Yerel Haberler
Karabük
Adalet Bakanı Tunç: Suça sürüklenen çocuklarda caydırıcılığı artırmaya yönelik ayrı bir çalışma da şu anda yapılıyor" 26 Aralık 2025 Cuma - 15:47:53 11. Yargı Paketleri ile ceza adaletinin etkinliğini artırmaya yönelik yapılan düzenlemeler hakkında değerlendirmelerde bulunan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Çocukların korunmasıyla ilgili suça sürüklenen çocuklarda caydırıcılığı artırmaya yönelik ayrı bir çalışma da şu anda yapılıyor. Meclisimizde meclis araştırma komisyonu kuruldu bu konuda" dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Karabük Valiliği’nde yaptığı açıklamada, 11. Yargı Paketleri ile ceza adaletinin etkinliğini artırmaya yönelik yapılan düzenlemeler hakkında değerlendirmelerde bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Yargı Reformu Strateji Belgesi’ni yılın başında kamuoyuna duyurulmasının ardından ceza adaletinin etkinliğinin attırılmasına yönelik yargı paketleri ve kanun çalışmalarının gerçekleştirildiğini ifade eden Bakan Tunç, toplumu suçtan korumaya yönelik ve caydırıcılığı artırmaya yönelik çok önemli çalışmalar yaptıklarını söyledi. Tunç, "Yargı Reformu Strateji Belgesi 2025’in hemen başında yaklaşık bir yıl oldu. Cumhurbaşkanımız tarafından kamuoyu ile paylaşılmıştı. Ve o strateji belgesinde özellikle beş ana hedeften birisi, amaçtan birisi ceza adaletinin etkinliğinin arttırılmasına yönelik hedeflerdi. Ve bu anlamda da meclisimizde ceza adaletinin etkinliğinin arttırılmasına yönelik yargı paketleri, kanun çalışmaları gerçekleştirildi. Tabi ceza adaletinin etkinliğini artırmaya yönelik özellikle toplumu suçtan korumaya yönelik ve caydırıcılığı artırmaya yönelik çok önemli çalışmalar yapıyoruz. Gerek idari uygulamalar gerekse de yasal düzenlemeleri meclisimiz gerçekleştiriyor" dedi. "Cezasızlık algısı ortadan kaldırıldı" Bakan Tunç, 10. Yargı Paketi ile denetimli serbestlikten kaynaklanan cezasızlık algısının ortadan kaldırıldığını belirterek şu ifadeleri kullandı: "Bu kapsamda 10. Yargı Paketi geçtiğimiz aylarda yasalaşmıştı. 10. yargı paketinde özellikle denetimli serbestlik uygulamalarından kaynaklanan cezasızlık algısını ortadan kaldırmaya yönelik düzenlemeler yapılmıştı. İki yılın altındaki suçlar bakımından cezaevinde hiç kalmama gibi bir eleştiri söz konusuydu. Bunlar çözülmüştü 10. yargı paketinde. İki yılın altındaki suçlarda da yine cezaevinde belli bir süre kalma durumu sağlanmış oldu ve böylece toplumdaki ‘iki yılın altında ceza aldı, hiç cezaevine girmeden yapanın yanına kar kaldı’ gibi bir düşünce artık söz konusu değil 10. yargı paketiyle. Tabii o pakette aynı zamanda özel infaz usulleriyle ilgili gerek kadınlar gerek yaşlılarla ilgili cezaevi şartlarıyla ilgili birtakım düzenlemeler yapılmıştı hafta sonu ve konutta infaz şeklinde" 11. Yargı Paketi’nin bu hafta itibarıyla yasalaştığını belirten Tunç, paketin kapsamını şu sözlerle anlattı: "Yasalaşan bu hafta itibariyle meclisimizde çarşamba günü görüşülüp milletvekillerimiz tarafından kabul edilen ve Resmi Gazetede yayınlanan 11. yargı paketiyle de yine ceza adaleti sisteminin etkinliğine yönelik önemli düzenlemeler var. Burada tabii 40 maddeden oluşuyor bu kanun teklifi, yasalaşan kanun. 13 farklı kanunda düzenlemeler içeriyor. Başta Türk Ceza Kanunu olmak üzere ceza infaz kanunumuz ve ceza güvenlik tedbirleri infazı kanunu yanı sıra ceza usul kanunumuzda da farklı kanunlarda önemli düzenlemeler içeriyor." Örgütlü suçlarda cezalar arttırıldı Örgütlü suçlara yönelik cezaların artırıldığını vurgulayan Tunç, şöyle devam etti: "Tabii başta toplumsal huzur ve güvenliğin daha da sağlanması ve güçlendirilmesiyle ilgili önemli maddeler var. Örgütlü suçlar, örgüt suçları, örgüt üyeliği, örgüt yöneticiliğinin cezaları bu yargı paketiyle artırılmış oldu. Daha öncesinde 4 yıldan 8 yıla olan örgüt kurma ve yönetme cezası 5 yıldan 10 yıla çıkarıldı. Hem alt sınır hem üst sınır yükseltildi. Üyeliğin cezası da üst sınır 4 yıldan 5 yıla yükseltilmiş oldu." Çocukların korunmasına yönelik yeni düzenlemelere de değinen Tunç, şunları söyledi: "Tabii burada önemli bir husus çocukların korunması. Çocukların suç örgütleri tarafından kullanılmamasını sağlamak maksadıyla burada önemli bir düzenleme var. Çocukların örgüt faaliyetinde kullanılması, örgütlü suçlar kapsamında çocukların suçta kullanılması, suça itilmesini önlemek için özellikle bu suçlar bakımından artırım sebebi sayıldı. Bu da ceza kanunumuza ilk kez giren bir husus oldu. Çocukların korunmasıyla ilgili suça sürüklenen çocuklarda caydırıcılığı artırmaya yönelik ayrı bir çalışma da şu anda yapılıyor. Meclisimizde meclis araştırma komisyonu kuruldu bu konuda. Özellikle 18 yaşın altındaki çocukların suçtan uzak tutulması bakımından hem suç mağduru çocuklar hem de suça sürüklenen çocuklar bakımından Meclis Araştırma Komisyonumuzun çizeceği yol haritası çerçevesi içerisinde yeni yasal düzenlemeler de önümüzdeki günlerde yapılacak. Ama bu pakette çocukların örgüt suçları kapsamında kullanılmasının önüne geçmek için önemli bir caydırıcılık getiren bir madde hayata geçmiş oldu, yürürlüğe girdi. Tabii örgüt silahlı olursa artırım sebebi daha da yükseltilmiş oldu. Burada da yarı oranında artırım şeklinde bir düzenleme gerçekleşmiş oldu." Meskûn mahalde silah atana hapis cezası Meskûn mahallede silah kullanımına ilişkin cezaların artırıldığını belirten Tunç, "Tabii örgütlü suçlardaki yaptırımın arttırılmasının yanı sıra bir de meskûn mahallede silah atma. Bu önemli bir problemdi. Özellikle düğünlerde, nişanlarda, kutlama günlerinde o sevinç günlerimizi mateme dönüştüren maalesef tatsız olaylara meydan veriliyordu. Bu anlamda meskûn mahallede silah atmanın cezası zaten mevzuatımızda vardı ama bunu artırmış olduk. 6 aydan 3 yıla kadarken 1 yıldan 5 yıla çıkarılmış oldu. Yani meskûn mahallede silah atan bir kişi yaralamaya ya da ölüme sebebiyet vermese bile zaten ondan ayrıca ceza alır sadece silah attığı için 5 yıla kadar ceza alabilir. Ama bu düğünlerde ve nişanlarda ve kutlama günlerinde ise burada artırım söz konusu olacak yarı oranında ve dolayısıyla 7,5 yıla kadar ceza, yaralama ya da ölüm olmasa bile bu tabii önemli bir caydırıcılığı meydana getirecek. Burada yeni bir durum. Ses ve gaz fişe atabilen silahlar, kuru sıkılar da dahil onların da üç yıla kadar kullanılması durumunda ceza mümkün olabilecek" dedi. "Trafikte yol kesme ceza kanunumuzda müstakil bir suç haline getirildi" Trafikte yol keserek başkasının aracını durduranlara hapis cezasına ilişkin detayları paylaşan Bakan Tunç, "Trafikte yol kesme konusu sürekli karşılaştığımız ve vatandaşlarımızı sıkıntıya sokan bir durumdu. Hoş hadiseler değildi. Ve bu anlamda da trafikte yol kesmenin ceza kanunumuzda müstakil bir suç haline getirilmesi sağlanmış oldu. Eğer trafikte yol kesip aracı durdurursa bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilecek. Yine eğer aracın hareketini farklı yöne çevirmişse aracı başka bir tarafa yönlendiriyorsa bu durumda da ceza daha ağır olacak. İki yıldan beş yıla kadar ceza alabilecek" ifadelerine yer verdi. Taksirle yaralamaya ilişkin cezaları da anlatan Bakan Tunç, "Yine 11. Yargı Paketi’nde ceza hukukuyla ilgili taksirle yaralamaya sebebiyet vermenin cezaları arttırıldı. Orada da basit yaralamada üst sınır 1 yılda 2 yıla çıkmış oldu. Yine birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet vermişse 3 yıla kadar ceza alırken artık 5 yıla kadar ceza alabilecek taksirle yaralama suçlarında" şeklinde konuştu. Bilişim suçlarında banka hesaplarına hızlı müdahale dönemi Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 11. Yargı Paketi kapsamında bilişim suçları, banka hesaplarına yönelik yeni yetkiler ve güveni kötüye kullanma suçlarına ilişkin düzenlemeleri anlattı. Tunç, şöyle dedi: "Yine görevi kötüye kullanma suçunda bir değişiklik oldu. Özellikle güveni kötüye kullanma araç kiralamalardan kaynaklanan o kiralanan aracın suçta kullanılması, kaçırılması ve bu anlamda da caydırıcılığı artıran önemli bir düzenleme hayata geçmiş oldu. Tabii bir yandan toplumsal huzur ve güvenliği sağlamaya yönelik önemli düzenlemeler yapılırken diğer yandan da bilişim suçlarıyla mücadele önemli. Özellikle artık dijital çağda teknolojinin gelişmesiyle beraber suçların büyük çoğunluğu sanal ortamda işleniyor. Dolayısıyla gerçek hayatta bir suçsa, gerçek hayatta bir dolandırıcılık nasıl cezalandırılıyorsa, gerçek hayatta kumar için yer temini nasıl cezalandırılıyorsa aynı şekilde sanal ortamda da bunlar yapılırsa bunların cezalandırılması ve bu suçlarla özellikle suçluların tespiti ve suçun tespiti teknolojik imkanlar bakımından daha da zorlaştı ve bu suçların çoğalması toplumda sadece bizim ülkemiz için değil, bütün dünyada bir problem ama bu anlamda mevzuatımızı da bu suçların önlenmesine yönelik hazırlamamız gerekiyor. Özellikle bilişim suçları kullanılarak suç işlenmişse banka hesaplarının 48 