Yerel Haberler
Kastamonu
20 Aralık 2025 Cumartesi - 13:51 Emekli polis, ahşap hat sanatıyla evini adeta müzeye çevirdi Bomba imha uzmanı olarak görev yaptığı polislik mesleğinden emekli olduktan sonra ahşap hat sanatıyla uğraşmaya başlayan Şaban Meşeoğlu, yaptığı eserleriyle adeta evini müzeye dönüştürdü. Meşeoğlu en büyük hayalinin Kayı sancağını işlediği ahşap tabloyu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hediye etmek olduğunu söyledi. Kastamonu’nun İhsangazi ilçesine bağlı Embiya köyünde yaşayan 73 yaşındaki emekli polis Şaban Meşeoğlu, 1993 yılında emekli olduktan sonra gittiği Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli Türbesi’nde Arapça "Allah" yazılı levhadan etkilenerek ahşap oyma sanatına yöneldi. Uzun yıllar bomba imha uzmanı olarak görev yapan Meşeoğlu, emekliliğini adeta ahşap oyma sanatına adadı. Hat sanatını ahşaba işleyen ve ahşap oyarak çeşitli kabartmalar yapan Meşeoğlu, yıllar içinde yaptığı eserleriyle evini adeta bir müzeye dönüştürdü. Yaşlılığı sebebiyle sanatına devam edemeyen Meşeoğlu, en büyük hayalinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Kayı sancağını işlediği ahşap tabloyu hediye etmek oluğunu söyledi. Türkiye’yi yağtığı SİHA’larla gururlandırdığı için BAYKAR Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar’a, kargo ile çift başlı kartal figürü işlemeli tablo gönderdiğini kaydeden Meşeoğlu, tablonun Selçuk Bayraktar’a ulaşıp ulaşmadığını çok merak ettiğini ifade etti. "Evimi müze haline getirdim" Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli’nin türbesindeki hatların kendisine ilham olduğunu söyleyen Meşeoğlu, "Türbede baktım camekan içerisinde üçgen şeklinde bir yazı var, kufi şeklinde yazıyor. Öğrendim ki kenarlarda Muhammed, ortada Allah yazıyor. Ben, Sezai Karakoç’un şiirleriyle büyüdüm, şiirlerinde, ’kuşların yuvasına hak yol İslam yazacağız’ der. ’Bu üçgen bizim kültürümüzde yok, sen nereden buldun’ diyenler oldu. Ben, bu yazıyı 5 sene cebimde gezdirdim. En son sanayiye gittim, 7 levha yaptım. Öbür sene 20 levha yaptım. Benim ahşap oymada az çok bir becerim var. Hatta çocukluğumda ortaokula giderken ben bir mezarlık imalathanesinde çalıştım. O arada hilal içerisinde bozkurt resmi yaptım. Evimde 2 odanın duvarlarını oymalarla süsledim. Evimi müze haline getirdim" dedi. İsrail menşeli ürünleri yasakladığı için Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’ya da ulaşmak istediğini söyleyen Meşeoğlu, "Maduro, bizim İslam ülkelerinin yapamadığını yaptı. Hristiyan bir ülke. Amerika’dan ülkesine gelecek İsrail ürünlerini yasakladı. Filistin’e destek verdi. İslam ülkeleri bunu yapamadı. Ben ona Kastamonu’daki Şeyh Şaban-ı Veli’nin sancağını göndermek istiyorum ama benim kolum kısa. Maduro’ya ulaşmak için bana yardımcı olunursa çok sevinirim" diye konuştu. "İnsanın ruhunu rahatlatıyor" Yaptığı eserlerin büyük bir emek istediğini kaydeden Meşeoğlu, "Bu oymanın zamanı falan olmaz. Bunu gece çalışıyorsun, gündüz çalışıyorsun. Kereste sesini duymak, dinlemek, çizimlerini yapmak çok farklı bir olay. Bu olay öyle göründüğü gibi basit bir olay değil. Aşağı yukarı 15 senedir falan ben bu işlerle uğraşıyorum. Bir eseri meydana getirmek çok büyük bir olaydır. İnsanın ruhunu rahatlatır, bunlara bakmak benim için çok büyük bir olay. Güzeli seviyorum, güzel olan her şeyi seviyorum" şeklinde konuştu. "Kendisi bizlere ahşap oymasını öğretti" İhsangazi ilçesine bağlı Embiya köyünde 2018 yılında imam hatip olarak atanan Yunus Bademli ise Meşeoğlu’nun kendisine ahşap oymayı öğrettiğini belirterek, "O bizim ustamız, bir gün bana kendi atölyesini tanıtmak, yapmış olduğu eserleri göstermek istedi. Şaban amcayla bu şekilde tanışıklığımız başladı. O gün bugün bizim kendisi de acizane bizlere burada bu işi gösterdi, öğretti. Öğrendikten sonra bizim de eserlerimiz oldu. Şaban amcamla da onları Allah razı olsun, kendisinden çok ilham aldık" ifadelerini kullandı.
