıra çeyizlik ürünlerin de yer aldığı dükkanın en dikkat çeken detayı ise tabela oldu. İlk etapta maliyetleri düşürmek için tabelalarını kendi elleriyle kartondan hazırlayan çiftin bu samimi çabası, çevre esnafı ve vatandaşlar tarafından takdirle karşılandı. Eğitim ve ticaret bir arada Hem üniversite eğitimine devam eden hem de dükkanın işletmesini üstlenen Leyla Mine Akkuş, günün bir kısmını ders sıralarında, bir kısmını ise tezgah arkasında geçiriyor. Eşi İsa Akkuş’un tekstil sektöründeki tecrübesi sayesinde ürünleri doğrudan fabrikadan halka ulaştıran çift, uygun fiyat politikasıyla Gümüşhane halkına hizmet veriyor. "Üniversiteyi kazandı, ben de işimi bırakıp buraya geldim" Eşinin üniversiteyi bırakmaması için bu dükkanı açtıklarını kaydeden İsa Akkuş, "Gümüşhane’de yer açtık. Eşim okuduğu için okulunu bırakmasını istemedim, o yüzden Gümüşhane’ye taşındık. Denizli’deki hayatımı bırakıp buraya geldim. Burada yer açtık. Eşim okula gidiyor zaten, okuyor. Üniversite okuyor. Ben dükkana bakıyorum. Okul olmadığı günler yardım ediyor. Eşim Hataylı. Depremden dolayı Denizli’ye geldi. Öğretmenevinde kalıyorlardı. O sırada arkadaş ortamından tanışmış olduk. Üniversiteyi kazandı, ben de işimi bırakıp buraya geldim" dedi. Akademik camia ve arkadaşlardan tam destek Açılış gününde yalnız kalmayan çifte en büyük destek, hocaları ve sınıf arkadaşlarından geldi. Leyla’nın hem okuyup hem çalışmasına büyük saygı duyan akademik kadro, genç kadının bu zorlu maratonunda en büyük motivasyon kaynağı oldu. Kısıtlı imkanlarla yola çıkan genç çift, hayallerini gerçekleştirmek için en değerli varlıklarını ortaya koydu. "Hem uygun fiyatlı hem de kaliteli ürünler satmaya çalışıyoruz" Depremin ardından gittikleri Denizli’de eşiyle tanışıp evlendiklerini aktaran Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesinde Sosyal Hizmet bölümü 2. sınıfta okuyan 19 yaşındaki Leyla Mine Akkuş, "Normalde ben zaten burada okuyordum, zaten buraya gelecektim. Eşim de beni yalnız bırakmamak adına, bana destek olmak adına Gümüşhane’ye geldi. Burası maalesef küçük bir şehir, o yüzden iş imkanı çok fazla yok. Biz de kendi işimizi kurduk. Burayı düğün altınlarımızla açtık. Kendi düğün altınlarımız ve düğün paralarımızla açtık. Kendimiz hem uygun fiyatlı yapmaya çalışıyoruz hem de kaliteli ürünler satmaya çalışıyoruz. Eşim Denizlili olduğu için direkt fabrikadan getiriyoruz. Daha önce de tekstilde çalıştığı için oradan getirip hani toptancı aracılığı olmadan üstüne kâr daha fazla eklemeden daha uygun fiyata da burada satıyoruz" ifadelerini kullandı. "Burada biz bütün yaz boyunca iş baktık bulamadık" "Genç cesareti"ne dikkat çekerek hayata bu yaştan başlamanın önemli olduğunu dile getiren Akkuş, "Bir şeyler 25’imize 30’umuza geldiğimiz zaman olmuyor, gerçekten tutmuyor. O yüzden dolayı ne kadar erken başlarsak o kadar iyi, devir de öyle bir devir zaten. Burada biz bütün yaz boyunca iş baktık bulamadık. O yüzden dedik ki; madem iş bulamıyoruz, biz bir yer kuralım, bir yerden kendimizi geçindirmeye çalışalım diye düşünüp kendi işimizi kurduk" dedi.
