Yerel Haberler
Kastamonu
20 Aralık 2025 Cumartesi - 13:51 Emekli polis, ahşap hat sanatıyla evini adeta müzeye çevirdi Bomba imha uzmanı olarak görev yaptığı polislik mesleğinden emekli olduktan sonra ahşap hat sanatıyla uğraşmaya başlayan Şaban Meşeoğlu, yaptığı eserleriyle adeta evini müzeye dönüştürdü. Meşeoğlu en büyük hayalinin Kayı sancağını işlediği ahşap tabloyu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hediye etmek olduğunu söyledi. Kastamonu’nun İhsangazi ilçesine bağlı Embiya köyünde yaşayan 73 yaşındaki emekli polis Şaban Meşeoğlu, 1993 yılında emekli olduktan sonra gittiği Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli Türbesi’nde Arapça "Allah" yazılı levhadan etkilenerek ahşap oyma sanatına yöneldi. Uzun yıllar bomba imha uzmanı olarak görev yapan Meşeoğlu, emekliliğini adeta ahşap oyma sanatına adadı. Hat sanatını ahşaba işleyen ve ahşap oyarak çeşitli kabartmalar yapan Meşeoğlu, yıllar içinde yaptığı eserleriyle evini adeta bir müzeye dönüştürdü. Yaşlılığı sebebiyle sanatına devam edemeyen Meşeoğlu, en büyük hayalinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Kayı sancağını işlediği ahşap tabloyu hediye etmek oluğunu söyledi. Türkiye’yi yağtığı SİHA’larla gururlandırdığı için BAYKAR Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar’a, kargo ile çift başlı kartal figürü işlemeli tablo gönderdiğini kaydeden Meşeoğlu, tablonun Selçuk Bayraktar’a ulaşıp ulaşmadığını çok merak ettiğini ifade etti. "Evimi müze haline getirdim" Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli’nin türbesindeki hatların kendisine ilham olduğunu söyleyen Meşeoğlu, "Türbede baktım camekan içerisinde üçgen şeklinde bir yazı var, kufi şeklinde yazıyor. Öğrendim ki kenarlarda Muhammed, ortada Allah yazıyor. Ben, Sezai Karakoç’un şiirleriyle büyüdüm, şiirlerinde, ’kuşların yuvasına hak yol İslam yazacağız’ der. ’Bu üçgen bizim kültürümüzde yok, sen nereden buldun’ diyenler oldu. Ben, bu yazıyı 5 sene cebimde gezdirdim. En son sanayiye gittim, 7 levha yaptım. Öbür sene 20 levha yaptım. Benim ahşap oymada az çok bir becerim var. Hatta çocukluğumda ortaokula giderken ben bir mezarlık imalathanesinde çalıştım. O arada hilal içerisinde bozkurt resmi yaptım. Evimde 2 odanın duvarlarını oymalarla süsledim. Evimi müze haline getirdim" dedi. İsrail menşeli ürünleri yasakladığı için Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’ya da ulaşmak istediğini söyleyen Meşeoğlu, "Maduro, bizim İslam ülkelerinin yapamadığını yaptı. Hristiyan bir ülke. Amerika’dan ülkesine gelecek İsrail ürünlerini yasakladı. Filistin’e destek verdi. İslam ülkeleri bunu yapamadı. Ben ona Kastamonu’daki Şeyh Şaban-ı Veli’nin sancağını göndermek istiyorum ama benim kolum kısa. Maduro’ya ulaşmak için bana yardımcı olunursa çok sevinirim" diye konuştu. "İnsanın ruhunu rahatlatıyor" Yaptığı eserlerin büyük bir emek istediğini kaydeden Meşeoğlu, "Bu oymanın zamanı falan olmaz. Bunu gece çalışıyorsun, gündüz çalışıyorsun. Kereste sesini duymak, dinlemek, çizimlerini yapmak çok farklı bir olay. Bu olay öyle göründüğü gibi basit bir olay değil. Aşağı yukarı 15 senedir falan ben bu işlerle uğraşıyorum. Bir eseri meydana getirmek çok büyük bir olaydır. İnsanın ruhunu rahatlatır, bunlara bakmak benim için çok büyük bir olay. Güzeli seviyorum, güzel olan her şeyi seviyorum" şeklinde konuştu. "Kendisi bizlere ahşap oymasını öğretti" İhsangazi ilçesine bağlı Embiya köyünde 2018 yılında imam hatip olarak atanan Yunus Bademli ise Meşeoğlu’nun kendisine ahşap oymayı öğrettiğini belirterek, "O bizim ustamız, bir gün bana kendi atölyesini tanıtmak, yapmış olduğu eserleri göstermek istedi. Şaban amcayla bu şekilde tanışıklığımız başladı. O gün bugün bizim kendisi de acizane bizlere burada bu işi gösterdi, öğretti. Öğrendikten sonra bizim de eserlerimiz oldu. Şaban amcamla da onları Allah razı olsun, kendisinden çok ilham aldık" ifadelerini kullandı.