20 Aralık 2025 Cumartesi - 13:36 Emekli polis, ahşap hat sanatıyla evini adeta müzeye çevirdi Bomba imha uzmanı olarak görev yaptığı polislik mesleğinden emekli olduktan sonra ahşap hat sanatıyla uğraşmaya başlayan Şaban Meşeoğlu, yaptığı eserleriyle adeta evini müzeye dönüştürdü. Meşeoğlu en büyük hayalinin Kayı sancağını işlediği ahşap tabloyu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hediye etmek olduğunu söyledi. Kastamonu’nun İhsangazi ilçesine bağlı Embiya köyünde yaşayan 73 yaşındaki emekli polis Şaban Meşeoğlu, 1993 yılında emekli olduktan sonra gittiği Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli Türbesi’nde Arapça "Allah" yazılı levhadan etkilenerek ahşap oyma sanatına yöneldi. Uzun yıllar bomba imha uzmanı olarak görev yapan Meşeoğlu, emekliliğini adeta ahşap oyma sanatına adadı. Hat sanatını ahşaba işleyen ve ahşap oyarak çeşitli kabartmalar yapan Meşeoğlu, yıllar içinde yaptığı eserleriyle evini adeta bir müzeye dönüştürdü. Yaşlılığı sebebiyle sanatına devam edemeyen Meşeoğlu, en büyük hayalinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Kayı sancağını işlediği ahşap tabloyu hediye etmek oluğunu söyledi. Türkiye’yi yağtığı SİHA’larla gururlandırdığı için BAYKAR Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar’a, kargo ile çift başlı kartal figürü işlemeli tablo gönderdiğini kaydeden Meşeoğlu, tablonun Selçuk Bayraktar’a ulaşıp ulaşmadığını çok merak ettiğini ifade etti. "Evimi müze haline getirdim" Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli’nin türbesindeki hatların kendisine ilham olduğunu söyleyen Meşeoğlu, "Türbede baktım camekan içerisinde üçgen şeklinde bir yazı var, kufi şeklinde yazıyor. Öğrendim ki kenarlarda Muhammed, ortada Allah yazıyor. Ben, Sezai Karakoç’un şiirleriyle büyüdüm, şiirlerinde, ‘kuşların yuvasına hak yol İslam yazacağız’ der. ’Bu üçgen bizim kültürümüzde yok, sen nereden buldun’ diyenler oldu. Ben, bu yazıyı 5 sene cebimde gezdirdim. En son sanayiye gittim, 7 levha yaptım. Öbür sene 20 levha yaptım. Benim ahşap oymada az çok bir becerim var. Hatta çocukluğumda ortaokula giderken ben bir mezarlık imalathanesinde çalıştım. O arada hilal içerisinde bozkurt resmi yaptım. Evimde 2 odanın duvarlarını oymalarla süsledim. Evimi müze haline getirdim" dedi. İsrail menşeli ürünleri yasakladığı için Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’ya da ulaşmak istediğini söyleyen Meşeoğlu, "Maduro, bizim İslam ülkelerinin yapamadığını yaptı. Hristiyan bir ülke. Amerika’dan ülkesine gelecek İsrail ürünlerini yasakladı. Filistin’e destek verdi. İslam ülkeleri bunu yapamadı. Ben ona Kastamonu’daki Şeyh Şaban-ı Veli’nin sancağını göndermek istiyorum ama benim kolum kısa. Maduro’ya ulaşmak için bana yardımcı olunursa çok sevinirim" diye konuştu. "İnsanın ruhunu rahatlatıyor" Yaptığı eserlerin büyük bir emek istediğini kaydeden Meşeoğlu, "Bu oymanın zamanı falan olmaz. Bunu gece çalışıyorsun, gündüz