20 Aralık 2025 Cumartesi - 09:46 Gümüşhane’de Endonezya rüzgârı esti Gümüşhane Üniversitesi’nde öğrenim gören Endonezyalı öğrenciler, ülkelerinin kültürünü tanıtmak amacıyla ’Endonezya Festivali’ düzenledi. Gümüşhane Üniversitesi Dr. Mustafa Çalık Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlen etkinlikte Endonezyalı öğrenciler yöresel kıyafetleriyle birlikte, ülkelerine özgü geleneksel dansları, Batik sanatı ile Ebru sanatı ve yöresel yemekleri katılımcıların beğenisine sundu. Özellikle sergilenen dans gösterileri izleyicilerden büyük ilgi görürken, programa katılan protokol üyeleri ve vatandaşlar etkinliği ilgiyle takip etti. Kültürel etkileşimin ön plana çıktığı programda katılımcılar Endonezya kültürünü yakından tanıma fırsatı buldu. "Uluslararası öğrenciler sayesinde farklı dünyalarla tanışıyoruz" Dünyadaki insanların kültür noktasında birbirilerini tanımanın en önemli yolunun eğitim olduğunu vurgulayan Gümüşhane Valisi Aydın Baruş, "Bugün Türkiye dünyanın dört bir tarafından gelen yüzbinlerce uluslararası öğrenci sayesinde artık farklı dünyalarla tanışıyor. Gümüşhane Üniversitesi’nin çatısı altında 70’in üzerinde ülkeden gelen kardeşlerimiz olmasa Gümüşhaneli bir insanın bir Endonezyalı ile tanışma ihtimali yüzde kaçtı. Gümüşhane Üniversitesi çatısı bu imkânı bize sağladı ki dünyanın Türkiye’den belki de 10 binlerce kilometre uzağında olan ülkelerden kardeşlerimizin yaşam kültürü, anlayışları ve hayatı nasıl kavradıklarını bugün öğrenebiliyoruz ki öğrendikçe de hepsini çok seviyoruz" dedi. Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oktay Yıldız da, "Bizim Endonezya’yla aramızda çok kadim bir kültürel bağ var. Özellikle Kanuni zamanında Endonezyalı dindaşlarımız Kanuni Sultan Süleyman’dan bir yardım talebinde bulunmuş ve o günkü şartlarda giden kadırgalarla o ülkeyle aramızda bir bağ kurulmuştur. Her ne kadar bugün modern dünyanın haritalarında iki ayrı coğrafya oldukça mesafeler göstermiş olsa bile kültürel olarak oldukça yakın bir coğrafyadan, oldukça yakın iki insan grubundan bahsediyoruz" ifadelerini kullandı. Gümüşhane Üniversitesi’nde eğitim gören Endonezyalı Muhammed Refaldy ise, "Bu etkinliği Gümüşhane’de Endonezya’daki kültürünü tanıtmak için yaptık. Türkiye ile bizim kültürümüz arasında bağlantı da var bence, bizde Batik ve Ebru sanatı kültürü var. Batik kültüründe sadece kumaşlar farklı. Bence Türkiye ve Endonezya arasında eskiden beri bir bağ var" diye konuştu. "Kültürümüzü tanıtabildiğimiz için çok mutluyuz" Ülkelerini tanıtmaktan duydukları memnuniyeti dile getiren Aqilah Şurahman 26, "Biz ülkemizi herkese tanıtmak istiyoruz. Çok mutluyuz, biz aslında az kişinin katılacağını düşünüyorduk ama Maşallah insanlar çok fazla ilgi gösterdi. Bu yüzden çok mutluyuz kültürümüzü tanıtabildik" ifadelerini kullandı. Gümüşhane Üniversitesi öğrencisi Cansu Güldoğan da "İnsanlar burada Endonezya kültürünü tanıma fırsatı buldu. Dans gösterileri çok hoşuma gitti ve Türkçe konuşmaları, bizim kültürümüzü de tanımaya çalışmaları da ayrıca hoşuma gitti" dedi. "Bayburt’ta çok Endonezyalı yok, buraya vatandaşlarımı görmeye geldim" Bayburt’a gelin olarak giden ve Bayburt’ta kendisi ve bebeği dışında çok az Endonezyalı olduğunu ifade eden Delyma Okur, "Burada olduğum için çok mutluyum çünkü Bayburt’ta sadece ben ve bebeğim var. Diğer Endonezyalı vatandaşlarım ile buluşmak için buraya geldim. Onlarla kendi dilimizde konuştum kendi dilimi konuşmayı özlemişim. Endonezya yemeklerini de tekrar tatmak çok güzel oldu. Burada gerçekten evimde hissettim" diye konuştu. Gümüşhane Üniversitesi Uluslararası Öğrenci Koordinatörü Doç. Dr. İsmail Çalık ise, "Öğrencilerimiz bu festival için çok büyük emek sarf ettiler. Kendi yörelerindeki kıyafetleri, oyunları bizlere izlettirdiler. Bizim temel görevimiz Gümüşhane’ye gelen öğrencilerimizin uyum süreçlerini daha da kolaylaştırmak, onlara destek olmak. Gümüşhane’deki tüm paydaşlarla bir araya gelerek bu etkinliği düzenlemek için katkı sunduk" ifadelerini kullandı.
