Yerel Haberler
Kastamonu
500’den fazla kişinin istihdam edileceği organize tarım bölgesindeki çalışmalarda sona yaklaşıldı 06 Aralık 2025 Cumartesi - 14:06:33 Kastamonu’nun Devrekani ilçesinde inşa edilen ve 500’den fazla kişinin istihdam edileceği Kastamonu-Devrekani Besi Organize Tarım Bölgesi’nde çalışmalarda sona yaklaşıldı. Devrekani Belediyesi’nin girişimiyle Tarım ve Orman Bakanlığınca ihale edilen, Kastamonu-Devrekani Besi Organize Tarım Bölgesi’nde altyapı ve üstyapı çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Yüzde 80 gerçekleşmenin sağlandığı bölgede, 2026 yılının Mart ayından itibaren işletmelerin faaliyetlerine başlaması hedefleniyor. 95 parsele sahip bölgede, ilk etapta 45 parsel için başvuruda bulunan yatırımcılara tahsisler yapıldı. Tahsisi yapılan parsellerde yatırımcılar inşaat çalışmalarını sürdürüyor. "Bin 290 dekar alanda Organize Tarım Bölgesini oluşturduk" Kastamonu-Devrekani Besi Organize Tarım Bölgesi’ndeki çalışmalarla ilgili bilgi veren Devrekani Belediye Başkanı Engin Altıkulaç, "2018 yılında Organize Tarım Bölgemizin hikayesi başladı. 7-8 yıldan beri hummalı bir şekilde bu büyük mega yatırımın hem Kastamonu özelinde hem Batı Karadeniz özelinde Organize Tarım Bölgemizin devam eden hikayesi Allah’ın izniyle yılbaşı itibariyle sonlanmış olacak. Kurtşeyh Mahallemizin sınırları içerisinde bin 290 dekar alanda Organize Tarım Bölgesini oluşturduk. Yerinde gerçekleşmeye baktığımızda yüzde 80 aşamasındayız. 12 ay içerisinde yüzde 90-95 oranında altyapı programımız bitecek. Toplam işletme ve sanayi parselleri ile birlikte 95 tane parselimizin olduğu bir organize tarım bölgesi. Bunlardan şu ana kadar 45 tanesini biz işletmelerimize tahsis ettik. Tahsis ettiğimiz parseller fiili olarak an itibariyle 19 tanesinin inşa faaliyetleri başladı ve hummalı bir şekilde devam ediyor. Tarım ve Orman Bakanlığımızın Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Destekleme Programı kapsamında bu 19 tane yatırımımızın tamamı destek aldı ve yüzde 50 oranında desteklenecek" dedi. "Yol çalışmalarımız devam ediyor" Organize Tarım Bölgesinde altyapı çalışmalarının bittiğini söyleyen Başkan Altıkulaç, "Yağmur suyu, elektrik işleri, içme suyu hattı, parsellerin kota işlemleri tamamen bitti. Bir taraftan da parke döşeme ve kaldırım oluşturma işlemlerine devam ediyoruz. Sokak aydınlatmayla ilgili bütün iş ve işlemlerimiz bitti. Yüksek gerilim hattından alçak gerilim hattına indirgeyecek trafo merkezimizi de inşa etmeye başladık ve bu da öyle tahmin ediyorum ki bir ay içerisinde bitecek" diye konuştu. "Organik gübreyi ekonomiye kazandırmayı planlıyoruz" Tesisteki gübrelerin ekonomiye kazandırılacağını dile getiren Altıkulaç, "İşletme sahiplerimiz bize telefonla ulaştıkları takdirde gübre çukurlarından gübreleri alacağız. Ön gübre toplama havuzunda biriktireceğiz. Biz, daha sonra bunu sıvı ve katı olarak birbirinden ayıracağız. Sıvı ve katı birbirinden ayrıldıktan sonra kompost işlemi yakma işlemi geliyor. Kompost ünitesini de kurduktan sonra o üniteden geçireceğiz. Paket haline getirip ülkemizde ihtiyacı