saatte kadar askıya alınabilmesiyle ilgili olarak bankalara bir yükümlülük getiriliyor. Ceza Muhakemesi Kanunumuzun 128. maddesindeki rapor şartı aranmadan, vatandaş mağduriyet edilmeden hesaba el koyma bu noktada birtakım mağduriyetlerin önüne geçilmesi amaçlanıyor. Bu önemli bir düzenleme. Yine cumhuriyet savcılarının ve mahkemelerinin bilgi belge istediğinde bankalara yükümlülükler belli bir sürede cevap verme zorunluluğu, vermezse buna ilişkin yaptırımlar getiriliyor. Yine biyometrik yöntemlerle hesap açma, çipli kimliklerle banka hesabı ya da ödeme kuruluşlarında hesap açma GSM aboneliklerinde de yine telefon hatları, telefon aboneliğinde çiftli kimlik kartı, biyometrik doğrulamayla abonelik mümkün olsun şeklinde düzenlemeler getirildi." BTK’ya yeni yetki Bilişim suçlarıyla mücadeleye yönelik düzenlemeleri de aktaran Tunç, şöyle konuştu: "Tabii Bilgi Teknoloji Kurumu’na da bazı yetkiler verildi bu anlamda. Hat sayısını sınırlama. Çünkü özellikle patates hat dediğimiz, telefon hatlarıyla dolandırıcılık, yabancı hatlarla dolandırıcılığı önlemeye yönelik önemli düzenlemeler var. Bilgi Teknoloji Kurumu’na bu anlamda hat sayısını sınırlama yetkisi veriliyor. Yabancılara özgü telefon hattıyla ilgili onlara özgü bir numara tahsisi çünkü vatandaşımız o numaranın yabancıdan geldiğini görebilsin, bilsin ve bu anlamda kendi tedbirini alsın diye. Yine GSM aboneliklerinin güncellenmesi lazım. Yani ölen şahıslara ait hatlar var. Bunların suçta kullanılması var. Bu anlamda bu güncellemelerin yapılması ile ilgili olarak özellikle GSM şirketlerine birtakım yükümlülükler yükleniyor. Yine bu yükümlülükleri eğer yerine getirmezlerse bu anlamdaki yaptırım ve sorumluluklarla ilgili düzenlemeler de bu kanun çerçevesinde yapıldı." Dolandırıcılık suçları Asliye Ceza Mahkemesinde görülecek Ağır Ceza Mahkemelerinde görülen dolandırıcılık suçlarının Asliye Ceza Mahkemelerine alındığını böylelikle ağır ceza mahkemelerindeki davaların nitelikli görülebilmesi için önünün açıldığını söyleyen Tunç şöyle devam etti: "Burada özellikle dolandırıcılık suçlarıyla ilgili olarak ağır ceza mahkemelerinde görülen dolandırıcılık suçlarının Asliye Ceza Mahkemelerine alınarak burada yargının daha hızlı bir şekilde işlemesi ve ağır ceza mahkemelerindeki davaların daha nitelikli görülebilmesi anlamında önemli bir yol açılmış oldu. Tabii başka düzenlemeler de var. Yani 40’a yakın madde var burada. Hakaret suçları sosyal medyada hakaret suçlarının çoğalması artması ve giderek de bir sorun haline gelmesi nedeniyle uzlaştırma kapsamından çıkarılmıştı, ön ödeme kapsamına alınmıştı. Özellikle bu bir sektör haline getirilmişti. Maalesef birtakım kişiler özellikle sosyal medyada yaptıkları açıklamalar, konuşmalarla birtakım halkı özellikle kendilerine hakaret edecek noktaya getirerek bir takım tavır ve davranışlar gerçekten çoğalmıştı. Bir sektör haline gelmişti. Sosyal medyada hakaretin uzlaştırma kapsamından ön ödeme kapsamına alınmasıyla beraber bu suçlarda bir azalma olduğunu gördük. Yine uzlaştırmacıya ödenecek maliyet azalmış oldu. Ön ödeme kapsamında bir caydırıcılık artmış oldu. Yine hakarete uğrayan vatandaşlarımız da yine eğer tazminat davası açmak istiyorsa hukuk mahkemelerinde haklarını takip edebiliyorlar. Tabii sosyal medyada bu düzenleme yapılınca Anayasa Mahkemesi özellikle yüze karşı ya da gıyapta yapılan hakaretler bakımından da bu düzenlemenin yapılması gerektiği yönde bir karar vermişti. Bu düzenleme yapıldı. Şu andan itibaren artık gıyapta, yüze yüze, yüz yüze ya da sosyal medya aracılığıyla yapılan hakaret suçları ön ödeme kapsamına alınmış oldu." Suç işleyen akıl hastalarına 1 yıllık rehabilitasyon Avukatların disiplin hükümlerinin yanı sıra suç işleyen akıl hastalarına yönelik rehabilitasyon uygulamalarına dikkat çeken Tunç, "Bir yandan avukatların disiplin hükümleriyle ilişkili düzenlemeler var. Yine önemli özellikle toplumda da hepimizin karşılaştığı suç işleyen akıl hastalarının rehabilitasyonu. Suç işleyen akıl hastalarına yönelik tedbirler var mevzuatımızda. Bunlar hastanelerde tedavi olmak durumunda akıl hastanelerine özellikle tedavi altına alınıyorlar orada. Kısmi akıl hastalığına özgü tedbirler yönünden de birtakım düzenlemeler var. Bunların ceza infaz kurumlarında kalmalarına yönelik. Tam akıl hastaları bakımından da eğer müebbet hapis cezasına ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmışsa en az bir yıl tedavi edilmesi lazım. Yani bir yıldan önce hastaneden taburcu edilmemesi lazım. Buna yönelik bir düzenleme yapıldı. Yine üst sınırı 10 yıldan fazlaysa aldığı ceza bunun da en az 6 ay sağlık kurumunda tedavi edilmesi gerektiği yönünde bir düzenleme yapıldı. Burada özellikle istinaf mahkemelerindeki süreci hızlandırmaya yönelik bazı düzenlemeler var. Yine usule ilişkin istinaf ve temyiz parasal sınırlarının dava açıldığı tarihte olabilmesine yönelik usulü düzenlemeler var. Yine icrada ihalenin feshini kötüye kullananların kötüye kullanmasını engellemeye yönelik önemli düzenlemeler var. Bir de tabii vatandaşlarımızın mağduriyetine yol açan ön alım davasıyla ilgili önemli bir düzenleme yapıldı. Burada da özellikle vatandaşlarımız bu davalarda mağdur oluyorlardı. Tapudaki değer dikkate alınıyordu ve tapudaki değer de düşük kaldığı için burada bir mağduriyet söz konusu oluyordu. Burada da rayiç bedel neyse onun dikkate alınması yönünde bir düzenleme yapıldı. Süre de burada şufa davalarında iki yıldan bir yıla düşürülmüş oldu" ifadelerini kullandı. Covid düzenlemesine de değinen Tunç, bunun bir af olmadığını vurgulayarak, "Covid düzenlemesi de bunun içerisinde. Covid düzenlemesi bir af değil. Covid düzenlemesi 31 Temmuz 2023 tarihi itibariyle, tarihinden önce suç işleyen, kararı kesinleşen ve cezaevinde bulunanlar Covid izninden yararlandı. Covid döneminde 3 yıl daha sonra Covid bittikten sonra da 31 Temmuz 2023’te çıkan kanunla 5 yıl şartlı salıvermesine 5 yıl kala cezaevine girmemesiyle ilgili bir düzenleme yapılmıştı. Tabii burada özellikle uzun süredir kamuoyunda da tartışılan 31 Temmuz 2023 tarihi öncesinde suç işlemiş ama kararı kesinleşmemiş. 31 Temmuz 2023 tarihi itibariyle kararı kesinleşen ve cezaevinde bulunan kişilerden önce suç işleyenlerin faydalanamadığı aynı tarihte suç işlemiş, aynı durumda ama faydalanamamış çünkü mahkemesi uzun sürdüğü için. Burada ceza adaleti bakımından bir düzenleme yapılması gerekti. Meclisimize bu yönde talepler çok iletildi ve meclisimiz de bunu yeniden düzenlemiş oldu. 31 Temmuz 2023 öncesinde suç işleyenler bakımından şartlı salıvermesine üç yıl kalanlar bundan yararlanmış olacak. Kapalı cezaevinden 3 yıl erken açık cezaevine çıkabilmesi yine açık cezaevinden de 3 yıl erken tahliye olabilmesiyle ilgili bir düzenleme. Bu tamamen ceza adaletini sağlamaya yönelik, eşitliği sağlamaya yönelik bir düzenleme. Burada tabii bazı suçlar istisna tutuldu meclisimiz tarafından. Özellikle kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri, çocuk istismarı, çocuk cinayetleri bunlar kapsam dışı tutuldu. Yine burada kapsam dışı tutulan terör suçları örgütlü suçlar kapsam dışı tutuldu. Yine deprem nedeniyle, depremde ölüme neden olanlarla ilgili olarak kapsam dışı tutulmuş oldu. Tabii kapsam dışında tutulan suçlar suçlular bundan yararlanamayacak" dedi. "Uçağın hangi arızadan kaynaklandığına ilişkin teknik incelemeler ve adli soruşturmalar titizlikle devam ediyor" Tunç, açıklamasının sonunda Libya heyetini taşıyan uçak kazasına da değinerek şunları söyledi: "Libya Genelkurmay Başkanı, yanındaki yardımcılarının ve mürettebatının vefatıyla sonuçlanan uçak kazası ülkemizi, milletimizi bizleri de derinden sarstı. Dost ve kardeş Libya halkına bir kez daha baş sağlığı diliyoruz. Tabii hızlı bir şekilde hem idari hem adli soruşturmalar başlamıştı kaza anından itibaren. Burada özellikle şu anda adli tıp süreci devam ediyor. Özellikle naaşların DNA tespitleri Libya’dan gelen akrabalarından alınan örneklerle beraber eşleştirme yapılıyor. Tabii çok acı verici bir kaza. Bu kaza sonucunda özellikle naaşların durumu biraz vakit alıyor adli tıp tespitleri bakımından. Hem İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı hem de Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nda DNA örnekleri, naaş parçalarından alınan örnekler ve bu anlamda da süreç devam ediyor. Diğer yandan adli soruşturma da devam ediyor. Tabii uçağın gelişinde, gidişinde, kalkışında, inişinde hem mürettebat bakımından, görevliler bakımından tüm detaylı bir şekilde titizlikle bütün soruşturma, adli soruşturma devam ediyor. Tabii kara kutusu bulunmuştu uçağın kara kutusunun da tarafsız bir ülkede tespiti gerekiyor. Bu anlamda Almanya ile irtibat kuruldu ve bu anlamda da kara kutu özellikle ses kayıtları da var. Uçağın hangi arızadan kaynaklandığına ilişkin teknik incelemeler ve adli soruşturmalar titizlikle devam ediyor. Bir kez daha Libya halkına baş sağlığı diliyoruz."