Vali Tanrısever Gümüşhane’nin 2 aylık güvenlik istatistiklerini paylaştı
05 Mart 2024 Salı - 14:46 Vali Tanrısever Gümüşhane’nin 2 aylık güvenlik istatistiklerini paylaştı Gümüşhane Valisi Alper Tanrısever, 2024 yılının ilk 2 ayını kapsayan “Gümüşhane’nin Huzuru, Türkiye’nin Huzuru” konulu güvenlik bilgilendirme toplantısı düzenledi. Valilik Toplantı Salonunda İl Emniyet Müdürü Taner Cömert ve İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Serhat Demiral’ın katıldığı toplantıda Vali Tanrısever, 2 aylık güvenlik istatistiklerini paylaştı. 2023 yılı değerlendirmesini kapsayan güvenlik istatistiklerini paylaştıkları toplantıyı 15 Ocak 2024 tarihinde yaptıklarını hatırlatan Vali Tanrısever, 31 Mart’ta yapılacak mahalli idareler seçimlerinin geniş katılımlı ve olaysız bir şekilde gerçekleşmesini temenni etti. Vali Tanrısever, Gümüşhane’de mahalli idareler seçiminin huzurlu ve güvenli bir ortamda gerçekleşmesi, vatandaşların seçim günü tam demokratik ortamda can ve mal emniyeti içerisinde huzur ve güvenle demokratik haklarının kullanmasını en sağlıklı şekilde sağlamak için gereken tedbirlerin alınması, Gümüşhane’ye yakışır bir seçim ortamının ilgili, sorumlu bütün birimler tarafından tesis edilmesi için çalışmalar yürüttüklerini hatırlattı. “Seçimlerinin güven ve huzur içerisinde yapılması için tüm tedbirleri alıyoruz” Bütün sorumlu makamların, ilgili kuruluşların gereken tedbirleri aldıklarını ifade eden Vali Tanrısever, “Gümüşhane insanının yapısı gereği seçimlerde olumsuz bir durumla karşılaşmayacağımızı düşünüyorum. Seçimlerinin güven ve huzur içerisinde yapılması, seçim öncesi, seçim anı ve sonunda hiçbir aksaklığa meydan verilmemesi için kurumsal tedbirlerin yanı sıra adaylarımızla koordinasyon toplantısı icra ettik. Dün yine il ve ilçe seçim hakimlerimiz, kaymakamlarımız ve güvenlik birimlerimiz ile geniş katılımlı bir güvenlik toplantısı yaptık” dedi. “Dolandırıcılara kanmayın” Siber alanda terör örgütlerinin propagandasını yapan 321 hesabın kapatılarak hesap sahipleri hakkında adli işlem başlatıldığını kaydeden Vali Tanrısever, internet üzerinden gerçekleştirilen nitelikli dolandırıcılık olaylarının tüm Türkiye’de olduğu gibi Gümüşhane’de de geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 35 oranında artarak 39 dolandırıcılık olayı meydana geldiğini belirterek “Buradan tekrar vatandaşlarımızı uyararak bilmedikleri kişi ve hesaplara para göndermemelerini, şüphe ettiklerinde ise en kısa sürede 112 Acil Çağrı Merkezine ulaşmalarını istirham ediyoruz” diye konuştu. “2 ayda 32 kazada 81 vatandaşımız yaralandı” Vali Tanrısever, trafik kazalarının ve trafik kazası kaynaklı ölümlerin azaltılmasına yönelik eğitim, denetim ve kontrol faaliyetlerinin gece gündüz her türlü hava ve yol koşullarında artarak sürdüğünü, buna rağmen Gümüşhane’de bir önceki yılın aynı dönemine göre trafik kazalarının yüzde 52 oranında artarak 32 kaza meydana geldiğini, 81 vatandaşın yaralandığını söyledi.
