Yerel Haberler
Kastamonu
Emekli polis, ahşap hat sanatıyla evini adeta müzeye çevirdi 20 Aralık 2025 Cumartesi - 13:51:01 Bomba imha uzmanı olarak görev yaptığı polislik mesleğinden emekli olduktan sonra ahşap hat sanatıyla uğraşmaya başlayan Şaban Meşeoğlu, yaptığı eserleriyle adeta evini müzeye dönüştürdü. Meşeoğlu en büyük hayalinin Kayı sancağını işlediği ahşap tabloyu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hediye etmek olduğunu söyledi. Kastamonu’nun İhsangazi ilçesine bağlı Embiya köyünde yaşayan 73 yaşındaki emekli polis Şaban Meşeoğlu, 1993 yılında emekli olduktan sonra gittiği Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli Türbesi’nde Arapça "Allah" yazılı levhadan etkilenerek ahşap oyma sanatına yöneldi. Uzun yıllar bomba imha uzmanı olarak görev yapan Meşeoğlu, emekliliğini adeta ahşap oyma sanatına adadı. Hat sanatını ahşaba işleyen ve ahşap oyarak çeşitli kabartmalar yapan Meşeoğlu, yıllar içinde yaptığı eserleriyle evini adeta bir müzeye dönüştürdü. Yaşlılığı sebebiyle sanatına devam edemeyen Meşeoğlu, en büyük hayalinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Kayı sancağını işlediği ahşap tabloyu hediye etmek oluğunu söyledi. Türkiye’yi yağtığı SİHA’larla gururlandırdığı için BAYKAR Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar’a, kargo ile çift başlı kartal figürü işlemeli tablo gönderdiğini kaydeden Meşeoğlu, tablonun Selçuk Bayraktar’a ulaşıp ulaşmadığını çok merak ettiğini ifade etti. "Evimi müze haline getirdim" Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli’nin türbesindeki hatların kendisine ilham olduğunu söyleyen Meşeoğlu, "Türbede baktım camekan içerisinde üçgen şeklinde bir yazı var, kufi şeklinde yazıyor. Öğrendim ki kenarlarda Muhammed, ortada Allah yazıyor. Ben, Sezai Karakoç’un şiirleriyle büyüdüm, şiirlerinde, ’kuşların yuvasına hak yol İslam yazacağız’ der. ’Bu üçgen bizim kültürümüzde yok, sen nereden buldun’ diyenler oldu. Ben, bu yazıyı 5 sene cebimde gezdirdim. En son sanayiye gittim, 7 levha yaptım. Öbür sene 20 levha yaptım. Benim ahşap oymada az çok bir becerim var. Hatta çocukluğumda ortaokula giderken ben bir mezarlık imalathanesinde çalıştım. O arada hilal içerisinde bozkurt resmi yaptım. Evimde 2 odanın duvarlarını oymalarla süsledim. Evimi müze haline getirdim" dedi. İsrail menşeli ürünleri yasakladığı için Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’ya da ulaşmak istediğini söyleyen Meşeoğlu, "Maduro, bizim İslam ülkelerinin yapamadığını yaptı. Hristiyan bir ülke. Amerika’dan ülkesine gelecek İsrail ürünlerini yasakladı. Filistin’e destek verdi. İslam ülkeleri bunu yapamadı. Ben ona Kastamonu’daki Şeyh Şaban-ı Veli’nin sancağını göndermek istiyorum ama benim kolum kısa. Maduro’ya ulaşmak için bana yardımcı olunursa çok sevinirim" diye konuştu. "İnsanın ruhunu rahatlatıyor" Yaptığı eserlerin büyük bir emek istediğini kaydeden Meşeoğlu, "Bu oymanın zamanı falan olmaz. Bunu gece çalışıyorsun, gündüz çalışıyorsun. Kereste sesini duymak, dinlemek, çizimlerini yapmak çok farklı bir olay. Bu olay öyle göründüğü gibi basit bir olay değil. Aşağı yukarı 15 senedir falan ben bu işlerle uğraşıyorum. Bir eseri meydana getirmek çok büyük bir olaydır. İnsanın ruhunu rahatlatır, bunlara bakmak benim için çok büyük bir olay. Güzeli seviyorum, güzel olan her şeyi seviyorum" şeklinde konuştu. "Kendisi bizlere ahşap oymasını öğretti" İhsangazi ilçesine bağlı Embiya köyünde 2018 yılında imam hatip olarak atanan Yunus Bademli ise Meşeoğlu’nun kendisine ahşap oymayı öğrettiğini belirterek, "O bizim ustamız, bir gün bana kendi atölyesini tanıtmak, yapmış olduğu eserleri göstermek istedi. Şaban amcayla bu şekilde tanışıklığımız başladı. O gün bugün bizim kendisi de acizane bizlere burada bu işi gösterdi, öğretti. Öğrendikten sonra bizim de eserlerimiz oldu. Şaban amcamla da onları Allah razı olsun, kendisinden çok ilham aldık" ifadelerini kullandı.