26 Aralık 2025 Cuma - 15:28 Bakan Tunç:"Uçağın düşmesinin hangi arızadan kaynaklandığına ilişkin teknik incelemeler ve adli soruşturmalar devam ediyor" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Karabük Valiliği’nde yaptığı açıklamada, 11. Yargı Paketleri ile ceza adaletinin etkinliğini artırmaya yönelik yapılan düzenlemeler hakkında değerlendirmelerde bulundu. Tunç, düşen uçak ile ilgili adli tıp sürecinin devam ettiğini ifade etti. Tunç, " Çocukların korunmasıyla ilgili suça sürüklenen çocuklarda caydırıcılığı artırmaya yönelik ayrı bir çalışma da şu anda yapılıyor. Meclisimizde meclis araştırma komisyonu kuruldu bu konuda. Özellikle 18 yaşın altındaki çocukların suçtan uzak tutulması bakımından hem suç mağduru çocuklar hem de suça sürüklenen çocuklar bakımından Meclis Araştırma Komisyonumuzun çizeceği yol haritası çerçevesi içerisinde yeni yasal düzenlemeler de önümüzdeki günlerde yapılacak" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Yargı Reformu Strateji Belgesi’ni yılın başında kamuoyuna duyurulmasının ardından ceza adaletinin etkinliğinin attırılmasına yönelik yargı paketleri ve kanun çalışmalarının gerçekleştirildiğini ifade eden Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, toplumu suçtan korumaya yönelik ve caydırıcılığı artırmaya yönelik çok önemli çalışmalar yaptıklarını söyledi. Tunç, "Yargı Reformu Strateji Belgesi 2025’in hemen başında yaklaşık bir yıl oldu. Cumhurbaşkanımız tarafından kamuoyu ile paylaşılmıştı. Ve o strateji belgesinde özellikle beş ana hedeften birisi, amaçtan birisi ceza adaletinin etkinliğinin arttırılmasına yönelik hedeflerdi. Ve bu anlamda da meclisimizde ceza adaletinin etkinliğinin arttırılmasına yönelik yargı paketleri, kanun çalışmaları gerçekleştirildi. Tabi ceza adaletinin etkinliğini artırmaya yönelik özellikle toplumu suçtan korumaya yönelik ve caydırıcılığı artırmaya yönelik çok önemli çalışmalar yapıyoruz. Gerek idari uygulamalar gerekse de yasal düzenlemeleri meclisimiz gerçekleştiriyor" dedi. "Cezasızlık algısı ortadan kaldırıldı" Tunç, 10. Yargı Paketi ile denetimli serbestlikten kaynaklanan cezasızlık algısının ortadan kaldırıldığını belirterek şu ifadeleri kullandı: "Bu kapsamda 10. Yargı Paketi geçtiğimiz aylarda yasalaşmıştı. 10. yargı paketinde özellikle denetimli serbestlik uygulamalarından kaynaklanan cezasızlık algısını ortadan kaldırmaya yönelik düzenlemeler yapılmıştı. İki yılın altındaki suçlar bakımından cezaevinde hiç kalmama gibi bir eleştiri söz konusuydu. Bunlar çözülmüştü 10. yargı paketinde. İki yılın altındaki suçlarda da yine cezaevinde belli bir süre kalma durumu sağlanmış oldu ve böylece toplumdaki ‘iki yılın altında ceza aldı, hiç cezaevine girmeden yapanın yanına kar kaldı’ gibi bir düşünce artık söz konusu değil. 10. yargı paketiyle. Tabii o pakette aynı zamanda özel infaz usulleriyle ilgili gerek kadınlar gerek yaşlılarla ilgili cezaevi şartlarıyla ilgili birtakım düzenlemeler yapılmıştı. Hafta sonu ve konutta infaz şeklinde" 11. Yargı Paketi’nin bu hafta itibarıyla yasalaştığını belirten Tunç, paketin kapsamını şu sözlerle anlattı: "Yasalaşan bu hafta itibariyle meclisimizde çarşamba günü görüşülüp milletvekillerimiz tarafından kabul edilen ve Resmi Gazetede yayınlanan 11. yargı paketiyle de yine ceza adaleti sisteminin etkinliğine yönelik önemli düzenlemeler var. Burada tabii 40 maddeden oluşuyor bu kanun teklifi, yasalaşan kanun. 13 farklı kanunda düzenlemeler içeriyor. Başta Türk Ceza Kanunu olmak üzere ceza infaz kanunumuz ve ceza güvenlik tedbirleri infazı kanunu yanı sıra ceza usul kanunumuzda da farklı kanunlarda önemli düzenlemeler içeriyor." Örgütlü suçlarda cezalar arttırıldı Örgütlü suçlara yönelik cezaların artırıldığını vurgulayan Tunç, şöyle devam etti: "Tabii başta toplumsal huzur ve güvenliğin daha da sağlanması ve güçlendirilmesiyle ilgili önemli maddeler var. Örgütlü suçlar, örgüt suçları, örgüt üyeliği, örgüt yöneticiliğinin cezaları bu yargı paketiyle artırılmış oldu. Daha öncesinde 4 yıldan 8 yıla olan örgüt kurma ve yönetme cezası 5 yıldan 10 yıla çıkarıldı. Hem alt sınır hem üst sınır yükseltildi. Üyeliğin cezası da üst sınır 4 yıldan 5 yıla yükseltilmiş oldu." Çocukların korunmasına yönelik yeni düzenlemelere de değinen Tunç, şunları söyledi: "Tabi burada önemli bir husus çocukların korunması. Çocukların suç örgütleri tarafından kullanılmamasını sağlamak maksadıyla burada önemli bir düzenleme var. Çocukların örgüt faaliyetinde kullanılması, örgütlü suçlar kapsamında çocukların suçta kullanılması, suça itilmesini önlemek için Özellikle bu suçlar bakımından artırım sebebi sayıldı. Bu da ceza kanunumuza ilk kez giren bir husus oldu. Çocukların korunmasıyla ilgili suça sürüklenen çocuklarda caydırıcılığı artırmaya yönelik ayrı bir çalışma da şu anda yapılıyor. Meclisimizde meclis araştırma komisyonu kuruldu bu konuda. Özellikle 18 yaşın altındaki çocukların suçtan uzak tutulması bakımından hem suç mağduru çocuklar hem de suça sürüklenen çocuklar bakımından Meclis Araştırma Komisyonumuzun çizeceği yol haritası çerçevesi içerisinde yeni yasal düzenlemeler de önümüzdeki günlerde yapılacak. Ama bu pakette çocukların örgüt suçları kapsamında kullanılmasının önüne geçmek için önemli bir caydırıcılık getiren bir madde hayata geçmiş oldu, yürürlüğe girdi. Tabii örgüt silahlı olursa artırım sebebi daha da yükseltilmiş oldu. Burada da yarı oranında artırım şeklinde bir düzenleme gerçekleşmiş oldu." Meskûn mahalde silah atana hapis cezası Meskûn mahallede silah kullanımına ilişkin cezaların artırıldığını belirten Tunç, şu ifadeleri kullandı: "Tabii örgütlü suçlardaki yaptırımın arttırılmasının yanı sıra bir de meskûn mahallede silah atma. Bu önemli bir problemdi. Özellikle düğünlerde, nişanlarda, kutlama günlerinde o sevinç günlerimizi mateme dönüştüren maalesef tatsız olaylara meydan veriliyordu. Bu anlamda meskûn mahallede silah atmanın cezası zaten mevzuatımızda vardı ama bunu artırmış olduk. 6 aydan 3 yıla kadarken 1 yıldan 5 yıla çıkarılmış oldu. Yani meskûn mahallede silah atan bir kişi yaralamaya ya da ölüme sebebiyet vermese bile zaten ondan ayrıca ceza alır sadece silah attığı için 5 yıla kadar ceza alabilir. Ama bu düğünlerde ve nişanlarda ve kutlama günlerinde ise burada artırım söz konusu olacak yarı oranında ve dolayısıyla 7,5 yıla kadar ceza, yaralama ya da ölüm olmasa bile bu tabii önemli bir caydırıcılığı meydana getirecek. Burada yeni bir durum. Ses ve gaz fişe atabilen silahlar, kuru sıkılar da dahil onların da üç yıla kadar kullanılması durumunda ceza mümkün olabilecek." "Trafikte yol kesene hapis cezası Trafikte yol keserek başkasının aracını durduranlara hapis cezasına ilişkin detayları paylaşan Bakan Tunç, "Trafikte yol kesme konusu sürekli karşılaştığımız ve vatandaşlarımızı sıkıntıya sokan bir durumdu. Hoş hadiseler değildi. Ve bu anlamda da trafikte yol kesmenin ceza kanunumuzda müstakil bir suç haline getirilmesi sağlanmış oldu. Eğer trafikte yol kesip aracı durdurursa bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilecek. Yine eğer aracın hareketini farklı yöne çevirmişse aracı başka bir tarafa