Gümüşhane’de el freni çekilmeyen cip 10 metrelik duvardan uçtu, sürücü son anda kurtuldu
04 Mart 2024 Pazartesi - 19:54 Gümüşhane’de el freni çekilmeyen cip 10 metrelik duvardan uçtu, sürücü son anda kurtuldu Gümüşhane’de sürücüsünün el frenini çekmeyi unuttuğu cip, yokuş aşağı hareket ederek 10 metrelik duvardan site bahçesine düştü. Kaza güvenlik kameralarına yansırken, aracı durdurmaya çalışan sürücü aşağı düşmekten son anda kurtuldu. Kaza, akşam saatlerinde Gümüşhane merkez Çamlıca Mahallesi Menekşe Sokak üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, akşam saatlerinde alışveriş yapmak için cipini yol kenarına çeken Fatih Ataman, el frenini çekmeyi unutarak araçtan indi. El freni çekilmeyen 29 AAS 633 plakalı cip hareket etmeye başladı. Durumu fark eden sürücünün çabalarına rağmen cip 10 metrelik duvardan site bahçesine düştü. Kaza anı güvenlik kamerasına saniye saniye yansırken, sürücünün duvardan aşağıya düşmekten son anda kurtulduğu görüldü. Fatih Ataman aracı durdurmaya çalıştığını söyleyerek, “El frenini çektim geldim, sonra araba kendini bırakmış. Yaklaşık bir 10 metreden düştü” dedi. Görgü tanığı Turgut Şanlıtürk’te kazanın gerçekleştiği bölgede kimsenin olmamasının muhtemel bir faciayı engellediğini ifade ederek, “Arkadaş el frenini çekmeyi unutmuş, arabanın bir anda yürüdüğünü ve aşağı uçtuğunu gördüm. Çok şükür orada kimse yoktu, cana zarar gelmediği için mutluyum” diye konuştu. Kazada ölen ya da yaralanan olmazken, hasar gören araç yapılan çalışmalarla bulunduğu yerden çıkarıldı.
Özkürtün’de hayata geçen projelerle yöresel kültür yaşatılıyor
03 Mart 2024 Pazar - 08:39 Özkürtün’de hayata geçen projelerle yöresel kültür yaşatılıyor Gümüşhane’nin Kürtün ilçesi Özkürtün Beldesi’nde hayata geçirilen projelerle bölgeye ait yöresel ürünler dünyaya tanıtılıyor. Gümüşhane’nin Kürtün İlçesi Özkürtün Beldesi’nde Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) desteğiyle hayata geçirilen projelerle Kürtün ilçesinin doğal güzellikleri, kültürel değerleri ve yöresel ürünleri dünyaya tanıtılıyor. Projelerle birlikte bölgeye ait değerlerin canlı tutulmasını hedeflediklerini söyleyen Özkürtün Belediye Başkanı Yakup Turgut, hayata geçirilen projeler kapsamında eğlence alanları, hobi bahçeleri ve seyir teraslarının da hizmete sokulduğunu söyledi. Gerçekleşen projelerle birlikte beldede yer alan konaklama tesisinde konaklama sürelerinin de artmaya başladığının altını çizen Başkan Turgut, “Bu durumu projenin sürdürülebilirliği açısından çok kıymetli buluyorum. Kürtün ilçesindeki bütün değerlerimiz, üretim yaparken gençlerimiz, kadınlarımız ve hatta çocuklarımız bile bu projenin ortak paydasında yer aldılar” dedi. “Vatandaşlarımızdan aldığımız ürünlerle üretim yapıyoruz” Vatandaşlardan aldıkları ürünleri projeler kapsamında aldıkları desteklerle oluşturdukları tesiste işleyip paketlediklerini kaydeden Başkan Turgut, “Yörenin meşhur turşularından galdirik, taflan, kiraz, fasulye ve kızılcık turşusu yapıyoruz. Bu saydığım ürünleri kadınlarımız ve gençlerimizin yanında çocuklar da toplayıp getiriyor. Ücretlerini de peşin alıyorlar. Köylerimizin bazılarında çilek üretimi yapılmaktadır. Kasa işi alıp burada işliyoruz. Yine incirimizden hem turşu hem de reçel yapıyoruz. Kızılcığın marmelat, şurup ve reçelini yapıyoruz” ifadelerini kullandı. Öte yandan unutulmaya yüz tutan mutfak kültürünü de canlandırmayı hedeflediklerini belirten Başkan Turgut, “Yöresel olarak yapılmakta olan elma, armut pekmezi ve sirkesi; incir, ahududu, böğürtlen, çalı çileği, kızılcık, kuşburnu reçel ve marmeladı gibi birçok vitamin kaynağı değerin yeniden yapılmaya başlanması ve unutulmaya yüz tutan mutfak kültürünün bir değer olarak hatırlanıp yeniden korunmasını ve tanıtılmasını sağladık” diye konuştu.