olan işletmelere bunları satmayı planlıyoruz. Elde edilen gübrenin sıvı kısmını ise bölgedeki tarım arazilerine, mera alanlarına serperek zirai üretimde organik gübreyi ekonomiye kazandırmayı planlıyoruz. Bununla alakalı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın koordinesinde bir Avrupa Birliği projesi var. Yüzde 90 hibeli bir proje. Biz bakanlığımıza bununla alakalı projemizi yazdık. İleriki günlerde de onun onaylanmasının akabinde bu meselemizi de halletmiş olacağız" şeklinde konuştu. "İlk etapta 500’den fazla kişinin istihdam edilmesini hedefliyoruz" Organize Tarım Bölgesinin içerisinde 70 bin metrekarelik bir parselin olduğunu ifade eden Altıkulaç, "Kıymetli Bakanımız İbrahim Yumaklı sayesinde, Et ve Süt Kurumunun bir işleme ve entegre tesisini de Organize Tarım Bölgemize kazandırmaya çalışacağız. Gerek ilçemiz için gerek Kastamonu gerek bölge için önemli bir proje. Türkiye’deki 19 bölgeden Devrekani’de olması bizi çok mutlu ediyor. Organize Tarım Bölgesinin kurulması sadece orada işletme sahibi olan insanları ekonomik girdi sağlayacak hem istihdamı arttıracak. Minimum olarak ilk etapta biz, 500 kişinin orada istihdam edileceğini düşünüyoruz. İleriki günlerde bu istihdam sayısı kesinlikle artacaktır. Devrekani ilçemizin tarım anlamında ciddi toprakları var. Mevcut olan toprakların çok ciddi bir kesimi de sulanabiliyor. Bölge çiftçimizin de çarpan etkisiyle ekonomisinin bu anlamda buranın sayesinde Organize Tarım Bölgemizin sayesinde bayağı bir hareketleneceğini öngörüyoruz. Devrekanimize, Kastamonumuza, bölgemize ve ülkemize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum" ifadelerini kullandı.
04 Aralık 2025 Perşembe - 23:51 Dünya şampiyonu Asuman’a memleketinde coşkulu karşılama Birleşik Arap Emirlikleri’nde düzenlenen Kick Boks Büyükler Dünya Şampiyonası’nda altın madalya kazanan Asuman Çığlıoğlu, memleketi Kastamonu’da coşkuyla karşılandı. Avrupa ve dünya kupası şampiyonu milli sporcu Asuman Çığlıoğlu, 21-30 Kasım tarihleri arasında Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi’de gerçekleşen Kick Boks Büyükler Dünya Şampiyonası’ndan altın madalyayla döndü. Kick Boks Dünya Şampiyonası’nda büyükler 60 kilogramda altın madalyaya kazanan Asuman Çığlıoğlu, memleketi Kastamonu’da çiçekler ve meşalelerle karşılandı. Geçen yıl Avrupa, bu yıl da dünya şampiyonu olan milli sporcunun başarısı pasta kesilerek kutlandı. "En çok hayalini kurduğum dünya şampiyonluğunu elde ettim" Gururlu olduğunu ifade eden Asuman Çığlıoğlu, "Abu Dabi’de düzenlenen Kick Boks Dünya Şampiyonası’nda ülkemizi ve Kastamonu’yu temsil ettim. 60 kilogram Full Contact branşında dünya şampiyonu oldum. Bu benim ilk dünya şampiyonluğum. 13 yıldır bu branşı yapıyorum. 