20 Aralık 2025 Cumartesi - 13:36 Emekli polis, ahşap hat sanatıyla evini adeta müzeye çevirdi Bomba imha uzmanı olarak görev yaptığı polislik mesleğinden emekli olduktan sonra ahşap hat sanatıyla uğraşmaya başlayan Şaban Meşeoğlu, yaptığı eserleriyle adeta evini müzeye dönüştürdü. Meşeoğlu en büyük hayalinin Kayı sancağını işlediği ahşap tabloyu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hediye etmek olduğunu söyledi. Kastamonu’nun İhsangazi ilçesine bağlı Embiya köyünde yaşayan 73 yaşındaki emekli polis Şaban Meşeoğlu, 1993 yılında emekli olduktan sonra gittiği Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli Türbesi’nde Arapça "Allah" yazılı levhadan etkilenerek ahşap oyma sanatına yöneldi. Uzun yıllar bomba imha uzmanı olarak görev yapan Meşeoğlu, emekliliğini adeta ahşap oyma sanatına adadı. Hat sanatını ahşaba işleyen ve ahşap oyarak çeşitli kabartmalar yapan Meşeoğlu, yıllar içinde yaptığı eserleriyle evini adeta bir müzeye dönüştürdü. Yaşlılığı sebebiyle sanatına devam edemeyen Meşeoğlu, en büyük hayalinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Kayı sancağını işlediği ahşap tabloyu hediye etmek oluğunu söyledi. Türkiye’yi yağtığı SİHA’larla gururlandırdığı için BAYKAR Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar’a, kargo ile çift başlı kartal figürü işlemeli tablo gönderdiğini kaydeden Meşeoğlu, tablonun Selçuk Bayraktar’a ulaşıp ulaşmadığını çok merak ettiğini ifade etti. "Evimi müze haline getirdim" Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli’nin türbesindeki hatların kendisine ilham olduğunu söyleyen Meşeoğlu, "Türbede baktım camekan içerisinde üçgen şeklinde bir yazı var, kufi şeklinde yazıyor. Öğrendim ki kenarlarda Muhammed, ortada Allah yazıyor. Ben, Sezai Karakoç’un şiirleriyle büyüdüm, şiirlerinde, ‘kuşların yuvasına hak yol İslam yazacağız’ der. ’Bu üçgen bizim kültürümüzde yok, sen nereden buldun’ diyenler oldu. Ben, bu yazıyı 5 sene cebimde gezdirdim. En son sanayiye gittim, 7 levha yaptım. Öbür sene 20 levha yaptım. Benim ahşap oymada az çok bir becerim var. Hatta çocukluğumda ortaokula giderken ben bir mezarlık imalathanesinde çalıştım. O arada hilal içerisinde bozkurt resmi yaptım. Evimde 2 odanın duvarlarını oymalarla süsledim. Evimi müze haline getirdim" dedi. İsrail menşeli ürünleri yasakladığı için Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’ya da ulaşmak istediğini söyleyen Meşeoğlu, "Maduro, bizim İslam ülkelerinin yapamadığını yaptı. Hristiyan bir ülke. Amerika’dan ülkesine gelecek İsrail ürünlerini yasakladı. Filistin’e destek verdi. İslam ülkeleri bunu yapamadı. Ben ona Kastamonu’daki Şeyh Şaban-ı Veli’nin sancağını göndermek istiyorum ama benim kolum kısa. Maduro’ya ulaşmak için bana yardımcı olunursa çok sevinirim" diye konuştu. "İnsanın ruhunu rahatlatıyor" Yaptığı eserlerin büyük bir emek istediğini kaydeden