Yerel Haberler
Isparta
Isparta’da yaşlı kadının 70 yıllık evi daha güvenli bir yuvaya dönüştürüldü 23 Aralık 2025 Salı - 17:22:40 Isparta’nın Aksu ilçesine bağlı Sofular köyünde yaşayan 85 yaşındaki kadının 70 yıllık evinde, Isparta Belediyesince yaşam şartlarının iyileştirilmesi amacıyla tadilat çalışması gerçekleştirildi. Yapılan çalışmanın ardından konuşan yaşlı kadın, "Geceleri yerimden kalkıp evin içinde rahatça dolaşamıyordum. Çok kez düştüm, sakatlandım. Evimin tadilatının yapılmasıyla biraz olsun rahatladım. Allah razı olsun" dedi. Aksu ilçesine bağlı Sofular köyünde yaşayan 85 yaşındaki Hacer Öcal’ın uzun yıllardır kullandığı 70 yıllık evinde tadilat çalışması yapıldı. Yaşadığı evin fiziki şartlarının zorlayıcı hale gelmesi üzerine Isparta Belediyesi’ne yapılan başvurunun ardından evde iyileştirme çalışmaları başlatıldı. Yapılan incelemelerin ardından yaşlı kadının evinde yaşam şartlarını daha güvenli hale getirmek amacıyla tadilat gerçekleştirildi. Çalışmalar kapsamında evin önüne yeni bir balkon yapıldı. "Hacer teyzemizin evinin göçmek üzereydi" Sofular köyü Muhtarı Mehmet İlhan Kayacan yapılan çalışmalara ilişkin açıklamasında, "Köyümüz sakinlerinden 85 yaşındaki Hacer teyzemizin evinin göçmek üzere olması nedeniyle tadilat ihtiyacı doğmuştu. Yapılan çalışmalarla ev daha güvenli hale getirildi. Destek verenlere teşekkür ediyorum" dedi. "Geceleri yerimden kalkıp evin içinde rahatça dolaşamıyordum. Çok kez düştüm, sakatlandım" Hacer Öcal ise kendi imkânlarıyla tadilat yaptıramadığını belirterek, yaşadığı zorlukları şu sözlerle anlattı: "Evde sürekli düşüyordum. Geceleri yerimden kalkıp evin içinde rahatça dolaşamıyordum. Çok kez düştüm, sakatlandım. Evimin tadilatının yapılmasıyla biraz olsun rahatladım. Allah razı olsun."
22 Aralık 2025 Pazartesi - 13:36 Kendini ifade etmekte zorlanan genç şair duygularını kitaplaştırdı 8. Isparta Kitap Fuarı’nda genç yazarlar da yerini aldı. Yazar Eylül Ertuğrul ve Yunus Emre Kılıç’ın yazdığı kitaplar da sergilendi. Genç yazarlar kitaplarını anlatırken heyecanları da yüzlerine yansıdı. Birçok yayınevi ve onlarca yazarın yer aldığı 8. Isparta Kitap Fuarı kitapseverleri ağırlamaya devam ediyor. Fuarda genç yazarlar da yerini aldı. Yazar Eylül Ertuğrul, okuma azmini yazma sanatıyla birleştirdi. Okumaktan ve diğer yazarlardan ilham alan Yazar Ertuğrul, genç yaşına rağmen çıkardığı Artemis isimli kitabıyla okumanın ve yazmanın yaşının olmadığını bir kez daha gösterdi. 15 yaşındaki Ispartalı yazar ilk kitabını okurlarla buluşturdu Yazar Eylül Ertuğrul, okumanın ve diğer yazarların kendisine ilham verdiğini belirterek, "Isparta Güzel Sanatlar Lisesi’nde okuyorum. İlk kitabımı bu yıl çıkardım. 15 yaşında Ispartalı bir yazar olmaktan son derece mutluluk duyuyorum. 6. sınıftan bu yana yazarlık yapıyorum. Kitap okumayı sevdiğim için yazarlık yapmaya da başladım. Beni kitap yazmaya teşvik eden şey, yazarların okuyucularıyla buluşuyor olması. Kendime yeni bir dünya kurmak çok hoşuma gidiyor. Yazarken çok zevk alıyorum. Artemis isimli kitabımı da bu sayede yazdım" dedi. Kendini ifade etmekte zorlanan genç şair duygularını kitaplaştırdı Genç yazarlardan Yunus Emre Kılıç da 8. Isparta Kitap Fuarı’nda yazdığı şiir kitabını sergiliyor. Kendisini ifade etmekte zorlandığı için şiirler yazdığını belirten Yazar Kılıç, bu nedenle şiirlerini kitap haline getirdiğini söyledi. Yazar Kılıç, "Önceleri kendimi ifade etmekte zorlanıyordum. Kimseye kendimi ifade edemiyordum. Bir tane şiir yazarak başladım ve devamı geldi. Öğretmenim sayesinde de hayal dünyamı geliştirerek şiirler yazmaya başladım ve kitap haline getirdim. Şiir yazmaya ve kitap haline getirmeye devam edeceğim. Kitabımda yüzün üzerinde şiir var. Bundan sonra yazacağım kitaplarda kendimi daha çok ifade edeceğime inanıyorum" diye konuştu.