Vali Tanrısever, maden ocağında işten çıkarılan işçiyi tekrar işe aldırdı
01 Mart 2024 Cuma - 21:24 Vali Tanrısever, maden ocağında işten çıkarılan işçiyi tekrar işe aldırdı Gümüşhane Valisi Alper Tanrısever, köy ziyaretleri kapsamında gittiği Karamustafa köyünde madende işten çıkarılan eşi kanser hastası 3 çocuk babası işçiyi firmayla görüşerek tekrar işe aldırdı. Geleneksel hale getirdiği haftada bir gün köy ziyaretleri kapsamında bu hafta merkeze bağlı Karamustafa ve Boyluca köylerini ziyaret eden Vali Tanrısever, köylerde vatandaşlarla bir araya geldi. Türkiye’de adını değerli bir madenden alan tek il olan Gümüşhane’nin merkeze bağlı Karamustafa köyünde muhtar Tuncer Çelik ve köy sakinleri tarafından karşılanan Vali Tanrısever’e aynı köyde bulunan bir maden firmasında çalışan işçilerden Halil Cepe’nin işten çıkarıldığı, eşinin hasta olduğu bilgisi verildi. Köy ziyaretinin ardından 2011 yılı Ağustos ayında gerçekleştirilen açılıştan bugüne kadar zaman zaman çevre sorunları zaman zaman personel sorunları zaman zaman maaş sorunlarıyla gündem olan Midi Mahallesindeki maden firmasını ziyaret eden Vali Tanrısever, çinko, gümüş, bakır ve altın çıkarılarak işlenen ve güncel rakamlarla 393 çalışanın olduğu maden hakkında işletme müdürü Olgun Kibar’dan brifing aldı. Daha sonra tesisin başta laboratuvarı olmak üzere atık havuzları ve diğer kısımlarında incelemelerde bulunarak bilgi alan Vali Tanrısever’e İl Emniyet Müdürü Taner Cömert, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Serhat Demiral, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürü Cemil Bayram ile çevre köylerin muhtarları eşlik etti. Vali Tanrısever, önceki yıllarda maden işletmesinde bozundurma tankından atık barajına taşıma yapan borunun kopması sonucu atık barajına akması gereken kirli suyun maden sahasına yayılarak dereye karıştığı tesiste milli ekonomiyi düşünmelerinin yanında doğayı da mutlaka düşünmeleri gerektiğini belirterek firmadan ilave tedbirlerin mutlaka alınmasını istedi. Erzincan’ın İliç ilçesinde bulunan madende gerçekleşen felaketin burada da yaşanmaması için vadide yer alan köy muhtarlarının taleplerinin de dikkate alınmasını isteyip “İliç’teki gibi bir hadise burada olmasın” diyerek yetkili kurumlara yeni denetimler yapılması talimatını veren Vali Tanrısever, köylülerle maden firması arasında yaşanan soğukluğun da giderilmesini, köylülerin işten çıkarılması, nakliye sorunları gibi sorunlarla mağdur edilmemesini istedi. Karamustafa’daki incelemelerinin ardından aynı firmanın Boyluca köyü Çamlık (Evreni) mahallesinde planladığı alan ile aynı köyün Devrenci Mahallesindeki sahalarda da incelemelerde bulunan Vali Tanrısever, köy muhtarı Tahir Öztürk ve vatandaşların bu konudaki taleplerini dinleyerek programını sonlandırdı. “İliç’te meydana gelen afetten dolayı hepimiz hassasız. Çok daha dikkatli olmak durumundayız” Ziyaretinin ardından yaptığı açıklamada Gümüşhane’nin Karamustafa ve Boyluca köylerinde vatandaşlarla bir araya geldiklerini hatırlatan Vali Tanrısever, “Karamustafa köyünde işletilen maden ocağını gördük ve yetkililerden gerekli bilgileri aldık. Çok yakın bir zamanda Erzincan İliç’te meydana gelen afetten dolayı hepimiz hassasız. Çok daha dikkatli olmak durumundayız. Gümüşhane maden şehri, şehrin kurulmasının sebebi madenlerdir. Hem madenleri nasıl devam ettiririz hem de insan hayatına, köylülerimizin hayatına olan olumsuz etkilerini nasıl en aza indiririz bunun derdindeyiz. Şirket yetkilileriyle de köylülerimizle de olumlu görüşmeler yaptık. İnşallah yakın zamanda biraz daha sıkı tedbirlerle olası afetlerin önüne nasıl geçeriz hep beraber düşüneceğiz ve konuşacağız” dedi. “Halil Cepe yeniden işe başlayacak” Karamustafa köyündeki vatandaş buluşmasında gündeme gelen madende çalışırken işten atılan eşi hasta 3 çocuk babası Halil Cepe’nin durumuyla ilgili soruyu cevaplandıran Vali Tanrısever, “Eşi kanser hastası olan vatandaşımız işe başlayacak. Firma yetkilileriyle görüştük o işe başlayacak inşallah. Köylülerimizin talebi ’Biz bu köylüyüz, madene en yakın köy biziz. Dışardan değil de bu köyden insanlar işe alınsın’ idi. Bu konuda da yüzde 100 haklılar ve yerinde bir talepti. Bunu da şirket yetkilileriyle görüştük. Milletvekillerimizle de görüşeceğiz. Şirketin en üst yetkilileri ile de irtibat kurarak ilk olarak bu köylülerin istihdamı noktasında elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Hiç kimsenin şüphesi olmasın” ifadelerini kullandı.