2024 yılında Avrupa şampiyonu olmuştum. Bu yıl hedefim de dünya şampiyonu olmaktı. Antrenörüm Emrah Şahanoğlu ile birlikte Avrupa Şampiyonası’ndan sonra sistemimizin üzerine farklılıklar getirdik. Dünya Şampiyonası’na çok daha güzel hazırlandık ve en büyük hedefim olan dünya şampiyonluğunu elde ettim. Çok mutluyum ve iyi ki bu şampiyonluğu Türkiye’ye ve Kastamonu’ya getirdim. Şu an spor salonumuzda alttan gelen bir sürü sporcular var. Onların da hepsinin çok istikrarlı çalıştığını da ben de görüyorum. Hepsinin de bu başarıları elde edeceğine hatta daha güzellerini elde edeceklerini düşünüyorum. İnşallah hep birlikte daha nice şampiyonluklar yaşarız" dedi. Dünya şampiyonu olduğuna inanamadığını söyleyen Çığlıoğlu, "O kürsüye çıktığımda hala bir hayal gibiydi, rüya gibiydi. Dünya şampiyonu olduğumu birkaç kez tekrarladım" diye konuştu. "Bu gururu bize yaşattığı için Asuman’a çok teşekkür ediyorum" Kick Boks Milli Takım Antrenörü Emrah Şahanoğlu ise, "Yıllardır hayalini kurduğumuz bir hedefti. Gerek benim antrenörlük kariyerimde gerekse sporcuların sporculuk kariyerindeki tek eksik madalyamızı aldık. Kastamonu’ya getirilmiş şimdiye kadarki en üst derecedir. Büyüklerde dünya şampiyonluğunu, elde edilebilecek en büyük başarıyı elde etmenin gururunu yaşıyoruz. Bu anlamda ben hem sporcumuzu tebrik ediyorum hem de bundan sonra bu başarıları devam ettireceğine inanıyorum" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan tebrik etti Asuman Çığlıoğlu’nun daha önce 15 kez Türkiye şampiyonu, 1 kez Avrupa şampiyonu, 2 kez Dünya Kupası şampiyonu 3 kez dünya üçüncüsü, bir kez dünya ikincisi olduğunu ifade eden Şahanoğlu, "İlimizin milletvekili Sayın Serap Ekmekçi bizi, Büyük Millet Meclisi’nde ağırladı ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan da sporcumuzu tebrik etti ve başarılarının devamını diledi. Bu bizim için çok büyük bir anı ve gurur oldu. Gerçek anlamda duygu dolu bir gündü. Ben Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve Kastamonu Milletvekilimiz Sayın Serap Ekmekçi’ye çok teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
04 Aralık 2025 Perşembe - 17:39 Prof. Dr. Toksoy: "Himalaya’da 2035 yılında buz kalmayacak" Prof. Dr. Devlet Toksoy, "Himalaya’da 2035 yılında buz kalmayacak, insan göçleri artacak, sıcaklık nedeniyle ölüm olayları artacak. Çeşitli salgın hastalıklar yaygınlaşacak, küresel bazda yiyecek krizi yaşanacak" dedi. Kastamonu Üniversitesi, küresel iklim değişikliğinin etkileri ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri çerçevesinde yeşil ekonomi politikalarının ele alındığı panele ev sahipliği yaptı. Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi, Ormancılık ve Tabiat Turizmi Alanında İhtisaslaşma Koordinatörlüğü ve Kastamonu Teknokent iş birliğiyle düzenlenen "Küresel İklim Değişikliği Ekseninde Yeşil Ekonomi Politikaları" konulu panel, Teknokent binasında gerçekleştirildi. Dr. Öğretim Üyesi Alper Bulut’un başkanlığını yaptığı panelde konuşan Karadeniz Üniversitesi’nden Prof. Dr. Devlet Toksoy, iklim değişikliğinin gelecekteki etkilerini bilimsel verilerle anlattı. "80 milyon insan bu sıcaklık artışları nedeniyle işsiz kalacak" Sıcaklık artışının devam etmesiyle en büyük kaybın tarım, ormancılık ve hayvancılıkta yaşanacağını ifade eden Toksoy, 2030 yılında Türkiye’nin su fakiri bir ülke olmasının değerlendirildiğini belirterek, "Dünya Bankası’na göre her 1 derece sıcaklık artışı neredeyse milli gayri safi yurt içi hasılatında yüzde 1’lik düşüşe neden olacak. 