Meşeoğlu, "Bu oymanın zamanı falan olmaz. Bunu gece çalışıyorsun, gündüz çalışıyorsun. Kereste sesini duymak, dinlemek, çizimlerini yapmak çok farklı bir olay. Bu olay öyle göründüğü gibi basit bir olay değil. Aşağı yukarı 15 senedir falan ben bu işlerle uğraşıyorum. Bir eseri meydana getirmek çok büyük bir olaydır. İnsanın ruhunu rahatlatır, bunlara bakmak benim için çok büyük bir olay. Güzeli seviyorum, güzel olan her şeyi seviyorum" şeklinde konuştu. "Kendisi bizlere ahşap oymasını öğretti" İhsangazi ilçesine bağlı Embiya köyünde 2018 yılında imam hatip olarak atanan Yunus Bademli ise Meşeoğlu’nun kendisine ahşap oymayı öğrettiğini belirterek, "O bizim ustamız, bir gün bana kendi atölyesini tanıtmak, yapmış olduğu eserleri göstermek istedi. Şaban amcayla bu şekilde tanışıklığımız başladı. O gün bugün bizim kendisi de acizane bizlere burada bu işi gösterdi, öğretti. Öğrendikten sonra bizim de eserlerimiz oldu. Şaban amcamla da onları Allah razı olsun, kendisinden çok ilham aldık" ifadeleri kullandı. (Vİ-MK-
19 Aralık 2025 Cuma - 18:35 Domuz avı sırasında komşusunu öldüren sanığa 3 yıl 4 hapis cezası Kastamonu’da domuz avı sırasında komşusunun ölümüne sebebiyet verdiği gerekçesiyle yargılanan sanıklardan biri beraat ederken, diğeri 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Olay, 18 Eylül 2023 tarihinde Kastamonu’nun Merkez ilçesine bağlı Kaşçılar köyünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, İsmail Göloğlu, komşusu O.D. ve B.K. ile birlikte gece saatlerinde tarlada ekili mahsulleri korumak için domuz avına çıktı. Av sırasında İsmail Göloğlu, O.D.’nin silahından çıkan kurşunun isabet etmesi sonucu ağır yaralandı. Sağlık ekiplerince Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan İsmail Göloğlu, burada yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Kastamonu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma çerçevesinde, O.D. ile B.K. hakkında Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde "taksirle ölüme neden olma" suçundan dava açıldı. Açılan davanın karar duruşması görüldü. Duruşmaya olayda hayatını kaybeden İsmail Göloğlu’nun yakınları ve avukatlar katıldı. İsmail Göloğlu’nun ailesi mütalaayı kabul etmedikleri, sanıkların en ağır şekilde cezalandırılmasını talep edildi. Göloğlu ailesinin avukatı ise, "Dosya kapsamı, olayın oluş şekli, sanıkların davranışları, çelişkili beyanları ve olay sonrası tutumları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, olayın taksirle değil, kasten ve tasarlayarak gerçekleştirilmiş bir öldürme fiili olduğu açıkça ortadadır" diyerek sanıkların bu suçlardan cezalandırılmasını talep etti. Sanıkların avukatları ise müvekkillerinin beraatlarını istedi. Mahkeme heyeti, sanık O.D.’yi ’bilinçli taksirle adam öldürme’ suçundan 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırırken, B.K.’nin ise beraatına karar verdi.