Gümüşhane’de tarihi eser kaçakçılarına ağır darbe, yüzlerce tarihi eser ele geçirildi
01 Mart 2024 Cuma - 11:58 Gümüşhane’de tarihi eser kaçakçılarına ağır darbe, yüzlerce tarihi eser ele geçirildi Gümüşhane’de Gümüşhane İl Jandarma Komutanlığı ekiplerinin Kelkit ve Şiran ilçelerinde gerçekleştirdiği 3 ayrı operasyonda yüzlerce tarihi eser ele geçirildi. Alınan bilgiye göre Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube, Kelkit İlçe Jandarma Komutanlığı ve Şiran İlçe Jandarma Komutanlığı ekiplerince yapılan istihbari çalışmalar neticesinde tarihi eser operasyonu düzenledi. Kelkit İlçesinde iki şahsın tarihi eser niteliğinde sikke bulundurduğu bilgisi alan ekipler Cumhuriyet Savcılığından alınan arama kararına istinaden Kelkit ilçesine bağlı Söğütlü Beldesinde durdurdukları araçta yapılan aramada 273 adet tarihi eser niteliğinde sikke olduğu değerlendirilen madeni para, 1 adet mezar taşı, 8 adet yüzük, 4 adet boyunluk haç, 4 adet kolye, 1 adet madalyon, 1 adet mızrak ucu, 1 adet gözyaşı şişesi ve 1 adet mühür ele geçirdi. Şiran İlçesinde de bir şahsın tarihi eser niteliğinde sikkeleri satmaya çalıştığı bilgisini alan ekipler Cumhuriyet Savcılığından alınan adli arama kararına istinaden ilçeye bağlı Alacahan köyünde ve Şiran ilçe merkezinde bulunan evlerinde arama yaptı. Arama sonucunda 45 adet tarihi obje, 42 adet sikke, 1 adet kılıç, 2 adet eski görünümlü Kur-an-ı Kerim, 1 adet kama, 1 adet kasatura, 1 adet metal dedektörü, 1 adet çapa, 1 adet hançer, 1 adet kın, 1 adet kırık şekilde tarihi kılıç, 1 adet tarihi kaşık, 1 adet tarihi kilim dokuma aparatı, 210 adet mavzer fişeği, 10 adet eski top mermisi, 1 adet Osmanlı tipi el bombası, 1 adet eski tip el bombası ve 664 adet boş mavzer kovanı ele geçirildi. Jandarma ekipleri son operasyonu ise Kelkit ilçesinde gerçekleştirdi. Bir şahsın tarihi eser niteliğinde malzemeleri Kelkit ilçesinden Ankara iline götüreceği bilgisini alan ekipler Cumhuriyet Savcılığından alınan adli arama kararına istinaden şahsın yolcu olarak bulunduğu otobüsü durdurarak arama yaptı. Yapılan arama neticesinde 78 adet sikke, 2 adet yüzük, 1 adet madalyon, 1 adet bakır maşrapa ve 4 adet bakır bileklik ele geçirildi. Yapılan operasyonlarda ele geçirilen tüm malzemeler muhafaza altına alınırken, şahıslar hakkında adli tahkikat başlatıldı.