20 Aralık 2025 Cumartesi - 13:36 Emekli polis, ahşap hat sanatıyla evini adeta müzeye çevirdi Bomba imha uzmanı olarak görev yaptığı polislik mesleğinden emekli olduktan sonra ahşap hat sanatıyla uğraşmaya başlayan Şaban Meşeoğlu, yaptığı eserleriyle adeta evini müzeye dönüştürdü. Meşeoğlu en büyük hayalinin Kayı sancağını işlediği ahşap tabloyu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hediye etmek olduğunu söyledi. Kastamonu’nun İhsangazi ilçesine bağlı Embiya köyünde yaşayan 73 yaşındaki emekli polis Şaban Meşeoğlu, 1993 yılında emekli olduktan sonra gittiği Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli Türbesi’nde Arapça "Allah" yazılı levhadan etkilenerek ahşap oyma sanatına yöneldi. Uzun yıllar bomba imha uzmanı olarak görev yapan Meşeoğlu, emekliliğini adeta ahşap oyma sanatına adadı. Hat sanatını ahşaba işleyen ve ahşap oyarak çeşitli kabartmalar yapan Meşeoğlu, yıllar içinde yaptığı eserleriyle evini adeta bir müzeye dönüştürdü. Yaşlılığı sebebiyle sanatına devam edemeyen Meşeoğlu, en büyük hayalinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Kayı sancağını işlediği ahşap tabloyu hediye etmek oluğunu söyledi. Türkiye’yi yağtığı SİHA’larla gururlandırdığı için BAYKAR Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar’a, kargo ile çift başlı kartal figürü işlemeli tablo gönderdiğini kaydeden Meşeoğlu, tablonun Selçuk Bayraktar’a ulaşıp ulaşmadığını çok merak ettiğini ifade etti. "Evimi müze haline getirdim" Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli’nin türbesindeki hatların kendisine ilham olduğunu söyleyen Meşeoğlu, "Türbede baktım camekan içerisinde üçgen şeklinde bir yazı var, kufi şeklinde yazıyor. Öğrendim ki kenarlarda Muhammed, ortada Allah yazıyor. Ben, Sezai Karakoç’un şiirleriyle büyüdüm, şiirlerinde, ‘kuşların yuvasına hak yol İslam yazacağız’ der. ’Bu üçgen bizim kültürümüzde yok, sen nereden buldun’ diyenler oldu. Ben, bu yazıyı 5 sene cebimde gezdirdim. En son sanayiye gittim, 7 levha yaptım. Öbür sene 20 levha yaptım. Benim ahşap oymada az çok bir becerim var. Hatta çocukluğumda ortaokula giderken ben bir mezarlık imalathanesinde çalıştım. O arada hilal içerisinde bozkurt resmi yaptım. Evimde 2 odanın duvarlarını oymalarla süsledim. Evimi müze haline getirdim" dedi. İsrail menşeli ürünleri yasakladığı için Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’ya da ulaşmak istediğini söyleyen Meşeoğlu, "Maduro, bizim İslam ülkelerinin yapamadığını yaptı. Hristiyan bir ülke. Amerika’dan ülkesine gelecek İsrail ürünlerini yasakladı. Filistin’e destek verdi. İslam ülkeleri bunu yapamadı. Ben ona Kastamonu’daki Şeyh Şaban-ı Veli’nin sancağını göndermek istiyorum ama benim kolum kısa. Maduro’ya ulaşmak için bana yardımcı olunursa çok sevinirim" diye konuştu. "İnsanın ruhunu rahatlatıyor" Yaptığı eserlerin büyük bir emek istediğini kaydeden Meşeoğlu, "Bu oymanın zamanı falan olmaz. Bunu gece çalışıyorsun, gündüz