çalışıyorsun. Kereste sesini duymak, dinlemek, çizimlerini yapmak çok farklı bir olay. Bu olay öyle göründüğü gibi basit bir olay değil. Aşağı yukarı 15 senedir falan ben bu işlerle uğraşıyorum. Bir eseri meydana getirmek çok büyük bir olaydır. İnsanın ruhunu rahatlatır, bunlara bakmak benim için çok büyük bir olay. Güzeli seviyorum, güzel olan her şeyi seviyorum" şeklinde konuştu. "Kendisi bizlere ahşap oymasını öğretti" İhsangazi ilçesine bağlı Embiya köyünde 2018 yılında imam hatip olarak atanan Yunus Bademli ise Meşeoğlu’nun kendisine ahşap oymayı öğrettiğini belirterek, "O bizim ustamız, bir gün bana kendi atölyesini tanıtmak, yapmış olduğu eserleri göstermek istedi. Şaban amcayla bu şekilde tanışıklığımız başladı. O gün bugün bizim kendisi de acizane bizlere burada bu işi gösterdi, öğretti. Öğrendikten sonra bizim de eserlerimiz oldu. Şaban amcamla da onları Allah razı olsun, kendisinden çok ilham aldık" ifadeleri kullandı. (Vİ-MK-
Kastamonu Üniversitesi ile Düzce Üniversiteleri arasında iş birliği protokolü
04 Ağustos 2025 Pazartesi - 16:54 Kastamonu Üniversitesi ile Düzce Üniversiteleri arasında iş birliği protokolü Kastamonu Üniversitesi ile Düzce Üniversitesi arasında iki ayrı iş birliği protokolü imzalandı. Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir’i ziyaret etti. Ziyaret kapsamında iki üniversite arasında akademik, bilimsel ve kalite süreçlerine yönelik iki ayrı iş birliği protokolü imzalandı. Ziyarete Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Küçük de eşlik etti. İki üniversite arasında akademik ilişkilerin geliştirilmesi, bilimsel araştırmaların desteklenmesi ve eğitim-öğretim faaliyetlerinde ortak çalışmalar yapılması amacıyla imzalanan akademik ve bilimsel iş birliği protokolüi, akademisyenler ve araştırmacılar arasında bilgi alışverişinin sağlanması, ortak projelerin teşvik edilmesi, öğrenci ve akademisyen değişim programları ile bilimsel etkinliklerin düzenlenmesi gibi birçok başlıkta iş birliğini kapsıyor. Üniversiteler arası kalite kültürünün yaygınlaştırılması, yükseköğretimde kalite güvencesi sisteminin güçlendirilmesi ve sürdürülebilir kalite anlayışının kurumsallaştırılması amacıyla imzalanan kalite iş birliği protokolü kapsamında, karşılıklı çalışma ziyaretlerinin yapılması, kurum içi değerlendirme süreçlerinde görüş ve önerilerde bulunulması, kalite güvence sistemi kapsamında ortak etkinliklerin düzenlenmesi, kurum içi kalite ekiplerinin kapasitesinin artırılması ve kalite temelli yönetim anlayışının güçlendirilmesi hedefliyor. Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek Kastamonu Üniversitesi ile yapılacak ortak çalışmalardan büyük heyecan duyduklarını ifade etti. Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal ise misafirperverliği için Prof. Dr. Özbir’e teşekkür ederek, iki üniversite arasında ilerleyen dönemde gerçekleştirilebilecek projeler için ortak çalışmaların önemine vurgu yaptı.