22 Aralık 2025 Pazartesi - 12:36 Isparta’da 10 günlük kitap şöleni sona erdi Isparta’da 8. Isparta Kitap Fuarı, 10 günlük kitap şöleninin ardından sona erdi. Fuarın son gününde yazarlar Vehbi Vakkasoğlu, Kahraman Tazeoğlu ve Diyetisyen Hatice Nur Ege okuyucularıyla buluşarak, söyleşi gerçekleştirdi. Bu yıl ‘Kitaplar Gül Açıyor’ teması ve ‘Şimdi Kitap Okuma Zamanı’ sloganıyla Gökkubbe Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen 8. Isparta Kitap Fuarı tamamlandı. Fuarda 10 gün boyunca birbirinden değerli yazarlar okuyucularıyla buluştu, söyleşiler gerçekleştirdi, kitaplarını imzaladı, yayınevleri binlerce kitabı kitapseverlere ulaştırdı. 8. Isparta Kitap Fuarı’nın son gününde de yazarlar Vehbi Vakkasoğlu, Kahraman Tazeoğlu ve Diyetisyen Hatice Nur Ege okuyucularıyla buluşarak, kitaplarını imzaladı, söyleşi gerçekleştirdi. "Vakkasoğlu Kitap Fuarının Gelenekselleşeceğine İnanıyorum" Yazar Vehbi Vakkasoğlu, Isparta’nın güller diyarı bir kent olduğunu belirterek, fuarın çok güzel bir ortam sunduğunu söyledi. Vakkasoğlu, "Kitap fuarı kalitesi ve bulunduğu yer itibariyle çok güzel. İnşallah daha da gelişerek gelenekselleşeceğine inanıyorum. Emek vermek lazım, ben de bunun için geldim. Emek verenlere başta belediye başkanımıza ve ekibine teşekkür ediyorum" dedi. "Ispartalıların kitaba verdiği değeri biliyorum" Yazarlık ve kitap okumanın önemine ilişkin söyleşi sonrası okuyucularının kitaplarını imzalayan Kahraman Tazeoğlu, "En son 2018 yılında bu fuara gelmiştim, o günden bugüne çok şey değişmiş. Fuar daha büyümüş ve daha bir oturmuş. Heyecanla geldim çünkü Ispartalıların kitaba ne kadar önem verdiğini biliyorum. Burada çok fazla okurum var. Fuarlar da bizi okurlarımızla buluşturan yegane etkinlikler. Her zaman fuarların çok önemli olduğunu, burada da belediyelere büyük iş düştüğünü söylerim. Onlar da sağ olsunlar her yıl bu fuarı gerçekleştirerek bizi okurlarımızla buluşturuyor. Çünkü bir yazarın okurlarıyla buluşması için kitap fuarından başka şansı yok. Fuarı düzenleyen ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" ifadelerinde bulundu. "İyi ki Isparta’dayım" 8. Isparta Kitap Fuarı’nın son gününde okuyucularıyla buluşan Diyetisyen Hatice Nur Ege de sağlıklı beslenme konusunda söyleşi gerçekleştirdi. Isparta’ya ikinci kez geldiğini belirten Ege, "Gül Festivali’nde gelmiştim, burası kıymetli bir şehrimiz. İyi ki buradayım. Birçok fuara gidiyorum, Türk Bayrağı’nın bu kadar fazla olduğu, vatan millet sevgisinin bu kadar fazla olduğu şehirlerden bir tanesi Isparta. Yeniden kavuşmak dileğiyle" dedi. 8. Isparta Kitap Fuarı’na katılan yazarlara günün anısına gül tablosu hediye edilirken, yayınevleri temsilcilerine de plaket ve gül tablosu takdim edildi. Katılımcılara hediyeleri Isparta Belediye Meclis Üyeleri İbrahim Kocabaş ve Mehmet İzci tarafından verildi.