yönlendiriyorsa bu durumda da ceza daha ağır olacak. İki yıldan beş yıla kadar ceza alabilecek" ifadelerine yer verdi. Taksirle yaralamaya ilişkin cezaları da anlatan Bakan Tunç, "Yine 11. Yargı Paketi’nde ceza hukukuyla ilgili taksirle yaralamaya sebebiyet vermenin cezaları arttırıldı. Orada da basit yaralamada üst sınır 1 yılda 2 yıla çıkmış oldu. Yine birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet vermişse 3 yıla kadar ceza alırken artık 5 yıla kadar ceza alabilecek taksirle yaralama suçlarında" şeklinde konuştu. Bilişim suçlarında banka hesaplarına hızlı müdahale dönemi Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 11. Yargı Paketi kapsamında bilişim suçları, banka hesaplarına yönelik yeni yetkiler ve güveni kötüye kullanma suçlarına ilişkin düzenlemeleri anlattı. Tunç, şöyle dedi: "Yine görevi kötüye kullanma suçunda bir değişiklik oldu. Özellikle güveni kötüye kullanma Araç kiralamalardan kaynaklanan o kiralanan aracın suçta kullanılması kaçırılması ve bu anlamda da caydırıcılığı artıran önemli bir düzenleme hayata geçmiş oldu. Tabii bir yandan toplumsal huzur ve güvenliği sağlamaya yönelik önemli düzenlemeler yapılırken diğer yandan da bilişim suçlarıyla mücadele önemli. Özellikle artık dijital çağda teknolojinin gelişmesiyle beraber suçların büyük çoğunluğu sanal ortamda işleniyor. Dolayısıyla gerçek hayatta bir suçsa, gerçek hayatta bir dolandırıcılık nasıl cezalandırılıyorsa, gerçek hayatta kumar için yer temini nasıl cezalandırılıyorsa aynı şekilde sanal ortamda da bunlar yapılırsa bunların cezalandırılması ve bu suçlarla özellikle suçluların tespiti ve suçun tespiti teknolojik imkanlar bakımından daha da zorlaştı ve bu suçların çoğalması toplumda sadece bizim ülkemiz için değil, bütün dünyada bir problem ama bu anlamda mevzuatımızı da bu suçların önlenmesine yönelik hazırlamamız gerekiyor. Özellikle bilişim suçları kullanılarak suç işlenmişse banka hesaplarının 48 saatte kadar askıya alınabilmesiyle ilgili olarak bankalara bir yükümlülük getiriliyor. Ceza Muhakemesi Kanunumuzun 128. maddesindeki rapor şartı aranmadan, vatandaş mağduriyet edilmeden hesabı el koyma. Bu noktada birtakım mağduriyetlerin önüne geçilmesi amaçlanıyor. Bu önemli bir düzenleme. Yine Cumhuriyet Savcılarının ve mahkemelerinin bilgi belge istediğinde bankalara yükümlülükler belli bir sürede cevap verme zorunluluğu, vermezse buna ilişkin yaptırımlar getiriliyor. Yine biyometrik yöntemlerle hesap açma, çipli kimliklerle banka hesabı ya da ödeme kuruluşlarında hesap açma GSM aboneliklerinde de yine telefon hatları, telefon aboneliğinde çiftli kimlik kartı, biyometrik doğrulamayla abonelik mümkün olsun şeklinde düzenlemeler getirildi." BTK’ya yeni yetki Bilişim suçlarıyla mücadeleye yönelik düzenlemeleri de aktaran Tunç, şöyle konuştu: "Tabi Bilgi Teknoloji Kurumu’na da bazı yetkiler verildi bu anlamda. Hat sayısını sınırlama. Çünkü özellikle patates hat dediğimiz, telefon hatlarıyla dolandırıcılık, yabancı hatlarla dolandırıcılığı önlemeye yönelik önemli düzenlemeler var. Bilgi Teknoloji Kurumu’na bu anlamda hat sayısını sınırlama yetkisi veriliyor. Yabancılara özgü telefon hattıyla ilgili onlara özgü bir numara tahsisi çünkü vatandaşımız o numaranın yabancıdan geldiğini görebilsin, bilsin ve bu anlamda kendi tedbirini alsın diye. Yine GSM aboneliklerinin güncellenmesi lazım. Yani ölen şahıslara ait hatlar var. Bunların suçta kullanılması var. Bu anlamda bu güncellemelerin yapılması ile ilgili olarak özellikle GSM şirketlerine birtakım yükümlülükler yükleniyor. Yine bu yükümlülükleri eğer yerine getirmezlerse bu anlamdaki yaptırım ve sorumluluklarla ilgili düzenlemeler de bu kanun çerçevesinde yapıldı." Dolandırıcılık suçları Asliye Ceza Mahkemesinde görülecek Ağır Ceza Mahkemelerinde görülen dolandırıcılık suçlarının Asliye Ceza Mahkemelerine alındığını böylelikle ağır ceza mahkemelerindeki davaların nitelikli görülebilmesi için önünün açıldığını söyleyen Tunç şöyle devam etti: "Burada özellikle dolandırıcılık suçlarıyla ilgili olarak ağır ceza mahkemelerinde görülen dolandırıcılık suçlarının Asliye Ceza Mahkemelerine alınarak burada yargının daha hızlı bir şekilde işlemesi ve ağır ceza mahkemelerindeki davaların daha nitelikli görülebilmesi anlamında önemli bir yol açılmış oldu. Tabii başka düzenlemeler de var. Yani kırka yakın madde var burada. Hakaret suçları sosyal medyada hakaret suçlarının çoğalması artması ve giderek de bir sorun haline gelmesi nedeniyle uzlaştırma kapsamından çıkarılmıştı, ön ödeme kapsamına alınmıştı. Özellikle bu bir sektör haline getirilmişti. Maalesef birtakım kişiler özellikle sosyal medyada yaptıkları açıklamalar, konuşmalarla birtakım halkı özellikle kendilerine hakaret edecek noktaya getirerek bir takım tavır ve davranışlar gerçekten çoğalmıştı. Bir sektör haline gelmişti. Sosyal medyada hakaretin uzlaştırma kapsamından ön ödeme kapsamına alınmasıyla beraber bu suçlarda bir azalma olduğunu gördük. Yine uzlaştırmacıya ödenecek maliyet azalmış oldu. Ön ödeme kapsamında bir caydırıcılık artmış oldu. Yine hakarete uğrayan vatandaşlarımız da yine eğer tazminat davası açmak istiyorsa hukuk mahkemelerinde haklarını takip edebiliyorlar. Tabii sosyal medyada bu düzenleme yapılınca Anayasa Mahkemesi özellikle yüze karşı ya da gıyapta yapılan hakaretler bakımından da bu düzenlemenin yapılması gerektiği yönde bir karar vermişti. Bu düzenleme yapıldı. Şu andan itibaren artık gıyapta, yüze yüze, yüz yüze ya da sosyal medya aracılığıyla yapılan hakaret suçları ön ödeme kapsamına alınmış oldu." Suç işleyen akıl hastalarına 1 yıllık rehabilitasyon Avukatların disiplin hükümlerinin yanı sıra suç işleyen akıl hastalarına yönelik rehabilitasyon uygulamalarına dikkat çeken Tunç şöyle devam etti: "Bir yandan avukatların disiplin hükümleriyle ilişkili düzenlemeler var. Yine önemli özellikle toplumda da hepimizin karşılaştığı suç işleyen akıl hastalarının rehabilitasyonu. Suç işleyen akıl hastalarına yönelik tedbirler var mevzuatımızda. Bunlar hastanelerde tedavi olmak durumunda akıl hastanelerine özellikle tedavi altına alınıyorlar orada. Kısmi akıl hastalığına özgü tedbirler yönünden de birtakım düzenlemeler var. Bunların ceza infaz kurumlarında kalmalarına yönelik. Tam akıl hastaları bakımından da eğer müebbet hapis cezasına ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmışsa en az bir yıl tedavi edilmesi lazım. Yani bir yıldan önce hastaneden taburcu edilmemesi lazım. Buna yönelik bir düzenleme yapıldı. Yine üst sınırı 10 yıldan fazlaysa aldığı ceza bunun da en az 6 ay sağlık kurumunda tedavi edilmesi gerektiği yönünde bir düzenleme yapıldı. Burada özellikle istinaf mahkemelerindeki süreci hızlandırmaya yönelik bazı düzenlemeler var. Yine usule ilişkin işte istinaf ve temyiz parasal sınırlarının dava açıldığı tarihte olabilmesine yönelik usulü düzenlemeler var. Yine icrada ihalenin feshini kötüye kullananların kötüye kullanmasını engellemeye yönelik önemli düzenlemeler var. Bir de tabii vatandaşlarımızın mağduriyetine yol açan ön alım davasıyla ilgili önemli bir düzenleme yapıldı. Burada da özellikle vatandaşlarımız bu davalarda mağdur oluyorlardı. Tapudaki değer dikkate alınıyordu ve tapudaki değer de düşük kaldığı için burada bir mağduriyet söz konusu oluyordu. Burada da rayiç bedel neyse onun dikkate alınması yönünde bir düzenleme yapıldı. Sürede burada şufa davalarında iki yıldan bir yıla düşürülmüş oldu." Covid düzenlemesine de değinen Tunç, bunun bir af olmadığını vurgulayarak şu açıklamayı yaptı: "Covid düzenlemesi de bunun içerisinde. Covid düzenlemesi bir af değil. Covid düzenlemesi 31 Temmuz 2023 tarihi itibariyle, tarihinden önce suç işleyen, kararı kesinleşen ve cezaevinde bulunanlar Covid izninden yararlandı. Covid döneminde 3 yıl daha sonra Covid bittikten sonra da 31 Temmuz 2023’te çıkan kanunla 5 yıl koşullu salıvermesine 5 yıl kala cezaevine girmemesiyle ilgili bir düzenleme yapılmıştı. Tabii burada özellikle uzun süredir kamuoyunda da tartışılan 31 Temmuz 2023 tarihi öncesinde suç işlemiş ama kararı kesinleşmemiş. 