Yerel Haberler
Kastamonu
04 Aralık 2025 Perşembe - 23:51 Dünya şampiyonu Asuman’a memleketinde coşkulu karşılama Birleşik Arap Emirlikleri’nde düzenlenen Kick Boks Büyükler Dünya Şampiyonası’nda altın madalya kazanan Asuman Çığlıoğlu, memleketi Kastamonu’da coşkuyla karşılandı. Avrupa ve dünya kupası şampiyonu milli sporcu Asuman Çığlıoğlu, 21-30 Kasım tarihleri arasında Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi’de gerçekleşen Kick Boks Büyükler Dünya Şampiyonası’ndan altın madalyayla döndü. Kick Boks Dünya Şampiyonası’nda büyükler 60 kilogramda altın madalyaya kazanan Asuman Çığlıoğlu, memleketi Kastamonu’da çiçekler ve meşalelerle karşılandı. Geçen yıl Avrupa, bu yıl da dünya şampiyonu olan milli sporcunun başarısı pasta kesilerek kutlandı. "En çok hayalini kurduğum dünya şampiyonluğunu elde ettim" Gururlu olduğunu ifade eden Asuman Çığlıoğlu, "Abu Dabi’de düzenlenen Kick Boks Dünya Şampiyonası’nda ülkemizi ve Kastamonu’yu temsil ettim. 60 kilogram Full Contact branşında dünya şampiyonu oldum. Bu benim ilk dünya şampiyonluğum. 13 yıldır bu branşı yapıyorum. 2024 yılında Avrupa şampiyonu olmuştum. Bu yıl hedefim de dünya şampiyonu olmaktı. Antrenörüm Emrah Şahanoğlu ile birlikte Avrupa Şampiyonası’ndan sonra sistemimizin üzerine farklılıklar getirdik. Dünya Şampiyonası’na çok daha güzel hazırlandık ve en büyük hedefim olan dünya şampiyonluğunu elde ettim. Çok mutluyum ve iyi ki bu şampiyonluğu Türkiye’ye ve Kastamonu’ya getirdim. Şu an spor salonumuzda alttan gelen bir sürü sporcular var. Onların da hepsinin çok istikrarlı çalıştığını da ben de görüyorum. Hepsinin de bu başarıları elde edeceğine hatta daha güzellerini elde edeceklerini düşünüyorum. İnşallah hep birlikte daha nice şampiyonluklar yaşarız" dedi. Dünya şampiyonu olduğuna inanamadığını söyleyen Çığlıoğlu, "O kürsüye çıktığımda hala bir hayal gibiydi, rüya gibiydi. Dünya şampiyonu olduğumu birkaç kez tekrarladım" diye konuştu. "Bu gururu bize yaşattığı için Asuman’a çok teşekkür ediyorum" Kick Boks Milli Takım Antrenörü Emrah Şahanoğlu ise, "Yıllardır hayalini kurduğumuz bir hedefti. Gerek benim antrenörlük kariyerimde gerekse sporcuların sporculuk kariyerindeki tek eksik madalyamızı aldık. Kastamonu’ya getirilmiş şimdiye kadarki en üst derecedir. Büyüklerde dünya şampiyonluğunu, elde edilebilecek en büyük başarıyı elde etmenin gururunu yaşıyoruz. Bu anlamda ben hem sporcumuzu tebrik ediyorum hem de bundan sonra bu başarıları devam ettireceğine inanıyorum" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan tebrik etti Asuman Çığlıoğlu’nun daha önce 15 kez Türkiye şampiyonu, 1 kez Avrupa şampiyonu, 2 kez Dünya Kupası şampiyonu 3 kez dünya üçüncüsü, bir kez dünya ikincisi olduğunu ifade eden Şahanoğlu, "İlimizin milletvekili Sayın Serap Ekmekçi bizi, Büyük Millet Meclisi’nde ağırladı ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan da sporcumuzu tebrik etti ve başarılarının devamını diledi. Bu bizim için çok büyük bir anı ve gurur oldu. Gerçek anlamda duygu dolu bir gündü. Ben Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve Kastamonu Milletvekilimiz Sayın Serap Ekmekçi’ye çok teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
04 Aralık 2025 Perşembe - 17:39 Prof. Dr. Toksoy: "Himalaya’da 2035 yılında buz kalmayacak" Prof. Dr. Devlet Toksoy, "Himalaya’da 2035 yılında buz kalmayacak, insan göçleri artacak, sıcaklık nedeniyle ölüm olayları artacak. Çeşitli salgın hastalıklar yaygınlaşacak, küresel bazda yiyecek krizi yaşanacak" dedi. Kastamonu Üniversitesi, küresel iklim değişikliğinin etkileri ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri çerçevesinde yeşil ekonomi politikalarının ele alındığı panele ev sahipliği yaptı. Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi, Ormancılık ve Tabiat Turizmi Alanında İhtisaslaşma Koordinatörlüğü ve Kastamonu Teknokent iş birliğiyle düzenlenen "Küresel İklim Değişikliği Ekseninde Yeşil Ekonomi Politikaları" konulu panel, Teknokent binasında gerçekleştirildi. Dr. Öğretim Üyesi Alper Bulut’un başkanlığını yaptığı panelde konuşan Karadeniz Üniversitesi’nden Prof. Dr. Devlet Toksoy, iklim değişikliğinin gelecekteki etkilerini bilimsel verilerle anlattı. "80 milyon insan bu sıcaklık artışları nedeniyle işsiz kalacak" Sıcaklık artışının devam etmesiyle en büyük kaybın tarım, ormancılık ve hayvancılıkta yaşanacağını ifade eden Toksoy, 2030 yılında Türkiye’nin su fakiri bir ülke olmasının değerlendirildiğini belirterek, "Dünya Bankası’na göre her 1 derece sıcaklık artışı neredeyse milli gayri safi yurt içi hasılatında yüzde 1’lik düşüşe neden olacak. 