Kastamonu Üniversitesi’nin düzenleyeceği ICEFC2025 desteklenecek
04 Ağustos 2025 Pazartesi - 15:58 Kastamonu Üniversitesi’nin düzenleyeceği ICEFC2025 desteklenecek Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi tarafından düzenlenecek olan "6th International Conference on Environment and Forest Conservation", TÜBİTAK’ın yürüttüğü BİDEB programı çerçevesinde desteklenecek. Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi’nin 18-21 Kasım tarihlerinde düzenleyeceği "6th International Conference on Environment and Forest Conservation" (ICEFC2025), TÜBİTAK Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı (BİDEB) tarafından yürütülen "2223-C Çok Katılımlı Uluslararası Etkinlik Düzenleme Desteği" programı kapsamında destek almaya hak kazandı. Bu destek, kongrenin ulusal ve uluslararası alanda tanınırlığını artırmakla birlikte, ormancılık ve çevre bilimleri alanlarındaki akademik çalışmaların gelişimine önemli katkılar sunmasına katkı sağlayacak. İklim Dayanıklılığı için doğa temelli çözümler ana temasıyla düzenlenecek olan sempozyum, iklim değişikliği, doğal afet yönetimi, biyoçeşitlilik koruma ve sürdürülebilir orman yönetimi gibi güncel küresel sorunlara bilimsel yaklaşımlar sunmayı hedefliyor. Türkiye’den ve yurt dışından çok sayıda akademisyen, araştırmacı ve sektör temsilcisinin katılımı beklenen etkinlik, bilimsel iş birliklerinin güçlenmesi ve disiplinlerarası fikir alışverişinin teşviki açısından önemli bir platform olacak. Kongre ile ilgili bilgi veren Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mahmut Gür, etkinliğin Kastamonu Üniversitesi, Mindanao Devlet Üniversitesi, Bogor Tarım Üniversitesi ve Güneydoğu Asya Bölge Tropikal Biyoloji Merkezi iş birliğiyle gerçekleştirileceğini belirtti. Prof. Dr. Gür, "18-21 Kasım 2025 tarihleri arasında Kastamonu’da gerçekleşecek 6. Uluslararası Çevre ve Orman Koruma Konferansı’na (ICEFC2025) tüm ilgilileri saygıyla davet ediyoruz. Konferans, dünyanın dört bir yanından gelen bilim insanlarına, orman bilimleri ve çevre koruma alanındaki en son gelişmeleri paylaşmak, disiplinlerarası iş birliklerini geliştirmek ve yeni bakış açıları kazanmak için değerli bir buluşma alanı sunacaktır. Genel ve tematik oturumlarla zenginleştirilen programda, çok sayıda bilimsel sunum ve tartışmaya yer verilecek" dedi. Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal ise, TÜBİTAK’ın bu projeyi desteklemesinin üniversitenin bilimsel alandaki başarılarının bir göstergesi olduğunu ifade ederek, "Ormancılık ve tabiat turizmi alanında ihtisas üniversitesi olarak, bu destek bize büyük bir gurur veriyor. ICEFC2025, yalnızca akademik bir etkinlik değil, aynı zamanda iklim dayanıklılığı için doğa temelli çözümlere katkı sunacak stratejik bir platformdur. Bu önemli adımda emeği geçen tüm akademisyenlerimizi kutluyorum" şeklinde konuştu. Rektör Topal, sempozyumun üniversitenin uluslararası bilim çevrelerindeki yerini pekiştireceğine, yeni iş birliklerinin kapılarını aralayacağına ve ilgili alanlarda yenilikçi yaklaşımların geliştirilmesine katkı sağlayacağına inandığını vurguladı.
35. Uluslararası Kültür ve Sarımsak Festivali’nin programı belli oldu