31 Temmuz 2023 tarihi itibariyle kararı kesinleşen ve cezaevinde bulunan kişilerden önce suç işleyenlerin faydalanamadığı aynı tarihte suç işlemiş, aynı durumda ama faydalanamamış. Çünkü mahkemesi uzun sürdüğü için. Burada ceza adaleti bakımından bir düzenleme yapılması gerekti. Meclisimize bu yönde talepler çok iletildi ve meclisimiz de bunu yeniden düzenlemiş oldu. 31 Temmuz 2023 öncesinde suç işleyenler bakımından koşullu salıvermesine üç yıl kalanlar bundan yararlanmış olacak. Kapalı cezaevinden 3 yıl erken açık cezaevine çıkabilmesi. Yine açık cezaevinden de 3 yıl erken tahliye olabilmesiyle ilgili bir düzenleme. Bu tamamen ceza adaletini sağlamaya yönelik, eşitliği sağlamaya yönelik bir düzenleme. Burada tabii bazı suçlar istisna tutuldu meclisimiz tarafından. Özellikle kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri, çocuk istismarı, çocuk cinayetleri bunlar kapsam dışı tutuldu. Yine burada kapsam dışı tutulan terör suçları örgütlü suçlar kapsam dışı tutuldu. Yine deprem nedeniyle, depremde ölüme neden olanlarla ilgili olarak kapsam dışı tutulmuş oldu. Tabii kapsam dışında tutulan suçlar suçlular bundan yararlanamayacak" Tunç, açıklamasının sonunda Libya’da yaşanan uçak kazasına da değinerek şunları söyledi: "Libya Genelkurmay Başkanı ve mürettebatının ve yanındaki yardımcılarının vefatıyla sonuçlanan uçak kazası ülkemizi, milletimizi bizleri de derinden sarstı. Dost ve kardeş Libya halkına bir kez daha baş sağlığı diliyoruz. Tabii hızlı bir şekilde hem idari hem adli soruşturmalar başlamıştı kaza anından itibaren. Burada özellikle şu anda adli tıp süreci devam ediyor. Özellikle naaşların DNA tespitleri Libya’dan gelen akrabalarından alınan örneklerle beraber eşleştirme yapılıyor. Tabii çok acı verici bir kaza. Bu kaza sonucunda özellikle naaşların durumu biraz vakit alıyor adli tıp tespitleri bakımından. Hem İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı hem de Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nda DNA örnekleri, naaş parçalarından alınan örnekler ve bu anlamda da süreç devam ediyor. Diğer yandan adli soruşturma da devam ediyor. Tabi uçağın gelişinde, gidişinde, kalkışında, inişinde hem mürettebat bakımından, görevliler bakımından tüm detaylı bir şekilde titizlikle bütün soruşturma, adli soruşturma devam ediyor. Tabii kara kutusu bulunmuştu uçağın kara kutusunun da tarafsız bir ülkede tespiti gerekiyor. Bu anlamda Almanya ile irtibat kuruldu ve bu anlamda da kara kutu özellikle ses kayıtları da var. Uçağın hangi arızadan kaynaklandığına ilişkin teknik incelemeler ve adli soruşturmalar titizlikle devam ediyor. Bir kez daha Libya halkına baş sağlığı diliyoruz."
26 Aralık 2025 Cuma - 15:08 Bakan Tunç: "18 yaş altı çocukların suçtan uzak tutulması için yasal düzenleme önümüzdeki günlerde yapılacak" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Karabük Valiliği’nde yaptığı açıklamada, 11. Yargı Paketleri ile ceza adaletinin etkinliğini artırmaya yönelik yapılan düzenlemeler hakkında değerlendirmelerde bulundu. Tunç, düşen uçak ile ilgili adli tıp sürecinin devam ettiğini ifade etti. Tunç, " Çocukların korunmasıyla ilgili suça sürüklenen çocuklarda caydırıcılığı artırmaya yönelik ayrı bir çalışma da şu anda yapılıyor. Meclisimizde meclis araştırma komisyonu kuruldu bu konuda. Özellikle 18 yaşın altındaki çocukların suçtan uzak tutulması bakımından hem suç mağduru çocuklar hem de suça sürüklenen çocuklar bakımından Meclis Araştırma Komisyonumuzun çizeceği yol haritası çerçevesi içerisinde yeni yasal düzenlemeler de önümüzdeki günlerde yapılacak" dedi.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Yargı Reformu Strateji Belgesi’ni yılın başında kamuoyuna duyurulmasının ardından ceza adaletinin etkinliğinin attırılmasına yönelik yargı paketleri ve kanun çalışmalarının gerçekleştirildiğini ifade eden Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, toplumu suçtan korumaya yönelik ve caydırıcılığı artırmaya yönelik çok önemli çalışmalar yaptıklarını söyledi.Tunç, "Yargı Reformu Strateji Belgesi 2025’in hemen başında yaklaşık bir yıl oldu. Cumhurbaşkanımız tarafından kamuoyu ile paylaşılmıştı. Ve o strateji belgesinde özellikle beş ana hedeften birisi, amaçtan birisi ceza adaletinin etkinliğinin arttırılmasına yönelik hedeflerdi. Ve bu anlamda da meclisimizde ceza adaletinin etkinliğinin arttırılmasına yönelik yargı paketleri, kanun çalışmaları gerçekleştirildi. Tabi ceza adaletinin etkinliğini artırmaya yönelik özellikle toplumu suçtan korumaya yönelik ve caydırıcılığı artırmaya yönelik çok önemli çalışmalar yapıyoruz. Gerek idari uygulamalar gerekse de yasal düzenlemeleri meclisimiz gerçekleştiriyor" dedi."Cezasızlık algısı ortadan kaldırıldı"Tunç, 10. Yargı Paketi ile denetimli serbestlikten kaynaklanan cezasızlık algısının ortadan kaldırıldığını belirterek şu ifadeleri kullandı:"Bu kapsamda 10. Yargı Paketi geçtiğimiz aylarda yasalaşmıştı. 10. yargı paketinde özellikle denetimli serbestlik uygulamalarından kaynaklanan cezasızlık algısını ortadan kaldırmaya yönelik düzenlemeler yapılmıştı. İki yılın altındaki suçlar bakımından cezaevinde hiç kalmama gibi bir eleştiri söz konusuydu. Bunlar çözülmüştü 10. yargı paketinde. İki yılın altındaki suçlarda da yine cezaevinde belli bir süre kalma durumu sağlanmış oldu ve böylece toplumdaki ‘iki yılın altında ceza aldı, hiç cezaevine girmeden yapanın yanına kar kaldı’ gibi bir düşünce artık söz konusu değil. 10. yargı paketiyle. Tabii o pakette aynı zamanda özel infaz usulleriyle ilgili gerek kadınlar gerek yaşlılarla ilgili cezaevi şartlarıyla ilgili birtakım düzenlemeler yapılmıştı. Hafta sonu ve konutta infaz şeklinde"11. Yargı Paketi’nin bu hafta itibarıyla yasalaştığını belirten Tunç, paketin kapsamını şu sözlerle anlattı:"Yasalaşan bu hafta itibariyle meclisimizde çarşamba günü görüşülüp milletvekillerimiz tarafından kabul edilen ve Resmi Gazetede yayınlanan 11. yargı paketiyle de yine ceza adaleti sisteminin etkinliğine yönelik önemli düzenlemeler var. Burada tabii 40 maddeden oluşuyor bu kanun teklifi, yasalaşan kanun. 13 farklı kanunda düzenlemeler içeriyor. Başta Türk Ceza Kanunu olmak üzere ceza infaz kanunumuz ve ceza güvenlik tedbirleri infazı kanunu yanı sıra ceza usul kanunumuzda da farklı kanunlarda önemli düzenlemeler içeriyor."