2100 yılında gayrisafi yurt içi hasıla yüzde 10 ila yüzde 23 azalacak. En büyük kayıp tarımda, ormancılıkta, hayvancılıkta, balıkçılıkta olacak. Yani ekonomileri kıyıya yakın olan ülkelerde yaşanacak. Çünkü bir süre sonra sular altında kalacaklar. Gıda fiyatları, enerji maliyetleri artacak, kuraklık döneminde şok gıda fiyatlarıyla karşılaşacağız. Uluslararası Çalışma Örgütü, küresel ısınmaya bağlı olarak 10 yıl içerisinde çalışma saatleri yüzde 2.2 azalacak diyor. En çok tarım sektörü ile inşaat sektöründe düşüş olacak. Çünkü sıcaklık artıyor. 80 milyon insan bu sıcaklık artışları nedeniyle işsiz kalacak. Amerika’nın bugün verimli çiftliklerinin büyük bir kısmı çöl olacak. Benzer olaylar dünyanın birçok ülkesinde de ortaya çıkacak. Türkiye’deki su kaynakları küçüleceği için su sıkıntısı ve yer yer çöl görünümlü arazi yapılarıyla kum fırtınaları da görülmeye başlanacak. Dünya tahıl üretimi azalacak, açlıklar artacak. Esasında bu içinde olduğumuz, yaşadığımız dönemi anlatıyor" dedi. "Himalaya’da 2035 yılında buz kalmayacak" İklim değişikliğinin etkilerinin devam etmesi durumunda su kaynaklarının ciddi boyutta etkileneceğine vurgu yapan Toksoy, "Himalaya’da 2035 yılında buz kalmayacak, insan göçleri artacak, sıcaklık nedeniyle ölüm olayları artacak. Çeşitli salgın hastalıklar yaygınlaşacak, küresel bazda yiyecek krizi yaşanacak. Çatışmalar ve savaşlar en az iki katına çıkacak. 5 derece ısınırsa New York sular altında kalacak. Dünyanın en önemli şehirlerini besleyen su kaynakları tümüyle kuruyacak. Los Angeles, Kahire, Türkiye, İran yaşanamaz hale gelecek. Kuzey ve Güney kutuplar da ılıman iklime sahip olacak ancak dünyanın orta enlemleri yaşanamaz olacak. 6 derece ısınırsa denizler mavi görünmesine rağmen canlı kalmayacak. Bugün uygarlığın yaygın olduğu karaların büyük bir kısmı çöle dönecek" diye konuştu. "21. yüzyılın sonunda sıcaklık 4-5 derece artacak deniliyor" Günümüzdeki çatışmaların yüzde 3’ü ile 20’si arasının iklim değişikliğinden kaynaklandığını vurgulayan Prof. Dr. Toksoy, "Tüm ülkelerde yenilenebilir enerji kaynaklarının yılda yüzde 2 oranında artması gerektiğini tespit ediyorlar. Karbondioksit gazı salınımının azaltılmaması halinde 21. yüzyılın sonunda sıcaklık 4-5 derece artacak deniliyor. Bilim insanları, dünya nüfusunun yarısının olumsuz hava şartları yüzünden öleceğini, diğer yarısının da kalan kaynakları ele geçirmek için savaşlar çıkaracağını düşünüyor. Bir dünya savaşı çıkma ihtimali 2 derece sıcaklık artması halinde yüzde 13 artıyor. 4 derece artış yaşanması halinde yüzde 26 artıyor. Günümüzde çatışmaların yüzde 3 ile yüzde 20 arasındaki kısmı iklim değişikliği nedeniyle yaşanıyor. Bize başka gösteriyorlar ama bu çıkan savaşların yüzde 2 ila 20’si iklim değişikliği hazırlıklarından kaynaklı" şeklinde konuştu. Panelde konuşan Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mahmut Gür, panelin hem öğrenciler hem de akademik camia için değerli katkılar sağlayacağını belirtti. Gür, bilim adamlarının ele alacağı konuların alanın gelişimine ışık tutacağına inandığını ifade etti. Panel Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Alper Bulut ise iklim değişikliğinin 21. yüzyılın en büyük küresel tehditlerinden biri haline gelerek yalnızca çevresel değil, aynı zamanda ekonomik ve toplumsal açıdan ciddi riskler oluşturduğunu söyledi. Bulut, çevresel bozulma ile ekonomik büyüme arasındaki bağın koparılmasını amaçlayan yeni bir iktisadi yaklaşıma ihtiyaç duyulduğunu vurgulayarak, "Bu ihtiyaçtan doğan yeşil ekonomi kavramı, Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından toplumsal refah ve eşitlikten ödün vermeden çevresel zararları ortadan kaldıran bir ekonomi modeli olarak tanımlamaktadır" ifadelerini kullandı. Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mahmut Bayramoğlu ise yeşil ekonomiye geçişte doğru ve sürdürülebilir finansman modellerinin kritik bir role sahip olduğunu ifade etti. Çankırı Karatekin Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Seda Erkan Buğday da iklim değişikliğinin tarım, sanayi ve enerji gibi temel sektörlerde köklü dönüşümleri zorunlu kıldığını söyledi.