300 yıllık tarihi evini restore edip müzeye çevirerek ziyaretçilere ücretsiz açtı
25 Ağustos 2025 Pazartesi - 10:09 300 yıllık tarihi evini restore edip müzeye çevirerek ziyaretçilere ücretsiz açtı Isparta Eğirdir’de restore ettirdiği 300 yıllık tarihi evini adeta bir müzeye çeviren emekli akademisyen Dr. Mehmet Gürdal, "Vasiyetim, bu evin ziyaret edilerek dönemin yaşam tarzının, kullanılan eşyaların ve kültürel mirasın gelecek nesiller tarafından görülmesidir" dedi. Eğirdir Kale Mahallesi’ndeki 300 yıllık evini restore ettiren Dr. Mehmet Gürdal, hem çocukluk hatıralarını hem de akademik hayatındaki başarılarını sergiliyor. Gürdal, eviyle ilgili en büyük arzusunun Eğirdir’in kültürel mirasını gelecek kuşaklara aktarmak olduğunu belirtti. Eserleri Türkiye’de birçok okulda ders kitabı olarak yer alıyor 78 yaşındaki Dr. Gürdal, Ege Üniversitesi İşletme Fakültesi Turizm Anabilim Dalı’nı hem bölüm hem fakülte birincisi olarak tamamladı. Akademik hayatında asistanlıktan doçentliğe uzanan bir yol izleyen Gürdal’ın turizm alanında yazdığı altı kitabı Türkiye’de birçok üniversitede ders kitabı olarak yer aldı. "O günler bizim için çok kıymetliydi" Çocukluğunun göl kenarında geçtiğini anlatan Gürdal, "Biz çocukken Poyraz’ın sesiyle, göldeki dalgaların sesiyle uyurduk. Üç dört yaşımıza geldiğimizde yüzmeyi öğrendik. O günler bizim için çok kıymetliydi" dedi. "Vasiyetim bu evin gelecek nesillere kalması" Son 12 yıldır Eğirdir’de yaşamını sürdüren Gürdal, evin tarihini de araştırdığını ifade ederek, "e-Devlet kayıtlarından ulaştığım 1870-1871 tarihli belge, evimizin 300 yıllık tarihini doğruluyor. Bu evin, dönemin yaşam tarzını yansıtacak şekilde gelecek nesillere kalmasını istiyorum. Vasiyetim, bu evin ziyaret edilerek dönemin yaşam tarzının, kullanılan eşyaların ve kültürel mirasın gelecek nesiller tarafından görülmesidir" diye konuştu. Eğirdir sevdalısı Mehmet Gürdal, müzeye çevirdiği evini ücretsiz olarak ziyaretçilere açtığını, herkesin gelip eski Eğirdir evlerinin nasıl olduğunu görmesini istediğini ve bu evi gelecek nesillere miras bırakmayı amaçladığını söyledi.