2100 yılında gayrisafi yurt içi hasıla yüzde 10 ila yüzde 23 azalacak. En büyük kayıp tarımda, ormancılıkta, hayvancılıkta, balıkçılıkta olacak. Yani ekonomileri kıyıya yakın olan ülkelerde yaşanacak. Çünkü bir süre sonra sular altında kalacaklar. Gıda fiyatları, enerji maliyetleri artacak, kuraklık döneminde şok gıda fiyatlarıyla karşılaşacağız. Uluslararası Çalışma Örgütü, küresel ısınmaya bağlı olarak 10 yıl içerisinde çalışma saatleri yüzde 2.2 azalacak diyor. En çok tarım sektörü ile inşaat sektöründe düşüş olacak. Çünkü sıcaklık artıyor. 80 milyon insan bu sıcaklık artışları nedeniyle işsiz kalacak. Amerika’nın bugün verimli çiftliklerinin büyük bir kısmı çöl olacak. Benzer olaylar dünyanın birçok ülkesinde de ortaya çıkacak. Türkiye’deki su kaynakları küçüleceği için su sıkıntısı ve yer yer çöl görünümlü arazi yapılarıyla kum fırtınaları da görülmeye başlanacak. Dünya tahıl üretimi azalacak, açlıklar artacak. Esasında bu içinde olduğumuz, yaşadığımız dönemi anlatıyor" dedi. "Himalaya’da 2035 yılında buz kalmayacak" İklim değişikliğinin etkilerinin devam etmesi durumunda su kaynaklarının ciddi boyutta etkileneceğine vurgu yapan Toksoy, "Himalaya’da 2035 yılında buz kalmayacak, insan göçleri artacak, sıcaklık nedeniyle ölüm olayları artacak. Çeşitli salgın hastalıklar yaygınlaşacak, küresel bazda yiyecek krizi yaşanacak. Çatışmalar ve savaşlar en az iki katına çıkacak. 5 derece ısınırsa New York sular altında kalacak. Dünyanın en önemli şehirlerini besleyen su kaynakları tümüyle kuruyacak. Los Angeles, Kahire, Türkiye, İran yaşanamaz hale gelecek. Kuzey ve Güney kutuplar da ılıman iklime sahip olacak ancak dünyanın orta enlemleri yaşanamaz olacak. 6 derece ısınırsa denizler mavi görünmesine rağmen canlı kalmayacak. Bugün uygarlığın yaygın olduğu karaların büyük bir kısmı çöle dönecek" diye konuştu. "21. yüzyılın sonunda sıcaklık 4-5 derece artacak deniliyor" Günümüzdeki çatışmaların yüzde 3’ü ile 20’si arasının iklim değişikliğinden kaynaklandığını vurgulayan Prof. Dr. Toksoy, "Tüm ülkelerde yenilenebilir enerji kaynaklarının yılda yüzde 2 oranında artması gerektiğini tespit ediyorlar. Karbondioksit gazı salınımının azaltılmaması halinde 21. yüzyılın sonunda sıcaklık 4-5 derece artacak deniliyor. Bilim insanları, dünya nüfusunun yarısının olumsuz hava şartları yüzünden öleceğini, diğer yarısının da kalan kaynakları ele geçirmek için savaşlar çıkaracağını düşünüyor. Bir dünya savaşı çıkma ihtimali 2 derece sıcaklık artması halinde yüzde 13 artıyor. 4 derece artış yaşanması halinde yüzde 26 artıyor. Günümüzde çatışmaların yüzde 3 ile yüzde 20 arasındaki kısmı iklim değişikliği nedeniyle yaşanıyor. Bize başka gösteriyorlar ama bu çıkan savaşların yüzde 2 ila 20’si iklim değişikliği hazırlıklarından kaynaklı" şeklinde konuştu. Panelde konuşan Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mahmut Gür, panelin hem öğrenciler hem de akademik camia için değerli katkılar sağlayacağını belirtti. Gür, bilim adamlarının ele alacağı konuların alanın