04 Aralık 2025 Perşembe - 17:32 Kastamonu Üniversitesi’nde özel bireyler ve engellilerin sorunları konuşuldu Kastamonu Üniversitesi’nde düzenlenen 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla düzenlenen panelde engelli ve özel bireylerin yaşadığı sorunlar ve çözüm önerileri konuşuldu. Kastamonu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü tarafından 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla panel gerçekleştirildi. Merkez Kütüphane Sezai Karakoç Salonu’nda gerçekleştirilen programa, akademisyenler, öğrenciler, sivil toplum temsilcileri, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, özel bireyler ile aileleri katıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren Kastamonu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdülkadir Tuna, özel bireylerin toplumsal yaşama tam eşit ve etkin bir şekilde katılmalarını desteklemek zorunda olduklarını hatırlattı. Türkiye Sakatlar Derneği Kastamonu Şube Başkanı Serhat Yolaşığmazoğlu ise özel bireylerin toplumsal yaşamda karşılaştığı güçlüklerin ancak tüm paydaşların katkılarıyla azaltılabileceğini ifade ederek, daha kapsayıcı bir toplum için dayanışma çağrısı yaptı. Engelli olmanın kendi tercihleri olmadığını söyleyen Yolasığmazoğlu, engelliler için birçok çalışma yapıldığını, ancak yaşadıkları birçok sorunun ise devam ettiğini ifade ederek, "Normal insanlardan farklı olarak bizim sırtımızda sorunlarımız var. Öyle düşünmemiz lazım. O yüzden biraz daha pozitif aralıklarla, biraz daha desteklerle eşit bir şekilde hayatımızı sürdürmek istiyoruz. 3 Aralık’ta özellikle bize bol bol sözler verilir ama 4 Aralık’ta unutulur. 364 gün tekrar unutuluyoruz" dedi. Hüseyin Üster Uygulama Okulu Müdürü Mihriban Yazıcı da özel çocukların eğitim süreçlerinde yaşanan güçlükler ve çözüm önerileri üzerine değerlendirmelerde bulundu. Engelsiz Yaşam Merkezi öğrencisi Şerife Çim ise merkezdeki çalışmalar ve özel bireylerin sosyal hayata katılımı hakkında deneyimlerini dinleyiciler ile paylaştı. Program, Hasan Efe Sarıcı ve Cengizhan Koç tarafından sahnelenen Aydın Efe oyunu ve 4. sınıf öğrencilerinin tiyatro gösterisi ile devam etti. Programın son kısmında ise moderatörlüğünü Doç. Dr. Havva Kaçan’ın yaptığı panel gerçekleştirildi. Panelde hemşire Gülçin Gümüş Çalış, engelli iş koçu Nurcan Yargı ve sosyal hizmet uzmanı Eylem Aydın, özel bireylerin sağlık hizmetlerine erişimi, sosyal hayata katılımı ve istihdam süreçlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Etkinlik kapsamında Hemşirelik Bölümü öğrencisi Daniyar Ergashov hazırladığı kompozisyonu dinleyiciler ile paylaştı.
Kayıp imamın cesedinin bulunduğu araç, uçurumdan çıkartıldı
03 Kasım 2025 Pazartesi - 21:43 Kayıp imamın cesedinin bulunduğu araç, uçurumdan çıkartıldı Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde iki gündür kayıp olarak aranan ve deniz kıyısına yuvarlanmış halde bulunan imamın cesedinin olduğu araç, yapılan incelemelerin ardından uçurumdan çıkartıldı. Edinilen bilgilere göre, İnebolu ilçesi Güneşli köyünde iki yıldır imam hatip olarak görev yapan 27 yaşındaki İlker Topaloğlu, 1 Kasım Cumartesi akşamı İnebolu ilçe merkezine geldi. Daha sonra arkadaşının yanından ayrılan İlker Topaloğlu’dan bir daha haber alınamadı. İhbar üzerine Topaloğlu için arama çalışması başlatıldı. Yapılan aramalar neticesinde İnebolu-Abana karayolunda İskelle mevkiinde sabah saatlerinde deniz kenarında gri renkli otomobilin olduğu tespit edildi. Aracın, yaklaşık 100 metre uçurumdan deniz kıyısına yuvarlandığı ve içerisinde de İlker Topaloğlu’nun cansız bedeninin olduğu belirlendi. Cumhuriyet savcısı ve olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmasının ardından uçuruma yuvarlanan araç, uzun uğraşlar sonucunda bulunduğu yerden çıkartılarak yediemin otoparkına çekildi. Yaklaşık 100 metrelik uçurumdan çıkartılan aracın hurda yığınına döndüğü görüldü. Öte yandan, Güneşli köyünde 2 yıldır imam hatip olarak görev yapan İlker Topaloğlu’nun cenazesi, Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılacak otopsi incelemesinin ardından memleketi Balıkesir’in Edremit ilçesinde toprağa verileceği öğrenildi. (Vİ-MK-
Kastamonu Üniversitesi ilk kez önemli listeye girdi
03 Kasım 2025 Pazartesi - 14:38 Kastamonu Üniversitesi ilk kez önemli listeye girdi Kastamonu Üniversitesi, dünyanın önde gelen akademik sıralama kuruluşlarından biri olan Leiden Ranking 2025 sonuçlarında ilk kez yer aldı. Leiden Ranking’in Open Edition kategorisinde değerlendirilen Kastamonu Üniversitesi, 2025 yılı sonuçlarına göre dünya genelinde 2 bin 129’uncu, Avrupa’da 649’uncu ve Türkiye’de 68’inci sırada yer aldı. Alan bazlı değerlendirmelerde ise "Yaşam ve Yer Bilimleri" öne çıktı. Bu alanda Kastamonu Üniversitesi, dünya genelinde bin 203’üncü, Avrupa’da 360’ıncı ve Türkiye’de 24’üncü sırada konumlandı. Kastamonu Üniversitesi "Biyomedikal ve Sağlık Bilimleri" alanında dünya genelinde bin 842’nci, Avrupa’da 581’inci ve Türkiye’de 77’nci sırada; "Fizik Bilimleri ve Mühendislik" alanında dünya genelinde bin 839’uncu, Avrupa’da 548’inci ve Türkiye’de 60’ıncı sırada konumlandı. Kastamonu Üniversitesi, Sosyal Bilimler ve Beşeri Bilimler alanında da dünya genelinde bin 615’inci, Avrupa’da 599’uncu ve Türkiye’de 52’nci sırada yer aldı. Kastamonu Üniversitesi’nin bilimsel araştırma performanslarını, yayın kalitesi, atıf oranı ve uluslararası iş birlikleri gibi objektif göstergelere dayalı olarak değerlendiren Leiden Ranking, dünya genelinde akademik performansı ölçen en saygın sıralamalardan biri olarak kabul ediliyor. Bu sonuçlarla birlikte Kastamonu Üniversitesi, 2024 yılında yer aldığı beş uluslararası sıralama kuruluşuna ek olarak Round University Ranking (RUR) ve Leiden Ranking ile birlikte yedi farklı sıralama kuruluşunda temsil edilme başarısı göstermiş oldu. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, "Leiden Ranking’de yer almak, Üniversitemizin bilimsel üretkenliğini uluslararası düzeyde görünür kılma açısından önemli bir göstergedir. Akademik kadromuzun özverili çalışmaları sayesinde araştırma kapasitemizi her geçen yıl artırıyoruz. Bu ilerlemeyi sürdürülebilir hale getirmek için nitelikli bilimsel üretimi ve uluslararası iş birliklerini desteklemeye devam edeceğiz" dedi.