04 Ağustos 2025 Pazartesi - 15:43 35. Uluslararası Kültür ve Sarımsak Festivali’nin programı belli oldu Taşköprü Belediyesi tarafından bu yıl 35’incisi düzenlenecek olan Uluslararası Kültür ve Sarımsak Festivali’nin programı açıklandı. Taşköprü Belediyesi tarafından bu yıl 35’incisi düzenlenecek olan Uluslararası Kültür ve Sarımsak Festivali’nin programı belli oldu. Dört gün boyunca birbirinden renkli etkinliklere ev sahipliği yapacak festival, 14-17 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek. Festival coşkusu, 13 Ağustos Çarşamba günü saat 16.30’da Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenecek toplu sünnet töreniyle başlayacak. Festivalin resmi açılışı ise 14 Ağustos Perşembe günü saat 15.00’te Köprübaşı mevkiinde gerçekleştirilecek. Açılışın ardından, Süleyman Demirel Caddesi’nde kortej yürüyüşü yapılacak. Daha sonra Cuma Pazarı alanında Pompeipolis Tarım, Orman, Hayvancılık ve Tarımsal Ürünler Fuarı’nın açılışı gerçekleştirilecek. Akşam saatlerinde ise Cumhuriyet Meydanı’nda protokol konuşmaları, halk oyunları gösterileri ve kültürel etkinlikler sahne alacak. Aynı gün saat 20.00’de Taş Camii’nde Mevlid-i Şerif okunacak, saat 21.30’da Köprübaşı Mevkii’nde Festival Orkestrası sahne alacak. Festivalin ikinci günü, saat 09.00’da halk oyunları ekipleri ve rehberlerin Belediye Başkanı Hüseyin Arslan ile yapacağı kahvaltı programıyla başlayacak. Ardından saat 10.30’da Taşköprü Şehir Stadyumu’nda Karakucak Gençler Türkiye Şampiyonası düzenlenecek. Cuma Pazarı alanında saat 16.00’da halk oyunları gösterileri ve yarışmalar yapılacak. Saat 19.30’da Köprübaşı Festival Alanı’nda halk oyunları ekipleri yeniden sahne alacak. Ardından saat 21.00’de TRT sanatçıları ve 22.30’da sevilen sanatçı Murat Kurşun festival sahnesinde açık hava konseri gerçekleştirecek Festivalin üçüncü günü olan 16 Ağustos Cumartesi günü de saat 11.00’de, çocuklar ve gençlerin katılımıyla belediye binası önünden başlayacak bisiklet şehir turuyla başlayacak. Saat 14.00’te Cumhuriyet Meydanı’nda Festival Orkestrası sahne alacak, saat 15.00’te halk oyunları gösterileri sunulacak ve yarışmalarda dereceye giren ekipler ödüllerini alacak. Saat 16.30’da Cumhuriyet Meydanı’nda "Yöresel Kıyafetli Sarımsak Güzeli Yarışması" düzenlenecek. Saat 19.00’da da festival orkestrası programı Köprübaşı alanında sürecek. Ardından saat 21.00’de Hasan Yılmaz, saat 22.30’da ise Merve Özbey sahne alacak. Festivalin dördüncü günü olan 17 Ağustos Pazar günü ise saat 13.30’da Kaba Yazı mevkiinde halk oyunları gösterileriyle başlayacak. Saat 14.00’te aynı alanda ata sporu at yarışları düzenlenecek. Akşam saatlerinde, 19.00’da halk oyunları ekipleri bir kez daha sahne alacak. Saat 21.00’de Irmak Arıcı ve saat 22.30’da sevilen sanatçı Buray, Taşköprülülere unutulmaz bir müzik ziyafeti sunacak. Uluslararası Kültür ve Sarımsak Festivali etkinlikleri kapsamında Toplu Sünnet Töreni de düzenlenecek. 13 Ağustos Çarşamba günü saat 17.00’de Cumhuriyet Meydanı’nda yapılacak törene, çocuklar ve ailelerin yanı sıra çok sayıda vatandaşın da katılması bekleniyor. Renkli görüntülere sahne olacak programda 75 çocuk, erkekliğe ilk adımını atacak. Tören, Taşköprülü hayırsever iş insanı Sadi Kaya’nın destekleriyle bu yıl da anlamlı bir buluşmaya dönüşüyor. Taşköprü Belediye Başkanı Hüseyin Arslan, "Hayırsever iş insanımız Sadi Kaya’nın kıymetli destekleriyle bu yılda evlatlarımızın sünnet törenini hep birlikte gerçekleştireceğiz. Kendisine halkımız adına gönülden teşekkür ediyorum. Tüm hemşehrilerimizi, çocuklarımızın bu özel gününde yanımızda olmaya davet ediyorum" ifadelerini kullandı.
Kastamonu Üniversitesi’nde üniversite-iş dünyası istişare toplantısı gerçekleştirildi