çalışıyorsun. Kereste sesini duymak, dinlemek, çizimlerini yapmak çok farklı bir olay. Bu olay öyle göründüğü gibi basit bir olay değil. Aşağı yukarı 15 senedir falan ben bu işlerle uğraşıyorum. Bir eseri meydana getirmek çok büyük bir olaydır. İnsanın ruhunu rahatlatır, bunlara bakmak benim için çok büyük bir olay. Güzeli seviyorum, güzel olan her şeyi seviyorum" şeklinde konuştu. "Kendisi bizlere ahşap oymasını öğretti" İhsangazi ilçesine bağlı Embiya köyünde 2018 yılında imam hatip olarak atanan Yunus Bademli ise Meşeoğlu’nun kendisine ahşap oymayı öğrettiğini belirterek, "O bizim ustamız, bir gün bana kendi atölyesini tanıtmak, yapmış olduğu eserleri göstermek istedi. Şaban amcayla bu şekilde tanışıklığımız başladı. O gün bugün bizim kendisi de acizane bizlere burada bu işi gösterdi, öğretti. Öğrendikten sonra bizim de eserlerimiz oldu. Şaban amcamla da onları Allah razı olsun, kendisinden çok ilham aldık" ifadeleri kullandı. (Vİ-MK-
Bu proje astım hastası ve polen alerjisi olanların hayatını kolaylaştırıyor
02 Ağustos 2025 Cumartesi - 11:11 Bu proje astım hastası ve polen alerjisi olanların hayatını kolaylaştırıyor Kastamonu Üniversitesi tarafından yürütülen proje ile havadaki polen ve sporların yoğunluğu tespit edilerek astım ve alerji hastaları için internet üzerinden ücretsiz yayınlanıyor. Ormancılık ve tabiat turizmi alanında ihtisaslaşan Kastamonu Üniversitesi tarafından TÜBİTAK 1001 Programı çerçevesinde başlatılan projeyle atmosferik polen ve sporlar inceleniyor. Proje çerçevesinde Kastamonu’da farklı iklim şartlarına sahip olan Merkez, İnebolu ve Tosya ilçelerinin atmosferik polen ve sporları incelenerek, meteorolojik faktörlere göre değişimleri belirleniyor. Alınan veriler ışığında atmosferdeki polen ve sporların alerji hastalarının yaşam kalitesine etkileri tespit ediliyor. Türkiye’de ilk kez otomatik polen sayım cihazının kullanıldığı çalışmayla Kastamonu atmosferindeki polen ve spor çeşitliliği ve yoğunluğu anlık olarak tespit ediliyor. Elde edilen veriler, Kastamonu Üniversitesi Palinoloji Araştıra Grubunun internet sitesinden ücretsiz olarak paylaşılıyor. Her saatte bir yenilenen bülten sayesinde alerjisi olan vatandaşların tedbir alması sağlanıyor. Astım ve alerji hastaları için mevsimlik riskler ortaya konacak Kastamonu il merkezi ile İnebolu ve Tosya ilçelerinde yer alan polen yakalama tuzaklarıyla da havdaki polen ve sporlar toplanıyor. Yakalanan polen ve sporlar incelenerek yıllık polen takvimleri hazırlanıyor. Uzun yıllar boyunca yapılan incelemeler ile hazırlanan bu takvimler astım ve alerji hastaları için tahmini mevsimlik ve aylık polen maruziyet riskini ortaya koyacak. Atmosferdeki bitki patojeni mantarların spor yoğunluklarının ve yıllık takvimlerinin belirlenmesi sayesinde hem orman zararlısı mantarlarla mücadelede hem de zirai mücadele konusunda ilgili kamu kurumlarına bilgi akışı sağlanıyor. Öte yandan Meteoroloji Genel Müdürlüğüne ulaştırılan verilerle, ilerleyen süreçte hava tahmini şeklinde polen tahmini bülteninin yayınlanması hedefleniyor. 