Uyuşturucu operasyonunda yakalanan 5 sanığa mahkemeden ceza yağdı
03 Kasım 2025 Pazartesi - 14:14 Uyuşturucu operasyonunda yakalanan 5 sanığa mahkemeden ceza yağdı Kastamonu’da il merkezinde gerçekleştirilen operasyonda metamfetamin ile yakalanan tutuklu 5 sanıktan 4’ü 16’şar yıl 6’şar ay, 1’i 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Edinilen bilgiye göre, il merkezinde günlük kiralık olarak kullanılan bir evde uyuşturucu ticareti yapıldığı ihbarı üzerine harekete geçen Kastamonu İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, belirlenen adrese 2024 yılında operasyon düzenledi. Gerçekleştirilen operasyon çerçevesinde S.E., S.D., N.Ö., F.C. ve C.Z.Y.’nin araç ve ikametlerinde arama yapıldı. Aramalarda toplam 95,21 gram metamfetamin ile 14 adet sentetik ecza hapı, 0,91 gram kannabinoid ile suçtan elde edildiği değerlendirilen 6 bin 400 TL nakit para ele geçirildi. Narkotik ekiplerince gözaltına alınan S.E., S.D., N.Ö., F.C. ve C.Z.Y., çıkarıldıkları adli makamlarca tutuklandı. Olayın ardından şüpheliler S.E., S.D., N.Ö., F.C. ve C.Z.Y. hakkında dava açıldı. Sanıkların yargılanmasına, Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. Duruşmada savunma yapan S.D., C.Z.Y. ve N.Ö. önceki savunmalarını tekrar ederek beraatlarını ve tahliyelerini talep etti. Tutuklu sanık F.C. ise beraatını talep ederek, "Mütalaayı kabul etmiyorum, yakalanan uyuşturucu madde ile binim bilgim yoktur. Ben, uyuşturucu almak amaçlı oraya gitmiştim, tesadüfen orada bulundum. Polis tutanaklarına da yansımıştır, uyuşturucu madde ticareti yapmadım" dedi. Pişman olduğunu söyleyen S.E. de, "Mütalaayı kabul etmiyorum. Dosya gizlilik aşamasındayken dosyaya etkin pişmanlık kapsamında dilekçe sunmuştum. Dilekçede isimlerin çoğu benim dilekçemden sonra yakalandılar ve cezaevindeler. Ele geçen uyuşturucu madde bana aittir, yapanları da dilekçemde belirttim. Böyle bir olaya karıştığım için de pişmanım. Beratımı ve tahliyemi talep ediyorum" diye konuştu. Sanık F.C.’nin avukat ise müvekkilinin, üzerinde ele geçirilen metamefemin maddesini kullandığını beyan ettiğini kaydederek, "Bu doğrultuda da hastane raporunda metamfetamin kullandığı tespit edilmiştir. Araç içinde bulunan bonzainin yapılan parmak izi incelemesinde paketlerde müvekkile ait herhangi bir parmak izi çıkmamıştır. Evde bir kaç paket halinde ele geçirilen metamfetamin ile ilgili müvekkile ait bir parmak izi çıkmamıştır. Evde ele geçirilen 99 gram metamfetamin maddesinin müvekkile ait olduğuna ilişkin dosyada delil mevcut değildir. Diğer taraftan müvekkil soruşturma aşmasında cumhuriyet savcısına vermiş olduğu ek ifadesinde de bildiği tüm hususları açık bir şekilde ifade etmiş ve etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini beyan etmiştir ve bu doğrultuda da birçok soruşturma yapıldı ve müvekkilin arabasını kullandığı şahıs hakkında da dava açılmıştır. Elde edilen delillerden ve ihbar tutanağından müvekkilin diğer sanıklar ile birlikte hareket etmediği açıktır. Müvekkil hakkında ceza verilmesi durumunda kullanmaktan ceza verilmesini ayrıca tahliyesine karar verilmesini talep ederiz" şeklinde konuştu. Sanık N.Ö.’nün avukatı da müvekkilinin beraatını talep ederek, "Müvekkilin uyuşturucu madde ticareti yaptığına ilişkin husumetli olduğu sanık ve tanık beyanı dışında somut bir delil bulunmamaktadır. Bu nedenle bu beyanları itibar edilemez" ifadelerini kullandı. Mahkeme heyeti, sanıklar S.D., F.C., S.E. ve N.Ö.’yü ’uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama’ suçlarından 16 yıl 6’şar ay hapis ve 165’şer bin TL adli para cezasına, C.Z.Y.’yi ise etkin pişmanlık hükümlerini ve iyi hal indirimi uygulayarak 6 yıl 10 ay 15 gün hapis ve 68 bin 700 TL adli para cezasına çaptırdı. Hükümle birlikte tutuklu sanıklardan C.Z.Y.’nin tahliyesine karar verildi.