04 Ağustos 2025 Pazartesi - 14:55 Kastamonu Üniversitesi’nde üniversite-iş dünyası istişare toplantısı gerçekleştirildi Kastamonu Üniversitesi öncülüğünde üniversite-iş dünyası arasında bölgesel kalkınmaya yönelik hedefler ve istihdama katkı sağlamak amacıyla istişare toplantısı düzenlendi. Kastamonu Üniversitesi, üniversite-sanayi iş birliğini geliştirmek, istihdama katkı sağlamak ve bölgesel kalkınma hedeflerine yönelik yeni stratejiler geliştirmek amacıyla Senato Salonu’nda "Üniversite-İş Dünyası İstişare Toplantısı" düzenledi. Toplantı, üniversite yönetimi ile iş dünyasının önemli temsilcilerini bir araya getirerek, karşılıklı fikir alışverişi ve iş birliği imkanlarının değerlendirilmesine zemin hazırladı. Toplantıya; Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ömer Küçük ve Prof. Dr. Selahattin Kaymakcı, Genel Sekreter Vekili Doç. Dr. İbrahim Demirbaş, fakülte temsilcileri ve sanayi, ticaret, tarım, turizm ve kamu sektörlerinden yaklaşık 50’ye yakın iş dünyası temsilcisi katıldı. Toplantının açılışında konuşan Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, Kastamonu Üniversitesi’nin sadece bir eğitim kurumu olmanın ötesine geçerek, şehrin sosyal, kültürel ve ekonomik kalkınmasında stratejik bir aktör olarak rol üstlendiğini belirterek, "Üniversite olarak bilgi üretmenin yanı sıra, bu bilgiyi sahaya aktarma sorumluluğumuz var. Bu düşünceyle, sanayicimizle, girişimcimizle, kamu yöneticilerimizle el ele vererek şehrimize ve bölgemize katkı sunmak istiyoruz" ifadelerini kullandı. Rektör Topal, üniversitenin özellikle ihtisaslaşma, Ar-Ge, patent ve girişimcilik alanlarında elde ettiği başarıları da toplantı katılımcılarıyla paylaşarak, 2025-2029 Stratejik Planı doğrultusunda belirlenen öncelikli hedefler arasında, eğitim-öğretimde kaliteyi artırmanın yanı sıra, uygulamalı eğitimi güçlendirmek, Teknokent ve teknoloji transfer ofisi üzerinden yenilikçi projeler üretmek, sektörel danışmanlık hizmetleri sunmak ve topluma yönelik projeler geliştirmek gibi alanların öne çıktığını ifade etti. Daha önce 18 Temmuz 2025 tarihinde gerçekleştirilen Danışma Kurulu Toplantısı’nda alınan geri bildirimlerin üniversite vizyonuna büyük katkı sunduğunu belirten Rektör Topal, bu tür platformların sürekliliğinin sağlanmasının önemine dikkat çekerek, "Bugünkü toplantı da bu çabanın bir devamıdır. Karar alma süreçlerinde paydaşlarımızın sesini duymak, üniversite-şehir bütünleşmesini güçlendirmenin anahtarıdır" dedi. Toplantıda yerel sektörlerin ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünün belirlenmesi ve bu alanlara özel eğitim programlarının ve sertifika kurslarının oluşturulması konusu gündeme geldi. Özellikle sanayi, tarım, turizm, orman ürünleri ve sağlık gibi alanlarda insan kaynağı eksikliklerine dikkat çekildi. Üniversitenin ihtisaslaşma alanında da büyük ilerlemeler kaydettiğini dile getiren Rektör Topal, "Ormancılık ve Tabiat Turizmi" başlığında yürütülen 48 projeyle Kastamonu’nun doğal kaynaklarını ekonomik ve sosyal kalkınmaya dönüştürmeyi hedeflediklerini ifade etti. Toplantıya katılan iş dünyası temsilcileri de Kastamonu Üniversitesi’nin gelişiminden duydukları memnuniyeti dile getirerek, üniversite ile daha yakın çalışmaya hazır olduklarını belirtti. Gerek nitelikli iş gücüne erişim gerekse Ar-Ge ve sosyal sorumluluk alanlarında iş birliği yapılabileceği mesajı verildi. Toplantı sonunda, önerilerin takibi için ortak bir çalışma grubu oluşturulması ve bu tür istişare toplantılarının belirli aralıklarla tekrarlanması kararlaştırıldı. Ayrıca, üniversitenin kamuoyuyla paylaştığı raporlar, akademik çıktılar, yüksek lisans ve doktora tezleri gibi bilgi kaynaklarının iş dünyasına daha etkin aktarılması için özel bir iletişim platformu kurulması önerildi. Kastamonu Üniversitesi, bilimsel bilgi ile uygulamayı bir araya getirerek hem öğrencilere daha güçlü bir gelecek sunmayı hem de bölgenin kalkınmasına liderlik etmeyi sürdürüyor. Üniversite-şehir-sanayi iş birliğinin yeni bir ivme kazandığı bu toplantı, bu amaca dönük önemli bir adım olarak kayıtlara geçti.