Kastamonu Üniversitesi gönüllülük projesiyle hibe almaya hak kazandı
06 Ağustos 2025 Çarşamba - 16:39 Kastamonu Üniversitesi gönüllülük projesiyle hibe almaya hak kazandı Kastamonu Üniversitesi, Avrupa Birliği tarafından desteklenen Avrupa Dayanışma Programı kapsamında yürütülecek gönüllülük projesiyle hibe almaya hak kazandı. Kastamonu Üniversitesi, Avrupa Birliği tarafından desteklenen Avrupa Dayanışma Programı (ESC) kapsamında yürütülecek gönüllülük projesiyle 30 bin 216 avro hibe almaya hak kazandı. Yunanistan ve İtalya’dan ortak kurumlarla iş birliği içinde yürütülecek proje, üniversitenin uluslararasılaşma hedeflerine önemli katkılar sunacak. Program kapsamında gönüllü öğrenciler, belirlenen süre kapsamında yurtdışında projelerde yer alacak. Projeyle birlikte farklı kültürlere dair anlayışın ve hoşgörünün artırılması, sosyal uyumun güçlendirilmesi, ayrımcılığın azaltılması ve toplumda kültürel çeşitliliğin desteklenmesi hedefleniyor. Kastamonu Üniversitesi, bu projeyle özellikle gençleri çok kültürlü bir bakış açısıyla donatmayı amaçlıyor. Proje, yalnızca kültürlerarası değişim değil, aynı zamanda sosyal sorumluluk alanında da önemli çıktılar üretmeyi hedefliyor. Üniversite, kadınlar, engelliler, ekonomik zorluk yaşayanlar ve sosyal dışlanmaya maruz kalan bireyler gibi dezavantajlı grupların eğitim ve sosyal yaşama erişimini artırmayı hedefliyor. Kastamonu Üniversitesi, bu kapsamdaki kararlılığını daha önce de kanıtlamış durumda. 2024 yılında Yükseköğretim Kurulu tarafından 38 erişilebilirlik bayrağıyla ödüllendirilen üniversite, bu başarısını sadece mekansal erişilebilirlikte değil, sosyal katılım ve fırsat eşitliği alanlarında da sürdürmek istiyor. Kastamonu Üniversitesi’nin bu projedeki uluslararası ortakları olan Yunanistan ve İtalya’daki kuruluşlarla kurulacak iş birlikleri sayesinde, gençlerin Avrupa’daki gönüllü programlara aktif katılımı teşvik edilecek. Bu iş birliği hem bireysel hem de toplumsal düzeyde daha kapsayıcı, hoşgörülü ve dayanışmacı bir toplum inşasına katkı sunacak.
Kalkınma ajansları 2040’a hazırlanıyor: TR82 Bölgesi Ufuk 2040 çalıştayı gerçekleştirildi
06 Ağustos 2025 Çarşamba - 16:10 Kalkınma ajansları 2040’a hazırlanıyor: TR82 Bölgesi Ufuk 2040 çalıştayı gerçekleştirildi Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda yürütülen "Ufuk 2040-Kalkınma Ajansları Vizyon Çalıştayları" kapsamında Kastamonu, Sinop ve Çankırı’dan gelen paydaşlarla çalıştay düzenlendi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda yürütülen "Ufuk 2040-Kalkınma Ajansları Vizyon Çalıştayları" kapsamında, paydaşların katılımıyla TR82 Bölgesi Ufuk 2040 Çalıştayı gerçekleştirildi. Sahadan elde edilen verilerle, ülke genelinde tüm kalkınma ajanslarının 2040 yılına kadar izleyeceği stratejik yol haritası şekillendirilecek. Ufuk 2040 çerçevesinde her bölgede iki aşamalı olarak gerçekleştirilen çalıştayın ilki Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’nda (KUZKA) görevli tüm personelin katılımıyla yapıldı. Çalıştayda ajans çalışanları, kendi kurumsal hafızalarını, deneyimlerini ve önerilerini paylaşarak gerçekleştirilen üç oturumda ajansın geçmişi, bugünü ve geleceği başlıklarında kurumsal dönüşümüne katkı sağlamış oldular. İkinci aşamada ise TR82 Bölgesi’nde kamu kurumları, yerel yönetimler, üniversiteler, meslek odaları, STK’lar ve kooperatifleri temsilcilerinin katılımıyla, Ufuk 2040 Bölge Çalıştayı gerçekleştirildi. Kurumun merkez hizmet binasında düzenlenen çalıştayda, Kastamonu, Çankırı ve Sinop illerinden katılan paydaşlar, üç farklı oturumda ajansın geçmişi, bugünü ve geleceği başlıklarında bölgesel etkileri, güçlü ve gelişime açık yönleri ile kalkınmadaki rollerine dair kapsamlı bir değerlendirme yaptı. Çalıştayın başlangıcında katılımcılara çalışma hakkında bilgi veren KUZKA Genel Sekreteri Dr. Serkan Genç, yerel katılımcılık anlayışla gerçekleştirilecek çalışmanın Ajans özelinde, TR82 Bölgesi için gelecek 15 yıllık stratejik yol haritasının belirlenmesi bakımından önemli olduğunu söyledi. 2040’a uygun ve gerçekçi bir strateji amaçlanıyor Çalıştaylar ile katılımcılardan alınacak geri bildirimlerle oluşturulacak raporlar, Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü’ne sunularak 2040 Stratejik Eylem Planı’nın temelini oluşturacak. Bakanlık, ajanslardan gelen raporları analiz ederek kurumsal dönüşüm, odaklanma, bölgesel kalkınma vizyonu ve performans göstergeleri gibi başlıklarda somut hedefler belirleyecek. Yerel Kalkınma Hamlesi vizyonunun daha da güçlendirilmesi hedefiyle tasarlanan Ufuk 2040 süreci, kalkınma ajanslarının hem bölgesel hem de ulusal düzeyde daha etkin, görünür ve kapsayıcı hale gelmesini amaçlıyor. Katılımcı yönetim anlayışıyla şekillenecek bu süreç ile yalnızca kamu kurumlarının değil, yerelin de kalkınma sürecinde aktif rol alması hedefleniyor.