Küçükbaş hayvancılığa akademik dokunuş: 13 koyun 24 süt kuzusu doğurdu
03 Kasım 2025 Pazartesi - 12:34 Küçükbaş hayvancılığa akademik dokunuş: 13 koyun 24 süt kuzusu doğurdu Kastamonu Üniversitesi tarafından kurulan ünitede 4 yıldır sürdürülen senkronizasyon çalışmaları sayesinde, tek doğumda 13 koyundan 24 süt kuzusu elde edildi. Yürütülen proje ile küçükbaş hayvancılıkta verimin arttırılması hedefleniyor. Kastamonu Üniversitesi İhsangazi Meslek Yüksekokulu Veterinerlik Bölümü tarafından Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) kapsamında "Koyun Yetiştiriciliği ve Uygulama Ünitesi" oluşturuldu. Kastamonu Üniversitesi’nin katkı ve destekleriyle 2021 yılında hazırlanan ünite, bölgesel hayvancılığın gelişimine katkı sağlamaya devam ediyor. Bu kapsamda oluşturulan ünitede yer alan küçükbaş hayvanların 4 yıldır bakım, besleme, sağlık kontrolleri ve aşılama süreçleri takip ediliyor. Ünitede yapılan çalışmalar sayesinde koyunların kızgınlık oranı yüzde 80’lere, gebelik oranı da yüzde 70’in üzerine ulaştı. Bu yıl yapılan senkronizasyon uygulamasıyla 13 koyun toplam 24 yavru doğurdu. Hem doğum planlamasında hem de kuzu kayıplarının azalmasında büyük önem taşıyan çalışma sayesinde ikizlik oranı 1.8 gibi bir başarıya ulaştı. Ünitede öğrenciler ve öğretim görevlileri tarafından bakımları yapılan koyun ve kuzular, özenle besleniyor. Yapılan çalışmanın hem bölge hem de ülke hayvancılığına büyük katkı sağlaması hedefleniyor. "2021 yılından beri küçükbaş hayvanların bakım, beslenme, büyütülme, sağlık kontrolleri ve aşılama süreçlerini yürütüyoruz" Projeyle ilgili bilgi veren Kastamonu Üniversitesi İhsangazi Meslek Yüksekokulu Veterinerlik Bölümü Öğretim Görevlisi Veteriner Hekim Abdullah Şimşek, "Kastamonu Üniversitesi, bölgesel hayvancılığın gelişmesine katkı sağlayan uygulamalı projelerde bilinen bir üniversiteyiz. İhsangazi Meslek Yüksekokulunda da Bilimsel Araştırma Projeleri kapsamında oluşturulan ’Koyun Yetiştiriciliği ve Uygulama Ünitesi’ hem eğitim öğretim açısından hem de üretim açısından örnek teşkil ediyor. Bizim amacımız eğitim ile öğretimi birleştirmek. Ünitemiz, sadece teorik eğitimin değil, aynı zamanda uygulamalı mesleki deneyimin kazanıldığı bir merkez haline geldi. Öğrencilerimiz burada doğrudan üretim süreçlerine katılması da bizlerin en büyük önceliğidir. Veterinerlik bölümü öğrencilerimiz, müfredatta yer alan uygulamalı derslerde aktif olarak sahada bulunuyor. Ayrıca gönüllü öğrencilerimiz, ders dışı zamanlarda bakım, doğum ve aşılama süreçlerinde görev alarak mesleki tecrübelerini geliştiriyor. Koyunların ve kuzuların, bakımı, beslenmesi, aşılanması ve denk gelebilirsek doğum süreçlerine katkıları içinde uğraşıyoruz. Böylece mezuniyet öncesi ciddi bir pratik birikim elde ediyorlar" dedi. "Bu yıl 13 koyunumuzdan 24 sağlıklı yavru almayı başardık" 2025 yılına senkronizasyon protokolü uyguladıklarını anlatan Şimşek, "Ünitede yetiştirilen koyunların aynı zamanda bir bölümü, her yıl Kastamonu Üniversitesi yönetim kurulu kararıyla Kurban Bayramı öncesinde satışa sunularak üniversitenin döner sermaye bütçesine de katkı sağlıyor. Kastamonu Üniversitesi, küçükbaş hayvancılıkta hem bilimsel hem de toplumsal bir misyon üstlenmiş oluyor. Bizler, burada öğrencilerimizin hem teorik bilgilerle gelişmesini sağlarken hem de bölgedeki halkımıza başta İhsangazi olmak üzere Kastamonu ve Türkiye genelindeki yetiştiricilerimize bilimsel bilgi ile teorik bilginin nasıl harmanlanacağını, yetiştiricilikte veteriner hekimlerin, teknikerlerin ve teknisyenlerin yer almasıyla nasıl verimli sonuçlar alınacağını göstermeye çalıştık. Bu amaçla biz, ünitemizle 2025 yılı sezonunda senkronizasyon protokolü uyguladık. Yaptığımız senkronizasyon protokolünün amacı koyunlarda kızgınlıklarının toplulaşmasını sağlamak, bu toplulaşmayla birlikte yavru verimimizi arttırmak. Bakım ve besleme çalışmalarında tek düzeni sağlamak. Yaptığımız senkronizasyon çalışması ile bu yıl 13 koyunumuzdan 24 sağlıklı yavru almayı başardık. Yetiştiricilerimiz eğer veteriner hekim desteğiyle, teknik personelin bilgi ve birikimi ile kendi tecrübelerini birleştirerek hayvancılıkta çokta iyi bir ivme kazanacağı anlamına geliyor" diye konuştu. Senkronizasyonun yalnızca bir ilaç uygulaması olmadığını ve üreticilerin bu konuda mutlaka bilinçlenmesi gerektiğine dikkat çeken Şimşek, "Senkronizasyon sayesinde dişi koyunlar aynı dönemde kızgınlık gösteriyor ve koç katılımı planlı şekilde yapılıyor. Bu durum doğumları belli bir zaman dilimlerinde gerçekleşmesini sağlıyor. Bakım ve besleme planlamasını kolaylaştırıyor. Sürü üretimini daha verimli hale