gelişimine ışık tutacağına inandığını ifade etti. Panel Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Alper Bulut ise iklim değişikliğinin 21. yüzyılın en büyük küresel tehditlerinden biri haline gelerek yalnızca çevresel değil, aynı zamanda ekonomik ve toplumsal açıdan ciddi riskler oluşturduğunu söyledi. Bulut, çevresel bozulma ile ekonomik büyüme arasındaki bağın koparılmasını amaçlayan yeni bir iktisadi yaklaşıma ihtiyaç duyulduğunu vurgulayarak, "Bu ihtiyaçtan doğan yeşil ekonomi kavramı, Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından toplumsal refah ve eşitlikten ödün vermeden çevresel zararları ortadan kaldıran bir ekonomi modeli olarak tanımlamaktadır" ifadelerini kullandı. Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mahmut Bayramoğlu ise yeşil ekonomiye geçişte doğru ve sürdürülebilir finansman modellerinin kritik bir role sahip olduğunu ifade etti. Çankırı Karatekin Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Seda Erkan Buğday da iklim değişikliğinin tarım, sanayi ve enerji gibi temel sektörlerde köklü dönüşümleri zorunlu kıldığını söyledi.
Kastamonu Üniversitesi’nde yabancı öğrencilere üniversite anlatıldı
24 Ekim 2025 Cuma - 14:41 Kastamonu Üniversitesi’nde yabancı öğrencilere üniversite anlatıldı Kastamonu Üniversitesi’nde düzenlenen oryantasyon programında yapanca öğürencilerine eğitim sistemi ve üniversite hakkında bilgiler verildi. Kastamonu Üniversitesi tarafından düzenlenen 2025-2026 Akademik Yılı TÖMER Oryantasyon Programı, 22 Ekim 2025 tarihinde İletişim Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programa, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Selahattin Kaymakcı, Dış İlişkiler Genel Koordinatörü Doç. Dr. Mustafa Öztürk Akcaoğlu ve TÖMER Müdürü Doç. Dr. Onur Hasdedeğlu, akademisyenler ve çok sayıda uluslararası öğrenci katıldı. Toplantıda konuşan Prof. Dr. Selahattin Kaymakcı, Üniversitemizin uluslararası öğrencilere büyük önem verdiğini belirterek, bin 689 yabancı uyruklu öğrencinin eğitim gördüğünü ifade etti. Öğrencilere Türkçeyi öğrenmenin yanı sıra Kastamonu’nun kültürünü ve insanını da tanıma imkânı bulacaklarını vurguladı. Prof. Dr. Kaymakcı, "Yeni bir coğrafyaya, yeni bir üniversiteye, yeni insanlara kavuşmak için çok uzak yollardan geldiniz. Dileğimiz, burada istediğiniz şekilde bir eğitim-öğretim hayatı sürdürmeniz ve Kastamonu’dan ayrılırken güzel hatıralar biriktirmiş, geleceğe umutla bakan bireyler olarak mezun olmanızdır" ifadelerini kullandı. Öğrencilerin TÖMER aracılığıyla hem Türkçeyi hem de Türkiye’yi yakından tanıma fırsatı bulacaklarını dile getiren Prof. Dr. Kaymakcı, "TÖMER’le birlikte Türkçeyi öğrenirken aynı zamanda Kastamonu’yu, kültürümüzü ve insanımızı da tanıyacaksınız. Hocalarımızın planladığı etkinliklerle çevreyi ve şehri yakından tanıma imkânı bulacaksınız. Bizler de bu süreçte sizlere destek olmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Selahattin Kaymakcı’nın açılış konuşmalarının ardından TÖMER Müdürü Doç. Dr. Onur Hasdedeğlu önemli bilgiler aktararak, "Bugün sizler için sadece bir eğitim yılı