2023 yılında başlayan ve 3 yıldır Kastamonu Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanı ve Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Talip Çeter’in yürütücülüğünde devam eden projede Fen Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Barış Bani, Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Kerim Güney, Tıp Fakültesi Öğretim Üyeleri Dr. Nazlı Erol ve Dr. Celal Demir araştırmacı olarak yer alıyor. Doktora öğrencileri Oktay Bıyıklıoğlu, Serhat Karabıçak ve Yüksek lisans öğrencileri Derya Keleşoğlu ve İbrahim Özkutlu bursiyer olarak projeye destek sağlıyor. Proje çerçevesinde Serhat Karabıçak, Laila Elfogohi ve Jamal Hayoub tarafından üç doktora tezi hazırlanıyor. "Cihazlarla havadaki polen ve sporları tespit ediyoruz" Projeyle ilgili bilgi veren Prof. Dr. Talip Çeter, "Üniversitemiz olarak hava ile ilgili biyolojik partiküllerle, polen ve sporlarla hatta cansız partiküllerle ilgili çalışmalar yürütüyoruz. Meteoroloji istasyonumuz ile sıcaklık, yağış, nem ve basınç gibi parametrelerini ölçüyoruz aynı zamanda havadaki ’PM2.5’ ve ’PM10’ boyutundaki partiküllerin ölçümlerini yapan sensörlerimiz mevcut. Bunun yanı sıra da volumetrik esasla çalışan burkard cihazımızda havadaki polen ve sporları 7 günlük periyotlarla inceleyerek, laboratuvarımızda preparasyonlarını yapmak suretiyle havadaki polen ve sporların konsantrasyonlarını yani miktarlarını saatlik olarak belirliyoruz ve web sayfamızda yayınlıyoruz. Bu verileri de hastalara, hekimlere ve alerji şikayetleri olanlarla paylaşıyoruz. 2025 yılından bu yana kullanma açtığımız Amerika’daki bir firmanın otomatik polen sayım cihazını da devreye aldık. Bu cihaz ile reel time veriler elde ediyoruz yani anlık veriler elde edip, hastalarla ve ilgililerle paylaşma imkanına sahibiz. Özellikle alerjiye sahip bireylerin bunlarla ilgilenmesi ve bunlardan yararlanmasını tavsiye ediyoruz. Özellikle çayır, çimen polenlerinin yoğun olarak görüldüğü dönemleri de cihazlarımızda tespit ediyoruz. Bu polenlere alerjisi olanlar eğer web sitemizi ziyaret ederlerse, rahatsızlıkları ile ilgili tedbirler almak suretiyle dışarıya çıkarak daha konforlu bir yaşam imkanına sahip olabilirler" dedi. "Biz bu verileri halkın anlayabileceği bir formatla paylaşıyoruz" Havadan topladıkları ham verileri laboratuvarda işleyerek halkın kullanımına sunduklarını söyleyen Prof. Dr. Çeter, "TÜBİTAK projemiz kapsamında İnebolu ve Tosya’da kurulan burkard cihazımız ile iki yıldan bu yana veriler topluyoruz. Elde edilen bu verilerin, TÜBİTAK projesi çerçevesinde, analizlerini yaparak hem halkımızla hem de ilgili kurumlarla paylaşıyoruz. Otomatik sayım olarak Türkiye’ye ilk defa bu cihazı biz getirdik ve 2025 yılı başından bu yana kullanıma başladık. Bu cihazdan anlık olarak gelen veriler cihazın data merkezinde