getiriyor. Yapılan çalışmalarda kızgınlık oranı yüzde 80’lere, gebelik oranı yüzde 70’in üzerine ulaşabiliyor. Bu da hem doğum planlamasında hem de kuzu kayıplarının azalmasında büyük bir avantaj sağlıyor. Yaklaşık bir hafta önce ünitemizdeki koyunların tamamı doğumlarını yaptı ve sağlıklı şu anda 24 adet kuzumuz var. Bu kuzuların bakımı, beslenmesi, öğrencilerimizin destekleriyle ünite de çalışan personelin sayesinde yürütülüyor. Bu konuda Kastamonu Üniversitesi Rektörümüz Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal’a çok büyük desteklerini her zaman üzerimizde hissediyoruz. Hocamız sayesinde ünitemiz gün gün büyümeye eksikliklerimizde tamamlanmaya çalışılıyor. Bizlerde bu sayede hem öğrencilerimize hem bölge halkımıza daha iyi hizmet vermeye, onlara daha iyi rol model olmaya çalışıyoruz. Bizim amacımız sadece üretim yapmak değil bilimsel bilgiyi sahaya taşımaktır. Burada merinos ırkı hayvanlarımızda olduğu gibi senkronizasyon uygulamaları, planlı üretim, sürdürülebilir hayvancılık gibi somut örneklerle yetiştiricilerimizi bilgilendirmeye çalışıyoruz. Bu çalışmalarda sadece bölgeye değil ulusal düzeyde küçükbaş hayvancılığın modernizasyonu açısından da büyük önem taşıyor. Bilimsel temelli uygulamalarla desteklenen bu süreç eğitim, üretim ve sürdürülebilirlik ekseninde Türkiye’deki hayvancılık vizyonuna güçlü katkı sağlamayı hedefliyor" şeklinde konuştu. "300 başlık bir çiftlik kurma hayalim var" Kastamonu Üniversitesi İhsangazi Meslek Yüksekokulu Laborant ve Veteriner Sağlık Bölümü öğrencisi Sudenaz Bostan ise, "Danışman hocamız Veteriner Hekim Abdullah Şimşek’in sayesinde koyunlara nasıl bakmamız gerektiğini, sürüye nasıl sahip çıkmamız gerektiğini öğrendik. Kendisine teşekkür ediyorum. Kuzularımızı bakıyoruz, koyunlar yeni doğum yaptılar. Doğumdan sonra yavrusunu kabul etmeyen anneler için düzenli olarak arkadaşlarımız gelip burada emzirme yapıyorlar kuzulara. Kimse böyle bir durum yaşamıyordur diye düşünüyoruz, burada güzel bir eğitim hayatı sürdürüyoruz" dedi. Okuldan mezun olduktan sonra hayalinin 300 başlı bir çiftlik kurmak olduğunu söyleyen Bostan, "Kendime ait 300 başlık bir çiftlik kuracağım inşallah mezun olunca. İnşallah hedeflerim doğrultusunda bunu başaracağıma inanıyorum" şeklinde konuştu.
Kooperatifçiliğin bugünü ve geleceği Kastamonu’da masaya yatırıldı
03 Kasım 2025 Pazartesi - 10:47 Kooperatifçiliğin bugünü ve geleceği Kastamonu’da masaya yatırıldı TR82 Bölgesi’nde 2025 Uluslararası Kooperatifler Yılı kapsamında Kalkınma Arayışlarında Kooperatifçiliğin Bugünü ve Geleceği" teması ile Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı tarafından panel düzenlendi. Panelde konuşan KUZKA Genel Sekreteri Dr. Serkan Genç, "Bölgemizin özgün ürünlerinin markalaşması ve ticarileşmesi yönünde çalışmalarımızı güçlendireceğiz" dedi. Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) Toplantı Salonu’nda düzenlenen panelde, tarımsal örgütlerin mevcut durumu üzerine gerçekleştirilen sunumun ardından, panelistler tarafından küresel ve ulusal düzeyde kooperatifçilik konularında değerlendirmeler yapıldı. "Bölgemizin özgün ürünlerinin markalaşması ve ticarileşmesi yönünde çalışmalarımızı güçlendireceğiz" KUZKA Genel Sekreteri Dr. Serkan Genç, panelde yaptığı konuşmada kooperatiflerin yalnızca bir ekonomik model olmadığını, aynı zamanda toplumsal dayanışmanın, ortak emeğin ve sürdürülebilir kalkınmanın temel unsurlarından biri olduğunu vurguladı. Ajans olarak yerel kalkınmayı destekleyen programlarla bu anlayışı sahada hayata geçirmeyi amaçladıklarını ifade eden Genel Sekreter Genç, "Kadınların iş gücü potansiyelini artırmak amacıyla hayata geçirdiğimiz Kadın Kooperatiflerine Yönelik Sonuç Odaklı Program kapsamında makine ve ekipman desteğinden markalaşmaya, ürün tasarımı ve dijital pazarlamaya kadar birçok alanda kooperatiflerimize destek sunduk. Kadın emeğini görünür kılmak amacıyla oluşturduğumuz ’Gücüm Emeğim’ markasıyla 2024-2025 döneminde 257 kadın girişimcimize ulaştık; dijital pazarlama, finans yönetimi, sürdürülebilirlik ve yapay zeka uygulamaları gibi alanlarda kapasitelerini geliştirdik" dedi. Ajansın, tarımda verimlilik ve katma değerin artırılmasına yönelik uygulanan programlara ilişkin de bilgi veren Genç, "Yürüttüğümüz programlarla üretici örgütlerinin tanıtım, pazarlama ve sürdürülebilir üretim kapasitelerini güçlendirmeye devam ediyoruz. Batı Karadeniz Kalkınma Programı (BAKAP) kapsamında kırsal kalkınmayı destekleyen model projeler hayata geçirildi, su ürünleri, seracılık, süt ve bal işleme, ortak makine parkları, güneş enerjili sulama gibi alanlarda önemli yatırımlar yapıldı. Ayrıca Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı ile süt toplama, Siyez ve çeltik işleme, silaj yapma, mısır kurutma ve seracılık gibi çok sayıda projeye destek sağlandı. TR82 Bölgesi’nde kooperatifler, üretimden pazarlamaya, yerelden dijitale uzanan dönüşümün öncüleri olma potansiyeline sahiptir. Bu potansiyeli yeni nesil kooperatifçilik anlayışıyla birleştirerek kadınların, gençlerin ve üreticilerin emeğiyle güçlenen bir kalkınma hikâyesi yazmamız mümkündür. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın "Anadoludakiler" projesi ile yerel üreticilerin dijital ortamda desteklenmesi ve geleneksel kültürün yaşatılması hedeflenmektedir. Bu vizyon doğrultusunda 2026 yılında hayata geçirilecek ’81 İl 81 Ürün’ programıyla birlikte, ajans olarak bölgemizin özgün ürünlerinin markalaşması ve ticarileşmesi yönündeki çalışmalarımızı daha da güçlendireceğiz" diye konuştu. Tarımsal örgütlerin mevcut durum, kapasite geliştirme ve ihtiyaç analiz raporunun sunumu yapıldı KUZKA tarafından hazırlanan ve TR82 Bölgesi’nde bulunan Çankırı, Kastamonu, Sinop’taki tarımsal örgütlerin mevcut durumunu ve yeni nesil kırsal kalkınma çerçevesinde kapasite geliştirme ihtiyaçlarının analiz edildiği rapora ilişkin Ahi Evran Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Mustafa Kan bir sunum gerçekleştirdi. Sunumunda tarımsal örgütlerin, performans, pazarlama, dijitalleşme ve yenilikçilik gibi alanlarda elde edilen verileri paylaşan Prof. Dr. Kan, tarımsal örgütlerin karşılaştığı sorunlar ile kurumsal, finansal ve teknolojik kapasitelerinin artırılmasına yönelik stratejik çözüm önerilerini katılımcıların dikkatine sundu. Panelde ayrıca KUZKA tarafından hazırlanan "Yeni Nesil Kırsal Kalkınma İçin Tarımsal Örgütlerin Mevcut Durumu ve Gelecek İçin Kapasite Geliştirme Proje" raporu, TR82 Bölgesi’ndeki tarımsal örgütlenmeye dair elde edilen tespitler davetlilerle paylaşıldı. Panelin öğleden sonraki bölümünde ise moderatörlüğünü Kastamonu Üniversitesi’nden Prof. Dr. Orhan Kandemir’in yaptığı "Küresel ve Ulusal Düzeyde Kooperatifçilik - Kooperatifçiliğin Kalkınmaya Katkıları ve Arayışlar" üzerine; Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü ve KIRKYOL Kırsalda Kalkınma Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Bülent Gülçubuk, BM Gıda ve Tarım Örgütü-FAO Türkiye Program Destek Uzmanı Ali Ağören, Avrupa Kooperatifler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Ünal Örnek, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü Burak Yardımcı Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı Tarımsal Kalkınma Birim Başkanı Dr. Turgay Yıldız’ın konuşmacı olduğu bir panel gerçekleştirildi. Panel, konuşmalar sonrasında katılımcıların sorularının cevaplandırılması ve teşekkür plaketlerinin takdimi ile sona erdi.
Kastamonu’da çiftçilerin zorlu pancar mesaisi devam ediyor
02 Kasım 2025 Pazar - 15:07 Kastamonu’da çiftçilerin zorlu pancar mesaisi devam ediyor Kastamonu’da kuraklığa rağmen sulama sistemleri sayesinde üretim yapabilen pancar üreticileri, bir dönüm alandan 5 ton ürün elde etti. Kastamonu’da pancar yetiştiren üreticiler hasada devam ediyor. Özel makinelerle hasat yapan üreticiler, tarladan topladıkları şeker pancarlarını Kastamonu Şeker Fabrikası’na teslim ediyor. Kastamonu’da en çok üretimin yapıldığı Taşköprü, Devrekani ve Seydiler ilçesinde hasada devam eden çiftçiler, yaz mevsiminin kurak geçmesine rağmen sulama sistemleri sayesinde dönüm başına artalama 5 ton ürün elde etti. Ton başına kota tamamlama primi dahil 2 bin 975 lira olarak belirlenen şeker pancarı alım fiyatı ise şeker fabrikası tarafından 3 bin 100 lira olarak güncellendi. "200 dekar alanda pancar üretimi yapıyoruz" Kastamonu’nun Seydiler ilçesinde 200 dekar alanda pancar yetiştiren Cihan Hasanbaşoğlu, "Kastamonu’da 6 yıldır pancar üreticiliği yapıyoruz. Her yıl olduğu gibi bu yıl da pancarda hasat dönemi başladı. Söküyoruz kazasız belasız inşallah. Tüm üreticilerimize iyi kazançlı bir sezon diliyorum. Bereketli olsun" dedi. Dönüm başına 5 ton civarında pancar hasat elde ettiklerini söyleyen Hasanbaşoğlu, daha fazla verim için çiftçilere eğitim verilmesi ve sulama problemlerinin önlenmesi gerektiğini kaydederek, "Üretim yapmasak olmuyor. Üretmezsek dışarı bağımlı hale geleceğiz. Onun için fiyat biraz daha iyi olmuş olsaydı daha iyi olurdu, üretim çoğalacaktı. O zaman 3 kişi ekiyordu, belki 6 kişi ekecekti. İki katı daha fazla ekim olacaktı. Bu ektiklerimizi belki de dışarı satardık, daha çok para kazanırdık, devlet olarak da kazanırdık. Allah bereket versin, rabbim bereket versin, emeklerimizi zayi etmesin" diye konuştu.