Kastamonu’da araçta infaz edilmişti: Sanıklara ceza yağdı
04 Ağustos 2025 Pazartesi - 14:43 Kastamonu’da araçta infaz edilmişti: Sanıklara ceza yağdı Kastamonu’da uyuşturucu parası anlaşmazlığı yüzünden çıkan tartışmanın ardından silahla vurulduğu araçta ölü bulunan şahısla ilgili yargılanan sanıklara ceza yağdı. Olay, 10 Nisan 2024 tarihinde Kastamonu-Taşköprü kara yolu üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, vatandaşlar tarafından aracında silahla vurulmuş halde bir şahıs bulundu. Ümit Yılmaz olduğu belirlenen şahıs, sağlık ekiplerince kaldırıldığı Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olayın ardından başlatılan soruşturma çerçevesinde, polis ekiplerince yakalanan Aykut S., Ömer Ü., Burak Ç. ve Adnan K. gözaltına alındı. Şüphelilerden Aykut S. ve Ömer Ü. tutuklanırken, diğer şüpheliler adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Olayın ardından sanıklar hakkında Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada sanıklar hakkında karar verildi. Duruşmada kendisini savunan Aykut S., araç içerisinde konuştukları sırada kazara silahın ateş aldığını ve kasten kimseyi öldürmediğini belirterek beraatını talep etti. Ömer Ü. ise uyuşturucuya karşı olmasından ötürü olay yerine gittiğini belirterek, "1,5 yıldır hiç işlemediğim, hiç kastımın olmadığı bir suçtan tutukluyum. Tahliyemi ve beratını talep ediyorum" diye konuştu. Tutuksuz yargılanan Burak Ç. de mütalaayı kabul etmediğini belirterek beraatını talep etti. Tutuksuz yargılanan Adnan K. ise mütalaa doğrultusunda beraatını talep etti. Maktul Ümit Yılmaz’ın babası R. Yılmaz ile annesi M. Yılmaz da sanıkların en ağır şekilde cezalandırılmalarını istedi. Son kez savunmaların dinlenmesinin ardından, mahkeme heyeti Aykut S.’yi ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezasına, ’ateşli silah yasasına muhalefet’ suçundan 1 yıl 6 ay, ’iştirak halinde silahla birden fazla kişiyle gece vakti konutta yağma’ suçundan 12 yıl, ’nitelikli şekilde silahla ve birden fazla kişiyle kişiyi hürriyetten yoksun bırakma’ suçundan 6 yıl hapis cezasına çarptırdı. Ömer Ü.’ye ise ‘kasten öldürmeye yardım’ suçundan 10 yıl, ’iştirak halinde silahla birden fazla kişiyle gece vakti konutta yağma’ suçundan 12 yıl, ’nitelikli şekilde silahla ve birden fazla kişiyle kişiyi hürriyetten yoksun bırakma’ suçundan 6 yıl hapis cezası veren mahkeme heyeti, Burak K.’yi ise ’iştirak halinde silahla birden fazla kişiyle gece vakti konutta yağma’ suçuna yardım ettiği gerekçesiyle iyi hal uygulanarak 5 yıl, ’nitelikli şekilde silahla ve birden fazla kişiyle kişiyi hürriyetten yoksun bırakma’ suçundan da 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Adnan K.’nin ise beraatına karar verildi.
Ağaçlara adanmış ömür: 32 senede binlerce fidan dikti
04 Ağustos 2025 Pazartesi - 14:35 Ağaçlara adanmış ömür: 32 senede binlerce fidan dikti Kastamonu’da emekli olduktan sonra baba ocağına dönüş yapan vatandaş, 32 yılda binlerce fidanı çorak araziyle buluşturdu. 1993 yılında bomba imha uzmanı olarak polis memurluğundan emekli olan Şaban Meşeoğlu, Kastamonu’nun İhsangazi’nin Enbiya köyündeki baba ocağına yerleşti. Emeklilik yıllarında babasından kalan çorak araziye fidan dikmeye başlayan 73 yaşındaki Şaban Meşeoğlu, ayrıca köylerinden geçen dere yatağının kenarına da kavak ve binlerce fidan dikti. 