başlangıcı değil; Türkiye’nin zengin tarihine, kadim kültürüne ve en önemlisi güzel Türkçemize açılan bir kapının ilk adımıdır. Türkçe öğrenmek Mevlana’nın, Yunus Emre’nin düşünce dünyasını anlamak, bir Türk kahvesinin kırk yıl hatırını bilmek, bir lokumun tadını hissetmek ve en önemlisi kendinizi bu dilde ifade edebilmektir" diye konuştu. Programda öğrencilere akademik birimler, öğrenci hizmetleri ve sosyal aktiviteler hakkında ayrıntılı bilgiler verildi. Ayrıca, Türkiye’deki yaşamı kolaylaştırmak için rehberlik ve danışmanlık hizmetlerinin önemi vurgulandı. Bu tür programların uluslararası öğrencilerin kültürel adaptasyon süreçlerine katkı sağladığı ve öğrencilerin üniversite hayatına daha hızlı uyum sağlamalarına yardımcı olduğu ifade edildi. Oryantasyon etkinliğine Kazakistan, Sudan, Endonezya, Yemen, Fas ve Afganistan gibi farklı ülkelerden gelen öğrenciler katıldı. Öğrenciler hem birbirleriyle tanışma fırsatı buldu hem de Üniversitemizin sunduğu imkânları yakından deneyimleme olanağı elde etti. Program kapsamında Türkiye’nin kültürel değerleri ve coğrafi zenginliklerinin tanıtıldığı stant yer aldı. Etkinlikte öğrencilere Türk lokumu ikram edildi
Kastamonu’da bölgesel deprem tatbikatı: Yüzlerce personel seferber oldu
23 Ekim 2025 Perşembe - 21:52 Kastamonu’da bölgesel deprem tatbikatı: Yüzlerce personel seferber oldu Kastamonu’da düzenlenen bölgesel deprem tatbikatında, senaryo gereği Kastamonu’nun Tosya ilçesi merkezli, Çankırı, Çorum, Karabük ve Sinop’u etkileyen 7.0 büyüklüğündeki depremde enkaz altında kalan vatandaşlar titizlikle kurtarıldı. AFAD koordinesinde Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) kapsamında Kastamonu’da bölgesel deprem tatbikatı gerçekleştirildi. Kastamonu İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü öncülüğünde gerçekleştirilen tatbikat kapsamında, Kastamonu’nun Tosya ilçesi merkezli meydana gelen ve Çankırı, Çorum, Karabük ve Sinop’u da etkileyen 7.0 büyüklüğündeki bir deprem canlandırıldı. Deneyim kazanmak ve eksikliklerin tespit edilmesi amacıyla gerçekleştirilen tatbikatta arama-kurtarma, sağlık hizmetleri, barınma, beslenme, yangın başta olmak üzere birçok alanda görevli ekipler görev aldı. Tatbikat senaryosu gereği meydana gelen depremin ardından Kastamonu merkez, Tosya, Taşköprü, İhsangazi, Araç ve Daday ilçelerinde saha faaliyetleri yürütüldü. Tatbikatta Samsun, Amasya, Kırıkkale, Bolu, Düzce, Zonguldak ve Bartın gelen AFAD ekipleri, Kastamonu’nun 6 ilçesinde görev aldı. Ekipler görev aldıkları bölgelerde arama ve kurtarma, sağlık müdahalesi, yangın, uçak tahliyesi, bina tahliyesi, trafik kazası, geçici barınma ve KBRN olaylarına müdahale etti. AFAD Başkanlığı tarafından Kastamonu’nun Tosya ilçesinde konuşlandırılan koordinasyon tırında, koordinasyon sağlandı. Tatbikatta helikopter de görev aldı. "Bu yıl ülkemiz genelinde 74 tatbikat gerçekleştirdik" Tatbikata çevrimiçi olarak katılan AFAD Başkanı Ali Hamza Pehlivan, "Bu yıl ülkemiz genelinde 74 tatbikat gerçekleştirdik. Bunun 14’ü yerel 59’u bölgesel nitelikteydi. İnşallah Kasım ayının sonuna doğru da