işleme alınıyor ve bunlar tanımlanıyor. Biz bu verileri halkın anlayabileceği bir formatta Kastamonu Üniversitesi Palinoloji Araştırma Grubu web sayfasında hastaların, doktorların, ziraat ile uğraşanların kullanımına sunuyoruz" diye konuştu. "Hizmetimizi, halkımıza ve kurumlara ücretsiz olarak veriyoruz ve web sitemimizde yayınlıyoruz" Yurt dışında ücretli olarak satılan polen ve sporlarla ilgili verilerin Kastamonu Üniversitesi’nin vatandaşlara ve kurumlara ücretsiz ulaştırıldığını belirten Çeter, "Atmosferde tespit ettiğimiz birçok mantar türüne ait sporlar ve hif parçaları var. Bunların bazıları insanların yanı sıra orman ağaçlarında, orman ve bitkilerinde hastalıklara ve enfeksiyonlara neden oluyor. Ayrıca halk arasında rastık hastalığı, küf hastalığı, karabaşak hastalığı gibi isimler ile bilinen birçok hastalığa mantarların sebep olduğu tahıl ya da meyve gibi tarımsal ürün hastalıkları da söz konusu. Biz bunların ortaya çıktığı dönemleri ve saatleri tespit etmek suretiyle yılın hangi dönemlerinde bu hastalıklar yoğunlaşıyor ve bunlarla hangi dönemde mücadele edilmeli, ilaçlama yapılmalı, bunun da imkanını sağlamış oluyoruz" şeklinde konuştu.
Kastamonu’da orman yangınlarına karşı yeni önlemler alındı
01 Ağustos 2025 Cuma - 22:11 Kastamonu’da orman yangınlarına karşı yeni önlemler alındı Kastamonu’da orman yangınlarını önlemek amacıyla havai fişek, işaret fişeği, meşale, patlayıcı ve yanıcı maddelerin kullanılması ve zorunlu haller dışında şişe ya da bidonla akaryakıt satılması yasaklandı. Kastamonu Valiliği tarafından, orman yangınlarını önlemek için yeni kararlar alındı. Alınan karara göre, il sınırları içerisinde havai fişek, işaret fişeği, meşale, patlayıcı ve yanıcı maddelerin kullanılması 1 Ağustos-15 Ekim tarihleri arasında yasaklandı. Akaryakıt istasyonlarından bidon ya da şişeyle yakıt satışı, yalnızca zorunlu hallerde ve emniyet güçlerin bilgisi dahilinde satılabilecek. Kastamonu Valiliğinden yapılan açıklamada, "Muhtemel terör eylemleri, sabotaj, kundaklama, molotofkokteyli kaynaklı saldırılar ile orman yangınlarının önlenmesine esas olmak üzere Kastamonu il sınırları içerisinde havai fişek, işaret fişeği, meşale, patlayıcı ve yanıcı maddelerin kullanılması 1 Ağustos-15 Ekim tarihleri arasında yasaklanmıştır. Akaryakıt istasyonlarından bidon, şişe ve benzeri kaplarla yakıt satışı, yalnızca zorunlu hallerde ve kolluğa bildirim yapılması ile kimlik bilgileri kayıt altına alınarak yapılabilecektir. Belirtilen yasak ve kurallara uymayanlar hakkında 5442 Sayılı İl İdaresi Kanunu, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu ve ilgili diğer mevzuat hükümleri uyarınca idari para cezası ve adli işlem uygulanacaktır. Orman yangınlarının önlenmesi başta olmak üzere, vatandaşlarımızın huzur ve güvenliğinin korunması, kamu düzeninin sağlanması amacıyla alınan kararlara hemşehrilerimizin hassasiyetle uymaları önem arz etmektedir" ifadelerine yer verildi.