Acil Servis ekiplerinin toz çilesi
01 Mart 2024 Cuma - 08:55 Acil Servis ekiplerinin toz çilesi Gümüşhane’nin İkisu Köyü’nde bulunan Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu karşısında bulunan taş ocağı işletmesinin ihmalleri yüzünden toz içerisinde hizmet vermeye çalışıyor. Gümüşhane’nin merkeze bağlı İkisu Köyü’nde bulunan Torul 2 No’lu Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu yolun karşı tarafında bulunan taş ocağı işletmesi nedeniyle toz içerisinde kalıyor. Usulüne uygun yapılmadığı ifade edilen çalışmalar nedeniyle ortaya çıkan toz bulutu acil sağlık çalışanlarının nöbet tuttuğu binanın içerisinde ve dışarısında bulunan her noktayı kaplarken, tozlar nedeniyle ambulansların içerisindeki cihazlar da zarar görüyor. Hemen her gün temizlik yapılan istasyonda sağlık çalışanlarının nefes alamadığını ve hatta hastalanmaya başladığının altını çizen Sağlık-Sen İl Başkanı Engin Karabulut yetkililerden daha önce uyarılan taş ocağının usulüne uygun çalışma yapmasını ve 24 saat nöbet tutan arkadaşlarının yaşadıklarının son bulmasını istiyor. “Toz içerisinde 24 saat nöbet tutuyorlar” Konuyla ilgili şikayetlerin daha önce de gündeme geldiğini fakat taş ocağı işletmesinin hiçbir tedbir almadığını söyleyen Engin Karabulut, “Arkadaki ambulansın içerisi bir gelişimde tamamen toz içindeydi. Sağlık çalışanlarımız içeride oturamıyorlar ve en kötüsü artık bazı arkadaşlarımızın böbrekleri taş üretmeye başladı. Daha yeni geldik 1 saattir buradayız boğazımız kurudu. Buradaki sağlıkçı arkadaşlarımız 24 saat burada duruyorlar görevlerini nasıl yerine getirsinler. Arkadaşlarımız burada tozun içerisinde yaşıyorlar. Daha önce bu konuyla ilgili şikâyetler oldu, CİMER’e yazıldı geri cevap geldi taş ocağına idari ceza verildi ama düzelen bir şey yok. Bugün gazetecilerin geldiğini görünce ilk defa sulamaya başladılar. Sağlıkçı arkadaşlarımız nefes alamıyor, bir vakaya gittiklerinde öksürmeye başlıyorlar. Ambulansların içerisindeki bütün cihazlarımız hassas tozdan bazıları bozuluyor bu da devletimize ve kamuya zarar oluyor. Bazı istasyonlar haftada 1 temizleniyor burada günlük temizlik yapılmak zorunda kalıyor. Arkadaşlarımız vakaya mı yetişsinler yoksa temizlik mi yapsınlar. Toz içerisinde 24 saat nöbet tutuyorlar, bunun son bulmasını istiyoruz” dedi.
Doktorların "15 yaşını göremez" dediği engelli kızı şimdi 28 yaşında
29 Şubat 2024 Perşembe - 09:31 Doktorların "15 yaşını göremez" dediği engelli kızı şimdi 28 yaşında Gümüşhane’de yaşayan 25 yıllık öğretmen Yaşar Temel Başer, doktorların "15 yaşını göremez" dediği engelli kızı Nur Hilal Başer’in daha uzun bir hayat sürmesi için 2007 yılında emekli olarak köye yerleşti. Tamamen doğal besinlerle beslenen Nur Hilal Başer, 28 yaşına ulaştı. Gümüşhane’nin merkeze bağlı Gözeler köyünde yaşayan emekli sınıf öğretmeni Yaşar Temel Başer (67), hayatını Mukopolisakkaridoz (MPS) hastası engelli kızı Nur Hilal Başer’e adadı. MPS hastalığı tanısının koyulmasının ardından doktorların "15 yaşını göremez" dediği kızı için harekete geçen Başer, 25 yıllık öğretmenlik mesleğinden emekli olarak 2007 yılında Gözeler köyüne yerleşti. Kızlarının daha uzun bir ömür geçirmesi için mücadele eden Yaşar Temel Başer ve eşi Rabia Başer, engelli kızlarını 17 yıldır kendi bahçelerinde ürettikleri ve hayvanlarından elde ettikleri doğal ürünlerle besleyerek 28 yaşına kadar yaşamasını sağladı. Doğal ürünlerin ve temiz köy havasının kızının uzun yıllar yaşamasında çok etkili olduğunu söyleyen Rabia Başer (67), kızlarının bakımını hiçbir zaman aksatmadıklarını belirtti. “Kendimi tamamen çocuğuma adadım” Gıdaların yanında köydeki temiz hava ve suyun da kızının uzun yaşamasında etkili olduğunu ifade eden Yaşar Temel Başer, “Erken emekli olmamın en büyük nedeni rahatsız olan kızım. Kızımın daha uzun ve sağlıklı yaşaması için emekli olup köye gelmeyi tercih ettim. Köyde kızımızı organik ve sağlıklı yiyeceklerle, hayvansal gıdalarla besliyoruz. Daha sağlıklı ve daha faydalı oluyor onun için. Hava ve suyun da temiz olması sağlıklı olmasında etkili. Kızımı Çapa Tıp Fakültesi’ne götürdüm. Burada yapılan tetkikler ve tedaviler sonuç vermedi. Oradaki doktorlar da bu hastalıkta hastanın çok uzun yaşamayacağını söylediler. Ben de artık tedavi olmadığı için kızımı alıp Gümüşhane’ye geldim ve emekli oldum. Çok işe yaradı, şu yaşa kadar ufak tefek sıkıntılar haricinde herhangi bir sorun yaşamadık. Kendimi tamamen çocuğuma adadım” dedi. Kızlarının yemeği ve temizliğini aksatmadıklarını söyleyen Rabia Başer de, “Günlük çocuğumuzla ilgileniyoruz, hem yemesi, hem temizliği. Çapa Tıp Fakültesi’nde hocalar bana ’Giderse 15 yaşına kadar gider’ dediler” diye konuştu.