Örgütlü suçlarda cezalar arttırıldıÖrgütlü suçlara yönelik cezaların artırıldığını vurgulayan Tunç, şöyle devam etti:"Tabii başta toplumsal huzur ve güvenliğin daha da sağlanması ve güçlendirilmesiyle ilgili önemli maddeler var. Örgütlü suçlar, örgüt suçları, örgüt üyeliği, örgüt yöneticiliğinin cezaları bu yargı paketiyle artırılmış oldu. Daha öncesinde 4 yıldan 8 yıla olan örgüt kurma ve yönetme cezası 5 yıldan 10 yıla çıkarıldı. Hem alt sınır hem üst sınır yükseltildi. Üyeliğin cezası da üst sınır 4 yıldan 5 yıla yükseltilmiş oldu."Çocukların korunmasına yönelik yeni düzenlemelere de değinen Tunç, şunları söyledi:"Tabi burada önemli bir husus çocukların korunması. Çocukların suç örgütleri tarafından kullanılmamasını sağlamak maksadıyla burada önemli bir düzenleme var. Çocukların örgüt faaliyetinde kullanılması, örgütlü suçlar kapsamında çocukların suçta kullanılması, suça itilmesini önlemek için Özellikle bu suçlar bakımından artırım sebebi sayıldı. Bu da ceza kanunumuza ilk kez giren bir husus oldu. Çocukların korunmasıyla ilgili suça sürüklenen çocuklarda caydırıcılığı artırmaya yönelik ayrı bir çalışma da şu anda yapılıyor. Meclisimizde meclis araştırma komisyonu kuruldu bu konuda. Özellikle 18 yaşın altındaki çocukların suçtan uzak tutulması bakımından hem suç mağduru çocuklar hem de suça sürüklenen çocuklar bakımından Meclis Araştırma Komisyonumuzun çizeceği yol haritası çerçevesi içerisinde yeni yasal düzenlemeler de önümüzdeki günlerde yapılacak. Ama bu pakette çocukların örgüt suçları kapsamında kullanılmasının önüne geçmek için önemli bir caydırıcılık getiren bir madde hayata geçmiş oldu, yürürlüğe girdi. Tabii örgüt silahlı olursa artırım sebebi daha da yükseltilmiş oldu. Burada da yarı oranında artırım şeklinde bir düzenleme gerçekleşmiş oldu."Meskûn mahalde silah atana hapis cezasıMeskûn mahallede silah kullanımına ilişkin cezaların artırıldığını belirten Tunç, şu ifadeleri kullandı:"Tabii örgütlü suçlardaki yaptırımın arttırılmasının yanı sıra bir de meskûn mahallede silah atma. Bu önemli bir problemdi. Özellikle düğünlerde, nişanlarda, kutlama günlerinde o sevinç günlerimizi mateme dönüştüren maalesef tatsız olaylara meydan veriliyordu. Bu anlamda meskûn mahallede silah atmanın cezası zaten mevzuatımızda vardı ama bunu artırmış olduk. 6 aydan 3 yıla kadarken 1 yıldan 5 yıla çıkarılmış oldu. Yani meskûn mahallede silah atan bir kişi yaralamaya ya da ölüme sebebiyet vermese bile zaten ondan ayrıca ceza alır sadece silah attığı için 5 yıla kadar ceza alabilir. Ama bu düğünlerde ve nişanlarda ve kutlama günlerinde ise burada artırım söz konusu olacak yarı oranında ve dolayısıyla 7,5 yıla kadar ceza, yaralama ya da ölüm olmasa bile bu tabii önemli bir caydırıcılığı meydana getirecek. Burada yeni bir durum. Ses ve gaz fişe atabilen silahlar, kuru sıkılar da dahil onların da üç yıla kadar kullanılması durumunda ceza mümkün olabilecek.""Trafikte yol kesene hapis cezasıTrafikte yol keserek başkasının aracını durduranlara hapis cezasına ilişkin detayları paylaşan Bakan Tunç, "Trafikte yol kesme konusu sürekli karşılaştığımız ve vatandaşlarımızı sıkıntıya sokan bir durumdu. Hoş hadiseler değildi. Ve bu anlamda da trafikte yol kesmenin ceza kanunumuzda müstakil bir suç haline getirilmesi sağlanmış oldu. Eğer trafikte yol kesip aracı durdurursa bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilecek. Yine eğer aracın hareketini farklı yöne çevirmişse aracı başka bir tarafa yönlendiriyorsa bu durumda da ceza daha ağır olacak. İki yıldan beş yıla kadar ceza alabilecek" ifadelerine yer verdi.Taksirle yaralamaya ilişkin cezaları da anlatan Bakan Tunç, "Yine 11. Yargı Paketi’nde ceza hukukuyla ilgili taksirle yaralamaya sebebiyet vermenin cezaları arttırıldı. Orada da basit yaralamada üst sınır 1 yılda 2 yıla çıkmış oldu. Yine birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet vermişse 3 yıla kadar ceza alırken artık 5 yıla kadar ceza alabilecek taksirle yaralama suçlarında" şeklinde konuştu.Bilişim suçlarında banka hesaplarına hızlı müdahale dönemiAdalet Bakanı Yılmaz Tunç, 11. Yargı Paketi kapsamında bilişim suçları, banka hesaplarına yönelik yeni yetkiler ve güveni kötüye kullanma suçlarına ilişkin düzenlemeleri anlattı. Tunç, şöyle dedi:"Yine görevi kötüye kullanma suçunda bir değişiklik oldu. Özellikle güveni kötüye kullanma Araç kiralamalardan kaynaklanan o kiralanan aracın suçta kullanılması kaçırılması ve bu anlamda da caydırıcılığı artıran önemli bir düzenleme hayata geçmiş oldu. Tabii bir yandan toplumsal huzur ve güvenliği sağlamaya yönelik önemli düzenlemeler yapılırken diğer yandan da bilişim suçlarıyla mücadele önemli. Özellikle artık dijital çağda teknolojinin gelişmesiyle beraber suçların büyük çoğunluğu sanal ortamda işleniyor. Dolayısıyla gerçek hayatta bir suçsa, gerçek hayatta bir dolandırıcılık nasıl cezalandırılıyorsa, gerçek hayatta kumar için yer temini nasıl cezalandırılıyorsa aynı şekilde sanal ortamda da bunlar yapılırsa bunların cezalandırılması ve bu suçlarla özellikle suçluların tespiti ve suçun tespiti teknolojik imkanlar bakımından daha da zorlaştı ve bu suçların çoğalması toplumda sadece bizim ülkemiz için değil, bütün dünyada bir problem ama bu anlamda mevzuatımızı da bu suçların önlenmesine yönelik hazırlamamız gerekiyor. Özellikle bilişim suçları kullanılarak suç işlenmişse banka hesaplarının 48 saatte kadar askıya alınabilmesiyle ilgili olarak bankalara bir yükümlülük getiriliyor. Ceza Muhakemesi Kanunumuzun 128. maddesindeki rapor şartı aranmadan, vatandaş mağduriyet edilmeden hesabı el koyma. Bu noktada birtakım mağduriyetlerin önüne geçilmesi amaçlanıyor. Bu önemli bir düzenleme. Yine Cumhuriyet Savcılarının ve mahkemelerinin bilgi belge istediğinde bankalara yükümlülükler belli bir sürede cevap verme zorunluluğu, vermezse buna ilişkin yaptırımlar getiriliyor. Yine biyometrik yöntemlerle hesap açma, çipli kimliklerle banka hesabı ya da ödeme kuruluşlarında hesap açma GSM aboneliklerinde de yine telefon hatları, telefon aboneliğinde çiftli kimlik kartı, biyometrik doğrulamayla abonelik mümkün olsun şeklinde düzenlemeler getirildi."BTK’ya yeni yetkiBilişim suçlarıyla mücadeleye yönelik düzenlemeleri de aktaran Tunç, şöyle konuştu:"Tabi Bilgi Teknoloji Kurumu’na da bazı yetkiler verildi bu anlamda. Hat sayısını sınırlama. Çünkü özellikle patates hat dediğimiz, telefon hatlarıyla dolandırıcılık, yabancı hatlarla dolandırıcılığı önlemeye yönelik önemli düzenlemeler var. Bilgi Teknoloji Kurumu’na bu anlamda hat sayısını sınırlama yetkisi veriliyor. Yabancılara özgü telefon hattıyla ilgili onlara özgü bir numara tahsisi çünkü vatandaşımız o numaranın yabancıdan geldiğini görebilsin, bilsin ve bu anlamda kendi tedbirini alsın diye. Yine GSM aboneliklerinin güncellenmesi lazım. Yani ölen şahıslara ait hatlar var. Bunların suçta kullanılması var. Bu anlamda bu güncellemelerin yapılması ile ilgili olarak özellikle GSM şirketlerine birtakım yükümlülükler yükleniyor. Yine bu yükümlülükleri eğer yerine