Kastamonu Üniversitesi’ndeki bu bölüm öğrencilerine iş garantisi sunuyor
06 Ağustos 2025 Çarşamba - 13:40 Kastamonu Üniversitesi’ndeki bu bölüm öğrencilerine iş garantisi sunuyor Kastamonu Üniversitesi Tosya Meslek Yüksekokulu bünyesinde eğitim veren mobilya ve dekorasyon programı, mezun olan öğrencilerine iş garantisi sunuyor. Kastamonu Üniversitesi Tosya Meslek Yüksekokulu’nda (MYO) eğitim veren mobilya ve dekorasyon orogramı, sektörle kurduğu güçlü iş birlikleri ve uygulama ağırlıklı eğitimiyle öğrencilerine mezuniyet sonrası istihdam garantisi sunuyor. Bölüm, Türkiye’nin önde gelen mobilya üretim merkezlerinden biri olan Tosya’da yer alması sayesinde sanayi ile iç içe bir eğitim imkanı sağlıyor. Mobilya ve dekorasyon programı, teorik bilginin yanı sıra, uygulamalı eğitimle donatılmış öğrenciler yetiştiriyor. Bölüm öğrencileri, eğitimleri süresince atölyelerde gerçek üretim süreçlerine katılarak deneyim kazanıyor. Yerel işletmelerde yapılan stajlar ve iş başı uygulamaları sayesinde mezunlar, sektöre hazır bir şekilde adım atıyor. Bölüm mezunları, Tosya başta olmak üzere Kastamonu ve çevresindeki mobilya firmalarında kolayca iş bulabiliyor. Kastamonu Üniversitesi tarafından yürütülen istihdam takip sistemleri ve mezun destek birimleri aracılığıyla da öğrencilerin iş gücü piyasasına entegrasyonu kolaylaştırılıyor. Program, ahşap işçiliğinin geleneksel yönleri modern üretim teknikleriyle harmanlanıyor. Program hem girişimci ruha sahip bireyler hem de sektörde uzmanlaşmak isteyen teknik elemanlar için büyük bir fırsat sunuyor. Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, bölümün üniversite-sanayi iş birliğine dayalı örnek bir model oluşturduğunu belirterek, "Mobilya sektörünün kalbi sayılabilecek Tosya’da yer alan bu programımız, öğrencilerimize yalnızca teknik bilgi kazandırmakla kalmıyor, aynı zamanda mezun olduklarında onları bekleyen iş fırsatlarıyla tam anlamıyla bir meslek kazandırıyor. Öğrencilerimiz, eğitimden doğrudan iş hayatına geçiş yapabiliyor" dedi.