Gümüşhane Valisi Alper Tanrısever’den mesleki eğitim vurgusu
27 Şubat 2024 Salı - 16:41 Gümüşhane Valisi Alper Tanrısever’den mesleki eğitim vurgusu Gümüşhane’de İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu, Vali Alper Tanrısever başkanlığında mesleki eğitimde iş sağlığı ve güvenliği acil gündemiyle olağanüstü toplandı. Geçtiğimiz günlerde yayımlanan genelgenin ardından Valilik Toplantı Salonunda yapılan toplantıya sektör ve kurum temsilcileri katıldı. Toplantıda konuyla ilgili İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yapılan sunumun ardından konuşan Vali Alper Tanrısever, mesleki eğitim konusuna dikkat çekerek “Hepimizin mesleki eğitime destek vermesi, omuz vermesi, çocuklarımızı, gençlerimizi o yöne sevk etmesi, kollarına altın bilezik takması hepimizin bir vazifesi olması lazım” dedi. Sadece öğrencilerin değil çalışan herkesin sağlıklarına yönelik iş güvenliği ve sağlığı tedbirlerinin alınmasını isteyen Vali Tanrısever, “Bu yapacağımız faaliyetleri işverenlerin başında bir engel, onlara bir baskı aracı olarak değil de onlara yön verici, rehberlik faaliyeti olarak değerlendirelim” diye konuştu. İş sağlığı ve güvenliği konusunda yeterli bilinç düzeyine sahip olunmadığının altını çizen Vali Tanrısever, denetimler aracılığıyla staj yapan öğrencilerin eğitim gördüğü işyerleri aracılığıyla Gümüşhane’de bu yönde bir farkındalık da oluşturulabileceğini belirtti. “Mesleki eğitimde yeterli düzeyde değiliz” Konuşmasında en fazla önem verdikleri konulardan birisinin de mesleki eğitim olduğunu vurgulayan Vali Tanrısever, “Mesleki eğitim konusunda yeterli düzeyde olmadığımızı hepimiz biliyoruz. Mesleki eğitim konusunda yeterli ekipmanımızın olmadığını da biliyoruz. Ama mesleki eğitim olmaksızın bir ülkenin kalkınmasının da mümkün olmayacağının da bilincindeyiz. Bu sebeple hepimizin mesleki eğitime destek vermesi, omuz vermesi, çocuklarımızı, gençlerimizi o yöne sevk etmesi, kollarına altın bilezik takması hepimizin bir vazifesi olması lazım” ifadelerini kullandı. “Topyekun olarak bu işin altına elimizi değil gövdemizi koymamız lazım” Her alanda uzman personele ihtiyaç duyulan Türkiye’de en fazla bulunan personel tipinin “Her işi yapan personel” olduğunu kaydeden Vali Tanrısever, “Çocuklarımızı iyi yetiştirmemiz lazım. Bunun için ne sadece Çalışma ve Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü ne Milli Eğitim, ne Özel İdare, ne bir başkası. Topyekun bir şey yapmamız lazım, bu işin altına elimizi değil gövdemizi koymamız lazım. Çocuklarımızı nitelikli personel, nitelikli çalışan haline getirmemiz lazım. Çocuğumuz okuldan mezun olduğu vakit çok iyi bir kaynak ustası olsun, çok iyi bir CNC ustası olsun. Koluna altın bileziğini taksın, istediği firmada çalışsın. Ama bu eğitimi alırken çocuklarımızın tırnakların ucuna dahi zarar gelmesin. Amacımız, niyetimiz budur. Yoksa işletmeleri dövmek, onların üzerinde denetim mekanizmasını çalıştırarak onları iş yapmaz hale getirmek değil. İş sağlığı ve güvenliği konusunda da farkındalık oluşturmaktır” dedi.