300 yıllık tarihi evini restore edip müzeye çevirerek ziyaretçilere ücretsiz açtı
25 Ağustos 2025 Pazartesi - 10:05 300 yıllık tarihi evini restore edip müzeye çevirerek ziyaretçilere ücretsiz açtı Eğirdir’de yaşayan emekli akademisyen restore ettirdiği 300 yıllık tarihi evini adeta bir müzeye çevirdi. Dr.Mehmet Gürdal, "Vasiyetim, bu evin ziyaret edilerek dönemin yaşam tarzının, kullanılan eşyaların ve kültürel mirasın gelecek nesiller tarafından görülmesidir" dedi. Eğirdir Kale Mahallesi’nde bulunan 300 yıllık evini restore ettiren Dr. Mehmet Gürdal, hem çocukluk anılarını hem de akademik hayatındaki başarılarını sergiliyor. Gürdal, eviyle ilgili en büyük arzusunun Eğirdir’in kültürel mirasını gelecek kuşaklara aktarmak olduğunu belirtti. Yazdığı kitaplar Türkiye’de birçok okulda ders kitabı olarak yer alıyor 78 yaşındaki Dr. Gürdal, Ege Üniversitesi İşletme Fakültesi Turizm Anabilim Dalı’nı hem bölüm hem fakülte birincisi olarak tamamladı. Akademik hayatında asistanlıktan doçentliğe uzanan bir yol izleyen Gürdal, turizm alanında yazdığı altı kitabıyla Türkiye’de birçok üniversitede ders kitabı olarak yer aldı. "O günler bizim için çok kıymetliydi" Çocukluğunun göl kenarında geçtiğini anlatan Gürdal, "Biz çocukken Poyraz’ın sesiyle, göldeki dalgaların sesiyle uyurduk. Üç dört yaşımıza geldiğimizde yüzmeyi öğrendik. O günler bizim için çok kıymetliydi" dedi. "Vasiyetim bu evin gelecek nesillere kalması" Eğirdir sevdalısı son 12 yıldır Eğirdir’de yaşamını sürdüren Gürdal, evin tarihini de araştırdığını ifade ederek, "e-Devlet kayıtlarından ulaştığım 1870-1871 tarihli belge, evimizin 300 yıllık tarihini doğruluyor. Bu evin, dönemin yaşam tarzını yansıtacak şekilde gelecek nesillere kalmasını istiyorum. Vasiyetim, bu evin ziyaret edilerek dönemin yaşam tarzının, kullanılan eşyaların ve kültürel mirasın gelecek nesiller tarafından görülmesidir" diye konuştu. Mehmet Gürdal, müzeye çevirdiği evini ücretsiz olarak ziyaretçilere açtığını, herkesin gelip eski Eğirdir evlerinin nasıl olduğunu görmesini istediğini ve bu evi gelecek nesillere miras bırakmayı amaçladığını söyledi.
Otizmli çocuğa dayak iddiasına 12 ay taksitle 11 bin lira ceza
24 Ağustos 2025 Pazar - 14:42 Otizmli çocuğa dayak iddiasına 12 ay taksitle 11 bin lira ceza Isparta’da ev sahibi ile kiracı arasında başlayan tartışmada, annesinin kucağındaki 4 yaşındaki otizmli kızına darp uygulandığı iddiasıyla açılan davada mahkemenin şüpheliye 11 bin 200 lira para cezası vermesi aileyi sarstı. 4 yaşındaki kızının otizm engelinin değerlendirmeye alınmadığını söyleyen baba İbrahim Halil Sökmen, "Kızımın canının bedeli 11 bin 200 lira olamaz. Yetkililerden adalet istiyorum" dedi. Isparta’nın Bağlar Mahallesi’nde geçtiğimiz yıl meydana gelen olayda, İbrahim Halil Sökmen ve eşi Nurcan Sökmen, iddiaya göre apartman dairesinde yaşadıkları evin sahibi Z.D. ile kapı önüne çöp atılması nedeniyle tartışmaya başladı. Nurcan Sökmen’in, "Burada insan yaşıyor, bunu neden yaptınız" sözleri üzerine büyüyen tartışmaya polis ekipleri müdahale etti. Tarafların birbirinden şikayetçi olması üzerine karakola götürüleceği sırada, Z.D.’nin polislerin elinden kurtularak Nurcan Sökmen’in kucağındaki 4 yaşındaki otizmli kızı Sinem Ece Sökmen’in boğazını sıktığı, ardından yere