Rektör Topal: "Üniversitemiz hoşgörü, dostluk ve bilimin evrenselliğini merkeze alan bir yapıya sahiptir"
02 Kasım 2025 Pazar - 12:10 Rektör Topal: "Üniversitemiz hoşgörü, dostluk ve bilimin evrenselliğini merkeze alan bir yapıya sahiptir" Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi öğrencileriyle kahvaltı bir araya gelen Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, "Üniversitemiz hoşgörü, dostluk ve bilimin evrenselliğini merkeze alan bir yapıya sahiptir" dedi. Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, konukevinde Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÖMER) öğrencileriyle düzenlenen kahvaltı programında bir araya geldi. Buluşmada Dış İlişkiler Genel Koordinatörü Doç. Dr. M. Öztürk Akcaoğlu, TÖMER Müdürü Doç. Dr. Mehmet Onur Hasdedeoğlu, Müdür Yardımcıları Öğretim Görevlisi Demet Demirel ve Öğretim Görevlisi Zeynep Yılmaz, akademik personel de hazır bulundu. Programda öğrencilerin eğitim süreçleri, günlük yaşamları ile Türk kültürüne ve Kastamonu’ya uyum durumları üzerine görüş alışverişinde bulunuldu. Toplantıda konuşan Rektör Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, Kastamonu Üniversitesi’nin uluslararasılaşma hedeflerine dikkat çekerek, "Üniversitemiz hoşgörü, dostluk ve bilimin evrenselliğini merkeze alan bir yapıya sahiptir. TÖMER bünyesinde Türkçeyi öğrenerek akademik hayatınıza hazırlık yapmanız yalnızca bir dil öğrenmek değil, aynı zamanda ülkeleriniz ile Türkiye arasında kalıcı bir kültürel bağ kurmanız anlamına geliyor. Sizler, bu bağın önemli temsilcilerisiniz" dedi. Ayrıca Rektör Topal, TÖMER’in dil öğretimi ve kültürel uyum çalışmalarıyla uluslararası öğrencilerin Türkiye’ye adaptasyon sürecinde önemli bir rol üstlendiğini belirterek, üniversite yönetimi olarak bu çalışmalara destek vermeye devam edeceklerini vurguladı.
Kastamonu Üniversitesi, ÜNİDES 5. döneminde Türkiye birincisi oldu
02 Kasım 2025 Pazar - 12:08 Kastamonu Üniversitesi, ÜNİDES 5. döneminde Türkiye birincisi oldu Kastamonu Üniversitesi, ÜNİDES 5. dönem başvurularında kabul edilen 39 projesi ile Türkiye genelinde en fazla projesi kabul edilen üniversite oldu. Kastamonu Üniversitesi, Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen "Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı" (ÜNİDES) 5. dönem başvurularında Türkiye genelinde en fazla projesi kabul edilen üniversite oldu. Kastamonu Üniversitesi öğrenci toplulukları tarafından hazırlanan 39 proje, program kapsamında destek almaya hak kazandı. Gençlerin kişisel ve sosyal gelişimlerine katkı sunmak amacıyla hayata geçirilen ÜNİDES 5. dönem proje başvuruları, 16 Eylül-15 Ekim 2025 tarihleri arasında alındı. Kastamonu Üniversitesi öğrenci toplulukları tarafından hazırlanan projelerden 33’ü yerel, 6’sı ulusal olmak üzere toplam 39 proje desteklenmeye hak kazandı. Program kapsamında öğrenciler, yerel projelerde 75 bin TL’ye, ulusal projelerde ise 125 bin TL’ye kadar mali destek alacak. Desteklenen projeler, eğitim, psikoloji, sağlık, beslenme ve diyetetik, çevre ve ekoloji, iş ve ekonomi, işletme, finans ve bankacılık, mühendislik ve teknoloji, yazılım ve e-spor, tasarım ve güzel sanatlar, plastik sanatlar, kültür ve dil çalışmaları, halk oyunları ve müzik, uluslararası ilişkiler, savunma sanayi ve teknik projeler, tıp ve hemşirelik, hayvancılık ve yaban hayatı, medya ve iletişim, münazara ve hitabet, sosyal sorumluluk ve gönüllülük çalışmaları, kamu ve hukuk çalışmaları, turizm ve kültürel miras, STEM eğitim ve bilimsel farkındalık ile dijital okuryazarlık ve medya etik farkındalığı gibi çok çeşitli alanlarda yürütülüyor. Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, Kastamonu Üniversitesi’nin son yıllarda araştırma, proje geliştirme ve girişimcilik alanlarında kaydettiği ilerlemelerin ulusal düzeyde fark edildiğini vurgulayarak, hedeflerinin bu başarıyı sürdürülebilir hale getirmek olduğunu ifade etti.Rektör Topal, "Üniversitemizin ÜNİDES projelerinde elde ettiği bu başarı, yalnızca niceliksel bir gösterge değil; aynı zamanda bilimsel üretkenliğimizin, yenilikçi yaklaşımımızın ve araştırma potansiyelimizin bir yansımasıdır. Akademik personelimiz ile öğrencilerimizin özverili çalışmaları, Üniversitemizi proje üretimi ve yenilik ekosistemi alanında ülkemizde öne çıkan bir konuma getirmiştir. Bu başarıda emeği geçen tüm akademisyenlerimize ve proje ekiplerimize teşekkür ediyorum" dedi. Rektör Topal, desteklenen projelerin toplum genelinde fayda üretmeyi amaçladığını belirterek, Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak’a verdikleri destek için teşekkür etti.