getirmezlerse bu anlamdakiyaptırım ve sorumluluklarla ilgili düzenlemeler de bu kanun çerçevesinde yapıldı."Dolandırıcılık suçları Asliye Ceza Mahkemesinde görülecekAğır Ceza Mahkemelerinde görülen dolandırıcılık suçlarının Asliye Ceza Mahkemelerine alındığını böylelikle ağır ceza mahkemelerindeki davaların nitelikli görülebilmesi için önünün açıldığını söyleyen Tunç şöyle devam etti:"Burada özellikle dolandırıcılık suçlarıyla ilgili olarak ağır ceza mahkemelerinde görülen dolandırıcılık suçlarının Asliye Ceza Mahkemelerine alınarak burada yargının daha hızlı bir şekilde işlemesi ve ağır ceza mahkemelerindeki davaların daha nitelikli görülebilmesi anlamında önemli bir yol açılmış oldu. Tabii başka düzenlemeler de var. Yani kırka yakın madde var burada. Hakaret suçları sosyal medyada hakaret suçlarının çoğalması artması ve giderek de bir sorun haline gelmesi nedeniyle uzlaştırma kapsamından çıkarılmıştı, ön ödeme kapsamına alınmıştı. Özellikle bu bir sektör haline getirilmişti. Maalesef birtakım kişiler özellikle sosyal medyada yaptıkları açıklamalar, konuşmalarla birtakım halkı özellikle kendilerine hakaret edecek noktaya getirerek bir takım tavır ve davranışlar gerçekten çoğalmıştı. Bir sektör haline gelmişti. Sosyal medyada hakaretin uzlaştırma kapsamından ön ödeme kapsamına alınmasıyla beraber bu suçlarda bir azalma olduğunu gördük. Yine uzlaştırmacıya ödenecek maliyet azalmış oldu. Ön ödeme kapsamında bir caydırıcılık artmış oldu. Yine hakarete uğrayan vatandaşlarımız da yine eğer tazminat davası açmak istiyorsa hukuk mahkemelerinde haklarını takip edebiliyorlar. Tabii sosyal medyada bu düzenleme yapılınca Anayasa Mahkemesi özellikle yüze karşı ya da gıyapta yapılan hakaretler bakımından da bu düzenlemenin yapılması gerektiği yönde bir karar vermişti. Bu düzenleme yapıldı. Şu andan itibaren artık gıyapta, yüze yüze, yüz yüze ya da sosyal medya aracılığıyla yapılan hakaret suçları ön ödeme kapsamına alınmış oldu."Suç işleyen akıl hastalarına 1 yıllık rehabilitasyonAvukatların disiplin hükümlerinin yanı sıra suç işleyen akıl hastalarına yönelik rehabilitasyon uygulamalarına dikkat çeken Tunç şöyle devam etti:"Bir yandan avukatların disiplin hükümleriyle ilişkili düzenlemeler var. Yine önemli özellikle toplumda da hepimizin karşılaştığı suç işleyen akıl hastalarının rehabilitasyonu. Suç işleyen akıl hastalarına yönelik tedbirler var mevzuatımızda. Bunlar hastanelerde tedavi olmak durumunda akıl hastanelerine özellikle tedavi altına alınıyorlar orada. Kısmi akıl hastalığına özgü tedbirler yönünden de birtakım düzenlemeler var. Bunların ceza infaz kurumlarında kalmalarına yönelik. Tam akıl hastaları bakımından da eğer müebbet hapis cezasına ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmışsa en az bir yıl tedavi edilmesi lazım. Yani bir yıldan önce hastaneden taburcu edilmemesi lazım. Buna yönelik bir düzenleme yapıldı. Yine üst sınırı 10 yıldan fazlaysa aldığı ceza bunun da en az 6 ay sağlık kurumunda tedavi edilmesi gerektiği yönünde bir düzenleme yapıldı. Burada özellikle istinaf mahkemelerindeki süreci hızlandırmaya yönelik bazı düzenlemeler var. Yine usule ilişkin işte istinaf ve temyiz parasal sınırlarının dava açıldığı tarihte olabilmesine yönelik usulü düzenlemeler var. Yine icrada ihalenin feshini kötüye kullananların kötüye kullanmasını engellemeye yönelik önemli düzenlemeler var. Bir de tabii vatandaşlarımızın mağduriyetine yol açan ön alım davasıyla ilgili önemli bir düzenleme yapıldı. Burada da özellikle vatandaşlarımız bu davalarda mağdur oluyorlardı. Tapudaki değer dikkate alınıyordu ve tapudaki değer de düşük kaldığı için burada bir mağduriyet söz konusu oluyordu. Burada da rayiç bedel neyse onun dikkate alınması yönünde bir düzenleme yapıldı. Sürede burada şufa davalarında iki yıldan bir yıla düşürülmüş oldu."Covid düzenlemesine de değinen Tunç, bunun bir af olmadığını vurgulayarak şu açıklamayı yaptı:"Covid düzenlemesi de bunun içerisinde. Covid düzenlemesi bir af değil. Covid düzenlemesi 31 Temmuz 2023 tarihi itibariyle, tarihinden önce suç işleyen, kararı kesinleşen ve cezaevinde bulunanlar Covid izninden yararlandı. Covid döneminde 3 yıl daha sonra Covid bittikten sonra da 31 Temmuz 2023’te çıkan kanunla 5 yıl koşullu salıvermesine 5 yıl kala cezaevine girmemesiyle ilgili bir düzenleme yapılmıştı. Tabii burada özellikle uzun süredir kamuoyunda da tartışılan 31 Temmuz 2023 tarihi öncesinde suç işlemiş ama kararı kesinleşmemiş. 31 Temmuz 2023 tarihi itibariyle kararı kesinleşen ve cezaevinde bulunan kişilerden önce suç işleyenlerin faydalanamadığı aynı tarihte suç işlemiş, aynı durumda ama faydalanamamış. Çünkü mahkemesi uzun sürdüğü için. Burada ceza adaleti bakımından bir düzenleme yapılması gerekti. Meclisimize bu yönde talepler çok iletildi ve meclisimiz de bunu yeniden düzenlemiş oldu. 31 Temmuz 2023 öncesinde suç işleyenler bakımından koşullu salıvermesine üç yıl kalanlar bundan yararlanmış olacak. Kapalı cezaevinden 3 yıl erken açık cezaevine çıkabilmesi. Yine açık cezaevinden de 3 yıl erken tahliye olabilmesiyle ilgili bir düzenleme. Bu tamamen ceza adaletini sağlamaya yönelik, eşitliği sağlamaya yönelik bir düzenleme. Burada tabii bazı suçlar istisna tutuldu meclisimiz tarafından. Özellikle kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri, çocuk istismarı, çocuk cinayetleri bunlar kapsam dışı tutuldu. Yine burada kapsam dışı tutulan terör suçları örgütlü suçlar kapsam dışı tutuldu. Yine deprem nedeniyle, depremde ölüme neden olanlarla ilgili olarak kapsam dışı tutulmuş oldu. Tabii kapsam dışında tutulan suçlar suçlular bundan yararlanamayacak"Tunç, açıklamasının sonunda Libya’da yaşanan uçak kazasına da değinerek şunları söyledi:"Libya Genelkurmay Başkanı ve mürettebatının ve yanındaki yardımcılarının vefatıyla sonuçlanan uçak kazası ülkemizi, milletimizi bizleri de derinden sarstı. Dost ve kardeş Libya halkına bir kez daha baş sağlığı diliyoruz. Tabii hızlı bir şekilde hem idari hem adli soruşturmalar başlamıştı kaza anından itibaren. Burada özellikle şu anda adli tıp süreci devam ediyor. Özellikle naaşların DNA tespitleri Libya’dan gelen akrabalarından alınan örneklerle beraber eşleştirme yapılıyor. Tabii çok acı verici bir kaza. Bu kaza sonucunda özellikle naaşların durumu biraz vakit alıyor adli tıp tespitleri bakımından. Hem İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı hem de Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nda DNA örnekleri, naaş parçalarından alınan örnekler ve bu anlamda da süreç devam ediyor. Diğer yandan adli soruşturma da devam ediyor. Tabi uçağın gelişinde, gidişinde, kalkışında, inişinde hem mürettebat bakımından, görevliler bakımından tüm detaylı bir şekilde titizlikle bütün soruşturma, adli soruşturma devam ediyor. Tabii kara kutusu bulunmuştu uçağın kara kutusunun da tarafsız bir ülkede tespiti gerekiyor. Bu anlamda Almanya ile irtibat kuruldu ve bu anlamda da kara kutu özellikle ses kayıtları da var. Uçağın hangi arızadan kaynaklandığına ilişkin teknik incelemeler ve adli soruşturmalar titizlikle devam ediyor. Bir kez daha Libya halkına baş sağlığı diliyoruz."