32 yıllık emeklilik hayatında 30 dekardan fazla alanı ağaçlandıran Şaban Meşeoğlu, binlerce çam ve meyve ağacı yetiştirdi. Satın aldığı arazileri de çam ve meyve ağaçları dikerek yeşillendiren Meşeoğlu’nun diktiği binlerce fidan sayesinde hem köyünün çevresi hem de çorak araziler yeşillendi. Köyünün yakınından geçen çay kenarına yaptığı fidan dikiminin usulsüz olduğu gerekçesiyle 2019 yılında hakkında dava açılan ve yapılan yargılama sonucunda beraat eden Şaban Meşeoğlu, son yıllarda yaşanan kuraklık sebebiyle çay kenarına diktiği kavak ağaçlarının kuruduğunu ifade etti. "Diktiğim fidanların sayısını bilemiyorum" Emekli olduktan sonra İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden aldığı 20 tane ceviz fidanıyla ağaç dikmeye başladığını ifade eden Şaban Meşeoğlu, "Aldığım fidanların 14 tanesini tarlanın kenarlarına diktim, 6 tanesini de başka bir tarlaya diktim. Şimdi kocaman oldular. Yanlarına da çeşitli meyve ağaçları diktim. Burasını Fidanlık yaptım ve Yunus Emre Fidanlığı diye de isim koydum. Bunu da rahmetli ağabeyim Hasan Meşeoğlu adına yaptım. Rahmetli babamın okuması yazması olmadığı halde bu toprakları bize bıraktı. Ben de bu topraklara sahip olamadığım endişesinde bulundum. Bu yüzden çayın kıyısına dolgu yaptım. Oraları çimlendirdim, nemlendirdim. 500’e yakın kavak diktim, bir sürü meyve fidanı ve çam ağaçları diktim. Buralarda hiçbir şey yoktu, çay akıyordu. Yukarıdan gelen sularla diktiklerim zamanla çimlendi. Buraları ağaçlandırdım. Ne kadar fidan diktim, sayısını bilemiyorum. 5 bin tane dikmişimdir. Hayvanlar diktiğim bazı fidanları yiyerek kurutuyor. Ben de bu kuruyan fidanların yerine yeniden fidan dikiyordum" dedi. "Ben 32 yılımı buraya verdim" Çay kenarına fidan diktiği için yargılandığını belirten Meşeoğlu, "2019 yılında da beni mahkemeye verdiler, ’sen çayın kenarına fidan dikemezsin’ dediler. Yargılama sonunda beraat ettim. ‘Elinde bir fidan var ise, kıyamet de kopsa dik’ hadisi şerifini mahkemede hatırlattım ve bu sözün o mahkeme kayıtlarına geçmesi beni çok mutlu etti. Buraları ormanlık haline getirdim ama şimdi susuzluktan, bakımsızlıktan, kuraklıktan perişan haldeler. Bazıları kurumuş. Şimdi çayın kenarındaki fidanlığa gitmeyi yasakladılar. Ben de üzülüyorum. Emek kutsaldır. Emeksiz hiçbir şey olmaz, emek vermedik, bak sulamadık kavaklar kurudu. Ben 32 yılımı buraya verdim, 32 yıldır fidan dikiyorum" diye konuştu. Çam ağaçlarını sevdiğini ve bu yüzden tapulu arazisine de bu ağaçlardan diktiğini ifade eden Şaban Meşeoğlu, "Tapusuz araziye hiçbir şey dikmemeyi 30 yıl sonra öğrendim. Çünkü diktiğin zaman ceza alıyorsun, ben de şimdi hep tapulu tarlamın etrafına dikiyorum. Üretim olmazsa ne olur, nefes alamazsın. ’Tarlana niye meyve dikmiyorsun’ diyorlar, meyveyi 4 kişi yer ama o çamdan çıkan oksijeni, bütün dünya, Kastamonu, bütün İhsangazi alır" şeklinde konuştu. "Tek başına, insan gücüyle buraları yeşillendirdi" Şaban Meşeoğlu’nun ağaçlar için gösterdiği çabanın kendisini çok etkilediğini belirten Necmettin Türk ise, "Mühendislik çapında ve iş makineleri ile yapılan 40-50 yıllık bir belgesel izledim. O programdan sonra ben de emekli Şaban amcamızın yaptıklarının tanıtılması ya da belgeseli haline getirilmesi için yönlendirmede bulundu. Tamamen çayın kıyı kenarında, kıyı taşlarıyla yaklaşık 30 dönümlük bir yere set oluşturdu. Traktör lastikleri ya da şehir merkezinde bulabildiği lastiklerle, beton dökerek setler yaptı. Suyun akıntısına gelen taşların, toprakların birikimi sonucunda buralara fidan dikerek yaklaşık 26 dönüm alanı 30 yılın üzerinde bir sürede fidanlık alana çevirdi. Buraları fidanlık haline getirdi. Binlerce fidan dikti, bu sayede kıyı erozyonunun da önüne geçilmiş oldu. Canlılar da faydalanır hale geldi. Doğaya bakarsanız canlanır, yaşam döngüsü gelişir. Tamamen kum olan dere kenarını orman vasfına çevirdi. Ben daha önce buna benzer hikayeleri belgesel filmlerinde görmüştüm. Benim de dikkatimi çekti. 30 yıllık emeklilik hayatında tek başına, insan gücüyle buraları yeşillendirdi. Bu Avrupa ülkelerinde mühendislik çapında ya da iş makineleriyle yapılabiliyor. Bu kolay bir şey değil. Kendisine teşekkür ediyoruz" şeklinde konuştu.