düşürdüğü ve yerde defalarca tekmelediği iddia edildi. Olayın polis tutanaklarına geçmesinin ardından aile küçük kızlarını hastaneye götürerek darp raporu aldı ve şikayetçi oldu. Yaklaşık 1 yıl süren davanın sonunda mahkeme, sanık Z.D.’ye yalnızca 11 bin 200 lira para cezası verdi. Bu cezanın da aylık bin lira taksitlerle 12 ayda ödenmesine karar verilmesi aileyi derinden sarstı. Daire önündeki pislik nedeniyle tartışma başladı Olayın üzerinden yaklaşık 1 yıl geçtiğini ve olay günü eşiyle alışveriş yapmak için dışarı çıktığını, ardından eve döndüklerinde apartmanda temizlik yapıldığı ve ancak tüm pislikler kendi dairelerinin önüne atıldığını anlatan Halil İbrahim Sökmen, "Eşim, ev sahibinin kızına ’Bu pislik buraya atılır mı? Burada insan oturuyor’ dediğinde tartışma başladı. Ben de durumu ev sahibinin eşine bildirdim, ev sahibinin eşi ’Gerekirse ben temizlerim’ dedikten sonra olay daha büyüdü. Sözlü tartışma sırasında ben müdahale etmedim çünkü eski hükümlüydüm ve yeniden ceza alıp çocuğumdan ayrı kalmak istemedim. Polis ekiplerini aradım ve ekipler olay yerine geldi. Ben durumu onlara, eşim ve çocuğumun evde olduğunu ve hayati tehlikelerinin bulunduğunu anlattım" ifadelerini kullandı. "Kızımın boğazını tuttu ve yere atıp defalarca tekmeledi" Polis ekiplerinin iki tarafı da dışarı çıkardığını belirten Sökmen, "Ancak bu şahıs polislerin elinden kurtularak eşimin yanına geldi, bir eliyle eşimin saçını, diğer eliyle kızımın boğazını tuttu. Kızım yere düştü ve yerde defalarca tekmelendi. Düşmenin etkisiyle kızımın gözünün altında hâlâ bir iz bulunuyor. Olay sonrası kızımıza darp raporu aldık ve konuyu mahkemeye taşıdık. Kızım otizm hastası olaydan önce biraz konuşabiliyordu ama şimdi konuşmuyor. Mahkemede ilk davada basit yargılama usulüyle sınırlı bir para cezası verildi. Biz bu karara itiraz ettik. Son duruşmada sanık mahkemede parmağıyla kızımı işaret ederek ’benim bu çocukla bir derdim yok, bunun annesiyle problemim var’ dedi. Buna rağmen mahkeme kararı 11 bin 200 lira cezayı 12 ay boyunca aylık bin lira ödeme şeklinde verildi" şeklinde konuştu. "Kızımın canının bedeli 11 bin lira mı" "Biz araba mı alıyoruz ya da buzdolabı mı alıyoruz? Kızımın canının bedeli 11 bin lira mı" diyerek sitem eden baba Sökmen, "Olay sonrası kızımın göz altındaki izi geçti, kızımın kalıtsal bir rahatsızlığı da olabilirdi. Şu anda hiç konuşamıyor. Mahkeme esnasında hakime hanım, ’bu çocuk otizm hastası, adli tıptan bir rapor çıkarın ve dosyaya ekleyin’ demedi. Ceza nasıl belirlendi, anlayamadım. Fiile konu olan kadın sürekli ’ben Ispartalıyım, bana hiçbir şey olmaz, para cezası verilir’ diyordu ve gerçekten öyle oldu" dedi. Bu süreçte, adaletin yerini bulmasını sağlamak için gerekli her yere başvuracağını belirten Sökmen, "Tekrar söylüyorum, bir çocuğun canının bedeli bu kadar olmamalı. Devletimizden adalet bekliyorum. Kızım ve eşim için koruma talep ediyorum ve en kısa sürede adaletin yerini bulmasını istiyorum. Ben para pul hiçbir şey istemiyorum" diye konuştu. İbrahim Halil Sökmen, son davada kızının engelli raporunun dikkate almadığını iddia ederek davayı istinaf yasa yolunun tamamen kapattığını, bu davanın tekrar detaylı bir şekilde incelenmesini ve adaletin sağlanması için elinden gelen her şeyi yapacağını ifade etti.