Kastamonu’da dehşet veren görüntüler: Köpeği önce aracıyla ezmeye çalıştı, ardından tüfekle vurarak felç bıraktı
31 Temmuz 2025 Perşembe - 21:53 Kastamonu’da dehşet veren görüntüler: Köpeği önce aracıyla ezmeye çalıştı, ardından tüfekle vurarak felç bıraktı Kastamonu’da bir şahıs, sokakta karşısına çıkan köpeği önce aracıyla ezmeye çalıştı daha sonra tüfeğiyle vurarak felç bıraktı. O anlar güvenlik kameralarına yansıdı. Olay, dün gece saatlerinde Kastamonu’nun Tosya ilçesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, ismi öğrenilemeyen bir şahıs, sokakta seyir halindeyken, karşısına Atakan Oğuz isimli vatandaşın 5 yıl önce oğlu için sahiplendiği köpek çıktı. Şahıs önce aracıyla köpeği ezmeye çalıştı. Daha sonra uzaklaşan şahıs, aracında bulunan tüfekle köpeğe ateş etti. Köpek, omuriliğine isabet eden kurşun sebebiyle felç kalırken, saldırgan şahıs olay yerinden kaçtı. Dehşet veren olay kamerada O anlar ise güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde araç sürücüsünün karşısına çıkan köpeği ezmeye çalıştığı görülüyor. Köpekten uzaklaşan şahıs, aracından inerek bagajındaki tüfeği alıyor. Bir süre sonra vaz geçen şahıs, aracıyla uzaklaşıyor. Daha sonra köpek sokakta oynarken yürüyerek yanına yaklaşan şahıs tüfeğini ateşliyor. Köpek vurulurken, şahıs koşarak uzaklaşıyor. "En büyük cezayı alacağına da inancım tam" Yaşanan olayı anlatan köpeğin sahibi Atakan Oğuz, şahsın yakalandığını ve en ağır cezaya çaptırılmasını istediklerini belirterek, "Yaklaşık 5 yıl önce oğlum için, sünnet hediyesi olarak bir yavru köpek sahiplendim. İsmini de ‘Ateş’ koyduk. 5 yıldır oğlumla arkadaşlık ediyorlardı. Dün gece saatlerinde bir silah sesi duydum. Evim de iş yerimin üst katında olduğu için hemen balkondan baktım. Köpeğimin kanlar içinde yerde yattığını gördüm. Ondan sonra hemen 112 Acil Çağrı Merkezini aradım. Polis ekipleri gelene kadar kameradan baktığımda bir tane aracın geldikten sonra köpeği gördükten sonra köpeği ezmek için üstüne sürdüğü görülüyor. Köpeğim kaçtığı için aracı park ediyor. Daha sonra arabadan iniyor, bagajından silahı alıyor. Güvenlik kamerasının ışığının yandığını gördüğünde silahı bagaja bırakıp devam ediyor. Aracı ileride kameranın görmediği bir yere bırakıyor. Oradaki güvenlik kameralarını fark edememiş. Köpeğim yerde yatıp oynarken tüfeğiyle nişan alarak köpeğimi vuruyor. Polis ekipleri geldikten sonra nöbetçi veteriner kliniği bulduk. Hemen köpeğimi aracımla Kastamonu’ya götürdüm. Gereken tedavilerine başladı. Ancak omuriliğine geldiği için köpeğim felç kaldı. Hayati riski devam ediyor. Elimizle besliyoruz. Oğlumun can yoldaşıydı. Bir insan ne ister de bir canlıyı vurur? Şahsı daha önceden tanımıyorum. Şu anda yakalandı. Adli işlemleri devam ediyor. En büyük cezayı alacağına da inancım tam. Adalete her zaman güveniyorum. Bir insan ne için aracında tüfek taşır, neden bir canlıyı vurur" dedi. "Ailemizdeki bir birey gibiydi" "Ateş" isimli köpeği babası kendisi için 5 yıl önce sahiplendiğini ifade eden Muhammet Aras Oğuz ise, "Babam 5 yıl önce benim için köpek sahiplenmişti. Köpeğim dün gece yapılan silahlı saldırıda felç kaldı. Köpeğim asla hareket edemiyor. Bu cani görülmeyeceğini sandı, ama yakalandı. Köpeğim için çok üzgünüm. Ailemizdeki bir birey gibiydi. 5 yıl sonra böyle bir şeyin olması bizi çok derinden etkiledi. Köpeğim için çok üzüldüm" diye konuştu.