26 Aralık 2025 Cuma - 09:24 Özçelik İş Sendikası’ndan asgari ücret açıklaması Özçelik-İş Sendikası, 2026 asgari ücretinin 28 bin 75 lira olarak belirlenmesinin ardından yaptığı açıklamada, asgari ücretin çalışanı değil dört kişilik bir ailenin tüm temel ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde ve daha adil bir komisyon yapısıyla hesaplanması gerektiğini vurguladı. Özçelik-İş Sendikası tarafından yapılan açıklamada, asgari ücretin yalnızca çalışanı değil ailesini de kapsaması gerektiğine dikkat çekildi. Açıklamada, "Asgari ücretliler aldıkları ücreti sadece kendileri için değil; ailesinin gıda, barınma, sağlık, eğitim, ısınma ve ulaşım gibi temel ihtiyaçları için harcamaktadır. Bu koşullarda bir asgari ücretlinin ailesini geçindirmesi, hatta temel ihtiyaçlarını karşılaması dahi zorlaşmıştır" ifadelerine yer verildi. Asgari ücret belirlenirken temel ihtiyaçlar ve zorunlu harcamaların esas alınması gerektiği belirtilen açıklamada, daha adil ve gerçekçi kriterlere ihtiyaç olduğu kaydedildi. Ayrıca metal sektöründe çalışan işçilerin, işin ağırlığına ve niteliğine bağlı olarak asgari ücretin üzerinde kazanç elde etseler dahi, asgari ücret artışlarının düşük olmasının toplu iş sözleşmesi süreçlerini olumsuz etkilediği ifade edildi. Açıklamada, asgari ücretli işçilerin temsili konusuna da dikkat çekilerek, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun mevcut yapısının çalışanları tatmin edecek bir ücret belirlemeye elverişli olmadığı savunuldu. Milyonlarca emekçiyi ilgilendiren asgari ücretin, daha güçlü, kapsayıcı ve temsil kabiliyeti yüksek bir komisyon yapısıyla belirlenmesi gerektiği vurgulandı. Özçelik-İş Sendikası, HAK-İŞ Konfederasyonu’nun da dile getirdiği üzere, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun demokratik, katılımcı ve çoğulcu bir anlayışla yeniden yapılandırılmasının zorunlu olduğunu belirterek, "Ancak bu şekilde asgari ücretliyi ve ailesini mutlu edecek bir ücretin belirlenmesi mümkün olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
KBÜ, Almanya’nın dünyada ilk 250’deki üniversitesiyle uluslararası projeye başladı
29 Eylül 2025 Pazartesi - 15:26 KBÜ, Almanya’nın dünyada ilk 250’deki üniversitesiyle uluslararası projeye başladı Karabük Üniversitesi (KBÜ), TÜBİTAK ve Alman Akademik Değişim Servisi (DAAD) tarafından desteklenen 9 projeden biriyle Türkiye’yi temsil edecek. Son dönemde yüksek bütçeli projelerle adından söz ettiren KBÜ, uluslararası iş birlikleri ve bilimsel başarılarıyla öne çıkmaya devam ediyor. Bu kapsamda KBÜ, Times Higher Education (THE) ve QS Dünya Üniversite Sıralamalarında ilk 250’de bulunan Almanya Friedrich-Alexander Üniversitesi Erlangen-Nürnberg (FAU) ile ortak bilimsel projeye imza attı. Sürdürülebilir gıda ambalajlama çözümleri geliştirmeyi hedefleyen proje, KBÜ’den Doç. Dr. Yasin Akgül ile FAU’dan Prof. Dr. Aldo Roberto Boccaccini’nin yürütücülüğünde gerçekleştirilecek. Çalışma, çevre dostu nanoteknolojik ambalaj malzemeleriyle gıda güvenliği ve plastik atık sorununa yenilikçi bir çözüm sunmayı amaçlıyor. "Mezoporlu Biyoaktif Cam Nanopartikülleri Takviyeli Nanolif Yapıları" başlıklı proje, 980 bin TL bütçeyle 24 ay boyunca desteklenecek. FAU, Times Higher Education (THE) sıralamasında dünyada 202., QS sıralamasında ise 232. sırada yer alıyor. Ayrıca alan bazlı değerlendirmelerde Telekomünikasyon Mühendisliği alanında Almanya’da 1., dünyada 45. sırada bulunuyor. Bu güçlü akademik iş birliği ile Karabük Üniversitesi, uluslararası alanda bilimsel kapasitesini bir kez daha ortaya koymuş oldu.
KBÜ’de Bologna süreci eğitimi düzenlendi
29 Eylül 2025 Pazartesi - 15:22 KBÜ’de Bologna süreci eğitimi düzenlendi Karabük Üniversitesinde, Bologna Süreci’nin üniversitenin kalite ve uluslararasılaşma hedeflerine katkısı düzenlenen eğitimle değerlendirildi. Karabük Üniversitesi (KBÜ), yükseköğretimde kalite güvencesi ve uluslararasılaşma hedefleri doğrultusundaki çalışmalarını hız kesmeden sürdürüyor. Bu kapsamda, Bologna Süreci’nde yürütülen faaliyetler ve gelinen aşamalar, ilgili akademik birimlerin temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen eğitim programında ele alındı. 15 Temmuz Şehitler Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programa Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Elif Çepni, bazı dekanlar, fakülte temsilcileri ve akademisyenler katıldı. Program kapsamında Prof. Dr. Elif Çepni, üniversitede Bologna Süreci kapsamında gerçekleştirilen faaliyetler hakkında kapsamlı bir sunum yaptı. Çepni, ders bilgi paketlerinin güncellenmesi, Türkiye Yükseköğretim Yeterlilikler Çerçevesi (TYYÇ) matrislerinin hazırlanması, ders ve program öğrenme çıktılarının analiz edilmesi ile yapılan bilgilendirme toplantılarına dair detaylı bilgiler paylaştı. Prof. Dr. Elif Çepni, Bologna Süreci’nin üniversitenin kalite güvencesi sistemleri ve uluslararası görünürlüğü açısından taşıdığı öneme dikkat çekti. Çepni, sürece katkı sağlayan tüm akademik ve idari personele teşekkür ederek, Bologna Süreci’nin sürdürülebilirliği için tüm birimlerin iş birliği içinde çalışmaya devam etmesi gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Elif Çepni ve Kurumsal Veri Yönetimi Koordinatörü Öğr. Gör. Beyza Özdem, katılımcıların merak ettiği soruları yanıtlayarak Bologna Süreci’nin işleyişini ayrıntılı biçimde açıkladı.
Turistik Karaelmas Ekspresi yolcuları Yenice’nin doğasına hayran kaldı
27 Eylül 2025 Cumartesi - 12:06 Turistik Karaelmas Ekspresi yolcuları Yenice’nin doğasına hayran kaldı Batı Karadeniz’i Keşfet programı kapsamında yola çıkan Turistik Karaelmas Ekspresinin yolcuları, mola verdikleri Karabük’ün Yenice ilçesindeki Ihlamur Seyir Terasındaki doğa manzarasına hayran kaldı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda, Zonguldak Valiliği ve Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı (BAKKA) iş birliğiyle düzenlenen Turistik Karaelmas Ekspresi, Batı Karadeniz’i Keşfet programı kapsamında Karabük’ün Yenice ilçesinde mola verdi. Sabah 05.30 sıralarında Yenice’ye ulaşan yolcular, otobüslerle Ihlamur Seyir Terası’na götürüldü. Burada kahvaltı yapan yolcular gün doğumunu ve ilçenin doğal güzelliklerini yakından görme fırsatı buldu. Orman manzaralı seyir terasında kurulan salıncak da ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Umman’dan Türkiye’ye gelen ve sosyal medyada gördüğü Turistik Karaelmas Ekspresi’ne katılan yabancı uyruklu vatandaş da Yenice’ye hayran kaldığını dile getirdi. Trene Ankara’dan katılan Fatoş Çiftçi, Karaelmas Ekspresi’ni keyifli bulduğunu belirterek, "Yenice çok güzel, yemyeşil. Doğa kahverengi ve yeşil tonlarına bürünmüş, b sarılar da eklenecek. Havası da çok güzel. Uzun yıllar sonra yeniden bu bölgeye gelmek benim için değişik bir deneyim oldu" dedi. Çorum’dan tura katılan Aynur Koç ise ilk defa tren yolculuğu yaptığını ifade ederek, "Trende uyumak harika bir şeymiş. Yıldızları seyrederek yolculuk etmek unutulmaz bir deneyim oldu. Aslında böyle bir yolculuk için fiyatlar çok uygun. Ülkemiz cennet gibi gerçekten" diye konuştu. Yenice’nin yemyeşil ormanlarının ve temiz havasının olduğunu aktaran Koç, "Burası da çok güzeldi. Salıncak zaten harikaydı. Beklediğimden daha güzel bir yolculuk oldu" şeklinde konuştu. Buradaki gezinin ardından yolcular Batı Karadeniz’in güzelliklerini keşfetmek içi trenle Zonguldak’a hareket etti.
CHP’li Akay, Eskipazar Devlet Hastanesi için suç duyurusunda bulundu
26 Eylül 2025 Cuma - 17:41 CHP’li Akay, Eskipazar Devlet Hastanesi için suç duyurusunda bulundu Karabük’ün Eskipazar ilçesinde 2013 yılında yapımına başlanan ve 2017’de hizmete açıldıktan sonra zemin göçüğü nedeniyle 2020’de kapatılan 25 yataklı Devlet Hastanesi hakkında CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Akay, beraberinde CHP İl ve İlçe Başkanlarıyla birlikte savcılığa giderek dilekçe sundu. Milletvekili Akay, yaptığı açıklamada Eskipazar halkının yıllardır mağdur edildiğini belirterek, "Başsavcımıza bir şikayet dilekçesinde bulunduk. Daha doğrusu soruşturma talebinde bulunduk. Biliyorsunuz vekil olduğumuzdan bu yana örgütümüzle beraber Karabük’ün sorunlarıyla ilgili olarak gece gündüz çalışıyoruz. Eskipazar Devlet Hastanesi’ni de sürekli gündemde tuttuk. Hastane faaliyete geçtikten kısa süre sonra zemindeki göçük nedeniyle hizmet edemez hale geldi ve boşaltılmak zorunda kaldı" dedi. O dönemde hastanenin yaklaşık 12 milyon TL’ye mal olduğunun belirtildiğini söyleyen Akay, bu rakamın bugünkü kurla 135 milyon TL’nin üzerinde kamu zararına denk geldiğini ifade etti. Akay, "Sayıştay raporunda da zemin etütlerinin sağlıklı yapılmadığı, eğimle ilgili hatalı kararlar alındığı, yeraltı suları ve jeolojik sorunların dikkate alınmadığı tescillenmiş vaziyette. Burada çok ciddi bir kamu zararı var" diye konuştu. Akay, aynı büyüklükte bir hastanenin bugün 300 milyon TL’nin altında yapılmasının mümkün olmadığını vurgulayarak, "Biz görevimizi yaptık. İl başkanımız, ilçe başkanlarımız ve Karabük milletvekili olarak bizzat suç duyurusunda bulunduk. Kamu kaynaklarının hesabı sorulmalı, sorumlular cezasız kalmamalı" ifadelerini kullandı.