Kastamonu’da kestane balında üretim sezonu sona erdi: Rekolte her yıl azalıyor
06 Ağustos 2025 Çarşamba - 12:44 Kastamonu’da kestane balında üretim sezonu sona erdi: Rekolte her yıl azalıyor Kastamonu’da arıcıların kestane balı üretim sezonu sona erdi. Yılda 400 ton civarında kestane balı üretimi yapılan Kastamonu’da, rekolte gal arısı ve iklim şartları sebebiyle yaklaşık 100 tona kadar düştü. Kastamonu’nun sahil kesimindeki Abana, Bozkurt, Çatalzeytin, Cide, Doğanyurt ve İnebolu ilçelerinde üretimi yapılan coğrafi işaret tescilli kestane balında, sağım sona erdi. Adeta şifa deposu olan ve düzenli tüketildiğinde birçok hastalığa iyi geldiği bilimsel olarak kanıtlanan kestane balının bu yılki hasadı tamamlandı. Kastamonu’da kestane balı üretimi yapan arıcılar, kovanları açarak petekleri aldı. 2021 yılından itibaren bölgedeki ağaçlarda görülmeye başlanan kestane gal arısı zararlısı, kestane ağaçlarına büyük oranda zarar vermeye devam ediyor. Mevsim şartları sebebiyle çiçek veriminin düşmesi ise kestane balı üretimini olumsuz etkiliyor. Zararlı sebebiyle, 2021 yılında 400 ton olan kestane balı rekoltesi bu yıl 100 tona kadar düştü. 80 ila 85 bin kolonisiyle yaklaşık bin 218 işletmesiyle Türkiye’de kestane balının üretiminin önemli merkezlerinin başında yer alan Kastamonu’da, Türkiye’deki kestane ağacı varlığının yüzde 25’ine sahip olduğu belirtildi. Gal arasına karşı mücadele sürüyor Öte yandan, Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü laboratuvarında çoğaltılan ‘Torymus Sinensis’ böceği, kestane ağaçlarının yoğun olarak bulunduğu ormanlık alanlara bırakılmaya devam ediyor. Gal arılarının yumurtalarıyla beslenen böcekler ile ağaçların kurumasının ve gal arılarının azaltılması hedefleniyor. Ayrıca Orman Bölge Müdürlüğü tarafından hazırlanan tuzaklar da kestane ağaçlarının yoğun olduğu bölgelere asılıyor. "Kestane balı üretimi bu yıl 100 tonlara kadar geriledi" Bu yıl rekoltede önemli bir kayıp olduğunu dile getiren Kastamonu Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Cem Başar, "Kastamonu’da kestane balı, uzun yıllardır ürettiğimiz bir bal. Ancak 2021 yılında kestane ağaçlarına gelen gal arısı zararlısıyla beraber her geçen yıl kestane balı üretimimiz düştü. Bunun üzerine bir de küresel iklim değişikliği, hava durumlarını olumsuz etkileri ile birlikte kestane balının üretimi sürekli düşüyor. Yaklaşık olarak 400 ton civarında ürettiğimiz kestane balı, bu yıl 100 tonlara kadar geriledi. 2025 yılı açısından kestane balında ciddi verim düşüklüğüyle karşılaştık. Düşük verimde bir bal üretmiş olduk. Arıcılarımız, geçtiğimiz yıllara göre gal arısının ve iklim değişikliğinin etkileriyle sürekli olarak üretimde kayıp yaşadıkları için gelirlerinde de kayıplar oluyor" dedi. "Çiçek balı üretiminde bu yıl verimli bir sezon oldu" Kestane balının tam tersine çiçek balında verimli bir sezon geçirdiklerini belirten Başar, "Yaklaşık olarak Kastamonu’da 70 bin civarında kolonimiz var. Bunun tabi hepsi kestane balı üretiminde çalışmıyor. Yaklaşık olarak 40-50 bin civarında kolonimiz kestane balı üretimde çalışıyor. Geri kalan 20-30 bin civarında kolonimiz ise çiçek balı üretiminde çalışıyor. Çiçek balında bu sene verimli bir sezon oldu, güzeldi. Önceki yıllara göre üreticilerimiz mutlu ayrıldı ama kestane balında, 2021 yılından itibaren sürekli olarak düşüş yaşanıyor" şeklinde konuştu. 2025 yılında Kastamonu Arı Yetiştiricileri Birliği olarak kestane balının kilogram fiyatını 2 bin 500 TL, çiçek balının da kilogram fiyatını bin TL olarak açıkladıklarını söyleyen Başar, "Bunlar tavsiye edilen bir fiyattır. Fakat üreticilerimiz ürünlerini farklı fiyatlardan da satabilmektedir. Bu vesileyle herkese bereketli bir sezon diliyoruz" ifadelerini kullandı. "2-3 yıldır bu verim sürekli düşüyor" Kestane balı üretimi yapan Ali Yılmaz ise, "İklim değişikliğinden ve gal arısı zararlısından dolayı kestane balında dilediğimiz rekolteyi yakalayamadık. Arıcılar olarak bu durumdan muzdaripiz. Gerekli çalışmaların yapılmasını devletimizden talep ediyoruz. Normalde her yıl kovan başı 10 kilogram-15 kilogram arasında bir kestane balı hasadımız oluyordu. Seneden seneye göre değişebiliyordu. 2-3 yıldır bu verim sürekli düşüyor. Şu anda kovan başı 2-2,5 kilograma kadar düştük" diye konuştu.