uluslararası 4’üncü seviyedeki tatbikatımızı gerçekleştireceğiz. Ne kadar hazır olursak tedirginliğimiz de o kadar azalır" dedi. "Tatbikatta, senaryo gereği 23 afet grubuna ilişkin 558 olay sürümü kullanılmıştır" Tatbikatla ilgili bilgi veren Kastamonu Valisi Meftun Dallı ise, "Tatbikat, Afet Yönetimi ve Karar Destek Sistemi (AYDES) üzerinden masa başı ve sahada gerçek müdahalelerle icra edildi. Tatbikatta, Tosya başta olmak üzere Merkez, Taşköprü, Daday, Araç ve İhsangazi ilçelerindeki binalarda yıkım meydana gelmiş, enkazlar da yaralanan ve hayatlarını kaybeden vatandaşlarımız olmuş, gündelik hayat kesintiye uğramıştır. Deprem sonucu meydana gelen yangınların söndürülmesi, vatandaşlarımızın güvenli alanlara tahliyesi, geçici barınma ihtiyaçlarının karşılanması, sağlık, beslenme, ulaşım, iletişim, enerji, güvenlik hizmetlerinin yürütülmesi, hasar tespiti yapılması, alt yapı hizmetlerinin sağlanması, enkaz kaldırma çalışmaları gibi faaliyetleri yürütecek 23 afet çalışma grubunun konusunu oluşturan alanlarda masa başı ve saha uygulamaları icra edilmiştir. Senaryo gereği meydana gelen depremde Türkiye Afet Müdahale Planı’nda yer alan afet çalışma grupları aktif rol almıştır. Tatbikat mesajının alınmasıyla TAMP hizmet grupları Kastamonu İl Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezimizde toplanmış, ilk durum değerlendirmesi yapılarak AYDES uygulaması üzerinden çalışmalara başlamıştır. Koordinasyon toplantısının ardından ilçelerde enkaz alanları gezilerek sahada incelemelerde bulunulmuştur. Arama kurtarma çalışmaları için 7 destek il, tatbikat mesajının iletilmesiyle Kastamonu il merkezi ve 5 ilçedeki Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezlerine intikal etmişlerdir. Samsun AFAD İl Müdürlüğü ekipleri Taşköprü ve il merkezine, Amasya ve Kırıkkale AFAD İl Müdürlüğü ekipleri Tosya’ya, Düzce AFAD İl Müdürlüğü ekipleri Taşköprü’ye, Bartın AFAD İl Müdürlüğü ekipleri Daday’a, Zonguldak AFAD İl Müdürlüğü ekipleri İhsangazi’ye, Bolu AFAD İl Müdürlüğü ekipleri Araç’a gelerek arama ve kurtarma çalışmalarına destek vermiştir" diye konuştu. Tatbikatta bin 460 personelin görev aldığını kaydeden Vali Dallı, "Bu tür tatbikatlar, afet anında görevli kurumlarımızın işbirliği kapasitesini artırarak birlikte hareket etme kabiliyetini güçlendirmekte, eksikliklerin tespit edilerek hızla giderilmesini sağlamaktadır. Ülkemizin afetlere karşı hazır hale getirilmesi ve dirençli şehirlerin oluşturulması için İçişleri Bakanlığımız ve AFAD öncülüğündeki çalışmalar hızla sürdürülmektedir. Vatandaşlarımızdan da bu konuda gerçekleştirilen çalışmalara duyarlılık göstermelerini, ‘afet farkındalığı’ eğitimlerine katılmalarını ve AFAD gönüllüsü olarak toplumun afet bilincine katkı sunmalarını bekliyoruz. Buradan bir kez daha hatırlatmak istiyorum, afet anında resmi bilgilendirmeler yalnızca AFAD ve yetkili kurumlar tarafından yapılmaktadır. Kriz anında dezenformasyon üreterek toplumu manipüle etmeye çalışan kişi ya da kişilere fırsat vermeyelim. Resmi kurumlar dışında yapılan açıklamalara itibar etmeyelim" şeklinde konuştu.